Rize İdare Mahkemesi, Baro Enerji Tarafından Gürgen Vadisi Üzerinde Yapımı Planlanan Alicik 1-2 Regülatörleri ve HES Projesi’nin ‘ÇED Olumlu Raporu’ İçin Yürütmeyi Durdurma Kararı Verdi
Değerli Dostlar, Sevgili Basın Mensubu Arkadaşlar…
Derelerin Kardeşliği Platformu olarak, başta bölgemizde yapımı planlanan ve yapım aşamasında olan HES
projelerine karşı yürütmüş olduğumuz demokratik ve hukuksal mücadelemiz her geçen gün daha da artarak, güç birliği ve dayanışma içerisinde devam etmektedir.
Çayeli Senoz’da yürütülen demokratik mücadele ile son olarak Uzundere-2 HES için çukurluhoca Köyü’nde yapılmak istenen ÇED toplantısı, köylülerimizce protesto edilerek yaptırılmadı.
Tonya’da HES’çileri ‘geldikleri gibi’ geri gönderen Tonyalılar, ‘HES’lere Hayır’ mitingi ile bir kere daha HES direnişindeki kararlılıklarını gösterdi.
Ardanuç’un Bulanık Köyü’nde Ardanuç 1-2 Regülatörleri ve HES projesi için yapılmak istenen ÇED toplantısı yine köylülerimizin protestosu ile yaptırılmadı.
Bölgedeki hukuksal mücadelelerimiz doğrultusunda çeşitli HES projeleri için mahkeme süreci devam ederken, Bilirkişi Heyetlerinin yaptığı incelemeler dışında önce Senoz Vadisi’ndeki Uzundere-1 HES için, ardından Güneysu Gürgen Vadisi’ndeki Tepe 1-2 Regülatörleri ve HES projesi için ‘Yürütmeyi Durdurma’ kararları geldi.
Son olarak ise yine 14 Mayıs 2010 tarihinde, Platformumuz bileşenlerinden olan Güneysu Çevre Platformu
öncülüğünde gönüllü avukatımız Remzi Kazmaz’ın açmış olduğu dava sonucunda, Güneysu Gürgen Vadisi üzerindeki Kaledere ve çak Deresinde Baro Enerji firması tarafından yapımı planlanan 9,37 megavat kurulu gücündeki Alicik 1-2 Regülatörü ve HES projesi için ‘Yürütmeyi Durdurma’ kararı verildi.
Yöre halkının bütün tepki ve protestolarına karşın Çevre ve Orman Bakanlığı’nca söz konusu bu proje için verilen
‘ÇED Olumlu Raporu’ ne kadar ilgi çekici ise, Rize İdare Mahkemesi’nin söz konusu ÇED Olumlu Raporu için 31.05.2010 tarihinde vermiş olduğu ‘Yürütmeyi Durdurma’ kararındaki, “…inşaat faaliyetlerinin devam etmesi, bu durumun çevreye etkileri ve projenin kapsamı dikkate alındığında telafisi güç ve imkansız zararların oluşmasını önlemek amacıyla…” ibaresi de bir o kadar dikkat çekicidir!
Bilindiği gibi söz konusu Güneysu Gürgen Vadisi üzerinde Asa Enerji firması tarafından yapımı tamamlanarak deneme üretimi aşamasına gelen 9,75 megavat kurulu gücündeki Kale HES projesi nedeniyle Gürgen Deresi kuruma aşamasına gelmiş hatta dere yatağındaki suyun da azalması nedeniyle söz konusu proje üretime geçememe durumu ile karşı karşıya kalmıştır.
Bu durum ortadayken, aynı vadi üzerinde birbirinden farklı projelerin yaşama geçirilmek istenmesi, bilimsel raporların dışında yasa ve yönetmelikler ile yargı kararlarının görmezden gelinmesi, sadece bölgemizde değil yurt genelindeki bütün vadilerimizde, derelerimizdeki suların kilometrelerce tünellere alınarak, enerji üretimi adı altında, doğal yaşam alanlarımıza, tarihi, sosyal ve kültürel değerlerimize geri dönüşümsüz zararlar verecek olan HES projelerine
aktarılmak istenmesine ve bu projelerde ısrarla diretilmesine anlam verememekteyiz.
Bu dayatma ve diretmenin, ‘Su akar, Türk bakar’ safsataları ile ‘ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulması’, ülkemizin enerji açığının kapatılması gibi bahanelerden öte başka anlamları olduğu yönündeki izlenimlerimiz bizleri endişelendirmektedir.
Devleti, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütünlüğe sahip, buna inanan, devletine koşulsuz olarak gönülden bağlı bölgemiz insanları olarak, HES projelerine karşı yıllardır demokratik ve hukuk kuralları içerisinde vermiş olduğumuz mücadeleye karşın özellikle de Çevre ve Orman Bakanlığı’nın bu hukuk tanımaz ve halkın tepkisini görmezden gelen tavırları, bizlerin devletimize, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye olan bağlılığını zedelemeye yetmeyecektir.
Bu güne kadar HES’lere karşı ülke genelinde yürütülen 65 farklı davanın sonucunda bu son karar ile 31 dava
sonuçlanmış, biri hariç 30’unda ‘Yürütmeyi Durdurma ve İptal’ kararları verilmiştir. Bu sonuç bir kez daha bizlerin bu konuda vermiş olduğu mücadelenin ne derece haklı, yasal ve hukuksal olduğunu göstermekle birlikte, bizlere
dayatılmak istenen HES projelerinin ne kadar yasa ve yönetmelikler ile hukuksal dayanaklardan uzak ve haksız uygulamalar olduğunu kanıtlamaktadır.
Derelerin Kardeşliği Platformu, tamamen bağımsız bir halk hareketi olarak bölgemizin ve ülkemiz vadileri üzerinde yapılması planlanan bütün HES projeleri durdurulana, üretim lisansları iptal edilinceye kadar, HES’lere karşı demokratik, yasal ve hukuksal mücadelesini birlik, bütünlük ve dayanışma içerisinde sürdürmekte kararlıdır.
Ömer ŞAN
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ceyhun KALENDER
Güneysu çevre Platformu Derelerin Kardeşliği Platformu Basın Açıklaması – 16.06.2010
