• Sonuç bulunamadı

İÇİNDEKİLER Genel İhracat Artışı %12, Tekstil İhracatında Düşüş %1, Aylar İtibariyle Tekstil İhracatı... 27

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İÇİNDEKİLER Genel İhracat Artışı %12, Tekstil İhracatında Düşüş %1, Aylar İtibariyle Tekstil İhracatı... 27"

Copied!
70
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T E E K K S S T T İ İ L L S S E E K K T T Ö Ö R R Ü Ü

İ İ H H R R A A C C A A T T P P E E R R F F O O R R M M A A N N S S

D D E E Ğ Ğ E E R R L L E E N N D D İ İ R R M M E E S S İ İ 2 2 0 0 1 1 2 2

O O C C A A K K - - A A R R A A L L I I K K

İ İ TK T K İ İ B B G GE EN N EL E L S SE EK K RE R ET TE E R R L L İĞ İ Ğİ İ

A

ARR & & GGEE VEVE MMEEVVZZUUAATT ŞŞUUBBEESSİİ OOCCAAKK 20201133

(2)

İÇİNDEKİLER

YÖYÖNNEETTİİCİCİ ÖZÖZEETTİİ... 4

2012 Ocak – Aralık Yıllık Tekstil İhracatı ... 4

Ülke Grupları Bazında Tekstil İhracatındaki Gelişmeler ... 4

Belli Başlı Pazarlara Tekstil İhracatında Gelişmeler ... 6

Belli Başlı Ürün Grupları Bazında İhracat ... 6

En Büyük İplik Pazarı İtalya iken, Rusya En Çok Dokuma ve Örme Kumaş İhraç Edilen Ülke ... 7

Ev Tekstili İhracatı Düşüyor ... 8

Tekstil İthalatı Dolar Bazında %16,7 Düştü... 8

Üretim ve Kapasite Kullanımındaki Gelişmeler ... 9

Türkiye’de ve Dünyada Pamuk Fiyatı Düşüyor ... 9

Euro/Dolar Paritesi’nin Tekstil İhracatına Etkisi ... 9

II. . DDÜÜNNYYAA VVEE TTÜÜRRKKİİYYEE EEKKOONNOOMMİİSİSİNNDDEEKKİİ GGEELLİİŞMŞMEELLEERR ... 11

Dünya Ekonomisi Zor Bir Yıl Geçirdi... 11

ABD Ekonomisinde Borç Tavanı Krizi... 12

Avrupa Birliği’nde Kriz Devam Ediyor ... 13

Almanya Ekonomisi ... 14

İngiltere Ekonomisi ... 15

Fransa Ekonomisi ... 16

İtalya Ekonomisi ... 16

Hollanda Ekonomisi ... 17

İspanya Ekonomisi ... 17

Diğer Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler... 18

BDT Ülkelerinde Gelişmeler ... 18

Ortadoğu Ekonomileri ... 20

Türkiye Ekonomisi Yumuşak İnişte ... 22

III.I. 20201122 OCOCAAKK –– ARARAALLIIKK DÖDÖNNEEMMİİNDNDEE GGEENNEELL OLOLAARRAAKK TÜTÜRRKKİİYYEE İHİHRRACACATATII ... 25

Genel İhracat Artışı %12,6 ... 25

Tekstil İhracatında Düşüş %1,2 ... 25

Aylar İtibariyle Tekstil İhracatı ... 27

IIIIII.. BBAŞAŞLLIICACA ÜÜLLKKEE GRGRUUPPLLAARRII İİTİBABARRİİYYLLEE İHİHRRACACATAT ... 29

AB Ülkeleri En Önemli Tekstil Pazarı... 29

En Fazla Tekstil Mamulü İhraç Edilen Ülkeler... 30

AB Ülkeleri... 31

AB Ülkelerine İhracat Düşüşü %7,6 oldu... 31

İtalya, Almanya, İngiltere ve Romanya En Fazla Tekstil İhraç Edilen AB Ülkeleri... 32

Eski Doğu Bloku Ülkeleri’ne Tekstil İhracatı %9,4 Arttı... 33

Ortadoğu Ülkeleri’ne Tekstil İhracatında Düşüş: %8,4 ... 35

Afrika Ülkeleri’ne İhracat Artıyor: %8,5 ... 36

Amerika Ülkeleri’ne İhracatta Artış Oranı %13,2... 37

Asya ve Okyanusya Ülkelerine İhracatta Artış Oranı %5,8... 39

En Büyük Performans Kaybı Serbest Bölgelere İhracatta Görüldü: %23,4 ... 40

(3)

En Yüksek İhracat Artışı Türk Cumhuriyetleri’ne İhracatta Ulaşıldı: %19,8 ... 41

Diğer Avrupa Ülkeleri’nde İhracat Artışı %8,6 Oldu ... 42

IIV.V. BBAŞAŞLLIICCAA ÜÜRÜRÜNNLLEERR VVEE ÜRÜRÜÜNN GGRRUUPPLLAARRII BBAAZZIINNDDAA TETEKKSSTTİİLL İİHRHRAACCAATTII ... 43

Tekstil Ürünleri İçinde Örme Kumaşlar ve Dokusuz Yüzeylerde İhracat Artışı Devam Ediyor... 43

En Çok İplik İhraç Edilen Ülkeler İtalya, Rusya ve İngiltere... 46

Dokuma Kumaş İhracatında En Önemli Pazar: Rusya ... 48

Rusya Federasyonu Örme Kumaş İhracatında En Önemli Pazar... 51

Ev Tekstili İhracatında Performans Kaybı, İhracat düşüş %11,5 ... 53

V.V. HHAAMMMMADADDDEE İİTHTHAALLAATTII... 57

V V.. KKAAPPAASSİİTETE KUKULLLLAANNIIMM OORRANANII ... 60

VIVI. . PPEERRFFOORRMMAANNSSAA ETETKKİİ EEDDEENN FFAAKKTTÖÖRRLLEERR... 62

Pamuk Fiyatları Dünya Fiyatlarının Üstüne Çıktı ... 62

2012 Yılı Aralık Ayında Tekstil İhracatına Euro/Dolar Paritesi’nin Etkisi... 64

Ocak – Aralık Dönemi... 64

Aralık Ayı ... 64

Tekstil Ve Konfeksiyon Sektörlerinde Uluslararası Gelişmeler ... 65

E Ekk 11:: SSeekkttöörrlleerr vvee İİhrhraaccaattççıı BBiirrlliiklkleerrii BBazazıındndaa TTüürrkkiiyeye İİhrhraaccaatt KaKayyddıı 22001122 OcOcaakk--ArAraallıık ... 68k E EKK 2:2: TTÜÜRRKKİİYYEE TTEEKKSSTTİİL L İİHHRARACCAATT KKAYAYDDII ... 69

EKEK 3:3: TTÜÜRRKKİİYYEE HHAZAZIIRRGGİİYİM MVEVE KKOONNFFEEKKSSİİYOYONN İİHRHRAACCAATT KAKAYYDDII ... 70

(4)

YÖYÖNNEETTİİCİCİ ÖZÖZEETTİİ

2012 Ocak – Aralık Yıllık Tekstil İhracatı

Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2012 yılında 2011 yılına kıyasla %1,2 oranında azalarak 7,8 milyar dolar olmuştur.

2008 yılı genelinde %3,9 oranında ihracat artışı kaydeden tekstil sektörü, 2009 yılını ise %19,1 düşüşle kapatmıştı. Tekstil ihracatı, küresel krizin etkilerinin geçmeye başladığı 2010 yılında %18,4 oranında artarken, 2011 yılı sonunda da artış oranı %21,9’a ulaşmıştı. Bununla beraber, tekstil ihracatı 2012 yılında %1,2 oranında gerilemiştir. Aylık bazda incelendiğinde, dalgalı bir seyir izleyen tekstil ihracatının özellikle yılın ilk yarısında düşme eğliminde olduğu görülmektedir. Bununla beraber yılın ikinci yarısında iki ay haricinde artış eğilimi vardır..

2012 yılında Türkiye’nin genel ihracatı %12,6 oranında artışla 151,9 milyar dolara çıkarken; sanayi ihracatı da %2,6 oranında artarak 114,4 milyar dolara dolara yükselmiştir.

Ocak-Aralık 2012 döneminde tekstil ihracatının %1,2 oranında azalması, Türkiye genel ihracatı içinde tekstil ihracatının payının %5,9’dan %5,2’ye, sanayi ihracatı içindeki payının %7,1’den %6,9’a inmesine yolaçmıştır.

Ülke Grupları Bazında Tekstil İhracatındaki Gelişmeler

2012 yılının Ocak-Aralık döneminde Türkiye’den AB ülkelerine, Ortadoğu ülkelerine ve Serbest Bölgeler’e yapılan tekstil ihracatında %7,6 ile %23,4 arasında değişen oranlarda düşüş görülmüştür. Diğer yandan, Eski Doğu Bloku ülkeleri, Afrika ülkeleri, Amerika ülkeleri, Asya ve Okyanusya ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve diğer Avrupa ülkelerine Türkiye’den yapılan tekstil ihracatında %5,8 ile %19,8 arasında değişen oranlarda artışlar olmuştur.

Ocak-Aralık 2012 döneminde gerçekleşen 7,8 milyar dolarlık tekstil ihracatının 3,5 milyar dolarlık kısmı AB ülkelerine yapılmış ve ihracat geçen yıla kıyasla %7,6 oranında azalmıştır. 27 AB ülkesine yönelik tekstil ihracatındaki oransal düşüş, toplam tekstil ihracat düşüşünün (%1,2) üzerindedir. Bu düşüş sonucunda 2012 yılında AB ülkelerine yönelik ihracatın Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay %47,1’den %44’e inmiştir. Rakamlardan görüldüğü üzere, AB ülkelerinin genelinde yaşanan ekonomik durgunluk Türkiye’nin tekstil ihracatına negatif yönde yansımaya devam etmektedir.

Türkiye’nin ikinci en büyük tekstil ihracat pazarı olan ve Rusya Federasyonu,

(5)

Ukrayna, Beyaz Rusya, gibi ülkelerin yer aldığı “Eski Doğu Bloku Ülkeleri”

grubuna yönelik tekstil ihracatı, 2012 yılında %9,4 oranında artarak 1,7 milyar dolara yükselmiştir. Eski Doğu Bloku ülkelerinin Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay %21,3’e yükselmiştir.

Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, Fas ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin dahil olduğu Afrika ülke grubuna 2012 yılının Ocak-Aralık döneminde %8,5 oranında artışla 764,8 milyon dolar değerinde tekstil ihracatı yapılmıştır.

Afrika ülkelerinin Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay, %9,7 olmuştur. Söz konusu ülke grubu,Türkiye’nin tekstil ihracatında üçüncü en büyük pazar konumundadır.

2012 yılının Ocak-Aralık döneminde Ortadoğu ülkelerine, %8,4 düşüşle 626,2 milyon dolar değerinde tekstil ürünü ihraç edilmiştir. Suudi Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt gibi ülkelerin yer aldığı Ortadoğu ülke grubuna yönelik tekstil ihracatının Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay %8 düzeyinde olmuştur.

ABD, Kanada, Brezilya ve Meksika gibi Amerika kıtasında yer alan ülkelerden oluşan Amerika ülke grubuna yönelik tekstil ihracatı, 2012 yılında

%13,2 oranında artışla 505,9 milyon dolara yükselmiştir. Amerika ülke grubuna yönelik ihracatın toplam tekstil ihracatından aldığı pay ise %6,4 seviyesine çıkmıştır.

2012 yılında Japonya, Çin, Hong Kong, Hindistan gibi ülkelerin yer aldığı Asya ve Okyanusya ülkelerine yönelik ihracat, %5,8 oranında artışla 467 milyon dolara yükselmiştir. Bu artış neticesinde, Asya ve Okyanusya ülke grubunun toplam tekstil ihracatındaki payı %5,9’a yükselmiştir.

Ocak-Aralık 2012 döneminde Serbest Bölgeler’e yapılan tekstil ihracatı ise

%23,4 oranında düşüşle 216,4 milyon dolar seviyesine inmiştir. Bu düşüş sonucunda, söz konusu ülke grubunun tekstil ihracatından aldığı pay %2,8’e gerilemiştir.

Diğer yandan, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan gibi Türk Cumhuriyetlerinin yer aldığı ülke grubuna yapılan tekstil ihracatı, 2012 yılının

%19,8 oranında artarak 123,3 milyon dolara yükselmiştir. Türk Cumhuriyetleri’ne yönelik tekstil ihracatının toplam tekstil ihracatından aldığı pay %1,6 seviyesinde olmuştur. En yüksek oranlı ihracat artışına sözkonusu ülke grubunda ulaşılmıştır.

Norveç, İsviçre ve KKTC’nin dahil olduğu diğer Avrupa ülkeleri grubuna yönelik tekstil ihracatı, 2012 yılının Ocak-Aralık döneminde %8,6 artışla 18,5 milyon dolara yükselmiştir. Söz konusu ülke grubunun Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay %0,2 seviyesindedir.

(6)

Belli Başlı Pazarlara Tekstil İhracatında Gelişmeler

Ülke bazında incelendiğinde, Ocak-Aralık 2012 döneminde Türkiye’den en fazla tekstil ve hammaddeleri ihraç edilen ülkeler Rusya Federasyonu, İtalya, Almanya, İngiltere, ABD, Romanya, İran, Bulgaristan, Polonya ve Mısır olarak sıralanmaktadır.

En fazla ihracat yapılan ilk on ülkeden altısına yönelik ihracatta %0,9 ile

%15 arasında değişen oranlarda düşüş görülürken, diğer dördüne yapılan ihracat %2,8 ile %11,7 arasında değişen oranlarda artışa ulaşılmıştır.

Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk on ülkeden altısı AB ülkesidir.

2012 yılında Rusya’ya tekstil ve hammaddeleri ihracatı %11,7 oranında artışla 1,1 milyar dolara çıkarken, İtalya’ya yönelik ihracat %15 düşüşle 690,3 milyon dolara gerilemiştir. İlk on ihracat pazarı içinde en büyük ihracat kaybı İtalya’ya yönelik tekstil ihracatında görülmüştür. Bir diğer önemli tekstil pazarı Almanya’ya ihracat %12,6 düşüşle 411,4 milyon dolara inmiştir.

Rusya’nın Türkiye genel tekstil ihracatındaki payı %14,5, İtalya’nın payı

%8,8 ve Almanya’nın payı %5,2 olarak hesaplanmaktadır.

Bu üç ülkeyi dördüncü sırada 299,3 milyon dolarlık ihracat rakamı ile İngiltere ve beşinci sırada 284,8 milyon dolarlık ihracat rakamı ile ABD izlemektedir. Romanya, İran, Bulgaristan, Polonya ve Mısır Türkiye’nin en fazla tekstil ürünü ihraç ettiği ilk on pazarı içerisinde yeralan diğer ülkelerdir.

Belli Başlı Ürün Grupları Bazında İhracat

2012 yılının Ocak-Aralık döneminde elyaf, iplik, dokuma kumaş, örme kumaş ve dokusuz yüzeyler, keçeler ve vatkalar olarak belirlenen belli başlı tekstil ürün gruplarında ihracat incelendiğinde, örme kumaşlar ile dokusuz yüzeylerde ihracat artarken, elyaf, iplik ve dokuma kumaş ürün gruplarının ihracatında performans kayıpları görülmektedir.

Ocak-Aralık 2012 döneminde, 2011 yılının aynı dönemine kıyasla, Türkiye’den %13 oranında düşüşle 660,5 milyon dolar değerinde elyaf, %2,5 düşüşle 1,6 milyar dolar değerinde iplik ve %1,3 oranında düşüşle 2,6 milyar dolar dolar değerindeki dokuma kumaş ihraç edilmiştir. Diğer önemli ihracat kalemlerinden örme kumaşların ihracatı %4,1 oranında artarak 1,6 milyar dolara yükselirken, dokusuz yüzeylerin ihracatı %18,9 oranında artarak 356,5 milyon dolara ulaşmıştır.

(7)

Toplam tekstil ihracatında elyaf ihracatının payı %8,4, iplik ihracatının payı

%20,9, dokuma kumaş ihracatının payı %33,2 olarak hesaplanmaktadır.

Dokuma kumaşların yanı sıra, konfeksiyon sanayiinin bir diğer temel hammaddesi olan örme kumaşların ihracatının toplam tekstil ihracatındaki payı %20,2 olurken, kullanımları ve dolayısıyla önemleri gün geçtikçe artan dokusuz yüzeyler (non-woven), vatka ve keçelerin payı ise %4,5 olarak kayda alınmıştır.

Elyaf, iplik ve dokuma kumaşların alt ürün grupları incelendiğinde 2012 yılında en çok ihraç edilen elyaf türü %2,5 düşüş ve 431,7 milyon dolarlık ihracat değeri ile suni-sentetik devamsız lifler olmuştur. Bunun yanında, pamuk lifleri ihracatında %30,2 ile yüksek oranlı bir düşüş dikkat çekmektedir. Bu yüksek oranlı düşüş sonucunda pamuk elyafı ihracatı 279,8 milyon dolardan 195,2 milyon dolara gerilemiştir.

2012 yılının Türkiye’den en fazla ihraç edilen iplik çeşidi %4,7 artış ve 568,5 milyon dolarlık ihracat değeriyle suni-sentetik devamsız liflerden ipliklerdir.

Aynı dönemde, en fazla ihraç edilen dokuma kumaşlar, %4,7 oranında düşüş ve 1,1 milyar dolarlık ihracat değeri ile pamuklu dokuma kumaşlardır.

Ocak-Aralık 2012’de en çok ihraç edilen örme kumaş türü ise %0,7 artış ve 877,6 milyon dolar ihracat değeri ile diğer örme kumaşlardır.

En Büyük İplik Pazarı İtalya iken, Rusya En Çok Dokuma ve Örme Kumaş İhraç Edilen Ülke

En fazla iplik ihraç edilen ülkeler sırasıyla İtalya, Rusya Federasyonu, İngiltere, Brezilya ve Portekiz olarak sıralanmaktadır.

İtalya’ya %24,1 düşüşle 180,1 milyon dolar, Rusya Federasyonu’na %5,9 artışla 123,1 milyon dolar, İngiltere’ye %3,2 artışla 118,3 milyon dolar , Brezilya’ya %69,1 artışla 115,7 milyon dolar ve Portekiz’e %36,4 artışla 95 milyon dolar değerinde iplik ihraç edilmiştir.

En fazla dokuma kumaş ihraç edilen ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu, Almanya, İtalya, Romanya ve Fas olarak sıralanmaktadır.

Rusya Federasyonu’na gerçekleştirilen dokuma kumaş ihracatı %32,6 artışla 306,2 milyon dolar, Almanya’ya ihracat %14,1 düşüşle 169,8 milyon dolar, İtalya’ya ihracat %14,4 düşüşle 169,7 milyon dolar, Romanya’ya ihracat %1,7 düşüşle 130,7 milyon dolar ve Fas’a ihracat %18,2 artışla 128,3 milyon dolar olmuştur.

En çok örme kumaş ihraç edilen ülkeler Rusya Federasyonu, İtalya, Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna olarak sıralanmaktadır.

(8)

2012 yılının Ocak-Aralık döneminde, Rusya Federasyonu’na %5,7 artışla 477,5 milyon dolar, İtalya’ya %6,4 düşüşle 242,3 milyon dolar, Bulgaristan’a

%60,4 artışla 102,5 milyon dolar, Romanya’ya %1,3 artışla 85,8 milyon dolar ve Ukrayna’ya %21,1 artışla 71,6 milyon dolar değerinde örme kumaş ihracatı gerçekleştirilmiştir.

Ev Tekstili İhracatı Düşüyor

Türkiye’nin ev tekstili ihracatı, 2012 yılında %11,5 oranında azalarak 2 milyar dolardan 1,8 milyar dolara gerilemiştir.

Türkiye tekstil ve konfeksiyon sektörünün toplam ihracatının 2012 yılı Ocak- Aralık döneminde %0,7 düşüşle 23,9 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında ev tekstili sektörünün, genel ihracattan daha düşük bir performans sergilediği görülmektedir. Söz konusu performans, ev tekstili sektörünün tekstil ve konfeksiyon ihracatından aldığı payın da %8,4’den

%7,4’e gerilemesine yol açmıştır.

2012 yılında ev tekstili ürün gruplarından tüller ve işlemeler, battaniyeler, yatak örtüleri ve örme bornozlar ürün gruplarından %2,9 ile %39 arasında değişen oranlarda artışlar görülürken, diğer tüm ev tekstili ürün gruplarında

%4,5 ile %58,9 arasında değişen oranlarda düşüşler görülmüştür.

Değer bazında en büyük ihracat kalemi 567,2 milyon dolara ulaşan ihracatıyla havlular dahil tuvalet ve mutfak bezleridir. En çok ihraç edilen diğer ev tekstili ürünleri 503,6 milyon dolarlık ihracatla yatak çarşafları, 152,1 milyon dolarlık ihracat ile diğer mefruşat eşyası ve 135,6 milyon dolarlık ihracat ile dokuma bornozlardır.

Türkiye’nin en önemli tekstil ve konfeksiyon ihracat pazarlarından biri olan Almanya, aynı zamanda en büyük ev tekstili ihracat pazarıdır. Bu ülkeye gerçekleştirilen ev tekstili ihracatı 2012 yılında %28 düşüşle ile 456,4 milyon dolar olarak kayda alınmıştır. Almanya’dan sonra en çok ihracat yapılan ülkeler %0,4 düşüş ile 194,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilen ABD,

%27,6 düşüş ile 135,1 milyon dolarlık ihracat yapılan Fransa, %12,9 artış ile 101,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirilen Rusya Federasyonu ve %0,6 düşüş ile 85,3 milyon dolarlık ihracat yapılan İngiltere’dir.

Tekstil İthalatı Dolar Bazında %16,7 Düştü

2012 yılının Ocak-Kasım döneminde Türkiye’nin tekstil ithalatı 2011 yılının onbir aylık dönemine kıyasla, dolar bazında %16,7 azalarak 8 milyar dolar olmuştur. Yapılan ithalatın dolar üzerinden %30,9’unu elyaf, %34,1’ini iplikler, %21,4’ünü dokuma kumaşlar, %4,1’ini örme kumaşlar ve %3,2’sini

(9)

dokusuz yüzeyler oluşturmaktadır.

Üretim ve Kapasite Kullanımındaki Gelişmeler

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından Aralık ayında açıklanan verilere göre, tekstil ürünleri imalatında kapasite kullanım oranı 2011 yılının Aralık ayında %76 iken, 2012 yılının Aralık ayında %79’a yükselmiştir. Bir başka ifade ile, tekstil ürünleri imalatında kapasite kullanım oranı 2012 yılının Aralık ayında bir önceki yılın Aralık ayına göre %4 oranında artmıştır.

Diğer yandan, 2012 Kasım ayında sektörel kapasite kullanım oranının

%78,9 olduğu göz önüne alındığında, Aralık ayında kapasite kullanım oranının bir önceki aya göre %0,1 arttığı hesaplanmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2012 yılının Ekim ayında tekstil ürünleri imalatında üretim endeksi, bir önceki ay olan Eylül ayına göre %5,8 oranında azalırken, 2011 yılının Ekim ayına göre ise %7,6 oranında azalmıştır.

Türkiye’de ve Dünyada Pamuk Fiyatı Düşüyor

2011 yılının özellikle ilk aylarında Türkiye’de ve Dünya’da kilosu 7 TL’nin üstüne çıkan pamuk fiyatı 2012 yılında ay bazında devamlı azalarak Aralık sonu itibariyle 3,19 TL seviyesine kadar inmiştir.

Geçmiş yıllarda dünya fiyatlarının üstünde seyreden Türkiye’deki pamuk fiyatı, 2012 yılının ilk ayları itibariyle dünya fiyatının altında seyrederken, ilerleyen aylarda fark azalmış ve Haziran ayı sonunda dünya pamuk fiyatının üstüne çıkmıştır. Bununla beraber aylar geçtikçe aradaki fark azalarak Ekim ayında yine Türkiye’deki pamuk fiyatı, dünya pamuk fiyatının altına inmiştir. Kasım ayı sonunda ise %0,27 oranında dünya pamuk fiyatının üstüne çıkmıştır.

Euro/Dolar Paritesi’nin Tekstil İhracatına Etkisi

2011 yılı Ocak-Aralık döneminde 1 Euro 1,39 ABD Dolarına eşit iken, 2012 yılının Ocak-Aralık döneminde Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı

%7,67’lik düşüşle 1,29 dolar düzeyine inmiştir. Bu durumda, 2012 yılı Ocak-Aralık döneminde Euro bazında yapılan ihracat, dolar olarak

(10)

istatistiklerde yeralırken ve böylelikle dolar bazındaki istatistiklerde %7,67 oranında fiktif bir düşüş yaratmaktadır.

Bu çerçevede 3,46 milyar dolarlık Euro bölgesine yapılan ihracat, %7,67’lik pariteden kaynaklanan fiktif düşüşten arındırıldığında, AB’ye ihracatın gerçek değeri 3,72 milyar dolar olmakta ve bu durumda 2012 yılı Ocak- Aralık döneminde reel toplam ihracat tutarı 8,11 milyar dolar olmaktadır.

Sözkonusu ihracat tutarı, 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde gerçekleştirilen 7,94 milyar dolarla kıyaslandığında ise 2012 yılının Ocak-Aralık döneminde tekstil sektörünün ihracat performansında reel %1,2’lik azalış değil, reel bazda %2,1’lik artış meydana gelmiş olmaktadır.

(11)

II. . DDÜÜNNYYAA VVEE TTÜÜRRKKİİYYEE EEKKOONNOOMMİİSİSİNNDDEEKKİİ GGEELLİİŞMŞMEELLEERR

Dünya Ekonomisi Zor Bir Yıl Geçirdi

Dünya ekonomisi 2012 yılının ikinci yarısını da başta Euro Bölgesi krizi olmak üzere gelişmiş ülkelerde devam eden risklerin gölgesinde geçirmiştir.

Uzun süren pazarlıklar sonucunda Yunanistan’ın dış borçlarının önemli bölümü silinerek kalan kısmının da yapılandırılmasının getirdiği geçici olumlu atmosferde İtalya ve İspanya şimdilik rahat bir nefes alırken, öte yandan bu ülke ekonomilerindeki reel problemlerin devam etmesi sonucunda Avrupa merkezli risk ve kriz algılamaları dünya ekonomisini olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir. Bu gelişmelerin ışığında kriz sonrası toparlanma yaşanan 2011 yılının aksine 2012 yılının daha durgun ve sorunlu bir yıl olduğu değerlendirilmektedir.

ABD ekonomisinde ise son dönemde istihdamda görülen kısmi iyileşme ve işsizlik oranındaki gerilemenin yanı sıra Başkanlık seçimlerinin tamamlanması ve harcama kesintilerinin 2 ay ertelenerek ‘mali uçurum’

riskinin şimdilik aşılmasına rağmen, Başkan Obama ile Cumhuriyetçilerin hakim olduğu Kongre arasında bütçe kesintileri ve sosyal harcamalar ile ilgili anlaşmazlık devam etmektedir. Gerek AB, gerekse ABD ekonomisiyle ilgili sorun ve belirsizlikler 2013 yılında da dünya ekonomisi üzerindeki risklerin devam etmesine neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki gevşek para politikalarına rağmen bu ülkelerde ekonomik büyümenin düşük seviyelerde seyretmesi ve kamu borçlarının artmaya devam etmesi dünya ekonomisi için de handikap oluşturmaktadır.

Diğer yandan, Dünya Bankası Ocak ayının ortasında dünya ekonomisiyle ilgili yeni değerlendirmelerini yayımlamış ve daha önceki tahminlerini düşürerek küresel ekonominin 2013 yılında 2012 yılıyla aynı düzeyde gerçekleşeceğini duyurmuştur. Değerlendirmede dünya ekonomisini zor bir yılın beklediği belirtilerek Avrupa ve ABD ekonomilerindeki sorunların şimdiye kadar iyi performans gösteren gelişmekte olan ülkeleri de tehdit ettiği ifade edilmektedir.

Bu çerçevede 2012 yılında dünya ekonomisinin % 3,3 büyüdüğü, dünya mal ve hizmetler ticaret hacminin ise % 3,2 arttığı tahmin edilirken, gelişmiş ülkelerin krize karşı aldığı tedbirlerin kısmen sonuç vermesi ve gelişmekte olan ülkelerin dinamik ekonomileri sayesinde 2013 yılının 2012 yılından daha kötü geçmemesi umulmaktaysa da, daha kötü senaryolar da ihtimal dışı görülmemektedir.

AB ve ABD ekonomilerindeki sorunların tüketimi azaltması sonucu, başta Asya ülkeleri olmak üzere bu ülkelere ihracatları azalan gelişmekte olan ülkeler de olumsuz etkilenmektedir. Bu çerçevede Asya Ekonomilerinin 2012

(12)

yılında önceki yıllara göre daha düşük bir oran olan % 6 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Son dönemde açıklanan veriler, dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin’de ihracat artışı ve iç talepteki durgunluğa bağlı olarak 2012 yılı genelinde yavaşlayan ekonomik aktivitenin yeniden toparlanma eğilimine girdiğine işaret etmektedir.

Bu çerçevede yılın 3. çeyreğinde % 7,4 büyüyen Çin ekonomisi son çeyrek dönemde % 7,9 büyürken, 2012 yılı tamamında ise % 7,8 büyümüştür. Bu rakamlar ile Çin son 13 yılın en düşük büyüme oranını görse de, dünyanın 2.

büyük ekonomisinin korkulduğu kadar da yavaşlamadığı değerlendirilmektedir. Öte yandan sanayi üretimi 2012 yılında % 10 büyüme gösterirken, aynı dönemde ihracat % 7,9, ithalat ise % 4,3 artmıştır.

2013 yılında ekonomik büyümenin % 8,5 olması öngörülürken, Avrupa ve ABD’deki talep sorunları devam ettiğinden Çin’in ihracatının 2013 yılında yüksek oranda artması beklenmemektedir. Bilindiği gibi dış pazarlardaki daralmadan olumsuz etkilenen Çin’in ekonomi yönetimi, dış ticarete dayalı ekonomik büyümeyi çeşitlendirmeye ve iç talebi artırmaya çalışmaktadır.

Asya kıtasının diğer önemli ekonomisi Japonya’nın ise küresel krizin de etkisiyle durgunluk ve deflasyon sorunları devam etmekte olup, 2012 yılında

% 2’nin biraz üzerinde bir oranda büyüdüğü tahmin edilmektedir. Ekonomik durgunluğu aşmayı hedefleyen hükümet bir yandan para politikasını gevşetirken, diğer yandan da 117 milyar dolarlık bir teşvik paketi ile sanayi ve ihracatı canlandırmayı hedeflemektedir. Öte yandan, Japonya’nın para birimi yenin değerini düşürmeye çalışmasının, rekabetçiliğini korumak isteyen diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına neden olabileceği ve ekonomide yeniden kur savaşları başlayabileceği belirtilmektedir.

ABD Ekonomisinde Borç Tavanı Krizi

Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de Başkan Obama ile Cumhuriyetçilerin çoğunluğundaki Kongre arasındaki ‘Mali Uçurum’ olarak adlandırılan vergi indirimleri ve bütçe kesintileri konularında son anda anlaşma sağlanarak kriz şimdilik atlatılırken, ABD’yi hala ciddi finansal ve ekonomik sorunların beklediği ve şimdi de ‘federal borç tavanının yükseltilmesi’ ve ‘bütçe kesintileri’ konularında devam eden anlaşmazlığın çözülmemesi durumunda zaten kırılgan olan ABD ekonomisinin krize girerek dünya ekonomisini de olumsuz etkileyeceği değerlendirilmektedir. Mali uçurum ve bütçe tavanı krizlerine rağmen ABD Merkez Bankası FED’in gevşek para politikasının da yardımıyla ABD ekonomisi yılın son dönemi ile yılın ilk döneminde büyümeye devam etmekte ve AB ekonomilerinden daha iyi bir görünüm sergilemektedir.

Öte yandan, mali uçurum krizinin çözüm sürecinde Başkan Obama’nın

(13)

şartlarını büyük ölçüde kabul etmek zorunda kalan Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre’nin, borç tavanının artırılmasına ilişkin görüşmelerde bütçede sosyal harcamalarda istedikleri harcama kesintilerinin gerçekleşmesi için sert bir tavır tutunmaları beklenmektedir.

Bu çerçevede ABD ekonomisi 2012 yılının 2. çeyrek döneminde % 1,3 büyüme gerçekleştirirken, 3. çeyrek dönemde ise % 3,1 büyüme kaydedilmiştir. Güncel tahminlere göre ABD ekonomisinin 2012 yılı tamamında % 2,2 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Ülke genelinde gıda dışı perakende satışlar 2012 yılında geçen yıla göre % 4,9 yükselirken, aynı dönemde hazırgiyim ve aksesuar ile ayakkabı perakende satışları ise % 5,5 artmış bulunmaktadır.

Öte yandan, 2012 yılı başında % 8,3 seviyesinde olan ABD genelinde işsizlik oranı, 2012 yılının Ekim ayında % 7,9 seviyesine inmiş olup, Kasım ve Aralık aylarında ise % 7,8 olarak açıklanmıştır.

Ülke genelinde ortalama hanehalkı gelirlerinin Ekim ayında ancak % 0,1 arttığı kaydedilirken, Kasım ayında ise % 0,6 artış gerçekleşmiştir.

ABD’nin güncel dış ticaret verilerine göre ülkenin mal ihracatı 2012 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre % 4,6 artarak 1 trilyon 433 milyar dolar olarak gerçekleşirken, aynı dönemde ithalat % 3,4 artarak 2 trilyon 112 milyar dolara yükselmiştir. Ocak-Kasım döneminde mallar bazında dış ticaret açığı ise % 0,9 artışla 678,7 milyar dolara yükselmiştir.

Avrupa Birliği’nde Kriz Devam Ediyor

AB ve Euro Bölgesi’nde açıklanan veriler ekonomideki olumsuz gidişat ve zayıf seyrin devam ettiğini göstermektedir. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Eylül ayından itibaren ikincil piyasada sorunlu ülkelerin tahvillerini süresiz almasına imkan sağlayan kararıyla birlikte borçlanma maliyetleri düşen İspanya ve İtalya ile yeni bir paketle tekrar kurtarılan Yunanistan şimdilik rahat bir nefes almasına rağmen, birçok AB ülkesinde devam eden borç krizi ve ülkelerin ekonomi yönetimlerinin aşırı borçluluk ile ekonomik durgunluk arasında sıkışıp kalmaları, sadece Avrupa ekonomisini değil, küresel ekonomiyi de tehdit etmeye devam etmektedir. Birçok AB ülkesi yüksek kamu borçlarıyla boğuşurken, diğer yandan da artan ithalat ve zayıf kalan ihracatlar sonucunda ödemeler dengesinde de sorun olmaktadır.

Diğer yandan, başta Almanya ve Hollanda olmak üzere ihracat pazarları nedeniyle krizden etkilenmekle birlikte güçlü sanayi altyapısı sayesinde hala ticaret fazlası veren merkez ülkeleri de mevcuttur. Rekabet gücü zayıf diğer Euro Bölgesi ülkeleri ise para birliği nedeniyle kuru devalue edemediklerinden ihracatta rekabet güçlerini artıramamaktadırlar.

Öte yandan, 2013 yılında, Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM) daha etkin bir şekilde işlemeye başlayacağı ve bu çerçevede bölgede finansman

(14)

koşullarında bir miktar iyileşme sağlanacağı öngörülmektedir.

AB’de işsizlik oranlarında yaşanan artış ise 2012 yılının ikinci yarısında da devam etmiştir. Euro Bölgesi işsizlik oranı Eylül ayında % 11,6 iken, Ekim ayında % 11,7’ye, Kasım ayında ise % 11,8’e yükselmiştir. AB-27 genelinde işsizlik oranı ise Eylül ayında % 10,6 olarak kaydedilirken, Ekim ve Kasım aylarında ise % 10,7’ye yükselmiştir.

Güncel gelişmeler ışığında, Eurostat verilerine göre, Euro Bölgesi bir önceki yılın aynı dönemine göre 2012 yılının 2. çeyrek döneminde % 0,5 küçülürken, 27 üyeli AB ekonomisi ise aynı dönemde % 0,3 daralmış bulunmaktadır. 2012 yılının 3. çeyrek döneminde ise Euro Bölgesi geçen yılın aynı dönemine göre % 0,6 daralırken, AB-27 ise % 0,4 küçülmüş bulunmaktadır.

Öte yandan, güncel tahminlere göre 2012 yılında Euro Bölgesi ekonomisinin

% 0,4, AB-27’nin ise % 0,2 daraldığı tahmin edilirken, 2013 yılı için Euro Bölgesinin ancak % 0,1, AB-27’nin ise % 0,5 büyümesi öngörülmektedir.

AB genelinde yılın ikinci yarısında perakende satışlarda da düşüşler sözkonusudur. Euro Bölgesi’nde perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 1,6 düşerken, Ekim ayında % 3,2, Kasım ayında ise % 2,6 gerilemiştir. AB-27 genelinde ise perakende satışlar Eylül ayında % 0,4 düşerken, Ekim ayında % 2, Kasım ayında ise % 1,3 düşmüş bulunmaktadır.

Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışları ise Euro Bölgesi’nde geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 2,8 artarken, Ekim ayında ise % 3,6 gerilemiştir. Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışları AB-27 genelinde ise Eylül ayında % 4 artarken, Ekim ayında ise % 2 düşmüş bulunmaktadır.

Diğer yandan, AB ekonomisinin önemli göstergelerinden sanayi üretimi Euro Bölgesi’nde geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 2,7 düşerken, Ekim ayında % 3,3, Kasım ayında ise % 3,7 oranında azalmıştır. 27 üyeli AB’de ise sanayi üretimi Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 2,7 azalırken, Ekim ayında % 3, Kasım ayında ise % 3,3 düşüş göstermiştir.

Almanya Ekonomisi

İhracat sektörlerimizin en önemli pazarı olan Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisi Almanya’nın GSYH’sinin 2012 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,9 büyüdüğü açıklanmıştır.

Almanya 2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 1,2 büyürken, 2. çeyrek dönemde ise % 1 büyüme göstermişti.

AB’deki krize rağmen bugüne kadar ihracat ağırlıklı güçlü büyüme trendini nispeten koruyan Alman ekonomisinin güncel verilere göre ivmesini

(15)

kaybetmeye başladığı görülürken, 2012 yılı genelinde % 1’in altında bir oranda büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Almanya’da işsizlik oranı ise Eylül ve Ekim aylarında % 5,4 seviyesindeyken, Kasım ayında da değişmeyerek % 5,4 seviyesinde kaydedilmiştir.

Almanya genelinde perakende satışlarda ise Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,7 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 2,8 ve Kasım ayında da % 0,9 gerileme meydana gelmiştir.

AB’nin sanayi üretiminde lokomotifi olan Almanya’nın sanayi üretiminde ise son dönemdeki olumsuz gelişmelerin de etkisiyle Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 1 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 3,2, Kasım ayında ise % 3 düşüş gerçekleşmiştir.

AB’yi derinden etkileyen finansal krize karşı güçlü sanayi ve ihracat altyapısıyla bugüne kadar iyi bir direnç gösteren Almanya’nın daralan dış pazarlar nedeniyle 2013 yılında krizin etkilerini daha derinden hissetmesi ve artan enerji ve işgücü maliyetlerinin de eklenmesiyle ekonomik büyümenin yavaşlaması beklenmektedir. Almanya Merkez Bankası Bundesbank ise durgunluğun geçici olduğunu ve 2013 yılında kısmen de olsa toparlanma beklendiğini belirtmektedir.

İngiltere Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden İngiltere’nin GSYH’sinin 2012 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,1 küçüldüğü açıklanmıştır.

İngiltere 2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 0,1 küçülürken, 2. çeyrek dönemde ise % 0,5 daralmıştı.

İngiltere’de işsizlik oranı ise Temmuz ayında % 7,9 seviyesindeyken, Ağustos ayında % 7,8’e gerilemiş, Eylül ayında da değişmeyerek % 7,8 seviyesinde kaydedilmiştir.

Güncel IMF tahminlerine göre İngiltere ekonomisinin 2012 yılında % 0,4 küçüldüğü öngörülmektedir.

İngiltere genelinde perakende satışlarda ise Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,8 artış kaydedilirken, Ekim ayında % 2,1 ve Kasım ayında da % 2,5 artış meydana gelmiştir.

İngiltere sanayi üretiminde Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,5 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 3,5, Kasım ayında ise % 2,1 düşüş gerçekleşmiştir.

İngiltere Merkez Bankası, ekonominin bu yıl büyüme ve daralma arasında zikzak çizmeye devam edeceğini öngörürken, ülke ekonomisinin 2013

(16)

yılında daralması veya çok düşük oranda büyümesi beklenmektedir.

Fransa Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden Fransa’nın, 2012 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,1 büyüdüğü açıklanmıştır.

Fransa 2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 0,2 büyürken, 2. çeyrek dönemde ise % 0,1 büyümüştü.

Güncel tahminlere göre Fransa ekonomisinin 2012 yılı genelinde ancak

% 0,1 – 0,2 aralığında büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Fransa’da işsizlik oranı Eylül ayında % 10,8 seviyesindeyken, Ekim ayında

% 10,7’ye gerilemiş, Kasım ayında ise % 10,5 seviyesinde kaydedilmiştir.

Fransa genelinde perakende satışlarda Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 artış kaydedilirken Ekim ayında % 1,2 artmış, Kasım ayında ise % 1,1 düşüş meydana gelmiştir.

Fransa sanayi üretiminde Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 2,3 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 2,8, Kasım ayında ise % 3,2 düşüş gerçekleşmiştir.

Öte yandan, Fransa’da hükümetin kemer sıkma politikalarıyla birlikte 2013 yılı bütçesinden 30 milyar € tasarruf etme planının vergileri artırmasından ve hane halkı gelirleri ile tüketimi olumsuz etkilemesinden endişe edilmektedir.

İtalya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve ihracat sektörlerimizin başlıca pazarlarından İtalya’nın 2012 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 2,4 küçüldüğü açıklanmıştır.

İtalya 2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 1,4 küçülürken, 2. çeyrek dönemde ise % 2,4 küçülmüştü.

2011 yılının sonunda göreve gelen teknokrat hükümet, ekonomide beklenen iyileşmeyi sağlayamaması ve harcamaların kısılarak vergilerin artırılmasının getirdiği tepkiler sonucunda istifa ederken, yaklaşan seçimlerin nasıl sonuçlanacağı konusunda siyasi belirsizlik riski mevcuttur.

İtalya’da işsizlik oranı Eylül ayında % 10,8 seviyesindeyken, Ekim ve Kasım aylarında ise % 11,1 seviyesine yükselmiştir.

Güncel tahminlere göre İtalya ekonomisinin 2012 yılında % 2,4 daraldığı tahmin edilmektedir.

İtalya genelinde perakende satışlarda ise Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 2,6 düşüş kaydedilirken Eylül ayında % 0,4, Ekim ayında

(17)

ise % 5,1 düşüş meydana gelmiştir.

Öte yandan, İtalya’nın sanayi üretiminde Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 5 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 6,1, Kasım ayında ise % 7,6 düşüş gerçekleşmiştir.

Hollanda Ekonomisi

Özellikle hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatımızda önemli pazarlarımızdan olan Hollanda ekonomisi 2012 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 1,4 küçüldüğü açıklanmıştır.

Hollanda 2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 1 küçülürken, 2. çeyrek dönemde ise % 0,4 küçülmüştü.

Güncel verilere göre Hollanda ekonomisinin 2012 yılında % 0,5 daraldığı öngörülürken, 2013 yılında ise % 0,4 büyümesi beklenmektedir.

Hollanda’nın sanayi üretiminde Eylül ve Ekim aylarında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,7 düşüş kaydedilirken, Kasım ayında ise % 1,1 artış gerçekleşmiştir.

AB’nin en düşük işsizlik oranına sahip olan ülkelerinden biri olan Hollanda’da işsizlik oranı Eylül ayında % 5,4 seviyesindeyken, Ekim ve Kasım aylarında ise sırasıyla % 5,5 ve % 5,6 seviyelerine yükselmiştir.

Hollanda genelinde perakende satışlarda ise Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,5 düşüş kaydedilirken Eylül ayında % 0,3 artış, Ekim ayında ise % 3,7 düşüş meydana gelmiştir.

Güncel IMF tahminlerine göre Hollanda ekonomisinin 2012 yılında % 0,5 daraldığı öngörülürken, 2013 yılında ise % 0,4 büyüme tahmin edilmektedir.

İspanya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve hazırgiyim başta olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli pazarlarından İspanya ekonomisi içinde bulunduğu borç sarmalı ve durgunlaşan ekonomiye bağlı olarak artan işsizlik oranı nedeniyle zor bir dönemden geçerken, ülkenin GSYH’sinin 2012 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 1,6 küçüldüğü açıklanmıştır.

İspanya 2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 0,7 küçülürken, 2. çeyrek dönemde ise % 1,4 küçülmüştü.

Güncel IMF tahminlerine göre İspanya ekonomisinin 2012 yılında % 1,5 daralması beklenmektedir.

İspanya genelinde perakende satışlarda Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 12,8 düşüş kaydedilirken Ekim ayında % 11,5, Ekim

(18)

ayında ise % 9,6 düşüş meydana gelmiştir.

İspanya’nın sanayi üretiminde Eylül ayında % 7,5 düşüş kaydedilirken, Ekim ayında % 3,1, Kasım ayında ise % 7,2 düşüş gerçekleşmiştir.

AB’nin en yüksek işsizlik oranına sahip İspanya’da işsizlik oranı Eylül ayında

% 25,8 iken, Ekim ayında % 26,2, Kasım ayında ise % 26,6 seviyesine yükselmiştir. Bu çerçevede, bir çok uzman, İspanya Hükümeti’nin tasarruf ve bütçe kesintileriyle borçları azaltmaya çalışmasını doğru bulmamaktadır.

Böyle düşünen uzmanlar, asıl çözümün borç para ile bile olsa harcamaların ve tüketimin devam etmesi olduğunu ve ekonominin canlı tutularak işsizlik oranının daha da artmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirtmektedirler.

Nitekim 2011 yılında GSYH’nin % 8,5’ine ulaşan bütçe açığını 2013 yılında

% 6,3’e çekmeyi hedefleyen hükümetin işi, hacmi daralan ekonomide tüketimle birlikte vergiler de azaldığı için, epeyce zor görünmektedir.

Diğer Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler

BDT Ülkelerinde Gelişmeler

Rusya Pazarındaki Gelişmeler

İhracat sektörlerimizin en önemli ihracat pazarlarından Rusya ekonomisi 2012 yılının ilk çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 4,9 büyürken, 2. çeyrek dönemde % 4, 3. çeyrek dönemde ise daha da yavaşlayarak % 2,9 büyüme göstermiştir.

Ülke genelinde perakende satışlar 2012 yılının ilk yarısındaki canlılığın ardından yılın ikinci yarısında nispeten yavaşlamış olup, yılın son döneminde de bu yavaşlama devam etmiş ve Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,4 artarken, Ekim ayında % 4 artış göstermiş, Kasım ayında ise kısmen hızlanarak % 4,4 artmış bulunmaktadır.

Rusya sanayi üretimi ise 2012 yılının Ocak-Kasım döneminde % 2,7 büyüme göstermiştir. Geçen yılın aynı dönemindeki büyüme oranı % 5’in üzerinde kaydedilmişti.

2012 yılının ikinci döneminin başında sadece Rusya için değil, dünya ekonomisi için de önemli kabul edilebilecek bir gelişme de Rusya’nın 22 Ağustos 2012 tarihi itibariyle Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye olmasıdır.

Uzun süren müzakerelerin ardından örgüte 156. üye olan Rusya, böylelikle dünya ekonomisine entegre olma yönünde önemli bir adım atmıştır.

Rusya’nın DTÖ üyeliğiyle birlikte bu ülkenin uyguladığı gümrük tarifelerinin gerilemesi ve pazara girişin kolaylaşması beklenirken, gümrük mevzuatı ve

(19)

fikri mülkiyet haklarında da önümüzdeki dönemde ilerleme öngörülmektedir.

Hazır giyim, deri ve tekstil ürünleri ihracatımız açısından önemli bir pazar olan Rusya ekonomisinde 2013 yılında ciddi bir düşüş öngörülmeyen petrol fiyatlarının da etkisiyle canlılığın devam etmesi beklenirken, olası bir küresel ekonomik krizde petrol fiyatlarının düşmesi sonucunda gelirlerinin büyük bölümü petrole bağlı olan Rusya ekonomisinin orta ve uzun vadede sıkıntıya girme olasılığı da mevcuttur.

Başta gıda fiyatları olmak üzere 2012 yılında artarak % 5’in üzerine çıkan enflasyonla mücadele eden Rusya’da 2013 yılında enflasyon oranının % 6’yı aşması beklenmektedir.

Dünya Bankası verilerine göre Rus ekonomisinin 2012 yılında % 3,5 büyüdüğü tahmin edilirken, 2013 yılında ise % 3,9 büyüme öngörülmektedir.

IMF ise Rusya ekonomisinin 2013’te % 3,8 büyüyeceğini öngörmektedir.

Diğer BDT Ülkelerindeki Gelişmeler

Birçok ihracat sektörü açısından potansiyel vaadeden pazarlar arasında yeralan Kazakistan ekonomisi büyük oranda petrol ve doğalgaz ihracatına bağımlı bir hammadde ekonomisi olup, ekonomideki performansı petrol fiyatlarına paralel gelişmektedir. Petrol fiyatlarının son iki yılda nispeten yüksek seyretmesi sonucunda Kazakistan’da kişi başına düşen gelir resmi verilere göre yaklaşık 12 bin dolar düzeyine yükselmiştir.

Güncel verilere göre Kazak ekonomisi 2012 yılında % 5 oranında büyürken, 2013 yıl geneli için büyüme tahmini ise % 5,7 düzeyindedir. Ülkede işsizlik oranı da % 5 gibi gayet düşük bir seviyede olup, yıllık enflasyon oranı da % 5’in biraz üzerindedir.

BDT ülkeleri içinde büyük petrol rezervleri ve büyüyen ekonomisiyle önemli ülkelerden biri olan Azerbaycan ekonomisinin daralma yaşanan 2011 yılının ardından 2012 yılında % 4’e yakın bir oranda büyüdüğü tahmin edilmektedir.

2013 yılı için öngörülen büyüme rakamı ise % 2,7 - % 2,8 düzeyindedir.

Resmi rakamlara göre ülkede işsizlik oranı ise halen % 5,5 düzeyindedir.

Türkiye’den yoğun bir yatırımın olduğu ve bir çok sektörde Türk mallarının hakim olduğu Azerbaycan ekonomisi ile ilgili olarak önümüzdeki dönemde GSYH'de artışın devam etmesi, özel sektörün ekonomideki payının yükselmesi, petrole olan bağımlılığın azaltılarak petrol dışı sektörün büyüme oranının ve yatırımların artması beklenmektedir.

BDT üyeleri arasında diğer önemli bir ülke olan Ukrayna'da ise, önceki yıllara göre nispeten daha istikrarlı seyreden siyasi ortam, ülkenin ekonomik

(20)

krizin etkilerinden sıyrılma sürecini de hızlandırmış görünmektedir. Öte yandan, ülke ekonomisinin önemli bir kısmı hala kayıtdışı ekonomiden oluşması ekonomi yönetiminin önündeki en ciddi sorunlardan biridir.

Küresel krizin yaralarını sarmaya çalışan Ukrayna’da ekonomi performansını en çok etkileyen iki faktör olarak kur hareketleri ile önemli bir bölümü Rusya’dan alınan doğalgazın fiyatlandırılması gösterilirken, güncel verilere göre Ukrayna ekonomisinin 2012 yılında % 2 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir. Ukrayna ekonomisinin daha iyi bir yıl geçirmesi beklenen 2013 yılı için öngörülen büyüme oranı ise % 3 düzeyindedir. Öte yandan, ülke genelinde işsizlik oranının yaklaşık % 9 olduğu tahmin edilmektedir. Bu arada Ukrayna’da özellikle yılın 2. yarısında tüketimdeki durgunluk nedeniyle fiyatların düştüğü ve 2012 yılı genelinde ortalama fiyatların % 0,2 gerilediği kaydedilmektedir.

Bölgenin diğer önemli ülkesi ve deri ürünleri pazarlarımızdan olan Beyaz Rusya ekonomisi ise yüksek enflasyon problemiyle boğuşmaktadır. 2011 yılında % 53,2 olan yıllık enflasyonun bu yıl sonu itibariyle % 60,2’ye yükseldiği belirtilmektedir. 2011 yılında % 5,3 büyüyen Beyaz Rusya ekonomisinin 2012 yılında ise % 4,3 büyüdüğü tahmin edilmektedir. Bilindiği gibi Beyaz Rusya ekonomi ve dış ticaret açısından büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı olup, Beyaz Rusya, Rusya ve Kazakistan arasında kurulan gümrük birliği de 2012 yılının Ocak ayından beri yürürlüktedir.

Ortadoğu Ekonomileri

Özellikle tekstil ve hammaddeleri ihracatımızda başlıca pazarlardan olan İran, son dönemde sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. BM yaptırımlarının yanı sıra ABD tarafından ek yaptırımlara maruz kalan ülke ekonomisi, büyük oranda petrol ihracatına bağımlıdır.

Bu çerçevede, ABD’nin öncülük ettiği ek mali yaptırımlara AB’nin de destek vermesinin de etkisiyle Türk bankacılık sistemi de İran bankaları ile çalışmama noktasında baskı altında olup, İran ile ticaret yapan Türk firmalarının ödemelerini tahsil etme seçenekleri sınırlanmış bulunmaktadır.

Bu kapsamda son olarak geçtiğimiz Ekim ayının ortasında AB, İran’a yönelik yaptırımların kapsamını daha da genişleterek insani ihtiyaçlar dışında Avrupalı banka ve finans kuruluşlarının İran bankalarıyla tüm işlemlerini yasaklarken, İran Merkez Bankası’na yönelik kısıtlamaları da genişletmiştir.

Öte yandan, İran para birimi Riyal’in dolar karşısında Eylül ayının son haftasında % 30’un üzerinde değer kaybetmesi, Türkiye’den bu pazara yapılan ihracatı daha da zorlaştırmaktadır.

Diğer yandan, İran ekonomisinin ağırlaşan yaptırımlar nedeniyle 2012 yılı büyümesinin olumsuz etkilendiğini belirtilmektedir. İran ekonomisinin 2012 yılında en az % 1 düzeyinde küçüldüğü tahmin edilirken, işsizlik oranının ise

% 20’ye yaklaştığı tahmin edilmektedir. Yıllık % 27’yi aşan enflasyon oranı nedeniyle halk hayat pahalılığından yakınmakta ve gerek ambargo, gerekse İran Hükümeti’nin döviz sıkıntısından dolayı kendi koyduğu yasaklar

(21)

nedeniyle bir çok kalem ürünün temininde zorluk yaşanmaktadır.

Ortadoğu pazarının önemli ülkelerinden ve Türkiye’nin yükselen ihracat pazarı Irak ekonomisinin 2012 yılında % 10’un üzerinde bir oranda büyüdüğü tahmin edilirken, 2013 yılında ise daha yüksek bir oranda büyüme beklenmektedir.

30 milyona yakın nüfusu ve gelecekte artması beklenen petrol gelirleri sayesinde alım gücünün de artması beklenen Irak’ta, başta güvenlik ve yüksek işsizlik olmak üzere halen ciddi sorunlar mevcuttur ve ülke nüfusunun % 25'inden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.

Başta kanalizasyon, temiz su temini ve elektrik gibi altyapı sorunları da çözüm beklemeye devam etmektedir.

Bunlara rağmen özellikle ayakkabı, halı ve konfeksiyon sektörlerimiz için gittikçe büyüyen pazar haline gelen Irak’ın önemi ihracat sektörlerimiz açısından giderek daha da artmakta ve Kuzey Irak’ta bir çok Türk hazır giyim firması mağaza açmaktadır.

Öte yandan, yabancı petrol şirketlerinin Irak'ta petrol üretmeye başlamasıyla birlikte petrol ihracatının artması, buna paralel ülkenin mali durumunun düzelmesi ve büyümenin devam etmesi beklenmektedir. Halen milli gelirin büyük bölümü petrol ihracatından sağlanmaktadır.

Dünyanın başlıca petrol ihracatçılarından Suudi Arabistan'da, ülkenin GSYH'sinin 600 milyar doları aştığı hesaplanırken, satın alma paritesine göre kişi başına gelir ise 25 bin dolar seviyesinde bulunmaktadır. Öte yandan, yüksek refah düzeyine rağmen genç nüfus arasında işsizlik oranının yüksek olduğu kaydedilmektedir.

Bütçe gelirlerinin % 75'ini, toplam ihracatın ise % 90'ını petrol gelirlerinin oluşturduğu ülkede, son dönemde petrol fiyatlarındaki toparlanma ile birlikte ekonomide olumlu gelişmeler beklenmektedir.

Güncel verilere göre Suudi Arabistan’ın 2012 yılında % 6 düzeyinde bir oranda büyüdüğü tahmin edilirken, 2013 yılında ise % 4 oranında bir büyüme beklenmektedir.

Başta tekstil ve hammaddeleri olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli bir pazarı olan Ortadoğu ülke grubundaki Suriye tarafından Serbest Ticaret Anlaşması’nın askıya alınması ve Türkiye’den yapılan ihracatlarda % 30 oranında ek gümrük vergisi uygulanması sonucunda genel ihracatın yanı sıra başta en fazla sektörel ihracatımızın olduğu tekstil ve hammaddeleri ihracatında 2012 yılında % 70,4 olmak üzere diğer sektörel ihracatlarda da sert düşüşler yaşanmaktadır.

Uluslararası yaptırımlar ve iç savaş nedeniyle Suriye ekonomisinin 2012

(22)

yılında % 10’un üzerinde bir oranda küçüldüğü tahmin edilirken, ülkede gıda ve akaryakıt temininde sıkıntılar yaşanmaktadır.

Türkiye’nin son dönemde önemli ticaret ortaklarından Mısır’da ise ekonomi siyasi sorunların gölgesinde kalmaya devam etmekle birlikte, ülke ekonomisinin 2012 yılında % 2 büyüdüğü açıklanmıştır. Mısır’ın 2013 yılında ise % 3 oranında büyümesi beklenmektedir. Ülkenin mevcut en acil ekonomik sorunu son dönemde Mısır para biriminin ABD doları karşısında önemli değer kaybetmesi ve ulusal altın-döviz rezervinin yarı yarıya azalmasına parallel yaşanan likidite sorunu olarak görülmektedir. Son dönemde ülkenin en önemli döviz ve geçim kaynağı olan turizm gelirlerinin de azladığı kaydedilmektedir.

Türkiye Ekonomisi Yumuşak İnişte

2012 yılının ilk çeyrek döneminde % 3,4 büyüyen Türk ekonomisi, yılın ikinci çeyrek döneminde yavaşlayarak % 3 büyüme göstermiş olup, 3. çeyrek dönemde ise daha da yavaşlayarak % 1,6 büyüme kaydedilmiştir. 4. çeyrek dönem büyüme oranları henüz belli olmamakla birlikte 2012 yıl geneli büyüme oranının % 3 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu sonuçlarla 2011 yılında fazla ısındığı söylenen Türkiye ekonomisinin 2012 yılının özellikle 2. yarısını yumuşak geçişle geçirdiği söylenebilir.

İkinci ve üçüncü çeyrek dönemlerde özel tüketim ve yatırım harcamalarındaki zayıf seyir devam ederken, net ihracat büyümeyi desteklemektedir. Yılın son çeyrek döneminde ise iç talepteki yavaşlama yerini kısmen toparlanmaya bırakırken, Merkez Bankasının sıkı para ve kredi politikasını kısmen gevşetmesiyle de iç talep ve sanayi üretimindeki toparlanmanın 2013 yılının ilk çeyrek döneminde de devam etmesi beklenmektedir.

Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyrek döneminde beklenenden daha fazla yavaşlarken, Merkez Bankası Aralık ayında politika faizi olarak bilinen haftalık repo faiz oranında % 0,25 indirim yaparak % 5,50’ye indirirken, politika faizinde 16 ay sonra ilk defa indirim yaparak daha fazla büyüme amacıyla sıkı para ve kredi politikasında ‘sınırlı’ gevşemenin somut sinyalini vermiştir.. Merkez Bankası Ocak ayında yaptığı toplantıda ise politika faiz oranında değişikliğe gitmezken TL’nin dolar ve euro karşısında aşırı değerlenmesini önlemek amacıyla faiz koridorunun üst (gecelik borç verme faizi) ve alt bandında (gecelik borçlanma faizi) % 0,25 indirime gitmiştir.

Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada son dönemdeki verilerin iç ve dış talep arasındaki dengelenmeyi teyit ettiği ve cari açığın kademeli olarak azalmaya devam ettiği belirtilerek mevcut konjonktürde bir yandan faiz oranları düşük tutulurken, diğer yandan da ihtiyatlı mali politikaların devam edeceği vurgulanmıştır.

Dünya Bankası Türkiye ekonomisinin 2012 yılında % 2,9 oranında büyüdüğünü tahmin ederken, 2013 yılıyla ilgili daha önce yaptığı % 4

(23)

tahminini ise korumaktadır. Banka, 2012 yılında enflasyonla mücadelede başarı sağlandığını belirtirken, Türkiye’de cari açığın hâlâ yüksek düzeylerde seyrettiğine vurgu yapmakta ve ekonominin kısa vadeli finansmana olan bağımlılığının sürdüğüne dikkat çekmektedir. IMF’nin Türkiye ekonomisinin 2013 yılı büyüme oranıyla ilgili tahmini ise % 3,5 olarak kaydedilmektedir.

Ekonomik büyümenin motoru olan ihracat 2012 yılında % 12,6 artışla 151,9 milyar dolara yükselirken, 2013 yılı hedefi ise 158 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Başlıca ihracat pazarlarımızın yeraldığı AB’ndeki daralmanın 2013 yılında da sona ermesi beklenmediğinden, ihracat sektörlerimizin yeni pazarlar bulması ve katma değeri daha yüksek ürünlere yönelerek rekabet güçlerini artırması gerekecektir. Öte yandan, kur sepetindeki değişimler ve Türk lirasındaki değerlenme de, ihracat sektörlerimizin rekabet gücünü önemli düzeyde etkilemektedir.

Güncel dış ticaret verilerinin de gösterdiği gibi, son aylarda iç ve dış talepteki dengelenme eğiliminin dış ticaret verileri üzerindeki etkileri belirginleşmeye başlamıştır. Türkiye genel ihracatı 2012 yılının ilk 11 aylık döneminde % 14,3 artışla 140 milyar dolara yükselirken, ithalat ise aynı dönemde % 1,6 düşüşle 216,8 milyar dolara gerilemiştir. Bu sonuçlara göre yılın ilk 11 aylık döneminde dış ticaret açığı % 21,5 düşüşle 76,8 milyar dolara gerilemiş ve ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı döneminde % 55,6 iken, bu yılın Ocak-Kasım döneminde ise % 64,6'ya yükselmiştir.

Bu çerçevede, önümüzdeki aylarda dış ticaret açığındaki daralmanın cari açıktaki gerilemeye katkıda bulunmaya devam etmesi beklenmektedir. 2012 yılının kalan döneminde sektörlerimizin en büyük ihracat pazarı olan AB’nin borç krizine bağlı olarak daralması beklenirken, alternatif pazarlar olarak değerlendirilen Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Rusya’daki gelişmelerin de dış ticaret dengesinin seyrinde etkili olacağı düşünülmektedir. Bu dönemde Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yapılan ihracatta artışlar yaşanırken, AB ülkelerinin toplam ihracat içindeki payı da –sektörler arasında farklar yaşansa da- düşmeye devam etmektedir.

Öte yandan, dış ticaret açığındaki gerilemeye paralel olarak cari açık da yılın ilk 11 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 35,7 gerileyerek 45,2 milyar dolara gerilemiş olsa da, uzmanlara göre hala yüksek seviyelerde seyretmektedir. Türk ekonomisinin dış finansman ihtiyacı azalarak da olsa devam etmekte ve risk unsuru olarak görülmektedir.

Sanayi üretim endeksine göre imalat sanayii endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre 2012 yılının Eylül ayında % 6,3 artış gösterirken, Ekim ayında % 5,9 düşüş yaşanmış, Kasım ayında ise % 13,3 artmış bulunmaktadır. Sanayi üretiminde başlayan toparlanma eğiliminin Aralık ve Ocak aylarında da devam ettiği tahmin edilmektedir.

Kapasite kullanım verilerine göre ise imalat sanayii kapasite kullanım oranı 2012 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre % 2,1 düşüşle % 74,9'a

(24)

gerilerken, Kasım ayında % 2,9 azalarak % 74’e gerilemiş, Aralık ayında ise

% 1,9 düşüşle % 73,6 olarak kaydedilmiştir.

İşsizlik oranları kriz öncesi düzeylerin altında kalmaya devam etmekle birlikte ekonominin yavaşlamasıyla birlikte yılın son döneminde işsizlik oranlarında hafif yükseliş söz konusudur. Bu çerçevede TÜİK tarafından açıklanan verilere göre işsizlik oranı 2012 yılı Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,4 azalarak % 8,8’e gerilerken, Eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,3 artarak % 9,1 seviyesine yükselmiş olup, Ekim ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre değişmeyerek yine % 9,1 olarak açıklanmıştır.

Euro Bölgesi ekonomi yönetimlerinin borç krizini aşmak için attığı son adımların yanısıra Avrupa Mali İstikrar Mekanizması’nın (ESM) kurulmasının yaptığı olumlu etki ve Yunanistan’ın mali darboğazdan kurtarılmasıyla ilgili alınan kararın sonucu Euro para biriminin Eylül ayından itibaren artmasıyla birlikte € / $ paritesi 1,30 seviyesini aşarken, Ocak ayının 3. haftasında ise 1,33 – 1,34 seviyelerinde seyretmektedir.

Gelişmiş ülkelerdeki ekonomik sorunların petrol fiyatlarını baskı altında tutması gerekirken, başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomilerin parasal genişleme planlarını duyurmaları ve Ortadoğuda devam eden siyasi gerilim nedeniyle petrol fiyatlarının kısa vadede halen bulunduğu 110 $ / varil seviyesinin altına düşmesi beklenmemektedir.

2013 yılında da, başta Euro Bölgesi kaynaklı olmak üzere küresel ekonomiye ilişkin risklerin varlığını koruyacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, döviz kurundaki gelişmelerin sağladığı nisbi rekabet avantajına rağmen dış talepte 2013 yılında radikal bir toparlanma beklenmemektedir.

Mevcut iç ve dış ortam çerçevesinde 2013 yılında Türkiye ekonomisini bekleyen en önemli risklerin başında başta Euro Bölgesi olmak üzere Avrupa ekonomilerinde belirginleşen durgunluğun ihracatımıza yaptığı olumsuz etkinin daha da artmasının yanı sıra bölge ülkeleriyle yaşanan siyasi sorunların ihracatımıza yaptığı olumsuz etkiler yer almaktadır.

Bu noktada, ülkemizin ticari ilişkilerinin ağırlıklı olduğu başta AB olmak üzere gelişmiş ülkelerde istihdam alanındaki toparlanmanın çok zayıf olması ve bununla bağlantılı olarak önümüzdeki dönemlerde bu ülkelerde özel tüketim harcamalarının zayıf kalmasının sonucunda bu ülkelere ihracatlarda yavaşlama riski devam etmektedir.

(25)

III.I. 20201122 OCOCAAKK –– ARARAALLIIKK DÖDÖNNEEMMİİNDNDEE GGEENNEELL OLOLAARRAAKK TÜTÜRRKKİİYYEE İHİHRRACACATATII

Genel İhracat Artışı %12,6

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan verilere göre, 2012 yılında Türkiye genel ihracatı 151,9 milyar dolar olmuştur. 2011 yılına kıyasla ihracat artışı %12,6 olarak hesaplanmaktadır.

2009 yılında %23 oranında düşüş gösteren Türkiye ihracatı 2010 yılında

%11,3 oranında artarken 2011 yılında %18,2 artışa ulaşmıştır. 2012 yılı sonunda ise %12,6 artış kaydedilmiştir.

Türkiye sanayi ihracatı ise 2012 yılında %2,6 artış ile 114,4 milyar dolara ulaşmıştır.

Tekstil İhracatında Düşüş %1,2

2012 yılında Türkiye’den 7,8 milyar dolar değerinde tekstil ihracatı yapılmıştır. 2011 yılına kıyasla ihracat %1,2 oranında azalmıştır.

Sektörün ihracatında kaydedilen bu performans kaybı nedeniyle, tekstil ihracatının genel ihracattaki payı 2011 yılında %5,9 iken, 2012 yılı sonunda

%5,2 seviyesine inmiştir.

Benzer şekilde, tekstil sektörünün kaydettiği ihracat düşüşü nedeniyle tekstil ihracatının Türkiye’nin sanayi ürünleri ihracatı içerisindeki payı da %7,1 düzeyinden %6,9 düzeyine inmiştir.

2012 yılında tekstil ihracatında görülen %1,2’lik düşüşün arkasındaki en büyük sebep, Türkiye’nin tekstil ihracatının %44’ünü yarısını gerçekleştirdiği AB ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz ve mali belirsizliktir. Bunun yanısıra komşu ülkelerdeki olumsuz gelişmeler sektörün performansının daha fazla düşmesine sebep olmuştur. Özelikle Suriye’de Mart 2011’den itibaren devam eden iç karışıklığın yanı sıra, Suriye tarafından Serbest Ticaret Anlaşması’nın askıya alınması ve Türkiye’den yapılan ihracatlarda %30 oranında ek gümrük vergisi uygulanması, Türkiye’nin söz konusu ülkeye yönelik tekstil ihracatını düşürmüştür. Türkiye’nin bir diğer önemli tekstil pazarı olan İran’a uygulanan ticari yaptırımlar ve yanı sıra ülkenin ulusal para birimi Riyal’in Dolar ve Euro karşısında aşırı değer kaybetmesi sektörlerimiz için ayrı bir olumsuz gelişme olmuştur.

Diğer yandan, 2011 yılının özellikle ilk aylarında oldukça yüksek seyreden pamuk fiyatları yılın devamında düşmeye başlamıştır. Bu düşüşlere bağlı olarak 2012 yılının özellikle ilk altı ayında mamul birim fiyatlarında %50’ye yaklaşan yüksek oranlarda gerileme meydana gelmiş ve bunun bir sonucu

(26)

olarak da toplam ihracat değerinin dolar bazında azalmasına yolaçmıştır.

En güncel veri itibariyle Türkiye’nin 2012 yılı Kasım ayında pamuk fiyatı 3,20 TL/kg olup, 2011 yılı Kasım ayındaki pamuk fiyatına göre %14,7 oranında daha düşüktür.

Nitekim 2012 yılının Ocak-Aralık dönemde tekstil ihracatı değer bazında

%1,2 azalırken, miktar bazında %15 oranında artmıştır.

Diğer yandan, tekstil ve konfeksiyon sektörü birlikte değerlendirildiğinde, 23,9 milyar dolarlık toplam ihracat rakamı ile Türkiye’de en fazla ihracat yapan bir numaralı sektör konumuna yükseldiği görülmektedir.

Birim: 1000 $

2011 2012 2011/2012

Ocak - Aralık Ocak - Aralık Değişim % Türkiye Genel İhracatı 134.906.869 151.860.846 12,6 Tekstil ve Hammaddeleri İhracatı 7.944.933 7.849.702 -1,2 Teks.ve Hammaddeleri İhracatının Payı

% 5,9 5,2

Sanayi İhracatı 111.441.709 114.370.279 2,6 Teks.ve Hammaddeler İhracatının

Sanayi İhracatındaki Payı % 7,1 6,9

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıtları

Genel İhracat Performansı İçinde Tekstil ve Hammaddeleri İhracatının Payı

(27)

- 20.000 40.000 60.000 80.000 100.000 120.000 140.000 160.000

Türkiye Genel İhracatı

Tekstil ve Hammaddeleri

İhracatı

Sanayi İhracatı

Milyon ABD Dola

2011 Ocak-Aralık 2012 Ocak-Aralık

Aylar İtibariyle Tekstil İhracatı

Küresel kriz sonrası toparlanma yılı olan 2011 yılının tamamında aylar bazında artış kaydeden tekstil sektörü ihracatı 2012 yılında özellikle ilk aylarda devamlı azalırken ilerleyen dönemde bazı aylarda artışa geçmiştir.

Özellikle 2012 yılının Ocak-Temmuz, ilk yedi aylık döneminde, Şubat ayı hariç diğer ayların hepsinde %0,8 ile %14,2 arasınde değişen oranlarda devamlı düşüş görülmüştür. Bununla birlikte Ağustos ayında %0,2 artış ile yükselişe geçen tekstil ihracatı, Eylül ayında da %11,2 artışa ulaşmıştır.

Eylül ayında yaşanan bu artışın en büyük nedeni, özellikle bu ayda AB-27 ülkelerine yönelik ihracatın %8,2 oranında artmasıdır. AB-27 ülke grubuna ihracatta görülen bu artış 2011 Aralık ayından itibaren AB-27 pazarında kaydedilen ilk artış olarak dikkat çekmiştir. Ancak Eylül ayında yaşanan bu olumlu gelişmeler ile beraber Ekim ayında tekstil ihracatı %5 oranında düşmüştür. Ekim ayında AB-27 ülkelerine yönelik tekstil ihracatında da %4,4 oranında düşme kaydedilmiştir. Kasım ayında ise Türkiye tekstil ihracatı

%21,7 ile yüksek oranda artmıştır. Ayrıca, AB-27 ülkelerine yönelik tekstil ihracatı da %23,3 ile yüksek oranda artış göstermiştir. Bununla beraber, 2012 yılının son ayı olan Aralık ayında tekstil ihracatında %3,8 oranında düşüş yaşanmıştır. Bu dönemde AB-27 ülkelerine yönelik tekstil ihracatında da %0,7 oranında düşüş görülmüştür.

Aylar itibariyle tekstil ihracatının seyrini gösteren bir tablo ve grafik aşağıda verilmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

2012 yılının Ocak – Kasım döneminin sonunda ise, halı ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 24,6 oranında artarak 1 milyar 826 milyon dolar

S.No Ders Dersin Adı Hs Yer Dersin Öğretmeni.. 1 5 .YDİ SEÇMELİ YABANCI DİL 2 SÜNDÜZ

TEMEL MATEMATll< 2

Karsu Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi‟nin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan finansal raporlama standartlarına uygun olarak 31 Aralık 2010

1 DİN DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 2 ZELİHA ELİF ALTAŞ.. 2 FEN FEN VE TEKNOLOJİ 4

muhasebeleştirilecektir. Değişiklikler, 1 Ocak 2016 ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için ileriye dönük olarak uygulanacaktır. Erken uygulamaya izin

• Duvar, tavan, zemin materyalinin bütçeye uygun, yangın vb dayanıklı, kullanım amacına uygun,.. • Yeterli boşluk ve dolaşıma

[r]