• Sonuç bulunamadı

Tip 2 diyabetli kadınlarda cinsel işlev bozukluğunun değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tip 2 diyabetli kadınlarda cinsel işlev bozukluğunun değerlendirilmesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tip 2 diyabetli kadınlarda cinsel işlev bozukluğunun değerlendirilmesi

Güncel Makale Özeti

Dünya genelinde 246 milyon kişinin diyabetli oldu- ğu ve bu sayının 2025’te 380 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Diyabetli hastalarda hiperglisemi kısa ve uzun dönemde birçok komplikasyona neden olmakta, bu komplikasyonlar arasında hem erkeklerde hem de kadın- larda görülen ve çoğunlukla göz ardı edilen cinsel prob- lemler önemli bir yer tutmaktadır. Diyabetli erkek hasta- larda cinsel işlev bozukluğu daha yüksek oranda (%20 -85) görülürken kadınlarda bu oranın daha düşük olduğu bildirilmektedir (%20-80). Diyabetli kadınlarda isteksizlik, tatmin olamama, orgazm, lubrikasyon ve uyarılma bozuk- lukları gibi cinsel problemlerle sık karşılaşılmaktadır. Bu çalışma diyabetli kadınlarda cinsel işlev bozukluğu yaygın- lığı ve risk faktörlerini belirlemek için yapılmıştır. Tanımla- yıcı-analitik olarak planlanan bu çalışma Mayıs 2012 Şu- bat 2013 tarihleri arasında bir hastanenin diyabet kliniğine başvuran diyabetli 110 kadınla yapılmıştır. Çalışma grubu cinsel işlev bozukluğu olan ve olmayan şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Çalışmaya iki yıl ya da daha uzun süre zarfın- da yılda 2 veya 3 kez HbA1c düzeyi ölçülen, 30 yaş ve üzeri, 5 yıl ve daha fazla süredir diyabet öyküsü olan ve evli bireyler dahil edilmiştir. Mastektomililer, total histerek- tomililer, gebeler, diyabet tanısı almadan önce psikiyatrik hastalık tanısı alanlar ve eşinde cinsel disfonksiyon olanlar çalışma dışı bırakılmıştır. Veriler Kadın Cinsel İşlev Ölçeği (FSFI; Female Sexual Function Index) ve klinik parametreler (diyabetin süresi, vücut kitle indeksi, açlık kan şekeri, insü- lin direnci, kolesterol, kan basıncı ve metabolik sendrom kriterleri) kullanılarak toplanmıştır. FSFI’den en yüksek 36, en düşük 2 puan alınabilmekte ve 26 puan altında alan bireyler cinsel işlev bozukluğuna sahip olarak değerlendi- rilmektedir.

Vafaeimanesh J, Raei M, Hosseinzadeh F, et al.

Indian Journal of Endocrinology and Metabolism / Mar-Apr 2014

Çalışmada kadınların %53.6’sının (59) cinsel işlev bo- zukluğuna sahip olduğu görülmüştür. Cinsel işlev bozuk- luğu olan hastalar ve cinsel işlev bozukluğu olmayan bi- reylerin yaş ortalaması sırasıyla 48.22±6.61, 48.14±5.37 olup iki grup arasında istatiksel olarak bir farklılık bulun- mamıştır (P=0.94). Benzer şekilde iki grup arasında ortala- ma diyabet süresi, açlık kan şekeri, HbA1c seviyesi, insülin direnci, bel çevresi ve vücut kitle indeksi (VKİ) arasında da anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Hipertansiyon geçmişi, koroner arter hastalığı ve egzersiz düzeyleriyle cinsel işlev bozukluğu arasında önemli bir ilişki olmamasına rağmen albüminüri ve cinsel işlev bozukluğu arasında önemli de- recede anlamlı ilişki saptanmıştır (P=0.001). Mikroalbü- minürisi bulunan hastaların %39’unda, makroalbüminürisi olanların ise %16.9’unda cinsel işlev bozukluğu olduğu görülmüştür. Retinopati ve cinsel işlev bozukluğu arasında istatiksel olarak anlamlı derecede ilişki (P=0.007) bulunur- ken, diyabetik nöropati ve cinsel işlev bozukluğu arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır (P=0.79).

Sonuç olarak çalışmada cinsel işlev bozukluğunun kli- nisyenler tarafından değerlendirilmesi gereken diyabetin yaygın koplikasyonları arasında olduğu ve özellikle nefro- pati ya da retinopatili hastaların cinsel işlev bozukluğu açı- sından yakından takip edilmeleri gerektiği vurgulanmıştır.

Çeviri

Yrd. Doç. Dr. Havva Sert1, Arş. Gör. Ahmet Seven2

1Sakarya Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik EABD

2Sakarya Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, İç hastalıkları Hemşireliği AD

213

KADIN CİNSEL SAĞLIĞI

Referanslar

Benzer Belgeler

Kadınlarda çalışmanın sonundaki ortalama FSFI skoru hem az yağlı diyet (ortalama fark: -2,25, P<0.001) hem de Akdeniz diyeti grubunda (ortalama fark: -1,13, P<0.001)

Veriler fiziksel fonksiyonu değer- lendirmek için Sağlık Değerlendirme Ölçeği (HAQ; He- alth Assessment Questionnaire), son 4 haftadaki cinsel fonksiyonu

SSGİ’ler arasında sertralin ve paroksetin üzerinde yapılan çalışmalar kadın ve erkeklerde farklı seksüel yan etki profili olduğu, erkeklerde seksüel fonksiyonun daha

Pilokarpin uygulaması yapılan tüm ratlarda spontan tekrar eden epileptik ataklar olduğu gözlenmiş ve epi- leptik ratların cinsel davranışları daha önceki

İnfertil kadınların kontrollere göre daha sık cinsel ilişki oranları vardı ve evlilik oranları daha fazlaydı. Depresyon bazal oranlarında,

Cinsel disfonksiyon görülme olasılığının 56-65 yaş arası kadınlarda, 40-45 yaş arası kadınlardan 7.3 kat daha yüksek olduğu bulunmuştur.. Araştırmaya göre semptom

Sonuç olarak, obstrüktif uyku apnesi sendromunun eşlik ettiği premenopozal obez kadınlarda kadın cinsel işlev bozukluğu prevelansının daha yüksek oranda olduğu

3- Arizona Cinsel Deneyimler Ölçeği (ASEX): Kadın ve erkek hastalar için cinsel işlevleri sorgulayan ölçekler ayrı ayrı olup, cinsel dürtü, uyarılma, lubrikasyon,