Acarkent için araya giren milletvekilleri, 'Bakan bu işin üzerine gitmese' diyen köşe yazarları var. 'Adnan Kahveci'yi unutma' telefonu aldım. Ama o Acarkent'le ilgili değildi. /Yargı elimizi kolumuzu bağlıyor. Bizden izin alamayan mahkemeye gidiyor, bilirkişiler tespit edilip haksız çıkarılıyoruz. Yıkım makinelerini hazırolda bekletiyorum
çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, orman arazilerine izinsiz inşaat yapımıyla ilgili daha önce tehdit aldığını, şimdi de Acarkent ve Acarİstanbul için baskı altına alınmaya çalışıldığını açıkladı. Kendisine Acarkent ve Acarİstanbul işinin peşini bırakması doğrultusunda telkinde bulunanlar arasında hem iktidar, hem de muhalefet partisi
milletvekillerinin yanı sıra, bazı köşe yazarlarının da bulunduğunu söyleyen Pepe, buna karşın geri adım
atmayacağını söyledi. Pepe, orman arazisinin izinsiz kullanımıyla ilgili olarak yargının 'elini kolunu bağladığından' şikâyet etti.
İSTANBUL'DA ÜÇ ALANA DİKKAT:
İstanbul'daki özel orman arazileri üzerine izinsiz inşaatlar üç alanda yoğunlaşıyor. Saip Molla 1 ormanı üzerindeki Acarkent, Saip Molla 2'deki Beykoz Konakları ve Serdaroğlu üzerinde Acarİstanbul. Bunların hepsi bizden önceki dönemde başlamış. Bizim dönemde başlayan, izin alan kimse yok.
YAPILAŞMANIN BOYUTU:
Acarkent'te 137 bin metrekare inşaat yapılabilecekken 2 milyon küsur metkekare inşaat yapılmış. Yüzde 6 yapı hakkı alınıp yüzde 94 yapılaşmaya gidilmiş. Beykoz Konakları'nda 57 bin metrekare yapılabilecekken 965 bin metrekare yapılmış. Bir villa için 111 metrekare tahsis edilmiş, 1800 metrekarelik villa yapılmış. Şimdi yeni Özel Orman Kanunu'nda toplam inşaat yüzde 5'i geçemez dedik, ama geçmişte hassasiyet gösterilmemiş. Şimdi hem tapu iptali, hem de yıkım kararı talebimiz var yargıda.
YARGI ELİMİZİ BAĞLIYOR:
Bu Acar inşaat sahipleri 2003'te bize izin için gelmişler. Biz izin vermeyince, mahkemeye gidip, bilirkişiler yoluyla karar almışlar. Bizim karara itiraz için iki ay hakkımız varmış. Ancak o bölgedeki, bizim Beykoz bölge müdür yardımcımız, evrakı iki ay sumenaltı etmiş. İtiraz edememişiz. Böyle bir eleman daha vardı. İkisinin de işine son verdik. İkisi de bu şirkette çalışmaya gitmiş.
ADALET BAKANLIĞI DEVREDE:
Bakanlık olarak işin tamamını alıp götürecek ne hukuki yetkilerimiz, ne organizasyonumuz var. Türkiye'de yargının kapısını çaldığınızda, yargı ne derse, bizim elimiz kolumuz bağlı. Bu konuda Adalet Bakanımızla da görüşüyoruz. Adalet Bakanlığı o dönemlerde, o kararları alan mahkemelere ilişkin, mal varlığı dahil araştırma başlattı.
DOZERLER HAZIROLDA:
Altı ayda bir İstanbul'daki orman arazilerinin uydu fotoğraflarını inceliyoruz. Talimat verdim, yıkım makinelerimiz hazır olda bekliyor. çünkü bir mahkemeye gittiniz mi, uzun sürüyor o. Ben mahkeme süresine tahammül edemem. İşin başında müdahale edin, çünkü müdahale hakkımız var. Şu an iş yapan kim olursa olsun kararlılıkla üzerine
gideceğimizden herkes emin olsun. TELEFON ESKİŞEHİR'DEN:
Tehdit olarak, yeni değil ama daha önceden telefonla "Adnan Kahveci'yi unutma" falan diye devletin, bakanlığın telefonundan diyenler oldu. Araştırıldı, Eskişehir civarında biri çıktı. Tehdit Acarkent'le ilgili söz konusu olmadı. Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti bakanını tehdit etmesi kolay değildir. Telkin oluyor. Acarkent ile ilgili araya
milletvekilleri dahil pek çok insan giriyor 'Bunlara güç yetmez, çoluk çocuğun var diye. 'Bakan bu işin üzerine bu kadar gitmese' diyen köşe yazarları var. Ama vatandaş yolda çevirip tebrik ediyor. Geçen İstanbul'da bir lokantaya
girdim, insanlar yerinden kalkıp selamlıyor, tebrik ediyor. Geri adım atmamız söz konusu değil."
Çevre ve Orman Bakanı Pepe'nin, bir kısmını CNN Türk'te bugün yayımlanacak Ankara Kulisi programı için söyledikleri bunlar. Bakan hangi milletvekili ve köşe yazarlarının kendisine Acarkent işinin üzerine gitmemesi telkininde bulunduğunuysa sorularımıza karşın açıklamadı.