• Sonuç bulunamadı

DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM"

Copied!
44
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DOĞUM ÖNCESİ

GELİŞİM

(2)

Doğum Öncesi Gelişim Dönemleri

• Doğum öncesi dönem döllenmeden başlayarak doğuma kadar geçen süreyi kapsar. Ovum, embriyonel ve fetal dönem olmak üzere üçe ayrılır:

 Ovum dönemi; döllenmeden gebeliğin ikinci haftasına kadar olan süre,

 Embriyonel dönem; döllenmeden sonraki ikinci hafta ile sekizinci haftaya kadar olan süre,

 Fetal dönem; sekizinci haftadan doğuma kadar geçen süredir.

(3)

• Döllenmiş yumurtanın (zigot) bölünerek çoğalması ve organları

oluşturmak üzere farklılaşması ovum döneminde, doku ve organların oluşmaya başlaması embriyonel dönemde gerçekleşir. Bu nedenle

organogenez dönemi adı verilir. Bu dönemde embriyo dışında plasenta, göbek kordonu (umblikal kord) ve amniyon kesesi gibi organlar da oluşmaya başlar. Fetal dönemde ise fetus çok hızlı bir büyüme ve gelişme gösterir, organ ve vücut biçiminin oluşumu belirginleşir.

(4)

• Organ ve sistemlerin oluşumu yanında fonksiyonların başlaması da bu dönemdedir. Embriyonel ve fetal dönem arasında kesin bir sınır

yoktur. Embriyo 12. haftadan sonra fetus adını alır. Embriyonel dönemin sonu ve fetal dönemin başlangıcı olarak fertizasyondan sonraki sekizinci hafta veya son adet tarihinden sonraki 10. hafta

olarak kabul edilir. Fetusun, dış ortama uyum sağlayabilecek biçimde gelişmesi için 36-40 haftalık süreyi tamamlaması gerekir

(5)

DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM

• Kadın yumurta hücresi (ovum) ile erkek yumurta hücresi (sperm)

birleşmesi ve kromozomların aynı hücre içinde buluşmasına döllenme (fertilizasyon) adı verilir ve yaklaşık bir gün sürer. Fertilizasyon

sonucunda 23 kromozom anneden 23 kromozom babadan olmak üzere 46 kromozomdan oluşan yeni bir hücre meydana gelir. Bu yeni hücre zigot olarak adlandırılır. Kromozomlarla anne ve babaya ait özellikler taşınır ve cinsiyet belirlenir.

(6)

• Kadınlarda iki tane dişi kromozom (XX) bulunurken erkeklerde bir erkek ve bir dişi kromozom (XY) bulunur. Fertilizasyon sırasında anneden yalnızca X kromozomu gelirken, babadan X veya Y

kromozomu gelebilir. Babadan X kromozomu gelirse fetusun cinsiyeti kız, Y kromozomu gelirse erkek olur. Sonuçta fetusun cinsiyeti

babadan gelen cinsiyet kromozomuna bağlıdır

(7)

• Zigot, fallop tüplerinden (tuba) rahme (uterus) doğru hareket ederken bölünmeye başlar. İlk olarak ikiye, daha sonra sırayla dörde, sekize ve 16’ya bölünür.

Bölünen hücreler üst üste yığılmış kümeler

biçimindedir. Üzüm salkımına benzeyen bu hücrelere

morula adı verilir

(8)

• Hücrelerin morulaya dönüşmesi için tüplerde geçen süre yaklaşık üç gündür. Morulanın bir kutbunda hücre kümeleşmesi olur ve içinde sıvı birikmeye başlar.

• Taşlı bir yüzüğe benzeyen bu yapı blastosist/blastokist olarak

adlandırılır. Yüzüğün halkasını oluşturan yassı hücrelere dış hücre

kümesi (trofoblast), yüzüğün taş kısmını oluşturan yuvarlak hücrelere iç hücre kümesi (embriyoblast) denir

(9)

• İlk iki haftada embriyonik yapıda hücrelerin hızla çoğalması sonucu öncelikle iki tabaka şekillenir. Bunlar

• dış (ektoderm) tabaka,

• iç (endoderm) tabakadır.

• Üçüncü ve dördüncü haftalarda orta (mezoderm) tabaka gelişir.

• Bu üç tabakadan fetusun organları, sistemleri ve vücudu gelişir

Ektodermden; beyin-omurilik, duyu organları ve sinir sistemi, cilt, saç, tırnak, dişler, vücut boşlukları ve salgı bezleri, Endodermden; sindirim ve solunum sistemi, idrar torbası ve tiroid bezi, Mezodermden; kas, kemik, lenf sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, böbrekler ve üreme organları oluşur

(10)

• Dördüncü haftadan sonra embriyoda hızlı bir büyüme gözlenir.

Embriyoda beyin ve omurilik dokusu oluşmaya ve kalp atmaya başlar.

Kalbin bölümleri belirgindir, kan dolaşımı başlar, spinal kord gelişir.

Embriyonun boyu 5 mm kadardır

(11)

• Umblikal kord, gözler, kulak, burun, ağız, kol ve bacaklar, el ve ayak parmakları ve tırnaklar taslaklar halinde ortaya çıkar.

• Altıncı haftanın sonunda embriyonun boyu yaklaşık 22-24 mm kadardır.

• Yedinci haftanın sonunda ilk vücut hareketleri başlar, ancak anne tarafından hissedilmesi 16-20. haftaları bulur. Kalp gelişmekte olan organlara kan pompalamaya devam eder.

(12)

• Sekizinci haftada embriyonun dil, dudak, diş, damak ve akciğer yapısı oluşmaya başlar.

Kıkırdak şeklinde olan iskelet yapısı taslak olarak hazırdır. Dokuzuncu haftada embriyo 4 gr ağırlığında ve 4 cm boyundadır. Onuncu haftanın sonuna doğru böbrekler idrar, karaciğer kan üretimi görevini üstlenir.

• On birinci haftanın sonunda organ gelişimi büyük ölçüde tamamlanır. El ve ayak parmakları arasındaki perdeler ortadan kalkar.

(13)

• Üçüncü aydan itibaren embriyonel dönem biter ve fetal dönem başlar.

Embriyonel dönemde oluşan vücut yapıları büyümeye, gelişmeye ve olgunlaşmaya devam eder.

(14)

• Üçüncü ay (12-16. hafta): On ikinci haftada fetusun tüm organları vardır ve bu haftadan sonra hacim olarak büyümeye devam eder.

Fetusun ağırlığı 14 gr, boyu yaklaşık olarak altı-yedi cm’dir. Saç ve tırnaklar uzamaya başlar. Ses tellerinin oluşumu, insülin hormonunun üretimi, akciğerlerin solunum hareketleri yapması yaklaşık olarak 13.

haftaya denk gelir.

(15)

• Yüz belirginleşmeye başlar. On dördüncü haftada kalp sesleri özel cihazla (Doppler) duyulabilir. Kemik ve kas dokusu ve lanugo tüyleri, 15. haftadan sonra gelişmeye başlar. Dış genital organlar gelişimini tamamlamıştır. Ancak, erkek fetusun testis ve penisinin görülmesi sonucu cinsiyet ayırt edilebilir. Fetus kendiliğinden hareketler yapmaya başlar.

(16)

• Dördüncü ay (16-20. hafta): Fetusun hareketleri anne tarafından hissedilebilir. On altıncı haftanın sonunda fetusun ortalama boyu 12 cm, ağırlığı 110 gr kadardır. On yedinci haftada emme, yutma ve göz kırpma refleksleri ortaya çıkar ve fetusun kemiklerinde kalsiyum depolanmaya başlar. On sekizinci haftada mekonyum olarak adlandırılan ilk dışkı bağırsaklarda oluşur. Beyaz renkte, krem kıvamında, cildi kaplayan ve koruyan madde olan verniks kazeoza 19. haftada üretilmeye başlar.

(17)

• Beşinci ay (20-24. hafta): Yirminci hafta gebeliğin orta noktasıdır. Fetusun boyu 25 cm, ağırlığı 400-450 gr kadardır. Yirmi birinci haftada kalp kası güçlüdür ve daha güçlü kan pompalar. Cildi kalınlaşır lanugo tüyleri tüm vücut yüzeyini kaplar. Yirmi ikinci haftada fetus insanın ufak bir modelidir. Fetusun orta kulak kemikleri 23-24.

haftalarda gelişimi tamamlar ve sesler işitme merkezine iletir. İşitme duyusuna ek olarak koku, tat, görme ve dokunma duyuları aktif hale gelmeye başlar.

(18)

• Altıncı ay (24-28. hafta): Fetusun boyu 28-30 cm, ağırlığı 550-650 gr kadardır. Cildi buruşuktur, yağ depolanmaya başlar. Baş halen gövdeye oranla oldukça büyüktür. Göz hareketleri başlayan fetusun kaş ve kirpikleri fark edilir. Yirmi altıncı haftada akciğerlerin yüzey gerilimini azaltıp oksijen taşınmasını kolaylaştıran surfaktan üretilmeye başlar.

Akciğerlerde surfaktan üretimi gebeliğin 34-36. haftalarında yeterli düzeye ulaşır. Beyin dokusu gelişimini hızlı bir biçimde sürdürür.

(19)

• Yedinci ay (28-32. hafta): Beyin dokusunun hızlı gelişimi, yağ depolarının oluşumu, bağışıklık sisteminin gelişmeye başlaması, tat, ses, koku gibi algılarının gelişmesi, kemik iliğinin kan yapmaya başlaması 28-30. haftalar arasında gerçekleşir. Otuz bir-otuz ikinci haftadan itibaren uterus içinde yer daraldığından fetusun büyüme hızı azalır. Fetusun boyu 35-38 cm, ağırlığı 1100-1200 gr kadardır. Bu aylarda doğan bir bebek vücudunu güçlü biçimde hareket ettirebilir ve zayıfça ağlar. Erken doğumun dışında sağlıklı doğan bir bebek genellikle hayatta kalır.

(20)

• Sekizinci ay (32-36. hafta): Fetusun 40-42 cm boyunda ve 1800-2100 gr ağırlığındadır. Otuz üçüncü haftadan itibaren amniyon sıvı miktarı doğuma kadar sabit kalır. Beynin hızlı gelişimine bağlı olarak baş ölçüleri de büyür. Cilt altı yağ dokusu arttıkça fetusun rengi pembeleşir.

Yüzde buruşukluk ve vücutta lanugo tüyleri azalır. Erkeklerde skrotum testislere iner, kas tonusu gelişimi iyidir. Otuz beşinci haftanın sonunda doğarsa sorunsuz bir şekilde yaşamını sürdürme potansiyeli yüksektir.

(21)

• Dokuzuncu ay (36-40. hafta): Fetusun boyu 46-48 cm, ağırlığı 2500- 2900 gr arasındadır. Otuz yedinci haftada hıçkırma, gerilme, irkilme ve parmak emme hareketleri yapar, dış ortama hazırlık için solunum hareketleri artar. Mekonyum fetusun barsaklarında birikmeye başlar.

Bütün organlar gelişimi tamamlar. Kırkıncı haftada boyu yaklaşık olarak 50 cm. ve ağırlığı 2770-3900 gr. arasındadır.

(22)

• Onuncu ay (40. hafta): Fetus dış ortamın tüm koşullarına uyum

sağlama yetisine sahiptir. Saçlar uzun, cilt pembe ve verniks kazeoza boldur. Lanugolar sadece vücudun üst kısmında ve omuzlarda

bulunur. Fetus ortalama 50-52 cm uzunluğunda ve 3200 gr ve üzerindedir

(23)

Plesanta

•Gebelik süresince

• anne ve bebek arasında gaz alışverişi,

• metobolik (gıda ve atıklar) alışverişleri ve

• endokrin (hormonal) alışverişi ayarlayan organdır.

(24)

•Plasentanın

• maternal ve

• fetal olmak üzere iki yüzü vardır.

• Bunlardan biri amnion zarına diğer yüzü ise uterusun mukozasına yapışıktır.

Plasentanın fetal yüzüne umblikal kord (göbek kordonu) tutunur

(25)

•Anne-bebek arasında kan alış verişini sağlamak plasentanın en önemli görevlerinden biridir.

• Besin öğeleri ve oksijen plasenta aracılığı ile uygun şekilde fetüse geçer.

• Fetüste oluşan karbondioksit ve metabolik atıklar plasenta aracılığı ile anne kanına geçer.

(26)

•Plasentanın diğer önemli fonksiyonu ise hormon salgılamaktır.

• Plasenta;

• progesteron,

• ostrojen,

• human koryonik gonadotropin,

• human plesental laktojen hormonlarını salgılar.

(27)

Amniotik sıvı

•Fetüs, anneye ait kandan oluşan amniotik sıvı içerisinde yaşar.

• Gebeliğin ilk dönemlerinde fetüs amniyotik sıvı ile beslenirken daha sonra beslenme plasenta aracılığı ile olur.

•Amniotik sıvı aynı zamanda fetüsü dış etkilerden korur

(28)

•Fetüs gebeliğin beşinci ayında amniotik sıvıyı yutar ve idrarını amniotik sıvı içine yapar.

•Amniotik sıvı içerisinde fetüsün epitel hücreleri de yer alır.

•Bu hücreler gebeliğin belli bir döneminden sonra

gerektiğinde fetüsteki anomalileri tespit etmek amacı ile

kullanılı

(29)

•Amniotik sıvı miktarı 500-1000 ml. Arasındadır

•Sıvının bu sçıkmasına neden olabilir.ınırların dışında olması normal değildir.

•Anne yada fetüste bazı sorunların ortaya

(30)

•Doğumun kısa sürede başlayacağını gösteren belirtiler şunlardır:

• Vaginadan kanla karışık koyu bir akıntının gelmesi (nişan),

• Ağrı başlasın ya da başlamasın suyun gelmesi,

• Düzenli aralıklarla doğum ağrılarının gelmesi, doğum eyleminin başladığı anlamına gelir.

(31)

•Doğum eylemi üç aşamada gerçekleşir:

• Açılma zamanı

• Çıkış zamanı

• Doğum

(32)

Açılma zamanı:

• doğum sancıları, uterusun kaslarının kasılmasını sağlar,

• uteresun serviks kanalı açılır ve

• amnion sıvısı ile su dolu kese doğum yoluna (kanalına) doğru girer

(33)

•Çıkış zamanı :

• Doğum ağrıları artarak sıklaşır.

• Bu nedenle kasılmalar bebeği dışarı doğru iter .

•Doğum:

• Dışarı doğru itilmeyle amnion zarı açılarak bebek dış dünya ile temas eder.

• Yani doğum gerçekleşir.

• Doğumdan sonra amnion zarları ve plasenta dışarı atılır

(34)

•Plasentanın doğumundan sonra ilk iki saatlik sürede uterusun istenen düzeyde toplanması ve kanamanın belli miktarda olması oldukça önemlidir

(35)

•Loğusalık dönemi doğumdan sonraki altı haftalık süreyi kapsamaktadır.

•Bu dönemde gebelikte ortaya çıkan bütün değişikliklerin yok olması ve üreme organları ve fonksiyonlarının gebelikten önceki döneme geri dönmesi beklenmektedir.

•Doğumdan sonra süt salgısının ve emzirmenin olması uterusun daha hızlı toparlanmasına yardımcı olmaktadır

(36)

Vajinal Doğum

En sağlıklı doğum şekli vajinal doğumdur.

Doğumda bebeğin önce gelen kısmına göre, vajinal doğum çeşitli şekillerde incelenebilir

(37)

Vajinal Doğum

Başla geliş;

• Doğru olan geliş şeklidir.

• Bu tür gelişte bebeğin yüzü ya tam olarak anne sırtına bakar ya da bebeğin yüzü anne yüzü ile aynı yöne bakar şekildedir.

• Baş doğmadan önce çene göğüs kafesine değecek şekilde pozisyon almıştır.

(38)

Doğumda bebek baş dışında;

• Omuz ,

• Kol,

• Ayak,

• Makat ile de gelebilmektedir.

Bebeğin bu şekilde gelmesi daha fazla doktor müdahalesini gerektirir

(39)

Müdahaleli doğum

•Forsepsle,

•Vakumla,

•Sezaryen ve

•Epidural anesteziyle doğum yapılabilir.

(40)

•Epidural anestezi, omurgadan uygun bir aralığa anestezik madde verilerek gerçekleştirilir.

•Epidural anestezi, vajinal ya da sezaryen doğumda yapılabilir.

•Bu anestezinin uygun olup olmayacağına anne adayı ve doktor birlikte karar verirler

(41)

Sezeryan Doğum

•Çeşitli nedenlerle vajinal doğumun olamayacağı durumlarda sezaryen ile doğum yaptırılır.

•Karın bölgesinden, karın duvarı, uterus duvarı kesilerek bebek ve daha sonra plasenta çıkarılır.

•Kanama kontrolü yapıldıktan sonra kesilen tabakalar sırası ile dikilerek kapatılır.

(42)

•Sezaryenle doğumdan sonra, dikiş ağrısı ve anestezinin etkisi ile bağırsakların çalışmasının yavaşlamasına bağlı olarak gelişen gaz sancısı yaşanabilir.

•Bu sorunları azaltmak için erken zamanda annenin ayağa kalkması ve yürümesi, uygun şekilde beslenmesi sağlanır.

•Sezaryen ile gerçekleştirilen doğumlardan sonra da bebeğin en erken zamanda emzirilmesi gerekir

(43)

Fötüsün Kusurlu Gelişi

• Yüzle Geliş,

• Alın Gelişi,

• Transvers Geliş,

• Karma Gelişler,

• Umbilikal Kordonla Geliş

(44)

KAYNAKLAR

•Akyıldız, N., 2000. Ana ve Çocuk Sağlığı I. İstanbul: Turan Ofset.

•Baran, G., 2011. Çocuk Gelişimine Giriş. Çocuk Gelişimi (Edit:N. Aral ve G. Baran),17-51, İstanbul: Ya-Pa Yayınları.

•Bilir, Ş., 1975. Ana ve Çocuk Sağlığı. Ankara: Alkım Kitapçılık Yayıncılık.

•Durualp,E.,2019.Doğum Öncesi Gelişim ve Dğum.Erken Çocukluk Döneminde Gelişim I, 0-36 Ay.(Edit:A. Köksal Akyol).111-149,Ankara; Anı Yayınları.

•Özer, D. ve Deniz, Ü. 2012. Gebelik ve Doğum. Okul Öncesi Eğitimi Öğretmen Adayları ve Öğretmenler İçin Anne ve Çocuk Sağlığı ve İlk Yardım (Edit: Ü. Deniz ve Ö. R. Önder), 23-39, Ankara: Nobel yayınları.

•Yavuzer, H.,1987. Çocuk Psikolojisi, İstanbul: Remzi Kitapevi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Böyle bir yenidoğanın öyküsünde, akraba evlili- ği, ailede yenidoğan bebek ölümleri ve kuşkulu dış genital yapı yanısıra inmemiş testis, hipospadias, küçük

 Hücre bölünmesi ve zigotun uterus (rahim) duvarına tutunması germinal dönemde gerçekleşir... Embriyonik Dönem..  Döllenmeden sonraki 2-8 hafta arasındaki

• Küçük süngerimsi kemik parçaları 2 günde, daha büyük, dens kompakt kemikler ise 20 günde dekalsifiye olurlar. • Dekalsifikasyondan sonra parçalar direkt

• Primer ve sekunder kemik dokularında, doku içinde bulunan olgun kemik.. hücrelerine

Ardından Yakın Doğu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’ne kayıt olur ve bölümden 2002’de onur derecesi ile mezun olur.. Eğitimine devam ederek yüksek lisans

-Kemik trabeküllerinin (süngerimsi kemik) ya da lamellerinin (kompakt kemik) yüzeylerinde tek sıra halinde dizilmişlerdir. -Sitoplazmaları

Tartarik asit -hidroksibütanoik asit Galaktoz Laktik asit Tretokanik asit.. Sitrik asit

Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur.. • İnorganik elemanlar hidroksiapatit kristalleri