• Sonuç bulunamadı

UYUM BOZUKLUKLARI. Uyum, bireyin kendisinde ve çevresinde değişiklikler yaparak, çevre ile kurduğu duyarlı ilişkiler bütünüdür.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "UYUM BOZUKLUKLARI. Uyum, bireyin kendisinde ve çevresinde değişiklikler yaparak, çevre ile kurduğu duyarlı ilişkiler bütünüdür."

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

UYUMSUZ

ÇOCUKLAR

(2)

UYUM BOZUKLUKLARI

Uyum, bireyin kendisinde ve

çevresinde değişiklikler yaparak, çevre ile kurduğu duyarlı ilişkiler bütünüdür.

Uyum bozukluğu, çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı iç çatışmalarını davranışlarına

(küfür, tırnak yeme, yalan vb.)

yansıtmasıyla belirmektedir.

(3)

O Uyum bozukluğu hakkında karar vermeden önce, davranışın sıklığı ve çocuğun yaşı dikkate alınarak ilgili davranışı göstermesinin

uygun olup olmadığı düşünülmelidir.

(4)

Uyumsuzluk Nedenleri

O Kalıtım

O Bedensel nedenler ve hastalıklar

O Temel ihtiyaçların karşılanmaması

O Çevre ve sosyoekonomik nedenler

O Yanlış Eğitim

(5)

KAYGI ve KORKU

Başetme Yöntemleri

(6)

Çocuğun Gelişimine Olan Etkileri

Öykülerden öğrendikleri ile çevreyi tanıma ve ilgi duyma kolaylaşır.

Çocukların düzgün konuşmasına ve kendilerini sözle ifade etmelerine yardım eder.

Çocuklara kitap sevgisini aşılar.

Çocuklar öykü dinlerken ya da anlatırken sosyal yönden gelişirler.

Duygu ve düşüncelerini anlatarak ruhsal yönden rahatlamasını sağlar.

Sözcük dağarcığını zenginleştirir.

Sözcükleri doğru telaffuz etmeyi öğrenir.

Sesinin tonunu ve hızını ayarlamayı öğrenir.

Anlatma ve ifade etme becerilerini destekler.

Korku; dış dünyadan gelen tehditlere karşı oluşan

duygusal tepkilerdir. Yoğun korku karşısında insan

anksiyete ve panik yaşar.

(7)

Korku (fear): Almanca kökenli olan bu sözcük, beklemek,

pusuda yatmak veya saldırmak

anlamına gelmektedir.

(8)

O Kimi insanlar karanlıktan korkarlar,

kimileri yalnız kalmaktan, kimileri ise, gök gürültüsünden, ölümden,

böceklerden vb. korkabilirler.

(9)

Çocukların korktuğu şeyler yaş ve gelişim düzeylerine göre değişiklik gösterir.

O İki-üç yaşındaki bir çocuk gök gürültüsünden, elektrik süpürgesi sesinden;

O Üç-dört yaşındaki bir çocuk ise karanlıktan, öcüden,

O Altı yaşındaki bir çocuk ise hayaletten, yangından

korkabilir.

(10)

Çocukta korkunun nedenleri:

O Bilmediği durumların ortaya çıkması,

O Çocuğun çevresindekilerin korku durumlarında verdiği tepkiler,

O Korku durumlarının çocuğa öğretilmesi,

O Çocuğa korkutucu şeylerin söylenmesi,

O Ailesel problemler ilgili durumlar sayılabilir.

O Çocukta model aldığı kişilerin korkularını örnek alır.

O Çocukların eğitiminde korkunun bir disiplin aracı olarak kullanması bir şeyler yaptırılmaya çalışılması da çocukta korku oluşumuna neden olur.

“Yaramazlık yaparsan seni dilenciye veririm, beni üzme yoksa seni köpeğe veririm” gibi korkutmalar anne-babaya kolay gelir, hem de çocuğun

bedensel bir zarara uğramadığını düşünerek içleri rahat eder.

O Aşırı koruyucu ailelerin çocuklarında korkular çoğalır. “Parkta kaydırağa binme düşersin, o çocukların yanına gitme seni döverler” gibi sözlerle çocuğu korumaya çalışmak onu girişkenlikten, deneyim kazanmaktan, dayanıklı olmaktan alıkoyar.

O Yaşanılmış bazı olumsuzluklar yaşantılar da çocuklarda korkuya sebep olabilir. Kaza geçirmek, eve hırsız girmesi, yangın, deprem, büyük kavgalar gibi olaylar çocuklarda ileriki yaşlara değin sürecek korkulara sebep

olmaktadır.

(11)

Neler Yapılabilir?

O Korkuların ortadan kaldırılması için öncelikle nedeninin bilinmesi gerekir.

O Çocukta korku yaratan duruma onun gözüyle bakmaya çalışmaktır.

O Çocuklarla korkularının nedenleri hakkında açık konuşulmalıdır.

O Çocuk korku duyduğu durumla direk olarak değil kademeli olarak karşı karşıya getirilmelidir. “Çivi çiviyi söker.” Düşüncesiyle korkunun üstüne gidilmemelidir.

O Korkuları ile alay etmemeli, onları ayıplamamalı ve utandırmamalıdır.

“Koskoca adam oldun hâlâ bundan mı korkuyorsun?”, “Erkek adam korkar mı?”, “arkadaşların hiç korkmuyor sen niye böylesin?” gibi kıyaslamalar yapmamalıdır. Çocuk korkutularak ondan istenilen davranışları yapması için zorlanmamalıdır.

O Çocuğun korkularına sert tepkiler vermekten kaçınılmalıdır.

O Yetişkinler, basit durumlar karşısında aşırı korku tepkileri göstererek çocuklara olumsuz örnek olmamalıdır.

O Çocuklara korkmalarına neden olacak öyküler anlatılmamalı, televizyon programlarında seçici davranılmalıdır.

O Korku problemi çocuğun yaşantısını olumsuz yönde etkilemeye başladığında ve sorun çözülemediği durumlarda mutlaka uzman bir kişiden yardım

alınmalıdır.

(12)

KAYGI

O Kaygı; hoş olmayan

özellikleriyle

diğer duygulanım şekillerinden

ayrılan bir sıkıntı

hali.

(13)

KORKU ve KAYGI

O Korku= Bilinçli olarak tanınan bir dış tehdit

O Kaygı=Bireyin

kendi içinden

algıladığı iç

tehdit.

(14)

“Bir de tanımadığım bir yerde tanımadığım insanların içinde olayım…

bulunduğum oda göğsüme basar da basar.

Tüm kişiliğim sinirime dokunur her şey ama her şey beni umutsuzluğa sürükler”

Franz Kafka

(15)

O Okul Öncesi ve ilköğretimin ilk yıllarında en sık karşılaşılan kaygı türü ayrılık

kaygısıdır.

O Sevdiği kişinin ya da kendisinin başına bir şey geleceği korkusu ayrılık

kaygısının temelini oluşturur. Bu kaygıyı taşıyan çocuklar;

O anneden ayrılmak istememe,

O okula gitmekten çekinme

O tek başına uyumakta güçlük çekme gibi

davranışlar sergileyebilir.

(16)

KAYGININ BELİRTİLERİ

Zihinsel Belirtiler:

O Felaket yorumları içeren içsel konuşmalar:

“Yapamayacağım, asla bu işi başaramayacağım.”

“İnsanlara rezil olacağım.”

“Ya arkadaşım kazanırsa?”

(17)

Fizyolojik Belirtiler:

O Terleme

O Kalp çarpıntısı

O Ateş basma

O Vücutta titreme ve karıncalaşma

O Kulaklarda uğultu

O Bayılacakmış hissi

(18)

Duygusal Belirtiler:

O Gerginlik,

O Sinirlilik,

O Karamsarlık

O Tedirginlik

O Endişe…

(19)

Kaygının Davranışsal Belirtileri:

O Kaçma

(yaptığı işi yarım bırakma, okula gitmek istememe)

O Kaçınma

(yapacaklarını erteleme, başka işlerle meşgul

olma)

(20)

Kaygı

O Hepimiz yaşamımızın her döneminde yaşarız.

O Yararlı olabilir.

O Zararlı olabilir.

(21)

Kaygının Yararları

O Zihinsel olarak bizi hazırlar

O Planlama yapmamızı sağlar

O Engellerden kaçınırız

O Motive oluruz

O Performansımızı artırır

O Zamanı etkin kullanmamızı sağlar

(22)

Kaygının Zararları

O Yapıcı olmayan düşüncelerimizi ortaya çıkarır

O Endişelenme üzerine odaklanır ve ders çalışmaktan kaçınırız

O Negatif duygular yaşarız

O Kendi kendimizi eleştirmeye başlar ve kendimize güvenmeyiz

O Sosyal ortamlardan kaçarız

O Yapacaklarımızı erteleriz

O Kendimizi yorgun hissederiz

O Panik atak bile yaşayabiliriz

(23)

KAYGININ

ÜSTESİNDEN NASIL

GELİNİR?

(24)

O Türkçe dil etkinliklerine çocuklarla yaptığımız grup konuşmasıyla giriş yaparız.

Örneğin:

Düğmeleri ele almışsak düğmeleri tanımaya yönelik sorular sorabiliriz.

O

Düğmeleri nerelerde kullanırız?

O

Kazaklarınızdaki düğmeler hangi renklerdedir?

O

Düğme yerine başka neleri kullanabiliriz?

O

Düğmenin deliğinden baktığında ne görmek isterdin?

gibi sorularla çocuğu yaratıcı düşünceye sevk

edebiliriz.

(25)

Neler Yapılabilir?

O

Çocuk, yansıtma, bastırma, gerileme gibi savunma

mekanizmalarına da zaman zaman başvurur. Bu konuda dikkat kesilmek gerekir.

O

Çocuğun temel ihtiyaçları zamanında karşılanarak, tutarlı ve demokratik bir eğitimle çocukta kaygı oluşumu

önlenebilir.

O

Ayrıca geleneksel çocuk yetiştirme yöntemlerimizin bağımlılığı artırıcı, girişkenliği kısıtlayıcı olduğunu unutmadan bu yöntemlerden vazgeçilmelidir.

O

Çocuk anne babanın bir uzantısı değil kendi başına bağımsız bir bireydir. Çocuğun kendine güvenmesi sağlanmalıdır.

O

Kaygı çok şiddetli ve sürekli ise mutlaka uzman birinden

yardım alınmalıdır.

(26)

KAYNAK

1. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Ve Teknik Eğitim Bireysel Öğrenme Materyali – Ankara 2013

Resimler: Google görsellerden alınmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Portekiz güvenlik kuvvetlerinin vurucu timi, Ermeni teröristlerle giriştik­ leri çatışmada altı teröristi ölü olarak ele geçirdi (sol altta).

o, b, c, d bölgelerindem kesilerek, a lınan parçaların metallograHk mikroskopta öncelendiğini bulgular böl ümünde a nla'tmıştık. Normal kemiklerde yük altında

Fizikçiler 1995’te Bose-Einstein Çökeltisi (BEC) denen, soğutulmuş atomların aynı kuantum durumuna gi- rip tek bir "süperatom" gibi davrandık- ları bir

ABD tarafından ülkeye önerilen 'şartlı yardım' (Küba hükümetinin ABD'den bir grup uzmana adada hasar tespiti yapmas ı için izin vermesi) Küba tarafından sert bir

Dünyanın iklim pazarı haline gelmesi karşısında dipten gelenlerin sesini birikten festival “Su ve Yaşam Hakkı” konulu film yarışması sonucunda üretilen 24 ve toplamda

• Tutundurma bir ürün ya da hizmetin tüketiciler tarafından talep edilmesi için gerçekleştirilen tüm iletişim

Örneğin, çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemi: Belirli dönemlerde gelişimsel özellik olarak yaşanan olumsuz davranışlar uyumsuzluk

Ancak Şirketin Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum raporu ve Kurumsal Yönetim Bilgi Raporu ile birlikte Şirket Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunda , Sosyal ve Kurumsal ilkeler