• Sonuç bulunamadı

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DÜŞÜNCESIZ ÖĞRENMEDEN DÜŞÜNCELI ÖĞRENMEYE

Öğrenmeye Bilişsel

Yaklaşım

(2)

 Çevresel koşulların gözlenebilir davranış üzerindeki etkisine bakmaktansa bilişsel

psikoloji insanların çevreyi nasıl algıladığı, ne düşündüğü üzerinde durur ve “bilişsel

süreçleri” inceler.

(3)

 Erken dönem bilişsel kuramlar 20.yy başlarına dayanır. Amerika’da Tolman,

Almanya’da Gestalt psikologları ilk adımları attılar.

 Eğitim psikolojisinde Bruner ve Ausubel ile,

gelişim psikolojisinde Piaget ve Vygotsky ile

güçlü bir bilişsel akım başladı

(4)

Edward Tolman

 Çağdaşları gibi davranışçı olan Tolman öğrenmeyi açıklarken bilişsel süreçleri dışarıda bırakamadı.

 Tolman ve Honzik (1930) ve gizil öğrenme;

Pekiştireç öğrenmeden çok performansı etkiler

Davranış, uyaran tepki bağı nedeniyle değil, uyaran o

davranışa yol açtığı için ortaya çıkar ve bir hedefe ulaşma amacı vardır.

Kişi davranışının sonuçları ile ilgili beklenti oluşturmaya başladığında pekiştireç değil “pekiştireç beklentisi”

davranışı etkiler

(5)
(6)

. Beklenti yerine gelmezse??

 Kepek lapası?

 Ayçekirdeği?

(7)

Öğrenmenin sonunda organizma örgütlü bir bilgi bütünü elde

eder. Örneğin bilişsel harita oluşturur.

(8)

Gestalt Psikoloji

 Gestalt, örüntü, şekil, bütün, görünüş

anlamına gelmektedir (Korb ve ark., 1989;

akt; Daş, 2015).

 Gestalt, parçalara ayrılamaz bir bütünü temsil etmektedir. Üç özellik Gestaltı

tanımlar:

1- Nesne

2- Nesnenin içinde bulunduğu ortam veya çevre

3- Nesne ile çevrenin ilişkisi

(9)

Algıda örgütsel süreçlerin önemli olduğunu vurgulayan Gestalt yaklaşımı şu ilkelere dayanmaktadır.

1- Algı gerçekten farklıdır.

2- Bütün parçaların toplamından fazladır.

3- Organizma deneyimleri yapılandırır ve düzenler 4- Bir organizmanın deneyimleri belirli bir şekilde

düzenlemek için önceden bir eğilimi, dayandığı algı yasaları vardır.

5- Problem çözme; yeniden yapılandırma ve içgörü

gerektirir; AHA!!!

(10)
(11)

Sözel Öğrenme Araştırması

 Sözel öğrenme araştırmalarının doğurguları:

 1- öğrenmede öncelik sonralık etkisi vardır.

 2- öğrenme ne kadar etkili gerçekleşirse sonrada daha kolay hatırlanır.

 3- Aralıklı alıştırma toplu alıştırmaya göre daha üstündür.

 4- bir durumda öğrenme genellikle başka bir durumda öğrenme ve hatırlamayı etkiler

(Öğrenme ve hatırlamada ket vurma ve

transfer etkisi vardır)

(12)

 5- Materyalin özellikleri (anlamlılık, telaffuz edilebilirlik, somutluk ve imgelenebilirlik) insanların öğrenme hızını etkiler.

 6- İnsanlar bilgiye anlam yüklerler

 7- İnsanlar öğrendiklerini düzenlerler.

 8- Öğrenmeyi kolaylaştırmak için kodlama kullanılır.

 9- İnsanlar kelimeleri değil fikirleri öğrenme

eğilimindedir.

(13)

Çağdaş Bilişsel Varsayımlar

1. Bazı öğrenmeler insana özgüdür.

2. Öğrenme açık bir davranış değişikliğini

yansıtması gerekmeyen zihinsel sembollerin ya da bağlantıların düzenlenmesini içerir.

3. İnsanlar öğrenme sürecine aktif olarak dahil

olur

(14)

4. Bilgi düzenlenmiştir.

5. Bilimsel araştırmanın odağı insan davranışlarının objektif sistematik

gözlemlerine dayanmalıdır ama davranışlar

genellikle gözlenemeyen bilişsel süreçler

hakkında makul çıkarımlarda bulunmaya

olanak tanır.

(15)

 Çağdaş bilişsel yaklaşımlar içerisinde 3 bakış açısı söz konusudur; bilgi işlemleme

yaklaşımı, yapılandırmacılık ve bağlamsal

kuramlar.

(16)

Bilgi İşlemleme Modeli

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyal bilişsel kuramın dayandığı ilkeler.. • Bandura’ya göre gözlemci

[r]

İstanbul Haber Servisi - Moda’daki evinde solunum yetmezliği ve kalp sıkışma­ sı sonucunda rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılmak is­ tenirken yolda yaşamını

[r]

Evlilik çatışması ve bireysel psikopatolojiler temelinde uygulanan bilişsel davranışçı evlilik terapisi çalışmalarının, umut verici şekilde hem ilişki uyumu açısından

Öğrencilerin günlük ortalama internet kullanım süreleri ile mobil öğrenmeye yönelik tutumları arasında istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, daha çok

-Daha yüksek statülü birey: davranışın sonuçları bilinmiyor- yüksek düzeyde taklit. -Eşit statüde model: davranışın sonuçları olumlu -yüksek

Malcolm Knowles(1996) tarafından geliştirilen ve yetişkinlerin öğrenmelerine yardım etme bilim ve sanatı olarak tanımlanan Andragoji yaklaşımına göre