• Sonuç bulunamadı

Ortaçağ’ın bilimsel yönteme bıraktığı miras

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ortaçağ’ın bilimsel yönteme bıraktığı miras"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ortaçağ’ın bilimsel

yönteme bıraktığı miras

(2)

Ortaçağ, Aristoteles’i anlamak ve onun hatalarını tespit etmekle geçti.

Augustinus (354-430), Aristoteles’in mantık anlayışını Ortaçağ’da etkin kılan isimdir.

Bir aziz olan Augustinus mantık üzerine «Principia dialecticae» adlı eseri yazmış ve Ortaçağ Hıristiyan Dünyası’nda Aristotelesçi mantık kavrayışının yerleşmesine katkıda bulunmuştur.

Augustinus, doğruluğun temel standardını, Euklides geometrisinden alıp Hıristiyan teolojisine verdi.

(3)

Metot üzerine çalışanlar:

1- Robert Grosseteste (1168-1253)

2- Ockhamlı William (1285-1347)

3- Albertus Magnus (1200-1280)

4- Roger Bacon (1214-1294)

(4)

1- Deneysel Yöntemler:

Aristoteles doğal durumları ele almıştır.

Deney fikri Ortaçağ’da yeni yeni gündeme gelmeye başlamıştır.

(5)

Robert Grosseteste

Bilimsel yöntem çabalarında ana bir figür olarak ortaya çıkmaktadır.

Bilimin yönünü ampirik kanıtlara, kontrollü deneylere ve matematiksel tasvirlere kaydırmak istemiştir.

Fiziksel dünyaya uygulanabilir olan bir metodoloji üzerine çalışan ve bunu belli bilimler içerisinde uygulayan ilk kişidir.

(6)

Ockhamlı William

Farklı kuramlardan hangisini seçmemiz gerektiğine dair Ockham Usturası adı ile anılan kendine has bir yöntem önermiştir.

«Verilere eşit derecede uyuşan kuramlar arasında en yalın olanını tercih ediniz.

(7)

Bilimsel doğru

Scientia realis

Scientia rationalis

Doğa bilimlerini geometri gibi olmaktan uzaklaştıran bir yaklaşım.

(8)

Roger Bacon

Oxfordlu bir Fransisken rahip.

Doctor Mirabilis ve Opus Maius

Doğa bilimi araştırmalarında kesin bilgiye ancak deneyle ulaşılabilir.

(9)

Bacon, bilimsel bilginin elde edilmesinde deneyin bir araç olduğunu ifade eden ilk filozoftur.

«Scientia experimentalis» bütün bilimlerin efendisidir.

Güvenilir bilgiye ancak akıl ve deney yoluyla ulaşılabilir.

Akıl kanıtlamak, deney ise veri toplamak için kullanılıur.

(10)

Deney içsel ve dışsal olmak üzere ikiye ayrılır.

Dışsal deney duyularla gerçekleştirilir ve doğadaki varlıkları tanıtır.

İçsel deney, sezgiyle yürütülür ve doğaüstündeki varlıkları bildirir.

Bu iki bilgi bir arada insanı mutluluğa götürür.

(11)

Deneyle elde edilen bilgi yararlı bilgidir.

Geleceği önceden kestirme ve kavrama yetisi verir.

Böylelikle deneyin bilimsel yöntemdeki önemini bu denli açık bir biçimde ilk ortaya koyan Roger Bacon olmuştur.

(12)

Bacon gerçeği elde etmenin önündeki engelleri şu şekilde vermiştir:

1- Otoritelere bağlılık,

2- Skolastik gelenek,

3- Yetersiz eğitim,

4- İnsanların cahilliklerini gizlemeye çalışması.

(13)

«Deney olmaksızın hiçbir şey bilinemez»

Kaynaklar,

Hugh Gauch, Bilimsel Yöntem. Dipnot Yayınları

Hüseyin Gazi Topdemir ve Yavuz Unat, Bilim Tarihi.

Referanslar

Benzer Belgeler

La città medievale: centro di scambi, di produzione, di cultura I Comuni. 11 Vivere nelle

Antik Yunan felsefesi dinamik bir yapı sergilerken, Ortaçağ felsefesi mutlak hakikatleri bulmuş olduğuna inanan statik bir felsefedir... Ortaçağ

 Yukarıda söz konusu olan siyasi ve toplumsal olaylar sonucunda Ortaçağ modern döneme bilimsel ve kültürel geniş bir miras bırakmıştır. Bunlar bize hem bilimsel

 Matematik: Aritmetik ve geometri gibi maddeden ayrı olarak düşünülen, fakat maddeden bağımsız olarak varlığı bulunmayan nesneleri inceler.

) alan hasta grubunda hem de plasebo US grubunda, KTS’ye ait a¤r›, semp- tomlarda iyileflme oldu¤u tespit edildi. El fonksiyonlar› ve kavra- ma gücü

Oluşturulan Öğrenci Memnuniyeti Ölçeğine uygulanan faktör analizi sonucunda da; okuldan memnuniyet, üniversiteden memnuniyet, kişisel gelişimden memnuniyet ve

Kanunî ile birlikte seferde bulunan 16’ıncı yüzyıl Türk şairlerinden Hayalî ile, Taşlıcalı Yahya Bey kasideyi gördükten sonra,.. Hayalî dayanamamış ve

Yaklaşık 70 milyona mal olan yapımın çalışmalan İstanbul’da Pe­ yami Sa fa ’nın mezarının başın­ da yapılan saygı duruşu ile başladı ve üç aya