enfornıasyon çağında yaşıyoruz; sorun bir ınanıulü, bir hiznıeti en iyi şekilde üretnıekle bitıniyor. .. bunu nıüşterilerinize duyur
nıak gerekiyor. siz de biliyorsunuz reklanı; şirketinizin ürün/
hiznıetlerini yeterince tanıtanııyor; ayrıca reklanı, pahalı bir ta
nıtını aktivitesi, üstelik kanıuoyunun reklanıdan etkilenerek ter
cihlerini saptar
.. cıdüzeyi de giderek azalıyor. .. öyleyse çözüm;
şirketinizin bir dergiye sahip olnıası. .. dergi yayıncılığı için ela
nıan istihdcınıı pahalı, uznıan elenıan bulanııyorunı diyorsanız, gelin bize ... size yardınıcı olalını; deneyinıli, uznıan ve en öneın
lisi dergiciliği bilen kadronıuzla size yardım için hazırız ... tu
riznıden sigortacılığa; tarınıdan denıir-çeliğe; sendikacılığa, be
lediyeciliğe kadar pek çok alandaki dergilerinizi hazırlıyoruz ...
isterseniz derginiz için gereken hinı yazıların, fotoğrafların ha
zırlcınınası ve dağıtınıın sorunıluluğunu da alabiliriz ... dergini
zin ağırlığı ister ınagazin, ister teknik, isterse bilinısel olsun ...
bir telefonunuz yeter ...
tel: 479 10 84
-
Yil: 3 EYlUl- EKIM
t5ı:ot,.,ı;b�r O::cli-etJ
ı 992 (Iki oydo bi ı yoyınlonıı)
(1�"1 Bım.ııı:l>/y 1 Sohıbı ve Yoıı�leıi ,'!�duıu
tPubFı1lırr � EdıltJf uı (/;tel} J
NAZMi KOZAK Turizm Donısımını
(1 •UitSni(C/���(l( 1 MEHMET YEŞiLTAŞ
Ingilim Melin rlııgloh Imi MEHMET ARSLAN Yurtici Temsilcilikleri
(!J.Jnıtmr OffıwJ iSIAliBUl
BÜLENT AGAOGLU
lEl:24617 94 i ZMiR HASAN KIRMIZI
TH: 59 04 25 AY0/11
- DOÇ.DR.BAHATTiN RIZAOGLU m· 1631 ı 569 o9
- -
- IIEVSEHiR
MERYEM AKOGLAN TEl: (485) 2 49 90
BAllKESiR AYHAN GÖKDENiZ
m 1661) 22 936 ı'ıii!ALYA
DOÇ.DR.AHMET AKTA$
TEl: 27 ·IS 50
CENGiZ EMRE
JEL-45�7 18 MUG LA METiN KOZAK
Hl:(611)460 14
- Yurtdısı Temsilcilikleri (lııı�ıgn (!ı.btıJI.'ci}Oflıces)
KOSIMIZ(ı\L'MHYA) AHMET ERTEKiN
l[l:(07531) 151 51 lAIIOSHUI (ALIMI/YA)
KENAN AVCI
1El:(49871)28618
YAZISMA ADRESi
{( amsp<Jr.denııt iııld�tss}
P .K. 589 0642 5 Kıııloy-ANKARA TEL: 479 1 O 84 Oızgi/lırma by
·P
2313968B us kı/ Pumed by ÖZYURT MATBAACILIK
220 76 31
kopcık fotogr�h:
GIYAlEniN DEMIRHAN
3 5
9
14
21
23
25
30
32 34
39 40
ANATOLIA'dan ...
Dogaı Hayatı Koruma Etkinliklerinde Kamuoyu Yaratma Stratejilerinin Önemi ve Kitle İletişim
Araçlannın Kullanımı
DOÇ.DR AHMET HALÜK YÜKSEL
Y.u.ır ın.ık.ılesınt.lt•, k..unuoyu �ı,ır.ttma str.ıteıılı.•rini n� bu str;ıtejilt>rin k.ımuoyu yaratm.ıda n� orandd etkin oldukları klınu:-.umı .ıçıkl.ım.ıl-.t."'d ır. M.ık.ılt•nın sonr.ıkı ll(ılliml.ındt' ise k it ı� ilctişirn .ır..tçkırının k.ıınuoyu y;ıratın:ıd:ıki etkililik
�h·n·t.�>Jı.•rı cHll,ıtıl,ll'ılk, dı.)ı;,ıJ h.ıy.ıtın kortıllnltlS!l-'lkinJikll•rindı.• bu ill"ılÇi.ınJ,ın ne Şt>kildt.• y.tf(lrlcillılbiJcce�i .ınl,ıtılnMkttu.lır.
Türkiye'de Termal Turizmi Sempozyumu
NAZMi KOZAK
Bu vazıd.ı. 30 Eylull<l92ı.ırihindelloiı·adin Beh•diyesi ile An.ıdolu Üniversitesı Bolvadi n Meslek Yüksek Okulu t.ır,ıfınd.ın gt.•rçcklcştiıilen "1 ürkı�ıı.•'de Term.ıl Turizmi Sempotyumu"nda sunulan bildırilere yer verilmektedir.
Üniversitelerdeki Boş Zaman Etkinliklerinin Dogaı Hayatı Korumaya Yönlendirilmesi
DOÇ.DR. UGUR DEMiRAY
Bu m.ık:ıh>d.t.•, üni\'l'ı-sıtrlerdtıki bo:;. Z<lnıan C'tkınlikleri kaps..ım.ıııda dog.tl hayatın korunmasına yönt!lik olarak ıll'lt.•rınyapıldbılı.•ç('ğı ul'ı.'nnde Junılm.ıktadır.
Turizm Kuruluşlannın Sanata Katkı So
rumluluklan
ATiLLA ÖZER
Y.11.ır, u lkı.·nuzdt' s.ınilt ve �.ınatçılctr.ı k;ırşı gOsterılen ıl�inin yönelimi vt• içf.lriği konusunda görüşlerini açıklamakta, n• tu ııtm ışlt•tmı.•lı.•rinın s..ın.Ha k..ılkı .und\'•IYI.ı nı.-'lt•r y.lpabilt'(egi üzt.>rınde durmakttıdır.
Eskişehir'de Kollokyum/Panel ve Çevre .
..PROF.DR. SERAP KARA
Y.ız.ır, son yıll.ırd.ı ÇI?VI'l�vi onı.•mlı oranda tchd ıt eden toksik atıklar konusu nd n kasım ayı iç.erisindC' Eskişt.>hir'de gL"rçckleşti�ileet.•k \ll.ln kc;llokyum/ p:tn<'lı düzenlenll'nın drdınd.-1 yatan önemli bir çevre· sorunun U zerinde durm.ıktoıdır.
Dagcılıkta Spor-Turizm-Çevre ilişkisi.
..GIYASETTiN DEMiRHAN
:Vt.ık.ıll', dıığnlıAın turizm, çc\·re \'C turizm ıiC' olan ilişkısı üzerıne kurulmuştur. Yazı, dngcılı�n tarihsel gelişimine ilı\'kın btt7ı .ıçıklnnı.ılt�rd l�k olar.ık, ),rlinümüzde ulaştıgı boyutlrır hakkmda bilgi vemlt>kte ve dnğcılıWn iç.inde bulundu);u sonınl.ırı .ıçıkl.ımakt,ıdır.
Turizm Alap ve Merkezlerinin İlanma ve Buralardaki Teşvikiere Ilişkin Esaslar
U u v.ı7ıd.ı, ı-u rızm .ıl.ın Vt� merk�·? lerinin ilaıun.ı Vt' buralilrda gerçekleştırilt>fek yatınn.Uara verilen leşyiklere ilişkin I"'W\'I.U.llı ınu'IL'Illl'kt�dır.
Çocuk ve Çevre ilişkisi
DOÇ .DR. DENiZ GÜLER
\ıl.ık.ıle, çocuğun >;clişinunde çı. .. vre uncourunun ne den."Ce öıwm taşıdıA,ma ilişkin açıkl�'\lara yer vennektedir.
Talih Oyunlan Sa.lonlan
YARD.DOÇ.DR. MEHMET OZDEMIR
l1u m.ık,ıl.ıdc, Türkiyc'dı.• talih oyunl.uı salonlannın kuruluşu v� işletnıedliSine yönelik hukuksal düzenlemeler ,mlcttılnlııkt,ıdır. Yahtr, talıh oyunl.ın salonlannın kunılnwısı Vi! işletılnıt..osın� ilişkin olarak hazırlannuş hukuki dLi7enlc>mclerın nl'drnlcri \'c Sonuçları b.\ kınundan konuya yaklaşmakta \'C bazı açıklaınılarda bulunmaktadır.
Kitap
KISA KISA
... (haberler)ABONE KOŞULLARI
Alıone olmak için o�ğıdo belirtilen alıone bedelini Noznii Kozak adına Türkiye i� SonkOli Kınlay (Ankara) $ulıesi'ndeki 0720095 no'lu hesaba yolırdıklon sonra, alındı belge5inin fotokopisini P.K. 589 0642S Kızılty·ANKARA odre5ine göndermeniz yele�idir. Adınızı, 01rk adre5inizi, posta kodunuzu, lelelonunuzu ve hangi sayıdon itibaren alıone olmak i�lediğiniıi lütfen belirtiniz
Abııııe Bedelleri lı Aylık : 70.000 TL.
Yıliıiı : 170.0000 TL.
NOT: Alıone bedelleri, öğrenci, öğıelmen ve öğretim görevlileri için% 25 indirimli uygulanır.
Türkiye ve Dünya'daki Bilgileri Masanıza Getiriyor ...
SUNDUGUMUZ HiZMETLER
O Turizm olonında baskısı tÜkenmiş yerli ve yabancı doküman
ların fotokopisi temin edilir ..
...
O Turizm alanında istenen konularda yerli ve yabancı kaynak- 1
lar için tarama yapılır ve tarama sonucunda elde edilen dokü
manların fotokopileri sağlanır.
O Tarama ücreti ilk 25 kaynak için 200.000 TL, da ha sonraki her ı O adet kaynakçonın ücreti de ı 00.000 TL'dir. Bu tutarlara ilgili 1
dokümanların fotokopi ücretleri da hil değildir.
O Turizm ile ilgili alanlardaki araştırmalara bilgi ve danışmanlık 1
hizmeti verilir (Bu tür hizmetlerin ücreti karşılıklı görüşme ile sap
tanır).
O Fotokopi ücreti her bir sayfa için ı 000 TL olup, fotokopi iste- 1
ğinde bulunulan makale, araştırma, rapor v.b. dokümanların sayfa sayısı l OO'den az olması durumunda, fotokopi ücreti ola- rak ı 00.000 TL alınır.
O Hizmetlerimiz posta ile ödemeli gönderilir. Postalama ücreti 1
alıcıya aittir.
'! çızışma Adresi: ı- ...,..
ANADOLIA DERGISI P.K.589 06425 Kızılay, ANKARA ı
TEL: 479 lO 84 T
Türkiye'de toplumsal gelişmenin ulaştığı aşama, kamu yönetimi uygulama ve düzenlemelerinin önüne geçmiştir. Mevcut uygulama ve düzenlemeler Türk toplumunun gereksinimlerini karşılamaktan uzaktır.
Çevre ile ilgili düzenlemelerde, turizmde veya kültür le ilgili olsun mevcut · yasalar, yönetmelikler vb. hukuksal düzenlemeler ihtiyacı karşılayamamaktadır ve gelişmeleri geriden izlemektedir.
Turizm sektörünü ele alalım ; 1983'lerde 2634 sayılı Turizmi Teşvik
Kanunu çıkarıldı ve bu yasa zamanına göre ileri uygulamalara sahipti. Ancak daha sonradan gerçekleştirilen ekleme ve değişiklikler ile birlikte 2634 sayılı yasa, şimdilerde turizm sektörünün gereksinimlerini karşılayamamaktadır . Orneğin, turizmin iyi korunmuş, temiz çevre ile olan ayrılmazlığına rağmen , bu yasada . hala çevreciliğe aykırı maddeler bulunmaktadır.
Öte yandan turizm sektörünün hizmetine sunulan turizm türleri giderek artmaktadır. Tennal turizm. dağ turizmi, yay la turizmi, mağara turizmi ... vb. gibi turizm türleri giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu alanlarda giderek yatırımlar artmakta, buna bağlı olarak talep de artmaktadır. Ancak, bunlara ilişkin hukuki düzenlemeler, ya hiç yoktur ya da 50-60 yıl öncesinin yasaları,
yönetmelikleri geçerlidir. Turizme yeni açılan alanların korunması, uzun yıllar turizınin hizmetine sunulabilmesi ve bizden sonraki kuşakların da hizmetine bırakılabilmesi için, bu turizm türleri ile ilgili hukuksal düzenlemelere zaman geçirilmeden ihtiyaç bulunmaktadır.
Çevre korumacılık ile ilgili olarak yapılan hukuksal düzenlemeler
(yapılanlar) yeni olsalar bile günümüzün gereksinim ve koşullarını karşılayacak düzeyde ve içerikte oldukları konusu bile tartışmalıdır. Ayrıca çevrenin korunması alanında getirilmesi gereken yeni ve değiştirilmesi gereken eski pek çok ve · yönetmelik bulunmaktadır. Bizler doğal hayatın korunmasından söz ediyoruz, · . ancak dağlardan, göllerden, denizlerden yararlanma ile ilgili olarak hala
1930-19-lü'larda çıkarılmış yasalar geçerlidir. Örneğin, av hayvanlarının tespiti, av lanmaları gibi hususlarda çoğunluğu eski olan düzenlemeler uvgulanmadadır.
Yukanda bir-iki konu üzerinde durduk, görülüyor ki T'irkiye'nin zaman geçirilmeden çağın gereksinme ve koşullarına yönelik olarak yeni hukuksal düzenlemelere ihtiyacı bulunmaktadır. Diğer konulan bir yana bırakalım, konumuzu doğrudan ilgilendirdiği için turizm ve çevre alanında çok yakın zaman sonrasına değin gerekli dü zenlemeler yapılamazsa, pek çok şey, pek çok doğal güzellik bir daha geri gelmernek üzere yok olacaktır.
Saygılarımızla ...
NAZMi KOZAK
Derginiz ANATOLIA, turizm ve çevre alanlarında haber niteliği olan konulara sayfalarında yer verme kararı almıştır. Toplamı bir-iki sayfayı aşmayacak bir boyutta ve "Kısa Kısa" başlığı al
tında yer vereceğimiz. bu bölümde, aşağıda sıralanan konular
da kısa haberlere yer vereceğiz.
ANATOLlA Dergisi'nde yer almasını istediğiniz haberleri, dergi
miz adresine göndermen izi' ric.a ederiz.
"Kısa Kısa" başlığı altındaki bölümde yer verilecek haberlerin konuları:
O Konferans, sempozyum, panel v.b. toplantılarla ilgili haberler, duyurular,
O Araştırma, rapor, tez (master, doktora, uzmanlık) haberleri,
O Kitap, dergi yayımlama haberleri,
O Lisans ve lisansüstü öğrencilerince gerçekleştirilen araştırma çalışmaları ile toplantı. haber ve duyurula rı,
•
O Turizm ve çevre ile ilgili a,lanlarda çalışmalar yapan
derneklernin çalışmaları, gerçekleştirdikleri faaliyetlere ilişkin haber ve duyurular,
O Kamu kurum ve kuruluşlarının etkinliklerine ilişkin haber ve duyurular.
yçızışma Adresi:
ANADOLIA DERGISI P. K.589 06425 Kızılay, ANKARA
TEL: 479 lO 84
DOGAL HAYATI KORU MA
. . .
ETKINLIKLE RINDE KAMUOYU YARATMA STRATEJiLERiNiN ÖNEMi VE
. . . .KITLE ILETISIM ARACLARININ
� �KU LLAN IMI
DOÇ. DR. AHMET HALÜK YÜKSEL*
ABSTRACT •
THE IMPORTANCE OF CR fATING PUBUC OPINION STRATEGIES ABOUT PROTECTING NATURE AND USING OF MASS MEDIA
The roles of mass coınınunicotion on d ınoss ınedio or e very iınportant in protecting noture. The lock of mass coınınunicotion is, to gel deloyed feed-bock in comınunicotion process. This meons that the source of comnıunicotion process con not have proper information about the changes that have happened in receiver. if this problem is solved, mass
coımnunicotion could be much nıore effective in profeeling nature.
( Ahmel HalUk Yükse( Associate Prolessor, Open Educalian Faculıy, Anadolu University, Esk�e/ıir, Turkey.
Günümüzde özellikle son on yıl içinde, insansal iletişim konu
sunda yapılan bilimsel ar<ıştırma
ların arhk şaşırtıcı boyutlar<ı ulaş
tığı bilinmektedir. Asılnda, araş
tırma çalı�malarında görülen ve cırtık "patlamcı" olarak nitelendiri
lebilecek olan bu geli�me, iletişim kcıvranıının gittikçe geni� leyen kullanım alanı ve anlamından kayn<1ğıı1ı aln1aktadır. Buna bağlı ularak çt)k sayıda bilimsel disip
lin ve c1lan da kendi ilgi ve ÇL'rçc
velcri b<Jğlamında da olsa ileti
şim konusunda çalışmakta ya da iletişimi kullanmaktadırlar.
ill'tişim ka vranunın çuk çeşitli bilim ve alanlcırla yakın ilişkisi ve değişik bilimsel disiplinlerin ileti
şim kcıvramını ve kendi alanla
rında kullanmaları, bu kavramın değişik biçimlerde tanımlanması
nı da berabL'rinde getirmektL'dir.
• Ooç.Dı·. Ahmet Halük Yuksel, Anadolu Unı
versıtesı Açıkoğrewn Fakultesı'nde oğretım uyesıdw.
Aslında iletişim sözcüğü, birçok davranış biçimlerini de kapsama
sı ncdeniyl� "sevgi" sözcüğüne çok benzemektedir. Bu açıdan, en geniş anlamiısından en dar an
lamlarda ele alınan yüzden fazla iletişim tanımının varlığı bilin
mektedir. Gündelik kullanıma en yakın ve en geniş anlamıyla ileti
şim; herhangi bir bilgi (informati
on) paylaşma eylemidir. Bu genel tanımlamadaki bilgi sözcüğünün kapsaını çok önemlidir. Eğer bilgi sözcugunu "data" anlamındaki bilgilerden ibaret sayıyorsak, o zaman bu tanımın da belli bir noktaya kadar eksik olduğu nu söyleyebiliriz. Çünkü, toplumsal yapı içerisindeki insanlararası iliş
ki ve etkileşimlerde "data" anla
mındaki bilgilerden öte, duygular ve kanaatler de söz konusudur.
Bunun yanı sıra, iletişim olgusu belli bir süreç yapısını da taşır.
Belli birtakım iletiler, kaynaktan çıkar, belli oluklar (channels ) kul
lanıl<ırak alıcıya ulaşır. İletiyi alan alıcı da birtakım etkiler ve bağlı olarak da birtakım değişiklikler meydana gL'lir. Bu aşamadan son
ra da, alıcıdan kaynağa (ilk iletiyi gönderen kayncığın daha sonra göndereceği iletileri düzenlemek ve iletisinin etkilerini ölçmektc kullanabileceği) bir yansıına (fe
ed-back) yollanır. Bu durum ileti
şim olgusunun sahip olduğu "sü
reç" niteliğini ortaya çıkarma
ktadır.
Yapısı gereği iletişim i lişkileş
me ve etkileşime dayanan bir ol
gudur. Bu ilişkileşıne ve etkileşim bir bireyle bir d iğeri veya bir bi
reyle birçokları arasinda kurul abi
lir. Bu ilişkileşınenin özü ve teme
li belli bir uyum (in tu ne) içinde olmaktadır. Kaynak ve alıcının uyum içinde oluşu her iki tarafın da bilgiye eğilmiş ve onunla ilgi
lenmekte oluşu anlamını taşır. Bu ilişkileşmenin mu tlaka yüzyüze gerçekleşmesi de gerekmez. İleti
leri oluşturan sembolllerin boşluk yoluyla -havadan- alınınası ve senıbollerin gittikçe gelişen tek
nolojiye paralel olarak d aha yo
ğun bir şekilde saklanabilmesi gi
bi yöntemler yüzyüze ilişkileş
menin mutlak gerekliliğini orta
dan kald ırmışhr. Bir başka deyiş
le, kitle iletişim araçlarının yapısı ve gelişmesi a nılan zorunluluğu azaltmıştır.
iletişimi; belli bir bilginin pay
laşılmasını mümkün kılan bir iliş
kileşme ve paylaşma süreci ola
rak nitelendirmek mümkündür.
Bu nitclendirmenin ışığında ileti
şim kavramının tanımını şöyle gcrçckleştirebiliriz: İnsanlararası iletişim; bilgi, düşünce, tutum ve kanılarla davranış biçimlerinin kaynak ile alıcı arasındaki bir iliş
kileşme yoluyla bir insandan di
ğerine bazı oluklar kullanılarak aktarılması sürecidir. Burada tek tek insanların biribirleriyle olan iletişimleriyle birlikte, insanların 5
kurumlarla VL' kurumların diğer kurumlarla kurduğu; başka de
yişle insanların içinde yer aldığı tüm iktişim olayları insansal ile
tişim kapsamında düşünülmekte
dir. Kısacası; iktişim temelde ilc
tiye hedef olan alıcıdem belli bir değişiklik yaratmak amacıylCI ger
çekleştirilen bir bilgi paylaşma eylemi olarCik ele alınabilir. Kay
nağın başla thğı ill'ti�im süreci, alıcının sCiyısı ve iktişimi gcrçek
lcştirmcde ku Ilanı lan olu k ların yapısına· glirc ki ticsel boyu tCI d ö
nüşür.
Herhangi bir iletişim si.irL'Ci gcrçekleştirilirkeni iinem tCişıy<m bazı iktişim ögelerine kısaca bak
mak gerekmektedir. iletişim sün'
cini başlatan, iletiyi gönderen iige
oiCin kaynak, iletiyi hedefe göndv·
ren kişi, grup ya dCI kurum ol,ıbı
Jir. iktişim yapısı gereği, önce ki
şi ya da kişilerin duygu, düşünn·.
kCinı, bilgi ve gereksinimkrini iletmek isteyen bynağı gcrL'ktirir ve onunla başlar. Kişilerarası ik
tişim, başka deyişle yüzyüze ileti
şiınin, en sık ve önL'mli biçimi dil ile olmaktadır. Kitk iletişiminde ise, kitlc iletişim araçları kullanı
larak iletişim gerçekleştirilir. Her iki durumda da kaynak kendi ile
tisinin kodlayıcısı olmaktadır.
Başka deyimle kaynak, iilişkileş
mede paylaşım konusu etmek is
tediği bilgiyi, duyguyu, kanıyı alıp iletcbilecek bir biçimde dile getirmektedir. İletiler, bir kez kodlanıp hedefe gönderildiğinde, kaynağın elinden kurtulmakta ve iletinin gerçekleştireceği şeyleri önleyip, değiştirmek kaynağın gücü dışında kalmaktadır. Bu anlamda, ilctilerin olması gerekti
ği gibi kodlanıp sürece sokulması gerekmektL'dir. Aslında bu nokta
da birçok etken kaynağı etkile
mektedir. Bu etkenler; kaynağın iletişim becerisi, tutumları, dene
yim ve bilgi düzeyi ile çevresel ve toplumsal, kültürel ve ekonomik ögeleridi r.
ileti (massage), kaynaktan alı
cıya giindcrilcn bir uyarı, bir dü
şünce, duygu, kanı ya da bilginin
kaynak tarafından kodlanmış ha
lidir. Kodlama; bir bilginin, dü
şüncenin, duygunun veya kanı
nın ilctime uygun ve hazır bir ileti biçimine dönüştürülmesidir.
Kayncığın kafasında kalan ve di
ğer kişilere aktarılmayan düşün
celer doğal olarak iletişimin bir parçası olamazlar. Bu nedenle, kaynağın düşüncesi başkalarının da anlayabileceği bir biçimde ifa
de edilmelidir.
K
odaçma ise, alıcıya ve alınan bir uyarının başka iletinin yorumlanarak anlamlı bir
-....=--
biçime sokulmasıdır. İletişim sü reci içerisinde iletiler ancak kod
açma yoluyla kağıt ü zerindeki
"anlamsız" işaretler ya da birta
kım ses ve görün tü sinyalleri ol
maktan çıkıp anlam kazanır. 1Ieti
şim gerçekleştirilirken kodlamaile kodaçmanın önemi bir anlamda iletişimin gerçekleşmesi ile eş de
ğer taşır. İletişimin başarısını öl
çen en önemli sorun iletinin alıcı tarafından kodaçmanın yapılma
sıdır. Bu durumun en önemli öl
çütü ise alıcı ile kaynağın dene-
im ve yaşantılarının çakışması
, ı da en azından kesişınesidir.
Ortak denevimin bir parçası ola-
- -
k, iletişimele kullanılan ortak dil, kodaçnıanın gcrçekleştirilmc
nin ilk koşuludur. Burada ele alınması gereken bir nokta da ba-
ntı çerçevesi (cycle of rdcrcncc
framc of rcferencc) dir.Aslında, '"""'\ğıntı çerçevesi kodlama Vl' ko
daçma işlemlerinin ve bağlı ola
)k iletişim sürecinin sağlıklı bir şekilde gcrçcklcşebilmcsindeki ö-
'ınli ögelerden birisidir. Bağıntı çerçevesini; "insanların sahip ol
�ıkları tüm bil yükü" olarak ta
nımlamak mümkündür. Bireyle
""'tıı bağıntı çerçevelerinin keşiştiği
alan ilctişimin gerçekleştiği alan
"""ır ve bu keşişme alanı ne denli nüyük olursa, iletişimin sağlıklı
.ı..k oranı da o denli büyük olur.
iletişim süreci içerisindeki o
)k (channcl) kayncığın iletinin fi
ziksel iletimiyle ilgili olan ögedir.
.ısacası oluk, ilctiyi kaynaktan a
lıcıya götürl'n araçhr. Oluğun ya
·ısı gerçekleştirilen iletişinıin bo
yut ve niteliğine uygun olmasının anı sıra, alıcıya kolaylıkla ulaşa
bilecek bir yapı da taşımalıdır.
""\yrıca, iletişim sürecinde bilgi cıktarım kapasitenin yüksekliği
�ir oranda oluğun kapasitesine bağlıdır.
İletişim sürecinde alıcı, kayna- .,ııın gönderdiği ilctiye hedef olan
;csimdir. Alıcı, bir kişi örgütlen
miş ya da örgütlenmemiş bir Jnıp ya da toplum olabilir. Alıcı, kullanılan ilcti�im oluklarıncı gö
�e ya da kişilik, toplumsal yapı ve örgütlenme biçimine bağlı olarak
"'\ktif; başka deyişle kaynak tara
fından gönderilen ilctilere tepki
"';österen ya da pasif, tepkisini belli etmeden salt ilctiyi alan biri ':Ic olabilir.
Herhangi bir iletişim sürecini gcrçeklcştircbilmek ve bağlı ola
.rak lx,lli bir konuda k;:mıuoyu o
luşturabilmek amacıyla iletişim
J.."le bulunmada işlev gören ilcti
�im süreci ögelerinden birisi de .yansıma (feed-back) dır. Yansı-
ma, alıcının kayncığın iletisine verdiği cevaphr. Kaynak bu ceva
bı algılayıp iletilerini söz konusu cevabı ölçüt olarak değiştirmek amacıyla kullanabilir. Bir başka deyişle yansıma, kaynağa iletişi
min yeterince etkin olup olmadığı konusunda ipucu veren bir ileti biçimidir. Yansıma adı verilen ile
ti, kayncığın kendi kendisini kont
rol etmesi imkanını verir.
Bu anlamda iletişimin sonucu ve amacı olarak nitelendirilebile
cek olan iletişimin etkilerini; ileti
nin kaynak tarafından gönderil
dikten sonra, alıcı kesimin iletiyi alıp yorumlaması ile birlikte, yine alıcı kesimin davranışlarında ileti
nin etkinliğine koşut olarak orta
ya çıkan gelişme ve değişmelerdir biçiminde tanımlamak mümkün
dür.· Kaldı ki, iletişimin temel amacının bilginin payiaşılacağı ya da ilişkileşilecek alıcının davra
nışlarında istendik yönde bir de
ğişim yaratmak olduğu bilinmek
tedir. Bu anlamda, etkin iletişimin ölçüsü, kaynak tarafından amaç
lanan davranışın ve davranış de
ğişikliğinin alıcıda görülmesidir.
iletişimin etkilerini üç grupta top
lamak mümkündür;
a) alıcı kesimin bilgi düzeyin
deki değişme,
b) alıcının tutumunda (attitu
de) görülen değişme,
c) alıcının açık davranışında görülen değişme.
Sözü edilen üç değişme grubu çoğunlukla ard arda görülebilir.
Başka deyişle, alıcının bilgisinde
ki değişme, tavır takınmadan ön
ce, tavır takınma ise, davranış de
ğişikliğinden önce gelir.
iletişimin etkinliğini sağlamak için bazı ögelerin varlığı gerekir.
Bunlardan ilki; iltilerin gücünü ve etkisini arttırmak için çoklu oluk
kullanmak, başka deyişle gerekti
ğinde alıcının birden çok duyusu
na seslenmek gereği olarak kar
şıımza çıkmaktadır. Ayrıca, ileti
şin<in etkilerini görmek de önem-
lidir. Bunun dışında, alıcının ba
ğıntı çerçevesinin iyi bilinmesi ile, kaynakla alıcının bağıntı çerçeve
lerinin kesişme alanın büyüklüğü iletişimin etkilerini arttırma da önem taşımaktadır.
Kamuoyu oluşturmada büyük önem taşıyan kitle iletişiminin ta
nımlanmasını şöyle gerçekleştir
mek mümkündür. Kaynak kesi
min, paylaşma ve ilişkileşme amacıyla, bilgi, düşünce, kanı ve tutumları alıcı kesim durumunda
ki büyük ve dağınık bir kitleye, ki tl e iletişimini gerçekleştirmek üzere geliştirilmiş araçlarla iletil
mesi sürecine 'kitle iletişimi" adı verilir. Aslında kitle iletişimi ge
rek kullanırken, gerek kullanır
ken teknik araçlar, gerek iletinin biçimi ve kodlanması, gerek alıcı çerçevesinden ancak kestirimsel olarak belirlenebilmesi, gerekse ulaştığı veya ulaşmayı hedefle
diği insanların sayısı açısından yüzyüze iletişimden bazı ayrılık
lar gösterir. Bu anlamda, kitle ile
tişimini yüzyüze iletişiminden ayıran iki önemli özellik ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birincisi, kitle ilteşiminin, kişiler arasında yüzyüze değil, bir toplum içinde aynı yapıda olmayan (heterojen), ayrışık ve bilinmeyen bir kitle ile gerçekleştirilen bir iletişim tara oluşudur. İkincisi ise, kitle iletişi
minde; iletiyi yollayan kaynak ile alıcı arasında, kimi genel ilişkiler dışında hiçbir ilişkinin söz konu
su olmayışıdır. Kaldı ki , bu du
rum kitle iletişiminin doğası gere
ği ortaya çıkar.
Toplumsal iletişimi gerçekleş
tirme araçları olarak karşımıza çı
kan kitle iletişim araçlarının hiçbi
risi kendine özgü birtakım özel
liklere ve etkilenme gücüne sa
hiptir. Görsel-işitsel yapısı ve yay
gınhğı nedeniyle toplumsal yapı
daki etkililiği diğerlerine oranla yüksek olan televizyonun da bir
takım eksikliklerinden söz edile
bilir. Bu eksikliklerin en önemlisi olarak karşımıza televizyonla alı
cıya ulaştırılan iletilerin tekrarla
namaz bir niteliğe sahip oluşu 7
çıkmaktadır. Ayrıca, tell'vizyon haberlcrinck "altl'rna tif yorum ve değL•rlendirınckr" yapılmasına da imkAn bulunmamaktadır. Bu da tekvizyon izkyicilerinin olay
ları tL•k yönlü olc:ırak algılamaları
na yol açmaktadır. Televizyonun üstünlüğü ise, Lizelli klc bizim toplulumumuzda (neredeyse gc
lcnckselle�mi� okumu-yaz teın
bl'll iği d� gLiZ iinünt> ,ıl ınırsa) lwr
h·s tar;- ıfıncLm kolayl ıkla ul,ışı
l<ıbikn yapısı, birden çok duyu org,ınıncı hitap etmesi nedeniyle etkililiğinin yü ksek olması Vl' da
ha çok eğkndirerck eğihıwsi gibi özellikleri olMak ortaya çı kınak
tadır . Bunların yanı sıra, telcviz
yonda seslenilen hedd kitlenin türdc� l)lmayan y,ı pısı, bağıntı ÇL'rÇL'VL'Sinin saptanmasını daha kcstiriınscl hale gl'tirnıekte. Bu da vansımanın Liıll'mini arttu
ımıkt(ldır-.Oysa, ki tle iletişim Maçlarının bütününde olduğu gi
bi televizyoncıa da yansıma ge
cikmeli (dclaycd ) türdedir. Bu durum ise, kaynağın yeni ilctileri
ni düzenlcmcdc ölçüt bulabiime
sini ve LincL·ki i l tclerinin etkililik derecini lwlirlemcsini güçkştir
nıcktedir.
Gazete w diğer basılı kitle ile
tişim <ı raçl<ı rının diğL•rlcrinc oran
la en öıwınli üstünlüğü, bu tür iktişim araçları ilc cı !ıcı ya ula�hrı
lan ilctilerin tekrarla nabilir ycıpı
larının olmasıdır. Böylelikle ilcti
lerin kodaçımının daha tam'a ycıkın yapılabilnwsi mümkün ol
maktcıdır. Ayrıca kitle ileşim araç
larının "alternatif yorum ve de
ğerlend irmeler" yapabilme şansı
na sahi p oluşu bir başka üstün
lüktü r. Ancak, ülkemizde okuma
yazma bilnw oranının düşüklüğü ve yazılı iletişim türünı.:• olan yak·
laşımımız göz önüne alındığıııd;·
bu tür kitk ikti�im arcıçlarınır liıll'mli bir etkililik sorunu ort,ı vcı çıkmış olur. Bunların y<ını sırcı bcısılı ki tlt' iletişim araçlarının da
ğıtım sorunları nedeniyle hedef kitcleye ulaşılması güçlükiL•ri, her gün okuyucuların gazeteye para iideyip aıma "kül fetlerine" ka tlan-
maları gibi bazı noktalar da bu tür kitk� ileti�im araçlarının etkili
liğini zayıfla tır.
Radyo, ki tl e iletişim araçları içerisinde en yaygın VL' en pratik olanlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, radyonun oluk olarak kullanıldığı iletişim süreçkrinde en önemli eksiklik, bu aracın sadeec bir tek duyu or
ganına sesknmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda radyo bütün kamuoyu oluşturma çaba
larında olduğu gibi doğayı koru
ma çabalarında da etkin olarak kullanılabilir.
En gelişmiş ve toplumun hiz
metine en son sunulmuş kitle ile
tişim aracı ise video'dur. Video, televizyonun tekrarlanamaz özel
liklerini ortadan kaldırınası nede
niyle önem kazaımuştır. Ayrıca, yine hem göze, hem de kulağa hi
tap eden bir yapı taşıdığından et
kililik oranı tck bir duyu organıncı hitap eden kitle iletişim araçların
dan daha ileri boyutludur. Bu an
lamda video kamuoyu oluşturma çabalarında oldukça etkin olarak kullanılabilecek bir araçtır.
Doğal hayatı koruma etkinlik
lerinde çok etkin ve yoğun olarak kullanılan bilimsel anlamdaki toplumsal iletişim olgusunun de
ğişik boyutlarda irdclenmesi ha
yati öneme sahip olan bu konuda farklı bir anlam taşır. Bu önemli noktaya bağlı olarak, iletişimin ta
nımı ve oluşh.ırduğu ya da oluş
turması gerektiği düşünülen de
ğişme ve etkilcmcler de aynı biçimde bu etkinlik alanında do
ğal olarak geçerlidir.
iktişim ve toplumsal iletişimi gerçekll'ştirme araç ve yöntemi 'larak kitll' iletişimi doğal hayatı
orumada;
- a) doğal hayatın varlığı ve de
\ ,mı lı lığın ın insan yaşıyışı açısın
dan önemini,
b) doğal hayıtın korunmasının önemi (bu aşamada eğer doğal haya't koruımıazsa neler olabilir
biçiminde ortaya çıkabilecek J-.i.r soruya da cevap aranması gere mektedir),
c) gelecek kuşaklara zengin bir doğal çevre barakınanın anlamdakültürün d evaınlılığının sağlanması bağlaınında bir gör - olduğu,
d ) tüm bunlara bağlı olar·
geleceğin yetişkinlerine doğal hrı
yatın ne denli önemli bir miras d uğunun ve korunmasının Ön"'
mının anlatılması bağiamın işlev görınelidir.
Bunu yaparken de, iletişim sü
recinin oluşturduğu değişimi dizgesinin belli birtakım yöntem
ler kullanarak test edilmesi g rekmckted ir. Test etmenin yolu ise, alıcı kesimin kaynağa gönde d iği yansıma (feed-back) ların d e
ğerlend irilmesi anlamında ge çekleşir. Böylelikle doğal hayatı koruma konusunda uygulana yol ve yöntemlerin etkililiği ve sağlıklılık derecesini belirlem-- ve buna gerektiğinde d a ha etkili yol ve yöntemler izlemek gerekı;_
bilir. Bu durumda da, ya yansıma alınabilecek iletişim kanalları ku
lanılmalı, ya da yansıına alma ve değerlendirilme yöntemleri geliL tirilmclidir.
Öncelikle, görsel-işitscl yapı ve okuma-yazma bilme gereksit mesi söz konusu olmadığında
"televizyon" ve televizyonun tek rarlanamama eksikliğini ortadaPr-
kaldırması özelliği nedeniyle "vi
deo" bu konuda yoğun bir kullan ma alanına sahiptir. Televizyo
nun basılı kitle iletişim araçla karşısındaki en önemli engellerin
den birisi olan "alternati f yoru ve değerlendirmeler" yapamam?
engeli d e video kullanımı yoluy la; tekrarlanamama engeli ise, y?
video kullanımı ilc ya da prog ram yayınlarının belli periyodlar- la tekrarının gerçekleştirilmesi yo luyla aşılabilir.
NOT:
Kaynaklar konuswıda yazarından ayrıntılı bilgi elde ectilebilir.
TUR KiVE'DE TERMAL TURiZMi SEMPOZYUMU
Anadolu Üniversitesi Bolvadin .,Meslek Yüksek Okulu i le Bo lvadin Belediyesi , 30 Eylül 1 992 tarihinde
"Türkiye'de Termal Turizmi Sem
pozyu mu"nu düzenlediler. "Bolva-
�in'in Kurtu luşu ve Geleneksel 8.
Kaymak Şenlikleri Haftası" do layı
..ş ıyla Bolvadin Belediyesi'nin ger
çekleştirdiği bir dizi sosyal ve kül
-;ürel aktivitelerin devamı niteliğin
de düzenlenen se mpozyum, ter
oo(llal turizm alanı nda çalışmaları bu
lu nan bilim adamı, araştırmacı ve -özel sektör temsi lcileri nin katılı
mıyla yapıld ı . Bolvadin Belediyesi ..ı-Jeybeli Termal Tesisleri'nde ger-
NAZMi KOZAK
çekleştirilen sempozyuma toplam sekiz konuşmacı katıldı ve birer bildiri sundu.
Başkanlığını Anadolu Üniversi
tesi 1-. I. B.F. Iktisat Bölümü öğretim üyeleri nden Prof. Dr. Nejat Berbe
roğlu'nun yaptığı sempozyumda i lk konuşma Hacettepe Üniversi
tesi Uluslararasi Karst Su Kay
nakları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Doç. Dr. Şakir Şim
şek tarafından yapıldı. Doç.Dr.
Şimşek
,"
Türkiye'de Termal Kaynak Kullanımı ve Bolvadin - Heybeli Kaynağ ının Önem i"
başl ığı altı nda sunduğu bildirisin
de şu görüşlere yer verdi :
" Vurdumuz termal kaynaklar, ma
den suları ve içmeceler bakı
mından dünya üzerinde en ön
de gelen ü lkeler arasında bu
lunmaktadır. Tü rkiye'de kaplıca geleneğ i bulunmasına rağmen, termal kaynakları n bulunduğu yerlerde yeterince modern tesis kurulamamıştır. Ancak son yıl
larda ülkem iz turizm etki nlikleri ile yatırımların teşviki ve halkın tedavi amacıyla kullanma talebi de bu kaynaklara olan ilgiyi ö
nemli ölçüde attırmıştır. Bu
9
SEMPDZ
30 EYLUL
Nızametten Şentürk
önem li kaynakların bi risi de Af
yon-Bolvad i n-Heybeli sahasın
da görülmektedir. Termal kay
nak olarak debi ve sıcaklığı (57
°C) olan ve coğ rafik bakımdan önem li bir konumda yer alan Heybeli 'Termal Alanı'nın gerek tesis, gerekse işletme açıların
dan değerli bir ö rnek teşkil et
mesi beklenmekted ir."
Sempozyumun ikinci konuş
macısı olarak kürsüye gelen MT A
Genel Müdü rlüğü Enerji Dairesi Başkanı Nizarnettin Şentürk de
"Türkiye'de Termal Kaynaklar ve Bolvadin-Heybeii
Kaplıcalannın Jeotermal Özellikleri" baş
lığını taşıyan bi ldirisini sundu . Şentürk bi ldirisi nde MTA Genel Müdürlüğü'nün bu alandaki çalış
maları nı anlattı . Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün ger
çekleştirmekte olduğu sondajlar sonucunda şu an 700 dolayında termal kaynak grubu bulunduğu-
HEYBELi TERMAL
Dr Alı Y.ıııı.m
nu açıklayan Şentürk, bu sayının her geçen gün artmakta olduğun
•söyledi . Konuşmasının ikinci bölü
münde Bolvadin-Heybeli termal sahasının jeotermal özelliklerini anlatan Şentürk,bu sahada açı lan kuyularla kaynak debisinin beş misli arttırıldığını beli rtti. Nizarnet
tin Şentürk, Heybeli termal saha-.
sında gerçekleştiri lecek olan yatı
rımların planlama aşamaları nda termal kaynak koruma alanları nın dikkate alı nması n ı istedi ve yetkili
leri bu konuda uyard ı . 1
"Jeotermal Kaynakların Al-1
ternatif
Kullanımı "adl ı bildirisiyle sempozyu ma katılan ORM E Jeo - r termal A.Ş. Yönetim Kuru lu baş
kanı Orhan Mertoğlu konuşma
sında, jeotermal kaynakların ter
mal turizme entegre olan diğer' kullanım alanları üzerinde durdu.
Mertoğlu konuşmasının bir bölü- 1 münde şu görüşlere yer verdi :
"Jeotermal enerji temiz enerji. ' dir; ü retim, ısı değ işim i, ısıtma,
elektrik
ve re-injeksiyon yapılması durumund a
jeotermal enerji çevreyi kirletmez. Jeoter
mal enerji i le;
1)
elekrik enerj isi üretil ir,2)
ısıtma yapılır (şehir, sera, konut, ev, otel vb.)3)
soğutma yapılır,4)
kaplıca amaçlı olarak kullanılır (termal turizmde),
5) kimyasal
maddeler ü retil i r."
Dü nyada halen 600 MW civa
rı nda e lektrik enerjisinin jeoter
mal enerjiden ü reti ldiğine dikkat
leri çeken Orhan Mertoğlu , jeo
termal enerji ile ısıtma uygulama
larının ilk kez ABD'de gerçekleşti
rildiği ni ve dünyanın pek çok ülke
sinde jeotermal enerji ısıtması yapıldığını söyledi. M e rtoğlu, I rian
da'nın başkenti nin tümüyle jeoter
mal enerji ile ısıtıldığ ı n ı , bu a landa
Türkiye'de de Balıkesir Gönen'de
�
987 yılından beri 1 400 ko nut ısıtma eşdeğerinde termal tesisle
-fi n, evlerin, sera ve tabakhaneie
ri n prosesesinde suyun ısıtılmas ı
"'\Jygulamaları başarıyla gerçekleş
ıirilmekte olduğunu vurgulad ı . Ko
'11Utların 24 saat kullanı lan sıcak suyun temin ve ısıt ı lması için ay-
"':.:la 1 30 bin lira işletme gideri ödenmekte olduğunu söyledi.
Jeotermal enerji ile ıs ıtmanı n en ekonomik uygulama olduğunu ve
"diğer yakıttarla (doğal gaz) ısın
maya göre en az
1 Omisli daha ucuz olduğunu vurgulayan M er
toğlu, Türkiye'de konunun önemi
"anlaşı ldığmdan Kırşehi r, Simav, lzmir, Afyon, Aydı n gibi i llerimizde
"konut ıs ıtma çalışmalarının devam ettiğini ve en yakın bir tari hte Kü-
"tahya'nın-Simav i lçesinde 6500 konut 1 . kademesinin jeotermal enerji ile ısıtılmasının başlanaca
ğını ifade etti.
Turizm Bakanlığı Sağlık ve Jermal Turizm Koordinatörü Dr.
Toros Özbek sempozyuma "Sağ
lık Turizmi Kapsam ında Termal Turizm i n Türk iye'deki Önem i
"ve Yeri, Bolvadin-Heybeli Kaplı
calarının Sağ l ık ve Termal Tu
"rizm Açısından Değerlendiril
mesi" başlığ ı n ı taşıyan bildirisiyle
"kat ıldı . Dr. Özbek konuşmasına termal turizmin önemini anlatarak
�başlad ı . Dünyanın pek çok ülke
si nde termal tu ri zmin giderek ö nemsenen bir sektör haline gel
diğini vurgulayan Dr. Özbek, Al-
,manya, Macaristan, Japonya ve
son yılla(da da Çin ve ABD'nin bu alanda öne mli tesis yatırı mları gerçekleşti rdiğini açıkladı . Tü rki
ye'de termal turizm sektörünün h ızla geliştiğini iki özel sektör ile
1 8 kamu yatırım çalışmalarının
devam ettiği ni, termal turizmin bu
� nedenle iç turizme lokomotif göre
vi yapacağ ını açıklad ı . Türkiye'de
• kıyı ve tarih turizmi nde yoğunla
şan turizmin termal turizmle en-
�
tegre edilerek, 1 2 ay turizm yapıl- mas ı n ı n gerektiğini, mevcut 1 70
kaplıcanı n stardartlara göre reha
bilite edilerek, gerek tesis ve ge
rekse büyük termal kaynak potan
siyelinin değerlendirilmesi i le tu rizmde önemli bi r şans yaratı la
cağını vu rgulad ı . Modern termal tesislerin uzman özel sektör tara
fından kurulup işleti lmesi , özel sektöre termal su ve arazi ve di
ğer finansmantarla etkin teşvik sağlanmasının gerektiğini ifade et
ti . Dr. Toros Özbek daha sonra Heybeli Kaplıcaları ile ilgili olarak şu öneri ve açıklamalarda bulun
du :
1 ) Heybeli termal sahası, tu
rizm merkezi ilan edi lektir. Böyle
likle termal alandaki yapı laşmalar Turizm Bakanlığı'ndan onayl ı imar planı ile denetlenecek.
2) Heybeli Termal Tesisleri nde
kür merkezi bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tesisin sağlık tesisi olarak nitelendi rilmesi için termal otel - termal kür merkezi e nteg
rasyonuna gidilmesi gerekmekte
dir. Tesislerde doktor ve ilgili ü ni
teler bulunmamaktad ır. Ayrıca en kısa zamanda gerekli hijyenik ön
lemleralınmalıdır.
3) Artık "hamamcılık" yerını rekreatif ve tedavi amaçlı termal sistemlere bırakmalıdır. Bu neden
le, standartiara ve yönetmeliklere
uygun proje ve tesis yapılmalı vebu tesislerde 1 2 ay süren termal turizm gerçekleştirilme lidir. Proje
ler, konunun uzmanları nca çizil
mediği ve uygulanmadığı için amaçtan uzak, ekonomik olma
yan tesisler ortaya · çıkmaktadı r.
Bunları n önlenmesi gerekir.
l l
Dr. Toros Özbek
4) Boşa akan termal suyun je
otermal enerjisinden yararlanarak tesis, :ıavuz vs. ıs ıtı lması sayesin
de önemli bi r ekonomi sağ
lanabi lir. Ayrıca çevrede seracılık da yapı labi lir.
5) Termal suya soğuk su ka
rıştırılarak soğutmak, termal su yun şifa özelliğini bozmaktadı r.
Bu nedenle, kışın jeotermal ısıt
madan özelliği bozulmadan çıkan balneoterapiye uygun s ıcaklıktaki-
su kullanılmal ı ; yaz aylarında ise
"plate aşanjör" ile su, kullan ım sı
caklığına düşürülmelidir.
6) Heybeli Termal Tesislerine yapı lacak kapalı havuzlar ile talep artırı labilir.
7) Konaklama tesisleri (otel
motel-apart otel) eğer belge ala
cak ise mutlaka Tu rizm Bakanlığı yönetmeliklerine uygun olarak re
haplite edi lmesi gerekmektedir.
TÜRKIYE. O TERMAL TURIZ r SE OZYUMU
30 EYLUL 1992HEYBEli TEliMAl TESlSI.iR
8) Termal otel - termal kü r merkezi - kür parkından oluşan termal kompleksler, amaca ve tekniğe uygun olarak yapıldığında kısa sürede yatı rımı geri ödeyen, karlı tesis yatı rımlarıdır. Bu sistem
le, kür merkezi ve rekreatif h avuz- 1 lar talebi arttırıcı fonksiyon yaratı r-
lar.
1I .T.Ü M aden Fakültesi'nden , Doç. Dr. Nevin Çekirge ile l.ü. Tıb
bi Ekoloji ve Hidro-Kiimatoloji Anabilim Dalı Başkan ı Prof. Dr.
Nurten Özer, son anda sempoz
yuma çeşitli nedenlerden dolayı katılamadı lar. Her iki katı lımcının da bildi risini l.ü. Tıbbi Ekoloji ve Hidro Klimatoloji Anabilim Da
l ı'ndan Dr. Ali Yamen okudu . Doç. Dr. Nevin Çekirge
"Türkiye'deki Kapiica Mimarisin i n O
luşumu ve Soru nları"
başlığı nı taşıyan bildirisinde şu görüşlere yer vermiş
: "Sıcak ve soğuk maden sularının değerlendirilmesi, konu ile ilgi l i uzmanların koordineli ve geniş kapsamlı çalışmaları sonucu mümkün olmaktadır. Bu kapsamda; su
lar ile ilgili hidrojeoloji, su kim
yası ve kaptaj konuları nda ça
lışmalar yapılması ve tıbbi değerlendi rmede bulunu lması gerekir. Kaplıcaları n hangi a
maçla kullanılacakları ö nceden belirlenmelidir. Kaplıcalarımız
da gözlenen bir başka m imari sorun da, kapiica mekanıarı na dönüktü r. Bu mekanların teknik özelliklerinin ve nasıl kullanıla
caklarının belirlenmemesi so
nucu , yanlış düzenlemeler ve teknik hatalar ortaya çıkmakta
dır."
Dr. Ali Yamen tarafı ndan oku
nan bi ldirisi nde Prof.Dr. Nurten Özer, termo-mineral suların teda
vide kullan ılması üzerinde dur
muştur. Prof. Dr. Özer, termal su
�
ların dünyanın pek çok yerinde
Orhan Mertoğlu
tedavi amacıyla değerlendirildiğini
anlatarak, ancak bu tür tedaviler-
YU U
30 EYLUL 1992
HEYBELt TERM L TES L
Doç. Dr. $akir Şimşek
melerine farklılık kazandıran öge
leri üç ana başlık altında şu şekil
de açıklad ı :
1) Termal turizm işletmelerine gelen müşterileri (küristler) farklı beklentilere sahip olan insanlar
dır. Çünkü baz ı müşteri ler sağlık, bazı ları dinlence, bazı küristler de hem kür hem de dinlence amacıy-
la bu tesisiere gelmektedirler.
2) Termal tesiste gerçekleşti ri
len konaklamaları n süresi , kü r merkezi uygulamaları nedeniyle iki -üç hafta aras ında değişmekte
dir.
3) Termal turizm tesislerine gelen müşterilerin hem iki-üç haf
ta arası nda konaklamak zorunda olmaları, hem de bir günün yalnız
ca bir-iki saatini kür merkezindeki t ıbbi uygulamalar için harcamala
rı , ortaya büyük bir boş zaman çı
karmaktadır. Bu nedenle terma
lizm tesislerde rekreatif üniteler büyük önem kazan maktad ı r.
Sempozyu mun son konuşma
cısı olan Anadolu Üniversitesi Es
kişehi r M eslek Yüksek Okulu öğ
retim üyelerinden Yard . Doç. Dr.
Fermani M aviş de "Termal Tu
rizm işletmelerinde Pazarlama Faal iyetleri" baç.l ığını taşıyan bil
dirisini sundu. Yard. Doç. Dr. Ma
viş, bildirisinde termal turizm işlet
melerinin pazarlama faaliyetlerin
de hangi pazarlama stratejilerinin izlenmesi gerektiği üzeri ndeki gö
rüşleri ni açıkladı .:!
de uyulması gereken birtakı m ku rallar bulunduğunu açıklad ı . Baz ı hastaların termal tedavide tersine sonuçlar verdiğini, bu nedenle de tıangi tıastal ıkları n termal tedavi açı sı ndan oluml u , hangilerinin o
lumsuz sonuçlar verdiğini n çok iyi bilinmesi, uygulamada da buna ti tizlikle uyulması geretkiğine dik
katleri çeken Prof. Dr.Özer, bu hastal ıkların neler olduğunu ayrı ayrı bildirisinde açıklamıştır.
Sempozyumun diğer bir ko
nuşmacısı olan Nazmi Kozak da
"Termal Tu rizm işletmeciliği"
konulu bildirisini sundu . Konuş
masının baş ında termal turizm iş
letmeciliğinin, en az bu tesislerin planlanması , inşa edi lmesi kadar önemli olduğunu, zira bu tesisle
ri n karl ı l ığın ın tümüyle iyi işletilme
leri ile yakın bi r i lgisi bulunduğunu belirtti . Termal turizm işletmeleri
nin klasik konaklama işletmeleri
ne göre kendi lerine özgü bi rtakım özelliklere
sahipolduğunu örnek
ler vererek anlatan Kozak, bu farklı l ığırı termal turizm tesislerin işletmeciliğindeki önemi arttıran ögelerden bi ri olduğunu açıklad ı . Nazmi Kozak, termal turizm işlet-
EYLÜL 1992
HEY EL\ T
Nazmi Kozak
13
U N iVERSiTELERDE BOS ZAMAN ETKiNLi KLERiNfN
DOGAL HAYATI KORUIVJAYA YÖNLENDiRiLMESI
ABSTRACT
INTEGRAliNG STRATEGIES FOR MASS DISTANCE EDU CA TION TO PROTECT NATURAL LIFE IN LEISURE In this study the role on d importonce of the universities in the social life of university students, ocodeınic and odıninistrolive personnel wos exomined.
The obility of the university in forming public opinion orıd the spesilic aspecls ol this obility in protecting noturol life wos rıoted. The importonce of utilizing leisure time ol university students, especiolly distonce educotion, wos emhosized.
Uğur Demir oy, Associate Pıofessor, Foculty of Open Education, Eık�elıir, TURKEY.
GiRiŞ
Bilindiği gibi üniversitcr kuru
luşlcır; içerisinde bulundukları topluma, daha ötesi tüm insanlığa yön verici, toplumu bilimsel, tek
nolojik ve toplumsal gelişmelere itici, bir başka açıdan bcıkılırs<ı on
ları btı gelişmelere çekici olarcık nitelend irilen motor konumundcı
ki kurumsallaşmış yapılard ır. Bu yapı iÇL'risinde yeralan; öğrenci
den öğretim ekmcınıncı, işçiden nwmura, hata bu yelpcıze içerisin
de olu �turulan nıerkez, kulüp ve dernckll'r çalışanları da dahil her
kes, ün i ver si tl'! erin çok boyu tl u çalışmalarında destekleyici görev
<ılırlar. Kimileri bu çalışmaları sa
dece VL' sadeec "gi)rev" gibi
görür
ken, kimil<d!"i dL' bu görevlerinde görevin ötesinde şu ya da bu ölçü
de kişisel bir doyum da elde ede
bilirkr.
' Doç.Dr. Uğur Demıray, Anadolu Universitesi Acık Oğr·etını Fakultesı'nde ogı·etrm Liyesıdw.
DOÇ.DR. UGUR DEMiRAY*
iştL' bu yapı içerisinde, toplu
ITlun gelişmişliği ilc koşut olcırcık yol alan bilim de, ancak uluslaşma sürecini tamamlamış toplumlar
da, toplumsal
V<:'kültürel yapıyı etkileyen önemli bir ku rumsal öge olarak yer alır.
Bilim kurumları olarak üniver
si teler, Yunan ve Roma öğretim felsefelerine kadar uzanan derin bir tarihsel geçmişe sahiptirler
(jaııne 1 973: 5).Bilimsel çalışmalar ve örgütlenmeler, toplu mdaki iş
levlerini sanayi öncesi dönemler
de dini kurum yapıları içerisinde sürdürmüşlcrdir. Günümüz üni
versite anlayışı ise sanayi devrimi sonrasında Almanya, ingiltere ve Fransa gibi ülkelerde yapılandırıl
mıştır
"(jan ne1 973 :1 1 ).Sanayi dev
rimi sonrasında, bilim ve teknolo
jinin giderek toplumsal ve kültürel yaşamda önem kcızanmasıyla üni
versite anlayışı ve üniversitcr ku
ruluşlar gelişmiş günümüz üni
versi telerinin çekirdek yapısını oluşturmuştur.
Günümüz topl umlarında de
vingcn
toplumsal iletişim or
ta mında en önemli belirleyici öge olarak yerini alan
üniversiteler,toplumların sosyo-ekonomik du
rum ve buna bağlı tüm d�'ğerlcri içeren sistemler durumuna uluş
mışlardır. Gelişmişlik düzeyi fark
lılıklarına göre ve toplumdan top
luma çeşitlilik gösteren bu değerler; bir yandan toplumların
;;
değerlerini öte yandan da gerek sinmc duyulan bu değerleri farklı kılmaktadır. Bu farklılıklara kar
şın tüm toplumlarda ortak olan özellik gelişme, nüfus artışı, kent·
lcşme gibi nedenlerle açıklanabile
cek değerlerin (özellikle azgeliş·
miş toplumlardaki çarpık) bi
çimdcki işleyişi ortadadır.
Hızlı bir değişim süreci; top-
lumsal gereksimnelerin karşılcın-..
ması karşısında, birer toplumsal kurum olan üniversi telerden bek lentiler; her geçen gün daha da art- _ maktadır. Bu beklentilerin başın da artan eğitilıne gereksinmesi, eği timin de uzmanlığa yöneltilme
si, yaygınl�_ştırılması, konuları gel-_
mcktedir. Otc yandan bilimin ilcr�
lemesi, yeni bilim dallan ile yeni alanların gelişmesini birinci plan
da tutmayı yeğleyen bilim adam
larının, toplumsal gelişmelerle anında ilgilenmelerinin de kaçınıl
mazlığı ortadıdır.
Böylesi çok yönlü işlevleri yük
lenmesi istenen ü niversitelerin, kendisinden beklenenleri yerine getirebilmesi için, aşması gereken sorunlarsa bir
okadar da fazladır.
Bu sorunlar ekonomik, cıl tyapı ek
siklikleri, niccl ve nitelik açıdan öğretim elemanı yetersizliği, yasal düzenlemeler, baskı grupları ve _ kapasite üstü hizmet beklentileri şeklinde sıralana bilir.
Ülkemizdeki üniversitelerin
toplumsal ortam içerisindeki ko
numlarıncı b<ı kıld ığın d a , genel olarak vukandaki sorunlardan so
yu tlanam<ıyacoğı, buna ek olarok gl'lişmck tc olon toplum görünü
;ınü ik toplumsal kültü rümüzden koynaklona n özgün sorunlarla uğ
ıraşm<ısı zorunluluğu görülmckt<:'
dir.
•
Özellikle günümüz üniversite
ikrimizin içinde bulunduğu du
, rum, toplumsal gereksinmL'ler açı
lsından, üni versitelerden beklenen önemli hizmetin yü kseköğrenim , talcbini karşıla ması olduğu bilin
mekted ir. Oysıı geleneksel öğre
tim vôntcrniıw bağlı sistemimiz
'de,
�
ını rl ı kapasi t�yc solıip üniversitelerimizin bu tokbi k<ırşılo
rnoda, mekan, ekımın, öğretim , üyL'Si ve bL'nzcri sınıriılıklor nede
niyle soruno çözüm getircmeyece- 1ği gözkr (inündcd i r. Ancak bu ta
lebin bir bölümü, 1 982 yılındon bL'ri 2547 soyılı k<ınun, 41 savılı ko
' n un lıü kmÜndeki kororno�ıw ile uygulaması tüm ü ni versitclerc verikn şimd ilik sadeec Anodolu Üni versitesi tarofından kitle ilcti- 'şim oraçlorının devreye sokularak uygul,ınan uzakton liğrctim, eşde
, yişlc yay�ın iiğretim yöntemiyle k<ırşılonmıştır. Eğitim olanl<ırının çcşitlcnmcsiylc bu talep çözümle
nebilir bir soru ndur. Ancak gelin görün ki; üniversitelerimiz, bu
gün bu sorunlarla gereğinden faz
la Zonıan lı<ıre<ımaktodır. Oyso ünivcrsitclerin çi'ızüm bekleyen bir yığın sorun k<ırşısın d <ı ki bu ç<ı
b<ıları yeterli olamornaktad ır.
Bugün toplurnsııl yaşamımız içerisinde ün i VL'r:,i tc ort,ımı, öğre
tim elcnı'Clnı öğrenci Vl' diğer çalı
şonlarıyla birlikte yoklaşık y<ırım milyonu aşkın bir ki tleye sohiptir.
Bu geniş aik bir başko i fodcylc, toplanı n ü fusu muzu n yüzde biri
ne eşi t ti r. Ycıkloşık y<ırım milyon ü yesi bulu non bu yükscköğrL'tim kurumu ailesinin yakloşık üçyüz bini örgün eğitinı, ikiyüzel li binini ise yaygın eğiti m gören üniversite gençliği, nndört - on beşbinini öğ
retim elcm,ınlan, yirmi beşbin do-
loyında da üniversite çolışanları oluştu'rmaktadır.
Bu aile üyeleri, az önce de sözü edild iği gibi iş ya da ders dışı za
nıanlarında, bünyesinde bulunan bazı örgü tsel yapılarla, gerek gö
rev gerekse de insanca doyum el
de edebilmek için şu ya da bu ölçü
de karşı karşıya gelmektedir. Bu örgütsel yapılardan b<ızıları; semi
ner, konferans, panel gibi bilimsel etkinlikler, sinema, tiyatro, havacı
l ık, fotoğrof, karikatür, cl becerile
ri geliştirme, sportif çalışmalar, dağcılık çalışmoları, kantİn ya do izlence salonları gibi iletişim or
tamları, nıediko-sosyal merkezler, çay-balo, gece toplan hlorı ve son yıllarda yaygınlaşan doğa kulüp
leri şeklinde sıralana bilir.
işte böylesi sosyo-kül tür etkin
likleri içeren ort<ımlar, hemen her konud<ı öncelikle üniversite ailesi
ne seslenebiiecek, kamuoyu oluş
tu rabilecek ortamlar olarak ni te
Icnd irilcbilinir. Öte yandan bu etkinliklerden bazılarına sade va
tandaşl<ır ilc ilgili alanlardaki kişi
Ierin ve basının da kotılabileceği düşünüldüğünde, herhangi bir konud<ı oluşturulmak istenen ka
muoyu uğroşıl<ırı, ilctilrnek iste
nen mesajlorın net olması halinde hedefe u laşnıada ortam bulmuş ()labilir. Bu <ıçıd<ın değerlendirildi
ğinde, üniversite ortanıının isten
nilen konuda, kamuoyu oluştur
ma etkinliğinin scrgilcnebilcceği en uygun ortamlar olarak nitelen
dirilmesi düşünü lebilir.
b) Kamuoyu oluş turu l ması is
tenen toplum kesiminin eşdeyişle hedef kitlenin çok iyi belirlenmesi.
c) Kamuoyu oluşturma süre
cinde kullanılacak yöntem, araç
gereç ve oluştu rulacak iletişim or
tama.
d) Zamanlama.
Bu noktalor biraz daha açıldı
ğında kuşkusuz birinin d iğerine üstünlüğü, ya da birbirinden ayrıo d üşünülmesi söz konusu değildir.
A ksine her bir nokta belli bir öne
me sahip ve biribiri ile mutlak eş
güdümü gerektirmektedir.
Kamuoyu yaratmada zamanla
ma, koı .unun güncelliği, önemi, hedef kitleye u laşabilme, ki tleden yansımayı (besleyici yankıyı) al
ma, mesajı yeniden kodlama, i leti
şim sürecinin tamamlanması açı
smdon önemlidir. Yine kamuoyu oluşturma sürecinde kullanılan iletişim araçlarının da zamanlama ile çok yakın i lişkisi bulunmakta
dır.
Kamuoyu oluştu rmado zaman
lama, hedef kitlenin konuya ayıra
bileceği zaman oçısından da kuş
kusuz ayrıcalıklı · bir öneme sahiptir. Kitlenin mesajı en rahat algılayabilecek en iyi zamanı, baş
ka deyişle boş zamanını yakalaya
bilmek, gerekirse bireyin sahip ol
d uğu bu zaman dilimine göre farklı iletişim araçlarına başvur
mayı gerektirir. Daha ö tesi, bire
yin boş zamanın<ı göre iletişim or- Buna ek olarak üniversitelerin, tamlarının di.izenll'nmesi farklı farklı do o Iso bir bölümünün gerekebilir. Burada kamuoyu sahip olduğu bazı teknik olanaklar oluşturma sürecinde "zamanla
gözönüne alınırsa kamuoyu oluş- ma" ilc yakın i lgisi olacağı düşün
turmadaki etkin konumu, konu- cesiyle, kamuoyu oluşturma süre
nun gereği kuruluşlarla da işbirli ··· "' ci nde değerlendirilecek olan bir ği yapması halinde daha da güçli' olanok olarak
boş
zamandan söz olacağı kuşku götürmez. Ancak n� . tmenin yarorh olacoğı ileri sürü- vor ki; burada vazgeçilemeyecek lebı ;:r.bazı öneml i ııoktolar vardır. Bun- lar:
a) Kamuoyu oluştu rulması is
teıwn konunun çok net belirlen
mesi.
Boş zam,m Cr<ındall tarafından
"Herhangi bir güdüye kazandırı
l<ın gereksinimler içi n harcanan z<ıman d ilimi" (Crandall 1 980, :45) olarok tanımlanmıştır. Boş zcıma-
1 5
nın ün i ver si tL'r iletişim ortamına uygun diğn bi r genel tanımın ise;
Bireyin zorunlu gereksiniınlerini kar�ıladıktan sonr;ı iş ve d ers dı
�ında zaman kalan ve toplum nornılarıyla bl'lirtikn etkinlikler
de bulun;ıbikccği dilimidir oldu ğ u söyleıwbilir
Wı'lllimy
1 987:.8).K;ınıuoyu oluştu rmil sü reci i çerisinde bireyi n yukcırıdaki ta
nımlara 'uygun dü�ccek bo� z;ı
manlcırında algılama nwrkczlcrini u varmak "zamanlama" konusu
nun tenıci lwd l'fi nlnı<ılıdır.
Kamuoyu olu�turnıa sli n'cin
dc "zame:ıııloma" kısa ya da çok u zun sürl'li ckğil, konu nun gerek
tirdiği ıK' inanı lan en yeterli süre
yi k;ıpsamaladır. Her iki du ru
mun tersi halinde, bu süreçten amaçlan<ın boşa çıktıbilir. Bu açı
dan kamuoyu oluştu rma sürecin
de zamanlama ile birlikte, kulla
mlnı<1sı k<1çıııılm;ız olmak d üşü
nülmesi gereken bir diğer nokta da; bu sü reç içerisinde kulanılacak Maçlar ve bu araçbrın etkin kula
nılabileceği nrt;ıınlardır. Genel olarak bu araçlara iletişim ve kitle iktişim araçl;ırı ;ıd ı Vl'ril mcktedir.
Film (sinema), televi zyon, r;ıd
yo, video, basılı nıcılZL'llll', gibi kit
le ilcti�inı, fntoğr;ı f, sestcybi, tepe
göz vb. i lctişinı araçları, kamuuyunun oluşh.ırulma süre
cinde zamanlamayla eşgüdü mlü kulanıını gerektiren başlıca araç
lardır. Hangi iktişim ortammda, hangi aracın, nt' süreyle kullanıl
ması gerektiği ise; ka muoyu oluş
tu rma sürecinin temel sorunları
dır.
Kuşkusuz bu sorunlm, ki tleye ulaştırılacak olan nws;ıjı n içeriği ile de yakından ilgilid ir. Hangi nıesajm hangi cıraç ilc ne süreyle verilmesi gerektiği, aracın sahip old uğu nitelik ve özgün yapısmm işlcvselliğiıw b<1ğlıdır.
Çok lıızlcı ve gidcrL'k karmaşık- 1<1şan yapısıyla gL'lişen iletişim teknolojisi karşısmda, kamuoyu oluşturnvı çcıbaları VL' kitleye ses-
lcncbime olanakları farklılaşmak
tadır. Görsel ve işitsel iletişim araçları, aracın özgün yönüyle farklı sürelerde, farklı etkilerde bulunmaktadır. Televizyonun, radyoya, radyonun basılı malze
nıclerL', basılı malzemelerin ise di
ğer iletişim araçlarına göre farklı
lıkla·rından kaynaklanan yöntem, uygulama alanları ve kullanım po
litikaları bulunmaktadır.
Sual h zenginlikleri ile bu or
tamdaki doğal hayah kamuya en etkili biçimde sunmak istiyorsa
nız, bunu en iyi şekilde vermek için televizyonunu 1 videoyu, baş-
ka deyişle görüntüyü, görsel ileti
şim ortamını seçmekten başka şaı sınız yoktur. Kuşkusuz bu kon u basılı malzemede fotoğraflarla d verilebilir. Ancak zamanlamayı çok iyi yapmışsanız ve televizya nun ya da videonu n özelliklerini yerinde, üstelik kitlenin en uyguı zamanında kullannıışsanız yük
sek maliyete karşın en yüksek d ü zeyd e etkiyi elde etmiş olu rsunuz.
Aynı konuda bir başka etkili yön tem ve iletişim ortamı olarak, me:..
sajı çok iyi kod lanmış 1 5-20 dk'lık bir doğa belgeseli (çok yakn1 ilişki
d(_' bulunup gösterill'rin denetlen