• Sonuç bulunamadı

Beynin Biyolojik Saati ve Depresyon İlişkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beynin Biyolojik Saati ve Depresyon İlişkisi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İlay Çelik

TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi

İ

nsan beyni üzerine yapılan genetik bir araştırma, beyinde iş-lev gören genlerin etkinliğinin günün saatlerine göre belirli bir düzende değişim gösterdiğini, depresyon hastalarında ise bu düzenin bozulmuş olduğunu ortaya koydu.

Vücudun başka her yerindeki, örneğin derideki genlerin 24 saatlik bir döngüye göre etkinlik gösterdiği şimdiye kadar yapılan araştırmalarda anlaşılmıştı, ancak yaşayan bir insanın beyninde-ki genlerin etbeyninde-kinliğini belirlemek pek kolay değildi.

Beynin

Biyolojik

Saati ve

Depresyon

İlişkisi

Memelilerde uyku, hormon döngüleri ve

beslenme düzeni gibi günlük rutinlerin beyinde

yer alan, ritmini kısmen genlerin

ve aydınlık-karanlık döngülerinin belirlediği

bir ana saat tarafından yönlendirildiği biliniyordu.

Ancak bu saati moleküler düzeyde ortaya

koymak pek mümkün olmamıştı.

Yeni bir araştırma hem beyindeki gen

etkinliğinin zamansal döngülerine hem de

bu döngülerin depresyonla ilişkisine

ışık tutuyor.

28 28

(2)

Bilim ve Teknik Ocak 2014

> <

Ann Arbor’daki Michigan Üniversitesi öğretim üyesi Huda Akil ve çalışma arkadaşları, ölüm zamanı bilinen 55 kişinin beyinlerinin altı bölgesindeki do-kularda 12.000 genin etkinliğini inceledi. Araştırma-cılar kişilerin ölüm saatleri ile o sırada hangi genle-rin etkin olduğu, hangilegenle-rinin etkin olmadığı bilgisi-ni eşleştirdiklerinde, yüzlerce gebilgisi-nin günlük bir dön-gü izlediğini keşfetti. Bir genin belirli bir anda etkin olması, o sırada o gendeki kalıtsal bilgi kullanılarak protein sentezlendiği anlamına geliyor. Her gen her an, her yerde etkin olmuyor. Örneğin derimizde et-kin olan bir gen karaciğerimizde asla etet-kinleşmeye- etkinleşmeye-bilir. Genin etkin olup olmadığı ise ya proteinlerin ya da protein sentezleneceği zaman DNA’daki kalıt-sal bilgiyi aktarma görevi yapan mesajcı RNA’ların (mRNA) varlığına bakılarak anlaşılıyor.

Araştırmacılar beyindeki gen etkinliğinin günlük döngülerini incelediğinde belirli bir genetik etkinlik profilinden günün hangi saati olduğunun anlaşıla-bildiğini gösterdi. Bu da bu tür bir incelemenin adli tıpta kullanılabileceğini akla getiriyor. Huda Akil, bu araştırmada örneğin kalp krizi ya da trafik kazası gi-bi gi-bir nedenle aniden ölen kişilerin beyinlerinin in-celenmesinin önem taşıdığını belirtiyor. Çünkü ya-vaş gerçekleşen ölümler beyinde gen etkinliğiyle il-gili bilgi verebilecek bazı moleküllerin kaybolmasıy-la sonuçkaybolmasıy-lanabiliyor, ani ölümlerdeyse beynin o anki genetik etkinlik durumu adeta “donuyor”.

Araştırmacılar daha önce majör depresyon teş-hisi konmuş 34 kişinin beyinlerini incelediğinde ise çok daha az sayıda genin düzenli bir döngü izlediği-ni, düzenli bir döngü izleyenlerin düzeninin de san-ki başka bir zaman dilimindeymiş gibi, normale göre kaymış durumda olduğunu fark etti.

Huda Akil yaptıkları keşfin, doktorların depres-yon hastalarının eşgüdümü bozulmuş biyolojik saat-lerini düzeltmelerine yardımcı olacak ilaçlar geliştir-mesine imkân vereceğini umuyor.

İngiltere’deki Surrey Üniversitesi Uyku Araştır-maları Merkezi’nin yöneticisi olan ve bu araştırmada yer almayan Derk-Jan Dijk, uyku düzenindeki bo-zuklukların klinik depresyonun belirtilerinden biri olduğunu söylüyor. Ancak Dijk, uyku bozukluğunun gen etkinliği döngüsündeki bozukluktan kaynaklan-mayabileceğini, aradaki sebep sonuç ilişkisinin tam ters yönde de olabileceğini ve benzer araştırmaların tek tek genlerin etkinlik döngülerinin daha iyi anla-şılmasını sağlayacağını düşünüyor.

Dijk ayrıca yapılan araştırmada, beynin vücu-dun ana saati olduğu düşünülen üst kiyazmatik çe-kirdek (SCN) adlı bölgesine ait veriler kullanılmadı-ğını belirtiyor. Huda Akil ise bu bölgeyi de

inceleye-bilmiş olmayı çok istediğini, ancak SCN’nin beynin ulaşılması güç, derin bir bölgesinde yer aldığını, öy-le ki beyin kafatasından çıkarılırken bu bölgenin yır-tıldığını söylüyor.

Huda Akil ve çalışma arkadaşları şimdi de beyin-de saat gibi işleyen genleri beyni parçalamadan ince-lemelerini sağlayacak bir yöntem bulmaya çalışıyor. Beyinlerini inceledikleri insanlardan deri ve kan resi örnekleri alan araştırmacılar bu örneklerden hüc-re kültürleri ühüc-retmeyi amaçlıyor. Beyindeki gen etkin-liğinin zamanlamasına ilişkin kayıtlar ile aynı kişinin hücrelerinden elde edilen kültürdeki gen etkinliğinin zamanlamasını karşılaştırarak, yaşayan bir hastanın biyolojik saatinde aksaklık olup olmadığını anlamala-rına yardımcı olacak işaretleri belirlemeyi umuyorlar.

Çizimler: Ersan Yağız

Kaynaklar

• http://www.newscientist.com/article/dn23530-genes-in-the-brain-keep-bad-time-when-we-are-depressed.html • https://www.sciencenews.org/article/bodys-clock-linked-depression

Referanslar

Benzer Belgeler

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı / Ege University Faculty of Medicine, Department of Histology &amp;

Hafif depresyon geçiren hastalar için yaln›z- ca psikoterapi yeterli olabilirken, daha a¤›r durumdakiler psikoterapiyle bir- likte antidepresan ilaç tedavisi de gö-

Çalışmamızın amacı olan çalışma saati ile kişinin anksiyete ve depresyon düzeyleri incelendiğinde 08.00-20.00 ve 09.00-18.00 çalışma saatlerinde

 Yaşlı olma, yalnız yaşama, sosyal desteğin olmaması, ekonomik sorunlar yaşama, daha önce intihar girişiminde bulunma gibi durumlar, depresyonu olan hastalarda

Ölüm her insan için kaç›n›lmaz bir sondur. Bafll›ca amac› tedavi et- mek ve yaflam kurtarmak olan hekimler için terminal dönemdeki- ler ve ölmekte olanlar oldukça zor

Her satır ve sütunda sadece iki sayı olacak şekilde 1-8 rakamlarını tabloya yerleştirin.. Her bir rakam sadece bir kez kullanılacak ve

(1998), unipolar depresyon tanısı alanların akrabalarını, sağlıklı kontrollarla karşılaştırmışlar, REM latensi kısa olan depressiflerin akrabalarında REM

Ja- ponya’dan epileptik nöbetlerin efllik etmedi¤i, majör dep- resyon tan›s› konulan ve MRG’sinde bilateral periventrikü- ler difüz nodüler heterotopi saptanan 55