• Sonuç bulunamadı

D O UZMAN YANITLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "D O UZMAN YANITLARI"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D

erin ven trombozu sonras›nda oral antikoagülan tedavi yaklafl›m›n›z nas›ld›r? Yan›t Derin ven trombozu tan›s› konduktan sonra

tedavinin hastaneye yat›r›larak yap›lmas›n› tercih etmekteyim. Bilindi¤i gibi, bu dönem-de heparin ya da düflük molekül a¤›rl›kl›

he-O

mega-3 ya¤ asitlerini tedavi veya destek olarak kullan›yor musunuz? Hangi hasta gruplar›nda? Hangi dozlarda?

Yan›t Hastalar›m›n hepsini bal›k tüketimini art›rma konusunda teflvik ediyorum; ancak, omega-3 içeren kapsülleri s›k kullanm›yorum. Gerek-çelerimi flöyle özetleyebilirim:

1. Bilinen koroner kalp hastal›¤› olmayan ki-flilerde: Yaklafl›k 30 y›ld›r, özellikle bal›k ve bal›k ya¤›ndan elde edilen omega-3 ya¤ asit-lerinin, lipid profili, kan bas›nc›, inflamas-yon, koagülasinflamas-yon, aritmik olaylar ve kardi-yovasküler mortalite üzerinde olumlu etkile-ri olabilece¤i görülmektedir. Bu nedenle, ko-roner kalp hastal›¤› olsun olmas›n, her erifl-kinin haftada en az iki kez bal›k yemesi, ter-cih edilecek bal›¤›n uzun zincirli omega-3 ya¤ asitleri aç›s›ndan zengin, ya¤l› bal›klar olmas› gerekti¤i konusunda görüfl birli¤i oluflmufltur. Hedeflenen eikozapentaenoik asit (EPA) ve dokozaheksaenoik asit (DHA) al›m› yaklafl›k 500 mg/gündür ve haftada iki kez som bal›¤›, ringa, uskumru, alabal›k ve-ya ton bal›¤› yeme ile bu hedefe ulafl›labilir. Bal›k tüketiminin art›r›lmas› ile ilgili en önemli kayg›, hemen her bal›kta az ya da çok miktarda bulunan c›vad›r. C›van›n vücutta ve beyinde birikmesi psikomotor gerilik, epi-lepsi, körlük, sa¤›rl›k, serebral palsi gibi nö-rolojik ve do¤umsal anomalilere yol açabilir. Bu nedenle, özellikle anne adaylar›n›n bü-yük y›rt›c› bal›klardan (k›l›ç bal›¤›, köpekba-l›¤›, vb.) ve büyük bal›klardan yap›lan sufli-den kaç›nmas› gerekir. Ancak, orta yafl›n üzerinde veya menopozdaki kiflilerde bal›k tüketimi ile elde edilecek yarar, c›van›n olufl-turaca¤› zararlardan çok daha fazla oldu¤u için, bu kiflilerde herhangi bir k›s›tlamaya gerek görülmemektedir. Bal›k yan› s›ra, alfa-linoleik asit yönünden zengin ya¤ ve g›dala-r›n (keten tohumu, kanola ve soya ya¤›, ce-viz, vb.) da diyete eklenmesi yararl›d›r. Koroner kalp hastal›¤› riski yüksek olan hiper-tansif ve diyabetik hasta gruplar›nda omega-3

içeren kapsüllerle yap›lan araflt›rmalar olumlu sonuçlanm›flsa da, mevcut veriler rutin ilaç kul-lan›m›n› destekleyecek nitelikte de¤ildir. 2. Bilinen koroner kalp hastal›¤› olan kifliler: Önerilen günlük EPA+DHA dozu 1 gr/gün’dür. Bu hastalarda da al›m›n daha ziyade g›dalarla olmas› önerilmektedir. Bal›k tüketme al›flkanl›-¤› olmayan bireylerde bal›k yaal›flkanl›-¤› kapsülleri kullan›labilir. Ancak, omega-3 ya¤ asitleri LDL-kolesterol düzeyini art›rabilece¤i için, statin tedavisine ek olarak verilmesi uygundur. 3. Trigliseridleri çok yüksek olan hastalar: Trigliseridleri >500 mg/dl olan kiflilerde EPA+DHA 2-4 gr/gün dozunda (tercihen kapsül formunda) fibratlara veya niasine al-ternatif tedavi yöntemi olarak kullan›labilir. Omega-3’lerle yap›lan araflt›rmalar genellik-le olumlu sonuçlanm›flsa da, herhangi bir ya-rar›n gösterilemedi¤i çal›flmalar ve meta-ana-lizler de vard›r. Eldeki bilgilerin tutars›zl›¤› ve özellikle birincil korumay› hedef alan, uzun süreli, plasebo kontrollü, genifl olgu gruplar›n› içeren çal›flmalar›n eksikli¤i nede-niyle birçok soru yan›ts›z durmaktad›r. Bu nedenle, bal›k tüketimini desteklemekle bir-likte, ilaç fleklinde omega-3 al›m›n› sadece koroner kalp hastas› olup bal›k tüketemeyen, LDL-kolesterolü kontrol alt›ndaki kiflilere; trigliseridleri di¤er antilipidemik ilaç tedavi-lerine ra¤men yüksek seyredenlere ve kan›t› olmasa da, miyokard infarktüsü geçirmifl ve antiaritmiklere ra¤men özellikle ventriküler ekstrasistolleri yo¤un flekilde devam eden hastalara öneriyorum.

Dr. Dilek Ural

Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal›, 41380 Umuttepe, Kocaeli

UZMAN YANITLARI

(2)

parin (DMAH) kullan›lmaktad›r. Yafll›lar, morbid obezler, böbrek yetersizli¤i gibi du-rumlar d›fl›nda kullan›m kolayl›¤›, monitö-rizasyon zorunlulu¤un olmamas›, daha iyi faktör Xa supresyonu gibi nedenlerle DMAH tercih etmekteyim. Hastanede yat›fl süresince yatak istirahati (zorunlu ihtiyaçlar d›fl›nda) ve bacak elevasyonu da önerilmek-tedir. Tedavinin 2. veya 3. gününde oral an-tikoagülan (warfarin) eklenmekte ve INR 2’nin üstüne ç›kana kadar heparin tedavisi ile birlikte verilmektedir. Düflük molekül a¤›rl›kl› heparin olarak Enoxaparin 1 mg/kg/12 saatte bir subkutan kullan›lmak-tad›r; ancak, bu daha çok al›flkanl›ktan do-¤an bir tercihtir. Oral antikoagülan tedaviye INR 2-2.5 aras›nda tutulacak bir doz flema-s› ile en az 3-6 ay devam edilmektedir. Trombotik olay›n nedeni protein S veya C eksikli¤i ya da antifosfolipid sendromu gibi

geri dönüflü olmayan bir neden ise oral an-tikoagülan tedaviye ömür boyu devam edil-mesi önerilmektedir.

Hasta taburcu olurken, 6-12 ay kadar varis çorab› kullan›lmas› da önerilmektedir. Derin ven trombozu tedavisi amac›yla trom-bolitik tedavi taraf›mdan hiç kullan›lmam›fl-t›r. Ancak, altta yatan nedenin geri dönüflü ol-mad›¤› durumlarda, özellikle proksimal ba-cak venlerinin ispatlanm›fl, dirençli tromboz-lar›nda, pulmoner emboliye neden olmufl ya da tekrarlayan DVT’lerde çok s›k olmayarak inferior vena cavaya filtre yerlefltirilmesi yöntemi uygulanm›flt›r.

Dr. Atiye Çengel

Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dal› 06500 Beflevler, Ankara

Yan›t Günümüzde derin ven trombozu (DVT) te-davisine ayaktan, hastaya düflük molekül a¤›rl›kl› heparin (DMAH) genellikle tek doz verilerek bafllan›r ve warfarin ile devam edilir. Hastaya mutlaka 30 mmHg diz alt› kompresyon çorab› giydirilir. Popliteal ven alt›ndaki DVT’de 3 ay, femoral veni de tu-tan olaylarda 6 ay antikoagülan tedaviye devam edilir. Hastan›n postflebitik send-romdan korunmas› için kompresyon çorab›-n› uzun süreli giymesi belirtilir. Antikoagü-lan tedaviye bafllamadan, al›nan kan örne-¤inde faktör V leiden, protrombin gen mu-tasyonu, antitrombin III eksikli¤i, protein C ve S eksiklikleri, hipermosisteinemi, anti-fosfolipid antikorlar araflt›r›l›r. Genellikle hastada tedaviye bafllanm›fl oldu¤undan ve trombüs varl›¤›nda bazen yan›lt›c› sonuçlar al›naca¤›ndan, bu tetkiklerin 6 ay sonra te-davi durdurulunca yap›lmas› daha do¤ru olur. Tedaviden sonra hastaya herhangi bir

operasyon ihtimalinde ve 6 saat ve üzeri ha-va yolculuklar›nda mutlaka DMAH ile ko-runmas› önerilir. Homozigot mutasyon gös-terenlerde ömür boyu korunma gerekebilir. Tekrarlayan DVT’lerde hastan›n korunma alt›nda olup olmad›¤› sorgulan›r. Genellikle daha önce DVT geçiren kifli, hastal›¤a ze-min haz›rlayan koflullarda DVT’sini bildirip korunma almamaktad›r. Bazen zorlay›c› ne-denlere (gastrointestinal kanama) ba¤l› ola-rak antikoagülan kesilir ve DVT tekrarlar. Tekrarlayan DVT’lerde Türkiye’de gençler-de Behçet Sendromu ak›ldan ç›kar›lmamal›-d›r. Orta ve ileri yafllarda ise habis hastal›k-lar düflünülmelidir. Özellikle bat›n ve retro-peritoneal bölge araflt›r›lmal›d›r. Tekrarla-yan DVT’de pulmoner emboli ve kronik pulmoner tromboemboliye gidiflte vena ka-va filtreleri ile korunma sa¤lanabilir. Dr. Hasan Tüzün

‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi,

Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dal›, 34303 Fatih, ‹stanbul

T

ekrarlayan venöz tromboembolizme karfl› hasta nas›l korunmal›d›r?

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülsere plaklı (tip C lezyon) ya da plak yükü çok fazla olan olgularda, kıvrımlı damar yapısı ve birden fazla kısımda ardışık lezyonu bulunan olgularda cerrahi

Bu kılavuzda cerrahi açıdan riski orta derecede olan (örne- ğin intraperitoneal, ortopedik ameliyatlar) tüm koroner arter hastalarında veya yüksek riskli hastalarda

Ancak, bu peptidlerin yüksekliği yukarıda belirti- len birçok klinik durumda saptanabildiğinden, düşük ya da normal değerler kalp yetersizliğini dışlayabilir; bu

ADVANCE çalışmasında ise, ortalama HbA1c %6.5 olan yoğun tedavi grubunda mikrovasküler komplikasyon gelişimi %16 oranında azalmış, ancak kardiyovasküler risk anlamlı

Her tür atriyal septal defekt (ASD), ventrikü- ler septal defekt (VSD) kapat›lmas› ile aort ve mitral kapak replasman› (MVR) ameliyat- lar›n› minimal invaziv yöntemle rutin

Komorbidite, sol ventrikül lead lokalizasyonu ve mevcut intraventriküler ileti gecikmesinin kalp yetersizli¤ine olan katk› de- recesinin tedaviye al›nan yan›t› etkileyen en

Yan›t Biz koroner cerrahlar› olarak, y›llarca, hafif mitral yetersizliklerinde koroner baypas ame- liyat›n› yaparsak revaskülerize edilen ventri- kül daha iyi

Bu ilk yay›n›n üzerinden daha befl y›l geçme- den, Adnan Kastrati’nin JAMA’daki bu y›l yay›nlanan meta-analizinde 3669 olgunun ta- kibinde, anjiyografik restenozun