• Sonuç bulunamadı

ABD’nin Afganistan ve Irak i

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ABD’nin Afganistan ve Irak i"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ABD’nin Afganistan ve Irak işgallerinde tarım alanında yaptığı tahribatlar ve şirket tohumlarını hâkim kılmak için yaptığı çabalar bugünlerde daha iyi anlaşılıyor. Stratejik ortağımız olduğu ileri sürülen ABD’nin Irak’tan çekilecekmiş gibi yaptığında (aslında gerçekten çekilmeyecek) tarım veya tohum da önemli rol oynayacak. Diğer yandan bu

aşamada Irak’ta ordumuzu kullanmak için “yeni Osmanlıcılık” safsatası ülkemizde dolaşıma sokuluyor. Şeriatçıların bir kısmı hemen bu rolü kaptılar. Türkiye “doğal alanına” (Osmanlıya) geri dönüyormuş. Emperyalizmin maşa varken (burada Türkiye) elini ateşe sokmadığını bilmemek için tarihten habersiz olmak gerekiyor.

Afganistan ve Irak olayına geri dönelim. ABD’nin savaş ve tarımı birbirini destekler tarzda kullandığını görüyoruz. Bomba ve tohum ABD için etkili iki silah. ABD kendini vazgeçilmez yapmak için Irak ve Afganistan’da köylüleri tohum alanında kendine bağladı. ABD’nin işgal ettiği ülkelerde tarım alanındaki tahribatlarına daha yakından bakalım.

Afganistan

2002’de Afganistan’da eski bir Sovyet havaalanı olan Shindand’a ABD kuvvetleri yerleşti. ABD kuvvetleri 2008 yılında bu havaalanının hemen yanına laboratuarlar, dershaneler, balık havuzları da içeren bir tarımsal eğitim merkezi kurdular. Amaç bağımlılık yaratmaktı. Güneydoğu’da Helmand eyaletinde amerikan yardım kuruluşu USAID başka bir tarımsal merkez oluşturdu. Tarımsal merkezin yer seçimi de daha çok askeri amaçlarla yapılmış idi. Diğer yandan kırsal alanda çalışan tarımsal kalkınma takımları adı verilen gruplar oluşturuldu. Bunlar aslında askerlerden

oluşuyordu. Tarımsal etkinlikler askeri operasyonlara destek sağlıyordu. Askeri güçler de çoğu ABD’li yabancı şirketlerin isteklerini Afgan hükümetine kabul ettirmek için çalışıyordu. Temel amaç neo-liberal tarım politikalarının benimsenmesi idi. Otuz yıl önce Afganistan net gıda ihracatçısı iken, bugün gıda ithaline ve yabancı yardımına muhtaç oldu. Uluslararası kuruluşların desteği ile Afganistan’da tarımın yeniden yapılanması konsorsiyumu adlı bir kuruluş oluşturdular. Bu kuruluş Afgan çiftçilerinin zengin yerel çeşitlerini görmezden geldi. Bunun yerine dışardan gelen tohumları dağıtmaya başladı. Daha sonra birkaç yerel tohum firması kurdurdular. Sonra bunları ABD firmaları satın alabilirdi. Daha sonra yerel bir tohum yasası çıkarttılar. Bu yasa köylü tohumlarının yaşamasını güçleştirecek özellikler taşıyordu. 2008’de Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım örgütünün (FAO) yardımıyla Ulusal Tohum Birliği kuruldu. (Seedling Dergisi, Nisan 2009,The soils of War, Grain, www.grain.org) Amerika’nın düşmanı olan Taliban ne mi yapıyor? Aynı şeyi ters yönden. Onlar da kendi tohumları ile çiftçileri kendilerine bağlamak istiyorlar. Ne Amerika’nın, ne de Taliban’ın çiftçilerin kendi zengin tohum sistemlerini destekleyerek onlara yardım etmek gibi bir amacı yok. Amaç bağımlılık yaratmak. Tohum silah olarak kullanılıyor.

Irak

Türkiye gibi uygarlığın beşiği sayılan bu ülkede tarım onbin yıl önce gelişmiş idi. Bugün ise amerikan sert kırmızı buğdayı ile amerikan pirinci için bir numaralı ithal ülkesidir. (Seedling dergisi, aynı sayı) amerikan şirketleri işgalden önce bu ülkeye kolay giremiyorlardı, şimdi ise ABD tarım şirketleri için 1,5 milyar dolarlık bir pazar oluşturuyor.

ABD için bu ülkenin tarımını kontrol etmek o kadar önemli idi ki Cargill’in eski yöneticisi ve uluslararası ticaret görüşmelerinde ABD hükümetinin yetkili temsilcisi Dan Amstutz’u bu ülke de tarım için görevlendirdi. İşgal sonrası tarımsal destekler kaldırılarak tarımsal pazarlar ithalata açıldı. Yerel tarım sistemi çöktü. Amerika Birleşik Devletleri Koalisyon Geçici Otoritesinin görev süresinin sonlarına doğru 81 numaralı kararname ile çiftçilerin tohumları saklama hakları ellerinden alındı. Kararname tohum yasasını da kapsayacak şekilde fikri mülkiyetler yasası olmuştu. Amerikalı uzmanlar İngilizce olarak hazırladılar. Amerikalı komutan imzayı bastı. Arapça’ya çevrildi ve yasa oldu. Bu kadar kolay. Hatırlayacaksınız ülkemizde benzer bir yasayı meclis kabul etti.

Dan Amstutz Amerikan yardım kuruluşu USAID’in tarımsal yeniden yapılanma ve Kalkınma programının sorumlusu yapıldı. Ele alınan en önemli ürün buğdaydı. Sertifikalı buğday tohumunun ithali, çoğaltılması ve dağıtımı, Irak’ın buğday sektörünün özellikle kamusal sisteminin liberalleşmesi kolaylaştırıldı. Bütün bunlar Amerikan hububat şirketlerine milyarlarca dolar kazandırdı.

Obama döneminde Amerikan askerlerinin bazılarının görevleri yeniden adlandırılarak asker olarak değil de, tarım alanında eğitmen ve yardımcı olarak belirlendi. Bu oyun sayesinde Pentagon 2011’den sonra 70 000 askerini Irak’ta tutma imkânına kavuşacak. Bildiğiniz gibi 2011 ABD-Irak Silahlı Kuvvetler Durum Anlaşmasının başladığı tarihtir.

(2)

(İngilizce kısaca SOFA deniyor) Böylelikle Obama 16 ay içinde Irak’tan askerlerini geri çekme seçim vaadinden pratik olarak vazgeçmiş olmaktadır.

Yeni Osmanlıcılık masalları ile Türkiye’yi Irak’ta veya başka yerlerde maşa yapma heveslileri acaba nelere alet olduklarını anlıyorlar mı? Sözümüz şüphesiz bilmeden maşa olanlara.

Tayfun Özkaya

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Bornova 35100 İzmir tayfun.ozkaya@ege.edu.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

MİT'in tasarruf yapması güzel bir şey ama Türkiye gibi Jeopolitik konuma sahip bir ülke için istihbarat teşkilatının ne derece önemli olduğunu bizler milletçe bilip

Uluslararası hukukta meşru müdafaa, bir devletin başka bir devletçe kendisine karşı girişilen hukuka aykırı kuvvet kullanma eylemine ani ve doğal olarak kuvvet kullanma

Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1368 sayılı kararıyla, silahlı saldırı deyimini kullanmadan, 11 Eylül terörist saldırılarına karşı, bireysel

ABD’nin 2020 yılı Ocak-Eylül dönemindeki hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı, önceki yıla göre %22,6 gerileyerek 52,6 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir.

Diğer bir ifadeyle, önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Irak’a yönelik politikaları- nın, Irak merkezi hükümetinin ve Kürt Bölgesel Yönetiminin, terör örgütü PKK,

-Mustansıriyye Üniversitesine ait Eğitim Fakültesi çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrenciler katledildikten sonra önceki bulunduğu yerden üniversite

Kimine göre ABD, Körfez Savaşı sonrası ortaya çıkan Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurdurdu bile. Evet, 1992 yılında ABD himayesinde Kürt Federe Devle- ti kuruldu

[r]