• Sonuç bulunamadı

Trkiye Trkesi ile Krgz Trkesinde Zarf ve Zarf Tmleci

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trkiye Trkesi ile Krgz Trkesinde Zarf ve Zarf Tmleci"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi Yayınları:

69

Süreli

Yayınlar

Dizisi: 20.

"MAHAC" YHHBEPCHTETH

KOOM~YK

MJIMM~EP

JKYPHAJibl

MANAS

ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BILIMLER

DERGISI

KhiPrhi3-TYPK "MAHAC" YHMBEPCMTETM, EMliiKEK,2005

KlRGlZiSTAN-

TÜRKİYE

MAN AS

ÜNİVERSİTESİ, BİŞKEK,

2005

(2)

Kı.ıpr:&I3-TypK

"Maaac'' YHHBepcHTeTH

Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi

K T M

Ü

Yayınları:

69

Süreli

Yayınlar

Dizisi: 20

«MaHac» JHHBepcHTeTH

KOOM,IJ;YK HJIHM,IJ;EP :IKYPHAJihl

Manas Üniversitesi

SOSYAL BiLiMLER DERGiSi

Sayı:

14

Bişkek

(3)

KlRGlZiSTAN-TÜRKiYE

Manas Üniversitesi

YAYlN KURULU

SOSYAL BiLiMLER

Prof. Dr. Ahmet T

AŞAÖll..

(B

aşk)

DERGiSi

Prof. Dr. Salican

CİGİTOV

ISSN 1694 - 5093

Prof. Dr. Turar

KOYÇİYEV

Adalet

Bakanlığı Kayıt

No: 957

Prof. Dr. Nevzat GÜRAN

MHJieT MHHIICTpJIIUHHHH ImTTOO .Na957

Prof. Dr. Zamira

DERBİŞEV

A

2005,

Sayı:

14

..

Prof. Dr. Mehmet

ŞİŞMAN

Doç. Dr.

Şahin

KARASAR

SAHİPLERİ

Kırgızistan-

Türkiye Manas Üniversitesi

İNTERNET

DONANlM!

Adma

Eduard

ŞAPİROV

Prof. Dr.

Karıbek

MOLDOB1YEV

Prof. Dr. Seyfullah ÇEVIK

DİZGİ- MİZANPAJ

Baktıgül

ERMATOVA

Yazı İşleri Koordinatörü

TASARlM

Talant

CANDRALİYEV

ve

Yaym Sorumlusu

DÜZELTMELER

Öğr. gör. Mehmet KILDIROGLU

KlRGlZCA

Adres:

Dr. Murat KOCOBEKOV

Kırgızistan-

Türkiye Manas Üniversitesi

Roza ABDIKULOVA

Tmçtık

(Mir) Caddesi No 56

TÜRKÇE

Bişkek/KIRGIZİSTAN

Ahmet GÜNGÖR

Te/:00996 312 541940-41-42-43

İbrahim ŞAHİN

Belgegeçer(Fax): 00996 312 541935

E-mail:

İNGİLİZCE

sosbilimler@ manas.kg

Dr.

İrfan

TOSUNCUOGLU

mralpturk@hotmail.com

Abone Sorumlusu

RUSÇA

Mehmet Fatih YÜKSEL

Doç. Dr. M. ABAYDULOVA

Alla NAROZYA

Sosyal Bilimler Derg_!si,

Kırgızistan-

Türkiye Manas

Vniııersitesi Dağıtım: Tolkıaı

NAZARKUL KIZ!

(4)

YAYINCI

Değerli okuyuculanmız Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler

Qergisi'nin 14.

sayısı

ile sizlere yeniden

ulaşmanın mutluluğu

içerisindeyiz.

Universitemiz yönetim kurulunun

aldığı

karara göre bundan böyle dergimizde Avrasya ile

ilgili

yazılar yayınlanacak

ve dergimiz

yılda

iki defa

yayınlanacaktır.

Avrasya tarihini,

kültürünü ve

edebiyatını

ilgilendirmeyen

yazılar

kabul edilmeyecektiL Üniversitemiz

Yönetim Kurulunun 12.03..2003 tarihinde

aldığı

6

sayılı

karara göre dergimize gönderilen

makalelere telif ücreti ödenmeyecek, sadece üniversitemiz

dışından

makale inceleyen

hakemiere inceleme ücreti ödenecektir .. Hakemiere ödenecek bu ücret ise makale

başına

10 ABD

dolandır. Bazı okurlanmız

bize makalenin

sad~ce kağıt çıkışlarını

göndermekte

disketlerini göndermemektedir.

Bazı

makalelerde de Ingilizce özet

bulunmamaktadır.

Yayın

kurul.umuzun

aldığı diğer

bir karar

gereği

disketi olmayan, dergimizin

formatiarına

uymayan Ingilizce ve makalenin

yazıldığı

dilde özeti bulunmayan makaleler

değerlendirmeye alınmayacaktır. Araştırmalarımızı

görmek ve dergimize internet

aracılığıyla ulaşmak

için www.manas.kg sitesine

başvurabilirsiniz.

Saygılanmızla.

HAKEM KURULU

Prof. Dr. AlpayATA OL

Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi

Prof. Dr. Salican

CİGİTOV Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi

Prof. Dr. Ahmet

TAŞAGIL

Mimar Sinan Üniversitesi,

İstanbui!TÜRKİYE

Prof. Dr. Zamira

DERBİŞEV

A

Kırgızistan-

Türkiye Man as Üniversitesi

Prof. Dr. Ahmet B URAN

Fırat

Üniversitesi,

Elazığ!TÜRKİYE

Prof. Dr.

Reınzi

ATAOGLU

Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi

Prof. Dr. Selahattin SARI

Gazi Üniversitesi,

AnkarafTÜRKİYE

Prof. Dr.

İlhan ŞAHİN İstanbul

Üniversitesi,

İstanbui!TÜRKİYE

Prof. Dr. Recep SONGÜN

Kırgızistan-Tlirkiye

Manas Üniversitesi

Doç. Dr.

Şahin

KARASAR

Yeditepe Üniversitesi,

İstanbulffÜRKİYE

Doç. Dr. Aziya

ŞAMENOV

A

Kırgız

Milli Üniversitesi

D~ç.

Dr. Hüseyin AKA Y

Marmara Üniversitesi,

İstanbulffÜRKİYE

Doç. Dr. Murat KOCOBEKOV

Kırgızistan-Türkiye

Manas Üniversitesi

(5)

II

SOSYAL BiLiMLER DERGiSi

"KOOMlJ:YK HJIHMlJ:EP'' )I{YPHAJibiHbiH MAK CA TT APbl

Khıprhi3-TypK <<MaHaC>> yHHBepcHTeTH n<apbii<Ka tıbırapa rypraH HJJHMHH ıKypHaJı

Coserrep

Coı03y

Tapan KeTKeH

coı-ı 6npH-6Hpmıe ıı<aKbiH,llalllyy MYMKYI·I''IyııyryH amaı;,

6Hp0K 6aHhlp1aH

Ma,llaHHliThı (THJJH, KaH 6Hp.nepHHHH ,!IHHH, raph!Xhl, CaJJT-CaHaac&I ııc6

. .)

OpTOK 60JJfOH rypK KaJJKTaphiH IlJIHMHH

H3HJJ,lleeııep aJJKafhiH,lla lKaKhıH,llaUlTbıpyy mıe­

THH Ke3,lleih. TypK .!IYHHecyH,lle 3.n

apaııbll<

,llel-(r33Jife )J(eTKeH

raaHhıMaıı oı<yMyill­

TyyJJap 6ap.

THııeKKe Kapwhı, aııap,llhıH 3Mreırrepım ıı<aphı.sıııan rypyyqy ıKypHaıı,llap,llhiH

caııhı

ere ro.

ÜlllOH.!\YI<TaH, 6H3,!1HH

ıKypHaııbı6hi3 TYPK MaMııeı<errepHH,lle, EaThıw ıKaHa KMW

(CHf)

eımeııepyH.!Ie nmwaraH HJJHMn03.!\0P.!IYH :ıMreınepııH ıı<aphii<Ka 'lbırapyy, oproK Ma,llaHııii Ta6hmraııapbi6hi3,llbıH 6ap,llbıK rapanrapbı

MeHeH

6arLırraphiH KenqyııyKKe lKeTıo13y MaJ<CaThiH Ke3,llereH e3yH'le 6Hp HJIHMHi1 6yııaK

60JJO aııar

,llereH yMyiTe6y3.

SOSYAL BiLiMLER

DERGiSi'NİN

YAYlN AMAÇLARI

Kırgızistan-

Türkiye Man as Üniversitesi 'nin

yayımladığı

ilmi dergi, Sovyetler

Birliği'nin çöküşünden

sonra daha çok yakınlaşan ve aynı kültürü (dili, dini, tarihi,

gele-nekleri)

paylaşan Türk devletleri-topluluklarını

akademik

çalışınaların çerçevesi dalıi­

linde bir araya

getirebilıne düşüncesinden hareketle hazırlanmıştır. Türk Dünyası'nda

uluslar arası düzeyde

tanınan birçok bilim adamı olmasına rağmen maalesef bu araştır­ ınacılann çalışmalarını yayırnlayabilecekleri dergiler az sayı dadır.

Bu amaçlar

doğrultusunda, Türk devletlerinde, batıda ve Bağımsız Devletler Tı;ıplu­ luğu'nda yaşayan akademisyenlerin yaptıkları çalışmalan toplayarak, ilmi merkez özelliği

kazanacak olan dergi miz, kültürel

müşterekleri

bütün yönleriyle sergileme

düşüncesindedir.

(6)

İÇİNDEKİLER

TARİH

ReşatGENÇ

..

.

KARABANULAR DONEMINDE KIRGIZIST AN.... ... . ... 1

T.JJ:. )KYMAHAJIMEB

TP AHCcDOPMAIJ}Ul KAr AHCKOH B.J1ACTI1 Y KO%BHI1KOB

I1Pl1T5IHblllAH5I

B

X-XI

BB ...

5

MypaT KO)KOEEKOB

OÇMOHAA.JThi

Cbi~biK

YYJIYHYH 8MYP EA5IHbiHA

Al1PbiM T AKTOOJTOP. ... ... 13

Ali YAMAN

TÜRK DÜNYASINDA ZiYARET KÜLTÜRÜNÜN ORTAK BAZI UNSURLAR!

HAKKINDA. . ... ... .. ... 29

TÜRKOLOJi

3. JJ:EPEMIIIEBA, E. CArhiHEAEBA

TYPK )!(AHA KbiPfbi3 Tl1J1~EPI1H~E

T

AAH~biK

MAAHI1Hl1H TYIOHTYJ1YillY ... 39

Levent DOYURAN, Nergis

BİRA

Y

TÜRKİYE

TÜRKÇESi

İLE

KIRGIZ TÜRKÇESi'NDE ZARF VE ZARF

TÜMLECİ

.... 53

Jlu CyXEH

Cl1HTAKCW1ECKI1Pı IIO~O~

K l1MEHHOH rEHI1Tl1BHOH KOHCTPYKIJ,l1l1 ... 65

İKTiSADI VE İDARI BiLiMLER

Şaban

KA YIHAN

TÜRK HYKUJ\UND{\

HA~KA AÇI~

ANONiM. O.R'J;AKpKLA_RDA .

AZINLIGIN YONETIME GIRMESI IMKAN!: BIRIKIMLI OY SISTEMI... ...

89

Zekai

ÖZDEMİR

AN ECONOMICAL APPROACH TO THE INTERNALIZATION OF THE

EXTERNALITIES AND MONETARY EVALUATION METHODS ... l07

Arınan

TEVFiK

SERMAYE YAPISI KARARLARI VE EFEKTiF

VERGİ

ORANlN

SIFIR'OLDUÖU FIRMALARDA OPTIMALSERMAYE

YAPISINININ

BELİRLENMESİ

... 117

Oğuz.

YILDIRIM

(7)

IV

KOOM,l(YK MJUIM,l(EP )KYPHAJibl

EGiTiM

BiLiMLERİ

D. Ali ARSLAN, Gülten Eren

GÜMÜŞTEKiN

THE TURKISH POWER ELITE... ... ... ... .

. •. 141

Necati CEMALOGLU

OSMANLı

DEVLETi'NDE YAPILAN TANZiMAT REFORMLARININ

EGİTİM

SİSTEMİNE ETKİLERİ,

UYGULAMALARI VE SONUÇLARI (1839-1876) ... 153

Ramazan ERDEM, Edibe

PiRİNÇCİ,

Elif

DiKMETAŞ

ÜNİVERSİTE ÖGRENCİLERİNİN

ZA!vfAN

YÖNf:Tİ~İ

DA

YR,ANIŞLARI

VE BU DA

VRANIŞLARIN

AKADEMIK

BAŞARI

ILE

ILIŞKISL

... 167

Mehmet Nuri GÖMLEKSiZ

OYUN

İLE İNGİLİZCE ÖGRETİMİNİN

UYGULANMASI VE

ÖGRENCİ

BAŞARISINA ETKİSİ (Elazığ

Özel Bilgem

İlköğretim

Okulu

Örneği)

... 179

ŞerefTAN

THE EFFECT OF ST ANDARD ERROR OF MEASUREMENT TO

APPROPRIATENESS OFEDUCATIONALEVALUATION ... 197

Irfan TOSUNCUOGLU

TEACHERS, TEACHING AND LEARNING IN KYRGYZST AN ... 203

İLETİŞİM

Erhan EROGLU

THE EFFECTS OF CAREER PLANNING EFFORTS ON THE QUALITY OF

ORGANIZATION AL COMMUNICA TION AND ORGANIZATION AL

DEVOTION BASED ON HUMAN RESOURCES ... .... . ... 211

Yalçın

KIRDAR

CORPORATE COMMUNICATION FORMS AND INTERACTION PROCESS .... 223

Nesrin KULA

DEMİR

KiMLiKLERE AYNA TUT AN REKLAM FOTOGRAFLARI . .... ... . . ... ... . . 237

Belkı!' Ulusl:!y NA_LÇIOGLU

. . _.

..

.

.

TANZIM AT DONEMI TURK GAZETECILlGI VE TURK BASINININ ILKLERL .... 253

(8)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE

ZARF VE ZARF TÜMLECİ

Levent DOYURAN

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Modern Diller Yüksek Okulu

Yrd. Doç. Dr. Nergis BİRAY

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Fen-Edb. Fk. Türkoloji Böl.

Zarfın Tanımı:

Fiilleri yön, sebep, tarz, vasıta, miktar ve şart bildirerek niteleyen zarflar, Türkçe’nin her lehçesinde geniş bir şekilde kullanılan kelime çeşitleri içerisinde yer alır.

Cümlede zarf görevini üstlenen kelimeler ya eksiz olarak veya son çekim edatlarıyla ya da eşitlik,vasıta, yön ve diğer bazı hâl ekleriyle kullanılış sahasına çıkarlar. Bu tanımda yer alan zarflar, genellikle isim ya da isim soylu kelimelerden meydana gelmekte iken, fiiller de zarf fiil eklerini alarak zarf görevini yerine getirirler.

Zarflar, fiilleri açıkladıkları veya niteledikleri için fiillere bağımlıdırlar da.

Türkiye gramerciliğinde ‘zarf’ terimi yanında ‘belirteç’ terimi de bu kelime çeşidi için kullanılmaktadır.

Cümle unsuru olarak incelenen zarflar için de ‘zarf’, ‘zarf tümleci’ (Bilgegil), ‘belirteç tümleci’ (Gencan), ‘zarflama’, (Banguoğlu) gibi terimler kullanılmıştır.

Bunun yanında Ediskun ve Gencan gibi bazı dilcilerimiz ‘edat tümleçleri’, ‘ilgeç

tümleçleri’ adını verdikleri cümle unsurundan bahsederler. Edatlarla meydana getirilen

bu tümleçler de bize göre “ zarf” göreviyle kullanıldıkları için, bunları da “zarflar” içinde ele almak doğru olacaktır.

Zarflar, çekimsiz unsurlardır ve isim olarak görev yaptıkları zaman çekime girerler. Zarf göreviyle kullanıldıklarında ise hâl ve yer bildiren eşitlik, yön, vasıta ve bazen de ayrılma hâl ekleri gibi ekler dışında çekim eklerini almazlar. Bu ekler, zarf yapan ekler görünümündedirler.

Zarflar, sıfatların ve başka zarfların anlamını değiştirebilirler. Ama asıl kullanılış– ları fiillerledir. Bir bakıma fiillerin sıfatı görevini yerine getirmektedirler.

Zarflar, bağlandıkları unsurlarla çekimsiz olarak ilişki kurarlar.

Türkiye gramerciliğinde kelime çeşidi olarak zarf, dilcilerimiz tarafından şu tanımlarla ele alınmaktadır:

Muharrem Ergin, zarfları: “Zarflar, zaman, yer, hâl, ve miktar isimleridir. Tek başına sıfat olmadığı gibi tek başına zarf da yoktur...Zarflar da tek başlarına isimden başka bir şey değildirler. Sıfat da, zarf da ismin kelime gruplarındaki fonksiyonlarına göre aldığı addır... Zarf ise kelime gruplarında sıfatın, fiilin veya başka bir zarfın manasını değiştiren isimlere verdiğimiz addır. Fakat her isim zarf olarak da kullanılmağa elverişli değildir.

Kelime gruplarında, zarf olarak kullanılmağa elverişli isimler, zaman, yer, hâl ve miktar isimleridir” (Ergin, 1985: 128) şeklinde tanımlar.

(9)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE ZARF VE ZARF TÜMLECİ

54

Muharrem Ergin, isim kökenli zarflar dışında zarf olarak kullanılan edatların olduğunu da ifade eder.

Zarfın tanımı, Tahsin Banguoğlu tarafından şu şekilde yapılmaktadır: “Fiillerin ve

sıfatların önüne gelerek anlattıkları kılış, oluş veya vasıfları açıklayan ya da değiştiren kelimelere zarf deriz.”(Banguoğlu, 1990: 371)

Banguoğlu, zarfların sıfatlara göre daha az müstakil kavramlar olduğundan bahseder.

Zeynep Korkmaz, zarfı: “Zarflar fiillerden, sıfatlardan, sıfat fiillerden ve zarf niteliğindeki sözlerden önce gelerek onları, zaman yer, yön, nitelik, durum, azlık-çokluk bildirme, pekiştirme ve sorma gibi çeşitli yönlerden etkileyip değiştirerek anlamlarını daha belirgin duruma getiren sözlerdir”(Korkmaz, 2003: 451) şeklinde tanımlar.

Leyla Karahan, zarfı: “Yön, tarz, sebep, miktar, vasıta ve şart bildirerek yüklemi tamamlayan cümle unsuru, zarftır.”(Karahan, 1999: 57) şeklinde tanımlar.

Kırgız Türkçesinde zarfların ele alınışı şu şekildedir:

Azırkı Kırgız Tili’nde zarf: “Hareketin her tür niteliğini bildirerek anlam açısından soyut olan, morfolojik istidadını değiştirmeyen, genellikle fiillere bağımlı olup onlarla birleşerek zarf görevini yerine getiren kelimelerdir.” (Devletov, vd., 1980: 195-196)

açıklamasıyla verilmektedir.

S. Davletov, “Azırkı Kırgız Tilindegi Toktooçtor” adlı eserde zarfı: “hareketin durumunu, hangi doğrultuda, yerde ve şartta geliştiğini, zamanını, yerini gösteren kelime çeşidine “taktooç” (zarf) denir” (Devletov, 1960: 7) cümlesiyle açıklamaktadır.

Kırgız Tilinin Grammatikası-Morfologiya adlı eserde bu kelime çeşidinin tanımı:

“Leksik açıdan belli konulardaki hareketin çeşitli durumlarını gösterip, anlam

açısından soyut olan, morfolojik açıdan görevini değiştirmeyen kelime çeşidine zarf denir” (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 173) şeklindedir. Kırgız Adabi Tilinin

Gramatikası ‘nda ise zarf için “Fiilin, hareketin her tür durumunu gösterip, morfolojik

açıdan hemen hiç değişmeyen, çoğunlukla fiillerle bağlanarak cümlede bışıktooç (zarf) görevini yüklenen kelimelerdir.” denmektedir (Kudaybergenov, vd., 1980: 374).

Türkiye Türkçesinde cümle unsuru olan zarf veya zarf tümlecini ‘Fiilin muhtelif şartlarını ve zamanını gösteren cümle unsurudur.’ şeklinde tanımlayan M. Ergin, bu unsurun zarf olarak kullanılan isim cinsinden bir kelime veya kelime grubu, bir zarf-fiil veya zarf- fiil grubu veya bir edat grubundan oluştuğunu, kelime çeşidi gibi çekimsiz bir cümle unsuru olup fiille olduğu gibi doğrudan doğruya bağlandığını da belirtir.

Zarfların sonunda yer alan vasıta, eşitlik ve yön eklerinin doğrudan zarf yapan ekler olduğu, hâl eki olan bu eklerin bir münasebet için kullanılmadığı; bazen zarf olan kelimenin sonunda bulunan ayrılma hâl ekinin de bir kısaltmadan ortaya çıkıp klişeleşmiş şekil olduğu da M. Ergin’in üzerinde durduğu konulardır (Ergin, 1985: 400-401).

Tahsin Banguoğlu, zarf öbeklerinin cümlede yapıldıkları kelime türüne göre ya

fiillerin ya da sıfatların yerini alabileceklerini; zarfların yüklem ismi olup cümlenin çeşitli üyelerini meydana getiren sıfat takımlarına katıldığını ifade eder (Banguoğlu,1990:

502-504).

Leyla Karahan da, isimlerin eksiz veya yön, vasıta, eşitlik ve bazı hâl eklerini

alarak, fiillerin ise zarf- fiil eklerini alarak zarf görevini gerçekleştirdiklerini ifade eder. Yön, zaman, tarz, sebep, vasıta, miktar ve şart bildiren bütün kelime gruplarının cümlede zarf görevi yaptıklarını belirten Karahan, bir cümlede aynı veya ayrı türden birden fazla zarfın bulunabileceğini de belirtir. Şart cümlelerinin de genellikle ana cümlenin zarfı olup yüklemi şart, zaman, sebep benzetme anlamlarıyla tamamladığını söyler (Karahan, 1999: 57-59).

(10)

SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 55

Kırgız Türkçesinde zarflar, cümle bilgisi içinde de ele alınmakta, “sentaks açısın-dan yerine getirdiği görev, başka kelimelerle birleşebilme imkanı ve cümle içinde aldığı yer” başlıkları altında incelenmektedir.

Kırgız gramerciliğinde zarfların, fiil, sıfat, zarf ve isimle cümle içinde hangi bağlanış yoluyla bağlandığı üzerinde ayrıca durulmaktadır. Bu Türkiye Türkçesinde fazla üzerinde durulmayan bir konudur.

Taktooçtar adlı eserde, zarfların veya zarf tümleçlerinin cümlede yüklem ve niteleyici görevde kullanıldıkları belirtilir. Zarfların nesne ve özne olarak görev yapamayacakları da ifade edilir (Devletov, 1960: 65-71).

Türkiye Türkçesinde olduğu gibi Kırgız Türkçesinde de cümlenin unsuru olan zarflar, zarf-fiil grubu, edat grubu, isim tamlaması, sıfat tamlaması, tekrar grubu, sıfat-fiil grubu, isim-sıfat-fiil grubu, bağlama grubu, kısaltma grubu gibi kelime gruplarından oluşabilir. Ayrıca cümle kuruluşunda da olabilir.

Türkiye Türkçesinde fazla üzerinde durulmayan kelime veya kelime gruplarının bağlanma şekilleri, Kırgız Türkçesinde ayrı bir konu olarak ele alınır. Zarfların da cümle içindeki diğer kelimelere ıktaşu1 ilgisiyle bağlandığı, çok seyrek de olsa bazen bu

bağlanma şeklinin eerçisüü2 tarzında olduğu belirtilir.

“Azırkı Kırgız Tilindegi Toktooçtor”adlı eserde zarfların fiillerle, sıfatlarla, zarflarla ve isimlerle birleşmesi ayrı başlıklar altında ele alınır (Devletov, 1960: 63-67).

“Kırgız Tilinin Gramatikası”nda zarfların genellikle fiillerle birleştiği ve cümlede zarf tümleci görevini yerine getirdiği üzerinde durulur (Kırgız Tilinin Grammatikası,

1964: 173).

Zarfların Sınıflandırılması:

Türkiye Türkçesinde zarflar, dilciler tarafından çeşitli şekillerde sınıflandırılmış-lardır. Burada birkaç farklı sınıflandırmayı vermekle yetineceğiz.

Ergin’in gruplaması şu şekildedir: ‘yer zarfları, zaman zarfları, nasıllık-nicelik

zarfları, azlık-çokluk zarfları’ (Ergin, 1985: 259-261).

Banguoğlu, değişiklik yapıcı anlatım bakımından farklılıklar diyerek zarfları altı

gruba ayırır: “1.gerçekleme zarfları, 2. miktar zarfları, 3. nitelik zarfları, 4. yer-yön zarfları, 5. zaman zarfları, 6. suret zarfları” (Banguoğlu, 1990: 372).

Zeynep Korkmaz zarfları; ‘I. Kökenleri, II Yapıları, III. İşlevleri bakımından

sınıflandırmaktadır:

‘I. Kökenleri bakımından zarflar: 1. Yabancı kökenli zarflar 2. Türkçe kökenli zarflar

II. Yapıları bakımından zarflar:

1. Basit (yalın) zarflar 2. Türemiş zarflar

3. Kelime grubu yapısındaki zarflar

III. İşlevleri bakımından zarflar:

1 Iktaşu: tâbî olan kelimenin tâbî eden kelimeye hiçbir morfolojik vasıta olmadan, eksiz

bulunduğu yer ve anlamı vasıtasıyla bağlanmasıdır.

(11)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE ZARF VE ZARF TÜMLECİ

56

1. Zaman zarfları 2. Yer ve yön zarfları 3. Tarz zarfları

4. Azlık-çokluk zarfları

5. Soru zarfları’ (KORKMAZ, 2003: 453-523)

Biz, Zeynep Korkmaz’ın sınıflandırmasını esas alacağız. Türkiye Türkçesinden örnekler:

Zaman Zarfları:

Fiiller veya fiilimsilerin anlamını zaman bakımından etkileyen zarflardır: dün,

bugün, yarın, şimdi, hemen, ara sıra, çabucak, erken, geç, demin, akşam, sabah, vb.

-Dün gelip bugün gitti. -Çabucak okudu. -Yine gelmelisin.

Yer ve Yön Zarfları:

Fiiller veya fiilimsileri yer ve yön bakımından belirli duruma koyan zarflardır:

yukarı, aşağı, içeri, dışarı, ileri, geri, üst, alt, ön, vb.

-Yukarı çıkıyorum. -İleriye git.

-Önce sağa dönün sonra doğru gidin.

Durum (Tarz, Niteleme) Zarfları:

Fiiller veya fiilimsilerin ne biçimde, nasıl veya niçin yapıldığını belirleyen zarflardır: dik, eğri, doğru, temiz, kirli, güzel, iyice, şöyle, böyle, vb.

-Açık konuş.

-Çok çirkin yazıyorsun. -Topa gelişigüzel vurdu.

Azlık Çokluk Zarfları:

Bir sıfatın, fiilin veya fiilimsilerin veya başka bir zarfın anlamını azlık-çokluk bakımından belirleyen zarflardır: çok, fazla, pek çok, hep, kısmen, daha, eksik, vb.

-Daha okuyacak bir şey kalmadı. -Çok güzel konuşuyorsun. -Çok az kazanıyor.

Soru Zarfları:

Bir fiil veya fiilimsiyi, bir sıfatı veya başka bir zarfın anlamını soru yoluyla belirleyen zarflardır: ne, nasıl, niçin, ne kadar, kiminle, kimin için, vs..

-Derse kiminle çalıştınız. -Niçin bana söylemedin. -Bunu bana nasıl söylersiniz.

Kırgız Türkçesinde ise S. Davletov, zarfları leksik-semantik açıdan iki ana gruba ayırır: “1. Bışıktagıç Taktooç, 2. Anıktagıç Taktooç” (Devletov, 1960: 19).

“1. Bışıktagıç taktooçlar, nesnelerin hareket zamanını, yerini, oluş sebebini, amacını ifade ederek şu alt gruplara ayrılırlar:

(12)

SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 57

a) Orun taktooç (Yer Zarfı): Yer, yön bildirirler.

aa) Hareketin söyleyiciye göre uzaklık ve yakınlığını gösterirler: anda (orada),

alda (önde), mında (burada), oşonda (orada), uşunda (orada), alda (önde), alda kaydan

(bilmem nereden), alıstan (uzaktan), vs...

ab) Hareketin yönünü gösterirler: arı (öte), beri, ilgeri (ileri), kiyin (sonra), vs. ac) Bunun yanında üydö-tömön (aşağı yukarı), cogoru-ıldıy (aşağı yukarı) gibi zarflar tahminî yer ve yön de gösterirler (Devletov, 1960: 20).

b) Mezgil taktooç (Zaman Zarfı): Zaman bildirirler. ba) Söyleyiciye göre hareketin zamanını gösterir.

“...emgekteki kişiler, azır bir cerge coluşkan.” (...çalışkan kişiler, şimdi bir

yere toplandılar); “...cana kele catkan...” (yeni geldiğinde...); “...passacir poezdi alda kaçan ele közdön kayım bolup ketken.” (Yolcu treni her

ne zamansa gözden kaybolup gitti)

bb) keçee (dün), ögünü (evvelki gün), bayaa günü (son günlerde, bu günlerde) gibi zarflar, zamanda sınırlama bildirir.

bc) Hareketin olduğu zamanı ifade ederler: anan (sonra), erteñ (yarın), bürsügünü (öbür gün), vs...

bç) Hareketin aynı anlamda olduğunu ifade ederler: emi (şimdi), azır (şimdi),

bügün (bugün), biyıl (bu yıl), vs...

bd) Hareketin ne zamana kadar sürdüğünü, ne kadarlık zamanda yapıldığını gösterirler: keçke (akşama doğru), künü-tünü (gece-gündüz), caydır-kıştır (yaz-kış),

erteli-keç (sabah akşam), vs...

be) Hareketin olduğu zamanı tahminî olarak gösterirler: bügün-erteñ (bugün yarın),

erteñ-bürsügün (yarın öbür gün), bürsü-gündördön (öbür gönlerde) (Devletov, 1960: 22).

c) Sebep cana maksat taktooç (Sebep ve Maksat Zarfları): Bir işin sebebini ve maksadını bildirirler.

ca) Hareketin oluş sebebini ifade ederler: emne üçün? (niçin?), emne sebepten (niçin?), kantip (nasıl?), argasızdan (mecburen), amalsızdan (mecburen), eriksizden (mecburen)

cb) Hareketin oluş maksadını gösterirler: emne üçün (niçin?), emne maksat menen (hangi amaçla), atayı (bile bile, kasten), atayın (özellikle, kasten) vs. (Devletov, 1960: 24).

Anıktagıç taktooç’lar, genel olarak ;

a) Sın- sıpat taktooç (Niteleme Zarfı): Hareketin niteliğini, özelliğini ifade ederler:

asta (yavaş), tez, basım (çabuk), daroo (çabuk), birge (birlikte), betme-bet (yüz yüze), murunkusunça (önceki gibi), vs... (Devletov, 1960: 24).

b) San-ölçöm taktooç (miktar/azlık-çokluk zarfları): Hareketin sayısını ve ölçüsünü bildirirler: köbüröök (daha çok), tezireek (daha çabuk), tezireek, kiyinireek (daha sonra), vs... (Devletov, 1960: 34) başlıkları altında ele alınırlar” (Devletov, 1960: 20-27).

“Azırkı Kırgız Tili” adlı eserde zarflar, anlamına göre S. Davletov’un da gruplamasında olduğu gibi bışıktagıç ve anıktagıç taktooç olmak üzere önce iki ana gruba ayrılmaktadır.

“Bışıktagıç taktooçlar;

a) Mezgil bışıktagıç taktooç (zaman zarfları) b) Orun bışıktagıç taktooç (yer zarfları)

(13)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE ZARF VE ZARF TÜMLECİ

58

Anıktagıç taktooçlar;

a) Sın-sıpat anıktagıç taktooç(niteleme zarfları)

b) San-ölçem anıktagıç taktooç (miktar/azlık-çokluk zarfları), gruplamasıyla verilmektedir” (Devletov, vd., 1980: 197-199).

Kırgız Tili’nin Gramatikası’nda ve Kırgızkiy Yazık adlı eserde de bu

gruplandırmanın aynısı verilmektedir (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 180-184;

Ahmatov, vd., 1975: 132-133).

Zarfların Yapısı:

Türkiye Türkçesinde isim cinsinden kelime çeşitleri içinde ele alınan zarflar, tek başlarınayken isim olan kelimelerdir. Bu açıdan ele alındığında isimlerin eksiz şekillerinden oluşan zarflar yanında isimlerin yön, vasıta, eşitlik ve kısalıp klişeleşmiş ayrılma hâl ekini alarak zarf görevi yapanları da karşımıza çıkmaktadır. Buna ilave olarak bazı edatlar, zarf olarak kullanılmaktadır (Ergin, 1985: 258-401).

Banguoğlu, zarfları yapılarına göre de gruplandırır:

“1. Kök olan zarflar: az, çok, hep, en, pek, er, geç, dün, vb... Yabancı dillerden gelenler: tez, hiç, henüz, belki, bari, vb...

2. Başka kelime sınıflarından zarflar: Bazı adlar anlamlarından gelen imkânlara göre türlü zarf bölümlerinde zarf olarak görülürler: kan kırmızı, süt beyaz, un ufak, vb.

İşleyişlerindeki benzerlik sebebiyle sıfatların çoğu zarf olarak da kullanılırlar:

yumuşak tutmak, güzel konuşmak, düz durmak (nitelik ve tarz zarfları)

Bazı belirtme sıfatları da zarf olarak kullanılırlar: böyle, iyi, güzel, başka, ikişer

dağıtmak, vb...

1. İsimden üreme zarflar:

a) Adlardan gelenler: içre, taşra, yazın, kışın vb...

b) Sıfatlardan gelenler: karanlıkta, derinden, eskiden, vb... c) Zamirsi zarflar: buraya<bu araya, böyle, şöyle, ancak 2. Fiilden üreyen zarflar: geçe, kala, öte, yine, vb.. 3. Birleşik zarflar:

a) Adtakımı: söz gelişi, kuşbakışı b) Sıfattakımı: bozuk düzen, yalınayak c) Zarf öbeği: ilkönce, az ileri, pekâlâ

ç) Takı öbeği: deli gibi, sabaha karşı, göz önünde, vb.” (Banguoğlu, 1990: 380-385) Z. Korkmaz, zarfları yapılarına göre üç grupta ele alır:

‘I. Basit (yalın) zarflar: ister Türkçe ister yabancı kökenli olsun, kök ya da gövde halindeki tek kelimeden oluşan zarflardır.

II. Türemiş zarflar:

a) Addan türemiş olan zarflar.

aa) Addan ad çekimi ekleriyle türeyen zarflar. ab) Addan ad türeten eklerle kurulan zarflar. b) Fiilden türemiş zarflar.

(14)

SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 59

III. Kelime grubu yapısındaki zarflar. Tekrar grubu yapısındaki zarflar. Ad tamlaması biçimindeki zarflar. Sıfat tamlaması biçimindeki zarflar. Edat tamlaması biçimindeki zarflar. Sıfat-fiil grubu biçimindeki zarflar. Zarf-fiil grubu biçimindeki zarflar. Ad-fiil grubu biçimindeki zarflar. Bağlama grubu biçimindeki zarflar. Kısaltma grupları biçimindeki zarflar. Cümle kuruluşundaki zarflar.

Birleşik kelime yapısındaki zarflar” (Korkmaz, 2003: 323-455) Kırgız Türkçesinde de zarflar, yapısına göre sınıflandırılmaktadır.

‘Azırkı Kırgız Tilindegi Taktooçtar’ adlı eserde zarflar, iki ana gruba ayrılırlar: 1. Cönököy Taktooç (basit zarflar): Bu grup kendi içinde iki alt başlıkta ele alınır. a. Tubasa Taktooçtar (Kök zarflar):

Eklerine ayrılması mümkün olmayan ve anlamını koruyan kök halindeki zarflar:

cay (böyle), ıldam (çabuk), bek (pek), keç (geç), bat (çabuk) vb.

Bugün kök olarak gördüğümüz, ekleri kalıplaşmış olanlar: il+geri (ileri), er+te (erken), a+rı (öte) be+ri ( buraya) cog+oru (yukarı) vb.

Bu grupta yer alan zarflar şu kelime çeşitlerinden ortaya çıkmışlardır. aa) İsim özelliğini kaybederek zarfa dönüşenler:

Yön hâli ekiyle kalıplaşanlar: co+goru (yukarı), il+geri (ileri), iş+keri (içeri),

tes+keri (tersine, aksine) vb.

Vasıta hâl ekiyle kalıplaşanlar: aķır+ı+n (sonra), tımız+ı+n (yavaşça), ki+y+i+n (sonra) Bulunma hâli ekinin kalıplaşmasıyla: er+te (erken), üy+dö –tömön (aşağı yukarı),

mur+da (önce)

ab) İsimden zarfa geçen kelimeler: ka+y+da (nerede), ka+y+dan (nereden), a+rı (öte), be+ri (buraya), vb.

ac) Fiil şeklinden zarflaşan kelimeler: kayt-a (tekrar), can-a (yine), koş-a (beraber),

can-a-ş-a (yan yana), aya-ba-y (acımasız, mükemmel, çok), vb.

b. Tuundu Taktooçtar: (Türemiş Zarflar) Kırgız Türkçesinde zarf yapan bir çok ek vardır.

ba) -ça, -çe, -şa, -şe; -çak: Benzerlik ve miktar anlamı verir. bala+ça, a+n+ça,

mı+n+ça; biz+çe, il+ger+ki+çe, il+ger+çe, bürküt+çö (kartal gibi), colbors+ço (kaplan

gibi), öz+üm+çö (bana göre)

bb) –lay <+la-y; Hareketin tarzını ifade eder: kış+tı kış+la-y; caz+dı caz+la-y;

küz+dü- küz+dö-y; cay+dı cay+la-y; süy+lö-y süy+lö-y.

bc) –lata: <+la-t-a: Benzerlik ve miktar anlamı verir: akça+la-t-a (nakten, para),

eki+le-t-e (iki defa, yine), egin+de-t-e, un+da-t-a (alışkın olduğumuz gibi) küz+dö-t-ö

(15)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE ZARF VE ZARF TÜMLECİ

60

bç) –lap <+la-p: Öznenin durumunu bildirir. Miktar ve zaman ifadesi kazandırır.

araba+la-p (arabayla), gap+la-p (konuşarak), tonna+la-p (tonlayarak, tonlarca), kün+dö-p (gündüzleri), ay+la-p (aylarca), kilo+la-p (kilolarca), tez+de-p (hızlıca), az-az+da-p (azca), keç+te-p (gecikerek).

bd) -çılap <+çı+la-p: Benzerlik, görelik bildirir. men+çi+le-p (bence, bana göre),

biz+çi+le-p (bizce), a+lar+çı+la-p (onlar gibi), tigi+ler+çi+le-p (ötekiler gibi), oşo+lor+çu+la-p (onlar gibi, şunlar gibi), öz+üñör+çü+lö-p (kendiniz gibi).

be) –sın <+sı+n: Zaman anlamı verir. er+te+ñki+si+n (yarınki), keç+ki+si+n (akşamleyin), kış+kı+sı+n (kışın, kışki), tün+kü+sü+n (geceleyin).

bf) –çalık < -ça+lık: Miktar ifadesi katar. uşu+n+ça+lık (o kadar), a+n+ça+lık (o kadar), men+çe+lik (benim kadar), sen+çe+lik (senin kadar).

bg) –ındası, -dösü, -desi <+ı+n+da+sı: Zaman ifadesi verir. kış+ı+n+da+sı (kışın),

keş+i+n+de+si (akşamleyin), tün+dö+sü (geceleyin).

bh) -ınça<+ı+n+ça: Zaman ifade eder. azır+ı+n+ça (şimdi, şimdice, şimdilik). Hâl ekleriyle kalıplaşanlar da vardır:

a) Bulunma ve ayrılma hâl ekleriyle: er+te+den, (erkenden), mur+da+tan, (önceden), baş+da+tan (önce, baştan).

b) Eski yön hâl eki –rı ve ayrılma hâl ekiyle: a+rı+tan, (öteden, oradan),

be+ri+ten (beriden).

c) Eski yönelme hâl eki –garu ve ayrılma hâl ekiyle: il+ger+ten, (ileriden),

co+gor+ton (yukarıdan), vs.

ç) Dört hâl eki birlikte kullanılarak: co-gor-to-don, (yukarıdan) il-ger-te-den (ileriden) (+ga+rı+ta+dan).

Eklerin bu şekilde bir kaçının bir araya gelip kalıplaşmasıyla oluşan zarfların sayısı, hâl eklerinin tek tek eklenip kalıplaşmasıyla oluşan zarfların sayısından daha azdır. Örnekler: beker+ge (boşuna), küç+kö (1. yalandan, 2. boşuna), cılı+ga (her yıl),

kee+de (bazen), ezel+de (önce), abal+tan (öteden beri), caz+ı+n (yazın), akır+ı+n

(yavaşça), vs.

c) Tataal Taktooç: (birleşik zarf)

İki veya daha çok kelimenin bir bütünlük oluşturmasıyla meydana gelirler. Bunlardan bir kısmı bir değişikliğe uğramazken, bir kısmında fonetik değişiklikler olabilir.

a. Kelimelerin birleşmesi yoluyla oluşurlar: bügün < bul+kün, (bugün), bıltır < bir

cıl+dır < bir cıl tur (geçen sene), mintip < mu+nı et-ip (öyle, şöyle), antip < a+nı et-ip

(böyle, şöyle, öyle).

b. Tekrar grupları ile yapılanlar: İsim+isim yapısıyla: oozmo-ooz, (ağız ağıza),

katar-katar, (sıra sıra), betme-bet (yüz yüze); sak-salamat,(sa salim), aman-esen, (sağ

sağlim), arı-beri (öte beri), ilgeri-kiyin (önce, sonra), tömön-anda-mında (aşağı yukarı, orada burada), ança-mınça (öyle böyle), vs.

Sıfat+sıfat yapısıyla: sak-salamat; aman-esen.

Zarf+zarf yapısıyla: arı-beri, ilgeri-kiyin, tömön- anda mında, ança-mınça.

Deyimleşerek zarf göreviyle kullanılan gruplar da vardır. (Devletov, 1960: 28-54;

Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 200-202). “Açıp közdü cumgunça” (göz açıp

kapayıncaya kadar).

(16)

SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 61

1. Zarfların Morfolojik yolla yapılışı: Eklerin ilave edilişiyle oluşan zarflar, bu gruba girerler. Bu konuyu zarf yapan eklerde ele aldığımız için tekrar üzerinde durmayacağız. (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 200-202).

2. Zarfların Sentaktik Yolla Yapılışı (Taktooçlordun sintaksistik col menen

casalışı):

En az iki kelimeden oluşup, gramer özellikleri bakımından ekli veya eksiz şekilde bir birine bağlanan, grup şeklinde de olsa tek anlam bildiren ve cümlenin bir unsuru olarak görev yapan gruplara, sentaktik yolla yapılan zarflar denir.

Bunlar tataal taktooçtor (birleşik zarflar) diye de adlandırılır. Bu tarzda kurulan zarfların her bir unsuru sıfat, zarf, isim, vs. gibi bir cümle çeşidi olabilir. Fakat grup haline geldiğinde tek bir anlamı karşılar. Bunlar da kendi arasında ‘koş taktooç’(her iki unsuru da anlamlı ikilemeler) ve ’koşmak taktooç’(bir unsuru anlamsız olan ikilemeler) olmak üzere iki gruba ayrılır (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 202).

A) Koş taktooç: Birleşik kelimeler oozmo-ooz (ağız ağıza), betme-bet (yüz yüze),

caydı-caylay (yazın yaylayıp), kıştı-kışlay (kışın kışlayıp), bügün-erteñ (bugün yarın),

vb.

Koş taktooçları kuruluşuna göre aşağıdaki şekilde gruplandırabiliriz:

a) Köklerin tekrarlanması ile kurulan zarflar: Bu kelime grubunda her iki kelime arasında anlam ilişkisi söz konusudur. Bu, ya eş anlamlıktır veya zıt anlamlıktır.

bat-bat, tez-tez (tez tez), kez-kez (bazı bazı, zaman zaman), aks-aks, ıldam-ıldam (hızlı

hızlı), kayra-kayra (tekrar tekrar), üydö-ıldıy, (yukarı aşağı), çaguu-çaran (hepsi birlikte), arı-beri (öte beri).

b) Unsurları bulunma hâl ekini alarak kurulan zarflar; keede-keede (bazı bazı),

kündö-kündö (gün gün, her gün), anda-mında (orda burda).

Unsurlarından biri eksiz diğeri hâl eklerinden birini almış olanlar: kez-kezde (an an), az-azdan (azdan da az), bat-battan (çok hızlı), top-toptan (çok dolu, kalabalık), vs.

İki unsuru da -dır ekini alan zarflar: ertedir-keçtir (erken geç), kündür-tündür (gece gündüz), caydır-kıştır (yaz kış), vs.

c) İlk unsuruna –ma eki eklenip ikinci kısmı kök halinde olan zarflar: üymö-üy (evden eve), tütünmö-tütün (tütünden tütüne), közmö-köz (göz göze), betme-bet (yüz yüze), vb.

Birleşik zarfların her bir unsuru, ilk zamanlarda, kendi arasında tabiîyet ilişkisiyle birbirine bağlanır. Fakat tekrar gruplarında bu özellik söz konusu değildir. Çünkü bunlarda birbiriyle eşit olan iki unsur eksiz olarak, anlam ilişkisiyle birbirine bağlanır. (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 173-177; 202-203).

B) Koşmak Taktooç: Gramatik özellikleri açısından zarfın belirtilerine sahip olan ikileme kelimeler koşmak taktooç diye adlandırılır. Bunların parçaları aralarına çizgi konulmadan yazılır: alda kayda (kim bilir nerede), alda kaçan (ne zamansa), ar kaçan (her zaman), eç ubakta (hiçbir zaman), bir kezde (bir anda), bir künü (bir gün), eç

kanday (hiçbir zaman),vb. (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 203).

Bazı koşmak taktooçlar dilin gelişme sürecinde fonetik açıdan değişerek bir bütün halinde kullanılır ve tek anlamı karşılarlar. Bunlar bugün basit kelime dahası, basit zarf olarak kabul edilmektedir. ögünü (evvelki gün), bıltır (geçen yıl), bügün (bugün), eçak (çoktan), vb. Bu tür zarflara sadece tarihî açıdan birleşik zarf şeklinde bakmak gerekir. Bugün basit zarflar görünüşündedirler.

(17)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE ZARF VE ZARF TÜMLECİ

62

Kelimelerin birleşmesi vasıtasıyla kurulan zarfların unsurları fonetik açıdan değişmeye uğrarlar, uğramayabilirler de...Mesela ‘öğünü’ kelimesi ‘o’ ve ‘künü’ nden oluşmuştur. keç kurun (< keç+kurun, kur+ın) (akşamleyin) ilk örnekte ses değişmesi olduğu halde ikincisinde yoktur.

Kırgız dilinde ve diğer Türk lehçelerinde anıktooç (niteleyen) ile anıktalgıç (nitelenen) ın birleşmesinden ortaya çıkan zarflar çoktur. bügün< bu+kün, bıyıl<

bu+yıl, nebak< ne+ ubak (ne zaman), eçak< ne +çak (çoktan), ögünü(< (kündördün) + o +kün+ü ), bürsükünü < (kündördün) (bir + i + si +kün +ü) vb... (Kırgız Tilinin

Grammatikası, 1964: 178).

Her iki unsuru da aynı anlama sahip olup ayrı da kullanılabilen kalıplaşmamış örnekler: Genellikle bir, ar, eç kelimeleri birinci kısmı oluşturur: bir colu (bir defa), bir

künü (bir gün), bir kezde (bir anda), bir maalda (bir zaman), bir pasta (bir müddet), ar kayda (her yerde), ar kaçan (her zaman), eç kayda (hiçbir yerde), eç cerde (hiçbir

yerde). (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 178).

Koş sözler vasıtasıyla yapılan zarfların her bir unsuru arasında anlam açısından aşağıdaki gibi bir ilgi bulunur.

a. Antonimlik (zıt anlam) ilişkide: üydö-tömön (aşağı yukarı), arı-beri (öte beri),

erteli-keç (erken geç), öydö-ıldıy (aşağı yukarı), cayı-kışı (yaz kış), künü-tünü (gece

gündüz), oñ-tetiri (doğru yanlış), oñdu-soldu (sağlı sollu), vb. (Kırgız Tilinin

Grammatikası, 1964: 178).

b. Sinonimlik (eş anlam) ilişkide: asta-sekin (yavaş yavaş), açık-ayrım (açık açık),

aman-esen (sağ salim), sak-salamat (sağ salim), açık-aykın (açık açık).

c. Parçalarının biri anlamlı, diğeri anlamsız olan zarflar: çala-bula (şöyle böyle),

çoğuu-çaran (hepsi birlikte), karşı-terşi (çaprazlama).

ç. Tek başlarınayken anlamı olmayan kelimelerden de zarf yapılır. Fakat böyle zarflar azdır: üstünkö-bostok (durmadan boyuna), almak-salmak (değişmeli), öp-çap şöyle böyle), alay-dülöy (alt üst), alda-calda (orda burda), vb... (Kırgız Tilinin

Grammatikası, 1964: 179).

Deyim şeklindeki zarflar:

Bunlar da cümlenin herhangi bir unsuru olarak görev yapabilirler. Genellikle zarf tümleci olurlar. Örnekler:

koş kabaktın ortosunda (tam ortasında), kamırdan kıl suurganday (hamurdan kıl

çeker gibi, tereyagından kıl çeker gibi), sogonçogu cerge tiybey (ayagı yere basmadan),

ayta-buyta degiçe (göz kırpıncaya kadar), açıp közdü cumguça (göz açıp yumuncaya

kadar) (Kırgız Tilinin Grammatikası, 1964: 180).

Zarfların İşlevleri:

Ergin, zarfları sınıflandırırken aslında onların işlevlerini de vermektedir. “yer zarfları, zaman zarfları, nasıllık-nicelik zarfları, azlık-çokluk zarfları.” (Ergin, 1985:

401-403).

Baguoğlu, zarfları, değişiklik yapıcı anlatım farklılıkları bakımından gruplandırır: “gerçekleme zarfları, miktar zarfları, nicelik zarfları, yer-yön zarfları, tarz zarfları, zaman zarfları, azlık-çokluk zarfları, soru zarfları” (Banguoğlu, 1990: 502-504).

Korkmaz, zarfları, işlevleri bakımından beş gruba ayırır: “zaman zarfları, yer ve yön zarfları, tarz zarfları, azlık-çokluk zarfları, soru zarfları” (Korkmaz, 2003: 453-523).

(18)

SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 63

Kırgız Türkçesinde zarflar, leksik-semantik (sözlük/anlam) açıdan şu şekilde gruplandırır:

1. Bışıktagıç Taktooç

a. Orun Taktooç (Yer-Yön Zarfı). b. Mezgil Taktooç (Zaman Zarfı).

c. Sebep Cana Maksat Taktooç (Sebep Ve Maksatzarfları). 2. Anıktagıç Taktooç:

a. Sın-Sıpat Taktooç (Niteleme/ Tarz Zarfları).

b. San-Ölçöm Taktooç (Miktar/ Azlık-Çokluk Zarfları) (Devletov, 1960: 19-27). Bu gruplama, bir bakıma zarfları işlevine göre de sınıflandırmaktadır.

SONUÇ:

Zarfların kelime çeşidi ve cümle unsuru olarak tanımlanması, her iki lehçede de aynıdır.

Zarfların sınıflandırılması konusunda farklı yaklaşımlar söz konusudur. Türkiye gramerciliğinde Ergin ve Banguoğlu “soru zarfları”nı bir grup olarak değerlendirmezler. Zeynep Korkmaz, işlevlerine göre zarfların içinde “soru zarfları”nı da ele alır. Kırgız Türkçesinde soru zarfları ayrı bir grup olarak incelenmez. Genellikle zaman, yer, niteleme ve miktar zarflarının içinde değerlendirilir. İki lehçe arasında yapı bakımından farklılık olmamasına rağmen sınıflandırmada bir farklılık söz konusudur.

Türkiye Türkçesinde zarflar, yapısı bakımından “basit, türemiş, birleşik veya kelime grubu yapısındaki zarflar” şeklinde ele alınmaktadır. Kırgız Türkçesinde zarflar öncelikle basit ve birleşik olmak üzere ikiye ayrılmakta, daha sonra basit zarflar kendi içinde kök halindekiler ve türemiş olanlar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Temelde inceleme noktası aynı olsa bile sınıflandırmada farklılıklar karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye Türkçesinde zarf, zamir ve sıfatlar isim olarak kabul edilir, kullanıldıkları yer ve işleve göre zarf, sıfat, zamir şeklinde adlandırılırlar. Kırgız Türkçesinde bu tarz bir yaklaşım yoktur. Bu tarz kelimeler baştan isim, sıfat, zamir, zarf diye sınıflandırılmakta, kullanıldıkları yer ve işlev belli olmasa da bu şekilde adlandırılmaktadırlar.

Yapı ve işlev bakımından sınıflandırmada, her iki lehçe de karışıklık yaşanmaktadır. Türkiye Türkçesinde fazla üzerinde durulmayan kelimelerin bağlanış şekilleri Kırgız Türkçesinde ayrı bir konu olarak ele alınmaktadır. Zarfların, fiil, sıfat, zarf-fiil, eki almış kelimelere hangi bağlanma yoluyla bağlandığı konusu, Kırgız gramerciliğinde ayrıntılarıyla ele alınmıştır.

Yapısı ve kullanılışı bakımından zarflar, her iki lehçede de aynıdır.

KAYNAKÇA

AHMATOV, T.K.; DAVLETOV, S.A.; CAPAROV, Ş.C., (1975), Kırgızskiy yazık, Frunze. ATABAY Neşe, ÖZEL Sevgi, ÇAM Ayfer, (1981), Türkiye Türkçesinin Söz Dizimi,

Ankara.

ATABAY Neşe, KUTLUK İbrahim, ÖZEL Sevgi, (1983), Sözcük Türleri, Ankara. BANGUOĞLU, Tahsin, (1990), Türkçenin Grameri, Ankara.

BİRAY, Nergis, (2003), “Türkiye Türkçesi İle Kazak Türkçesindeki Cümlelerin

(19)

TÜRKİYE TÜRKÇESİ İLE KIRGIZ TÜRKÇESİ’NDE ZARF VE ZARF TÜMLECİ

64

Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN’a Armağan- Türkiyât Araştırmaları Dergisi,

Bahar 2003, Sayı:13, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, s.281-307.

BİRAY, Nergis, (2004), “Türkiye Türkçesi İle Kırgız Türkçesindeki Cümlelerin

Çeşitleri Bakımından Karşılaştırılması Üzerine Bir Deneme”,

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Bişkek,

Sayı:10, s. 63-83.

DAVLETOV, S., (1960), Azırkı Kırgız Tilindegi Taktooçtor, Frunze. ERGİN, Muharrem, (1985), Türk Dil Bilgisi, İstanbul.

KARAHAN, Leyla, (1999), Türkçede Söz Dizimi, Ankara.

Kırgız SSR İlimler Akademiyası, Til Caña Adabiyat İnstitutu, (1964), Kırgız Tilinin

Grammatikası-Morfologiya, Frunze.

KORKMAZ, Zeynep, (2003), Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi), Ankara. KUDAYBERGENOV, S.; TURSUNOV, A.; SIDIKOV, C.; (1964), Kırgız Adabiy

Tilinin Gramatikası, Frunze.

NURMAHANOVA, A.N., (1971), Türki Tilderinin Salıstırmalı Grammatikası, Almatı. TINISTANOV, Kasım, (1998), Ene Tilibiz I, İstanbul.

TINISTANOV, Kasım, (1998), Kırgız Tili II, İstanbul.

YUDAHİN, K. K., (1940-1965), Kırgızsko- Ruskiy Slovar, Moskova.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenden dolayı doğrusal elastik performans hesabında deprem yükü azaltma katsayısı uygulanmamış, deprem etkileri azaltılmamış deprem yükleri altında

Diab ve Watts (65)’a göre kırık riski düşük olan hastalarda tedavi verilmemesi, hafif riskli hastalarda tedaviye 3-5 yıl devam edilip daha sonra KMY’de ciddi kayıp veya

Olguların gelir durumuna göre HAD A ölçek puan ortalaması geliri giderinden az olanlarda daha yüksek bulunmuş ancak anlamlı bir fark saptanmamıştır (Tablo 4.3) Benzer

Yaygın olan sınıflandırmaya göre çekirdek aile, destekli çekirdek aile, geleneksel geniĢ aile, biraz daha küçülmüĢ olan geçici aile ve çözülen aile

Leyla Karahan kelime gruplarını, “isim tamlaması grubu, sıfat tamlaması grubu, sıfat fiil grubu, zarf fiil grubu, isim fiil grubu, tekrar grubu, edat grubu, balama

Leyla Karahan kelime gruplarını, “isim tamlaması grubu, sıfat tamlaması grubu, sıfat fiil grubu, zarf fiil grubu, isim fiil grubu, tekrar grubu, edat grubu, balama

1. {-I} ekli ikilemeler, ağız grupları için belirleyici ve ayırıcı bir ölçüttür. Bu ölçüt, Batı Grubu ağızlarını Doğu ve Kuzeydoğu Grubu ağızlarından

Saha Türkçesi, bilindiği gibi Genel Türkçeden çok önce ayrılan fakat, yazı dili hâline çok sonra geçen bir lehçe olduğu için eklerin büyük bir kısmının menşei bugün