• Sonuç bulunamadı

Geriye do

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Geriye do"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Geriye doğru düşününce yaşadığım her olayın bana bir şey öğrettiğini görüyorum. Çünkü dünyadaki her konunun bir yüzeyi, bir de derinliği var.

Bunu olayların iç yüzü ve dış yüzü olarak da nitelendirebiliriz.

Yüzey, bir olayı ilk duyduğumuzda verdiğimiz ani tepkidir. Bu tepki genellikle medyadan edindiğimiz yetersiz bilgilerden ve aşırı hızlanmış hayatın önyargılarından oluşur.

Çünkü derinleşme zaman ve emek ister. Buna da pek az kimsenin vakti var artık. Bana bunları hatırlatan, hükümetin genetiği değiştirilmiş tarım ürünleriyle ilgili kararı oldu.

***

Birkaç yıl önce Paris’te, elips biçiminde bir masanın başına oturmuş yirmi kişiyiz. Avrupa Konseyi’nin kültür komisyonu üyeleri olarak bulunuyoruz orada.

Herkesin bildiği gibi her karar, komisyonlarda pişirilir hazırlanır ve Avrupa Konseyi Parlamentosu’na sunulur. Bunlar genellikle de kabul edilir.

O gün önemli bir konu tartışılıyor.

Kısaca GMO denilen genetiğiyle oynanmış ürünler konusunda bir Avrupa kararı alınacak.

İçimden gelen ilk tepki, bu ürünlere kesinlikle izin verilmemesi ve dünyanın böyle tehlikeli maceralara atılmaması. Ama biraz sonra işler değişiyor.

***

Yazının bu noktasında bir parantez açarak şuna dikkatinizi çekeyim. O masa çevresinde oturanların hiçbirisi bilim adamı değil. Değişik ülkelerden Konsey Parlamentosu üyeleri. Yani siyasetçi. Peki bu kişiler, bu kadar önemli bir bilimsel konuda nasıl karar alacak, hangi bilgi birikimine dayanarak karar oluşturacak?

Örneğin ben! Ne anlarım genetikten, tarımdan, üründen. Ama ne yazık ki bütün dünyada kararlar böyle alınıyor. ***

Eksiği gidermek için toplantıya dünya çapında bazı uzmanlar davet edilmiş.

İlk olarak önemli bir laboratuvarın başındaki bir Alman genetik profesörü konuşuyor. Dinledikçe adamın bilgi düzeyine, konuya hâkimiyetine hayran oluyorum.

Sonra bir Fransız bilim adamı, derken diğerleri.

Dünya bilgi birikiminin zirvesindeki bu kişileri dinlerken kendi kendime diyorum ki: “Sen kendi önyargılarını bir tarafa bırak bakalım. Bu bilginlerin yanında senin fikirlerinin ne önemi var ki. Saygıyla onların dediği yönde kullan oyunu.”

Öyle de yapıyorum. ***

(2)

Peki bu uzmanlar ne mi dediler? Kısaca şöyle:

Eğer bugün genetiği değiştirilmiş ürünler olmasa, dünya aç kalır! Bu çarpıcı gerçeği kafamıza dank diye indiriyorlar. Sayılar veriyorlar.

İkincisi, genetiği değiştirilmiş ürünlerin yol açtığı hiçbir hastalık saptanmamıştır. Kayıtlarda böyle bir şey yoktur. Eğer bu ürünler yasaklanırsa, insanlığın karşı karşıya geleceği felaketler, zincirleme olarak muazzam noktalara varacaktır.

Söyledikleri bu kadar basit değil elbette ama ben bir gazete yazısında bu karmaşık konuyu özetlemeye çalıyorum. ***

İşte her konunun iç yüzü ve dış yüzü dediğim olay bu.

Ben o gün Paris’te, tarım ürünlerindeki ilaçlamayla, hormon kullanımıyla, denetim altındaki genetik müdahaleyi birbirine karıştırmamak gerektiğini öğrendim.

İlaçlama bilinçsiz yapıldığı zaman çok tehlikeli ve kanserojen ama genetik değişim öyle değil. ***

Şimdi konunun Türkiye’deki uzmanlarından bu yazıya itirazlar gelebilir. Hepsini saygıyla okurum.

Özellikle bir tek kez ürün veren kısır tohumlar (doğru mu söyledim bilmiyorum) sorunu bu sözlerimin dışında kalabilir.

Ne de olsa, öğrenmenin sonu yok. 03.06.2009 vatan gazetesi

Referanslar

Benzer Belgeler

282 “ Tekirdağ Merkez, Hürriyet Mahallesi 55 pafta, 1047 ada, 7 parselin imar planı değişikliği talebi görüşülmüş olup; yapılan oylamada talebin imar

MADDE 5 – (1) Belediye itfaiye teşkilatı; 29/11/2005 tarihli ve 2006/9809 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli

Mahkemece bilirkişi heyetimizden Temelli Belediye Meclisinin 09.08.2006 tarih ve 121 sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı işlemi ile bu

Uyuşmazlığın teknik nitelikte bilgiyi gerektirmesi nedeniyle Mahkememizce verilen 13.12.2007 günlü karar uyarınca yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda

kullanımında iken Yenimahalle Belediye Mcclisi'nin 29.06.2001 gün ve 197 sayılı karan ile uygun görülen ve Ankara Büyükşehir Bclediye'sinin 10.12.2002 gün ve

ilkelerin, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000

_______ : 1/1000 ölçekli uygulama imar planında cami kullanım alanı olarak belirlenen 16089 ada 1 sayılı parselde "imar hakkının emsal:0,30'dan 0,60'a çıkarılması ve

İsmail Uğur tarafından bilirkişi olarak seçildik ve 23.10.2008 tarihli keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında bilirkişilerden; Mamak Belediye Meclisi'nin 06.02.2006 günlü ve