• Sonuç bulunamadı

DIOD Laser Siklofotokoagülasyon Sonrası Gelişen Kornea

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DIOD Laser Siklofotokoagülasyon Sonrası Gelişen Kornea "

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

J.,tanbul l'tp 1Jerı:ili-11)0V-J, \8-YI!

DIOD Laser Siklofotokoagülasyon Sonrası Gelişen Kornea

Komplikasyonlarında Takip ve Tedavi Sonuçlarımız

Dinçer

DİNÇ

(1), Fevzi AKKAN (2), Tülay ALPAR

AKÇETİN

(2), Esra KASAPOGLU (1), Kadir EL TUTAR

(3)

ÖZET

Amaç: DI OD laser siklofotokvagiilasyon (DLSFK) uygulanan30 gozwı; bi- rinde tota/e yaklll kornea ülseri, dı.~ennde tekrarlayıcı kornea epitel ere:yo- nu (TKEE) gelişen 2 hastada takip l'e tedavı sonuçlarım incelemek Gereç ve Yöntem: S B Istanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gö: Klini-

ği'nde tedaviye direnç/ı glokom nedeniyle DLSFK uygulanan, /9'u erkek I /'i

kadın 30 lıastadan, binnde totale yaklll kornca u/seri, diğerinde santralde 2x3 mm'lık TKEE gelişen 2 hasta çalışmaya alllldı. Ortalama takıp sürelerı

35 gün idi.

Bulgular: Ortalama yaş 43 olarak belirlendi. Her iki hastamn operasyon öncesi görme keskinlıklerı ışık hissi düzeyindeydı. Gaz içi basıncı ilk has- tada 50 nım!Hg, ıkınci hastada 75nını!Hg idı. Hastalara DLSFK uygulan-

dı. Tedavı sonrası I. hafta ktJrnealar saydam ve go: ıçı baslllçlan ortala- ma applanasyon tonometre si ile /8mm!Hg olarak değerlendiri/dı Hastala- ra uygulanan DLSFK sonrası2. haftada /hastada totale yaklll kornca ül- seri; diğer hastada santralde 2x3 mm' lik ilk bir ayda ıkı kez tekrarlayan kornea epitel erezyonu gözlem/endi. Kornca sürüntii örnekleri steril olarak

değerlendırıldi.

Totale yakm kornca ülseri olan hastaya topıkal otolog serum, topikal killo- fon grubu antibıyotik ve kapama tedavisı başlanırken, diğer hastaya ban- da} kontakt lens ve topıkal kinolon grubu antıbiyotık başlandı. 2 giin, /.

hafta, 2. hafta ve 1. ayda yapılan kontroller sonrası her ıki korneanın epi- telize olduğu gözlem/endi. /. ayda hastalarm göz ıçi baslllç ortalamalan

19mm!Hgıdı.

Sonuçlar: DLSFK' nın bır çok komplikasyonu olduğu bılinmektedır. Operas- yon sonrası 2. haftada totale yakm kornea ülserı veya TKEE gelişmesi ha- linde, seçılecek uygun tedavı protokol/en ile olumlu sonuçlar elde edılebile­

ceğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelime/er: DIOD lazer SFK, Glokom, Kornealulkus, Otolog serum

GİRİŞ

Glokom cerrahisinin amacı, dışa akımın artması (fıltrasyon ve tüp-

şant cerrahisi) veya içe akımın azaltılmasıyla göz içi basıncının (GİB) tahmin edilebilir bir değere düşürülmesidir. Siliyer cisimin yok edilmesi önemlı bir koroplikasyon oranı taşır. Bu komplikasyon-

SB İstanbul Eğıtım ve Araştırma Nastanesı Goz Klınığı (I) Asıstan Doktor, (2) Uzman Doktor, ( 3) Klınık Şefi Doç Dor

88

SUMMARY

Our Follow-up and Treatment Resultsfor Developing Corneal Complications After the Diode Laser Cyclophotocagulation

Purpose: Examming results of the fol/ow up and the treatment that was app-

lıcatımı of dıode /as er cyc/ophotocoagulation ( DLCP) in 2 eye s from 30 o- nes which nem·/y total devetoping cornea/ u/c er was observed in one of the m and deve/opıng recurrent corneal epıtelial erosion (RCEE) was ohserved in the otheı:

Materials and methods: Tım patients were worked on from 30 one s that 20 of them were men and 10 of them were women and all of them had been applied DLCP be ca use of resistant glaucoma to the treatment infstanbul Training and Researc·h Hospital in department of Ophtlıa/mology. There was nearly total

developıng corneal ulcer ın one and deve/aping RCEE as 2x3 mil/irneters at center in the other. The meanfol/ow up time was 35 days.

Results: The mean age was determined as43. Optıcal deamess ofboth of the

patie1ıts was lll the /eve/ of sense of perception. llltraocular pressw·e was 50mm!Hg for the first patient and 75mm!Hg for the second one. DLCP was

applıed to the patients. At the first week after the treatment, corneas were de- termined as c/early and the aı•erage intrancu/ar pressw·e were determined as 18mm!Hg with applanatıon tonometer. At the second week after the treatment, nem·/y total comealulcer was observed for the first patient, RCEE as 2x3 mil- timeters at center was determined which repeated ıtself one or two times in a mo nt h for the second patient. The sanıp/es of the cornea were aseptıc

The treatment of the patient who had nearly total cornealulcer was begun

wıth topical otolog serum, antibıotıc from the group of topica/ kinolon and

dosıng treatment whnı the treatment of the second patıent was begun with banda ge contact lens and antibıotıc ft·om the group of top i cal kinolon After the control s which w ere done on the second day, ın the first week and second week and one tıme lll a montlı. epıtheli:ation was determllled lll the corneas.

The average intraocular pressure was 19mm!Hg in the first month Conclusion: This ıs known that there were a lot of complıcatıons of DLSCP.

If n early total cornea/ u/c er or RCEE were developed at the second week af- ter the treatment. We think that posıtiı•e results can be obtained with approp- riately chosen treatment protaco/s

Key Words: D/O D laser cyclophotocoagulation, Glaucoma. Corneal ulcer, Auto/ogous serum

lar arasında fitizis bulbi, görme kaybı, tahmin edilemeyen GİB düşü­

şü ve nadiren de olsa bizim çalışmamızın konusu olan komeal komp- likasyonlar vardır. Genellikle bu prosedürler medikal, lazer ve cerra- hi tedaviye refrakter olan glokomlu gözlerde uygulanır.

Yarı iletken diod lazer teknolojisi siklodestrüktif cerrahide başarıy­

la kullanılmaktadır (12). Şu an için 810 nın (diod) transskleral cerra- hide en popüler olan dalga boyudur.

Siklodestrüktif cerrahi, genellikle düşük görme potansiyeli olan

(2)

(gönne keskinliği 20/400'den az olan), diğer glokom prosedtirleri ba-

şarısız olmuş veya uygulanamayan (aşın konjonktival skan olan), til- trasyon cerrahisinin yüksek oranda başarısız olduğu (neovasküler glokom, afakik ve pseudofakik glokom çalışmamızda ele aldığımız i- ki vakamız gibi ve silikona bağlı glokom) ve tıbbi nedenlerden dola-

filtrasyon cerrahisi uygulanamayan gözlerde kullanılır (3).

Histolojik olarak büyük ihtimalle diod lazer, siliyer cisim epitelinin

parçalanması ve ayrılmasıyla beraber siliyer cisim vasküler yapısının yıkımına yol açar. GİB 'nın düşüşünde en az üç mekanizmanın önem- li olduğu dtişünülmektedir: 1. İlk hafta ve civarında belirgin olan inf- lamasyon; 2. Vasküler yapıya direkt veya indirekt etkiyle pars plika-

nın abiasyonuna bağlı aköz üretiminin azalması; 3. Pars plana bölge- sine lazer verilmesine bağlı oluşan artmış uveaskleral dışa akım (4).

Yarı iletken transskleral diod lazer siklofotokoagülasyon (DLSFK)

%40 ile %80 arasında bildirilen başarı oranlarıyla siliyer abiasyon i- çin en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Diod lazer probunun ön ucu cerrahi limbusa temas ederken lazer ışını 11.5 mm posteriara yönlendirilir ve siliyer cisim ablasyonu yapılır. Ayarlar 1 .02.0 sn bo- yunca 1500-2500 m W güç ve toplamda 16-18 spottur. Saat 3 ve 9 po-

zisyonları korunur. Anestezi olarak retrobulber veya ~eribulber anes- tezi tercih edilir.

Azalan görme keskinliği az görülen bir yan etki, değildir (5-7).

Gönne kaybının olası nedenleri arasında perioperatif dönemde ani GİB yükselmesi (6,7), postoperatifkıstoid maküler ö1em, lazerin ge- ri saçılması ve siklodestrüktif prosedürlerle tedaviye ,rağmen gloko- matöz optik nöropatinin ilerlemesi sayılabilir.

Bizım çalışmamızda ele aldığımız komeal komplikasyonlar kome- a epitel defekti ve komeal greft yetmezliği olarak incelenebilir ve na- dir görülen komplikasyonlar sınıfındandır.

Komeal ulkus veya rekürren komea epitel erezyomıı gelişmesi du- rumunda klinik tablonun durumuna göre hastalara nonspesifik anti- biyotik tedavisi, topikal otolog serum, topikal vitaminA, bandaj kon- takt lens uygulaması, daha da ileri vakalarda amuiyon membran

transplantı uygulanabilir.

DLSF sonrası totale yakın komeal ulkus gelişen 1 vakamızda; o- törlere göre vitamin A, epidennal growth faktör (EGF) ve transfor- ming growth faktörB (TGF B) içeren topikal otolog serum, %20 sa-

Lazer Transskleral Siklofotokoagülasyonun Komplikasyonları

Sık

Ağrı (hafiften cıddiye kadar) Genellikle hafif ama nadiren

cıddi olabılen ıntıs

Konjonktival Ödem

Bır sıradan fazla görme keskinliği kaybı

Persistan hıpotoni ve fitızıs bulbı

Nadir

Hipotonı ve koroıd dekolmanı ile

bırlikte olan geçici yassı ön karnara

Malıgn glokom, Sempatik oftalıni

Skleral incelme (lazerle) Kornea epitel defekti ve korneal graft yetmezliği

Hifema ve vıtre içı kanama

Tablo 1: Lazer Transskleral Siklofotokoagülasyonun Komplikasyonları

89

linde dilile edilerek, günde beş kez dört hafta boyunca uygulandı.

Kinolon grubu antibiyotik, kapama tedavisi, topikal vitamin A ve topikal otolog serum kullanılmasına rağmen komea epitelizasyonu

sağlanamayan vakalarda amuiyon membran transplantı uygulanabilir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Sağlık Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kli-

niği'nde tedaviye dirençli glokom nedeniyle diod lazer siklofotokoa- gülasyon (DLSFK) uygulanan; 19'u erkek ll 'i kadın 30 hastadan, bi- rinde totaleyakın komea ülseri, diğerinde santralde 2x3 mm'lik tek-

rarlayıcı komea epitel erezyonu (TKEE) gelişen 2 hasta çalışmaya a-

lındı. Hastalar operasyon sonrası 1. gün ve ilk bir ay haftada bir gün kontrole çağrıldı.

Kontrollerde gönne keskinlikleri, göz içi basınçları biomikrosko- pik muayeneleri ve komeal patoloji mevcudiyeti nedeniyle; değer­

lendirilebildiği kadarıyla göz dibi muayeneleri yapıldı. Hastaların or- talama takip süreleri 35 gün idi.

BULGULAR

Ortalama yaş 43 olarak belirlendi. Her iki hastanın operasyon ön- cesi gönne keskinlikleri ışık hissi düzeyindeydi. Göz içi basıncı ilk hastada 50 mm/Hg, ikinci hastada 75 mm/Hg idi. Hastalara DLSFK

uygulandı. Tedavi sonrası 1. hafta k omealar saydam ve göz içi ba-

sınç lan ortalama applanasyon tonometresi ile 18 mm/Hg olarak de-

ğerlendirildi. Hastalara uygulanan DLSFK sonrası 2. haftada 1 has- tada totaleyakın komea ülseri (Resim!); diğer hastada santralde 2x3 mm 'lik ilk bir ayda iki kez tekrarlayan komea epitel erezyonu göz- lemlendi. Komea sürünlü örnekleri steril olarak değerlendirildi.

Totale yakın komea ülseri olan hastaya topikal otolog serum, topi- kal kinolon grubu antibiyotik ve kapama tedavisi başlanırken; diğer

hastaya bandaj kontakt lens ve topikal kinolon grubu antibiyotik baş­

landı. 2. gün, 1. hafta, 2. hafta ve 1. ayda yapılan kontroller sonrası

her iki komearun epitelize olduğu gözlemlendi. 1. ayda hastaların

göz içi basınç ortalamaları 19 mm/Hg idi.

Resim I: DLSFK sonrası gelişen totale yakın komea ülseri

(3)

htaubu/ Tıp /Jeıgı,li-201!9-1. ~lı-'111

TARTIŞMA

DLSK sonrası birçok ciddi koruplikasyon görülmektedir. (Tablo!) Biz çalışmamızda nadir görülen bir koruplikasyon olan komeal

komplikasyonları inceledik. DLSK lotale yakın komea epitel defekti

gelişen bir hasta ve ayda 2 kez tekrarlayan komea epitel erezyonu (TKEE) gelişen 2 hasta çalışmaya alındı. Her iki hastadaki komeal koruplikasyon operasyondan 2 hafta sonrası herhangi bir travma, en- feksiyon öyküsü olmadan kendiliğinden gelişti.

Komea epitel defekti gelişen bir hastada tedavi olarak kinolon gru- bu topikal antibiyotik ve terapotİk kontakt lens uygulandı. Tedavi

sonrası ikinci haftada komeal epitelizasyonun gerçekleştiği gözlem- lendi. Aynı hasta komeal epitelizasyondan 1 hafta sonra yine bir trav- ma öyküsü olmadan komea epitel defekti ile geldi. Hastaya bu kez tekrar kinolon grubu antibiyotik ve terapotİk kontakt lens tedavisi ve- rildi ve tedaviden iki hafta sonra komeal epitelizasyonun gerçekleş­

tiği gözlemlendi.

DLSK sonrası totaleyakın komeal ulkus gelişen vakaya ilk bir haf- ta kinolon grubu topikal antibiyotik ve kapama tedavisi verildi. İlk haftada yeterli komea epitelizasyonunun sağlanamaması üzerine mevcut tedaviye topikal vitamin A ve topikal otolog serum tedavisi

başlandı. Tedavi sonrası ikinci haftaki kontrollerde komeanın epiteli- ze olduğu gözlemlendi.

DLSK sonrası epitel defekti gelişimi otörlere göre ön segment nek- rozuna bağlı geliştiği düşünülmektedir. DLSF uygulaması yapılırken

saat 3 ve 9 kadranları korunmalı ve probun ucu cerrahi limbusa te- mas ederken lazer ışını 11.5 mm posteriora yönlendirilmeli ve 1500- 2500 m W güç kullanılmalıdır.

Sonuç olarak; DLSFK'nın bir çok komplikasyonu olduğu bilin- mektedir. Operasyon sonrası 2. haftada lotale yakın komea ülseri ve- ya TKEE gelişmesi halinde, seçilecek uygun tedavi protokolleri ile o- lumlu sonuçlar elde edilebileceğini düşünmekteyiz.

90

KAYNAKLAR

1. Youn J, Cox TA, Herndon LW, et al. A elinical comparison of transselemi cyelophotocoagulation with neodymium: YAG and semiconductor diode lasers. Am J Ophthalmol. 1 998; 126: 640-7.

2. Hamard P, May F, Quesnot S, Hamard H. Contact transseleral diode laser cyelophotocoagulation fort the treatment of refractory pediatric glaucoma. J Fr Ophthalmol. 2000; 23: 773-80.

3. Stewart W, Briendly GO, Shields MB. Cyelodestructive proce- dures. In: Ritch R, Shields MB, Krubin T, eds. The glaucomas.

St. Louis: Mosby; 1996: 1605-20.

4. Walland MJ, McKelvie PA. Diode laser cyelophotocoagulation:

histopathology in two cases of elinical failure. Ophthalmic Surg Lasers. 1 998; 29: 852-6.

5. Schuman JS, Puhafito CA, Ailingham RR, et al. Contact transs- eleral continuous wav e neodymium: YAG laser cyelophotocoagu- lation. Ophthalmology. 1990; 97: 571-80.

6. Misliberger A, Liebmann JM, Tschiderer H, et al. Diode laser transscleral cyclophotocoagulation for refractory glaucoma. J Glaucoma. 2001; 288: 288-93.

7. Kosoko O, Gaasterland DE, Pollack IP, at al. Longterrn outco- me of initial ciliary ablation with contact diode laser transscleral cyelophotocoagulation for severe glaucoma. Ophthalmology.

1996; 1294-302.

8. Jimmy S. M. Lai, Clement C.Y Tham, Jonathan C.H. Chan, Dennis S.C Lam. Diode laser transseleral cyclophotocoagulati- on as primary surgical treatment for medically uncontrolled chro- nic angle elosure glaucoma. J Glaucoma. Volume 14, Number 2, 2005 pll 411-9.

9. Egbert PR, Fiadoyor S, Budenz DL, et al. Diode laser transscleral cyclophotocoagulation as a primary surgical treatment for primary o- pen angle glaucoma. Arch Ophthalmol. 2001; 119: 345-50.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hastaların hastalık türüne göre medikament yama testi poziti iklerine bakıldığında bacak ülseri, venöz yetmezlik, cerrahi kesi ve posttravmatik ekzema gibi

Literatürde dimetil sülfoksitin deri müsinozu tedavisindeki kullanımı, oral dimetil sülfoksitin ile tedavi edilen bir skleromiksödem olgusu ile sınırlıdır Burada %50

Alınan kültür- lerde üreme olmaması, ülserin steril olması, hastanın uzun süreli ve yüksek doz siklopentolat hidroklorür kullanması nedeniyle, korneal ülserin uzun süreli

Hastalar ve Yöntem: Mart 2007 ile Ekim 2009 tarihleri arasında kliniğimize başvuran topikal anesteziklerin aşırı dozda kullanıl- masına bağlı gelişen keratopati

Ortalama santral epitel tabakası erken dönemde kontakt lens kullanan olgularda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha ince tespit edildi.. Erken dönemde kontakt lens

Yumuşak kontakt lenslerin kornea opasitelerinde kornea aberasyonlarını düzelterek yüksek ve düşük kontrast görme keskinliğini artırdığına dair kesin bir yargıya

Sıcak su yanığı ve lignöz konjonktivite bağlı persistan epitel defekti nedeniyle takip edilen iki infant hastaya prezervansız göz yaşı, kontakt lens uygulaması ile birlikte

Hastalar›n topi- kal anestetik kötüye kullan›m› nedenleri, topikal aneste- tik kullanma süreleri, görme keskinlikleri, kornea ülseri boyutlar›, derinligi, efllik eden