• Sonuç bulunamadı

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Bitkisel Ürün Sigortası Yaptıran Üreticilerin Mevcut Durumu Ş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Bitkisel Ürün Sigortası Yaptıran Üreticilerin Mevcut Durumu Ş"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Bitkisel Ürün Sigortası Yaptıran Üreticilerin Mevcut Durumu

Şeyda ĐPEKÇĐOĞLU1 Tamer IŞGIN2 Tali MONĐS1 Gamze SANER3 Ahmet ÇIKMAN1

ÖZET

Gelişmiş ülkelerin yıllar önce başlatmış oldukları “Tarımda Risk Yönetim Teknikleri”

uygulamaları ve alt yapı çalışmaları sonucu “doğa” olayları büyük ölçüde “afet” olmaktan çıkarılmıştır. Bu ülkeler kendi doğal, sosyal, temel ekonomik yapılarıyla tarım politikaları dikkate alınarak bilinçlendirilmiş tarımsal ürün sigorta sistemlerini kurmuşlar ve böylece üreticilerinin çok az bir masrafla zararlarını karşılayarak muhtaç oldukları ekonomik ve sosyal güvenceye kavuşmalarını sağlamışlardır. Araştırma alanı Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adıyaman illerini içermektedir. Araştırmanın amacına bağlı olarak tarım sigortaları havuzu verilerinden bitkisel ürün sigortası yapılan köyler belirlenmiştir. Bu köylerde bitkisel ürün sigortası yaptıran toplam 130 üretici ile anket yapılmıştır. Adıyaman’da 25, Diyarbakır’da 60 ve Şanlıurfa’da ise 45 üretici ile yüzyüze görüşme yapılmıştır. Bu sayıya istinaden aynı sayıda tarım sigortası yaptırmayan üreticiler ile anket yapılmıştır. Toplam 260 üretici ile yüzyüze görüşülmüştür.

Araştırmada incelenen işletmelerden %50’si 6 yıldan fazla sürede, %27’si 3-5 yıl arası ve %22’ si ise 0-2 yıl arasında sigorta yaptırdıklarını belirtmişlerdir. Görüşme yapılan üreticilerin %100’ü paket 1 olarak belirtilen “Tüm Bitkisel Ürünler için Dolu + Fırtına, Hortum, Yangın, Deprem ve Heyelan Risklerinin Neden Olduğu Miktar Kaybı” sigorta kapsamını tercih etmektedirler.

Tarımsal ürün sigortası yaptıran işletmeler en fazla buğday, arpa ve mercimek üretimi için sürekli sigorta yaptırmaktadırlar. Ürün sigortası yaptıran üreticilerin %50’si gibi önemli bir bölümü geçmişte kendinin zararla karşılaşması sonucu, %13’ü devlet desteğinin olması, nedeniyle sigorta yaptırdıklarını belirtmişlerdir. Đşletmecilerin tarım sigortası konusunda haberdar olma durumu incelendiğinde Diyarbakır (%63) ilk sırayı alırken, bu ili Şanlıurfa(%47) ve Adıyaman(%20) izlemektedir. Bilgilendirme toplantılarında tarım kredi kooperatiflerinin de rolü büyüktür.

Anahtar Kelimeler : Bitkisel ürün sigortası, Risk yönetimi, GAP.

ABSTRACT

Natural events are no longer regarded as a catastrophe due to applications of “Agricultural Risk Management Techniques” and infrastructural works long launched by developed countries. These countries have developed their crop insurance systems based on their own natural, social, and basic economic structures as well as their agricultural policies and thereby provided their producers with economic and social security by making them capable of covering financial losses with a little expense. The area of research covers the provinces of Sanliurfa, Diyarbakir and Adiyaman. Based on study objectives, villages where crop insurances are bought are determined using data from a farm insurance pool. In these villages, 130 farmers are contacted for an interview to fill out questionnaires. The survey is carried out using face to face interviews with 25 farmers in Adiyaman, 60 in Diyarbakir and 45 in Sanliurfa. Questionnaires are also filled out using the same number of farmers in each province, who have not bought insurances. Thus, 260 farmers in total are interviewed for this purpose. In these farm households studied, 50% of the farmers who have purchased crop insurances declared that they had been insured for 6 years, 27% of them declared that they had been insured for a duration of 3 – 5 years, and 22% stated that they had been insured for a duration of 0 – 2 years. All the producers interviewed have prefered the insurance package, named as package 1, that offers coverage against the risks of hail, storm, tornado, conflagration, earthquake, and landslide for all crops. Producers who purchase crop insurances are mostly insured against losses in wheat, barley, and lentil productions. Of the procuders purchasing

1 GAP Toprak - Su Kaynakları ve Tarımsal Araştırma Ens. Müdürlüğü, 63040 Şanlıurfa, Seyda.ipekcioglu@hotmail.com, talimonis@hotmail.com, ahmetcıkman@hotmail.com

2Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 63040 Şanlıurfa, tisgin@yahoo.com,

3 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 35100 Đzmir, gamze.saner@ege.edu.tr

(2)

crop insurances, a considerable amount (50%) declared that they had been insured for the reasoning of past losses they suffered from, and 13% declared that they purchased insurances for the reasoning of governmental support. When farmer awareness of insurances is concerned, Diyarbakir holds the first place with 63% awareness followed by Sanliurfa (47%) and Adiyaman (20%). Aggicultural credit cooperatives have an important role in informative meetings.

Keywords: Farm insurance, risk management, GAP.

1. GĐRĐŞ

Tarım, nüfusun temel ihtiyaç maddelerini üreten bir kesim olması nedeni ile büyük öneme sahiptir ve diğer sektörlerle karşılaştırıldığında doğal, ekonomik, sosyal ve kişisel risklerden en çok etkilenen sektördür. Tarımda, teknik tedbirler ile önlenmesi mümkün olmayan riskler sık sık görülmekte ve Türkiye’deki gibi gelir düzeyi genellikle çok düşük olan üreticiler için her yıl büyük felaketlere neden olmaktadır. Gelişmiş ve birçok gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, ancak tarım sigortaları uygulamasıyla bu felaketlerin neden olduğu zararlar karşılanabilmektedir.

Gelişmiş ülkelerin yıllar önce başlatmış oldukları “Tarımda Risk Yönetim Teknikleri” uygulamaları ve alt yapı çalışmaları sonucu “doğa” olayları büyük ölçüde

“afet” olmaktan çıkarılmıştır. Bu ülkeler kendi doğal, sosyal, temel ekonomik yapılarıyla tarım politikaları dikkate alınarak bilinçlendirilmiş tarımsal ürün sigorta sistemlerini kurmuşlar ve böylece üreticilerinin çok az bir masrafla zararlarını karşılayarak muhtaç oldukları ekonomik ve sosyal güvence kavuşmalarını sağlamışlardır (Dinler ve ark., 2000).

Tarımda risk ve belirsizliklerden oluşacak zararların ödenmesini esas alan ve

“Tarım Sigortaları” olarak tanımlanan risk transferi programları çerçevesinde yürütülen araştırmalar sonucunda “doğa” olaylarının büyük ölçüde “afet” olmaktan çıkarılması amaçlanmaktadır. Aslında, bu gelişmiş bazı ülkelerde önemli ölçüde başarılmış ve ciddi sonuçlar elde edilmiştir.

Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olması nedeniyle, tarım sektörünün GSMH içindeki oranı gelişmiş ülkelere göre yüksektir. Bu kesimin üretici de dahil, tüm risklere karşı güvencesiz bırakılması, bu alanda yaşanan ekonomik kayıpların telafi olanağının olmaması, ülke için önemli boyutlarda ekonomik kayıplara neden olduğu gibi sosyo- ekonomik çöküntüler ile ekonomik ve politik istikrarsızlıkların yaşanmasına da neden olmaktadır. Tarım sektörü ile ilgili hasarların büyüklüğü ve tarım kesimi insanının tümden güvencesiz oluşu, devletin yükümlülükleri gereği sorunlara çözüm getirmesini gerektirmektedir. Devletin, her yıl sel, fırtına, deprem vb. doğal afetler nedeniyle, banka borçlarını sildiği, kredi geri ödeme sürelerini uzattığı üreticierin ekonomiye getirdiği yük az değildir. Bu nedenle tarım sigortalarıyla ilgili olarak; alt yapının geliştirilmesi, üretimin yaygınlaştırılması, reasürans anlaşmalarıyla desteklenen ve muafiyetli de olsa birçok riski kapsamına alan zorunlu sigorta sisteminin tesisi ile isteğe bağlı tarım sigortaları sisteminin tesisi, hem devleti bu yüklerden kurtaracak, hem tarım kesiminde insanın sosyo-ekonomik ve politik açılardan istikrara kavuşmasına ve yerleşik kalmasına olanak sağlayacaktır. Tarımsal üretim gerçekleştirilirken, teknik tedbirler ile önlenmesi mümkün olmayan pek çok risk ile karşılaşılmakta ve bu riskler yüzünden gelir düzeyi düşük olan pek çok üretici ürün ve gelir kaybı sorunu yaşamaktadır.

Tarım sektörünün, doğal riskler başta olmak üzere, ekonomik, sosyal ve kişisel risklerden fazla etkilenmesi, bu sektörün risk ve belirsizliklere karşı dayanıklı olabilmesini ve meydana gelecek zararlara karşı da üreticinin korunabilmesini gerektirmektedir. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, üreticinin ve tarımsal üretimin risk ve belirsizliklere karşı korunabilmesinde en etkili güvence sistemi olarak tarım sigortası görünmektedir. Don, kuraklık, sel, yangın veya salgın hayvan hastalıklarının ortaya çıkması durumunda ürünün zarara uğraması, o bölgede yaşayan tarımsal nüfusun kıtlık ve yoksulluk çekmesine, mevcut varlıklarının kaybına veya uzun süre borçlu kalmalarına neden olabilmektedir. Fakat tarım sigortası yoluyla ürününü, hayvanını veya diğer tarımsal varlıklarını sigorta ettiren üreticiler çeşitli riskler ile karşı

(3)

karşıya kaldıklarında zararlarının ödeneceğini ve mali sıkıntıya düşmeyeceklerini bildikleri için, faaliyetlerini daha güvenli olarak yapmakta ve üretimlerini artırmak için de teknik bilgi ve araçlardan daha fazla yararlanmaya istekli olmaktadırlar.

Tarım sigortası yaptırmış olan üreticiler, doğal afetlerin meydana geldiği yıllarda emek ve sermayelerinin karşılığını sigortadan alabileceği için işletmenin gelir dengesi olumsuz yönde bozulmamaktadır (Uralcan, 2004).

Türkiye de yapılan sigorta bedeli toplam 2009 yılında 2.900.559.616 TL değerindedir. Bitkisel üretimin payı 2.000.811.283 TL ile en yüksektir. (TARSĐM, 2009) (Çizelge 1.1).

Çizelge 1.1. Branşlara Göre Sigorta Bedeli (TL) YILLAR Branş

2007 2008 2009

Bitkisel Üretim

1.094.986.778 1.573.804.574 2.000.811.283

Sera 184.314.485 315.508.650 421.836.052

Hayvan Hayat

168.442.569 264.314.417 410.542.266 Su

Ürünleri

18.471.999 46.341.370 46.738.519

Kümes Hayvanlari

12.198.822 25.002.594 20.631.496

Toplam I.478.4I4.653 2.224.97I.605 2.900.559.6I6

2. MATERYAL VE YÖNTEM

Araştırma yöresi olarak GAP kapsamına giren iller içinden Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adıyaman illeri seçilmiştir. Bölgede Diyarbakır en çok bitkisel ürün sigortası yaptıran iller arasındadır. Şanlıurfa’da bitkisel ürün sigortası önemsiz düzeyde olsa bile GAP’ın önemi ve geleceğe yönelik beklenilen potansiyeli nedeniyle seçilmiştir. Bu illerin seçilmesinde Şanlıurfa ve Diyarbakır’da kuraklık, Adıyaman’da don gibi iklim faktörlerinin verim üzerinde olumsuz etkilerinin yaygın olarak görülmesi de etkili olmuştur.

Araştırmanın amacına bağlı olarak tarım sigortaları havuzu verilerinden bitkisel ürün sigortası yapılan köyler belirlenmiştir. Bu köylerde bitkisel ürün sigortası yaptıran toplam 130 üretici ile anket yapılmıştır. Adıyaman’da 25, Diyarbakır’da 60 ve Şanlıurfa’da ise 45 üretici ile yüzyüze görüşme yapılmıştır. Bu sayıya istinaden aynı sayıda tarım sigortası yaptırmayan üreticiler ile anket yapılmıştır. Toplam 260 üretici ile yüzyüze görüşülmüştür. Araştırma kapsamında yer alan işletmelerdeki üreticiler için doldurulan anket formları tek tek incelenmiş, gerekli kontrol, tamamlama ve düzenleme işlemleri yapıldıktan sonra, yaygın olarak kullanılan istatistik paket programlarından birinde veri tabanı oluşturulmuştur.

3. ARAŞTIRMA BULGULARI oplam Sigorta Bedeli "

3.1. Sigorta Yaptırma Süresi

Đncelenen işletmelerden %50’si 6 yıldan fazla sürede, %27’si 3-5 yıl arası ve %22’

si ise 0-2 yıl arasında sigorta yaptırdıklarını belirtmişlerdir (Çizelge 3.1) Çizelge 3.1. Đncelenen işletmelerde sigorta yaptırma süresi (%)

Süre (yıl) Adıyaman Diyarbakır Şanlıurfa Ortalama

0-2 4 18 44 22

3 --- 5 16 37 29 27

6- --- 80 45 24 50

Görüşme yapılan üreticilerin %100’ü paket 1 olarak belirtilen “Tüm Bitkisel Ürünler için Dolu + Fırtına, Hortum, Yangın, Deprem ve Heyelan Risklerinin Neden

(4)

Olduğu Miktar Kaybı” sigorta kapsamını tercih etmektedirler. Ürün sigortası yaptıran işletmeler en fazla buğday, arpa ve mercimek üretimi için sürekli sigorta yaptırmaktadırlar (Çizelge 3.2).

Çizelge 3.2. Đklimden Olumsuz Etkilenen Ürünler

Ürünler Adıyaman Diyarbakır Şanlıurfa Ortalama

Buğday 60 67 72 58

Pamuk 0 7 12 27

Buğday+Mercimek 24 15 4 9

Arpa 16 12 12 7

Toplam 100 100 100 100

Sigorta yaptıran üreticilere sigorta poliçesini okuma durumları sorulmuştur.

Üreticilerin %73’ü evet, %27’si ise hayır cevabını vermiştir. Sigorta poliçesini tam olarak okuma durumu sırasıyla Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adıyaman ilinde gerçekleşmiştir (Çizelge 3.3).

Çizelge 3.3. Sigorta Poliçesini Tam Okuma Durumu (%)

Đller Evet Hayır

Adıyaman 40 60

Diyarbakır 85 15

Şanlıurfa 87 13

Ortalama 71 29

Tarım; tüm ülkeler için olduğu kadar Türkiye için de stratejik öneme sahip bir sektördür. Yine, diğer sektörlerle kıyaslandığında doğa koşullarına bağlı olduğundan riski en fazla olan sektördür. Özellikle gelir düzeyi düşük olan ve umudunu yılda bir kez hasad edeceği ürüne bağlayan üreticilerin taşıdığı risk; felaketlerine neden olabilecek düzeylerde olabilmektedir.

Ürün sigortası yaptıran üreticilerin %50’si gibi önemli bir bölümü geçmişte kendinin zararla karşılaşması sonucu, %13’ü devlet desteğinin olması, %9’u komşusunun zararla karşılaşması ve kendisinin bunu görmesi, %16’sı sigorta tanıtım elamanlarının önerileri, %10’u ise zarardan etkilenme ve devlet desteğinin olmasından dolayı sigorta yaptırdıklarını belirtmişlerdir (Çizelge 3.4).

Çizelge 3.4. Sigorta Yaptırma Nedenleri (%) Sigorta Yaptırma Nedenleri

Adıyaman Diyarbakır Şanlıurfa Ortalama

Geçmişte Kendinin Zararla Karşılaşması 76 41 34 50

Komşusunun Zararla Karşılaşması ve

Kendisinin Bunu Görmesi 8 8 12 9

Sigorta Tanıtım Elamanlarının Önerileri 4 26 19 16

Devlet Desteğinin Olması 8 10 23 14

Zararı Görme+ Devlet Desteği Olması 4 15 12 10

Üreticilere ürünlerini sigortalama nedeni sorulmuştur. Üreticilerin %60’ı gelir güvenliliğinin devamı, %18’i iklimden etkilenme durumu ve %17’si ise diğer nedenlerden dolayı ürününü sigortaladığını belirtmiştir (Çizelge 3.5).

Çizelge 3.5. Ürünleri Sürekli Sigortalama Nedeni (%)

Ürünleri Sürekli Sigortalama Nedeni Adıyaman Diyarbakır Şanlıurfa Ortalama

Sürekli Gelir Garantisi 65 70 45 60

Đklimden Etkilenme Durumu 23 13 21 18

Tarımsal Üretimi Geliştirme 0 2 11 4

Diğer 12 15 24 17

(5)

Tarım sigortaları uygulamaları 1957 yılında başlamış olmasına ve risklerin giderek arttığı bilinmesine rağmen, üreticinin gelir düzeyinin sürekli düşmesi, tarım sigortaları için bir devlet politikasının oluşmamış olması, tarım ve sigorta sektörlerindeki bilgi ve ilgi eksikliği, daha kolay işlere yönelme arzusu gibi faktörler tarım sigortalarının diğer tarımsal faaliyetler yanında daha az gelişmesinde rol oynamışlardır.

1987 yılında Tarım Sigortaları'nın geliştirilmesi için planlı bir çalışma başlatılmıştır. ”Tarım sigortasını tarımcılar yapmalıdır ”başlığıyla hazırlanan “Türkiye için Tarım Sigortaları'nı Geliştirme Planı” (Dinler,1987) çerçevesinde öncelikle Tarım ve Sigorta Sektörü'ne konunun öneminin anlatılması, tanıtımı ve üreticiye götürülen sigorta hizmetlerinin sağlıklı bir alt yapıya kavuşturulup, yaygınlaştırılmasına çalışılmıştır.

1995 yılına gelindiğinde gelişmenin yeterli olmadığı görülmüş, bunu engelleyen faktörler ve diğer ülke örnekleri incelenerek, Tarım Sigortaları'nın ortak bir sistem içerisinde uygulanması için tarım sigortalarına gönül vermiş kişiler bir araya gelerek, Tarım Sigortaları Vakfı'nı(TSV) kurmuşlardır.

2000 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının başlattığı Tarım Reformu Uygulama Projesi (TARUP)-Agricultural Reform Implementation Project (ARĐP) çerçevesinde tarımda devlet destekli doğal afet sigortalarının başlaması öngörülmüştür.

Çukur ve ark. tarafından 2008 yılında yapılan araştırmada üreticilere devlet destekli tarım sigortacılığı ile ilgili bilgiye hangi kaynaktan öğrendikleri sorulduğunda, üreticilerin

%46’sı bilgilendirme toplantılarında, %21’i çevresinden, %12’si televizyon ve toplantılardan, %11’i sadece televizyondan ve %10’u radyodan duyduğunu belirtmişlerdir. Đncelenen işletmelerde üreticilerin %91.67’sinin (60 üretici) yeni sigorta yasası ile bu yasanın getirdiği yeniliklerin bazılarından haberdar oldukları ortaya çıkmaktadır.

Araştırma alanında üreticilere devlet destekli tarım sigortası ile ilgili bilgiye hangi kaynaktan öğrendikleri sorulduğunda, üreticilerin %46’sı bilgilendirme toplantılarında,

%21’i çevresinden, %12’si televizyon ve toplantılardan, %11’i sadece televizyondan ve

%10’u radyodan duyduğunu belirtmişlerdir(Çizelge 3.6).

Çizelge 3.6. Devlet Destekli Tarım Sigortası Konusunda Bilgi Edinme Kaynakları (%) Duyma kanalı Adıyaman Diyarbakır Şanlıurfa Ortalama

Bilgilendirme top 44 42 51 46

Çevreden 20 20 22 21

TV+Toplantılar 16 10 11 12

TV 12 15 7 11

Radyo 8 12 9 10

Đşletmecilerin tarım sigortası konusunda haberdar olma durumu incelendiğinde Diyarbakır (%63) ilk sırayı alırken, bu ili Şanlıurfa (%47) ve Adıyaman (%20) izlemektedir. Bilgilendirme toplantılarında tarım kredi kooperatiflerinin de rolü büyüktür (Çizelge 3.7).

Çizelge 3.7. Đşletmecilerin Tarım Sigortası Konusunda Bilgi Alıp-almama Durumu (%)

Adıyaman Diyarbakır Şanlıurfa Ortalama

Evet 20 63 47 43

Hayır 80 37 53 57

Toplam 100 100 100 100

3. TARTIŞMA VE SONUÇ

Bu çalışmada, üreticilerin risk davranış gruplarına göre tarım sigortası ile ilgili tutumlarını belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmanın ana materyalini Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adıyaman illeri oluşturmaktadır. Araştırmanın amacına bağlı olarak tarım sigortaları havuzu verilerinden bitkisel ürün sigortası yapılan köyler belirlenmiştir. Bu köylerde

(6)

bitkisel ürün sigortası yaptıran toplam 130 üretici ile anket yapılmıştır. Adıyaman’da 25, Diyarbakır’da 60 ve Şanlıurfa’da ise 45 üretici ile yüzyüze görüşme yapılmıştır. Bu sayıya istinaden aynı sayıda tarım sigortası yaptırmayan üreticiler ile anket yapılmıştır.

Toplam 260 üretici ile görüşülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre, anket uygulanan işletmelerin %50’si 6 yıldan fazla sürede, %27’si 3-5 yıl arası ve %22’ si ise 0-2 yıl arasında sigorta yaptırdıklarını belirtmişlerdir Görüşme yapılan üreticilerin %100’ü paket 1 olarak belirtilen “Tüm bitkisel ürünler için Dolu + Fırtına, Hortum, Yangın, Deprem ve Heyelan risklerinin neden olduğu miktar kaybı” sigorta kapsamını tercih etmektedirler. Tarımsal ürün sigortası yaptıran işletmeler en fazla buğday, arpa ve mercimek için sürekli sigorta yaptırmaktadırlar.

Tarımsal üretimde risklerin meydana getirdiği hasar istatistiklerinin doğru olarak elde edilmesi ile üreticinin ödemesi gereken prim miktarının rasyonel ve ödeme güçlerine uygun olarak belirlenmesi mümkün olabilecektir. Tarım sigortasının üreticiler tarafından benimsenmesi için hasar belirleme aşamasında bu konuda uzman kişilerin görev alması, yanlış uygulamaları ortadan kaldıracak ve üreticilerin sigorta şirketlerine karşı güven duymasını sağlayacaktır. Tarım sigortası uygulamalarının yaygınlaşması ile büyüklüğü tahmin edilemeyen risklerin oluşturduğu kayıplar sözleşme koşulları çerçevesinde tazmin edilerek üretici gelirlerinde istikrar sağlanabilecektir. Bunun yanında, tarım sigortası karşılıklı yardımlaşmaya dayalı bir sistem olması nedeniyle toplumsal gelişmeye katkı yapacak ve sigorta primleri ile diğer kesimlere finansman olanakları yaratılacaktır (Akçaöz ve ark, 2006).

Tarım Sigortalarının yaygınlaşmasıyla, üretimdeki risk ve belirsizlikler giderileceğinden, tarımda ihtisaslaşma başlayacak, verimlilik ve üretim hacmi büyüme gösterecektir. Tarım sigortası, üreticinin gelir düzeyindeki dalgalanmaları azaltacaktır.

Tarım sigortalarının yaygınlaşması, üreticilerin sigorta alternatifleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmamaları ve karşı karşıya oldukları riskleri objektif olarak değerlendirememeleri gibi nedenlerle her zaman zor olmaktadır. Bu alandaki yetersiz sigorta talebi, sigorta şirketlerinin tarım sigortalarına yatırım yapmalarını engellemekte, böylece bir kısır döngü oluşmaktadır (Meuwissen et al., 2003; Anonymous, 2001).

Nitekim, Türkiye’de de tarım sigortaları alanında yapılmış çeşitli çalışmalarda elde edilen bulgular, üreticilerin tarım sigortaları konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıklarını ve sigortanın karşılaştıkları zararları gidereceği yönündeki güvensizliklerinin önemli düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Henüz yeterince yaygın bir uygulaması olmayan tarım sigortaları, üreticiler için bir yenilik olduğundan, onların gözünde belirli düzeydeki riski de içermektedir (Uysal, 2002).

Devlet, üreticinin priminin yarısını ödese bile sigorta primi bazı üreticilerin ödeme gücünün üzerinde olabilmektedir. Sigorta yaptıramayacak durumda olan küçük ölçekli işletmelerin sigorta amaçlı veya öncelikli kooperatifleri kurmaları ve bu durumda olanlar için tarım sigortaları kredisi açılması önerilebilir

KAYNAKLAR

Anonymous, 2001. Risk Management Tools for EU Agriculture: with a special focus on insurance.

European Commission, Agriculture Directorate- General Working Document.

Akçaöz, H., Özkan, B., Kızılay, H., 2006. Antalya Đlinde Tarımsal Üretimde Risk Yönetimi ve Tarım Sigortası Uygulamaları, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 2006,3 (2), s. 93-103.

Dinler, T., 2000. Tarımda Risk Yönetimi ve Türkiye’de Tarım Sigortaları Uygulamaları, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 5. Teknik Kongresi ,Ankara.

Meuwıssen, M. P. M., Huirne, R. B. M., Skees, J.R., 2003. Income Insurance in European Agriculture, Euro Choices, Agri-Food and Rural Resource Issues, 2(1).

Uralcan, G. Şebnem, Temel Sigorta Bilgileri ve Sigorta Sektörünün Yapısal Analizi, Beta, Đstanbul, 2004.

Uysal, Ö.K., 2002. Tarımda Üreticilerin Risk Karşısındaki Davranışları Üzerine Bir Araştırma:

Ege Bölgesi’nden Bir Örnek Olay, E.Ü. Fen Bil. Ens., Doktora Tezi, Bornova, Đzmir.

TARSĐM. 2009. Faaliyet raporu, 2009.(www.tarsim.org.tr)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bitkisel Ürün Sigortasında dolu(yangın, heyelan, deprem) teminatları için uygulanacak tehlike bölgeleri köy bazında, fırtına, hortum ve meyvelerde don teminatı için

Risk davranış gruplarına göre değerlendirildiğinde sigorta primlerinin düşük olması koşuluyla sigorta yaptırabileceğini söyleyen çiftçilerin oranı risk seven

Özel Sağlık Sigortalarında Sözleşme, Sigortalı, Prim Üretimi ve Tazminat Hacimleri Türkiye’de özel sağlık sigortaları sağlık, hastalık ve seyahat sağlık olarak

Görüşme yapılan üreticilerin ortalama yaşı incelendiğinde bitkisel ürün sigortası yaptıran üreticilerin yaş ortalaması 47.96 iken, bitkisel ürün sigortası

3218 sayılı kanunun amacı ise; Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi

Bu çalışma, ülkemizde zayıflama amacıyla kullanılan bitkisel ürünlerin kullanımı ile ilgili istatistiki veri içeren yeterli sayıda anket çalışması

Bu araştırma; ülkemizde tıbbi amaçla kullanılan bitkisel ürünlere halkın bakış açısı ve kullanımı ile ilgili yeterli sayıda çalışma olmaması nedeniyle

Kalp damar hastalarının (n=68) %23.5’inin (n=16) bitkisel ürün kullandığı, en çok yeşil çay, zencefil, ada çayı, kekik, melisa ve li- mon kullandıklarını