1 Verda Anıl
Şair ruhunu benimle paylaşan babama…
Eksiklerimi tamamlayan anneme…
Varlığımı çoğaltan eşime ve iki oğluma…
Destek ve iltifatlarıyla yüreklendiren “artı bir” dostlarıma ve güzel elleriyle kapak resmini çizen sevgili Gökçe Gürgen’e…
Yolumun kesiştiği, öykümü zenginleştiren herkese…
Teşekkürlerimle…
© 2017 Verda Anıl. Tüm hakları saklıdır.
Bu ekitap, Verda Anıl (yazar) tarafından publitory.com’da yaratılmış ve yazarın kendisi tarafından Creative Commons Attribution-
NonCommercial-NoDerivs CC BY-NC-ND lisansıyla (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/legalcode) yayınlanmıştır. Bu ekitap dosyası, yazara atıfta bulunmak, içeriği herhangi bir değişikliğe uğratmamak ve ticari amaçla kullanmamak kaydıyla paylaşılabilir.
Bu kitabın UUIDsi 16ace41e-ffd9-11e6-86c8-3f6ad2528d14
2 Verda Anıl
Yerde misin, gökte misin, nerdesin?
Varsın fakat gözden uzak yerdesin.
Rüzgarlara karışmıştır diyerek tatlı sesin, Gelir diye bekledim rayihalı nefesin.
Belki bir kuş gibi uçarsın semalarda, Berrak, mavi sularda şen halkalar çizersin;
Belki de bir kelebek kovalarsın ormanda, Bütün bunlar bir hayal, sen yalnız kalbimdesin.
Siyanet meleğiysen, aç bana kollarını Nisyan girdaplarına ne olur atma beni.
Bir dakika birleştir yolunla yollarımı, Ve bir tebessüm lütfet, hayal ettirsin seni.
HAKKI SÖNMEZ 1923 – 25.03.2014
Şiir Kılığına Girmiş Öyküler
3 Verda Anıl
Güzel bir şeyler olsun istiyorum Çok güzel şeyler
Çok çok güzel
Çok çok çok istiyorum...
31.10.2014
4 Verda Anıl
AŞK KADAR Sen çok güzelsin…
Belki bilmiyorsun, ama öylesin.
Belki bilmediğin için öylesin, Ya da ben seni sevdiğim için ; Gözlerinde gördüğüm, Gülüşünde bulduğum, Gönlümde uyuttuğum, Aşk kadar güzelsin.
Göğsümde uçuşan kelebekler, Ilık rüzgarlar, beyaz çiçekler, Nefes gibi, hayat gibi, can gibi;
Ötesi yok sevdiğim,
Bir bakışınla bana bunları yazdıracak kadar, Güzelsin işte,
Sen çok güzelsin…
07.05.2014
Şiir Kılığına Girmiş Öyküler
5 Verda Anıl
KALAMIŞ ŞİİRİ
Güneş denize kavuştu bu akşam, Ardında kızıl bir iz bıraktı.
Küçük bir selam vurmadı kıyıya, Dalgalar geride yalnızca kum bıraktı.
Aşkın her halini yaşadım a canım, Bir de bu halini yaşarım ne çıkar.
Aynada bir suret nihayetinde Gördüğüm, görmediğim.
Ne çıkar, dünyaya bir de buradan bakarız, Sırrına ermediğim.
Ben bu akşam güneşi Kalamış'ta denize batırdım;
Sen mehtabı
Nerede istersen orada çıkar, Ne çıkar...
16.08.2014
6 Verda Anıl
EN GÜZEL ŞİİR
Sana en güzel şiiri yazmak istedim, Daha önce hiç söylenmemiş sözlerle.
Şöyle içli bir şey olsun,
Okurken yüreğin titresin, gözlerin dolsun istedim.
Çok uzak diyarlarda, bambaşka şeyleri ararken, Aynı şeyi bulmuşuz gibi ;
Bambaşka şarkıları dinlerken, Aynı şeyi hissetmişiz gibi.
Sanki sen bakmışsın da, ben görmüşüm gibi;
Şiir yazmak istedim sana, Şiirlerin en güzelini.
Bunu bir sen bir de ben biliyormuşuz, Kimselere söylemiyormuşuz,
Hatta kendimizden bile saklıyormuşuz gibi;
Hayal kurup, rüya görüp, uyuyup uyanıyormuşuz gibi;
Çok yabancıymış, bir o kadar da yakınmışız, Kalu bela’da yan yanaymışız,
Birmişiz de sonra ayrı düşmüşüz gibi.
Ağlamışız, gülmüşüz, susmuşuz;
Aynı soruları sormuşuz;
Sen hapşurmuşsun, Ben çok yaşa demişim,
Sen çok yaşamışsın, ben de görmüşüm gibi;
Sana yazmak istedim şiirlerin en güzelini,
Okurken yüreğin titresin, gözlerin dolsun istedim…
16.04.2014
Şiir Kılığına Girmiş Öyküler
7 Verda Anıl
AKŞAM İNERKEN İnsana insan gerek.
Hem ağlamaya, hem gülmeye;
Hem sevişmeye, hem dövüşmeye.
Kahve içerken höpürdeterek, Ufka bakarken düşler görerek, Hele akşam inerken
İncecik tül gibi pencerelere;
İnsana insan gerek,
Hem yaşamaya hem de ölmeye…
03.06.2014
8 Verda Anıl
Sen şimdi çay demlemişsindir, Mavi, emaye bir çaydanlıkta.
Zeytin, peynir, tereyağı
Bir de reçel vardır kahvaltıda.
Sabah serinliğinde çimen kokuyordur mis gibi her yer, Buz rengidir daha gökyüzü;
Çıt yoktur etrafta,
Belki radyoda mırıldanan bir türkü…
Bir yudum daha alırsın çayından usulca, Gülümsersin, kim bilir ne gelmiştir aklına.
Önce parmakların gider bir melodinin peşinden, İnceden bir ıslık eklenir sonra;
Derken taşlıkta gerinir tekir kedi, Sessizce kalkıp dökersin sütü boş tasa.
Bildiğimden, gördüğümden değil, Hatta bir bardak içmişliğim de yoktur Mavi emaye çaydanlıkta demlenmiş çaydan.
Ben yalnız hayal kurarım; işim bu.
Sen, ihtimal, güler geçersin; huyun bu…
Şimdi çantam elimde duruyorum bir yolun başında, Biraz zorunlu, biraz gönüllü.
Son bir kez soruyorum:
Kalbim dur diyor, aklımsa yürü…
Hep aynı dava, ne vakit anlaştı ki bu ikisi!
Yolun başındayım elimde çantam, lakin;
Gitsem bir türlü, kalsam bir türlü…
13.08.2014
Şiir Kılığına Girmiş Öyküler
9 Verda Anıl
AŞIK AKŞAMCI
Dinle bakalım, iyi öğren bunları;
Bardağın yarısına kadar dolduracaksın rakıyı, Üstten iki parmak kalıncaya kadar su,
Yavaşça at içine üç küp buzu.
Yanında soda tercihen,
Masada sert beyaz peynir, üçgen.
Yazın kavun, kışın hıyar,
Gerisi senin maharetli ellerine bakar.
Etek giy, ne uzun ne çok kısa,
Bluzun yakası biraz açık olsun ama.
Karşımda otur, içmesen de olur;
Az içsen aslında keyiflenirsin , Yine de ısrar yok, sen bilirsin.
Benim için hovarda demişlerdir sana, biliyorum;
İnanıp onlara beni sevmeyeceksin diye korkuyorum.
Oysa gözlerin sildi tüm gözleri gözlerimden, Ellerin çekip aldı tüm elleri ellerimden.
Biçare, çocuk gibi kaldım köşelerde, Umudum yanılıp da bana evet demende.
Masamı da kurarsan her gece evde, Otururum uslu uslu dizinin dibinde.
Bak işte, deliler gibi resmine döküyorum derdimi, Bulayım diye yüzüne bakıp konuşacak cesareti.
10 Verda Anıl
Durup durup onca yıldan sonra.
“Sevgilim” diye fısıldayabilene dek kulağına, Yalnız ve sarhoş uyuyacağım yatağımda…
13.08.2014