• Sonuç bulunamadı

FİZİKSEL HASTALIKLA BİRLİKTE ZEKA GERİLİĞİ OLAN ÇOCUKLARDA PSİKOPATOLOJİ Birim Günay Kılıç*, Ayla Aysev**

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "FİZİKSEL HASTALIKLA BİRLİKTE ZEKA GERİLİĞİ OLAN ÇOCUKLARDA PSİKOPATOLOJİ Birim Günay Kılıç*, Ayla Aysev**"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OLAN ÇOCUKLARDA PSİKOPATOLOJİ

Birim Günay Kılıç*, Ayla Aysev**

ÖZET

Amaç: Z e k a geriliğinde fiz ik s e l ve ru h sa l so runların birlikte varoluş sıklığ ı y ü k se k tir . F a k a t b u g ru p ta ta n ı a tlam alarının s ı k o ld u ğ u bildirilm ektedir. B u ç a lışm a d a Ç ocuk R u h Sağlığı ve H a sta lıkla rı A n a b ilim D a lı'n a bir y ıllık bir d ö n e m d e k o n s ü lta s y o n la y ö n len d irilip ilk k e z z e k a geriliği s a p ta n a n olguların s o s y o d e m o g r a fk özelliklerinin, k o n s ü lta s y o n is te m n e d en le rin in ve p s ik iy a tr ik tanılarının in celen m esi am açlanm ıştır. Yöntem: K o n sü lta syo n istem iyle 1 .1 .2 0 0 4 - 1.1.2005 tarihleri a ra sın d a çocuk p sikiy a trisi kliniğine yönlendirilip ilk k e z Z e k a G eriliği/G elişim sel G erilik s a p ta n a n , d a h a önce p s ik iy a tr ik bir ta n ı a lm a m ış 74 olgu ça lışm a n ın örneklem ini oluşturm uştur. T ü m olgularda p s ik iy a tr ik tanılar DSM-IV ve DC:

0-3 ta n ı sın ıfla m a la rı ölçütlerine bağlı k a lın a ra k ik i u z m a n ço cu k p s ik iy a tr is ti ta r a fın d a n ko n m u ştu r.

Sonuçlar: Ö rn eklem d eki 74 çocuğun y a ş o rta la m a sı 8 .3 4 ± 4 .0 7 'd ir (15 a y- 18 ya ş). K ızlar örneklem in

% 5 1 .4 'ü n ü (n=38), e rkekler % 4 8 .6 'sın ı (n=36) olu ştu rm a kta d ır. Z e k a Geriliği olan olguların % 7 4 .3 'ü n d e (n= 55) k o n s ü lta sy o n sa d e c e çocuğun g elişim sel d ü ze y in in belirlenm esi a m a c ıy la istenm iştir. Ö rneklem e giren olguların % 4 6'sının (n=34) e k bir p sik iy a trik ta n ı aldığı saptanm ıştır. T ü m Z e k a Geriliği d ü zeylerin d e (hafif-orta-ağır) y a k la ş ık % 5 0 o r a n ın d a E k s e n I ta n ıs ı k o n u ld u ğ u ve g ru p la r a r a s ın d a f a r k olm a d ığ ı belirlenmiştir. S a d e c e p sik o m e trik değerlendirilm e istem iyle ko n sü lte edilen 55 olgunun 1 9'unun (% 34.5), g e liş im s e l d e ğ e rle n d irm e d ış ı n e d e n le r ile k o n s ü lta s y o n is te n e n 19 o lg u n u n 1 5 'inin (% 78.9) e k bir p s ik iy a tr ik ta n ı aldığı bulu n m u ştu r. Tartışma: G elişim sel sorunları olan b u grupta, p sik iy a tris t o lm a ya n h ekim le rin k o n s ü lta s y o n is te m e n e d e n le ri ile çocukların a ld ık la rı E k s e n I ta n ıla rı g ö z d e n geçirilerek, s o n u ç la r k o n s ü lta s y o n - liy e z o n h iz m e tle r in in d a h a v e rim li s u n u l m a s ı b a ğ la m ın d a ta r tış ılm ış tır . Anahtar sözcükler: Z e k a geriliği, fiz ik s e l h a sta lık, psikopatoloji, çocuk.

SUMMARY: PSYCHOPATHOLOGY IN CHILDREN WITH MEDICAL DISEASES COMORBİD WITH MENTAL RETARDATION

Objective: B o th psychological a n d p h y sic a l p ro b lem s are reported to be fr e q u e n t in children w ith m en ta l retardation, h o w ever th e s e d ia g n o ses are often rem a in ed unrecognized. In this s tu d y w e a im e d to a s s e s s th e so cio d em o g ra p h ic fe a t u r e s , p s y c h ia tr ic d ia g n o s e s , a n d r e a s o n s f o r referral to ch ild p s y c h ia tr y d e p a r tm e n t in ch ild ren w h o w e re re ferred to o u r C hild a n d A d o le s c e n t P sy c h ia tr y Clinic a n d w e re d ia g n o se d fo r th e f i r s t tim e a s m en ta l retardation in a o n e y e a r period. Method: S e v e n ty fo u r c a se s w ith no p rio r p s y c h ia tric d ia g n o s is w h o w e re referred to ch ild p s y c h ia tr y d e p a r tm e n t b e tw e e n 1 .1 .2 0 0 4 - 1.1.2005 a n d d ia g n o sed a s having m e n ta l retardation w ere included in this stu d y . Psychiatric dia g n o ses w ere b a se d on DSM-IV criteria a n d DC: 0-3 classification s y s te m a n d confirm ed b y tw o child p sych ia trists.

Results: M ea n a g e o f th e sa m p le w a s 8 .3 4 ± 4 .0 7 (Range: 15 m o n th s- 18 years), a n d girls co n stitu te d 5 1 .4 % (n=38) o f th e sa m p le, w h ile b o y s c o n stitu te d 4 8 .6 % (n=36). In 74 .3 % (n= 55) o f th e c a se s , th e m a in rea so n f o r co n su lta tio n re q u e s t w a s j u s t to d e te rm in e th e d e v e lo p m e n ta l level o f th e child. O f all c a s e s , 4 6 % (n=34) h a d a com orbid p sy c h ia tr ic d ia g n o s is. In all m e n ta l re ta rd a tio n IQ le v e ls (m ild­

m o d era te- severe) p e rc e n ta g e o f p a tie n ts w ith A x is I d ia g n o s e s w e re a b o u t 5 0 % a n d th ere w e re no d ifferen ces b e tw e e n groups. A d d itio n a l p sych ia tric d ia g n o se s w ere p r e s e n t in 3 4 .5 % o f c a s e s w h o w ere referred f o r o n ly p s y c h o m e tr ic a s s e s s m e n t, th is w a s 7 8 .9 % in p a tie n ts w h o w e re referred f o r o th er reasons. Discussion: In th is group w ith d evelo p m en ta l problem s, resu lts o f A x is I d ia g n o ses o f p a tie n ts a n d re a s o n s f o r referral o f n o n -p sy c h ia trist clinicians w e re d is c u s s e d in th e c o n te x t o f m a kin g a m ore effective u sa g e o f consultation liaison services.

Key words: M ental retardation, m edical d ise a se , p sych o p a th o lo g y, child.

GİRİŞ

Zeka Geriliği (ZG) 18 yaşından önce var olan ve bireysel olarak uygulanan zeka testinde zeka bölümünün (ZB) yaklaşık 70 ya da altında olması ile tanımlanmaktadır. Genel nüfusun % 2-3'ünde saptanan ZG, kişinin bağlı olduğu kültürel grupta

* U z m Dr., A n k a r a Üniv. Tıp F ak. Ç ocuk R u h Sağlığı ve H a sta lıkla rı A n a b ilim Dalı, A n ka ra .

** Prof. Dr., A n k a r a Üniv. Tıp Fak. Ç ocuk R u h Sağlığı ve H a sta lıkla rı A n a b ilim Dalı, A n ka ra .

yaşı için beklenen uyumsal davranış ölçütlerini karşılamasında yetersizlik olması ile çok boyutlu b ir anlam k a z a n m a k ta d ır (AACAP İ999, Bradinova ve ark. 2005). Uyumsal davranışlar, iletişim, kendine bakım, ev yaşamı, toplumsal / k işilerarası beceriler, to p lu m u n sağladığı olanakları kullanma, kendi kendini yönetme, okul becerileri, iş, boş zamanlar, sağlık ve güvenlikle ilgili alanları kapsam aktadır (APA 1994). ZG bebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişim

Ç o c u k v e G e n ç lik R u h S a ğ lığ ı D erg isi : 12 (3) 2 0 0 5

(2)

geriliği (GG) olarak ortaya çıkabilmekle birlikte nesnel tanı en iyi okul yıllarında konulmaktadır (Battaglia ve Carey 2003).

ZG ile ruhsal ve fiziksel bozuklukların birlikte var oluşu toplum sal örneklemlere göre daha yüksektir. ZG olan bireylerin % 10'unda ağır ruh­

sal hastalıklar saptanmakta ve tabloya epilepsi de eşlik ettiğinde psikopatoloji riskinin %50'lere yükseldiği bildirilmektedir (Kinsbourne 1997).

ZG'ye özgü bir ruhsal bozukluk yoktur, her türlü psikopatolojiyle birlikte saptanabileceği vurgu­

lanmaktadır. Öte yandan bu grupta gerek ruhsal bozukluklar gerekse fiziksel hastalıklarda tanı atlamalarının sık olduğu belirtilmektedir.

(AACAP 1999).

Fiziksel hastalık ve psikiyatrik bozukluklar karşılıklı etkileşim içinde tetkik ve tedavi sürecini etkileyebilmektedir. ZG gibi rastlantısal olarak var olan psikiyatrik durum lar çocuğun fiziksel hastalığını anlamasını zorlaştırmakta ve tedaviye uyum yeteneğini olumsuz etkilemektedir (Steiner ve Shaw 2000). Bu bilgiler, gelişimsel sorunları olan çocuklar için istenen konsültasyonlar ara­

cılığıyla gerçekleşen psikiyatrik değerlendirme ve yardımın, ruh sağlığı hizmeti sağlamada önemli bir fırsat olduğunu göstermektedir.

Bilişsel gelişim yönünden çocukların psikometrik olarak değerlendirilm e isteği kliniğim izden konsültasyon istenme nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çerçevede, bu çalış­

mada kliniğimizden bir yıl boyunca istenen kon­

sültasyonların değerlendirilmesi sonucunda ZG saptanan olguların sosyodemografik özellikleri, konsültasyon istem nedenleri, aldıkları psikiyatrik tanıların incelenmesi amaçlanmıştır. Böylece geli­

şimsel sorunları olan bu grupta, psikiyatrist olma­

yan hekimlerin konsültasyon isteme nedenleri ile çocukların aldıkları Eksen I tanıları gözden geçiri­

lecek ve sonuçlar konsültasyonliyezon hizmetle­

rinin daha verimli sunulması bağlamında tartışı­

lacaktır.

YÖNTEM Örneklem

Bu araştırmanın örneklemini, 1.1.2004 - 1.1.2005 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'na konsül­

tasyon istemiyle yönlendirilip ilk kez ZG/GG saptanan 15 ay ile 18 yaş aralığında yer alan 74

olgu oluşturmuştur. Daha önce psikiyatrik değer­

lendirmeleri yapılıp ZG ve / veya herhangi bir Eksen I tanısı almış olgular çalışma dışı bırakıl­

mıştır. Değerlendirme aracı olarak klinik amaçlarla geliştirilmiş olan yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılmıştır. Bu forma sosyodemografik özellikler, fiziksel hastalık, yatış süresi, konsül­

tasyon istenme nedeni, psikiyatrik tanı, zeka düzeyi gibi bilgiler kaydedilmiştir. Tüm olgularda psikiyatrik tan ılar DSM-IV (APA 1994) ve Bebeklik- Erken Çocukluk Dönemi Ruh Sağlığı ve Gelişimsel Bozukluklar Tanı Sınıflaması (DC:

0-3 1995) ölçütlerine bağlı kalınarak iki uzman çocuk psikiyatristi tarafından konmuştur. Klinik görüşmeler yanı sıra en az bir oyun gözlemi yapıl­

mıştır.

Çocukların gelişim değerlendirmeleri ve/veya zeka düzeyleri yaş ve gelişim düzeylerine uygun olarak, Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği (Wechsler 1974, Savaşır ve Şahin 1995), Vineland Uyum Davranış Ölçeği (Sparrow ve ark. 1984, Alpas ve Akçakın 2003) ve Ankara Gelişim Tara­

ma Envanteri (Savaşır ve ark. 1993) kullanılarak belirlenmiştir.

Tüm ana-babalardan bilgilendirilm iş onam alınmış ve çalışmanın protokolü Tıp Fakültesi Etik Kurulunca kabul edilmiştir.

İstatistiksel analizler bilgisayar paket programı ile gerçekleştirilmiştir (Statistical Program for Social Sciences -SPSS 11.0). Sosyodemografik verilerde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır.

Zeka düzeyleri, konsültasyon istem nedenleri ve psikopatoloji olup olmamasına ilişkin değerlendir­

melerde parametrik olmayan analizler yapılmıştır.

Çoklu grup karşılaştırmalarında Bonferroni dü­

zeltmesi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi p < 0.05 olarak kabul edilmiştir.

SONUÇLAR

Belirtilen bir yıllık dönemde 80'i sadece gelişim düzeyinin belirlenmesi isteği ile olmak üzere 221 çocuk için konsültasyon istenmiştir. Bu konsül­

tasyonların % 33.4'ü (n= 74) ilk kez ZG saptanan olgulardan oluşmaktadır. ZG olan çocukların yaş ortalaması 8.34 ± 4.07'dir. Kızlar örneklemin % 51.4'ünü (n=38), erkekler % 48.6'sını (n=36) oluşturm aktadır. Tablo 1'de örneklem in yaş grupları ve zeka düzeylerine göre dağılım ı verilmiştir.

(3)

Tablo 1: Örneklemin Yaş Grupları ve Zeka Düzeylerine Göre Dağılımı Yaş Grupları

Yıl

Hafif Düzeyde ZG

Orta Düzeyde ZG

Ağır Düzeyde ZG

Toplam (%)

0-3 8 1 2 11 (14.9)

4-6 8 6 3 17 (23.0)

7-11 10 6 6 22 (29.7)

> 12 17 2 5 24 (32.4)

Top lam (%) 43 (58. 1) 15 (2 0.3) 16 (21. 6) 74 (100) Çocukların yaşadığı ailelerin % 87.4'ü çekirdek

aile, % 12.6'sı geniş aile yapısındadır ve tümünde biyolojik anne-baba sağdır. Aileler en fazla 5 çocuktan oluşmakta ve % 45.9'unda 2 çocuk bulunmaktadır. Annelerin ve babaların büyük bir bölüm ü ilkokul düzeyinde eğitim almıştır (sırasıyla, % 63.5 ve % 48.6). Annelerin % 89.2'si ev hanımı, babaların % 47.3'ü memurdur. Ana- babaların eğitim durumları ve meslekleri dikkate alındığında örneklemin alt-orta sosyoekonomik düzeyi yansıttığı düşünülmüştür

Yedi yaş ve üzerinde yer alan okul çağında 46 çocuk vardır. Bunların % 54.3'ü (n= 25) bir devlet okuluna gitmekte, diğerleri yaşlarına uygun bir okula gitmemektedir. Okula giden çocukların % 84'ünde (n= 21) Hafif D üzeyde ZG vardır.

Örneklemdeki çocukların hiçbiri başvuru öncesi

özel eğitim almamaktadır. Psikiyatrik ve psiko- metrik değerlendirmeleri sonucunda 57 çocuk (%

77) özel eğitime başlatılm ıştır. Özel eğitime yönlendirilemeyen 17 çocuğun (% 23) ailelerinin sosyal güvenceleri yoktur ve ekonomik olarak özel eğitim bedelini karşılayamamaktadırlar.

Örnekleme giren olguları konsülte eden klinikler geniş bir yelpaze oluşturmaktadır. Bu kliniklerin başında Çocuk Nörolojisi (n= 33) ve Çocuk Endokrinolojisi (n= 12) Bilim Dalı ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı (n= 10) yer almaktadır.

Çocukların fiziksel hastalıkları incelendiğinde % 89.2'sinin (n= 66) 6 ay ve üzerinde süreğen hastalıkları olduğu saptanmıştır. Bu hastalıkların

% 40'ını organik beyin patolojileri (n= 30) ve % 15'ini Epilepsi (n= 11) oluşturmaktadır.

Tablo 2: Konsültasyon İstem Nedenleri ve Ruhsal Bozukluklar

K o n sü lta sy o n İstem N ed en leri

R u h sa l T a n ı (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) T o p la m

N o rm al 36 1 1 1 1 4 0

M a jo r D ep resy o n 4 1 1 6

U y u m B ozu k lu ğ u 1 1 2

S o m ato fo rm B o zu k lu k 1 1

P sik o z 1 1

D EH B 4 2 1 7

D ü rtü K o n tro l B o zu k lu ğ u 1 1 1 3

A y rılm a K ay g ısı B o zu k lu ğ u 1 1 1 2 5

R eg ü lasy o n B o zu k lu ğ u 2 2

Y ay g ın G elişim B o zu k lu ğ u 2 2

D ışa A tım B ozu k lu k ları 1 1

K o n u şm a B ozu k lu ğ u 2 2

K o o p erasy o n k u ru lam ad ı 1 1 2

T o p la m 55 6 2 4 2 1 4 74

(1) Gelişimsel Değerlendirme; (2) Ruhsal Bozukluk Şüphesi; (3) Özkıyım Girişimi; (4) Tedavi Uyum Sorunları; (5) Aile Görüşmesi; (6) İhmal/İstismar Şüphesi; (7) Transplantasyon Öncesi Değerlendirme.

(4)

Olguların konsültasyon istem nedenleri yedi başlık altında toplanmıştır. Bunlar (1) Gelişimsel Değerlendirme; (2) Ruhsal bozukluk şüphesi; (3) Özkıyım girişimi; (4) Tedavi uyum sorunları; (5) Aile görüşmesi; (6) Ihm al/Istism ar şüphesi; (7) Organ aktarımı öncesi değerlendirme şeklindedir.

ZG olan olguların % 74.3'ünde (n= 55) konsül­

tasyon sadece çocuğun gelişimsel düzeyinin belirlenmesi amacıyla istenmiştir. Örnekleme giren olguların % 46'sının (n=34) ek bir psikiyatrik tanı aldığı saptanmıştır. Tablo 2'de çocukların konsültasyon istem nedenleri ve konan Eksen I tanısıları özetlenmiştir.

Zeka düzeyi ile ruhsal tanı konup konmaması arasında ilişki Kruskal-Wallis Testi ile incelenmiş, her üç ZG düzeyinde yaklaşık % 50 oranında Eksen I tanısı konulduğu ve gruplar arasında fark olm adığı belirlenm iştir (p< 0.05). O lguların konsültasyon istem nedenleri Gelişimsel Değerlen­

dirme ve Gelişimsel Değerlendirme Dışı Nedenler olarak iki grup halinde toplandığında, sadece psikometrik değerlendirilme istenen 55 olgunun 19'unun (% 34.5) ek bir psikiyatrik tanı aldığı saptanm ıştır. Öte yandan Gelişimsel Değer­

lendirme Dışı Nedenler ile konsültasyon istenen 19 olgunun 15'i (% 78.9) ek bir psikiyatrik tanı almış ve psikiyatrik morbidite anlamlı olarak fazla bulunm uştur (y2= 11.64, p= 0.001). Gelişimsel Değerlendirme ve Gelişimsel Değerlendirme Dışı N ed en ler olarak g ru p lan an konsültsasyon istemlerinin zeka düzeylerine göre anlamlı olarak fark gösterdiği bulunmuştur (Kruskal-Wallis Test;

! 2= 6.07, p= 0.01). Mann- Whitney U Testi hafif- orta (Z=- 2.21, p= 0.02) ZG düzeyleri arasında konsültasyon istem nedenlerinin anlamlı olarak farklı olduğunu, hafif-ağır (Z=- 1. 81, p= 0.06) ve orta-ağır (Z=- 0.54, p= 0.5) ZG düzeyleri arasında böyle bir farkın olmadığını göstermiştir. Gelişimsel Değerlendirme Dışı nedenlerle konsültasyon istenen 19 çocuktan 16'sında Hafif Düzeyde ZG olduğu belirlenmiştir (Tablo 3).

TARTIŞMA

Bu çalışmanın örneklemini oluşturan olguların

%58'inde hafif düzeyde ZG saptanmıştır. Toplum­

da bilişsel işlevlerin normal dağılım gösterdiği düşünüldüğünden hafif düzeyde ZG olgularının tüm ZG'lerinin % 85'ini oluşturduğu belirtil­

mektedir (Volkmar ve Dykens 2002). Bu çalışma süreğen hastalığı olan ve büyük oranda organik beyin patolojileri ve epilepsinin eşlik ettiği olgu­

larda yürütüldüğünden, orta ve ağır düzeyde ZG olgularının da toplumda görülüş sıklığına göre daha fazla oranda olması beklenen bir sonuçtur.

Bu çalışmada psikiyatrik değerlendirmeler sonu­

cunda örneklemdeki çocukların % 46'sına ek bir Eksen I tanısı konmuştur. Süreğen fiziksel hasta­

lıkları olan çocukların % 18-20'sinin duygusal ve davranışsal sorunu olduğu bildirilm ektedir (Knapp ve Harris 1998). Öte yandan ZG'de eşlik eden ruhsal bozuklukların yaygınlığının % 30-70 arasında olduğu tahmin edilmektedir (AACAP 1999). ZG'ye ek bir ruhsal bozukluk olmasının kişinin toplum yaşamına uyumunu, yaşam kali­

tesini ve işlevselliğini sınırlayan önemli bir etken olabileceği bildirilmektedir (Reiss ve Valenti-Hein 1994). Örneklemi oluşturan çocukların bilişsel düzeyleri dikkate alınmadan da uyum ve işlevsel­

liklerini olumsuz yönde etkileyen süreğen fiziksel hastalıkları olduğu ve buna eşlik eden ZG'leri dikkate alındığında % 46 oranında psikopatoloji saptanmış olması beklenen bir durumdur.

ZG'de psikiyatrik değerlendirm enin, normal bilişsel düzeydeki bir kişinin değerlendirmesinden daha fazla zaman aldığı, sadece yıkıcı davranış­

ların sağaltımına odaklanılmaması ve bütüncül bir yaklaşımı gerektiği vurgulanm aktadır (AA CAP 1999). Sözel becerileri iyi ve hafif düzeydeki ZG olgularının psikiyatrik görüşme ve değerlen­

dirmesine oranla ZG'nin düzeyi ağırlaştıkça psiki­

yatrik tanı koyma sürecinin zorlaştığı belirtilmek- Tablo 3: Zeka Düzeyi ve Konsültasyon İstem Nedenlerine Göre Ruhsal Muayene

Zeka Düzeyi 2

! P

Ruhsal Muayene Hafif Orta Ağır 1.98 a.d.

Eksen I tanısı yok 20 10 10

Eksen I tanısı var 23 5 6

Konsültasyon İstem Nedeni

Gelişimsel Değerlendirme 27 14 14 11.64 0.001

Gelişimsel Değerlendirme Dışı Nedenler 16 1 2

a.d.= anlamlı değil.

(5)

tedir. Ayrıca psikopatoloji yaygınlığının da zeka düzeyi ile ilişkili olduğu ve daha ağır düzey ZG'de ruhsal bozukluk riskinin daha fazla olduğu ileri sürülm ektedir (Kaplan ve Sadock 1998). Bu çalışmada zeka düzeyleri ile psikiyatrik tanı alma arasında bir ilişki saptanmamıştır. Bu durum tanı alan olgu sayısının azlığına ve sadece konsülte edilen olguları kapsamasına bağlı olabileceği gibi ZG ağırlaştıkça tanılama sürecinde kullandığımız araç ve yöntemlerin yeterli duyarlılığa sahip olmamasına da bağlı olabilir.

Bu çalışmada bir yıl boyunca tüm konsültasyon istemlerinin 1/3'ünün gelişimsel değerlendirme amacıyla yapıldığı saptanmıştır. Bu oran 1992 yılı konsültasyon istemlerinin değerlendirildiği çalış­

mada saptanan oranla aynıdır (Aysev ve Kerim- oğlu 1995). Bu durum psikiyatri dışı hekimlerin süreğen fiziksel hastalığı olan çocukların gelişimsel sorunlarına karşı duyarlı olduklarının bir göster­

gesi olarak ele alınabilir. Bu yönde Batı ülkelerinde çocuk hekimlerinin eğitiminde gelişimsel konu­

ların daha fazla vurgulanışı ile gelişimsel sorunlara yaklaşımda olumlu gelişmelerin olduğunu sapta­

yan boylamsal karşılaştırmalı çalışmalar bulun­

maktadır (Dobos ve ark. 1994). Öte yandan çocuk­

ların birincil bakım aldıkları kliniklerde psikomet- rik yönden değerlendirmesini yapacak ruh sağlığı çalışanlarının yetersizliği de bu oranda etkilidir.

Çocukların psikometrik değerlendirm elerinin birincil bakım aldıkları kliniklerde yapılması sağlandığında, çocuğun bilişsel kapasitesini dikkate alarak hastalığa yönelik yapılacak açık­

lama ve girişimler tedaviye uyum u arttıracağı gibi psikiyatri konsültasyonlarının daha etkin kullanımını da sağlayacaktır.

Bu çalışm ada gelişimsel değerlendirm e dışı nedenlerle konsültasyon isteminin daha çok hafif düzeyde ZG olguları için yapıldığı, ZG düzeyi düştükçe sadece psikom etrik değerlendirm e istendiği saptanmıştır. Bu durum hafif düzeyde zeka geriliğinde uyumsal işlevselliğin daha iyi oluşu ve bu grubun duygusal ve davranışsal belirtilerini daha açık bir biçimde sergilemesiyle ilişkili olabilir.

ZG'ye eşlik eden ruhsal bozukluk belirtilerinin ZG'ye ikincil bulgular olarak değerlendirilip, ruhsal bozukluk tanılarının atlanması eğilimini tanımlamakta "tanısal gölgelenme" (diagnostic overshadowing) terimi kullanılmaktadır (Reis ve ark. 1982). Bu araştırm ada sadece gelişimsel değerlendirme amacıyla gönderilmiş olgularda

% 34 gibi yüksek bir oranda psikopatoloji saptan­

mış olması da "tanısal gölgelenme" terimi kapsa­

mında değerlendirilebilir.

Normal zeka düzeyindeki bireylerde olduğu gibi ZG'de de sağaltım psikososyal girişimler ve ilaç sağaltımı gibi biyopsikososyal bileşenleri içer­

mektedir. Bu bileşenlerden birindeki yeter-sizlik bireyin toplum sal uy um unu ve sağaltım ını başarısız kılmaktadır (AACAP 1999; Volkmar ve Dykens 2002). Ruh sağlığı, eğitim gibi farklı disiplinlerde çalışanların ve anababaların işbirliği ZG olan çocukların hak ettikleri hizmetleri alma­

larında önemlidir. Günümüzde ZG olan çocukla­

rın özel eğitimle desteklenmesi yanı sıra yaşlarına uygun sınıflarda kaynaştırma programlarına alın­

maları kabul görmüş bir yaklaşımdır. Bu çalışma­

da okul çağı çocuklarının yarısının yaşlarına uygun bir okula devam edemediği saptanmıştır.

ZG ile süreğen fiziksel hastalığın birlikteliğinin okula devam edememekte etkili olduğu düşünül­

müştür. Süreğen hastalığı olan çocuklarda, hastalık ve sağaltım sürecine bağlı okul devamsızlığı ve akademik olarak yaşıtlarına göre gerilik olabil­

mektedir. Öte yandan hastalık ve/veya tedavilere bağlı fiziksel ve nörolojik sınırlılıklar da okula devam etmeyi engelleyebilmektedir (Sexson ve M adan-Sw ain 1993). Bu çalışm ada süreğen hastalık gibi önemli bir çevresel stres etkenine uyum sağlama sürecinde olan ZG çocukların M'ünün özel eğitim desteği de alamayacak duru­

mda olduğu belirlenmiştir. Bu durum fiziksel hastalığı olup olmadığına bakılmaksızın özel eğitim desteği gereken tüm bireylerin bu haklarını kullanabilecekleri yasal düzenlemelere gereksinim olduğunu göstermektedir.

Çalışma örneklemini oluşturan olguların süreğen hastaların ele alındığı, organ aktarımı gibi ileri tedavilerin yapıldığı, hastanede kalış sürelerinin çok uzun olduğu bir eğitim hastanesinden geldiği ve sadece istenen konsültasyonlarla sınırlı kaldığı dikkate alındığında bulguların tüm ZG olan çocuklara genellenemeyeceği açıktır. Psikiyatrik değerlendirmelerde DSM-IV tanı ölçütlerine sadık kalınmakla beraber ülkemizde yakın zamanda kullanıma giren yapılandırılmış psikiyatrik görüş­

me formları ve ölçeklerin kullanılmamış olması da bir diğer kısıtlılık kaynağıdır.

ZG olan çocuklarda psikiyatrik m orbiditeyi belirlemek ve nedensel ilişkileri saptayabilmek için koruyucu ve risk etkenlerini birlikte değer­

lendiren ve yapılandırılmış görüşme tekniklerinin

(6)

kullanıldığı kapsamlı araştırmalara gereksinim vardır. Gelecekte yapılacak bu tip çalışmalar ZG'de psikopatoloji riskinin artışının nedenlerine ışık tutacağı gibi aynı zam anda yaşam boyu sürmesi gereken girişimlerin erken dönemde devreye sokulmasını da sağlayacaktır.

KAYNAKLAR

A lp a s B , A k ç a k ın M (2003) V in e la n d U yu m D a vra n ış Ö lçeği-Araştırma Form u-'nun d o ğ u m d a n 4 7 aylığa ka d a r olan T ü rk bebekleri için uyarlam a, gü ven irlik ve geçerlik ç a lı ş m a s ı. T ü r k P s ik o lo ji D e r g is i 1 8 (52): 5 7 -7 1 . A m erica n A c a d e m y o f C hild a n d A d o le sc e n t P sych ia try (1999) AAC A P official action. Practice p a ra m e te rs fo r the a s s e s s m e n t a n d trea tm en t o f children, a d o lescen ts, a n d a d u lts w ith M en ta l R e ta rd a tio n a n d com orbid m e n ta l disorders. A m A ca d Child A dolesc P sychiatry 38(12 supp):

5-31.

A m e r ik a n P sikiya tri Birliği (1996) M ental B o zu klu kla rın T a n ısa l ve S a y ım s a l Elkitabı, D ördüncü B a s k ı (DSM-IV), A m e r ik a n P sik iy a tri Birliği, W a sh in g to n DC, 1 9 9 4 ’te n ç e v ire n E K öroğlu, H e k im le r Y a y ın B irliği, A n k a r a . A y s e v A , K erim o ğ lu E (1995) Ç o cu k p s ik iy a tr is in d e n is te n e n k o n sü lta sy o n la rın bir yıllık değerlendirilm esi.

Ç o cu k P s ik iy a tr isin d e K o n s ü lta s y o n L iy e z o n içinde, E Kerimoğlu (ed) Üniversitesi T p F akültesi Basım evi, Ankara, s:39-46.

B a tta g lia A , C arey J C (2003) D iagnostic e v a lu a tio n o f d e v e lo p m e n ta l d e la y / m e n ta l retardation: a n overview . A m J M ed G enet C S e m in M ed G enet 117: 3-14.

B r a d in o v a I, S h o p o v a S, S im e o n o v E (2005) M e n ta l reta rd a tio n in childhood: clinical a n d d ia g n o stic profile in 1 0 0 children. G en et C ouns 16(3): 2 3 9-248.

D iagnostic C la ssifica tio n T a s k Force (1995) D iagnostic C lassification: 0-3. D iagnostic C la ssifica tio n o f M ental H ealth a n d D evelopm ental D isorders o f Infancy a n d Early Childhood. W ashington: Zero to Three / N ational C enter f o r Clinical In fa n t Programs.

D o b o s A E J r , D w o r k in PH, B e r n s t e i n B A (1 9 9 4 ) P ed ia tricia n s’ a p p ro a c h e s to d e v e lo p m e n ta l pro b lem s:

h a s the g a p been narrowed? J Dev B ehav Pediatr 15(1):34- 38.

K aplan HI, Sa d o ck B J (1998) M ental Retardation. Synopsis o f P sych ia try’nin içinde, W illiam s & W ilkins, Baltim ore, s:1 1 3 7 -1 1 5 4 .

K in sb o u r n e M (1997) M e n ta l re ta rd a tio n . B e h a v io ra l N eurology a n d N eu ro p sych o lo g y içinde,TE F einberg ve M J F a ra h (ed) McGraw-Hill, s: 809-8 1 5 .

K n app PK, Harris E S (1998), C onsultation-liaison in child p sych ia try: a review o f th e p a s t 10 y ea rs. Part I: clinical fin d in g s . J A m A c a d Child A d o lesc P sychiatry 37(1): 17­

25.

R e is s S, L e v ita n GW, S z y s z k o J (1 9 8 2 ) E m o tio n a l d i s t u r b a n c e a n d m e n ta l r e ta r d a tio n : d ia g n o s ti c oversh a d o w in g . A m J M en t Defic 86: 567-574.

R eiss S, Valenti-Hein D (1994) D evelopm ent o f p syc h o p a t­

hology rating sca le fo r children w ith m e n ta l retardation.

J C onsult Clin P sychol 62: 28-33.

S avaşır I, Sezgin, N, Erol, N (1993) A n ka ra Gelişim Taram a E n v a n te ri (A n ka ra D evelopm ental Screening Inventory) (2. B a skı) A n ka ra : T ü rk Psikologlar Derneği.

S a v a ş ır I, Ş a h in N (1995) W ech sler Ç ocuklar için Z e k a Ölçeği (WISC-R). A n ka ra : T ü rk Psikologlar Derneği.

S e x s o n SB , M a d a n -S w a in A (1993) School reen tery fo r th e ch ild w ith chronic illness. J L ea rn D isabil 26: 1 1 5 ­ 137.

S p a rr o w S S , B a lla DA, C icch etti D V (1984) V in e la n d A d a p tiv e B e h a v io r S c a le s (S u rvey Form). Circle P ines, Minn: A m erica n G uidance Service.

S te in e r H, S h a w R (2000) P sychiatric a s s e s s m e n t a n d m a n a g e m e n t o f m edically ill children. P sychiatric Care o f th e M edical P a tie n t içinde, A S to u d em ire, B S Fogel, DB Greenberg (ed). Oxford U niversity Pres, s: 1097-1110.

V olkm ar FR, D y k e n s E (2002) M ental retardation. Child a n d A d o lesce n t P sychiatry içinde M Rutter, E Taylor (ed) B la ckw ell P ublishing Ltd, Oxford, s:697-710.

W echsler D (1974) W echsler Intelligence Scale fo r Children- R evise d . Psychological Corporation, N e w York.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu raporda, Hatay’dan Türkmenistan, Suriye, Suudi Arabistan, İran ve Gürcistan, Özbekistan Azerbaycan ülkelerine taşımacılık yapan beş tır şoföründe saptanan

Neden ül- kemizde de yenidoğan çocuk- lara tarama testleri uygulan- masın, bu testlerin temel ama- cı olan bazı metabolik ve ge- netik bozukluklara erken ta- nıyla ışık

Sonuç olarak sfenoid sinüsün öne doğru ekstansiyonu şeklinde ortaya çıkan septal pnömalizasyon, büyüklüğü ile orantılı olarak gerek nazal endoskopik muayenede gerekse

Yapılan psikiyatrik değerlendirme- de DSM-IV-TR’ye göre DEHB ve Özgül Öğ- renme Bozukluğu tanısı konuldu.. OLGU 17: 14 yaş 10 aylık, erkek, yedinci

Örneklemimizde sosyoekonomik durum açısından önemli bir belirleyici olan anne baba eğitim düzeyi ile yıkıcı davranış bozuklukları arasındaki ilişki incelenmiş ve anne

A.E noktasının %5 üstündeki şiddette yapılan altı haftalık aralıksız çalışmanın A.E noktasındaki kalp atım hızının düşüşüne etkisi olacaktır... A.E

Sonuç olarak, HKT’lı çocuk hastalarda yaşın ikinin altında olması, uykuya eğilim ve skalp hematomunun bulunması, GKS 13 ve 14 ol- ması, kafa radyografilerinde fraktür

in pakistan a great decline occured to govt urud publications though urdu is our national language.. in 60s mahe nau used to hold the same position in urdu literature as AJKAL