• Sonuç bulunamadı

'Korkut Özal kabilesi' tamam gibi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "'Korkut Özal kabilesi' tamam gibi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Erc an A R S L A N

TT.

<5 a S 1^6

Ozean ERCAN

ve sauna bulunuyor. Teras bir araya gelip çoğunlukla ' partisi yapıyor. Korkut Özal, mında sorulanınızı yanıtladı, su Hanım kuracak" dedi.

ise aile pazar günleri kendin pişir kendin ye ” bu aile mutluluğu orta- “RP’yle koalisyonu Tan-

• 21. sayfada

Korkut Ozal'ın

Korkut Özal, 3 ’ü erkek 5 çocuğu ve 7 torunuyla Altu- nizade’de 6 daireli bir apartm anı paylaşıyor. Ö zal’ın çocuklarının beşi de eşlerinden ayrı. Ama torunlar de­ de evinde. Herkesin kendine ait bir dairesi var. Apart­ manın en alt katında yüzm e havuzu, jim nastik salonu

(2)

M illiyet

t ı i | i ^

Sah 2 O cak 1996

" T - E î ! 5 1 1 6

‘Korkut Ozal

tamam gibi

Saç kuyruğuyla Qn kazanan Ali Ö zal, annesiyle şakalaşırken.

Üçü erkek,

ikisi kız 5

çocuğu ve yedi

torunuyla birlikte

altı daireli bir

apartmanda

yaşayan Özal “İşte

bizim aile” derken

mutlulukların en

büyüğünü yaşıyor

DAHA kapıdan içeri a-

drm atar atmaz farkı fark e- diyorum. Sıradan bir evde değil de bir yuvada olduğu­ mu. Daha koridorda yürür­ ken salondan gelen yaşam dolu kalabalık kahkahalar,

Müjgan Hanım’ın mütebes-

sim yüzü, Korkut Özal’m “İşte bizim aile. Hepsini toparlayama- dık, ama” derkenki mutlu ifade­ si, bir sevgi yumağının birebir i- şaretleri.

Korkut Özal’m büyük kızı Zehra “Bir tek ağabeyim eksik.

Onun da oğlu burada. Henüz

Korkut Özal kabilesini kurama­

dık, ama az kaldı” diyor gülerek. Gerçekten de bir kabile gibi tek çadırda olmasa da tek çatı altın­ da yaşıyorlar. “Rahmetli ağabe­ yim Turgut Bey’le en büyük ar­ zumuz ailelerimizi bir çatı altın­ da toplamaktı. Tanrıya şükür

A ilenin tüm fertleri anne ve babaya saygı ve sevgi dolu. Babalarının yanıda sigara içeyen itinci kuşak Ö zal’lar Korkut Bey TG R T’ye program a gide r gitm ez sigarnaya sa rılıyorlar. A ile içinde birbirlerine şaka yapm adan geçirdikleri bir an yok g ib i. M utlu , n eşeli ve dem okratik bir a ile. (F o to ğ ra fla r: Ercan A R S LA N )

ben bunu başardım.” di­ yor.

V e aynen dediği gibi

Korkut Özal, üçü erkek i-

kisi kız 5 çocuğu ve yedi torunuyla birlikte Altuni- zade’de altı daireli bir a- partmanı paylaşıyor. Her­ kesin kendine ait bir dairesi var. Apartman tamamlandığında, haksızlık olmasın diye baba Ö-

zal en üstten kendi dairesini seç­

tikten sonra kura yoluna gitmiş ve çocukların dairelerini demok­ ratik bir yolla belirlemiş.

Apartmanın en alt katı oldu­

ğu gibi boş vakitleri hoşça geçir­ meye ayrılmış. Bir yüzme havu­ zu, jimnastik salonu ve sauna var. Teras katta ise aile pazar günleri ve bayramlarda bir ara­ ya gelip çoğunlukla “kendin pi­ şir kendin ye” partisi yapıyor.

Ya damatlar ve gelinler? Onlar

Yakında başlıyor

Yılbaşı

*

piyangosunu

kaçırdıysanız

üzülm eyin!

Çünkü "Piyangola" Game Show

^ S5 .

geliyor! Bu kez şansınız dönecek!

v ^

nerede diyeceksiniz? Onlar yok, çünkü Korkut Özal’ ın kızları ve oğulları “boş.” Beşi de eşinden ayrılmış, ama torunlar dede e- vinde. Ve hepsi inanılmaz bir mutluluk tablosu sergiliyor.

“Toplam kaç kişisiniz?” soru­

mu ailenin ortanca oğlu Ali “ Re­ fah seçmeni gibiyiz” diye yanıt­ layınca hep birden kahkahaya boğuluyoruz.

DEMOKRASİ RÜZGARI

Ailede demokrasi rüzgarları­

nın hayli hızlı estiğini de gözden kaçırmak mümkün değil. Aile­ nin büyük kızı tesettürden uzak. Başı açık. Şık bir pantolon ve büluz giymiş. Küçük oğlu A- li’nin saç kuyruğu artık hepimi­ zin malumu. Bu noktada Müj­

gan Hanım söze giriyor ve herşe-

yin A li’nin kuyruğuyla başladı­

ğını söylüyor ve ardından yeni­ den tüm ailenin kahkaha tufanı­ nı izliyoruz. Ortanca oğul Mu­

rat’ın belki kuyruğu yok ama

hayli şık ve modem bir görüntü yansıtıyor. Tesettüre özen yalnız­ ca Korkut Özal’m küçük kızı

Ayşegül ve kızı Nurgara’da. Ayşegül Özal, 21 yaşında bir kız

çocuğuna sahip bir anneden çok bir genç kızı andırıyor. Türban yüzüne bir hayli yakışmış. Üste­ lik Giorgio Armani imzalı göm­ leği de spor şıklığın göstergesi.

Korkut Özal’a soruyorum:

“ Çocuklarınızla ilgili tercihiniz bu mu?” Yanıt ilginç: “Biz de­ mokratik bir aileyiz. Çocukları­ mıza hiçbir gün baskı uygulama­ dık. Kendi tercihlerini kendileri belirledi. Onlara her zaman yal­ nız bu dünyayı değil, ahireti de tanıyın dedim. Sanırım şimdi bu ikilem içersinde kendilerine bir

yer arıyorlar. Ancak sakın onla­ rın bu görüntüsü sizi aldatma­ sın. Hepsi inançlı ve dinin icap­ larını yerine getiren insanlar.”

Murat ve Bahaddin Özal’m

dışında üç kardeş Aile Vakfı’nda çalışıyor. Ayşegül Özal Vakıf başkanı. Zehra özal, vakfın mü­ teahhitliğini yapıyor. A li Özal da müteahhitlikten yana koymuş tercihini. Diğer iki kardeş ise kendi işini kurmuş.

“Böylesi büyük bir ailede aca­

ba yemekler de ortak mı yeni­ yor?” düşüncesi, mutfak masra­ fıyla ilgili biraz ürkütüyor beni. Oysa durum hayli farklı. Herkes kendi dairesinde özgür yaşamını sürdürüyor. Giderler ise, hepsi çalışsa bile Aile Reisi Korkut Ö- zal’dan. Her aybaşı belli miktar parayı çocuklarına ve torunları­ na dağıtırmış Korkut Özal. Ne diyelim, kesesine bereket.

Çocuklar ve torunlar

Ailenin en küçük kızı Ayşegül Ö zal. Ü stte ise 21 yaşındaki kızı Nurgara Erdoğdu.

Torunlar Fatih Özal ve Ayşenur Koşay.

Refah'la koalisyonu Çiller kuracak'

KORKUT Özal’a ilk sorumuz seçim­

lerden hangi partinin ikinci çıktığı o lu yor. Özal’a göre; M illetvekili sayılan her zaman partilerin güçleriyle orantılı değil. Refah bu seçimde her 38 bin ki­ şide bir milletvekili çıkarmış. CHP 60 binde bir. Kendi seçim bölgesinde ise 75 binde bir m illetvekili.

Buna mukabil Bayburt 18 binde bir milletveki- liyle kapatmış seçim i. “M illetvekili sayısı kriter alınırsa çarpıklıklar çı­ kar” diyor ve oy yüzdesi- nin sağlam bir kriter ol­ duğunu savunuyor. Transferlerle partilerdeki m illetvekili sayısının de­ ğişeceğini, ama oy yüz- desinin tarihe geçtiğini vurguluyor.

Ya Refah Partisi'ne

bakışı? K orkut Ozal

“Refah Partisibin 6 milyonu aşan

oyuna saygı duymamız gerekiyor.

Refah'ı kontrol etmenin en etkin yolu, Refah'ı iktidar yapm aktır. So­ rumluluk yüklenirse ülke onu, o da ülkeyi tanır. İslâm î geçm işte hoşgörü İle karşılasaydık, bu noktada olmaz­ dık. Aynen Kürt meselesi gibi. 10 yıl önce bugünkü gibi baksaydık, çok şey farklı olurdu.”

“İki büyük partinin RP ile koalisyona girmeme kararı gerçekçi mi sizce?”

Özal: “Ben aynı deneyimi 73 seçim­

lerinde yaşadım. Erzurum’dan millet­ vekili oldum. Halk Partisi ile hükümet kuracak MSP laflan ortalığı kanştırdı. Herkes 'kom ünistlerle nasıl hükümet kurarsınız?’ diye bize karşı çıktı. Ay­ nen bugünkü durum. Turlar başladı. Sonuç yok. Bir de baktık MSP Halk partisi ile koalisyona girm iş. Birbirimizi tanı­ yınca da baktık o ka­ dar korkulacak birşey değil. 0 gün Maliye Ba­ kanı olan Deniz Bay-

kal gelip bana “Yahu

biz sizi yanlış tanımı­ şız. Çok farklı biriymiş­ siniz" dedi. Ecevit de aynı şeyi söyledi.”

“Sizce şim di ne o l» cak?”

Özal: Sizin en olma­ yacak dediğiniz ortak­ lık hangisi? inanın ba­ na Hoca ile Tansu Hanım bu işi bitirir­ ler. Siz Tansu Hanım ne kadar 'is te ­ miyorum’ derse desin, inanmayın. Ba­ kacaksınız çare yok, m illet için bunu yapmak zorundayız deyip girişecekler. Başka çeresi yok Tansu Hanım’ın

“Neden?”

Özal: Üç neden var: Bir kere Tansu

Hanım partide kendini kanıtladı. DYP Ç ille r’in partisi oidu. Kuvvet elinde, i-

ki, Fehmi Koru’nun dediği gibi solak boksör gibi, sağ gösterip sol vuruyor. Beklenmedik hamleler. Başkası yap­

sa silinir gider. 0 güç kazanıyor. Üç, ihtiyacı var. Muhalefet onu zedeleyebi­ lir. İktidar olmak zorunda.

“M esut Yılm az iktidan bırakır mı Ç ille r’e? Sanınm herkes ülkeyi değil, sandalyeyi düşünüyor.”

Özal: Aynı şeyi söylüyorum. Türki­ ye’de siyasi yaklaşım ve üslup kavga­ ya dayanıyor. Kavga üslubundan diğe­ rine geçmek de kolay olmuyor.

“M esut Bey ekranda öfkelendiği F çin oy kaybetti. Hiç uyarmadınız m ı?”

Özal: Bu bana düşmez. Aynca ben partiye yeni girdim. Ama bir yerde ken­ disine “Siyaset kavgayı sevmez” diye söyledim. Tayylp Erdoğan’a da söyle­ dim. 0 da çok kavga ediyor. İkisi de Rize’li. (Gülerek) Galiba bu öfke Ri­ ze’den geliyor. Eskiden ben de çok öf­ keliydim, ama kendimi eğittim.

"Size göre Türkiye’nin nasıl bir hü­ kümete İhtiyacı var?”

Özal: Türkiye'nin sorunlan çok ağır

sorunlar. Ekonomi acil müdahale ge­ rektiriyor. Öyle parasal reform değil, yapısal reform istiyor. Aynen kanser a meliyatı gibi. Bu ameliyatı yapan sıra­ dan bir hükümet olamaz. Bu hüküme­ tin çok geniş bir konsensüs tabanı o- luşturması lazım. Güçlü ve siyasi İra de sahibi bir hükümet.

“5 ortaklı gibi mİ?”

Özal: Evet, çünkü Kıbns gibi, Kuzey

Irak gibi, Güneydoğu çözümü gibi milli mutabakat gerektiren m eseleler var.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Aç›klad›klar›na göre, meyvesine¤i yumurta hücrelerini çevreleyen di¤er hücreler, hücre kutuplaflmas›n› garantiye almak için, insan dahil birçok canl›da varolan ve

ANA RENKLER İnsan gözü renkleri üç farklı kanala ayırır: Kırmızı, yeşil, mavi Gerçek görüntü Gerçek görüntü KIRMIZI YEŞİL MAVİ Ana renklere örneğin

FWHM of this peak did not significantly change with increasing linear heating rate values for the different particle sizes (Fig.10c). For the different particle sizes, the

Şehrimizin baha biçilmez kıy­ mette eserlerinden olan Emiıgân korusu İçindeki tarihî Pembe köşk bu sabah saat 6.30 da çıkan bir yangın neticesinde kül

Paşa Camii’nden yaklaşık 40 İznik çinisi­ nin çalınmasından sonra geçtiğimiz gün­ lerde de Eminönü’ndeki Yeni Cami’den çiniler çalındı. Piyasada bulunmayan ve

mebusu olarak girmiş, İstanbul’un müttefikler tarafından işgali üzerine, eşi Halide Adıvar’la Anadolu'ya geçerek ilk Büyük Millet Meclisi Hükümetinde

ARAP HARFLER~N~N ~SLAHI VE DE~I~TIRILMESI 2 49 kültür seviyesinin yükselmesi herkesin okuma-yazma bilmesi demek olmad~~~, bir memlekette muhtelif zümreler aras~ndaki ittihadm

Sorbonne Üniversitesindeki tarihi salonda genç Türk şefi Ender Sakpınar’ın yönettiği Paris Uluslararası Topluluğu’nun konseri, Fransa Dışişleri ve Kültür