• Sonuç bulunamadı

İstatistiki Bölge Birimlerinin Seçilen Sağlık Göstergeleri Bakımından Kümelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstatistiki Bölge Birimlerinin Seçilen Sağlık Göstergeleri Bakımından Kümelenmesi"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstatistiki Bölge Birimlerinin Seçilen Sağlık Göstergeleri Bakımından Kümelenmesi

Songül ÇINAROĞLU * Keziban AVCI**

ÖZET

Bu araştırmada sağlık ile ilgili seçilmiş farklı göstergeler bakımından Türkiye genelinde toplam 12 istatistikî bölge biriminin kümelenmesi hedeflenmiştir. Araştırmada Sağlık Bakanlığı 2011 yılı istatistik verilerinden elde edilen 26 farklı sağlık göstergesi kullanılmıştır. Seçilen sağlık göstergeleri bakımından Kalkınma Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından belirlenen 12 istatistiki bölge birimi hiyerarşik kümeleme yöntemi kullanılarak kümelenmiştir. Analiz sonucunda toplam 26 sağlık göstergesi açısından 12 istatistiki bölge birimine ilişkin öklit uzaklık ölçüsü kullanılarak elde edilen uzaklık matrisi incelendiğinde birbirine en uzak iki bölgenin Güney Doğu Anadolu ile Batı Anadolu bölgeleri (öklit uzaklığı=2.09), birbirine uzaklığı en az olan bölgelerin ise Doğu Marmara ve Ege bölgeleri (öklit uzaklığı=0.39) olduğu bulunmuştur. Hiyerarşik kümeleme sonucunda oluşturulan fan (dendrogram) grafiği incelendiğinde ise 12 istatistiki bölgenin 5 farklı kümede toplandığı ve bu kümelerin oluşumunda belirleyici faktörün sağlık hizmetlerine erişim ve coğrafi yakınlık olduğu görülmüştür. Araştırma sonuçları farklı coğrafi bölgelerin seçilen sağlık göstergeleri itibariyle karşılaştırılması konusunda profesyonel sağlık yöneticilerine faydalı bilgiler sunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: İstatistikî Bölge Birimi, Sağlık Göstergeleri, Hiyerarşik Kümeleme, Öklit Uzaklık Ölçüsü

Clustering of Statistical Region Units in Terms of Selected Health Indicators

ABSTRACT

In this study it was aimed to cluster 12 statistical region units in Turkey in terms of different selected health care indicators. In this study 26 different health indicators which were selected from Ministry of Health 2011 statistics data was used. 12 statistical region units which were determined by Ministry of Development and Turkish Statistical Institute clustered in terms of selected health indicators by using hierarchical clustering method. At the end of the study when distance matrix which was created by using euclidean distance measure analysed, it was founded that two regions most distant to each other were South East Anatolia and Western Anatolia (euclidean distance=2.09) two regions which have least distance to each other were Eastern Marmara and Aeagean Region (euclidean distance=0.39). When we analyse dendrogram which was created by using hierarchical clustering method, it was seen that 12 statistical region units were gathered to 5 different clusters and it was seen that the determinator factor of this clusters were access to health services and geographical proximity. Results of this study provides useful information for professional health care managers for making comparisons about selected health care indicators between different geographic regions.

Key Words: Statistical Region Units, Health Indicators, Hierarchical Clustering, Euclidean Distance Measure

I. GİRİŞ

Günümüz dünyasında her ülke ekonomisi için ekonomik gelişme ve refah düzeyinin artışına paralel olarak belirli bölge ya da merkezlerin ön plana çıkması, bu bölgelerin zamanla diğer bölgelerin gelişmesi ya da gerilemesine yol açması muhtemeldir. İşleyen bu süreç,

* Ar. Gör. Uzm. Hacettepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Sağlık İdaresi Bölümü cinaroglus@hacettepe.edu.tr

**Uzm. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Ankara 1. Bölge Genel Sekreterliği kezibanavci@gmail.com

(2)

serbest piyasa mekanizması içerisinde gelişmenin zamanla tüm bölgelere yayılmasını ve tüm dünya ülkelerinin genel kalkınma düzeylerinin ileri gitmesini beraberinde getirmektedir (Kızıltan ve Ersungur 2007).

‘Küreselleşme’ ya da ‘dışa açılma’ olarak adlandırılan bu süreçte, eşitsiz mekânsal gelişme eğilimlerine yeni boyutlar eklenerek ülkesel yerleşim düzeni ve yerleşim merkezleri arasındaki işbölümü yeniden şekillenmekte, ekonomik faaliyetlerin ülke coğrafyasındaki örgütlenme biçimlerinin dönüşümü sayesinde kentleşme sürecinde önemli gelişmeler yaşanmaktadır (Ataay 2004). Bu sürecin sağlıksız bir şekilde ilerlemesi ise günümüz dünyasının temel problemlerinden birisi olan bölgesel eşitsizliklere zemin hazırlamaktadır. Bölgesel gelişmişlik farklılıkları doğal, coğrafi, ekonomik, fonksiyonel, sosyal, sağlık anlamında yaşanabilmektedir. Bu farklılıklar bir realite olarak alınırsa, ülke veya bölgelerin kalkınma süreçlerinde çeşitli bölgesel politikalar geliştirilebilir. Bu politika tercihlerinin ise ekonominin içinde bulunduğu koşullara göre yapılması gerekmektedir (Kızıltan ve Ersungur 2007).

Bölgelerarası dengesiz gelişmeler, zamanla iktisadi açıdan belirli bölgeler ya da merkezlerin ön plana çıkması, bu bölgelerin zamanla diğer bölgelerin gelişmesi ya da gerilemesine yol açmasına zemin hazırlamaktadır (Kızıltan ve Ersungur 2007).

Bölgesel eşitsizlikler yalnızca ülkelerin geri kalmış bölgelerinde değil aynı zamanda gelişmiş büyük kentlerinde, eğitim ve sağlık hizmetleri yetersizliği, arsa ve konut ihtiyacı, altyapı, genel belediye hizmetlerinin yetersizliği, gürültü ve çevre kirliliği şeklinde ortaya çıkmaktadır (Yılmaz 2001). Sağlık göstergeleri ise bölgelerin gelişme düzeyi ve illerin büyüyüp kalkınması üzerinde doğrudan etkide bulunan faktörlerdendir (Ökem 2007). Hemen hemen bütün ülkelerde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan bölgelerarası gelişmişlik farklarında yaşanan sürecin izlenmesi ve bölgelerarası ekonomik etkileşimlerin ortaya konması, ulusal ve bölgesel kalkınma çabalarında kullanılacak araçların seçimi ve geliştirilmesinde yol gösterici olacaktır (Kızıltan ve Ersungur 2007).

Ülkemiz açısından düşünüldüğünde tüm dünyada ekonomik ve refah koşullarında yaşanan iyileşmelerin son yirmi-yirmi beş yıl içerisinde Türkiye ekonomisinde de bir dönüşüm yaşanmasını sağladığı ve ekonomik faaliyetlerin örgütlenme biçimlerini şekillendirdiği görülmektedir (Ataay 2004). Bölgesel gelişmişlik farklılıkları ülkemiz açısından düşünüldüğünde Türkiye geniş bir coğrafyaya ve birbirinden farklı özellikler taşıyan bölgelere sahiptir. Ancak ülkemizde sağlıktaki gelişmenin tüm bölgelere eşit dağıldığını söylemek mümkün görünmemektedir (Eşiyok ve Sekmen 2012) Bu noktada bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinde önem taşıyan hususlardan bir diğeri, temel hizmetler ve altyapı kalitesindeki farklılıkların giderilmesidir. Bu kapsamda, Türkiye’nin az gelişmiş bölgelerindeki eğitim, sağlık ve altyapı hizmetlerinin kalite düzeyinin gelişmiş bölgelerdeki seviyeye çıkarılması son derece önemlidir (Eşiyok ve Sekmen 2012).

Ülkemiz açısından sağlık alanına odaklanıldığında Türk sağlık sisteminin son 10 yıldır önemli bir değişim sürecinden geçtiği görülmektedir (Gök ve Sezen 2013). Bu değişim süreci 2003 yılından günümüze kadar uzanan ve sağlıkta dönüşüm olarak adlandırılan bir dönemi kapsamaktadır. Bu süreçte Türkiye, ülke genelinde tüm sağlık sisteminin değiştiği, tüm vatandaşların sağlığa erişimin kolaylaştığı bir sağlık sistemine kavuşmuş durumdadır. Bu sistem sayesinde sağlık hizmetlerinin finansmanı, sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık sonuçlarının iyileştirildiği bir süreç gerçekleşmiştir (Altun ve diğerleri 2013). Tüm bunlara paralel olarak ülkemiz sağlık sektöründe özellikle son dönemlerde teknolojik olanaklar ve teknik altyapı bakımından da önemli ilerlemeler kaydedilmiştir (Eşiyok ve Sekmen 2012).

Tüm bu iyileşmelere rağmen sağlık ile ilgili göstergelerde bölgeler arasında bir takım farklılıkların olduğunu da söylemek mümkündür. İlk bakışta bu farklılıkların temelinde ülkemizin doğu ve batı bölgeleri arasında gelir düzeyi açısından büyük farklılıkların

(3)

bulunmasının olduğu söylenebilmektedir. Kişi başına düşen gelir, batı bölgelerde Türkiye ortalamasının üzerinde iken doğu bölgelerde bu rakamlar Türkiye ortalamasının oldukça altına düşmektedir. Bölgeler arasındaki bu gelir farklılıklarının olumsuz sonuçları arasında çarpık kentleşme, yaşanan yoğun göçler ve terör olayları bulunmaktadır (Karaca 2004).

Ülkemizde bölgelerin karşılaştırılması konusunda yapılan araştırmalar incelendiğinde, bu araştırmaların daha çok farklı bölgelerin sosyo-ekonomik açıdan karşılaştırılması konusuna odaklandıkları dikkati çekmektedir. Bu araştırmalar arasında bulunan Özdemir ve Altıparmak (2005) Türkiye genelinde illerin sosyo-ekonomik göstergeler açısından gelişmişlik düzeylerini karşılaştırmalı olarak inceledikleri araştırmada, sağlık göstergeleri bakımından Ankara, Isparta ve İzmir’in ilk üç sırayı aldığı; son sırada Düzce'nin yer aldığı ve sağlık göstergeleri bakımından bölgesel bir yığılmanın söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre herhangi bir bölgenin sağlık açısından iyi ya da kötü olduğu söylenememekte, ülke genelinde her kademede çeşitli bölgelerden farklı illere rastlanabilmektedir.

Albayrak ve diğ. (2004) ise Türkiye’de coğrafi bölgelere göre illerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini inceledikleri araştırmada genel olarak, eğitim ve sağlık göstergeleri bakımından Akdeniz Bölgesi'nin ülke ortalamasının üzerinde değerler aldığını, coğrafi bölge sıralamasında ise üçüncü sırada yer alan bölgenin bu konumu ile sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok gösterge bakımından ülke ortalamasının üzerinde olan bir bölge niteliğinde olduğunu belirtmişlerdir.

Bu çalışmada ise Kalkınma Bakanlığı (KB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından belirlenmiş olan ve Düzey 1 olarak isimlendirilen, içerisinde toplam 12 bölgenin yer aldığı istatistikî bölge sınıflarının seçilmiş 26 sağlık göstergesi bakımından yapısal uyumunun belirlenmesi ve bu sayede bölgeler arasındaki ilişkilerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi hedeflenmiştir.

II. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Amaç

Tanımlayıcı tipteki bu araştırmada sağlık ile ilgili seçilmiş 26 farklı gösterge bakımından Türkiye genelinde 1. Düzey 12 istatistiki bölgenin kümelenmesi amaçlanmıştır.

2.2. Evren ve Örneklem

Araştırma evrenini KB ve TUİK tarafından nüfus, coğrafya, bölgesel kalkınma planları, temel istatistikî göstergeler ve illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması esas alınarak yapılan istatistiki bölge sınıflamasına göre belirlenen Türkiye genelinde toplam 12 bölge oluşturmuştur. Bu bölgeler Orta Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Kuzey Doğu Anadolu, Batı Marmara, Orta Anadolu, İstanbul, Akdeniz, Doğu Marmara, Doğu Karadeniz, Ege, Batı Karadeniz ve Batı Anadolu olarak belirlenmiştir.

2.3. Verilerin Toplanması ve Analizi

12 istatistikî bölge birimine ait 26 farklı sağlık göstergesine ilişkin veriler Sağlık Bakanlığı

"Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2011"den temin edilmiştir. Veriler bilgisayar ortamında R programına aktarıldıktan sonra analizler “cluster” ve “ape” paketleri kullanılarak yapılmıştır.

Analiz yöntemi olarak hiyerarşik kümeleme yöntemi kullanılmıştır. 12 istatistiki bölge biriminin kümelenmesinde bölgeler arasındaki uzaklıklar tüm değişkenlerin

(4)

standartlaştırılarak ölçüm birimlerinden arındırılması sonrasında elde edilen öklit uzaklık ölçüsünden yararlanılarak bulunmuştur.

Araştırma kapsamında ele alınan 26 farklı sağlık göstergesi aşağıdaki tabloda sunulmuştur.

Tablo 1 incelendiğinde ölüm hızlarından aşılama oranlarına, hasta ve yatak sayısından, tıbbi cihaz sayısına, insan kaynakları ile ilgili göstergelere kadar çok sayıda ve farklı türde ölçüm birimlerine sahip göstergenin araştırma kapsamına alındığı görülmektedir.

Tablo 1. Araştırma Kapsamına Alınan 26 Farklı Sağlık Göstergesi 1 Bebek Ölüm Hızı

2 Neonatal Ölüm Hızı 3 5 Yas Altı Ölüm Hızı 4 Anne Ölüm Oranı

5 Aşılama(Beşli karma Aşı DaBT+IPA+HIB)(%) 6 HBV-3 Aşılama Oranı(%)

7 KKK Aşılama(%)

8 Sağlık Kur. Gerç. Doğ. Tüm Doğ. İçindeki Oranı

9 Sezeryan İle Yapılan Doğumların Tüm Doğumlar İçindeki Oranı 10 15-49 Yaş Kontraseptif Kullanımı

11 Hastane Sayısı (Toplam) (10.000 Kişiye Düşen) 12 Hastane Yatak Sayısı (10.000 Kişiye Düşen) 13 Yoğun Bakım Yatağı Sayısı (10.000 Kişiye Düşen) 14 Hemodiyaliz Cihaz Sayısı (1.000.000 Kişiye Düşen) 15 MR Cihaz Sayısı (1.000.000 Kişiye Düşen)

16 BT Cihaz Sayısı (1.000.000 Kişiye Düşen) 17 Ultrason Cihazı Sayısı (1.000.000 Kişiye Düşen) 18 Doppler Ultrason Cihaz Sayısı (1.000.000 Kişiye Düşen) 19 EKO Cihaz Sayısı (1.000.000 Kişiye Düşen)

20 Aile Hekimi Başına Düşen Nüfus 21 Toplam Hekime Müracaat Sayısı 22 Toplam Hastaneye Müracaat Sayısı 23 Ameliyat Sayıları (1.000 Kişiye Düşen) 24 Toplam Hekim Sayısı (100.000 Kişiye Düşen) 25 Toplam Eczacı Sayısı (100.000 Kişiye Düşen)

26 Toplam Hemşire ve Ebe Sayısı (100.000 Kişiye Düşen)

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı "Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2011", Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, http://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/siy_2011.pdf Erişim Tarihi: 10.05.2014.

III. BULGULAR

Tablo 2’de 26 farklı sağlık göstergesi bakımından istatistiki bölge birimi sınıflandırmasına göre belirlenmiş olan 12 bölgeye ilişkin standartlaştırılmış z değerlerinden oluşan öklit uzaklıklar matrisi görülmektedir.

Çok değişkenli analizlerde çoğu zaman birimleri farklı olan değişkenler ile ilgilenilmektedir ancak bazı durumlarda verilerin aynı birimde olması daha iyi sonuç verir. Bu amaçla değişken değerleri standartlaştırılarak aynı birime dönüştürülmektedir (Alpar 2011).

Bunun nedeni bazı durumlarda değişkenlerin aşırı uçlarda yer alan değerlerinin analizler üzerinde olumsuz etkilerde bulunabilmesi durumudur (Özdamar 2010). Değişkenlerin standartlaştırılması ile ilgili birçok yöntem olmakla birlikte daha kullanışlı bir yöntem orijinal verileri ortalaması 0 standart sapması 1 olan yeni bir skora dönüştürmektir. Bu yeni skora z değeri ya da standart değer denir (Alpar 2011). Bu çalışmada ise sağlık ile ilgili seçilen göstergelerin ölçüm birimleri birbirinden oldukça farklı olduğu için bölgeler arasındaki öklit

(5)

uzaklıkları hesaplanmadan önce tüm değişkenler z standartlaştırması ile ölçüm birimlerindeki farklılıklardan arındırılmışlardır.

Tablo 2. 26 Sağlık Göstergesi Bakımından İstatistiki Bölge Birimleri Arasındaki Öklit Uzaklık Matrisi

Öklit uzaklığı Pisagor bağıntısı temeline dayanan bir ölçüdür. Pisagor bağıntısına göre dik bir üçgenin dik kenar uzunlukları bilindiğinde hipotenüs (burada ) elde edilebilmekte ve ( , ) ile ( , ) arasındaki uzaklık aşağıdaki gibi (Bknz. 1.1) hesaplanabilmektedir bu uzaklığa Öklit uzaklığı denilmektedir (Alpar 2011).

= ( ) + ( ) (1.1)

Öklit uzaklık ölçüsü bir benzemezlik ölçüsüdür. Bilindiği gibi benzemezlik ölçüleri gözlemler/değişkenler arasındaki uzaklık değerini vermektedirler. En bilinen benzemezlik (uzaklık) ölçüsü ise öklit uzaklık ölçüsüdür. Benzemezlik ölçülerinde en küçük değer 0, en büyük değer ise sınırsızdır (Alpar 2011).

Bu araştırmada değişkenler ölçüm birimlerinden arındırıldıktan sonra 26 sağlık göstergesi bakımından istatistiki bölge sınıfları arasındaki öklit uzaklıkları hesaplanmıştır. Tablo 2’de yer alan uzaklıklar matrisi incelendiğinde birbirine en uzak iki bölgenin Güney Doğu Anadolu ile Batı Anadolu bölgeleri (öklit uzaklığı=2,09), birbirine uzaklığı en az olan bölgelerin ise Doğu Marmara ve Ege bölgeleri (öklit uzaklığı=0,39) olduğu görülmektedir.

Grafik 1’de hiyerarşik kümeleme analizi sonucunda istatistiki bölge birimlerine ait polar (fan) dendrogramı ile oluşturulan kümeler görselleştirilmiştir. Buna göre hiyerarşik kümeleme analizi sonucunda 5 kümenin oluştuğu görülmektedir. Bu kümelerden birincisinde Kuzeydoğu Anadolu (3), Ortadoğu Anadolu (1) ve Güneydoğu Anadolu (2) bölgeleri yer almaktadır.

İkinci kümede Batı Anadolu (12) ile İstanbul (6) bölgeleri bulunmaktadır. Üçüncü kümede tek başına Doğu Karadeniz (9) bölgesi bulunurken, dördüncü kümede Doğu Marmara (8), Ege

Z_Orta Dogu Anadolu

Z_Guney Dogu Anadolu

Z_Kuzey Dogu Anadolu

Z_Batı Marmara

Z_Orta Anadolu

Z_

İstanbul Z_

Akdeniz Z_Dogu Marmara

Z_Doğu

Karadeniz Z_Ege Z_Batı Karadeniz

Z_Batı Anadolu

Z_Orta Doğu Anadolu

0.00

Z_Güney Doğu Anadolu

0.99 .000

Z_Kuzey Doğu Anadolu

0.43 0.82 .000

Z_Batı

Marmara 1.18 1.59 1.09 .000

Z_Orta

Anadolu 1.35 1.77 1.27 0.56 .000

Z_İstanbul

1.64 1.70 1.52 1.33 1.26 .000

Z_Akdeniz

1.25 1.46 1.11 0.56 0.52 0.93 .000

Z_Doğu

Marmara 1.35 1.71 1.26 0.48 0.41 1.13 0.42 .000

Z_Doğu

Karadeniz 1.20 1.87 1.24 0.65 0.71 1.74 0.98 0.79 .000

Z_Ege 1.54 1.93 1.46 0.62 0.47 1.05 0.56 0.39 0.93 .000

Z_Batı

Karadeniz 1.62 2.05 1.54 0.62 0.42 1.46 0.77 0.51 0.75 0.47 .000

Z_Batı

Anadolu 1.58 2.09 1.60 1.31 1.11 0.96 1.09 1.09 1.39 0.92 1.28 .000

(6)

(10), Orta Anadolu (5), Batı Karadeniz (11) bulunmakta ve son kümede Akdeniz (7) ile Batı Marmara (4) bölgelerinin yer aldığı görülmektedir.

Grafik 1. Polar (Fan) Dendrogramı

Grafik 1’de hiyerarşik kümeleme analizi sonucunda istatistiki bölge birimlerine ait polar (fan) dendrogramı ile oluşturulan kümeler görselleştirilmiştir. Buna göre hiyerarşik kümeleme analizi sonucunda 5 kümenin oluştuğu görülmektedir. Bu kümelerden birincisinde Kuzeydoğu Anadolu (3), Ortadoğu Anadolu (1) ve Güneydoğu Anadolu (2) bölgeleri yer almaktadır.

İkinci kümede Batı Anadolu (12) ile İstanbul (6) bölgeleri bulunmaktadır. Üçüncü kümede tek başına Doğu Karadeniz (9) bölgesi bulunurken, dördüncü kümede Doğu Marmara (8), Ege (10), Orta Anadolu (5), Batı Karadeniz (11) bulunmakta ve son kümede Akdeniz (7) ile Batı Marmara (4) bölgelerinin yer aldığı görülmektedir.

IV. SONUÇ ve TARTIŞMA

Bu araştırmada elde edilen bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, 26 sağlık göstergesi bakımından 12 istatistikî bölge biriminin beş farklı kümede toplandığı görülmektedir.

Kümelerin oluşumunda belirleyici faktörlerin coğrafi yakınlık, sağlık hizmetlerine erişim ve sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi olduğu söylenebilmektedir. Oluşturulan kümelerin ilkinde Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri bulunmaktadır.

Güneydoğu Anadolu bölgesinin ise bu küme içerisinde diğer iki bölgeden belirgin bir şekilde ayrıldığı görülmektedir. Başta Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere bu kümede yer alan bölgelerin ortak özelliği sağlık hizmetlerine erişim ve kaynak yetersizliği sorunu ile mücadele etmeleridir (Karabulut ve Emsen 2003).

İkinci kümede Batı Anadolu ve İstanbul bölgelerinin kentsel nüfus yoğunluğunun dolayısıyla sağlık hizmetlerine olan talebin en yüksek olduğu iki bölge olarak (SB İstatistik Yıllığı 2011) birlikte yer aldıkları görülmektedir. Üçüncü kümede ise Doğu Karadeniz bölgesinin tek başına bir küme oluşturduğu görülmektedir. Doğu Karadeniz bölgesi Karadeniz bölgesinin sağlık imkanları açısından en gelişmiş illeri olan Trabzon ve Samsun illerini barındırması ve bulunduğu bölgede sağlık hizmetlerine erişim açısından en iyi durumda olması bakımından (Genç 2001) ayrı bir küme olarak karşımıza çıkmaktadır. Dördüncü kümede ise Doğu Marmara, Ege, Orta Anadolu ve Batı Karadeniz bölgeleri yer almaktadır.

Doğu Marmara ve Ege bölgeleri öklit uzaklık matrisinden elde edilen sonuçlar ile birlikte değerlendirildiğinde birbirine uzaklığı en az olan bölgeler olmalarının yanı sıra coğrafi açıdan

(7)

yakınlık kriterine de uygundurlar. Bu bölgeler ile aynı kümede yer alan diğer bölgeler ise Orta Anadolu ve Batı Karadeniz’dir. Bu iki bölgenin de benzer şekilde coğrafi açıdan yakınlık kriterine uygun oldukları gözlemlenmektedir. Beşinci kümede ise Akdeniz ve Batı Marmara bölgeleri bulunmaktadır. Bu iki bölgenin ise sağlık hizmetlerinin kullanımı başta olmak üzere sağlık ile ilgili çok sayıda gösterge bakımından benzer özelliklere sahip oldukları söylenebilmektedir (SB İstatistik Yıllığı 2011).

Ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programının olumlu etkilerinin hissedildiği günümüzde tüm ülke genelinde sağlık sisteminin fiziki ve teknik olanaklardan, insan kaynaklarından, finansal koşullardan, alt yapı yatırımlarına yeniden yapılandırıldığı ve iyileştirildiği bir süreç yaşanmaktadır. Bölgesel olarak düşünüldüğünde Türkiye’nin doğusundan batısına doğru gidildikçe, sağlık hizmetlerinin etkinliği önemli ölçüde artmaktadır. Bu durumun en temel nedeni kaynak dağılımının batı bölgeler lehine olmasıdır. Bu durumun bir sonucu olarak ülkemizin doğusunda yer alan illerde sağlık göstergeleri düşük ve sağlığa ayrılan kaynaklar yetersiz durumdadır. Bu durumun çok sayıda nedeni bulunmakla birlikte en temel nedenlerden birisi sağlık ve eğitim gibi başlıca kamusal hizmetlerin etkili bir şekilde yürütülmesinde terör olaylarının yaratmış olduğu olumsuz atmosfer olduğu belirtilmektedir (Karabulut ve Emsen 2003).

Ülkemizin doğu ile batı bölgeleri arasında sağlık göstergeleri bakımından uzun yıllardır pek çok çalışmada vurgulanan farklılığa uygun olarak bu araştırmada seçilen sağlık göstergeleri bakımından birbirine uzaklığı en fazla olan (en uzak) iki bölgenin sağlık ile ilgili göstergeler bakımından en düşük değerlere sahip olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi (Çabuk 2003) ile kaynak dağılımında diğer bölgelere göre daha avantajlı bir konumda bulunan (Karabulut ve Emsen 2003) Batı Anadolu bölgeleri olduğu bulunmuştur.

Bu araştırmada elde edilen bulgulardan bir diğeri ise sağlık göstergeleri bakımından birbirine uzaklığı en az olan (en yakın) bölgelerin Doğu Marmara ve Ege bölgeleri olduğudur.

Bu iki bölgenin ortak özellikleri incelendiğinde her ikisinin de büyük kentleri bünyesinde barındıran (Eşiyok ve Sekmen 2012) sağlıkta çok sayıda insan kaynağını istihdam eden, kaynak dağılımı açısından avantajlı (Karabulut ve Emsen 2003) konumda bulunan bölgeler oldukları dikkat çekmektedir. Bunlara ek olarak bu iki bölgenin istihdam ve verimlilik artışı bakımından da ortak özelliklere sahip ve üst sıralarda yer aldıkları düşünüldüğünde (TUSIAD 2008) bu iki bölgenin genel sosyo-ekonomik göstergeler bakımından birbirlerine benzer niteliklere sahip olmaları durumunun sağlık ile ilgili göstergeler bakımından benzer olmalarını beraberinde getirdiği söylenebilecektir.

Küreselleşme ile eş zamanlı olarak ortaya çıkan ekonomik yeniden yapılanma sürecinde sosyo-demografik ve sağlık ile ilgili başlıca kalkınma göstergelerinin tek başlarına kentsel ve bölgesel gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesinde çoğu zaman bir ölçüt olarak yetersiz kaldıkları bilinmekle birlikte ülkemiz açısından doğu ve batı bölgeleri arasındaki gelişmişlik farklılıklarının sağlık başta olmak üzere temel kalkınma göstergelerine doğrudan yansıdığı söylenebilmektedir. Son yıllarda uygulanan etkili politikalar sayesinde sağlıkta finansal ve altyapı açısından doğu bölgeleri lehine gelişmeler yaşanmakta (Saraçoğlu ve diğerleri 2012) olsa da sağlık hizmetleri yöneticilerinin bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi noktasında etkili kararlar almaya ve toplumun tüm kesimlerinin nitelikli sağlık hizmetlerine erişimi için daha fazla çaba göstermeye ihtiyaçları vardır. Tanımlayıcı türdeki bu araştırmanın sonuçları istatistiki bölge birimleri hakkında daha fazla sayıda göstergeye ulaşılarak zenginleştirilebilecektir. Bu araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilerin profesyonel sağlık yöneticilerinin sağlık ile ilgili göstergeler bakımından bölgesel farklılıklar hakkında farkındalıklarının artırılmasına ve bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi konusunda gerekli planların yapılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

(8)

KAYNAKLAR

1. Achen C.H. (1977) Measuring Representation: Perils of the Correlation Coefficient.

American Journal of Political Science 21(4): 805-815.

2. Albayrak A.S., Kalaycı Ş. ve Karataş A. (2004) Türkiye’de Coğrafi Bölgelere Göre İllerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Düzeylerinin Temel Bileşenler Analiziyle İncelenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi 9(2): 101-130.

3. Alpar R. (2011) Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistiksel Yöntemler. Detay Yayıncılık. Ankara.

4. Altun R. Aydın S. Chakraborty S. Sumer S. Aran M. Gurol I. Nazlıoğlu S., Özgülcü Ş.

Aydoğan U. Ayar B. Dilmen U. ve Akdağ R. (2013) Universal Health Coverage in Turkey: Enhancement of Equity. Health Policy 382(9886):65-99.

5. Ataay F. (2004) Türkiye’de Kentsel ve Bölgesel Gelişme Dinamikleri (1923-2000) Küreselleşme Kıskacında Kent ve Politika, Editör: Muharrem Güneş, Küreselleşme Kıskacında Kent ve Politika içinde ss. 5-62 Ankara: Detay Yayınları.

6. Bland J.M. and Altman D.G. (1996) Measurement Error and Correlation Coefficients.

BMJ (British Medical Journal) 313(7048):41-42.

7. Çabuk N. (2003) Güneydoğu Anadolu’da Yoksulluğun Sosyal Göstergeleri. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi 43(2): 41-65.

8. Eşiyok B.A. Sekmen F. (2012) Türkiye Ekonomisinde Bölgesel Gelişmişlik Farklılıkları, Doğu Anadolu’nun Bölgesel Gelişmedeki Yeri ve Çözüm Önerileri, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü Raporu.

9. Genç Ö. (2001) Karadeniz Bölgesi: Ekonomik ve Sosyal Durum Raporu. Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Genel Ekonomik Araştırmalar. Ankara.

10. Gok M.S. ve Sezen B. (2013) Analyzing The Ambiguous Relationship Between Efficiency, Quality and Patient Satisfaction In Healthcare Services, The Case of Public Hospitals In Turkey. Health Policy 111(3):290-300.

11. Karabulut K. ve Emsen Ö.S. (2003) Doğu Anadolu Bölgesinde Sağlık Sektörü ve Bir Model Önerisi. C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi 4(1): 19-30.

12. Karaca O. (2004) Türkiye’de Bölgeler Arası Gelir Farklılıkları: Yakınsama Var Mı?

Türkiye Ekonomi Kurumu Tartışma Metni 2004/7 s.1-16 http://www.tek.org.tr/, Erişim Tarihi: [01.07.2013].

13. 13. Kızıltan A. ve Ersungur Ş.M. (2007) Türkiye’de İller ve Bölgelerin Ekonomik Gelişme Düzeyleri Arasındaki Uzun Dönemli İlişkiler. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 10(2):269-286.

14. Ökem, Z. G. (2007) Micro and Macro Aspects of Health Economics in Turkey, Marmara Üniversitesi, İktisat Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi, İstanbul.

15. Özdamar K. (2010) Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi, Kaan Kitabevi, Ankara.

(9)

16. Özdemir A.İ. ve Altıparmak A. (2005) Sosyo-Ekonomik Göstergeler Açısından İllerin Gelişmişlik Düzeyinin Karşılaştırmalı Analizi Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 24: 97-110.

17. Saraçoğlu B., Ülkü S.N. ve Açıkgöz Ş. (2012) Sağlık Bakanlığı Hastanelerinin Finansal Durumu Üzerinde Sağlıkta Dönüşüm Programının Etkileri. Ekonomik Yaklaşım 269- 282.

18. Sedgwick P. (2012) Statictical Question: Pearson’s Correlation Coeffcient BMJ (British Medical Journal) 345:1-2.

19. T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2011. Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, http://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/siy_2011.pdf. Erişim Tarihi:

[10.05.2014]

20. TUSIAD (2008) Türkiye’de Bölgesel Farklar ve Politikalar, Yayın No: TUSİAD- T/2008-09/471, İstanbul.

21. Yılmaz Ö. (2001) Bölgesel Eşitsizlik: Türkiye Örneği. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi 15(1-2):1-19.

Referanslar

Benzer Belgeler

EHúHUL VHUPD\HQLQ \NVHN ROGX÷X RUWDPODUGD KHU \HWHQHN Gzeyindeki insanlar daha YHULPOL ROPDNWDGÕU %XQXQ VHEHEL LVH EHúHUL VHUPD\HQLQ WDúPD HWNLOHUL

bilmekteyiz: yoksul ülkeler ile zengin ülkeler arasındaki en bariz farklılardan biri de ilkinde sağlık çıktılarının ikincisine göre kötü durumda olması veya

Beş Yaş Altı Ölüm Hızının Uluslararası Karşılaştırması, 2018...  Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Sağlık İstatistikleri

Taiwan is rich in resources, fruit variety, in all seasons, especially in certain fruits and plants in the content of tannin content.. Rich, it is worthy of further study

Yaşlı kişilerde normal fizyolojik değerlere göre adım uzunluğu daha kısa, yürüme hızı, yürüme sırasındaki diz ekstansiyon ve fleksiyon açısı, ayak plantar

Diğer bir deyişle çalışanların duygusal bağlılık düzeyleri ve devam bağlılığı düzeyleri ile yaşları arasında anlamlı bir ilişki vardır. Bu noktada Post Hoc

Araştırmanın yirmi ikinci alt problemi olan “Öğrencilerin otomatik düşünceleri onların psikolojik destek alıp almamalarına göre farklılık göstermekte midir?”

To  fully  understand  unemployment,  one  must  consider  the  causes  of  recorded  long‐term  unemployment,  that  is,  the  government  assistance  programs.