Bilim ve Teknik
12
Herpes bedende kaşıntılı yaralar oluşturan virütik bir hastalık. Aslında pek çok insan, bu hastalıkla birlikte yaşamayı öğrenmiş durumda. Ancak Kanada’nın Toronto kentinde düzen- lenen Mikroplarla Mücadele Araçları ve Kemoterapi Disiplinlerarası Kon- ferans’ta sunulan bildirilerde, bu has- talıkla mücadele konusunda umut ve- rici yöntemler açıklandı. Genellikle cinsel temasla bulaşan herpesin iki tü- rü var. Herpes Simplex 1 (HSV-1) de- nen türü, bedende egzama benzeri yaralar açarken, Herpes Simplex 2 (HSV-2), genital organlarda çıbanımsı kesecikler ve ateş yapıyor ve bulaştığı insanda birçok kez gerileyip sonra tekrar ortaya çıkabiliyor. HSV-2 anne- den yeni doğan çocuğa geçtiğindeyse
körlüğe, hatta ölüme neden olabiliyor.
Hastalık, genellikle yavaş seyretti- ğinden ve semptomları sonradan orta- ya çıktığından çiftler farkında olma- dan hastalığı birbirlerine bulaştırabili- yorlar. ABD’de nüfusun beşte birinin Herpes virüsü taşıdığı sanılıyor. Kon- feransa sunulan bildirilerden birinde SmithKline Beecham ilaç firmasının oluşturduğu uluslararası bir araştırma ekibinin, HSV-2’ye karşı bir aşı geliş- tirdiği ve insan denekler üzerinde ba- şarıyla denendiği açıklandı. Aşı, virü- sün hastalık yapan dış kabuğundan alınan bir proteinle yapılmış. Ancak bir iki kusuru var: Erkeklerde işe ya- ramadığı gibi, HSV-1 virüsü taşıyan kadınlarda da herhangi önleyici bir et- ki yapmıyor.
Ancak aşının çare ola- madığı HSV-1 hastaları- nın imdadına kırm ı z ı şarap yetişiyor! Bu ha- berin iyi tarafı. Kötü- süyse, şarabın içilmeyip yaraya sürülecek olma- sı…Araştırmacıları şara- ba yönelten etken, kalp hastalıklarına karşı belli ölçüde koruma sağladı- ğı düşünülen, trihidrok- sitilben sınıfından res-
veratrol adlı bir bileşik. ABD Roos- town’daki Kuzeydoğu Ohio Üniversi- tesi Tıp Fakültesi’nden John Doc- herty ve arkadaşları, DNA sentezini önlediğini duyduklarında resveratrol ile ilgilenmeye başlamışlar. Ekip, res- veratrol’un stil-5 denen hafifçe deği- şik bir türünü üretmiş. Bileşik, virüs- lerin kopyalanmasını %99.9 oranında engellemiş. Docherty, bir jel haline getirilmiş ilacın, HSV-1’in semptom- ları belirmeye başlayınca yara üzerine sürülebileceğini, ayrıca HSV-2 bulaş- masını önlemek içinde prezervatifle- rin üzerine sürülebileceğini söylüyor.
New Scientist, 23 Eylül 2000
Herpes’e Karşı Aşı ve ‘İlaç’
Dizlerine yedikleri tekmeler so- nucu profesyonel yaşamları tehlikeye giren futbol yıldızları, İsrailli araştır- macıların kıkırdak dokusunu koru- mak için geliştirdikleri bir teknikle yepyeni dizlere kavuşabilecekler.
Futbol ve sürat koşusu gibi sporlarda dizlere, tekme, çarpma, bükülme gi- bi dış etkenler olmasa bile aşırı yük biniyor ve bu da dizkapağına yastık görevi yapan kıkırdağın zarar görme- sine yol açıyor. Gerçi yırtılmış ya da biçimini kaybetmiş kıkırdak ameli- yatla alınabiliyor, ama hastaya bir da- ha düzenli olarak spor yapmaması tembihleniyor. Bazı hallerdeyse kı- kırdak tümüyle bir plastik implantla değiştiriliyor. Ama Zerfin’deki Assaf- Harofeh Tıp Merkezi’nden Dror Ro- binson’a göre "eğer 70 yaşındaysanız bunun önemi yok; ama implant takı-
lacak olanlar genç oyuncu- larsa, bir süre sonra yıpra- nan bu yapay m a d d e l e r i n d e ğ i ş t i r i l m e s i için yeni ame- liyat gere k i- yor.”
Gerçi bir yöntem hasarlı dizi, bir vericiden alınan kıkırdak ve bağlı ol- duğu kemikle değiştirmek. Ama bu- rada da sorun, kısa ömürlü olan kı- kırdağı, hastalık ve bağışıklık tepki- meleri için teste tabi tutarken canlı olarak koruyabilmek. Robinson ve Tel Aviv Üniversitesi’nden bazı meslektaşları, bunun için bir çözüm geliştirmişler. Vericiden alınan kıkır- dak ve kemiği, besleyici bir sıvıyla
dolu bir kaba yerleştirerek üzerinde düzenli aralıklarla değişip, normal bacaktaki dokuların alışık olduğu kuvvetleri taklit eden bir basınç uy- gulamışlar. Hem kemik, hem de kı- kırdak, basınçlı ve gıdalı ortamların- da gelişmelerini sürdürmüşler. Ro- binson, "bu yöntemle parçalar depo- lanıp ameliyat için gerekli olana ka- dar korunabilir" diyor.
New Scientist, 2 Eylül 2000
Futbolculara Yeni Diz