T. T .C C. .
GÜ G Ü M M RÜ R Ü K K V V E E TĠ T Ġ C C A A R R E E T T B B A A K K A A N N L L IĞ I Ğ I I
KO K OO OP PE ER RA AT TĠ Ġ FÇ F ÇĠ Ġ LĠ L ĠK K G GE EN N EL E L M MÜ Ü D D ÜR Ü RL LÜ Ü ĞÜ Ğ Ü
2012 YILI
SOYA FASULYESĠ RAPORU
O
OCCAAKK 22001133
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No
1-GĠRĠġ………2
2- ÜRETĠM
2.1- Dünya Üretimi……….……….3
2.2- Türkiye Üretimi……….…….………..6
3- TÜKETĠM……….………...7
4- TĠCARET
4.1- Dünya Ticareti……….………….8 4.2- Türkiye Ticareti ……….…….…..…….. 9
5- STOKLAR ……….….… 11
6-FĠYATLAR
6.1- DÜNYA FĠYATLARI ………..…... 11 6.2- TÜRKĠYE FĠYATLARI
6.2. A- Alım Fiyatları……….…... 12 6.2. B- Maliyet Fiyatları………..………. 15
7- SEKTÖRÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ ………..…….. 15
1 - GĠRĠġ 1
Soya fasulyesi binlerce yıldır Asya ülkelerinin en değerli besin kaynağı olmuĢtur.
Besin değeri, mineraller ve vitaminler açısından oldukça zengin bir bitki olan soyanın gerek insan sağlığına bilimsel olarak kanıtlanmıĢ yararları gerekse 400‟den fazla endüstriyel ürün yapımında kullanılması soyayı tarımsal ürünler arasında önemli bir yere getirmektedir.
Soya fasulyesinin (Glycine Max) genetik orijin merkezi Çin ve Mançurya‟dır. 11. ve 17. yüzyılda Çin‟in doğusunda gıda ürünü olarak yetiĢtirilmeye baĢlanan soya bitkisi, zamanla Japonya, Vietnam, Filipinler, Tayland, Malezya, Nepal ve Hindistan‟a yayılmıĢtır. 17. yüzyılın baĢında Avrupa‟ya getirilen soya, iklim ve toprak koĢullarının yeterli olmaması sebebiyle verimli olarak yetiĢtirilememiĢtir.
Amerika BirleĢik Devletleri sınırlarında soya ilk kez 1804‟de Orta ve Batı Amerika'da yetiĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. Soya tarımı, çeĢitlerin ve tarımda makineleĢmenin artmasıyla zenginleĢmiĢ, soya sanayinin kurulmasıyla zamanla yaygınlaĢmıĢ ve ülke genelindeki 26 eyalete yayılmıĢtır. Amerika'daki soya fasulyesi yetiĢtiriciliği daha çok Meksika Kanalı'ndaki büyük limanlara yapılacak nakliyatı kolaylaĢtırmak amacı ile Mississippi Nehri etrafındaki eyaletlerde geliĢmiĢtir. ABD‟de soyanın önem kazanmasının baĢlıca nedeni, 20. yüzyılda Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında protein ve yağ teminindeki yetersizlikler nedeniyle besin değeri yüksek bu insan gıdasına ihtiyaç duyulmasıdır. Günümüzde soya tarımı en çok ABD‟de geliĢmiĢ olup soya fasulyesi dünyada en çok yetiĢtirilen ürünlerden biridir.
Soya fasulyesi, besin değeri ile içerdiği mineral ve vitaminler açısından oldukça zengindir. Ġçeriğinde yüksek miktardaki protein yanında soya fasulyesi lif, kalsiyum ve magnezyum bolca bulunmaktadır. Tohumlarında % 18-24 yağ, % 35-45 protein, % 30 karbonhidrat ve % 5 oranında da mineral, çok sayıda vitamin ve değerli aminoasitler içeren ve toprağa organik madde ile azot sağlayan bir bitki olan soya fasulyesi baklagiller içinde yer alan bitki türü olmasına rağmen, bünyesinde yağ oluĢu sebebiyle sınıflandırmada yağlı tohumlu bitkiler arasında yer almaktadır.
„Mucize bitki‟ olarak bilinen soya hem insan ve hayvan beslenmesinde, hem de sanayide son derece önemlidir. Soyanın en önemli özelliği, diğer bitki ve hayvan yem kaynaklarına göre, birim alandan daha fazla ve ucuz protein sağlanmasıdır. Soya protein, hayvansal proteine en yakın protein olup, biyolojik değeri çok yüksektir. Bu nedenle soya yağsız unu özellikle kümes ve küçükbaĢ hayvanları, süt ve besi sığırları rasyonlarında protein kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında gerek soya unu ve gerekse tüm olarak soya insan beslenmesinde, özellikle Uzakdoğu Ülkelerinde yüzyıllardan beri önemli gıda maddesi olarak görülmektedir. Bugün dünyanın birçok yerinde, özellikle geliĢmiĢ ülkelerde, soya yağı, sıvı yemeklik yağ ve gerekse margarin olarak büyük miktarda tüketilmektedir.
Kolestrol içermeyen yapısı, yüksek kaliteli protein içeriği ve baklagiller içinde en kolay sindirilen ürün olma özelliği ile soya fasulyesi çok çeĢitli kullanım alanları bulunan bitkisel bir gıda maddesidir. Soya taneleri çimlendirilip filizleri sebze olarak yenebileceği gibi, iĢlenerek soya yağı ve unu elde edilir. Soya dünyada bitkisel yağların ve yüksek proteinli hayvan yemlerinin baĢlıca kaynağıdır.
2. ÜRETĠM DURUMU
2.1- DÜNYA ÜRETĠMĠ
1940‟da II. Dünya SavaĢı sırasında 10 milyon metrik ton olan soya üretimi, 1980‟de 81 milyon ton, 1990‟da 110 milyon tona ulaĢmıĢtır. 2000 yılında dünya genelinde yaklaĢık olarak 161 milyon ton olan soya üretim miktarı 2011 yılında % 62 oranında artarak 261 milyon tona ulaĢmıĢtır.
Tablo 1: DÜNYA SOYA EKĠM ALANI, ÜRETĠM VE VERĠM DURUMU
YILLAR EKĠM ALANI ( Milyon Hektar )
ÜRETĠM (Milyon Ton )
VERĠM (Ton / Ha )
1961 23,82 26,88 1,13
1970 29,53 43,70 1,48
1980 50,65 81,04 1,60
1990 57,19 108,46 1,90
2000 74,37 161,29 2,17
2001 76,80 178,24 2,32
2002 78,96 181,68 2,30
2003 83,66 190,68 2,28
2004 91,60 205,53 2,24
2005 92,51 214,46 2,32
2006 95,25 221,89 2,33
2007 90,08 219,58 2,44
2008 96,18 230,58 2,40
2009 98,83 222,27 2,25
2010 102,58 264,97 2,58
2011 102,99 260,92 2,53
Kaynak: FAOSTAT
Soyanın kullanım alanlarının geniĢlemesi, insan beslenmesindeki önemi ve azalan enerji kaynaklarına alternatif olabilecek biyodizel üretiminin arttırılması ile birlikte dünya soya ekim alanları ve üretim miktarları artmıĢtır.
Dünyada soya üretim miktarlarındaki artıĢ, ekim alanı artıĢından daha fazla gerçekleĢmekte olup, BirleĢmiĢ Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2011 yılında yaklaĢık 103 milyon hektar alanda soya fasulyesi ekimi gerçekleĢtirilmekte olup, dünya soya üretimi yaklaĢık 261 milyon ton seviyelerindedir.
Dünyada soya üretimi bir kaç ülkenin tekelindedir. Dünya soya üretiminin yaklaĢık % 90‟ı ABD, Brezilya, Arjantin ve Çin tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Soyanın anavatanı uzakdoğu ülkeleri olmasına karĢın, ABD ve Latin Amerika ülkelerindeki üretim bu ülkelerden oldukça fazladır.
Tablo:2 ÖNEMLĠ ÜRETĠCĠ ÜLKELERĠN SOYA ÜRETĠM ALANLARI (Bin Hektar) ÜLKE ADI 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 ABD 28.835 30.190 25.959 30.223 30.907 31.003 29.799 BREZĠLYA 22.949 22.047 20.565 21.246 21.750 23.327 23.969 ARJANTĠN 14.032 15.130 15.981 16.387 16.771 18.131 18.765 HĠNDĠSTAN 7.707 8.334 8.880 9.511 9.735 9.554 9.950
ÇĠN 9.594 9.304 8.754 9.128 9.190 8.516 7.650
PARAGUAY 1.970 2.200 2.40 2.464 2.570 2.671 2.805
KANADA 1.165 1.201 1.171 1.195 1.383 1.477 1.542
AB 4.193 4.875 3.445 2.356 3.027 3.729 3.877
Kaynak: FAOSTAT
FAO verileri incelendiğinde, 2012/2013 döneminde diğer yıllarda olduğu gibi ABD ve Brezilya‟nın dünyada en etkili üretim alanına sahip olduğu ve en büyük soya üreticisi olduğu görülmektedir. Bunun sebebi, soyanın bu ülkelerde bir sanayi haline gelmiĢ olması ve soyaya yönelik gen araĢtırmalarının oldukça ilerlemiĢ olmasıdır.
Brezilya‟nın bugünkü duruma ulaĢması ve dünyadaki önemli soya üreticilerinin arasında yer almasının en önemli nedeni 1970‟li yıllarda ülkede yürürlüğe giren tarım politikaları ile bu politikaların doğru ve eksiksiz olarak uygulanmasıdır.
2012/2013 döneminde gerçekleĢen 82,5 milyon metrik tonluk üretimi ile Brezilya A.B.D‟yi geride bırakarak dünya üretiminde birinci sırayı almıĢtır. A.B.D 82 milyon metrik ton ile ikinci, 54 milyon metrik tonluk üretimi ile Arjantin üçüncü sırada yer almaktadır. Çin ise 12,6 milyon metrik ton üretim hacmi ile dünyanın dördüncü en büyük soya üreticisi konumundadır.
Tablo: 3 ÖNEMLĠ ÜRETĠCĠ ÜLKELERĠN SOYA ÜRETĠMĠ (Bin Ton)
ÜLKE ADI 2006/07 2007/08 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13
* BREZĠLYA 52.464 61.000 57.800 69.000 75.300 66.500 82.500 ABD 86.998 72.859 80.749 91.417 90.605 84.192 82,055 ARJANTĠN 40.537 46.200 32.000 54.500 49.000 40.100 54.000 ÇĠN 15.500 13.400 15.540 14.980 15.100 14.480 12.600 HĠNDĠSTAN 8.857 9.470 9.100 9.700 9.800 11.000 11.500 PARAGUA
Y
3.800 6.900 3.647 6.462 7.128 4.357 7.750
KANADA 3.465 2.696 3.336 3.581 4.445 4.298 4.930
DĠĞER 10.276 7.944 9.464 10.605 12.211 13.798 14.079 TOPLAM 221.897 220.469 211.636 260.245 263.589 238.725 269.414 Kaynak: USDA * Tahmin
Dünya soya yağı üretimi 43 milyon ton seviyelerinde gerçekleĢmekte olup, soya fasulyesi üretiminde ilk sıralarda yer alan ABD, Brezilya, Arjantin, Çin gibi ülkelerin soya yağı üretiminde de ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir.
Çin soya tohumu üretiminde 14 milyon ton‟luk üretimi ile 4. Sırada yer alıyorsa da yağ üretiminde yaklaĢık 11 milyon tonluk üretimi ile ilk sırayı almaktadır.
Tablo:4 ÜLKELER ĠTĠBARĠYLE SOYA YAĞI ÜRETĠMĠ (Milyon Ton) ÜLKELER 2007/08 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ÇĠN 7,045 7,325 8,726 9,840 10,914 11,751
A.B.D. 9,335 8,503 8,897 8,567 8,954 8,482
ARJANTĠN 6,627 5,914 6,476 7,181 6,839 7,300
BREZĠLYA 6,160 6,120 6,470 6,970 7,090 7,080
AB 2,710 2,350 2,280 2,236 2,220 2,128
HĠNDĠSTAN 1,499 1,284 1,320 1,675 1,710 1,765
MEKSĠKA 650 620 640 645 632 635
DĠĞER 3,799 3,768 4,013 4,175 4,045 4,282
DÜNYA TOPLAMI
37,825 35,884 38,822 41,289 42,404 43,423
Kaynak : USDA* * TTaahhmmiinn
Dünya yağlı tohum üretiminde ilk sırayı alan A.B.D‟yi sırasıyla; Brezilya, Arjantin, Çin ve Hindistan takip etmekte olup, söz konusu beĢ ülkenin dünya üretimindeki payı yaklaĢık
%70 seviyelerindedir.
2007-2012 dönemine ait dünya yağlı tohum üretimini gösteren aĢağıdaki tablodan, soya yağlı tohumunun, pamuk, ayçiçeği, kolza, yerfıstığı gibi diğer yağlı tohumlu bitkilerinin toplam üretiminden bile fazla miktarda üretilerek en önemli yağlı tohum olduğu görülmektedir.
Tablo:5 DÜNYA YAĞLI TOHUMLAR ÜRETĠMĠ (Milyon Ton)
2007 2008 2009 2010 2011 2012*
Soya Tohumu 220 212 261 264 239 269
Kolza Tohumu 48 58 61 61 62 59
Pamuk Tohumu 46 41 39 44 47 45
Ayçiçek Tohumu 27 33 32 33 40 36
Diğer Tohumlar 50 53 51 54 53 57
TOPLAM 391 397 444 456 441 466
Kaynak : USDA* * TTaahhmmiinn
Dünya bitkisel yağ üretiminde ise ilk sırayı Endonezya almakta onu sırasıyla; Çin, Malezya, AB-27, A.B.D., Arjantin ve Brezilya izlemektedir. Dünya bitkisel yağ üretiminin yaklaĢık 65 bin tonu ticarete konu olmaktadır.
Tablo: 6 DÜNYA BĠTKĠSEL HAM YAĞ ÜRETĠMĠ (Milyon Ton)
2007 2008 2009 2010 2011 2012*
Palm Yağı 41,1 44,0 45,9 47,9 50,7 53,3
Soya Yağı 37,8 35,9 38,9 41,3 42,4 43,4
Kolza Yağı 18,4 20,5 22,5 23,7 24,3 23,5
Ayçiçek Yağı 10,0 12,0 12,1 12,3 15,1 13,6
Pamuk Yağı 5,2 4,8 4,6 5,0 5,3 5,2
Diğer Yağlar 16,2 16,6 16,8 17,6 17,8 18
TOPLAM 128,7 133,8 140,8 147,8 155,6 156,96 Kaynak: USDA * Tahmin
2009/10 döneminde Dünya‟da üretilen yağlı tohumlu bitkilerin ve hayvansal yağların
% 75‟inin gıda amaçlı, % 13‟ünün yem ve kimyasal yağ, % 12‟sinin ise biodizel üretimi amaçlı kullanıldığı belirtilmektedir.
Azalan enerji kaynaklarına alternatif olabilecek biyodizel üretiminde kullanılması nedeniyle yağlı tohumlara verilen önem giderek artmaktadır. 2009 yılında 16 milyon ton olarak gerçekleĢtiği tahmin edilen biodizel üretiminin 2010 yılında 19 milyon ton olacağı düĢünülmektedir. Bunun yaklaĢık 5 milyon tonunun soya üretiminden karĢılanması beklenmektedir.
2.2 - TÜRKĠYE ÜRETĠMĠ
Ülkemizin soya ile tanıĢması I. Dünya SavaĢı sonrasında olmuĢtur. Ġlk zamanlar
“Çorum Fasulyesi” olarak yayılmaya baĢlayan soyanın ekimi I.Ürün olarak Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinde yaygınlaĢarak, Samsun ve Ordu illerinde 1980 yılına kadar soya fasulyesi üretilmiĢtir. 1981 sonrasında soya fasulyesi yerini mısır, çay, tütün gibi daha yüksek gelir getiren ürünlere bırakmıĢ olup bu bölgede soyanın ekim alanları giderek azalmıĢtır.
Zamanla soya fasulyesi ekimi II.Ürün Projesi kapsamında Çukurova Bölgesine kaydırılmıĢtır.
Bu projenin uygulamaya konmasından sonra soya ekim alanlarında 1988 yılına kadar istikrarlı bir artıĢ sağlanmıĢtır. 1987 yılında 112.000 hektar ekim alanı ve 250.000 ton üretimle en yüksek seviyeye ulaĢmıĢtır. Ancak alım yapan kuruluĢların depolama ve finansman gibi sorunlarının oluĢu, uygulanan fiyat politikaları, üreticilerin diğer ürünlere yönelmesi sebebiyle diğer yağlı tohumlu bitkilerde olduğu gibi soya ekim alanlarında da azalma olmuĢtur.
Soya üretimi Türkiye‟de Trakya, Marmara, Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde ana ürün olarak, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinin sulanır tarım alanlarında ise ikinci ürün olarak yapılmaktadır.
Soya ekiminin % 91‟i Adana, Osmaniye, Hatay, Mersin, K.MaraĢ illerini kapsayan Akdeniz bölgesinde, % 8‟i Karadeniz Bölgesinde Ordu ve Samsun civarı ile % 1‟i Ege bölgesinde gerçekleĢmektedir. Yıllara göre değiĢmekle birlikte ortalama 10.000 hektarda soya ekimi yapılmaktadır.
Ülkemizdeki soya üretimi genel olarak istikrarlı olmamakla birlikte, tarım politikalarına bağlı olarak dönemsel artıĢ ve azalıĢlar ile dalgalı bir seyir izlemektedir. Soya üretimi 1987 yılında 250.000 tona yükselmiĢ ise de çeĢitli nedenlerle bu güne kadar azalarak 2010 yılında 55.000 tona kadar düĢmüĢtür.
Ülkemiz soya üretimi açısından yeterli kapasiteye sahip olmasına rağmen, soya üretimi istenilen düzeye ulaĢamamıĢtır. Buna sebep olan en önemli faktör, üreticinin yeterli desteği alamaması ve dolayısıyla katma değeri yüksek ürünler yerine, buğday gibi düĢük maliyetli ürünlere yönelmesidir. Potansiyelimizi yeterince kullanamamamızın diğer sebepleri ise soyanın üretim ve değerlendirmesine yönelik yeterli altyapının bulunmaması ve araĢtırma faaliyetlerimizin yeterli düzeyde olmamasıdır.
Yıllar itibariyle soya ekim alanı, üretim ve verim miktarları aĢağıdaki tabloda görülmektedir.
Tablo 7: TÜRKĠYE SOYA EKĠM ALANI, ÜRETĠM VE VERĠM DURUMU YILLAR Çiftçi
Sayısı (ÇKS)
EKĠM ALANI ( Ha)
ÜRETĠM ( Ton )
VERĠM ( Kg / Da)
1987 112.000 250.000 223
2001 17.000 50.000 294
2002 25.500 75.000 294
2003 2.994 27.000 85.000 315
2004 1.540 14.000 50.000 357
2005 1.613 8.600 29.000 337
2006 2.204 11.918 47.300 397
2007 1.279 8.675 30.666 354
2008 1.648 9.444 34.461 365
2009 2.125 10.512 38.442 366
2010 2.594 23.472 86.540 367
2011 26.421 106.722 387
Kaynak: GTHB, TUĠK ve FAO
Tüketim açısından soya ürününün ülkemizdeki durumunu incelediğimizde, soyanın en çok hayvan yemi olarak tüketimi mevcuttur. Gıda sanayinde ise en çok soya fasulyesinin iĢlenmesiyle elde edilen soya yağı tüketilirken, ülkemizde de soyanın faydalarının yavaĢ yavaĢ anlaĢılması ve biyodizel üretiminde ihtiyaç olması sebebiyle soya yağı tüketiminde yıllar itibariyle artıĢ saptanmıĢtır.
3 -TÜKETĠM
Soya fasulyesinin kısmen ucuz olması ve II. Dünya savaĢının ortaya çıkardığı zor koĢullar nedeniyle dünyadaki soya yağının tüketimi artmıĢ ve soya yağı pazarı geniĢleme fırsatı bulmuĢtur.
Soya yağı günümüzde, yalnızca ABD‟de değil aynı zamanda Batı Avrupa‟da ve diğer ülkelerde de tüketilen bir yağdır. ABD üretim miktarına paralel olarak, yaklaĢık % 25 oran ile dünyada en çok soya yağı tüketen ülkedir. ABD‟yi Çin, AB-25, Japonya, Meksika ve Hindistan izlemektedir.
Soya yağı, tüketimi açısından da kolza, ayçiçeği, pamuk, fındık, zeytinyağı gibi bitkisel yağlar içerisinde en önemli bitkisel yağdır.
Soya yağı tüketimde belli baĢlı dünya ülkeleri ve Türkiye‟ye ait değerler aĢağıdaki tabloda verilmiĢtir.
Tablo 8: ÜLKELER ĠTĠBARĠYLE SOYA YAĞI TÜKETĠMĠ (Milyon Ton)
ÜLKELER 2007/08 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ÇĠN 9,69 9,49 10,43 11,11 11,94 12,91
A.B.D. 8,32 7,38 7,17 7,62 8,30 8,12
BREZĠLYA 3,95 4,28 4,98 5,19 5,21 5,37
ARJANTĠN 1,03 1,42 1,92 2,52 3,07 3,12
HĠNDĠSTAN 2,33 2,30 2,76 2,64 2,75 3,05
AB 3,38 2,74 2,41 2,74 1,98 2,11
Diğer 8,98 8,55 8,46 8,94 8,57 8,99
DÜNYA
TOPLAMI 37,688 36,167 38,131 40,761 41,771 43,668
Kaynak: USDA * Tahmin 4 - TĠCARET
4.1- DÜNYA TĠCARETĠ
Dünya soya fasulyesi ihracat miktarı 100 milyon ton‟a yaklaĢmaktadır. Bu miktarın yaklaĢık %45‟ini Brezilya gerçekleĢtirmektedir. YaklaĢık bir o kadarını da A.B.D gerçekleĢtirmekte onları Arjantin izlemektedir. Dünya soya yağı ihracat miktarı ise 10 milyon ton civarında olup, bunun yaklaĢık yarısını Arjantin gerçekleĢtirmektedir. Bunu sırasıyla Brezilya ve A.B.D izlemektedir.
Ülkeler itibariyle soya fasulyesi ve soya yağı ihracat miktarları aĢağıda görülmektedir.
Tablo 9: DÜNYA SOYA FASULYESĠ ĠHRACATI ( Milyon Ton )
ÜÜLLKKEELLEERR 20200077//0088 22000088//0099 20200099//1100 20201100//1111 20201111//1122 20201122//1133** B
BRREEZZĠĠLLYYAA 2525,,336644 2299,,998787 2288,,55778 8 2929,,995511 336,6,331155 3838,,44000 0 AA..BB..DD.. 3131,,553388 3344,,881717 4400,,77998 8 4040,,884499 337,7,006633 3636,,66005 5 AARRJJAANNTTĠĠNN 1313,,883399 55,,55990 0 1133,,00888 8 9,9,220505 77,3,36688 1111,,00000 0 P
PAARRAAGGUUAAYY 4,4,558855 22,,22883 3 44,,665544 5,5,113838 33,2,20000 5,5,110000 K
KAANNAADDAA 1,1,775533 22,,00117 7 22,,224477 2,2,994343 22,9,93322 3,3,550000 DDĠĠĞĞEERR 1,1,669977 22,,22000 0 22,,449977 3,3,003030 33,5,54455 4,4,229966 DDÜNÜNYYAA TTOOPPLLAAMMII 7878,,777766 7766,,889494 9911,,88662 2 9191,,111166 990,0,442233 9898,,99001 1 Kaynak : USDA * Tahmin
Tablo 10: DÜNYA SOYA YAĞI ĠHRACATI ( Milyon Ton )
ÜLKELER 2007/08 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ARJANTĠN 5,789 4,704 4,453 4,561 3,787 4,250
BREZĠLYA 2,388 1,909 1,449 1,668 1,885 1,725
A.B.D. 1,320 995 1,524 1,466 664 975
PARAGUAY 399 229 243 255 150 420
AB 334 399 387 461 746 400
BOLĠVYA 141 218 230 232 320 335
DĠĞER 621 697 851 883 959 949
DÜNYA TOPLAMI
10,992 9,151 9,137 9,526 8,511 9,054 Kaynak : USDA * Tahmin
Dünya soya fasulyesi ithalatında ilk sırayı Çin almaktadır. Çin‟i Hindistan, AB, Meksika, Japonya, Tayvan ve Tayvan izlemektedir. Dünya soya yağı ithalatında ise ilk sırayı Çin almaktadır. Çin‟i Hindistan ve AB izlemektedir.Soya ve soya yağı ithal eden ülkelerin ithalat miktarları dönemler itibarıyle aĢağıda verilmektedir.
Tablo 11: DÜNYA SOYA FASULYESĠ ĠTHALATI ( Bin Ton )
ÜLKELER 2007/08 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ÇĠN 37,816 41,098 50,338 52,339 59,231 63,000
AB 15,129 13,213 12,674 12,474 11,810 11,300
MEKSĠKA 3,614 3,327 3,523 3,498 3,400 3,350
JAPONYA 4,014 3,396 3,401 2,917 2,759 2,750
TAYVAN 2,148 2,216 2,469 2,454 2,285 2,300
ENDENOZYA 1,147 1,393 1,620 1,898 1,922 2,000
TAYLAND 1,753 1,510 1,660 2,139 1,906 1,950
MISIR 1,061 1,575 1,638 1,644 1,600 1,550
TÜRKĠYE 1,277 1,076 1,648 1,351 1,057 1,200
DĠĞER 10,312 8,587 7,867 8,082 7,107 7,110
DÜNYA TOPLAMI
78,271 77,391 86,838 88,796 93,077 96,510 Kaynak: USDA * Tahmin
Tablo 12: DÜNYA SOYA YAĞI ĠTHALATI ( Milyon Ton )
ÜLKELER 2007/08 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ÇĠN 2,727 2,494 1,514 1,319 1,502 1,500
HĠNDĠSTAN 733 1,060 1,598 945 1,174 1,150
AB 1,036 794 550 906 383 500
ĠRAN 545 301 275 704 411 480
CEZAYĠR 383 365 402 516 480 460
FAS 421 350 379 397 367 390
BANGLADEġ 401 254 349 376 420 387
VENEZUELLA 363 388 302 366 400 365
G.KORE 266 318 300 343 350
PERU 292 272 352 315 325 325
DĠĞER 3,029 2,449 2,585 3,099 2,380 2,835
DÜNYA TOPLAMI
10,412 9,068 8,624 9,243 8,185 8,742
Kaynak: USDA * Tahmin 4.2- TÜRKĠYE TĠCARETĠ
Türkiye‟de soya küspesi ve soya fasulyesi ticareti, üretiminin tüketimi karĢılamada yeterli düzeyde olmaması ve iç piyasadaki talebin yüksek olması nedeniyle ağırlıklı olarak tek yönlü ve ithalat Ģeklindedir.Ülkemizin bitkisel yağ açığının kapatılmasını teminen, iĢlenmiĢ soya fasulyesi ve soya yağı ithalatı yanında, verimi arttırmak için gerektiğinde yüksek verimli tohumluk ithal edilmektedir.
1995 yılında imzalanan GATT anlaĢması çerçevesinde ülkemiz, ithalatta tüm tarife dıĢı engelleri kaldırarak tek vergiyi (G.V.) taahhüt etmiĢ ve bu verginin oranını da soya fasulyesinde %30 ve soya yağında % 40 olarak belirtmiĢtir. Ancak 10 yıl içinde bu vergi oranı azaltılarak, 2010 yılında soya fasulyesinde %8 ve soya yağında % 31,2 G.V. oranı taahhüt edilmiĢtir.
Soya, yem sektörünün ikamesi olmayan en önemli hammaddesidir. Tam yağlı soya ve soya fasulyesi küspesi kanatlı yemlerimize % 25-35 oranında öncelikli olarak giren hammaddedir. Soya ve soya ürünlerinin nerede ise tamamını bugün için ithal etmek durumunda olan ülkemizde bu ürünlere ihtiyaç, kanatlı yem üretiminin artıĢı oranında artmaktadır.
Tablo 13: TÜRKĠYE SOYA FASULYESĠ VE SOYA YAĞI ĠTHALATI
SOYA FASULYESĠ SOYA YAĞI
YILLAR MĠKTAR(Ton) DEĞER(bin $) MĠKTAR(Ton) DEĞER(bin $)
2000 386.706 82.937 158.415 61.244
2001 321.252 67.386 154.578 56.213
2002 612.497 139.614 174.892 71.738
2003 831.454 226.525 133.601 72.801
2004 681.964 226.828 75.399 47.608
2005 1.129.091 328.533 190.998 105.484
2006 1.016.907 264.797 213.205 120.708
2007 1.230.908 409.656 50.799 37.372
2008 1.239.065 647.900 20.092 25.722
2009 973.574 429.299 10.178 10.480
2010 1.756.064 742.420 9.696 7.339
2011 1.297.770 687.498 2.458 3.349
2012* 1.098.553 624.152 234 907
Kaynak : BYSD, TUĠK * 2012 yılı 11 aylık veriler
Ülkemizdeki üretim hacminin düĢüklüğüne paralel olarak soya fasulyesi ihracatımız da oldukça düĢüktür.
Tablo 14: TÜRKĠYE SOYA FASULYESĠ VE SOYA YAĞI ĠHRACATI
SOYA FASULYESĠ SOYA YAĞI
YILLAR MĠKTAR(Ton) DEĞER(bin $) MĠKTAR(Ton) DEĞER(bin $)
2000 101 53 1.469 700
2001 - - 1.220 607
2002 166 40 5.301 3.184
2003 - - 19.525 15.654
2004 1.516 687 3.694 3.200
2005 4 3 2.829 2.270
2006 26 9 2.190 1.840
2007 19 27 7.938 8.064
2008 137 98 4.069 6.514
2009 66 84 2.277 2.524
2010 - - 1.928 2.326
2011 - - 2.871 4.839
2012* 618 1.034
Kaynak : BYSD, TUĠK * 2012 yılı 11 aylık veriler
5 – STOK
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı‟nın verilerine göre 31 Aralık 2012 itibariyle Karadenizbirliğin stoğunda 539 ton, Çukobirlik‟in elinde ise 283 ton soya tohumu bulunmakta, serbest piyasa stoğuna iliĢkin bir istatistik bulunmamaktadır.
Dünyada ise soya fasulyesi stoku 2012/13 sezonunda yaklaĢık 60 milyon ton olup, 21 milyon tonu Arjantin, 17 milyon tonu Brezilya ve 14 milyon tonu Çin stoğudur. Soya yağı stoku ise yaklaĢık 3,3 milyon ton olup, bu stoğun önemli kısmı Çin, ABD ve Brezilya stoğudur.
Tablo 15: DÜNYA SOYA FASULYESĠ DÖNEM SONU STOKLARI ( Milyon Ton ) ÜLKELER 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ARJANTĠN 16,588 22,277 22,872 18,100 21,250
BREZĠLYA 12,642 16,638 22,694 12,969 17,219
ÇĠN 7,555 13,259 14,558 15,924 14,394
ABD 3,761 4,106 5,852 4,610 3,669
TÜRKĠYE 407 701 644 401 491
DĠĞER 2,405 3,634 3,302 3,101 2,432
DÜNYA TOPLAMI 43,358 60,615 69,922 55,105 59,455
Kaynak: USDA * Tahmin
Tablo 16: DÜNYA SOYA YAĞI DÖNEM SONU STOKLARI ( Milyon Ton )
ÜLKELER 2008/09 2009/10 2010/11 2011/12 2012/13*
ÇĠN 477 205 203 615 896
ABD 1,298 1,545 1,100 1,153 699
BREZĠLYA 208 286 403 398 383
AB 286 322 266 143 261
HĠNDĠSTAN 100 256 235 368 228
DĠĞER 723 656 1,308 1,145 798
DÜNYA TOPLAMI 3,092 3,270 3,515 3,822 3,265 Kaynak: USDA * Tahmin
6 – FĠYATLAR
6.1- DÜNYA FĠYATLARI
ÇeĢitli borsalardaki soya fasulyesi ve soya yağı fiyatları aĢağıdaki tablolarda görülmektedir. Tablodan da izleneceği gibi soya fasulyesi fiyatları ABD çiftlik fiyatları esas alındığında, 2002/2003 sezonunda artıĢ göstermeye baĢlamıĢ, fiyatlar 2007/08 sezonunda 400
$/ton seviyesinin üzerine çıkmıĢ, izleyen sezonlarda bir miktar düĢüĢ göstererek 350 $/ton seviyelerine gerilemiĢ ise de 2010/11 sezonunda 450 $/ton seviyesinin üzerine çıkmıĢtır.
Soya yağı fiyatları da benzer Ģekilde 2007/08 sezonunda 1.100 $/ton seviyesinin üzerinde gerçekleĢmiĢ, 2009/2010 sezonunda 800 $/ton seviyelerine gerilemiĢ ise de 2010/11 sezonunda 1.200 $/ton seviyesinde gerçekleĢmiĢtir.
Tablo 17: DÜNYA SOYA FASULYESĠ FĠYATLARI ( $ / Ton ) YILLAR A.B.D
ÇĠFTLĠK FĠYATI
A.B.D ĠLĠONĠS HOLLANDA
ROTTERDAM(CIF)
1999/00 173 175 208
2000/01 167 169 200
2001/02 170 174 203
2002/03 209 232 267
2003/04 291 294 323
2004/05 217 214 277
2005/06 205 202 261
2006/07 254 264 335
2007/08 414 452 550
2008/09 368 365 421
2009/10 354 357 429
2010/11 454 482 549
2011/12 488 505 562
2012/13* 529 541 604
Kaynak : USDA * 3 aylık ortalamalar ( Ekim –Aralık)
Tohum fiyatlarının 2009/2010 sezonundan beri arttığı ve artıĢın içinde bulunduğumuz 2012/13 sezonunda da devam ettiği görülmektedir. Yağ fiyatlarının ise 2010/11 sezonundan bu yana çok fazla değiĢmediği hatta bir miktar azalıĢ gösterdiği görülmektedir.
Tablo 18: DÜNYA SOYA YAĞI FĠYATLARI FOB ($ / TON )
YILLAR A.B.D DECATUR BREZĠLYA RĠOGRAND HOLLANDA ROTTERDAM
1999/00 344 328 356
2000/01 311 295 336
2001/02 363 376 412
2002/03 486 489 534
2003/04 661 567 633
2004/05 507 466 545
2005/06 516 474 573
2006/07 684 673 771
2007/08 1,147 1,190 1,327
2008/09 709 740 826
2009/10 793 848 924
2010/11 1,173 1,210 1,306
2011/12 1,144 1,162 1,241
2012/13* 1,049 1,094 1,158
Kaynak : USDA * 3 aylık ortalamalar ( Ekim –Aralık)
6.2- TÜRKĠYE FĠYATLARI
6.2.1 - ALIM FĠYATLARI
Ülkemizde soya fasulyesi uzun yıllardır hem 2. ürün üretimini teĢvik için hem de bitkisel yağ açığımızı giderebilmek amacıyla devlet destekleme alımları kapsamına dahil edilmiĢtir. Ancak 1994 yılında ekonomik istikrar tedbirleri çerçevesinde destekleme kapsamından çıkarılmıĢtır.Yıllar itibariyle alım fiyatları ve piyasa fiyatları Tablo:19‟ da verilmiĢtir.
Tablo 19: SOYA ALIM FĠYATLARI YILLAR ORTALAMA PĠYASA
FĠYATI (TL/Kg)
ÇUKOBĠRLĠK ALIM FĠYATI (TL/Kg)
KARADENĠZBĠRLĠK ALIM FĠYATI (TL/Kg)
2001 0,23 0,36 0,300
2002 0,34 0,37 0,330
2003 0,43 0,42 0,400
2004 0,48 0,50 0,425
2005 0,49 0,40 0,40
2006 0,48 0,50 0,375
2007 0,51 0,66 0,575
2008 0,61 0,64 0,550
2009 0,71 0,70 0,730
2010 0,76 0,76 0,700
2011 0,65 0,94 0,850
2012* 1,10 0,70 1,100
Kaynak: Gümrük ve Ticeret Bakanlığı, * 31.12.2012 itibariyle
Soya Fasulyesi üreticilerine sağlanan mazot ve gübre destekleri Yağlı Tohumlar Bitkiler ve Endüstri Bitkileri Alanları grubu altında yer almıĢ olup, soya fasulyesi üreticilerine sağlanan mazot ve gübre destek miktarları aĢağıdaki tabloda gösterilmiĢtir.
Tablo 20: SOYA FASULYESĠ MAZOT VE GÜBRE DESTEK MĠKTARLARI
YAĞLI TOHUMLAR BĠTKĠLER VE
ENDÜSTRĠ BĠTKĠLERĠ ALANLARI
ĠÇĠN
YILLAR
MAZOT DESTEKLEME TUTARI (TL/DA)
GÜBRE DESTEKLEME TUTARI (TL/DA)
2006 5,4 3,0
2007 5,4 3,0
2008 5,4 5,4
2009 5,5 5,5
2010 5,5 5,5
2011 6,0 6,0
Tarımda baĢlatılan yapısal reformlar ve destekleme yöntemlerindeki değiĢiklikler kapsamında; hem birliklerin dünya fiyatından ürün almasını sağlamak, hem de üreticiye yüksek fiyat vermek amacıyla 1999 yılı ürünü soya fasulyesinde uygulanmaya baĢlanan prim sistemi halen devam etmektedir.
Tablo 21: SOYA FASULYESĠ PRĠM MĠKTARLARI
YILLAR DESTEKLENEN
MĠKTAR (Ton)
PRĠM MĠKTARLARI (TL/Kg)
YAPILAN ÖDEME (TL)
1999 8 Cent/Kg. (0,51)
2000 8 Cent/Kg. (0,119)
2001 33.526 0,09 3.040.083
2002 68.591 0,10 6.957.624
2003 39.148 0,115 4.578.690
2004 13.772 0,14 2.030.324
2005 16.896 0,20 (Sert.kalı 0,24) 3.650.439 2006 34.709 0,22 (Sert.kalı 0,264) 8.314.677 2007 16.180 0,22 (Sert.kalı 0,264) 4.048.591 2008 22.976 0,207 (Sertifikalı 0,248) 5.446.039 2009 34.047 0,230 (Sertifikalı 0,275) 8.957.421 2010 0,295 (Sertifikalı 0,35)
2011 0,40 (Sertifikalı 0,50) Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Alım yapan birliklerin mübayaa miktarları ve üretim içindeki payı aĢağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Tablo 22: BĠRLĠKLERĠN ALIMLARI
YILLAR TÜRKĠYE ÜRETĠMĠ ( Ton )
ÇUKOBĠRLĠK ALIM MĠKTARI
(Ton )
ÜRETĠM ĠÇĠNDEKĠ
PAYI ( %)
KARADENĠZBĠRLĠK MĠKTARI
(Ton)
ÜRETĠM ĠÇĠNDEKĠ
PAYI ( %)
2001 50.000 16.670 33,3 2.325 4,6
2002 75.000 36.913 49,2 4.443 5,9
2003 85.000 16.770 19,7 1.019 1,2
2004 50.000 7.152 14,3 1.652 3,3
2005 29.000 6.763 23,2 1.350 4,6
2006 47.300 13.774 29,1 1.584 3,3
2007 30.666 6.619 21,5 1.306 4,2
2008 34.461 11.028 32 968 2,8
2009 38.442 3.909 10,1 526 1,4
2010 86.540 788 0,9 547 0,6
2011 102.260 255 0,05 938 0,1
2012 122.114 283 0,03 539 0,05
Kaynak : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Tablodan da görüleceği üzere, soya ürününüde faaliyet gösteren Tarım SatıĢ Kooperatifleri ve Birliklerinin ürün alım miktarlarında finasman sorunları nedeniyle önemli oranda düĢüĢler görülmektedir.
6.2.2 - MALĠYET FĠYATI
Yoğun olarak üretimi yapılan illerimizdeki anket çalıĢmaları neticesinde bulunan maliyetlerin ortalaması alınarak 1 Kg. soya fasulyesinin yıllar itibariyle maliyetleri bulunmuĢtur.
Tablo 23: SOYA FASULYESĠ MALĠYET FĠYATLARI
YILLAR SOYA FASULYESĠ MALĠYET (TL/Kg)
2001 0,290
2002 0,341
2003 0,393
2004 0,394
2005 0,412
2006 0,453
2007 0,540
2008 0,691
2009 0,695
2010 0,750
Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
7- SEKTÖRÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠ
Dünyanın en çok soya üretimi yapan ülkeleri ABD, Brezilya, Arjantin ve Çin olarak sıralanabilir. Özellikle ABD‟nin son yıllarda gerek biyoteknoloji gerekse biyodizel sektörlerinde kullanmak üzere önemini daha iyi anladığı soya, ülkemizde ekonomimize yeterince katkıda bulunamamaktadır. Türkiye'nin mineral yakıt ve yağlar ile petrolden sonra hammadde ithalat kalemleri içinde önemli bir yer teĢkil eden soya fasulyesinin tamamına yakını direk veya dolaylı olarak tüketilmektedir. Soyanın dünyada gıdadan petrol türevlerine kadar sanayinin birçok alanda kullanımı mevcut olmasına rağmen, ülkemizde genel olarak yem sanayinde kullanılmaktadır.
Türkiye ekolojisi yüksek miktarda soya yetiĢtirilmeye elveriĢli olmasına rağmen ülkemizde soya üretimi istenilen düzeyde değildir. Soya dünya genelinde birçok ülke için yağlı tohumlar arasında öncelikli ürün olmasına ve toplam yağlı tohum üretiminin takriben % 57‟sini oluĢturmasına karĢın, ülkemizde 2009 yılında yağlı tohum üretiminin sadece % 2,17‟lik kısmını soya oluĢturmuĢtur.
Türkiye‟de son yıllarda soya üretiminde kaydedilen düĢüĢlerde temel neden takip edilen fiyat ve pazar politikaları olarak gösterilmektedir. Yeterli desteği alamayan üretici, katma değeri yüksek ürünler yerine düĢük maliyetle üretilen ürünlere (buğday gibi) yönelirken, sanayiciler iç piyasadan soya temin etmek yerine yurt dıĢından ithal etme yoluna gitmektedir.
Yerli düĢük soya üretiminin artan iç piyasa talebi karĢılayamaması sonucunda ülkemizde ham yağ açığı oluĢmakta, yem sektörü küspe ihtiyacını karĢılayamamakta ve ithalat yoluna gidilmektedir. Bir sonraki yıl için tahmin edilen fiyat ile kar etmeyi planlayan üretici
piyasa fiyatının beklenenden daha düĢük gerçekleĢmesi sebebiyle zarar etmekte ve üretimden çekilmek zorunda kalmaktadır. Bu durumda oluĢan açık ithalatla karĢılanmaktadır.
Et üretim sektöründe sorunlar yaĢayan ülkemizin bunu dıĢa bağımlı yem sanayi ile gerçekleĢtirmesi mümkün değildir. Yem sanayinin en önemli hammaddesi olan soya fasulyesi üretimini arttırmak, ham yağ açığının ithalat ile karĢılanması sırasında oluĢan döviz açığını kapatmak için uygulanan gümrük vergisi politikasını hem soya üreticileri hem de soyanın ülkemizde en önemli girdi olduğu yem sanayicileri açısından irdelenmelidir.
Sıfır gümrüklü, dıĢ destekli, damping fiyatlı ham yağ, soya ve soya ürünlerinin ithal edilmesi soya üreticilerini ve ekonomimizi olumsuz etkilemektedir. Gümrük vergilerinin çok sık değiĢmesi nedeniyle yem sektöründeki üreticilerin planlama yapması zorlaĢmaktadır. Bu kadar fazla olan arz açığını kapatmak için vergi oranlarını yükseltme politikasının amacına ulaĢabilmesi için prim ödemelerinin daha da arttırılması ve prim ödemelerindeki aksaklıkların giderilmesi gerekir. TeĢvikler yetersiz kalır, üretim artıĢı sağlanamaz ve küspe ile soya fasulyesi vergi oranları arasındaki marj sabit tutulmaz ise soyadan üretilen yağ, küspe gibi soya ürünlerinin üretimi azalır ve bunların ithalatına gidilir. Bu da dıĢ ticaret açığına ciddi bir ek yük getirir. Devletimizin soyanın dıĢ ticaret politikasında hem üreticiyi ve hem sanayiciyi tatmin edecek gümrük tarife uygulamasına gitmesi gerekmektedir.
Ülkemizde tarım politikasında birbirinin ikamesi gibi görülen mısır ve soya üretimi için gerekli potansiyel ve alt yapı bulunmaktadır. GAP Bölgesinde bu amaç doğrultusunda gerekli tedbir alınabilir. Mısır üretimi Çukurova bölgesi yanında Ġç Anadolu Bölgesine kaydırılarak, Çukurova ve GAP soya üretimi için kullanılabilir. Soyanın ekimine uygun alanlar Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde de bulunmaktadır.
Soya üretimini arttırmak için mısır-soya fiyat politikaları belli bir parite üzerinden belirlenmelidir. Soyaya uygulanan fiyat paritesi üretim maliyetinin altında kalmadıkça ve devlet desteği (prim ödemeleri) arttıkça çiftçi soya üretimine yönelebilecektir.
Ġkinci ürün olarak ekilen mısır ürününün birim alandan alınan yüksek verimi üreticileri mısır ürünü ekmeye yöneltmektedir. Dane farkından dolayı mısır dekara 700-1000 Kg arasında verim verirken soya 220-320 Kg arasında seyretmektedir. Soya fiyatı mısırın iki katı bile olsa üretici 1 dekar mısırdan daha fazla gelir elde etmektedir.
Mısır ile soya fasulyesinin bir dekardan sağladığı geliri dikkate alındığında mısır soyaya nazaran üç kat daha fazla gelir getirmektedir. Son 10 yıllık mısır/soya parite ortalaması 2,1 olmasına rağmen bu parite giderek azalmıĢ ve son iki yılda 1,4‟lere kadar düĢmüĢtür. Soya fasulyesine mısıra kıyasla yeterli fiyat verilmediğinden özellikle Çukurova Bölgesinde ekim alanları sürekli mısır lehine, soya fasulyesi aleyhine geliĢim göstermiĢtir.
Ayrıca, pazarlamada diğer ürünlerle rekabet edememesi, alım garantisinin olmaması, entegre soya sanayinin bulunmaması, soya ürünleri tüketim alıĢkanlığının olmaması da üretimi etkileyen faktörlerdendir.
Bu çerçevede, Çukurova Bölgesinde üretici Haziran ayı baĢlarında buğday ve arpadan sonra ikinci ürün olarak hangi ürünü ekeceğini belirlemek ve tohumluğunu temin etmek zorunda olduğundan, soya fasulyesi alım fiyatının ve üreticilere ödenecek destekleme prim
miktarının Mayıs ayı içerisinde ve en geç mısır alım fiyatları ile birlikte açıklanması gerekmektedir.
Ülkemiz bitkisel yağ açığının kapatılabilmesinde belirli bir yeri olan soya fasulyesinin üretiminin teĢviki için uygulanan destekleme prim sistemine devam edilmesinde mutlak zaruret bulunmaktadır. Bununla birlikte, sözleĢmeli üretimin yerleĢtirilmesi, entegre soya iĢleme tesislerinin yaygınlaĢtırılması, soya ürünleri tüketiminin yaygınlaĢtırılması için tanıtım ve reklam yapılması, ürün borsalarının kurulması, üretim fazlası olan ürünler yerine ekilecek alternatif ürünlerde soya fasulyesine öncelik verilmesi önem arz etmektedir.
Ayçiçeği ve mısır gibi ürünlerin yüksek ithalat tarifeleri ile korunduğu, ancak soya fasulyesinin ise korunmadığı için üreticiler açısından olumsuz algılamalara neden olmaktadır.
Ancak tarife yoluyla yapılacak bu korumanın, yerli üretimin aĢırı Ģekilde korunmasına ve sonuçta üretici verimsizliğinin teĢvik edilmesine yol açacak Ģekilde belirlenmemesi sağlanmalıdır.
Bu kapsamda, ürünün ithalatında vergi uygulanmamasının üretimin azalmasına ve ithalata sebep olduğundan, tariflerin yükseltilerek, mısır ve ayçiçeğindeki oranlarla eĢitlenmesi ve prim miktarlarının ekim sezonundan önce belirlenmesi ve zamanında ödenmesini sağlamalıdır.
Yukarıda sıralanan nedenlerden dolayı soya fasulyesi üretimindeki azalma sebepleri üzerinde durulmadığı takdirde, ülkemizde bitkisel yağ açığı ve hayvan beslenmesinde protein kaynağı olarak kullanılan küspe açığı büyük boyutlara ulaĢacak ve yurdumuzun pek çok bölgesinde yetiĢme ortamı bulunan soya fasulyesi ekim alanları ilerideki yıllarda daha da azalacaktır.
Soya sektörü ile alakalı yetiĢtirme tekniğine yönelik Türkçe yayınlar yeterli seviyede olmasına karĢın soyanın iĢlenmesi ve değiĢik kullanım alanları ile ilgili bilgiler yeterli düzeyde değildir. Soyanın hasadı, depolanması ve iĢlenmesi ile ilgili eğitim faaliyetleri günümüzde yok denecek kadar azdır. Soya yağlı tohum olduğundan çabuk bozulabilmekte, bu sebeple uygun Ģartlarda depolanması önem arz etmektedir. Ülkemizde soyanın depolanması ile alakalı kurutma ve depo tesisleri yeteri kadar bulunmamakta, bulunanlarda ise modern teknolojiler kullanılmamaktadır.
Soya üretimi ve değerlendirilmesi ile ilgili araĢtırma faaliyetleri maalesef ülkemizde azdır. Karadeniz, Çukurova ve Ege Tarımsal AraĢtırma Enstitülerinde yeni soya çeĢitlerini geliĢtirmeye yönelik araĢtırma faaliyetleri devam etmektedir. Ayrıca dünyada fosil kaynaklı olmayan, yenilenebilir ve sürdürülebilir en önemli alternatif enerji kaynağı olarak kabul edilen biyodizelin soya yağlı tohumundan elde edilmesi ile ilgili bilimsel çalıĢmalar Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü gibi kurumlarda yapılmaktadır.
Türkiye geliĢmiĢ ülkelerin enerji çesitliliğini arttırma yönündeki gayretlerini takip etmeli ve dıĢa bağımlılığını azaltan kendi kaynaklarına öncelik veren bir enerji ürünleri politikası uygulamalıdır. Tarım ve enerji politikalarımızı belirlerken, enerji kaynaklarımıza yeni bir güç ve potansiyel sağlayacak olan biyodizelin ana hammaddesi olan bitkisel yağların üretimine esas teĢkil edecek yağlı tohum bitkilerinin özellikle kanola ve soyanın, ülke genelinde ekiminin sağlanması ve yaygınlaĢtırılması teĢvik edilirken, biyodizel üretim tesislerinin kurulmasına da öncelik verilmelidir.
Biyodizel üreticilerine yurtdıĢında verilen tüketim vergisinden muafiyet gibi vergi destekleri verilirken, ülkemizde biyodizelden ÖTV alınması sanayicileri zor duruma sokmaktadır.
Soya tohumu iĢleyecek entegre tesisler kurulması teĢvik edilerek, bu tesislerde kozmetik ve diğer ilaç sanayileri için gerekli bir takım kimyasalların üretilmesi de sağlanacaktır.
Türkiye’de soya üretimini arttırmak için yapılması gerekenler kısaca Ģu Ģekilde özetlenebilir;
Prim sistemi doğru, zamanda ve uygun miktarda uygulanarak üretim garanti altına alınmalıdır.
Depolama yardımları ve future borsalar ile emanet alımlar sistemi devreye sokularak, üretici ve yerli sanayi stok maliyetinden kurtarılmalıdır. Soyanın diğer ürünlerle fiyat rekabeti yapabilmesi sağlanmalıdır.
Sadece soyanın değil soya yağının da mürekkep, kağıt, çocuk maması gibi farklı ürünlerini de üretebilecek Ģekilde kullanılmaları için teĢvikler arttırılmalı ve entegre tesisler kurularak soya sanayiciler için cazip bir ürün haline getirilerek pazarlamadaki problemler ortadan kaldırılmalıdır.
Tohumculuk ile ilgili sorunlar aĢılmalıdır. Tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren yerli firmaların sayısı arttırılmalı ve yerli tohum üretimi desteklenmelidir. Genetiği ile oynanmamıĢ sağlıklı tohumların ülkeye kontrollü giriĢi sağlanmalı, yerli tohum çeĢitleri arttırılmalıdır.
Kurutma ve depolama ile ilgili tesisler teĢvik edilmeli, istikrarlı bir fiyat ve pazar politikası takip edilmelidir.
Uzun vadede ise ülkemizin iç kesimlerinde sulanabilir alanlarda yetiĢtirilebilecek soya çeĢitlerinin geliĢtirilmesi hedeflenmelidir. Özellikle GAP bölgesinde soya ekimi için teĢvik yapılmalıdır.
Soyanın üretilmesi ve değerlendirilmesine yönelik üreticileri ve sanayicileri bilgilendirme çalıĢmaları yapılmalıdır. Soyanın kullanım alanlarının arttırılmasına yönelik ar-ge çalıĢmaları arttırılmalıdır.
DıĢ ticarette koruma oranları üretimi teĢvik edecek Ģekilde, makul düzeyde belirlenmelidir.