• Sonuç bulunamadı

TURİZM VE ÇEVRE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TURİZM VE ÇEVRE"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TURİZM VE ÇEVRE

Sürdürülebilir Turizm

(2)

Sürdürülebilir Turizm

Özünü kısaca toplumsal, ekonomik ve ekolojik olayların bir bütün olarak görülmesinin oluşturduğu sürdürülebilirlik kavramı, çevre kaynaklarının sadece bugünkü kuşakların değil, gelecek kuşakların da ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacak şekilde kullanılması gerektiğini ifade etmektedir. Sürdürülebilirlik, bütün boyutlarıyla çeşitlilik için mücadele etmektir.

Sürdürülebilir turizm;

• Doğal, kültürel, ekolojik, biyolojik tüm yenilenebilen ve yenilenemeyen kaynaklara süreklilik sağlayarak, turizm faaliyetinin planlanması ve yürütülebilmesini ifade etmektedir.

• Sürdürülebilir turizmde kendine atfedilen en büyük görevi ve sorumluluğu, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ve sahip olması gereken değerlerden hiçbir şekilde ödün vermemesidir.

• Çevreye ve topluma uygun, doğa ve kültür üzerinde olumsuz etkileri en aza indiren bir olgudur. Sürdürülebilir turizm faaliyetleri doğru yönde çalıştığı zaman halkın refahı artar, turistin istekleri tatmine ulaşır.

• Başka bir deyişle sürdürülebilir turizm, turizmin gelişmesini yok etmeden çevrenin korunması, alanların kullanımının planlanmasıdır.

(3)

Turizm, çevre ve sürdürülebilirlik kavramları dört ana konuyu ele almaktadır. Bunlar,

• Turistlerin doğal çevrenin kullanımına ilişkin değer yapısının anlaşılması,

• Bir sektör olarak turizmdeki toplulukların korunmaya muhtaç olduğunun değerlendirilmesi,

• Turizmin sosyal ve çevresel etkinliklerinin tanımlanması,

• Bu etkileri yönetebilmek için sistemler geliştirilmesidir.

Sürdürülebilirlik kavramı akla ilk gelenin aksine, gelecek nesillerin kullanacağı doğal kaynaklara el sürmemek değil, şimdiki neslin ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle doğal kaynakları yönetmek ve gelecek nesillere aktarmaktır.

(4)

Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi İçin Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler

• Fiziksel çevrenin güzelliği, manzarası, yaban hayatı, turizm mahallinin tarihi, mimarisi, kültürel ve arkeolojik diğerleri gibi çekiciliklere veya faaliyetlere dayalı turizm türleri geliştirilmelidir.

• Turizm gelişimi, çevrenin ve rekreatif imkânların korunmasına yardım etmelidir.

• Yeni turizm projelerinin planlanması, tasarımı, yeri ve yönetimi manzara ve çevre ile uyum içinde olmalıdır. Çevreye zarar vermeyen, doğayı bozmayacak, doğanın yapısına uygun turizm gelişimi olmalıdır.

• Turizm gelişimi yerel ekonomiyi desteklemeli, mevcut (asıl) ekonomik faaliyetlerin yerine geçmemelidir.

• Halkın turizm gelişimine katılımı sağlanmalı ve turizmin ekonomik faydalarından yerel halkın yararlandırılabileceği şekilde turizm geliştirilmelidir.

(5)

• Turizm gelişiminin ekonomik faydalarından yararlananlar çevrenin korunmasına ve iyileştirilmesine katkıda bulunmalıdır.

• Turizm endüstrisinin, turistlerin ve yerel halkın çevre bilincini geliştirmek için çaba harcanmalıdır.

• Sadece çevreyi korumak değil çevreyi yeniden kazanmak, restore etmek ve rekreasyon el kaynakların arttırılması teşvik edilmelidir.

• Kullanılan tesisler yerel halk tarafından işletilmelidir.

• Küçük ölçekli işletmeler tercih edilmelidir.

• Karşılıklı anlayış ve eşitliği öngören, ev sahibi ve misafirler arasında doğrudan ilişki kurulmasını sağlayacak şekilde turizm geliştirilmelidir.

• Turizm gelişimi otantik olmalıdır.

• Taşıma kapasitesini (fiziksel, sosyal, kültürel) aşmayan bir turizm gelişimi olmalıdır.

• Turizm gelişiminin çevre üzerindeki etkileri ölçülmeli ve değerlendirilmelidir (ÇED – Çevresel Etki Değerlendirmesi).

• Arz ve talep bakımından durum analizi yapılmalıdır.

(6)

Sürdürülebilir Turizmin Amaçları

• Turizm olgusunu çevreye, topluma, tarihsel, doğal ve kültürel varlıklara zarar vermeden, bölge ekonomisine ve toplumsal yaşantıya sürekli katkıda bulunacak biçimde geliştirmek.

• Tarihsel, doğal ve kültürel varlıklar ile çevreyi ve toplumu korumak.

• Tarihsel, doğal ve kültürel varlıkları turizme kazandırmak.

• Turizmi çeşitlendirmek ve mevsimlere yaymak.

• Turizm gelirlerini arttırmak.

• Ulaşım olanaklarını kolaylaştırmak.

• Altyapı ve hizmet sorunlarını çözmek.

• Turizm sektöründeki işgücünün niteliğini ve niceliğini arttırmak.

• Turizm sektöründeki yatırım olanaklarını geliştirmek.

• Turizm amaçlı tanıtım ve pazarlama etkinliklerini arttırmaktır.

Sürdürülebilir turizmin amacına ulaşabilmesi için sürdürülebilir turizm ilkeleri doğrultusunda, uzun dönemli değişimleri öngörerek, eldeki kaynak ve olanakların en etkin ve verimli bir biçimde kullanılmasına yönelik bir yöntem geliştirilmiştir.

(7)

Sürdürülebilir Turizmin Sonuçları

• Sürdürülebilir turizm, ekonomik yönden verimli, toplumsal yönden sorumlu ve çevresel yönden sorunları olmayan bir turizm çeşididir.

• Turizm konusunda göreceli olarak gelişmemiş bölgelerde, öneri yöntem doğrultusundaki çalışmalarla turizmin sürdürülebilir kılınması olasıdır.

• Turizm açısından az gelişmiş, ancak taşıdığı doğal ve kültürel değerler açısından zengin potansiyel içeren bölgelerde, sürdürülebilir turizm genel toplum kalkınmasında bir araç olarak kullanılabilir.

• Sürdürülebilir bir kalkınma için sürdürülebilir turizm bir araç olarak kullanılabilir.

(8)

Sürdürülebilir Turizmin Bileşenleri (Ögeleri)

Doğanın korunması için gerekli olan kaynakları ayrılarak buna ait plan ve projelerin yapılması gelecekte bütün ülkeler açısından önem taşıyacaktır.

Kaynakların sürdürülebilir yaşam felsefesiyle korunması ve geliştirilerek geleceğe aktarılabilmesi ise doğal ve kültürel değerlerin optimal kullanımları ile sağlanabilir. Doğal nitelikli turizm ve rekreasyon faaliyetlerinde bu özelliklere daha çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Nitelikli bir turizm ve rekreasyon el kullanışların kırsal kalkınmada ki fiziksel ve parasal getirilerinin yanında sosyo–kültürel faydalarının da önemli boyut gösterdiği bilinmektedir.

Sürdürülebilirliğin sağlanmasında kullanılan alanların kullanım amacına göre yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemlere sürdürülebilirliğin bileşenleri de diyebiliriz. Bunlar,

• Koruma – kullanma ilkesi,

• Taşıma kapasitesidir.

(9)

Koruma – Kullanma İlkesi

Koruma – Kullanma ilkesi terim olarak, koruyabileceğin kadarını kullanmak ya da kullandığını korumak demektir.

Alanın özelliğine göre korunacak ilkeler belirlenmektedir.

Koruma – kullanma ilkesi, milli park ya da milli park statüsünde korunmakta olan alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Koruma kullanma sıralaması şunlardır:

• Koruma ilkesi (Mutlak koruma),

• Koruma ağırlıklı kullanma (Koruyabildiğin kadarını kullan),

• Kullanma ağırlıklı koruma (Kullandığını koru),

• Kullanma (Koruma ilkeleri sağlanmış alan, korunan alanın çevresi).

(10)

Şubat 1992 yılında Caracas’da yapılan IV. Milli Parklar ve Koruma Alanları Kongresinde, Dünyadaki koruma alanları sınıflandırılmış, Buenos Aires’te yapılan ve Türkiye›nin de üyesi olduğu IUCN genel kurulunda kararlar aynen kabul edilerek, WCPA (World Commission Protected Areas) tarafından da onaylanan uluslararası koruma alanları sınıflandırma sistemi oluşturulmuştur. Bu sınıflandırma sistemine göre koruma alanları 6 kategoriye ayrılmıştır:

• Doğal Rezerv Alanları (Bilimsel çalışmalar ve yaban hayatının korunması),

• Milli Parklar (Ekosistemin korunması ve rekreasyon faaliyetleri),

• Doğal Anıtlar,

• Türlerin ve Yaşam Ortamların (Habitat) Yönetildiği Alanlar,

• Deniz ve Peyzajı Koruma Alanları,

• Doğal Kaynakların Korunduğu Alanlar (Doğal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımı).

(11)

Yukarıdaki yönetim sistemine göre sınıflandırılan koruma alanlarının dünyada ve ülkemizde belirlenen amaçlar şunlar olmuştur:

• Bilimsel Araştırmalar,

• Yaban Hayatının Korunması,

• Türlerin ve Genetik Çeşitliliğin Muhafazası,

• Çevre Hizmetlerinin Devamı,

• Doğal, Kültürel ve Tarihsel Değerlerin Korunması,

• Turizm ve Rekreasyon,

• Eğitim,

• Doğal Ekosistemlerden Elde Edilen Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı,

• Kültürel ve Geleneksel Unsurların Devamlılığı olarak belirlenmiştir.

(12)

Turizmde Taşıma Kapasitesi

Turizm, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan güçlü bir toplum yaratmak için oldukça etkili araçların başında gelmektedir. Bunun sağlanabilmesi için, turizmin doğal ve kültürel temelleri sürdürmeyi amaçlayan ve bölgenin kaynaklarını tüketmeden kullanan bir yapıda olmasıdır. Bunu sağlanmasının yolu iyi bir turizm planlamasının yapılmasıdır. Günümüzde turizm planlaması yalnızca turist sayısını ve turizm donanımını arttırmaya yönelik planlama yerine, turizm kaynaklarının da sınırlı olduğunu kabul eden ve bu sınırlı kaynakların optimum kullanımını sağlamaya yönelen bir faaliyettir. Bu planlama yaklaşımı iki temel noktaya odaklanmaktadır;

birincisi, olumsuz etkilerin doğal çevre ve sosyal çevrede bozulmaya yol açmaya başladığı eşik noktasının, yani bu ortamdaki taşıma kapasitesinin tanımlanması ve hesaplanması, ikincisi; turizm kaynaklarının gelecek kuşaklarca da kullanılmasını sağlamak, turizmden beklenen yararları sürekli kılacak biçimde, ekonomik hedeflerle çevre program ve stratejilerini bütünleştirmektir.

(13)

Kapasite, sözlük anlamıyla, belirli bir şeyin içerebileceği miktar; taşıma ise, dayanma, karşılama anlamına gelmektedir. Buna göre taşıma kapasitesi, karşılama miktarı, ya da dayanma miktarı olarak tanımlanabilir.

Dünya turizm örgütü ise taşıma kapasitesini "bölgede ağırlanabilir turist sayısı" olarak tanımlamıştır.

Taşıma kapasitesi, kaynaklara negatif etki yapmadan, ziyaretçi tatminini düşürmeden veya yöre toplumu ekonomisi ve kültürü üzerine istenmeyen etkiye neden olmayan maksimum kullanım olarak tanımlanabilir.

Turizm taşıma kapasitesi, bir alanın turistleri, yeni turistik tesis ve etkinlikleri belli bir düzeye kadar karşılama yeteneği olarak da tanımlanabilir.

(14)

Taşıma Kapasitesi Türleri

Taşıma kapasitesi için kavram bolluğu vardır. Yazarların taşıma kapasitesi türleri üzerinde ortak görüşleri bulunmamasına rağmen en az dört değişik tipte taşıma kapasitesi üzerinde durdukları görülmektedir. Birçok yazar turizme uygun taşıma kapasitelerini ekonomik, psikolojik, çevresel ve sosyal olarak sınıflandırmıştır.

Ekolojik (Fiziksel) Taşıma Kapasitesi: Turizmin fiziksel çevreye etkisinin derecesiyle ilgilidir. Ekolojik taşıma kapasitesinin çevre üzerinde istenmeyen değişimlere neden olacak insan faaliyetlerinin sınırını ifade ettiği belirtilmektedir. Buradan hareketle Walson, ekolojik taşıma kapasitesinin belirli kullanım düzeyinde, bitkiler ve hayvanlardan, toprak, su, hava, kumsal erozyona kadar uzanan tüm eko sistemin hangi kullanım düzeyinde etkileneceği ve bu kullanımın maliyetinin ne olacağı konularıyla ilgili olduğunu belirtmiştir.

(15)

Toplumsal Taşıma Kapasitesi: Turistik gelişme yörenin toplumsal karakterlerinde değişikliğe yol açmaktadır. Toplumsal taşıma kapasitesi yerel halkın olumsuz etki olarak görmediği turizm gelişmesini sağlamaktır.

Psikolojik Taşıma Kapasitesi: Turistik deneyim sonucunda elde edilen tatminin en alt seviyesini belirleyen kavramdır. Holden (2002) psikolojik taşıma kapasitesinin ziyaretçilerin bölge ile ilgili memnuniyet derecesini gösterdiğini belirtmiştir.

Ekonomik Taşıma Kapasitesi: Ekonominin turizme dayanma derecesiyle açıklanır. Turizmin bölgeye yararları ile maliyetleri arasındaki dengedir. Ekonominin turizme aşırı bağımlılığı, diğer ekonomik sektörlerin ihmal edilmesi ile ilgilidir. Her bir taşıma kapasitesi birbirinden bağımsız değildir, fakat bir kapasitenin belirlenmiş eşiği kısa sürede aşılırken, diğer kapasiteler üzerine etkisi olmayabilir.

(16)

Taşıma Kapasitesini Etkileyen Faktörler

Taşıma kapasitesinin belirlenmesi hassas yönleri olduğundan durumsal bir çalışmadır. Turist aktivitelerinin türü, turizmin büyüme hızı, teknolojik gelişmenin boyutu gibi faktörler kapasiteyi etkilemektedir. Planlamacılar 1980’lerde taşıma kapasitesiyle ilgilenmeye başlamışlardır.

Holden (2002) turistik bölgenin taşıma kapasitesini etkileyen faktörleri aşağıdaki gibi belirlemiştir;

• Değişime ve gelişmeye karşı duyarlı bölgeler,

• Alt yapıyla desteklenmiş mevcut turizm gelişme düzeyi,

• Ziyaretçi sayısı,

• Turist tipleri ve alışkanlıkları,

• Turist ve yöre halkının çevre koruma bilincinin düzeyi,

• Ekonomik çeşitlilik ve turizme olan bağlılığı,

• İşsizlik ve yoksulluk düzeyi,

• Yerel halkın çevreye karşı tutumları ve kısa dönem karı için kullanımda iyi niyet,

• Mevcut kültür ve dışarıdan etkilenen yaşam tarzı,

(17)

Taşıma Kapasitesi Belirleme

Önceleri turizm planlamasının taşıma kapasitesi ile ilgili çalışmalarında bölgede sosyal ve doğal çevrede kabul edilemeyecek değişikliğe neden olmadan konaklayacak turist sayısı miktar olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Doğal alanlar değişik deneyimleri olan değişik insanlar tarafından kullanılmaktadır.

Farklı rekreasyon ya da turizm deneyimleri farklı taşıma kapasitesine sahiptir.

Bölgenin taşıma kapasitesinin belirlenmesinde değişik amaçlar güdülebilir. Hall (2001), bir bölge için taşıma kapasitesi belirlenirken 8 aşamalı bir sürecin takip edilebileceğini belirtmiştir;

• Kırsal kaynakları olan bölgenin ürettiği deneyimleri devam ettirmek için yönetim hedefleri ve standartlar konması,

• Belirlenen periyotda halen kullanım seviyesinin tanımlanması,

• Bio-fiziksel, sosyokültürel, psikolojik ve yönetimsel bileşenlerin tanımlanması,

• Her bir göstergenin bölge için ölçümü,

• Bölgedeki göstergelerin ilişkilerinin ve kullanım düzeylerinin tanımlanması,

• Değişik etkilerin kabul edilebilir miktarına karar verilmesi.

(18)

Turizmde Taşıma Kapasitesinin Belirlenmesini Zorlaştıran Faktörler

Yıllar boyunca sayısız yönetici ve araştırmacı doğal alanlar için sayısal taşıma kapasitesi belirlemeye çalışmışlarsa da genellikle başarısız olmuşlardır. Bunun en büyük nedeni taşıma kapasitesinin ölçümündeki problemlerdir. Bunlar;

• Kişilere çevresel etki için çevre eğitimi verilmeli ve bilinç geliştirilmelidir.

• Yerel ya da ulusal yönetim politikası kanunlarla, izinlerle, lisanslarla desteklenerek tahrip kabul edilebilir sınırlara çekilmelidir.

• Ziyaretçi davranışını geliştirmek için ekonomik ödüller verilmelidir.

• En iyi turist tipini bulana kadar araştırma yapılmalıdır.

• Çevre sorunlarını önlemek için yeni teknolojiler yerine el yapımı araçlar kullanılmalı, koruma için araştırma ve yatırım yapılmalıdır.

(19)

Turizmde Taşıma Kapasitesi Çalışmaları

Son dönemlerde yapılan çalışmalarda, belirli turizm alanlarında taşıma kapasitesi türlerinden biri ele alınarak araştırma yapıldığı görülmektedir.

Özellikle turizm alanlarındaki sayısal veriler yerine kabul edilebilir değişim sınırlarının belirlenmesine çalışılmıştır. Mccool ve Lime (2001) çalışmalarında araştırılması gereken sorunun “çok fazla kişi kaç kişi” yerine, “uygun ya da kabul edilebilir durum hangisi” ne dönüştüğünü belirtmiştir. Planlama alanlarının da “ziyaretçi deneyimleri”, “kaynakların korunması”, “kabul edilebilir değişikliklerin sınırı” üzerine odaklandığını belirtmişlerdir. Avrupa turizm alanlarının taşıma kapasitelerinin tanımlanması, ölçülmesi ve değerlendirilmesi çalışması yapılmıştır. Taşıma kapasitesinin yönetim aracı olduğu ve sayısal değer olmadığına ilişkin yaptıkları çalışmada Coccossis ve Mexa (2002) kıyı şeritlerini, adaları, dağlık, kırsal, tarihi ve koruma alanlarını içine almaktadır. Bu bölgelerin birbirinden farklı özelliklere sahip olmaları kapasite türleri açısından farklı yaklaşımların yapılmasını gerektirmiştir. Çalışmada rakamlar verilmemiş, limitler tespit edilmiştir. Brylske ve Flumerfelt (2004) liman koruma alanlarının taşıma kapasitelerini değerlendirerek, bu alanların ne kadar ziyaretçi kaldırabileceğini tespit etmeye çalışmışlardır.

(20)

Politik nedenlerden dolayı bazı bilim adamları “kabul edilebilir değişim sınırları”nı önerirlerken, Brylske ve Flumerfelt sürdürülebilir gelişim için her iki metodu da incelemişlerdir.

1992 yılında Dünya Turizm Örgütü ve uluslararası çevre programı tarafından geliştirilen formülle ziyaretçi taşıma kapasitesini hesaplamaya çalışmışlardır. Bu formül aşağıdaki gibidir:

Taşıma Kapasitesi = Turist Tarafından / Ortalama Kullanılan Alan Bireysel Standart

Kabul edilebilir limitleri belirlerken, ziyaretçilere uygulanacak sınırlama ile turizm yatırımcılarını tatmin etmek arasında kalındığını belirtmişlerdir.

Taşıma kapasitesi türlerinden ekonomik taşıma kapasitesiyle ilgili çok az çalışmaya rastlanmaktadır. Brown ve Ulgiati (2001) Meksika ve Papua yeni Gine’de turizm yatırımları açısından ekonomik taşıma kapasitesini araştırmışlar, kısa ve uzun dönem taşıma kapasitesi üzerinde çalışmışlardır. Sürdürülebilir ekonomik gelişme için yeni turizm yatırımlarının ekonomik taşıma kapasitesinde niceliksel yöntem kullanılmıştır.

(21)

KAYNAKÇA

Öğr. Gör. Nihat Demirtaş , Ankuzem ,Turizm ve Çevre, Ankara 2011 , s. 1-528

Referanslar

Benzer Belgeler

Polar olmayan aa yan zincirleri ile lipit çift tabakanın arasındaki hirofobik etkileşmeler ile zara sıkıca bağlanmıştır.. • Periferal proteinler: zayıf etkileşmelerle

İmalatçıların çoğu, markalı mal üreten bir imalatçı ile ortak olarak (bir otomobilin fren sistemi, bir koltuk sistemi gibi) entegre sistemler tasarlayan ve üretip sunan tek

Konserin ardından Milas Gençlikspor Kulübü Başkanı Er- sin Köksal ve altyapı oyuncuları tarafından Emre Aydın’a çiçek takdim edildi!. Çiçe- ği kabul eden

Bu yazıda eğilme ve bileşik eğilme etkisindeki betonarme kesitlerin taşıma gücü hesabı ile ilgili Eurocode 2, TS-500 ve ACI-318’in ilgili hükümleri tanıtılmış ve

Uçucu zehirlerin ayrılmasında, distilasyon yöntemi ve mikrodifüzyon yöntemlerinden yararlanıldığı daha önce belirtilmişti. Mikrodifüzyon yöntemini kısaca ele

• Elektron taşıma sistemi veya elektron taşıma zinciri (İngilizce: Electron Transport System), NADH ve FADH 2 gibi elektron taşıyıcılarının verdikleri elektronları

 Santrifüj pompalar, volumetrik pompalar gibi yüksek basınç sağlamamalarına karşın yüksek debiye gerek duyulan işlere

A) Yüklerin elle taşınmasına gerek duyulmayacak şekilde mühendislik çalışması ve iş organizasyonu yapmalıdır. B) Elle yük taşıyan çalışanların sağlık muayenelerini