• Sonuç bulunamadı

Fertilite tedavisi gören kadınlarda disparoni ve cinsel işlev bozukluğu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fertilite tedavisi gören kadınlarda disparoni ve cinsel işlev bozukluğu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KADIN CİNSEL SAĞLIĞI Güncel Makale Özeti

62

Kadının cinselliği; birey olarak kendini tanımlama bilin­

cinin önemli bir parçası olup psikolojik, hormonal, sosyal ve fiziksel olaylardan etkilenir. Cinsel işlev bozukluğu şaşırtıcı bir şekilde sıktır. Bin yedi yüz ’den fazla kadını kapsayan bir anket çalışmasında, katılımcıların %40’a varan oranında hayatlarında bazı zamanlarında cinsel işlev bozukluğundan şikâyetçi olmuşlardır. Kadın cinsel işlev bozukluğunu inceleyen çalışmalar son yirmi yılda giderek artmaktadır ve 2000 yılında bu bozukluk dört gruba kate­

gorize edilmiştir: cinsel istek, uyarılma, orgazm ve cinsel ağrı bozuklukları. Disparoni cinsel ağrı bozukluğunun bir türü olup penil­vajinal ilişki sırasında veya herhangi bir obje ile komplet veya kısmi vajinal girişlerle tekrarlayan veya kalıcı genital ağrı olarak tanımlanır. Etiyoloji, vulvo­

dinya (Vulvar vestibulit sendromu), pelvik taban kas ağrısı (vajinismus), interstisyel sistit ve endometriozis gibi tibbi durumları içeren oldukça geniş bir spektruma sahiptir. Dis­

paroni ile ilgili iyi bilinen birçok jinekolojik bozukluk vardır.

Duygusal, ilişkisel ve davranışsal faktörler de bu hastalığa katkıda bulunur. Ayrıca, mental bozukluklar (örneğin, dep­

resyon, anksiyete) ve evlilik ile ilgili sıkıntılar kadınlarda cinsel fonksiyon üzerine olumsuz etkisi bilinmektedir. Fer­

tilite tedavisi gören kadınlar içinde bulundukları durumu stresli ve külfetli olarak ifade etmektedirler. Muhtemelen bu ruh hali onlarda yüksek oranda görülen depresyon ve cinsel fonksiyon bozukluğuna katkı sağlamaktadır. Bu popülasyon, infertiliteyi “yaşamlarının en stresli deneyimi”

olarak görmektedirler. Ve fertilite tedavisi görüp te çocu­

ğu olamayan kadınlarda, en az bir çocuğu olanlara göre 2 kat daha fazla intihar riski vardır.

Bu çalışmanın temel amacı infertil popülasyonda, aynı yaş aralığındaki kontrol gurubuna göre, disparonin preva­

lansı ve etkisini değerlendirmektir. İkinci amaç ise cinsel işlev bozukluğu ve depresyon için standart tarama araçla­

rını kullanarak infertilite ve kadın cinsel işlev arasındaki iliş­

kiyi incelemektir.

İnfertilite kliniğine başvuran 75 infertil kadın ve yıllık kontroller için başvuran 210 kadın (kontrol gurubu) çalış­

maya alındı. Çalışmaya katılanların tamamının demografik özellikleri kaydedildi, Kadın Cinsel Fonksiyon İndeksi (FSFI), Hasta Sağlık Anketi­9 (PHQ­9) dolduruldu.

Disparoni (kontrol gurubunda %37,6 ve çalışma gru­

bunda %30.7) veya cinsel fonksiyon bozukluğu oranında (kontrol gurubunda % 31.9 ve çalışma grubunda %37.3) anlamlı farklılık yoktu. İnfertil kadınların kontrollere göre daha sık cinsel ilişki oranları vardı ve evlilik oranları daha fazlaydı. Depresyon bazal oranlarında, demografik karak­

terlerinde ve FSFI alan skorlarında farklılık yoktu.

Sonuç olarak; İnfertilite tedavisi gören kadınların dispa­

roni ve seksüel disfonksiyon açısından, aynı yaş aralığında­

ki sağlıklı kontrollere göre, benzer oranlara sahiptirler.

Bu çalışma literatüre 2 ayrı açıdan katkı sağlamaktadır:

1­İnfertilite tedavisi gören kadınların psikolojik anlamda büyük bir yük altında oldukları ve bununda kadınların cin­

sel fonksiyonları için bir risk olduğu kanaati konuyla ilgili önceki çalışmalarda rapor edilmişti. Nispeten küçük bir hasta gurubuyla (75 hasta) yapılan bir çalışma olsa da, yazarlar bu ortak kanaate katılmamaktadır. 2­ Bu çalışma­

da infertil popülasyonda da, normal popülasyonda oldu­

ğu gibi, oldukça yüksek disparoni ve cinsel fonksiyon bozukluğunun olduğunu rapor edilmiştir. Bu sorunların profesyonel ekiplerce ele alınıp tedavi edilmesi, infertil hastaların çocuk sahibi olma çabalarına katkı sağlayabile­

cektir.

Çeviri:

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gülüm

Harran Üniversitesi, Üroloji Anabilim Dalı

Fertilite tedavisi gören kadınlarda disparoni ve cinsel işlev bozukluğu

Abby P. Furukawa, Phillip E. Patton, Paula Amato, Hong Li, ve Catherine M. Leclair.

Fertil Steril. 2012;98:1544-1548.

Referanslar

Benzer Belgeler

YBÖ: Yetişkin Bağlanma Ölçeği (Güvenli, Kaygılı, Kaçınıcı bağlanma alt boyutu); DDGÖ: Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği (Amaçlari Dürtü, Strateji, Kabul,

Veriler fiziksel fonksiyonu değer- lendirmek için Sağlık Değerlendirme Ölçeği (HAQ; He- alth Assessment Questionnaire), son 4 haftadaki cinsel fonksiyonu

Pilokarpin uygulaması yapılan tüm ratlarda spontan tekrar eden epileptik ataklar olduğu gözlenmiş ve epi- leptik ratların cinsel davranışları daha önceki

Sonuç olarak çalışmada cinsel işlev bozukluğunun kli- nisyenler tarafından değerlendirilmesi gereken diyabetin yaygın koplikasyonları arasında olduğu ve özellikle

Cinsel disfonksiyon görülme olasılığının 56-65 yaş arası kadınlarda, 40-45 yaş arası kadınlardan 7.3 kat daha yüksek olduğu bulunmuştur.. Araştırmaya göre semptom

Sonuç olarak çalışmada depresyon, kardiyovasküler ve nörolojik bozuklukların diyabetli kadınlarda cinsel işlev bo- zukluğuyla ilişkili olduğu, dolayısıyla tüm

Sonuç olarak, obstrüktif uyku apnesi sendromunun eşlik ettiği premenopozal obez kadınlarda kadın cinsel işlev bozukluğu prevelansının daha yüksek oranda olduğu

Klimakterik dönemde, östrojen seviyesinin düşmesine bağlı çeşitli belirtiler (vazomotor değişiklikler ile endok- rin ve metabolik değişiklikler) olur. Ancak bu dönemde