• Sonuç bulunamadı

I-IASARINDA E VİTAMİ~~İ VE EGb 761'İN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "I-IASARINDA E VİTAMİ~~İ VE EGb 761'İN "

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'D'ENEYSEt BÖBREK İSKEMİ-REPERFtJZYON

I-IASARINDA E VİTAMİ~~İ VE EGb 761'İN

""

KORU'YUCU'LUGU

THE PROTECTIVE ROLE OF VIT E AND EGb 761 IN

EXPER1Jv1ENTAL RENAL ISCHEMIA-REPERFUSION INJURY

SUMMARY

Murat KAPKAÇ Sevil Aldemir

IŞIK

Sinan

ERSİN

Mahi:r AKYILDlZ

In this expe:rimental study the protedive roles and the effecb> of both vitamin E that has protedive effects in the renal ischemiapreperfusion injury on the lipid. peroxidation step and the EGb 761 the antagonist of PAF whkh is responsible for the immune glome:nılar injury were evaluated on b:iochemical and hystologkal basis in the Swiss Albinn rai: kidney, Ische~

mia was pe:r:fo:rmed. in left kidney with vascular dan<pa.ge approximately for one hour. In he first group. (n:lO) 05 ml 0.9"/o NaCl was perfused in ten mimıtes before the end of the damp~

age by i:ntravenous :route. In the second group (n:15} 100 mg/kg vitam.in E was injected in the tenth minute of ischemia inh"amuscularly and in the fi:rst grm.ıp. For half of the rats in eadı

group left nephredomy and control right nephredomy was performed in the 24 th hour and for the other half Ieft nephrectmny and control :right nephredomy we:re performed in the 72 nd hour. The histopai:hologic changes and the levels of supemxide dismutase and catalase in tissue, increases the seve.rity of hı.buler necırose, but there is :no p:rodective role of both vita- min E a well known anHoxidant and. EGb 761 an antagonist in renal ischem:ia-repe:rfusion in- jury.

(Key words: Antioxydant, Oxygen Free Radicals) ÖZET

Bu deneysel çalışmada, böbrek iskemi reperfüzyon hasarmda lipid peroksidasyon

aı;:amasmda koruyucu yönden etkili E vitamini ile, glomerüler imün hasardan sorunılu ruhılan

trombosit aktivitörü (Platelet Activating Factor=PAF) arı.tagonisti oları EGb 761 (Giıı.kgo Biloba ekstresi)'in böbrek iskemi reperfüzyon hasarında koruyuculuğu ve etkileri İsviçre tipi beyaz farelerde biyokimyasal ve histolojik olarak araEjhnldı.

Genel Cerrahi Anabilim Dal! (Doç.Dr.M Akyıldız,

Yard.Doç.Dr.M Kapkaç, Op.Dr.S Ersin, Uz.Dr.SA Işık)

Ege Tıp Fakültesi 35100 Bornova iZMiR

Va:ı:ışma: Yard.Doç.Dr.M Kapkaç Süvari Cd. No: 6/i 1 Bornova :~5040 iZMiR

(2)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1996 Vol. 6 No. 3 144

Sol böbreğe damar klempi uygulanarak bir saat süreyle iskemi yaratıldı. Birinci gruba (s:10) iskemi bitiminden on dakika önce 0.05 ml %0.9 NaCl intravenöz, ikinci gruba (s:15) iskeminin onuncu dakikasına 100 mg/kg E vitamini intramüsküler, üçüncü gruba (s:15) iskemi bitimin- den on dakika önce 25 mg/kg EGb 761 intravenöz olarak verildi. Her gruptaki denek sayısının yarısına 24 saatte, diğer yarısına da 72.saatte relaparotomi yapılarak sol nefrektomi uygulandı.

Tüm gruplara kontrol amacıyla ilave olarak sağ nefrektomi yapıldı. İskemik böbrekleden alınan

örneklerde superoksitdismütaz katalaz, ksantin oksidaz, malondialdehit düzeyleri ve histopa- tolojik deği~iklikler incelendi. Çalı~mamızda süperoksitdismütaz ve katalaz düzeylerinin doku düzeyinde dü~mesiyle tübüler nekrozun ~idetinin arttığı, ancak bilinen bir antiaksidan olan E vitamini ve Trombosit Aktivatörü (PAF) antagonisti EGb 761'in böbrek iskemi reperfüzyon ha-

sarında koruyucu etkisinin olmadığı kanaatine varıldı.

(Anahtar Sözcükler: Antioksidan, Oksijen Serbest Radikalleri)

Son yıllarda organ naklinde meydana ge- len sayısal artı~, iskemi ve reperfüzyon fiz- yapatolojisine ·ilgiyi arthrmı~, ve bu konuda çok sayıda çalı~ma yapılmasına neden

olmu~tur. İskemik böbrek hasarı, böbrek kan

akımının bozulması ve perfüzyonun tekrar

sağlanması sonrasında olmak üzere iki farklı

evrede geli~mektedir. İskemiyle geli~en ATP

kayıpları ve kan akımının tekrar sağlanması sonrasında serbest oksijen radikallerinin olu-

~umu, organda büyük hücre kayıplarına

sebep olabilecek bir dizi reaksiyon ba~lat­

maktadır (1).

Böbrek naklinde erken sıcak iskemi süre- since ve de özellikle soğuk iskemiye maruz kalan kadavra böbreklerde fonksiyonların korunması çok önemlidir. Bunun yanı-sıra

reperfüzyonun önemli bir basamak olu~tur­

duğu nakillerde serbet oksijen radikallerinin ortaya çıkması organa zarar vermektedir (2).

Hücreler oksidatif hasarı önleyen, yok eden yada kısmen azaltan mekanizmalara sahip olsalar da bu süreçte geli~en iskemi, böbrek

fonksiyonlarını etkilemektedir.

Bu çalı~mada doku hasarı olu~masına

neden olan tetiklenmi~ bazı biyokimyasal

mekanizmaları, dı~arıdan verilen E vitamini ve EGb 761 ile engelleyerek, böbrek fonksi-

yonlarının korunup korunamayacağını his- tolojik ve biyokimyasal olarak ara~tırdık.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu çalı~ma Ege üniversitesi Tıp Fakültesi

Deneysel Cerrahi ve Ara~tırma Bilim Dalı'n­

da, ağırlıkları ortalama 200 g olan İsviçre

beyaz fareleri üzerinde yapıldı. Fareler özel bir diyet uygulanmaksızın pelet ve normal su ile beslendiler.

Deneklere 30 mg/kg adele içi ketamin anestezisi altında steril ko~ullarda mediyan laparotomi yapıldı. Vargas'ın 1995'te uygu-

ladığı böbrek iskemi ve reperfüzyon modeli

kullanılarak sol böbrek hilusuna total atrav- matik küçük damar klempi koyularak iske- mi uygulandı (3). İskemi sırasında karın ılık

serum fizyolojikle korund u.

İskemi grubuna (s:30) iskemi bitimiden on dakika önce İntravenöz yolla 0.5 ml% 0.9 NaCl (Grup 1), İskemi+Vitamin E grubuna (S:15) iskeminin onuncu dakikasında int- ramüsküler yoldan 100 mg/kg E vitamini (Grup 2), iskemi+Egb 761 (Grinkgo Biloba ekstresi) grubuna (s:l5) iskemi bitiminden on dakika önce intravenöz yolla 25 mg/kg Egb 761 (Grup 3) verildi. Altını~ dakika iske- mi sonrasında damar klempi açıldı. Sağ

böbrekler ise kontrolleri olu~turmak üzere korundu. Fareler karın kapatıldıktan sonra (3/0 ipekle) çelik kafeslere alındı. İki saat sonra pelet ve su ile beslenmeye devam edi- lerek gruplar arasında beslenme zamanı ve

içeriği yönünden farklılık olu~turulmadı.

Histopatolojik deği~imlerin şk mikros- kobuna yansıyı~ı, akut tubuler nekroz için birinci günden, doku rejenerasyonunda ise üçüncü günden itibaren olması nedeniyle

(3)

nefrektomi zamarn olarak 24. ve 72. saatler belirlendi (28). Yirmidördüncü saate birinci gruptan beş, ikinci ve üçüncü gruptan

yedişer, 72. saatte ise birinci gruptan beş,

ikinci

ve üçüncü gruptan sekizer farenin

ya~amına son verilerek iki taraflı nefrektomi

yapıldı.

Nefrektomi sonrası böbreğin alt 1/3 lük

kısmı biyokimyasal tetkikler için -85° C de saklama işlemine tabi tutulurken, kalanı his- topatolojik değerlendirme ıçın ayrıldı.

Alınan bu doku örnekleri hassas terazide

tartılıp fosfat tamponu ile (1/10 ağırlık

1

hacim) homojenizatörde 1000 devirde ve or- talama 10 vuru yapılarak homojenize edildi- ler. Daha sonra da 600 grxlO dk ile santrifüj

işlemi uygulandı. Elde olunan üst faz homo-

jenatıarda süperoksit dismütaz (SOD), kata- laz, malondialdehit (MDA) ve ksantin oksi- daz tayini yapıldı. SOD tayini kalorimetrik yöntemle "U

1

g", katalaz ve ksantin oksidaz tayini UV spektrofotometre ile "U mg/pr"

ve MDA tayini ise Lawr yöntemi ile "nmol/

gr yaş doku" olarak belirlendi.

Histopatolojik inceleme için alınan doku- lar Patoloji Anabilim Dalı'nda bir saat BS so- lusyonunda bekletilip %10 luk formalin ile tespit edildiler. Daha sonra hazırlanan para-

fin bloklardan alınan doku kesitleri herna- toksilen eosin ile boyarup ışık mikroskobuy- la incelendi. Değerlendirme, Soles'in akut tubuler nekroz için kullandığı derecelendir- me örnek alınarak yapıldı(4). Yirmidört saat sonunda alınan örnekler tubul epitel hücre- lerindeki nekroza göre, 72 saat sonunda alınanlar ise nekroza ilave ·olarak ortaya

çıkan rejeneratif bulgulara göre değerlendi­

rildiler.

Çalışmamızda doku enzim düzeylerinin kontrol gruplanna ve birbirlerine göre

farklılıklarının belirlenmesi student t testi ile, bu değerlerlerin histopatoloji ile kole- lasyyonu ise Mann Whitney U testi ile

yapıldı.

SONUÇ VE BULGULAR

Yirmidört saat sonunda iskemi uygu-

lanmış böbreklerin tümünde nekrotik de-

ğişiklikler vardı. Kontrol olarak incelenen

karşı taraf böbrekte ise histopatolojik deği­

şiklik izlenmedi. Akut tübüler nekroz bulgu-

ları grup 2 ve grup 3 de grup l'e göre daha

şiddetliydi. Ancak bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>O.OS). uygula- nan protakala göre elde edilen farklı histolo- jik görünümler Tablo 1 de özetlendi.

TABLO 1: Iskemiden 24 Saat Sonra Grupların Histopatolojik Skorlaması.

Den ek Kontrol iskemi Kontrol iskemi+

EGb 761

1 + +++

2 ++

3 +++

4 +

5 +++ ++

6 +

7 +++

(-) : Normal yada normale yakın görünüm,

( +) : Minimal nekroz, az sayıda tubul lümeninde nekrotik hücre kalıntısı, (++) :Belirgin nekroz, bir çok tubullümeninde nekrotik hücreler,

(+++):Şiddetli nekroz, tüm tubullerde koagülasyon nekrozu.

Kontrol iskemi+

E vitamini

+ +++

+++

+ + +++

++

(4)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1996 Vol. 6 No. 3 146

TABLO 2: lskemiden72 Saat Sonra Grupların

Denek

i<

ontrol iskemi

--ı--

++

2 ++

3 ++

4 ++

5 ++

6 7 8

H : Normal yada normale : Fokal minimal rejenerasyon ( ++) : Yamasal tarzda

rejenerasyon bulgularL

İskemiden 72 saat sonra tüm böbreklerde

deği~ik derecede yenilenme mev- cuttu. Aı<cak grup 2 ve 3'ün grup 1 ile ve bir- olan karşıla:ştırılmasında istatistik- sel olarak anlamlı bir fark saptanmadı

Elde edilen yenilenmenin gruplara

dağılımı Tablo 2 de özetlendi.

İskemi tüm gruplarda SOD

vn;n?"'"' değerlerine göre

grup 1 ve 2 de birinci gün, grup 3 de ise gün anlamlı bu-

Gruplarda katalaz düzey-

düşüE_ı 24. saatte sadece grup 2'de 72. saatteki

düE_ıü~ler tüm anlamlı bulundu (Grup 1 ve 2 için p<0.05, grup 3 için Ksantin vhonuca.L düzeyleri 24. saate

grup 3 de diğer

yükseldi. Ancak tatistiksel olarak

arasındaki is-

anlamlı değildi. Yetmiş­

ikinci saate tüm d üyeylerinde

ksantin oksidaz

saptandı. grup 2

deki bulundu.

gruplara ve istatistiki 3 de özetlendL

Skorlanıası.

Kontrol iskemi+ Kontrol

EGb 761 E vitamini

++ ++

+ ++

+++ +

++ +

++ +++

+++ +++

++ +++

+++ +++

TARTIŞMA

hasar, ve erken

artırır. Renal tra..rısplant sonrası.

kadavra böbrek ahcılannda, canlı alıcılarına daha sık görül- füektedir Suprarenal anevrizma ve renal arter rekonstruksiyonu da böbrek bir iskemi reperfüzyon hasan olu~turur, İskemi sonrası böbrek bozukluk-

larında en önemli ırolü

kalleri

Hücreler oksidatif hasan

radikal reper-

sırasırı.da verilmesinin endotel hüc-

(5)

TABLO 3: Biyokimyasal tetkiklerin gruplara göre ortalama değerleri ve istatistisi değerlendirilmesi

SOD

---~---·---

iskemi

iskemi+ EGb 761 iskerni + E vit iskemi

iskemi + EGb 761 Iskemi + E vit

iskemi + EGb 761 iskemi + E vit Iskemi

iskemi + EGb 76i iskemi + E vit

iskemi + EGb "161 iskemi + E vit iskemi

iskemi+ EGb 76·1 iskemi + E vit

iskemi

iskemi+ EGb 761 iskemi + E vit iskemi

iskemi+ EGb 761 iskemi + E vit

3

3 3

3 3 3

3 3

Ortalama±OSH 2.75±0.5866 3.46±0.3519 3.5±05354 4.9±i.5307 3.83±0.8089 3.82±0.6120 Ort~lama±OSH

4.52±0.4597 4.28±0.1 i 57 4.51:1:0.6680 25:±0.3851 3.21±02434 3.74±0.5424

Ortaia.ma±OSH

o.

i 8±0.0228

o.

·ı 8±0.0283 0.19±0.0359 0.27±0.0177 0.4225±0 .1 044

0.82~'::0.282

13.533±2.292 19.31±3.1384 18.828±2.161 4 15.375:±:4.587 i6.57i±1..5176 i 2.966±2.543

OSH: Ortalama Standart Hata, NS: istatistiksel olarak anlamlı değil SOO: Süpemksit dismütaz

MDA: Malondialdehit

P _ _ _ p<0.05 NS p<0.05 NS p<0.05 NS p

NS NS p<0.05 p<0.05 p<O.Oi p<0.05 p

NS NS NS NS NS

NS NS p<0.05 NS NS NS

relerinde üretilen serbest radikallere karşı

koruyucu olduğu gösterilmiştir. Aktif oksi- jen türevlerinin direkt olarak ökümünde

.. -~

zorluklarla karşılaşılmasmdan dolayı çalış-

malar serbest radikal oluşum iıılı.ibitörlerine

(E vitamini) veya bu etkiyi ortadan kaldıran

spesifik serbest radikal yokedici enzimiere (SOD, katalaz gibi) day<mdınlmaktır (9).

(6)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 1996 Vol. 6 No. 3

TABLO 3: Biyokimyasal Tetkiklerin Gruplara Göre Ortalama Değerleri Ve lstatistisi Değerlendirilmesi

SOD Gün Ortaiama±OSH

iskemi 2.75±0.5866

iskemi+ EGb 761 3.46±0.3519

iskemi + E vit 3.5±05354

iskemi 3 4.9±1.5307

iskemi + EGb 761 3 3.83±0.8089

iskemi + E vit 3 3.82±0.6120

Katalaz Ortalama±OSH

iskemi 4.52±0.4597

iskemi + EGb 761 1 4.28±0. 1157

iskemi + E vit 1 4.51 ±0.6680

iskemi 3 2.5±0.3851

iskemi+ EGb 761 3 3.21±02434

iskemi + E vit 3 3.74±0.5424

Ksan'!in oksidaz Ortalama±OSH

Iskemi o. i 8±0.0228

iskemi + EGb 761

o.

18±0.0283

iskemi + E vit o. 19±0.0359

Iskemi 3 0.27±0.01 77

iskemi + EGb 761 3 0.4225±0. "1 044

Iskemi + E vit 3 0.82±0.282

MDA Orlalama±O§H

iskemi 13.533±2.292

Iskemi + EGb 76i 19.31±3.1384

iskemi + E vit 1 18.828±2.1614

iskemi 3 15.375±4.587

iskemi+ EGb 761 3 16.571±1.5i76

iskemi + E vit 3 12.966±2.543

OSH: Ortalama Standart Hata, NS: istatistiksel olarak anlamli SOD: Süperoksit dismütaz

MDA: Malondialdehit

p p<0.05 NS p<0.05 NS p<0.05 NS p NS NS

p<0.05 p<0.01 p<0.05 p NS NS NS NS NS p<0.05 p NS NS p<0.05 NS NS NS

148

Morfolojik ve lipid peroksidasyon teme- line dayanan çalı~malar serbest radikaller- den korumada en önemli alanı böbrek kor- teksi olarak göstermektedir (7). İskemik hasarı takiben ilk birkaç saatte honnonal ve nöral uyanlarla olu~an böbrekteki vazo- kontrüksiyon böbrek damar direncinin artı-·

::ıından sorumlu olabilir Doppler ile renal akım ölçülerek reperfüzyonun 24. saa- tinde kan akımında %12-25 oranında dü~me saptanmı~tır. Damar direncinin azalması ise hücreyi koruyucu etki yapmaktadır Ser- best radikaller nötrofillerden çok endotel-

den salmırlar (10). İskemi-reperfüzyon sıra­

sında oksidan veya oksidan uyarımlı troın­

bosit aktivitörü (Platelet Activating Factor = P AF) gibi proenflamauar faktörler lenfasitle- ri uyanp, sonuçta nötrofil infiltrasyonunu

bafilatırlar (17. Nötrofillerin iskeıniyi izleyen dönemde kalpte ve iskemik barsak muka-

zasında toplandıkları gösterilmifitir. Dahası

nötropeni veya nötrofil yapıfimasınm engel-

lenınesi barsak mukozasmı iskemi sonrası

reperfüzyon hasarmdan korumaktır (11).

Trombosit Aktivatörü (P AF) hücre içi kalsi- yum ve protein kinaz seviyesini artırır. Bun-

(7)

ların hücre içi seviyelerinin artması ksantin

dehidrogenazın ksantin oksidaza dönü-

şümünü arttmr. Trombosit Aktivatörünün (P AF) asıl etki yeri nitrik oksit sentezidir (12). Trombosit

Aktivatörü

(P

AF)

düşük konsantrasyonlarda nitrik oksit salınımını artırarak aderioler dilatasyona, yüksek kon- santrasyonlarda ise siklooksigemız metabo- litleri aracılığıyla vazokonstrüksiyona sebep olur. Yüksek düzey Trombosit Akti- vatörünün (P AF) vazokonstrüktör etkisi be- lirgindir. T:rombosit Aktivatörü (PAF) sito- kin sentezini arttırarak glomeruloskleroz ve renal fonksiyon kaybına yol açabilir. İskemi

reperfüzyon hasarında Trombosit Akti- vatörü (P AF)'nün de etkili olduğu bu basa- maklarda Trombosit Aktivatörü (P AF) anta- gonistlerinin böbrekte koruma sağlayabile­

ceğini düşündük. Trombosit .Aktivatörü (P AF) antagonisti EGb 761 invivo ve iıwitro

olarak daınar geçirgenliğini azaltrnakta ve hücre koruyucu etki göstermektedir (13).

Ayrıca bazal proteaz seviyesini az al tıp, en- dotel Kökenli Gevşeme Faktörü'nün (Endo- telial Derived Relaxing Factor) yan ömrünü

uzatır. Subkutan dokuda ağır i~ yükü

altındaki dokularda mikrosirkülasyonu ve oksijenizasyonu belirgin olarak düzelttiği

Dooppler USG ile gösterilıniştir. Kan ve plazma viskozitesi artan hastalıklarda, erit- rosit ve trombosit çökelmesiı1e engel olur.

Myokard iskemi ve reperfı:izyonunda per- füzyon sıvısına eklenmesiyle aritmileri

azaltır. Beyin ınikrosirkülasyonunda hem arteriel hemde venöz sistemde hiperagre- gasyonu önler (14). Böbrek arteryolleri üzerine Trombosit Aktivatörü (P AF) ile

yapılan çah~malar nitrik oksit sentezi üzerindeki etkileriniı1 doza bağımlı oldu-·

ğunu göstenmektedir. Nitrik oksitin dı~an­

dan verilmesinin iskemik hasardan koruyu- cu olduğunu, ancak endojen nitrik oksit düzeylerinin iskemi reperfüz-yonda rol oy-

namadığını bildiren çah~malara karşın (15), sistemik L-arginin verilip endojen nitrik oksit üretimin artınlmasıyla tubuler ve glo- meruler fonksiyonun korunmasının daha iyi

olduğu da savunulmaktadır (16).

Yaphğımız çalışmada EGb 761 ile SOD, katalaz gibi serbest radikal yokedici enzim düzeylerinin korunmadığını saptadık. His- topatolojik olarak da tedavi vermediğimiz

gruba göre istatistiksel olarak anlamlı bir

iyileşme sağlanmadı. P.ncak çalıoımamızda gösterememi~ olmamıza rağmen antiaksi- dan etkinliği kesin olarak bilinen E vitamlı1i verdiğimiz grupla aynı düzeyde rejeneras- yonu arttırdığını saptadık P AF ve EGb 761 in nitrik oksit üzerinden olan etkilerini. ve is- kemi--reperfüzyon hasan sırasında ortaya

çıkan Trombosit Aktivatörü (P AF) ve nitrik oksit düzeylerini saptayarak daha etkin düzeyde antagonizmla sağlanabilir.

E vitamini lipid perosidasyonunu belir- gin olarak azaltmaktadır. İskemi-reperfüz­

yon hasarında koruyucu ajan çalıqmaları do- kuda E vitamin düzeyini veya lipid peroksi- dasyon ürünü MDA düzeyini ölçerek koru-

yuculuğu değerlendirmektedir. Desferosa- min uygulaması dokuda iskemi-reperfüz- yon sonrası E vitamini azalmasıru engelle-

ınektedir (17). Lipid peroksidasyon şiddeti azaldığında mikrosirkulatuar akım korun-

maktadır (18). E vitamini verdiğiıniz grupta tedavinin birinci gününde SOD değerinin değişnediğini ve dolayısıyla iskemi reper- füzyon hasarındem koruma yetersiz kaldı­

ğını gördük MDA değeri de birinci gün

beklediğiınizin aksine, diğer gruplara göre belirgin olarak yükselmişti. Yine katalaz

değeri hem birinci gün hem de üçüncü gün belirgin olarak dü~üktü. Ksantinoksidaz ise üçüncü gün beklemediğimiz halde yüksekti.

MDA değerinin belirgin. olarak birinci gün yükselmesi dıqandan verdiğimiz E vitamin doku düzeyindeki yükselıneyi sağlayacak

kadar erken dönemde tedavi uygula- madığımızı düşündürdü. Üçüncü gün ise kendi kontrolüne göre MDA daki üçüricü gün gözlediğimiz düqmenin, verdiğimiz te- davinin geç dönemde etkiı1 oluğunu

gösterir. Erken dönemde de etlcili olunabile-

ceği perfüzyon sıvısına E vitamini eklenme- siyle MDA düzeylerinde dü~me sağlanarak gösterilrnirştir (20).

(8)

J SSK TEPECIK HOSP TURKEY 1996 Vol. 6 No. 3

katalaz, ksantin MDA ve histopatoloji arasındaki

katalaz düzeyleri açısından istatistiki olarak

anlamlı bulundu. Serbest radikal temizleyi- cileri olan SOD ve katalaz değeri düşmesi ile histopatolojik greyt arasında ters bir ili~ki

mevcutttL SOD ve katalazın eksojen veril- mesiyle iskemi-reperfüzyon hasanndan ko- ruyucu etkisi bilinmektedir. SOD ve katalaz

negatif ilişki birinci nekro-

zun, gün ise artışı

anlamına gelmektedir. Ancak ne E vitamini

ne de EGb tedavi iskemik

kontrol grubuna düzey-

etki Üçüncü gün

yenilenmenin, hem E vitamini hem de EGg 761

arttığını gözlemelde beraber tatistiki olarak anlamlı bulunn1amıştır.

tcu.uuAı.a normalde hücrede varolan SOD ve katalaz gibi serbest oksijen radikal

KAYNAKLAR

1. Sakr M, Zetti G, Mc Lain G et al. The effect of FK 506 pretreatment against renal ischemia/repeıfıısion

injury in mis. 1992; 53:987-91.

2. Kaneka H, Schweizer RT. with vasa- dilators aids recovery of zıasaconstricted and warm ischeınic injured kidneys. Trans Proc. 1989; 21 (1): 1233-5.

3. Vargas AV, Kris!ınamurti V, Masih R, Robinson AV, Selmlak f. Prostaglandin E 1 attemıatian of ischenıic renal

repeıfusion injury in rat. J Am Coll Surg 1995 ; 180 (6) : 713-7.

4. So/ez K, Marager ML, Sraer JD. The morphology of

acııte tııbu/ar necrosis in man. Medicine. 1979 ; 58 (5) : 362-76.

5. Kjellstrand MC, Casali E, Simmons L, Slıidenıan R, Buselmeier Najarian S. Etiology and prognosis in acute

isclıemic acute 74: 1156-64.

renal failure. Anı J Med. 19-76; 61 : 190-9.

free radicals in lnvest. 1984 ;

8. Shoskes DA, Hallaren PF. lsclıemic induces al--

tered MHC by on

gamma 1991 ;

499-601.

150

temizleyicilerinin azaldığını saptadık MDA ve ksantin oksidazm ise daha erken dö~

nemde en düzeye ula~malan nede- niyle birinci ve üçüncü gün sonunda anlamlı

fark

antioksidanların reperfüz~

yon sırasında endotel hasarını azalttığmı

göstermektedir. Endotel koruyucu etkileri deneysel dirilen Trombosit Aktivatörü nistlerinin nitrik oksit üzerine nin ortaya konması ve doza

deği~imlerinin bilinmesi o-PrPI<rrı

Sonuç olarak denek arttml- tedavinin

ya

a~amasında salman Trombosit Aktivatörü düzeyinin deneysel çalışmalarla sap-

verilecek ideal EGb 761 dozunun belirlenip yararlı bir ajan olarak kullanıma

kanısına vardık

I, Bulk/ey B, Melville W, Michael I. The role radicals in nıediating the reperfusion injıınJ of

isc/ıenıic Tmnsplcmtation. 1985 ;

10. Ferı·ero ME, Corsi M, Parise A, Mami A, preservation favors the meta/J,oac lcidneys in rats. Trans Proc. 1993 ;

11. Hernandez L, Gris/uım MD, Har/en JM, D N. Role

peıfusion

; 253:4699.

12. Arinıa S, Ren Y, Juncos A, Ito S. Platelet acııvııunsr

Factor dilates arterio/es glomerulus nitric oxide. J Am S oc Nep!ırol ; 7: 90-6.

13. Sclıattuer FK. Clinical results on mtı~emorneoı,osrz,:cat

effects bilaba extract. Haemostasiology. ; 13 :35-42.

14. DeFeudis FV. bilaba extmct (EGb 761):

P!ıarmacological activities elinical applications. Invivo studies with EGb 761. Paris: Elsevier, 1991; 61-7.

15. N, Paez Toledo AH, Toledo P. Role ri c oxide isc/ıemia of rat Circ 1994; 44 (2): 91-5.

16. F, Pa/li na RM, Rogers DM. The vaue and li-

(9)

mitations of L-arginin infusion on glomenılar and tubu- /ar function in the ischenıic/reperfıısed kidneıJ. J Vasc Surg 1995; 21 (3) : 453-8.

17. Fuller BJ, Lunec J, Healing G, Sımpkın S, Green CJ.

Reduction of susceptibility to lipid peroxidatiion by, desferri- oxamine in rabbit kidneys subjected to 24-hour co/d isehenzia and repcrftışion. Tranr;plantation.1986; 43 (4): 604-6.

18. De Fraigne JO, Pincemal J, Detrtj D, Franssen C, Meurisse M, Limet R. Preservation of cortical microcirculati- on after kidney isehenzia -reperfıısion: value of an iron clela- tor. Ann Vasc Surg. 1994; 8 (5): 457-67.

19. Lee KC, Hamel DW, Kımbel S. Rodent model of renal ischemia and reperfusion injury influence of body tem- perature, seasonal variation, tumor necrosis factor, endogeno- us and exogenous antioxidant. Methods Find Exp Clin Pharmacol. 1993; 15 (3): 153-9.

20. Demirbaş A, l:lozuklu S, Özdemir A, l:lilgin N, Ha- beral M, Effect of alfa Tocopherol on the prevention of repert- fusion injury caused by free oxygerı radica/s in the canine kidney autotransplantation model. Transpl Proc. 1993 ; 25 (3): 2274.

Referanslar

Benzer Belgeler

den aşağı omamak üzere murabba taksimatla asmulende bırakılan tel- lere esaslı surette raptedilerek bu tellerin üzerine 8 lik kamış- lar 2 kat olarak bağlanmış ve

Toplanan verilerin çok sayıda olması veya karmaşık halde yer almalarından dolayı, verileri tasnif.. etmek, belirli bir düzen içinde analize hazırlamak

Duyarlı (Analitik) Ortalamalar Aritmetik Ortalama Geometrik Ortalama Harmonik Ortalama Kareli Ortalama Tartılı Ortalama...

Duyarlı Olmayan (Analitik Olmayan) Ortalamalar Medyan (Ortanca)   Mod Kantiller Düzeltilmiş Ortalama Kırpılmış

Seride önceden belirlenen bir yüzde kadar veri atılmasıyla elde edilen yeni veriye aritmatik.

Balta/ar!t ve ark.: Koroner Baypas Hastalarına, E ve C Vitamini Verilmesinin, Ameliyat Sonrası Erken Dönemdeki Etkileri. Shattock MJ, Matsuura H, Hearse DJ: Functional

[r]

ENERJİ YÖNETİMİ İLE İLGİLİ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMELERİ Enerji kaynaklarının ve enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak üzere endüstriyel işletmede enerji