• Sonuç bulunamadı

lt PRiMER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "lt PRiMER"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PRiMER PULMONER HİPERTANSİYONDA

KISA SÜRELi

ORAL SİLDENAFİL TEDAVİSİNİN ETKİNLİGİ

Uz. Dr. Telat KELEŞ, Doç. Dr. Sinan AYDOGDU, Uz. Dr. Kadir l'OLAT'\ Uz. Tahir DURMAZ':"\

Uz. Dr. Koray GÜRSEL, Uz. Dr. Deniz ŞAHİN, Uz. Dr. Alper CANBAY, Doç. Dr. Erdem DİKER

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Ankara.* Ankaıcı City Hastanesi, Kardiyoloji Bölümü, Ankara.** SSK Ankara ihtisas Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Ankara

ÖZET

Primer pulmoner hipertansiyon lıalen etkin bir medikaltedavisi bulwunayan. oldukça kötii prognoz/u bir lıaslaltkllr. Selek/if bir fosfodiesleraz-5 enzimi inlıibitörii olan sildenafil. vazodilalalör elki/i si k/ik guanozin monofosfat dii~eylerini artt ra rak pulmoner vazoc/ila/asyon yapmakladtr.

Primer pulmoner lıiperlansiyon/u !ıas/a/arda yüksek doz oral sildenafilledavisinin hemodinamik parameireler ii zerine elkisini ve giivenliğini araşttrmak amacıyla, 8 hastaya J gün süresince 200 mglgiin (4 x 50 mg) dozunda sildenafil tedavisi verildi. Hasralara !edavi öncesi ve son sildenafil dozundan sonraki /.saatte sağ-so/ kalp kalelerizasyomı yaptldt. Oral sildenafi/ tedavisi

sislemik arteriyel kan basmcmda anlamlı bir değişikliğe yol açmakstzuı (90±9mmHg. 88±7 mmHg. p=0./25) ortalama pulmoner arter basmctnda anlamlı bir azalma sağlamış/tr (60±11 mmHg. 54±14 mmHg. p=0.008). Has/alannhiç birinde tedaviyi kesmeyi gereklirecek şiddeue yan etki izlenmemiştir. Hastalar bireysel olarak değerlendirildiğinde. sekiz hastanut sadece 2 tanesinde ortalama pulmoner ar/er basuıctndaki azalma oratwıtn %20'nin iizerinde, 2 tanesinde %5 ile %10 aras u ıda. 4 tanesinde de %5 ve altında olduğu görüldii.

Sonuç olarak si/denafil primer pulmoner lıipertansiyonda. pulmoner vaskiiler yatak üzerinde se/eklijvazodi/atalör etki gös/ererek

arialama pulmoner arter basmcuıı diişümıektedir. Fakal bu olunı/u etki bazıhastalarda belirgin iken bazt hasralarda ise silik olmakladtr. Tiirk Kareliyol DemArş 2003;31 :82-87

Anahtar Kelime/er: Sildenajil, primer pulmonerlıipertansiymı, pulmrmer m:.odilala.\yo11

SUMMARY

Effect of Short-Ter m Oral Sildeııafil Treatment in Primary Pulmonary Hypertension

Primary pulmonary lıyperlemion ( PPH) isa disease wir/ı a poor prognosis w il h 110 effective treatment. Sildenafil. a se/ecrive phosp/ıodiesterasf!;-5 enzy11ıe inhibilor. awses ptt!monary vasodilatalion by increasing eyetic guanosine monoplıosplıate /eve/s. In order lo investigcue 1/ıe effecl and safely of slıorl-temı orallıiglı-dose sildenafil treatment on hemodynamic pammeters in patienls wilh PPH. 8 parients were given sildelıafil ata dose of 200 mg/day (50 mg q.i.d) for 3 days. Righr m ıd le.flhearl catlıeterizaıion was performed be.fore lrea/ment and 1 hoıır af/er the lm'f dose of si/denafil. No significant change in mean

systemic arterial blood pressııre (90±9 mmHg. pre-treatmetl/; 88±7 mmHg. post-lreatment; p=0./25) was obserl'ed wilh a sigtıificant decrease inmeatı pulmonary artery pressure (60±1/mmHg. pre-treaunellf; 54±14mmHg. post-tremment; p=0.008). No s ide effect reqııiring withdrawa/ oj si/denafil was observed. Wlıen palients were eva/uated indiviclııally. tlıe decrease inmean pulmonary artery pressure ıvas over 20% in 2 patients. benveen 5 and /0% in 2 patiellfs and beloıv 5% in 4 patienls. Thus. sildena.fil treatmeni decreased meatı pu/monary artery pressure by a selective vasodilatory effec/ on pttlmonary vascu/ar bed in patients ıvitlı PPH. Nonetheless. this effect is variable among patients. Are/ı Tıtrk S oc Cardiol 2003;31 :82-87 K ey word.r: sildellaji/, primw:v pulmonary lı.~tJertemirm. pulmmwry ı·tı.IOdilatatirm

(2)

T Keleş ve ark.: Primer pulmoner hipertansiyonda kısa süreli oral sildenafil tedavisinin etkinliği

Primer pulmoner hipertansiyon, pulmoner arter

basıncı ve pulmoner vasküler rezistansta artış ilc karakterize, etyolojisi bilinmeyen ilerleyici bir hastalıkur<t>. Prognozu oldukça kötü olan bu

hastalığın medikaltedavisinde son 20 yıl içerisinde önemli gelişmeler sağlanmasına rağmen halen etkin

bir tedavisi yoktur <2>. Hastalığın patofizyolojisindc vazokonstriksiyonun önemli bir rol oynadığı

düşünüldüğünden, vazodi la ta tör tedavi uzun

zamandan beri kullanılmaktadır. Hidralazin,

diazoksit, fentolamin, anjiyotensin konverıing enzim inhibitörleri kullanımı ile ilgili küçük seriler

bildirilmiş, fakat tatmin edici sonuçlar alınamamıştır(3·6>. nümüzde en yaygın kullanılan vazodilatatörler kalsiyum kanal blokerlerlcridir. Fakat bu ajanlar da, yüksek dozlarda bile hastaların

ancak küçük bir kısmında pulmoner arter basıncın ı düşürebilmektedir (7). Şimdilik elimizdeki en etkili

vazodilatatör ajan olan prostasiklin ise, devamlı

intravcnöz infüzyon şeklinde kullanılma

zorunluluğununneden olduğu ciddi komplikasyonlar, tolerans gelişimi ve çok yüksek maliyeti nedeniyle klinik pratikte yaygın olarak kullanılamamaktadır.

Sildenafil, fosfodiesteraz-5 (PDE-5) izocnziınini

inhibe ederek. vazodilatatör etkili siklik guanozin monofosfat (c-GM P) d üzeyleri ni artı ran, erekli 1 disfonksiyon tedavisinde kullanılan bir ajandır<B>_ PDE-5, pulmoner yatakta C-GMP'yi yıkan esas fosfodiesteraz izoenzimidir ve akciğerlerde diğer

dokulardan çok daha bol bulunur<9>. PDE-5

inhibitörlcri c-GMP düzeylerini artırarak pulmoner vazouilatasyona neden olurlar<to-ızı. Spesifik bir PDE-5 inhibitörü olan sildenafilin de deneysel olarak pulmoner hipertansiyon oluşturulmuş hayvanlarda ve hipoksik pulmoner hipertansiyon oluşturulmuş saği ı ki ı gönül 1 ülerde pulmoner vasküler rezisıansı

düşürdüğü gösterilmiştir (ı3-ısı. Ayrıca son zamanlarda, sildenafilin tek başına veya diğer

vazodilatatörler ajanlar ile birlikte kullanımının,

pulmoner hipertansiyonlu hastalarda etkinliği ile ilgili vaka sunumları da literatürde yay ın lan ınaktad ır< ı6-20>.

Bu çalışmada kısa süreli, yüksek doz oral sildcnafil kullanımının primer pulmoner hipertansiyonlu hastalarda hemodinamik parametreler üzerine etkisinin ve güvenliğinin araştırılınası amaçlanmıştır.

MATERYAL VE METOD

Çalışmaya "National Institutes of Health registry .. nin tanı kriterlerine<2ı> uygun olarak primer pulmoner hi pertansiyon teşhisi konmuş 8 hasta. sözel ol urları alındıktan sonra dahil edildi. Sekonder pulmoner

hi pertansiyon, hi potansİyon (sistem i k kan basıncı

90/60 mmHg veya altında olan), gebelik veya önemli bir sistemik hastalığı olanlar çalışmaya alınmadılar.

Tüm hastaların, yaş, cinsiyet gibi demografik

özellikleri, New York Heart Association (NYHA) sınıflamasına göre fonksiyonel kapasiteleri ve almakta oldukları medikal tedavi kayıt edildi. Vazodilatatör ve antikoagülan tedavi dışındaki ilaçları dozları değiştirilmeksizin devam edildi. Hastaların sadece bir tanesi vazodilatatör ajan kullanıyordu.

Otuz ıng/gün dozunda nifedipin kullanmakta olan

bu hasta ilacı kesildikten 3 gün sonra çalışmaya

dahil edildi.

Hastalar hospitalize edilerek bazal hemodinamik

değerleri elde etmek amacıyla, sağ fcınoral arter ve ven aracılığıyla rutin perkutan teknik ilc sağ-sol kalp kateterizasyonu yapıldı. Ti.iın hastaların pulmoner arter, sağ atriyuın ve aort basınçları ile kalp hızları kayıt edildi. Arteriyel oksijen saturasyonunu belirlemek amacıyla aorıadan kan örneği alındı. Bazal hemodinamik dcğcrlendirıneden sonraki 24 saat içinde hastalara 6 saatte bir 50 ıng

(200 ıng/gün) sildenafil sitrat (ViagraTM) tedavisi başlandı. Üç günlük tedavi boyunca hastalar

kliniğimizde yarınlarak sistemik kan basıncı ve

nabız parametreleri ile gelişınesi muhtemel diğer

yan etkiler açısından yakından takip edildi. Üç günlük sildenafil tedavisinin son dozundan sonraki 1. saatte, sağ femoral arter ve ven yolu ile, aynı teknikle sağ sol kalp kateterizasyonu yapılarak

hemodinamik parametreler kayıt cclildi ve aortaclaıı

kan örneği alınarak oksijen sati.irasyonu ölçümü tekrarlandı.

(3)

Türk Kardiyol Dern Arş 2003;31 :82-87

BULGULAR

Çalışmaya alınan 8 hastanın klinik ve demografik

özellikleri Tablo.1 'de özetlenmiştir. Hastaların yaş

ortalaması 43±13 yıldır (en genç 28, en yaşlı 63, 6

kadın). Hastalardan 2 tanesinin NYHA fonksiyonel

kapasitesi sınıf 2, 5 tanesinin sınıf 3, bir tanesinin sınıf 4 idi. Hiçbiri oral antikoagülan kullanmıyordu. Tablo 1: Tüm hasta/ann klinik ve demografik özellikleri. (Fonk. Kap .. fonksiyonel kapasite, KBB:ka/siyum kanal blokeri, O. Antikoa.:ora/ antikoagülan)

Hasta Yaş cinsiyet Fonk. KKB o. Diüretik Digoksin

no. Kap. Antikoa.

ı 52 K 3 (-) (-) (+) (+) 2 63 K 2 (-) (-) (-) (-) 3 41 E 3 (+) (-) (+) (+) 4 28 K 4 (-) (-) (+) (+) 5 34 K 3 (-) (-) (+) (+) 6 35 K 3 (-) (-) (+) (-) 7 58 K 2 (-) (-) (+) (-) 8 36 E 3 (-) (-) (+) (+)

Hastaların bazal ve 3 günlük 200 mg/gün sildenafil tedavisi sonrasındaki hemodinamik verileri tablo.2'de

gösterilmiştir. Hastalara tedavi öncesi bazal değerlendirme amacıyla yapılan kateterizasyon da,

sistolik pulmoner arter basıncı ortalama 94±21 mmHg bulundu (en düşük 75, en yüksek 142 mmHg). Sildenafil tedavisi sonrası yapılan değerlendirmede ise sistolik pulmoner arter basıncı ortalama 87±25 mmHg idi (en düşük 55, en yüksek 138 mmHg). Tedavi öncesi ve sonrası sistolik pulmoner arter

basınçları arasındaki fark istatistiksel anlamlılık

sınırına yakındı (p=0,064) (şekil-1). Hastalar bireysel

olarak değerlendirildiğinde, sistolik pulmoner arter basıncında bir hastada %20'nin üzerinde bir düşme (%26,2), iki hastada ise% 1 O ile %20 arasında düşme (% 11,% 18,7) olduğu görüldü. Geri kalan hastalarda azalma oranı %5 ve altındaydı. Ortalama pulmoner arter basınçlarındaki düşme daha belirgin idi. Tedavi öncesi ortalama pulmoner arter basıncı 60±11 mmHg (en düşük 48, en yüksek 83 mmHg) iken tedavi sonrası 54±14 mmHg ya (en düşük 35, en yüksek 79 mmHg)

tanesinde ortalama pulmoner arter basıncındaki azalma

oranının %20'den fazla (%27 ve %21,1), iki tanesinde

ise %5 'den fazla (%8,7 ve %8,7) olduğu görüldü.

Ortalama sağ atriyal basınç (tedavi öncesi ortalama 9±2 mmHg, tedavi sonrası 9±3 mmHg, p=0,598) ve

oksijen satürasyonlarında (tedavi öncesi %94,8±1 ,6,

tedavi sonrası %95,2±1,5, p=0,402) (şekil-3) sildenatil

tedavisi ile bir değişiklik olmadı.

Tablo 2: Sildenafil tedavisinin sisto/ik pulmoner arter basıncr ile ortalama pulmoner arter basmcr üzerine etkisi. (SPABI :tedavi öncesi sisto/ik pulmoner arter basıncr, SPAB2: tedavi sonrasi sisto/ik pulmoner al'/er basmcr, SPAB değ. (%): sisto/ik pulmoner arter

basıncındaki değişim yüzdesi, Ort. PABJ: tedavi öncesi 01·talama pulmoner arter basmcr, Ort. PAB2 :tedavi sonrasr ortalama pulmoner arter basmcr, Ort. PAB değ.(%):ortalama pulmoner arter basmcmdaki

değişim yüzdesi

Hasta SPAB SPAB SPAB Ort. Ort. Ort.

no. ı* 2* değ. PAB PAB PAB (%) ı** 2** değ. (%) ı 75 55 -26.2 48 35 -27 2 82 80 -2 54 52 -3.7 3 ı42 ı38 -2.8 83 79 -4.8 4 85 85

o

55 53 -3.6 5 100 95 -5 70 68 -2.8 6 90 80 -ll 57 52 -8.7 7 95 ıoo 5.2 57 52 -8.7 8 80 65 -ı8.7 52 4ı -2ı.ı *p=0,064, **p=0,008) oıı :ı: ıso ~---E 140 E ~ 130 o

=

120 ~ 110 ~ 100 ı.. "' 90 ı..

§

80 E 70

1

60 Orı: 94±2ı* Ort: 87±25*

:---_

:: so

+ - - - . - - -

-

-

-

--1

~

sildenafil öncesi sildenafil sonrası

'iii

(4)

T Keleş ve ark.: Primer pulmoner hipertansiyonda kısa süreli oral sildenafil tedavisinin etkinliği eıı ::ı: 90 -E

s

80 <:) ~

'"

70 ..0 ı.. Ort: 60±11* Ort: 54±14* .g ı.. 60

'"

ı..

"'

50 c e .§

g_

40

"

E

"

30

~ sildenafil öncesi sildcnafil sonı·ası

;

Şekil 2: Tiimlıasta!arl/lledavi öncesi ve sonrası sisto/ik pulmoner

ba.wıc1 değerleri (*p=0.064) 100 § ...

"'

~ 95 ::: e;

"'

o; 90

.

..,

Orı: 94.8±1.6* Ort: 95.2± 1.5* 't;i .::ı: o <:i 85

.:::)

~ ... ı.. 80

""

sildcnafil öncesi sildenafil sonrası

Şekil 3: Tii111 !ıastalaruıtedavi öncesi ve soıırası ortalama pulmoner arter has ı ncı değerleri (*p=0,008)

Sildenafil tedavisi ile ortalama sistemik arteriyel kan basıncında düşme eğilimi olmakla birlikte bu istatistiksel

olarak anlamlı değildi (tedavi öncesi ortalama arteriyel kan basıncı 90±9 mmHg, tedavi sonrası 88±7 mmHg,

p=0,125) (şekil-4). Kalp hızında da yine klinik olarak

anlamlı olmayan bir artış eğilimi izlendi (tedavi öncesi kalp hızı 95±7 /dk, tedavi sonrası 97±6 /dk, p=0,291 )(şekil-5).

Üç günlük, 200ıng/glin dozundaki sildenafil tedavisi oldukça iyi tolere edildi. Sekiz hastanın iki tanesinde tedavinin ilk gününde, ilacı kesmeyi gerektirmeyen hafif şiddette baş ağrısı oldu. Bir hastada ise dispeptik yakınınalar ortaya çıktı fakat sildenafile devam edildi. ~ ::ı:: 120 E E ' - ' 110 ~ c tn 100 o:ı .Q c o:ı 90 .::ı: .::ı:

·e

80 .E

uı Ort: 90±9* Orı: 88±7*

•t;; 70

""

E

""

60

<; t:

o sildenafil öncesi sildcnafil sonrası

Şeki/4: Tiimlımtalanutedavi öncesi ve sonrası ortalama si.Hemik

arteriyel kan ba.\'1/IC/ değerleri (*p=0.125)

ı 10 lOS

;?

100 95 ~ 90 N

.c

85 c.. 80 <; 75 .::ı: Ort: 95±7* Ort: 97±6* 70 65 60

sildeııafil öncesi sildenanı sonrası

:'jekil 5: Tüm !ıa.l'lalamı tedavi iiııce.l'i ve sourası kalp lu:lan

(*p=0,29!)

TARTIŞMA

Primer pulmoner hipertansiyon prognozu kötü olan ve halen etkin bir tedavisi olmayan bir hastalıkllr. Medikal

tedavisi esas olarak vazoclilatatör ve oral antikoagUian tedaviden ibareıtiı{2l. Primer pulmoner hipertansiyonlu hastaların bir kısmıncia ınediyal hipertrof'inin varlığının

gösterilmesi, enelotelelen prostasiklin ve nitrik oksit gibi vazodilatatörlerin salınımının azalması, enelotelin

gibi vazokonstriktörlerin salınımının artması vazokonstriksiyonun hastalığın önemli bir komponenti olduğunu düşündürınektedir<ıı_ Bu nedenle tedaviele bir çok vazodilatatör ajan denenmiştir. Halen klinik pratikte en yaygın kullanılan ajanlar kalsiyum kanal

(5)

Türk Kardiyol Dern Arş 2003;31 :82-87

pulmoner basıncı düşürebilınektedirler<7>. Şimdiye

kadar kontrol 1 ü çal ışınalar i le prim er pul ınoner

hipertansiyonlu hastalarda yaşam süresini uzattığı

gösterilen en etkin vazodilatatör tedavi ise epoprostenol

i nfüzyonuduı{22,23). Fakat devaıni ı i ntravenöz i nfüzyon

şeklinde verilmesi gerektiğinden, kalıcı bir santral

venöz kateter yerleştirilmesi ve taşınabilir bir infüzyon

pompası kullanılması zorunludur. Tüm bu zorluklar, ciddi komplikasyonların gelişebilmesi ve yüksek tedavi

maliyeti bu ajanın günlük klinik pratikte yaygın kullanımını engelleınektedir. Tüm bu nedenlerle, primer pulmoner hipertansiyonun tedavisinde oral yol ile

kullanılabilecek etkin bir vazodilatatör ajana ihtiyaç duyulmaktadır.

Sildenatil selektif bir PDE-5 inhibitörüdüı{B>. Bu sayede

vazodilatatör etkili c-GMP'nin seviyesini arurır ve etki süresini uzatır. PDE-5 enzimi akciğerlerde diğer dokulardan daha bol bulunınaktadır<9>. Bu sayede sildenafilin pulmoner yatakta vazodilatasyona neden

olduğu deneysel pulmoner hipertansiyon oluşturulan

deney hayvanlarında gösterilmiştiı'13,I4>. Çaşmazda üç gün süre ile 200mg/gün downda uygulanan oral sildenafil tedavisi, primer pulmoner hipertansiyonl u hastalarda ortalama pul ınoner arter basıncın ı %I O

oranında düşürmüştür (p=0,008). Sistolik pulmoner

arter basıncında gözlenen düşme biraz daha azdır ve

%7,5 oranında gerçekleşmiştir (p=0,064). Yani

sildenafilin diyastolik pulmoner arter basıncı üzerinde daha belirgin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Sildenafil ortalama pulmoner arter basıncını istatistiksel olarak

anlamlı ölçüde düşürürken, ortalama sistemik arteriyel

basınçta anlamlı bir değişikliğe neden olmamıştır

(tedavi ile ortalama değerde 2 mmHg düşme, p=O,I 25).

Yine dakikadaki nabız sayısında da anlamlı bir değişme olmaınıştır (tedavi ile ortalama değerde 2/dk artış,

p=0,291). Bu bulgular sildenafilin, primer pulmoner hipertansiyonlu hastalarda pulmoner vasküler yatak

üzerinde selektif vazodilatatör etkisi olduğunu

göstermektedir. Michelakis ve arkadaşlarının yaptıkları

ve yeni yayımlanan bir çalışmada, 9 tanesi primer

pulmoner hipertansiyon olan 13 hastaya verilen tek doz 75 ıng sildenafilin, sistemik aıteriyel basınçta bir

değişiklik yapmadan, pulmoner rezistansda %27'lik

düşme sağladığı görülınüşli.iı~2>. Bir başka çalışınada

10 sağlıklı gönüllüele sildenafilin sistemik kan basıncı

üzerine anlamlı bir etki yapmaksızın, hipoksinin neden

olduğu pulmoner arter basıncı yükselmesini engellediği

primer pulmoner hipertansiyoncia sildenafiltedavisinin pulmoner arter basıncını düşürdüğüne ve semptomları hafiflettiğinc dair anekdot olgu sunumları vardır ı I6.I7.I9>.

Fakat bu olgularda hastalar sidenafil ile birlikte

epoprostenol, i loprost ve beraprost gibi başka

vazodilaratör ajaniarda almaktaydılar. Yirmi bir yaşında

primer pulmoner hipertansiyonlll bir erkek hastada ise sadece sildcnafil tedavisi ile sistolik pulmoner arter basıncının 128 mmHg'dan 90 mmHg'ya düşlirülclliğü

bi Idi ri i mişti ı{20l.

Çalışmamızda hastalar ayrı ayrı değerlendirildiğinde

sildenafilin ortalama pulmoner arter basıncı üzerine

olan etkisinin uniform olmadığı dikkat çckmektedir. Gerçekten 8 hastanın 2 tanesinde %20'nin üzerinde

bir oranda azalma sağlanırken, iki hastada %5 ilc% 1 O

arasında bir oranda azalma sağlandığı ve geri kalan 4

hastada azalma oranının %5"in altında olduğu

görülmektedir. Bu durum, silclenafilin pulmoner vasküler yatak üzerindeki olumlu etkilerini belirli bir

hasta alt grubunda gösterebildiğini düşündürınektedir.

Bunun muhtemel izahı sildenafilin sadece vasküler

reaktivite özelliğine sahip hastalarcia pulmoner

vazodilatasyon yapabiliyor olmasıdır. Ülkemizden

bildirilen ve yeni yayınlanan 2 olgudan biri si ldenalilden belirgin fayda görürken diğerinin fayda görmemesi bu

düşünceyi destekleınektediı-<18>.

Çalışmamızda sildenafil erektil disfonksiyon için önerilen dozların üstlinde (200 ıng/gi.in) kullanılınasına

rağmen hastalar tarafından iyi tolere edilmiştir. Hastaların hiç birinde tedavinin erken kesilmesini gerektirecek şiddette yan etki olmamıştır. İki hastada

tedavinin ilk günü hafif şiddette baş ağrısı, bir hasta da dispepti k yak ı nınalar ol muştur.

Çalışınaınızın en önemli kısıtlaması vaka sayısının az

olmasıdır. Fakat primer pulmoner hipeı1ansiyon oldukça nadir görülen bir hastalık olduğundan literatürdeki

çalışmalarcia genellikle az sayıda hasta ile

yapılabil miştir. Yine sildenafil tedavisinin kısa süreli

uygulanmış alınası ve günlük dozun 200 ıng/gün

üzerine çıkılınaması da çalışmamızın bir diğer

kısıllaınasıdı r.

Sonuç olarak sildenafil, primer pulmoner hipertansiyoncia pulmoner vasküler yatak i.i1.erinde

selektif vazodilatatör etki göstererek ortalama pulmoner arter basıncı nı düşürınektedir. Bu etki bazı hastalarcia belirgin olurken bazı hastalarda silik olmaktadır. Bu

(6)

T Keleş ve ark.: Primer pulmoner hipertansiyoncia kısa süreli oral sildeııafil tedavisinin etkinliği ı. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. KAYNAKLAR

Rubiıı U. Priınary pulmoııary hypcrteıısion. N Engl J Med 1997;336: 111-7

Sitboıı O. MarcH, Gerald S. Priıııary pulınoııary hypcrteıısioıı:

Current therapy. Prog Cardiovas D is 2002;45: 115-128 Rubin U, Peter RH. Oral hydralazine therapy for priıııary lıyperteıısioıı. N Eııgl J Med 1980;302:69-73

Hughes JD, Rubin U: Priınary pulmonary hypertension. An· analysis of 28 cases and review of literature. Medicine 1986;

65:56-72

Packcr M, Grecnberg B. Massic B, et al. Delctcrious effccts of hydralaziııe in patient with pulınonary hypertcnsion. N

Eııgl J Med 1982:306: 1326-3 1

McGoon MD, Vlietstra RE. Vasodilaıor therhapy for priınary pulıııonary hyperıension. Mayo Clin Proc 1984;59:672-7 Rich S, Kaufnıan E. Levy PS. The effecı of high doses of

calciuın chanııel blockers on survival in prinıary pulınonary Jıypcrtension. N Engl J Med 1992:327:76-81

Cheilli n MD, Hutter AM, Brindis RG. ct al. ACC/AHA expcrt

ı.:onscnsus docuınenı use of sildenafil (viagra) in patients w i ılı

cardiovascular disease.Aıııerican College of Cardiology/

American HeratAssossiation. J Aın Coll Cardiol 1 999;33:273-282

lıoıııas MK, Francis SH, Corbin JD. Characıerisatioıı of purilied

lıovinc lung cGMP-biııding cGMP phosphodiesıcrase. J Biol

Che ın 1 990;265: 14964-ı 4970

10. Cohcn AH. Hanson K, Morris K. et al. lnhibition of cyclic 3' -5' -guanosiııc ınonophosphaıe-specific phosphodiesterasc

selccıively vasodilaıes the pulınonary circulation in chronically

lıypoxic rats. J Cl in lnvest 1996;97: 172-9

ll. Dukarnı RC, Russel JA. Morin FC III. et al. The cGMP -specific phosphodicstcrasc iııhibiıor 64021 d ilates the pulınonary

circulaıion. Anı J Respir Criı Care Med. 1 999; 160:858-865 12. Hanasaıo N. Oka M. Muramaısu M. et al. E4010, a sclccıivc

phosphodiesterasc 5 inhibitor. attenuaıes hypoxic pulınoııary lıypcrtcnsioıı in rats. Anı J Plıysiol. J999.277:L225-L232

13. lclıinose F, Erana-Garcia J, Hroıni J. et al. Ncbulized sildenalil isa selecıivc vasodilaıor in Jaınbs with acutc pulınonary

hyperteıısion. C ri ı Care Med 2001 ;29: 1000-1005 14. Weiıııann J, Ullrich R, Hroıni J, et al. Sildcnafil isa pulınonary

vasodilaıor in awake Jaınbs with acuıe pulınoııary hyperıeıısioıı.

Aııcsthcsiology 2000;92: 1702-1712

15. Zhao L. Masoıı NA, Morrell NW. et al. Sildenafil iııhibiıs hypoxia-induccd pulmoııary hypcrteıısioıı. Circulatioıı 2001: ı 04:424-428

16. Diker E,Aydoğdu S. Oral sildeııafil sitrat ın sıradışı bir kullanımı.

Tllrk Kareliyol Derıı Arş 2002;30:208-1 O

17. Kayıkçıoğlu M. Can LH, Payzııı S, Kültürsay H. Soydaıı i. Primer pulmoner hiper!Lmsiyoıılu bir olguda kombine sildeııafilve epoprostenol kullanımı. Anadolu Kareliyol Derg 2002;3:262-264 18. Sayın T. Zenci M. Sildenalil in pıimary pulıııonary hyperteıısioıı:

is ı here a subset of patienıs who resporıci favourably? Can J

Cardiol 2002; 18:676-8

19. Singh B. Gupta R, Puııj V. et al. Sildcııafil in the ıııaııagcıncnı

of priınary pulınonary hyperıcnsion. lııdian He:ırı J 2002:54: 297-300

20. Prasad S, Wilkinson J. Gaızoulis MA. Sildeııafil in priıııary

pulınoııary hyperteıısion. N Engl J Med 2000;343: 1342

21. Rich S. Danızker Dr, Ay res SM. et al. Priıııary pul ınonary hypertensioıı: a national prospcctive study. Ann lııterıı Med. 1987; ı 07:216-223

22. Barsı RJ. Rubiıı U, Long WA, et ai.Acoıııpnrisoıı of coııtinuoııs iııtraveııous epoprosıenol (prostacycliıı) with coııveııtioııal

ıherapy for priıııary pulınoııary hypertcnsion. N Engl J Med

ı 996:334:296-30 ı

23. McLaughlin VV, Shilliııgton A. Rich S. Survival in priınary

pulmonary hypertension: the iınpacı of epoprosıenol thcrapy.

Circulaıion 2002; 106: 1477-1482

24. Michelakis E. Tyıııchak W, Li en D. ct al. Oral sildcııafil is aıı effective and specific pulınoııary vasodilator in patieııts with pulmonary arteri al hyperteıısioıı: comparison with iııhaled

Referanslar

Benzer Belgeler

yapıtında, bu tanımın inandırmak iddiası olmayan kısmına karşı çıkarak, masalın hakiki dinleyicisi olarak kabul edeceğimiz medeni imkânlardan hemen hemen hiç

masına rağmen ortalama arter basıncının 4 dakikadan dah a uzun süre 40 mmHg'nın alıında kalması fenomen A olarak kabul edildi. OAB'nın 50 mmHg'nın üstüne ç ıkması

tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Çalışmamızda İstanbul Üniversitesi Kardiyo/oji Enstitü- sünde tüm endikasyon/ar/o çeşitli tip ve markalardaki stentlerin

ğunu, ayrıca TEK bulunan olgularda SEK varlığına anlamlı derecede daha sık rastl~dığını saptadık. Vanderbogaerde J, Rolelandt R, De Buyzere M, et al: Left

Yakın Doğu Üniversitesi’nde lisans eğitimini 2012 yılında tamamladıktan sonra aynı zamanda Yakın 2012 yılında Yakın Doğu Üniversitesi, Bilgisayar ve Öğretim

Yüksek lisans derecesini aldıktan sonra doktora eğitimine, Yakın Doğu Üniversitesi, Eğitim Yönetimi Denetimi, Ekonomisi ve Planlaması programında devam etmektedir.. Çok

Bu nedenle daha önce hiç almadığınız bir genel kültür seçmeli dersini seçmeniz gerekmektedir. Önemli Not 2: Genel Kültür seçmeli derslerden GKS013-Sanat ve Estetik

De˘ gil ise bir integrasyon ¸carpanı ile denklemi tam hale getirip ¸c¨ oz¨ um¨