• Sonuç bulunamadı

H K UZMAN YANITLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "H K UZMAN YANITLARI"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2008;36(6):433-434 433

UZMAN YANITLARI

Yanıt Statin kullanma prensiplerim:

1- Öncelikle hastanın hedef LDL düzeyini belirlerim.

2- Hedefe olan uzaklığıma bakarak kullana-cağım statin molekülünü ve dozunu seçerim.

H

iperkolesterolemili bir hastada statin tercihinde göz önüne alınacak noktalar nelerdir?

K

alp yetersizliği tanı ve tedavisinin yönlendirilmesinde klinik uygulamanızda pro BNP’yi mi, NT pro BNP’yi mi kullanıyorsunuz? Neden?

Yanıt Günümüzde, kalp yetersizliğinin tanı ve

teda-visinin yönlendirilmesinde serum “brain nat-riuretic peptide” (BNP) düzeyleri kullanıma girmiştir. BNP esas olarak her iki ventrikülden basınç ve volüm yüklenmesine yanıt olarak sal-gılanan bir moleküldür. Prepro BNP’nin yıkım ürünleri olan proBNP ve N-Terminal proBNP (NT-proBNP), BNP’nin laboratuvarda ölçüle-bilen iki formudur. Kalp yetersizliği tanısında her iki natriüretik peptid için bazal sınır değer-leri tanımlanmış olup, ayrıca fonksiyonel kapa-siteyle de ilişkili oldukları gösterilmiştir. BNP düzeyleri yaş, cinsiyet (özellikle kadınlarda), beden kütle indeksi ve böbrek fonksiyonlarıyla orantılı olarak değişkenlik gösterir. Ayrıca, sık-lıkla sol ventrikül hipertrofisinde, kalp kapak hastalıklarında, akut ya da kronik iskemilerde, hipertansiyonda ve pulmoner embolide serum düzeyleri artar. BNP, kalp yetersizliği tanısında bilinen klinik parametreler ve diğer labora-tuvar yöntemleriyle birlikte kullanıldığında tanıya ulaşmayı kolaylaştırmaktadır. Ancak, bu peptidlerin yüksekliği yukarıda belirti-len birçok klinik durumda saptanabildiğinden, düşük ya da normal değerler kalp yetersizliğini dışlayabilir; bu durum, özellikle acil servislere dispne ile başvuran hastaların ayırıcı tanısında önem taşımaktadır.

Kalp yetersizliği tedavisiyle BNP düzeylerinde düşüş görülse de, uygun tedaviye ve klinik düzelmeye rağmen yüksek veya normal düzey-ler de saptanabilir. Bunun aksine, normal BNP düzeylerine karşın, ileri derecede kalp yetersiz-liği bulunan olgular da vardır. Bugüne kadar, kalp yetersizliği tedavisinin BNP düzeylerine göre yapıldığı ve buna bağlı olarak klinik sonuçlar ile mortalitenin olumlu etkilendi-ğini gösteren bir çalışma bulunmamaktadır.

Avrupa kalp yetersizliği kılavuzlarında tanıda, eğer mümkünse (tipi belirtilmeksizin) BNP ölçümünün yapılması önerilirken, Amerikan kılavuzlarında tanı ve tedavide rutin kullanımı halen önerilmemektedir.

Kliniğimizde rutin uygulamalarda kalp yeter-sizliği tanısında öncelikle konvansiyonel yön-temler (klinik ve fizik muayene bulguları, EKG, AC grafisi, ekokardiyografi) kullanılmakta ve her olguda BNP düzeyi araştırılmamaktadır. Ancak, seçilmiş ve tanı güçlüğü yaşanan olgu-larda ayırıcı tanıda serum BNP düzeyi yer alır (merkezimiz biyokimya laboratuvarında proBNP çalışılmaktadır). Tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde ise, proBNP düzeylerini rutin olarak kullanmıyoruz. ProBNP ya da NT-proBNP tercihinde hangi testin daha üstün olduğunu araştıran geniş serili klinik verilere dayalı çalışmalar bulunmamaktadır. Bu neden-le, her iki testin bazı yönlerden (yüksek risk grupları, renal yetersizlik, vb.) küçük farklılık-ları olsa da, birbirine anlamlı bir üstünlüğünün olmadığı görüşündeyiz. Maliyet faktörü de göz önünde bulundurularak, seçilmiş olgularda olanak varsa tanısal amaçlı proBNP veya NT proBNP’den birisinin çalışılması önerilebilir.

Dr. Cemil Gürgün

(2)

434 Türk Kardiyol Dern Arş

3- Düşük dozda başlayıp doz artırmak yerine, hedefe ulaştıracağını düşündüğüm görece-li yüksek dozları kullanmayı tercih ederim (nadiren çok beklenmedik düşüşler olması durumunda statin dozunu azaltabilirim). 4- Hedefe ulaşmam için %10’luk bir düşüş yeterli bile olsa, klinik çalışmalardan edin-diğim izlenim nedeniyle, %30-35’ten daha az LDL düşüşü sağlayacak molekül ve doz ter-cihlerinden kaçınırım (bu nedenle pravastatin 10-20, fluvastatin 40 ve simvastatin 10 tercih etmediğim molekül dozlarıdır).

5- LDL düzeyleri yüksek ise hedefe ulaşmak için etkili statinlerin en yüksek dozlarını (atorvastatin 80, rosuvastatin 20-40) kullan-maktan çekinmem.

6- Hedefe ulaştığım hastada kullandığım doz hangisi ise onunla devam ederim. Hedefe

ulaştım diye doz azaltması yapmam (azaltır-sam yine yükselecektir).

7- Güvenlilik anlamında özellikle tercih etti-ğim bir molekül yoktur. Mevcut tüm statinle-rin güvenle kullanılabilecek ilaçlar olduğunu düşünürüm.

8- Üç katın altındaki ALT, AST yükselmele-rinde ve beş katın altındaki asemptomatik CK yükselmelerinde statin vermekten (veriyorsam da devam etmekten) çekinmem. Daha büyük miktar yükselmelerde önce statine ara verip, değerler normale dönünce başka bir statine başlarım.

Dr. Sadi Güleç

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Akut koroner sendrom olgularında yoğun antitrombotik-antiplatelet tedavi nedeniyle artmış ÜGİK riskinin değerlendirildiği geriye dönük bir çalışmada, GİK riskinin göreceli

Ülsere plaklı (tip C lezyon) ya da plak yükü çok fazla olan olgularda, kıvrımlı damar yapısı ve birden fazla kısımda ardışık lezyonu bulunan olgularda cerrahi

Bu kılavuzda cerrahi açıdan riski orta derecede olan (örne- ğin intraperitoneal, ortopedik ameliyatlar) tüm koroner arter hastalarında veya yüksek riskli hastalarda

Bu nedenle, bal›k tüketimini desteklemekle bir- likte, ilaç fleklinde omega-3 al›m›n› sadece koroner kalp hastas› olup bal›k tüketemeyen, LDL-kolesterolü kontrol

Dezavantajlar› ise, özellikle romatizmal etyolojili hastalarda pulmoner otogreftte zamanla dilatasyon geliflmesine ba¤l› aort yetersizli¤inin ortaya ç›kabilme- si, Ross

Komorbidite, sol ventrikül lead lokalizasyonu ve mevcut intraventriküler ileti gecikmesinin kalp yetersizli¤ine olan katk› de- recesinin tedaviye al›nan yan›t› etkileyen en

Yan›t Pulmoner emboli tan›s› öncelikle klinik flüp- he, dikkatli öykü ve fizik muayene bulgular› ile konur iken, tan› laboratuvar ve görüntüle- me yöntemleri

Klopidogrel fiyat›n›n Türkiye’nin GSMH’s›na göre yüksek- li¤i ve de¤iflik çal›flmalarda gösterildi¤i gibi ül- kemiz insanlar›n›n ilaç uyumuna özen göster-