• Sonuç bulunamadı

Klinik Eczacılık Eğitimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Klinik Eczacılık Eğitimi "

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FABAD Farın. Bil. Der.

11, 270-277, 1986

FABAD J. Pharm. Sci.

11, 270- 277, 1986

Klinik Eczacılık Eğitimi

Giriş

Klinik eczacılık, 1960'larda A.B.D.'nde ortaya çıkmış olan ve gi- derek dünyaya yayılan bir kav-

~amdır. «Klinik» sözcüğü, bu yeni

kavramın hastanelerle sınırlı oldu-

ğu yolunda yanlış bir kanıya ne- den olmaktadır. Oysa, <<klinik»

sözcüğü, bir uygulama alanını de-

ğil, eczacılık mesleğinin felsefe- sindeki değişimi vurgulamaktadır.

Bu değişim, eczacının artık hasta tedavisi ile çok daha yakından il- gilenmekte olduğunnn ifadesidir.

Eczacmm giderek daha yoğnn bi- çimde üstlenmekte olduğu klinik roller arasında hastanın ilaç pro- filinin hazırlanması ve sürdürül- mesi, ilaç tedavi planının düzen- lenmesine katkı (hasta özelinde ilaç, doz rejimi vs. belirlenmesi),

hastanın ilaç kullanımı ve temel

sağlık konularında eğitilmesi, sağ­

lık personeline ilaçlarla ilgili her

(*) H.Ü. Eczacılık Fakültesi, Ankara.

İsmail ÜSTEL(*)

konuda (farmasötik ve klinik) bil- gi verilmesi ve danışmanlık hiz- meti sunulması, ilaç kullanımında

ortaya çıkabilecek çeşitli sorunla-

rın (örneğin ilaç etkileşmeleri, ilaçların istenmeyen etkileri, ilaç tedavisine uyunçsuzluk) belirlen- mesi ve çözümü sayılabilir. Görül-

düğü gibi, bazı noktalarda {{Sosyal

Eczacılık» ile kesişen bu klinik iş­

lev Ierin hemen tamamı serbest ec-

zacılık için de geçerlidir. Nitekim, klinik eczacılık serbest eczanelerde de başarıyla uygulanmaktadır (1).

Diğer taraftan, sağlık hizmetlerinin

kısıtlı ölçüde götürülebildiği kırsal

alandaki klinik eczacılık uygulama-

ları olumlu sonuçlar vermekte- dir(2).

Eczacılık mesleğinin felsefe- sinde değişime yol açan klinik ec-

zacılık, buna paralel olarak ecza-

cılık eğitiminde de «radikal» deği­

şimlere neden olmuştur. Artık, ec-

(2)

zacılık eğitiminin ağırlık noktası ilaçların üretimi ve denetiminden giderek uzaklaşmakta, eğitimde

ilaç tedavisinin rasyonelliğine (et- kin, emniyetli ve mümkün olan en

düşük maliyetli tedavinin sağlan­

masına) yönelik kuramsal ve uygu-

lamalı bilgiler önemle vurgulan-

ınaktadır. Klinik eczacılık doğrul­

tusundaki eczacılık eğitiıninin «be-

şiği» A.B.D. olmuştur. Ancak, bu

«yeni» eczacılık eğitimine duyulan ilgi, yalnızca sözkonusu ülke ile sı·

nırlı kalmamıştır. Örneğin, 1976 yı­

lında Minneapolis (A.B.D.)'te topla- nan {{Birinci Uluslararası Klinik

Eczacılık Eğitimi Kongresi»ne 19 yabancı ülke katılmıştır (3). Bu iil- keler - alfabetik sırayla - Avustral- ya, Batı Almanya, Belçika, Filipin- ler, Galler, Gana, Güney Afrika, Gü- ney Kore, Hindistan, Holland;ı., İn­

giltere, İran, Japonya, Mısır, Nijer- ya, Peru, Rodezya, Suudi Arabistan ve Yeni Zelanda'dır.

Klinik Eczacılık Eğitim Ortamları

Klinik ec7acılık eğitimi, mezu- niyet öncesi ve sonrası olmak üze- re iki başlık altında toplanabilir.

Bu yazıda yalnızca mezuniyet ön- cesi klinik eczacılık eğitimi üzerin- de durulacaktır. Mezuniyet öncesi klinik eczacılık eğitiıni iki bölüm- de ele alınabilir : i) Klinik öncesi (kuramsal) klinik eczacılık eğitimi, ii) Klinik (uygulamalı) eğitim. Ec·

zacılık eğitim programlarında kli- nik eczacılık doğrultusunda yapı­

lacak düzenlemeler, bazı yeni ders- lerin eklenmesini gündeme getire-

bilir. Diğer taraftan - eğitin1 süre- sinin uzatılmaması durumunda -

bazı derslerin birleştirilmesi, bazı­

larının kredisinin azaltılması ya da zorunlu statüden seçmeli sta- tüye geçirilmesi, dahası çeşitli

derslerin tamamen program dışı bırakılması sözkonusu olabilir.

Klinik eczactlık eğitiminin Ö·

nemli araçlarından biri, klinik va- ka takdimidir. Bu konudaki bir örnekte, eczacılık fakültesinde <<ku- ramsal ders» biçiminde sürdürü- len klinik vaka takdimi aslında

«tartışmalı uygulama» olmakta-

dır(4). Yakaları takdim eden eğit­

menler, klinik eczacılık formasyo- nu kazanmış hastane eczacılarıdır.

Bir hastanın tüm tıbbi kayıtlarını

içeren dosya öğrencilere dağıtıl­

makta, bu dosya üzerinde en az bir hafta kendi başlarına çalışan öğ-

renciler eğitmenleri tartışmaktadır. Klinik

ile vakayı

vaka tak- dimlerinde olayın farmasötik yönü üzerinde durulmaktadır. Hasta öy- küsü, tanı, temelde yatan patofiz- yoloji, klinik bulgular ve hastanıP

klinik seyri; esas olarak ilaç tedavi

planının uygunluğunun değerlendi­

rilmesi açısından ele alınmaktadır.

Klinik bir vakanm tartışılması 2-6 saat sürmektedir. Sözkonusu ör- nekte, klinik vaka takdimlerinin

amaçları arasında şunlar sıralan­

mıştır : İ) Öğrencinin, ilaç tedavi

planını hastayı «bütünüyle» değer­

lendirerek düşünebilme yeteneğini geliştirmek (öğrencinin, ilaç teda- visini hastaya yönelik çok çeşitli

faktörlerin perspektifinde kavra-

(3)

yabilmesini sağlamak), ii) Öğrenci­

nin, eczacılık konuları ile klinik uygulama arasındaki ilişkileri göre- bilmesine yardımcı olmak, iii) Öğ­

rencinin karar verme yeteneğinin gelişmesine ve klinik sorumluluk

taşıyabilme güveni kazanmasına

olanak sağlamak, iv) Öğrencinin tıbbi terminolojiyi anlamasına ve literatürden yararlanmasına katkı­

da bulunmak.

Klinik eczacılık eğitiminin uy-

gulamalı bölümü, öğrencilerin has-

talıkların tam ve tedavisine ilişkin

bilgiler edinmesinin yanısıra; has-

talıkların bilimsel, sosyal, duygusal ve psikolojik yönlerini anlayabil- mesine de olanak tanır (5). Hasta- nelerde sürdürülen uygulamalı kli- nik eczacılık eğitiminde başlıca şu

noktalar üzerinde durulmaktadır (6) : i) Hasta verilerinden hare- ketle tanıya varma sürecinin anla- şılması, ii) İlaç tedavi planının dü- zenlenme sürecinin kavranması,

iii) Hasta ile iletişim kurulması (Örneğin, yattığında ilaç öyküsü- nün alınması ve taburcu olurken ilaç kullanımı konusunda eğitilme­

si), iv) Hemşire - hasta ilişkilerinin

gözlenmesi ve hemşirenin hasta bakımı konusundaki sorumluluk-

larının belirlenmesi, v) Laboratu- var testlerinin anlamı, ilaç - labo- ratuvar test etkileşmeleri;. tedavide diyetin önemi, ilaç - besin etkileş­

meleri.

Uygulamalı klinik eczacılık eğitiminde kademeli bir yaklaşımın benimsendiği bir örnekte, 6 hafta-

lık birinci eğitim deyresini 24 haf·

ta süren ikinci devre izlemektedir (7). Tam süreli biçimde sürdürülen birinci devre ((uygulamaya alışma>) niteliğindedir. Bu dönemde, öğren­

ciler hastane eczanesi başta olmak üzere hastanenin çeşitli kısımlarını (Örneğin, radyoloji) tanımaktadır.

İkinci devrede ayrıntılı biçimde uygulama çalışmaları yapılacak

olan kliniklerin de kısaca tanıtıldı­

ğı bu dönemde; öğrenciler ayrıca

klinik eczacılığa başlangıç, hasta-

ların tıbbi kayıtlan, laboratuvar test sonuçl,arı ve tanı açısından

önemi, ilaç etkileşmeleri ve has-

taların izlenmesinde kullanılan

ilaç parametreleri konularında

dersler de almaktadır. Bu dönem- de, öğrenciler Tıp Fakültesi tara-

fından düzenlenen haftalık klinik

toplantılara da katılmaktadır. Uy-

gulamalı klinik eczacılık eğitiminin

24 hafta süren ikinci dönemi ise,

haftanın üç günü, sabahları has- tanenin çeşitli departman, servis ve polikliniklerinde rotasyonla geç- mektedir. Bu devrede vaka tak- dimleri, klinik eczacılık dersleri, hekimler tarafından verilen te- mel ve klinik tıp dersleri de yer

almaktadır. Ayrıca, öğrenciler ilgi- li bilimsel literatürü taramakta ve

değerlendirmektedir.

Uygulamalı klinik eczacılık eği­

timi, hastane servisleri dışındaki

«klinik ortamlarda» da etkin bi- çimde sürdürülebilmektedir. Bun- lar arasında, ayaktan tedavi hiz- metlerinin yürütüldüğü poliklinik- ler ve klinik eczacılık işlevlerinin sürdürüldüğü serbest eczaneler

başta gelmektedir.

(4)

On hafta süreli bir poliklinik rotasyonunda, eczacılık öğrencisi hastanın ilaç profilini hazırlamak­

ta ve tıp öğrencisi ile birlikte has-

tayı tıp ~ğretim üyesine takdim etmektedir(8). Kendisi de hastayı

muayene eden tıp öğretim üyesi,

eczacılık ve tıp öğrencileri ile tar-

tışarak tedavi planı ya da ileri ta-

yöntemleri üzerinde öğrenciler­

le görüş birliğine varmaktadır.

Poliklinik rotasyonu süresince, ön- ceden hazırlanılan aktif katılımlı

konferanslar, çeşitli seminerler ve

hastaların ilaç kullanımı konusun- da eğitilmesi çalışmaları da sür- dürülmektedir. Rotasyon boyun- ca, eczacılık öğrencilerinin gözeti- mi amacıyla poliklinikte bir ecza-

cı eğitmen bulunmaktadır. Bu eğit­

men eczacılar, haftada bir gününü

eğitmenliğe ayıran, klinik eczacılık

konusunda mezuniyet sonrası ça-

lışma yaparak derece almış ve has- tane kliniklerinde görevli eczacı­

lardır. Bu eğitmenlerin yanısıra,

rotasyon boyunca poliklinikte bir akademisyen eczacı da bulunmak-

tadır. Akademisyen eczacının gö- revi, eczacılık öğrencilerini klinik

çalışmalarda yönlendirmek, ayrıca öğrencilerin bütün öneri ve kon-

sültasyonlarııu gözden geçirmektir.

Serbest eczaneler - klinik işlev­

lerin sürdürülmesi koşuluyla - uy-

gulamalı klinik eczacılık eğitimi bakımından çok önem taşımakta­

dır. Serbest eczanelerdeki <(gerçek

yaşam koşullarında» görülen uygu-

lamalı klinik eczacılık eğitimi, özel- likle öğrencilerin karar verme ye- teneklerinin gelişmesi, hastalarla

iletişim kurmaları ve hastalara kar-

şı sorumluluklarını kavramaları, hastaların ilaç profilinden hareket- le onların «bütün olarak» değer­

lendirilebilmesi ve ilaç tedavisinin istenen ve istenmeyen çok yönlü

sonuçlarının izlenmesi bakımından

önem taşımaktadır. Bu konudaki bir örnekte, öğrenciler (<klinik eği­

tim laboratuvarı» olarak rol oyna- yan serbest eczanede haftanın iki günü, üçer saat geçirmektedir(9).

Öğrenciler, karşılaştıkları sorunla- ra ağırlık vererek eczanedeki ça-

lışmalarının yazılı dökümünü yap- makta ve fakültedeki danışmanla­

rıyla tartışmaktadır. Öğrencilerin uygulamalı klinik eczacılık eğit­

menliğini üstlenen serbest eczacı­

lar ayda bir, küçük gruplar biçi- minde eczacılık fakültesinde bira- raya gelmekte, öğrencilerin eğitimi

ve eğitimin değerlendirilmesi konu-

larını görüşmektedir.

Klinik Eczacılık Eğitiminde Karşılaşılabilecek Sorunlar

Eczacılık eğitim kurumlarında­

ki eğitim programlarının klinik ec-

zacılık doğrultusunda düzenlenme- sinde karşılaşılabilecek sorunlar

şöylece özetlenebilir(lO):

a) Öğretim kadrosuna ilişkin sorunlar -Öğretim kadrosunun kli- nik eczacılığa yönelik programlar

karşısındaki tutumu çok önemlidir.

Temel eczacılık dallarındaki öğre­

tiın kadrosu, ders programlarında

klinik eczacılık doğrultusunda ya-

pılacak değişikliklere genellikle di- renirler. Ders programlarında her-

(5)

hangi bir değişiklik yapılmasının gerekmediğini savunanlar da çıka­

bilir.

Öğretim kadrosu ile ilgili di-

ğer bir temel sorun, kliniğe yöne- lik yeterli öğretici bulunamaması­

dır. Kliniğe dönük eğitim program·

ları geliştiren eczacılık eğitim ku- rumlan, geleceğin klinik öğretici­

lerini yetiştirmek üzere gerekli ön- lemleri almalıdır (uzmanlık, dok- tora programları gibi).

b) Eğitim programına ilişkin

sorunlar ~ Eğitim programının kli- nik eczacılık doğrultusunda dü- zenlenmesine ilişkin öneri ve eleş­

tirilerin değerlendirilebilmesi, ec-

zacılık eğitim kurumunun amacı­

nın açıkça ortaya konulması ile

olasıdır. Amacın açıkça belirlen- mesi, eğitim programında yapıla­

cak değişikliklere gösterilecek tep- kilerin değerlendirilmesinde de yol gösterici olacalctır.

c) Klinik eczacılığın kabul edi-

lebilirliğine ilişkin sorunlar - Ecza-

cıların klinik işlevleri eczacılar, ec-

zacılık öğrencileri, sağlık ekibinin

diğer üyeleri, öğretim kadrosu ve toplum tarafından kabul edilmeli- dir.

d) Diğer sorunlar - Klinik ec-

zacılık eğitimi, finansal sorunları

da gündeme getirmektedir. Klinik

eczacılık eğitiminde karşılaşılabile­

cek diğer bir sorun ise, eczacılık eğitim kurumunun örgüt yapısı­

dır. Sözkonusu örgütsel yapı, öğ­

retim kadrosunun işbirliğini ve

eğitim programlarının gereğince

düzenlenmesini engelleyebilir.

Türkiye'deki Durum Üzerine Düşünceler

Ülkemizdeki eczacılık eğitimi­

nin klinik eczacılık doğrultusunda

düzenlenmesi gündeme geldiğinde,

üzerinde durulması gereken en ö- nemli husus kanımca şudur: Gü- nümüzde «klinik öncesi» nitelik ta-

şıyan ülkemiz eczacılık eğitimi ye- terli midir? Diğer bir deyişle, uy- gulanagelen eğitim programının tek

eksiği, edinilen bilgilerin uygulaına­

ya aktarılacağı bir <<klinik ortan11n»

bulunmayışı mıdır? Yoksa, önce·

likli sorun «klinik öncesi» karak- ter taşıyan bugünkü eczacılık eği­

timimizin yetersizliği ınidir? Açık­

yüreklilikle yanıtlanınası gereken bu zincirleme sorularla ilgili ola- rak şöyle bir benzetme yapılabi­

lir: Bomba (klinik öncesi eczacılık eğitimi) hazırda, yalnızca fünye (klinik uygulama) mi eksik? Yok·

sa, asıl sorun, fünyesi takılsa bile sonuç alınamayacak «kurusıkı»

bomba mı? Bu temel soruları ya-

nıtlamanın tek yolu, kuşkusuz gü- nümüzdeki eczacılık eğitimimizin

<<bilimsel biçimde» ele alınmasıdır.

Eczacılık eğitimimizin <{bilin1sel bi- çimde» ele alınması ise - genel hat-

larıyla-varsayım (!ar), bilimsel yön- tem, sonuçların bilimsel yorumlan-

ması ve bunlar ışığında varsayım (lar)ın yargıya dönüştürülmesi ba- san1aklanndan oluşmaktadır. Böy~

le bir çalışmanın zaman alacağı açıktır. Ancak, eczacılık eğitimimi~

zin <<bugünü» doğnı ve eksiksiz bi- çimde belirlenmedikçe, <<yarını>>

sağlam temellere oturtulamaz.

(6)

Türkiye'de klinik eczacılık eği~

timine geçileceği z,aman karşılaşı­

lacak sorunların başında, öğretim elemanı sıkıntısı gelecektir. Öğre­

tim {{üyesi» yerine öğretim «elema-

nı» sözcüğünü özellikle kullandım.

Yukarıda yerilen örneklerden de

görüldüğü gibi, uygulamalı klinik

eczacılık eğitiminde akademisyen olmayan eczacılarda devreye gire- bilmektedir. Ancak ülkemizde aka- demisyen

gulamalı

olmayan eczacıların uy- klinik eczacılık eğit- menliğine «yatkınlığı» düşünü­

lecek olursa, bu kaynağın da istenen yeterlik düzeyinde olma-

dığı söylenebilir. Bu konuda ilk akla gelen çözünı, yurt dışına

eleman gönderilerek eczacılık eği­

tim kurumlarımızda «klinik ecza-

cılık öğretim üyesi» çekirdeğinin oluşturulmasıdır. Kişisel düşüncem,

bunun tam tersi bir yaklaşımın da- ha verimli olacağıdır. Diğer bir

deyişle, yurt dışına eleman gön- dermek yerine, yurt dışından konu- nun uzmanları getirtilmelidir. Bu

«Önerim» şu gerekçelere dayan-

maktadır:

a) Türkiye'deki eczacılık mev-

zuatı, yurt dışındakinden oldukça

farklıdır. Bu durum1 yurt dışında

görülecek klinik eczacılık eğitimi­

nin ülkemizdeki uygulanabilirliğini

önemli ölçüde engelleyebilecektir.

b) Türkiye'de sağlık ekibinin

diğer üyelerinin (özellikle hekim ve

hemşirenin) klinik eczacılık hiz- metlerine bakış açısı, yurt dışına

göre farklı olabilir. Bu nedenle, yurt dışındaki klinik uygulama or·

tamında sözkonusu olmayan «çok yönlü engeller», edinilen bilgi ve be- cerilerin ülkemizde uygulanabilme

şansını azaltabilecektir.

c) Türkiye'nin sosyo - ekono- mik ve kültürel koşulları, diğer

ülkelerden belirgin biçimde fark-

lıdır. Bu farklılık, uygulamalı kli- nik eczacılık eğitimi sırasında, özel- likle eczacı - hasta ilişkilerinde

kendini hissetirecektir. Yurt dışın­

daki hastalarla iletişim kurmakta olumlu sonuçlar veren teknik ve

yaklaşımlar ülkemizdeki eczacı ~

hasta ilişkilerinde benzeri ölçüde

başarılı olamayabilecektir.

d) En sona kalan, ancak çok önemli gördüğüm bir husus, yurt

dışına gönderilecek klinik eczacılık

«aday»larının «asil» olduktan sonra

«türlü - çeşitli» nedenlerle geri dönmek istememeleri olasılığıdır.

Türkiye'de klinik eczacılık doğ·

rultusundaki eğitime geçileceği za- man karşılaşılacal<;__ sorunlardan bir

diğeri, akademik kadronun tepkisi (ya da en azından çekimserliği) ola- bilecektir. Bu olası sorunun bir ne- deni de, akademik kadronun «kli- nik deneyimsizliği»dir. Bu sorunun çözümü amacıyla ABD.'ndeki bir

eczacılık fakültesinde ilginç bir yo- la başvurulmuştur: Öğretim üyele- rinin ·klinik eczacılık konusunda bir ay süreyle hastanede uygula-

malı olarak «eğitilmesi» (11). De- neysel olarak iki öğretim üyesi (bi~

r:i genel eczacılık ve eczacılık tek- nolojisi, diğeri eczacılık işletmecili­

ği dersi sorumlusu) ile sürdürülen

(7)

uygulama, olumlu sonuç vermiştir.

Uygulama, öğretim üyelerinin ders- lerini daha «klinik ağırlıklı» biçim- de düzenlemelerine yardımcı olmuş­

tur.

Türkiye'deki tüm eczacılık eği­

tim kuıumlannm hastanelerle iş­

birliği ba.kımından aynı ölçüde

şanslı olm·amaları, klinik eczacılık eğitimine başlayabilmelerini engel- lemeyecektir. Yukarıdaki örnekler- de açıkça görüldüğü gibi hastane servislerinin yanısıra poliklinikler ve serbest eczaneler de uygulamalı

klinik eczacılık eğitimi için uygun

ortamdırlar.

·Klinik eczacılık eğitimi ile il- gili ilginç bir örnek, A.B.D.'ndeki bir vakıfa ilişkindir. Özellikle {{ge-

lişmekte olan» ülkelere sağlık ala·

nında destek olan vakfın götürdü-

ğü hizmetler arasında, klinik ecza·

cılık eğitimi de yer almıştır. Vak·

fm HOPE (Ümit) adlı gemisinin 1974 yılında Jamayka'ya yaptığı zi- yaret sırasında, gemide bulunan A.B.D.'li iki eczacı o ülkedeki 30 ec-

zacıya bir ay süreyle (yaklaşık 160 saat) hastanelerde klinik eczacılık eğitimi vermiştir(12). Ülkemizdeki

eczacılık eğitim programlarının kli·

nik eczacılık doğrultusunda düzen- lenebilmesi için << Ümitıı gemisinin

lin1anlarımızı ziyaret etmesine ge·

rek kalmayacağını {{ümit ederim.»

KAYNAKLAR

1. Wood, H.L., «Hovv the Retail Pharmacist Quietly Serves Physicians and Pati en ts >ı,

Pharm. Times, 44, 107"108 ve 110, Feb 1978.

2. Curtiss, F.R., Wertheimer, A.L,

«Clinical Pharmacy in Rural Practice Environments», J.

Clin. Pharm., 1, 201-209, 1976.

3. Proceedings of the First Jn.

ternational Congress on Clini·

cal Pharriıacy Education, CoJ.

!ege of Pharmacy, University of Minnesota, Minneapolis, Minnesota, U.S.A., 1976.

4. Hepler, C.D., Tester, W.W.,

«Clinical Case Analysis as an Educational Tool», Am. J.

Hosp. Pharm., 25, 564 - 568, 1968.

5. Swintosky, J.V., «Education far Pharmacy's New Rolcs : Changes in Curriculum, Prog·

rams, and Organization of the College of Pharnıacy, Univer- sity of Kentucky», Am. J.

Pharm. Educ., 34, 33-46, 1970.

6. Nona, D.A., Popovich, N.G.,

«An Evaluation of a Clinical Pharmacy Program at the Uni- versity of Illinois>ı, Am. J.

Pharm. Educ., 38, 402-410, 1974.

7. Froese, E.H., of a Clinical

<<lncorporation Pharmacy Prog·

ram in a Three - Year Bachc- lor of Plıarm,acy (Honours) Degree Program», Am. J.

Pharın. Educ., 41, 296 " 297, 1977.

8. Herfindal, E.T., Levin, R.H., {{Clinical Pharmacy Training in an Outpatient _Clinicı}, Am.

J. Pharm, Educ., 36, 72-87, 1972.

(8)

9. Swintosky, J.V., «Clinical Edu- cation and Practice in Phar- macy)>, Am. J. Pharm., 145, 129 -134, Jul-Aug, 1973.

10. Weaver, L.C., «Problems and Concerns in Implementation of Clinical Pharmacy Prograınsıı,

Am. J. Hosp. Pharm., 28, 873 - 876, 1971 (Panel - A Pharmacy Dean).

11. Bellafiorc, I.J. et. al., «A Fa- culty» Residency in Clinical Pharmacy, Am. J. Pharm.

Educ., 38, 81-84, 1974.

12. Strein, G.W., Mallmann, J.C., A Teaching Program in Clini- cal Pharmacy in Janıaica,

A Publication from Project HOPE, The People - to- Peop- le Health Foundation, Inc., Washington, D.C., U.S.A., 1975.

Okunması Önerilen Diğer Kaynaklar

1. Nightingale, C.H., «An Integra- ted Program for Training Pharmacy Students. VI. The Clinical Experience», Anı. J.

Pharm. Educ., 36, 222-227, 1972.

2. Juhl, R .. D., <<OTC Drugs and Clinieal Pharmacy : Thc U se of Community Pharmacies as Teaching Laboratoriesı>, Am.

J. Pharm. Educ., 39, 9-12, 1975.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Temel Eczacılık Bilimlerine ait Anabilim Dallarında (Analitik Kimya, Biyokimya, Farmasötik Mikrobiyoloji) her biri için alanında doktora yapmış en az

eczacılık, ilaç epidemiyolojisi ve sos- · yal eczacılık gibi konularda da daha fazla rol üstlenınesi gerektiği gö-. rü~ü ile

(~) Çorlu Askeri Hastanesi Başeczacısı, 'Çorlu-Tekirdağ.. küçük ilaç dağıtım ünitelerinde görev alabilirler. Nadir olarak 'la farmasötik endüstri, kalite kontroR

4.Hafta Eczane teknikerinin serbest eczanede kullandığı araç ve gereçler. 5.Hafta Eczanede

Kronik idiyopatik ürtikerin feksofenadin ile tedavisi öncesi ve sonrası klinik ve 'prick' test

 organ spesifik olmayan enzimler organ spesifik olmayan enzimler LDH, aldolaz, fosfoheksoz izomeraz. LDH, aldolaz,

Dönem V Sosyal Pediatri dersliği: Çocuk Hastanesi’nde yer almakta olup, 1 adet kürsü, 75 adet sandalye, 1 adet projeksiyon cihazı, 1 adet bilgisayar, 1 adet, yazı tahtası,

Birinci aşamada Eylül 2001 ile Haziran 2002 arasında Tıp Fakültesi beşinci sınıfta bulunan ve sekiz ayrı grup halinde ikişer hafta süreyle Göğüs Hastalıkları