Venezüella Ulusal Meclisi geçtiğimiz Cuma günü kullanılmayan kent arazilerinin kamulaştırılmasının yolunu açacak olan “Kent Toprakları Yasası”nı onayladı. Yasanın ülke kentlerinde yaşanan konut açığını gidermek adına yeni bir kamusal inşaat seferberliğinin de önünü açması bekleniyor.
Konuyla ilgili bir açıklamada bulunan milletvekili Braulio Alvarez, “yasa büyük toprak sahipliğini ortadan kaldıracak” derken, hükümetin önceki kötü yönetimlerden devraldığı konut açığı soruna da bu vesileyle el atacağını belirtti. 1.8 milyon konut açığı olduğunu da söyleyen Alvarez, “Venezüella’da 3 milyon konut kaçak olarak ve her an toprak kayması riski altında inşa edilmiş durumda. Hem oturulması riskli olan evleri tasfiye etmeli hem de halkımıza yeni konut sunmalıyız” sözlerini sarf etti.
Yasa, üzerinde kullanılamayacak hale gelmiş ya da hatalı inşa edilmiş ve 60 yaşından büyük binaların bulunduğu toprakların da hakkaniyetli bir bedel üzerinden devlete satılmasını öngörüyor. Kent toprakları dâhilinde kalan ve kullanılmayan toprakların da derhal kamulaştırılması öngörülüyor.
Yasanın ulusal çapta yeni bir toprak kullanım düzeni getirmesi beklenirken, kullanılmayan toprakların barınmaya ve tarıma açık olarak ayrılması ve devletin de bu ayrıma göre toprakları toplumsal kullanıma sokması planlanıyor. Hükümetten yapılan açıklamalar, tarım topraklarının toplumsal programlar kapsamında gıda üretmek amacıyla kullanılacağı yönünde.
Hatırlanacağı üzere 2002 yılında yürürlüğe giren bir önceki kısmi toprak yasası da ülkedeki barınma sorununa dönük bazı acil adımlar atılmasını sağlamıştı. 2002 tarihli yasaya göre barınma sorununu gidermek üzere toprak işgal eden gecekonduculara tapu dağıtılmış, ancak tapu almak için işgal edilen toprağın hazineye ait olması ya da böyle olmasa dahi işgal edilen toprak üzerinde 10 yıldan bu yana barınılıyor olması gerekiyordu.
Yine 2006 yılının Haziran ayında mahalle konseyleri temsilcilerinin katılımıyla mecliste gerçekleştirilen müzakereler sonucunda “Yoksul Yerleşimlerde Toprak Kullanımını Düzenleme Yasası” onaylanmış ve daha önce işgal edilen topraklar kent planlamasına dahil edilmiş ve kent toprağının kullanımının düzenlenmesini sağlayacak olan mahalli kolektif komiteler kurulmuştu.