• Sonuç bulunamadı

Kontralateral Torakotomi ile Bronkoplevral FistülünOnarýmý: 2 Olgu Nedeniyle

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kontralateral Torakotomi ile Bronkoplevral FistülünOnarýmý: 2 Olgu Nedeniyle"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kontralateral Torakotomi ile Bronkoplevral Fistülün

Onarýmý: 2 Olgu Nedeniyle

REPAIR OF BRONCHOPLEURAL FISTULA VIA CONTRALATERAL

THORACOTOMY: REPORT OF TWO CASES

Melih Kaptanoðlu, Aydýn Nadir, *Þinasi Manduz, *Kasým Doðan, *Ýlhan Günay

Cumhuriyet Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Sivas *Cumhuriyet Üniversitesi Týp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Sivas

Ö

Özzeett

Akciðer rezeksiyonlarýndan sonra geliþen bronkoplevral fistüllerin (BPF) tedavisi zor olduðu kadar uzun zaman almaktadýr. Tedavide retorakotomi, güdük revizyonu, torakoplasti, miyoplasti, transperikardiyal güdük revizyonu, endoskopik doku yapýþtýrýcýlar ve stent uygulamalarýnýn yanýnda kontralateral torakotomi de bir alternatif olarak dikkati çekmektedir. Bu makalede sol pnömonektomi sonrasý geç dönemde BPF geliþen ve kontralateral torakotomiyle güdükleri kapatýlan 2 olgu dolayýsýyla BPF’ ye yol açan nedenleri ve tedavi yöntemlerini gözden geçirdik.

Anahtarr kelimelerr: Bronkoplevral fistül, ampiyem, torakotomi, pnömorektomi

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2003;11:46-49

S

Su

um

mm

maarry

y

Bronchopleural fistula is a common and challenging complication after lung resections. Rethoracotomy, stump revision, thoracoplasty, myoplasty, transpericardial stump revision, fibrin glue, stent applications, contralateral thoracotomy are treatment alternatives. In this article, two patients were treated with contralateral thoracotomy for bronchopleural fistula after left pneumonectomies. We discussed also common reasons and treatment alternatives of post-pneumonectomic bronchopleural fistula under the light of the recent literature.

Keyyworrds: Bronchopleural fistula, empyema, thoracotomy, pneumonectomy

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2003;11:46-49

46

Adrres: Dr. Aydýn Nadir, Cumhuriyet Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Sivas e-mmail: aydin_nadir@superonline.com

G

Giirriiþþ

Akciðer rezeksiyonlarýnýn önemli komplikasyonlarýndan biri olan bronkoplevral fistüller (BPF) son yýllarda azalmakla birlikte önemini halen korumaktadýr. Bronkoplevral fistüllerin oluþumunda hastanýn primer akciðer hastalýðýnýn yaný sýra ameliyat tekniði ile ilgili uygulamalar da rol oynamaktadýr. Deðiþik olgu serilerinde lobektomilerden sonra %0.3-1.1, pnömonektomilerden sonra %2-5 oranýnda BPF geliþtiði bildirilmektedir [1-3]. Bronkoplevral fistüllerin tedavisinde kliniklerin tercihlerine ve hastanýn durumuna göre deðiþik yöntemler uygulanmaktadýr. Basit ve öncelikli olanlardan baþlayarak, giderek komplike yöntemlere kadar uzanan çeþitli giriþimler içinde kontralateral torakotomi de diðer yöntemlerin baþarýsýz olduðu olgularda kullanýlabilecek bir alternatif olarak dikkati çekmektedir. Kontralateral torakotomi ile güdük kapatýlmasý ilk olarak Maassen (1983) ve Perelman (1986) tarafýndan tanýmlanmýþtýr. Biz de kliniðimizde deðiþik tedavi alternatiflerinin baþarýsýz olduðu iki olguda kontralateral torakotomi ile güdük revizyonu yaptýk. Amacýmýz fistülleri kapanan bu olgular nedeniyle BPF tamirinde kontralateral torakotomi yöntemini tartýþmak ve literatür bilgilerini gözden geçirmektir.

O

Ollg

gu

u 1

1

Evre IIB bronþ (epidermoid) kanseri tanýsýyla sol pnömonektomi yapýlmýþ 51 yaþýndaki hasta, taburcu olduktan sonra postoperatif 23. günde ampiyem ve BPF tanýsý ile kliniðe tekrar kabul edildi (Resim 1). Sol retorakotomi ile interkostal kas flebi getirilerek güdük revizyonu yapýldý. Bronkoplevral fistülün devam etmesi nedeni ile 2 kez bronkoskopi ile doku yapýþtýrýcýsý (Barts, Fibrin glue) uygulandý, fakat baþarýsýz oldu. Daha sonra parsiyel torakoplasti ve pektoralis major flebi getirilerek güdük kapatýldý. Kýsa bir süre sonra hava drenajý yeniden baþladý. Bu baþarýsýz cerrahi giriþimlerden sonra fistülün devre dýþý býrakmak amacýyla trakeadan sað ana bronþa uzanan endobronþiyal stent (6 cm x 1.5 cm silikon kaplý stent, “MI Tech”) konuldu. Fakat stent stabilize olmadý ve daha sonra sað ana bronþa ilerlemesi üzerine çýkarýldý. Hava drenajýnýn devam etmesi nedeniyle kontralateral torakotomi yapýlarak güdük debride edildikten sonra 2/0 prolen ile tek tek kapatýldý. Soldaki ampiyem poþunun irrigasyonuna devam edildi. Ampiyem kavitesi son operasyondan 7 gün sonra steril hale geldi. Hasta son ameliyattan 11 gün sonra, yatýþýnýn 46. gününde taburcu edildi (Resim 2).

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2003;11:46-49 Kaptanoðlu et al

(2)

O

Ollg

gu

u 2

2

Evre IIIA bronþ (adeno) kanseri tanýsýyla sol pnömonektomi yapýlan 59 yaþýnda erkek hasta, postoperatif 3. ayýnda BPF ve ampiyem tanýsýyla tekrar kliniðe yatýrýldý. Ampiyem için kapalý sualtý drenajý ve irrigasyon yapýldý (Resim 3). Endoskopik olarak iki defa doku yapýþtýrýcýsý ile (Barts ve Tissel) fistül kapatýlmaya çalýþýldý. Her iki uygulamadan sonra da hava kaçaðý devam etti. Bazal göðüs tüpüne ek olarak apikal bölgeye daha ince bir kateter yerleþtirilerek %0.9 serum fizyolojik

içinde %1’lik betadin ile devamlý intratorasik irrigasyona baþlandý. Hava kaçaðýnýn 36 günlük konservatif tedaviye raðmen devam etmesi üzerine, kontralateral torakotomi yapýlarak güdük debride edildi ve 2/0 prolenle ile tek tek kapatýldý. Soldaki ampiyem kavitesi 9. gün steril hale geldi. Hasta operasyonu takiben 15., yatýþýnýn 51. gününde taburcu edildi (Resim 4).

T

Taarrttýýþþm

maa

Bronkoplevral fistül geliþme sýklýðýna etki eden faktörler hastaya ait olanlar ve teknik nedenler olarak iki gruba ayrýlabilir. Hastaya ait nedenler arasýnda malignite, preoperatif

47 Resim 1. Birinci olgunun BPF tanýsý ile ilk geliþ PA akciðer grafisi.

Resim 2. Birinci olgunun sað torakotomi sonrasý 15. gün PA akciðer grafisi. Sað akciðerin kompansatris olarak geniþlediði, torakoplastinin de etkisiyle sol apeksde az bir boþluk kaldýðý görülmektedir.

Resim 3. Ýkinci olgunun BPF tanýsý ile kapalý su altý drenajý uygulanmýþ PA akciðer grafisi.

Resim 4. Ýkinci olgunun postoperatif üçüncü ay PA akciðer grafisi.

Kaptanoðlu ve Arkadaþlarý Bronkoplevral Fistül Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg

(3)

radyoterapi ve kemoterapi almasý, akciðer enfeksiyonu, postoperatif mekanik ventilatör tedavisi sayýlabilir. Bronþ güdüðünün uzun býrakýlmasý, bronþ güdüðünün gereðinden fazla disseksiyonu, bronþiyal arterin baðlanmasý, güdükte rezidüel tümör býrakýlmasý, kanama ve erken hava kaçaðý nedeniyle yapýlan retorakotomiler en önemli teknik nedenlerdir. Akciðer rezeksiyonlarýndan sonra bronþ güdüðü genel olarak primer sütürlerle veya stapler kullanýlarak kapatýlmaktadýr. Stapler ile kapatýlan bronþ güdüðünü daha da saðlamlaþtýrmak için ilave sütür yerleþtiren cerrahlar da vardýr. Bu sütürler bazen stapler hattýnýn üstüne, bazen de altýna yerleþtirilmektedir. Bazý cerrahlar ise bu tür dikiþleri “teflon pledget” ile destekleyerek koymaktadýr [4]. Yapýlan çalýþmalarda primer sütürler ile stapler kullanýlan olgular arasýnda BPF geliþme sýklýðý açýsýndan anlamlý bir farklýlýk bildirilmemektedir.

Günümüzde BPF’lerin tedavisinde ortak bir metod belirlenebilmiþ deðildir. Erken dönemde ampiyemin eþlik etmediði BPF’lerin kapatýlmasýnda retorakotomi, ya da transsternal giriþim önerilmektedir. Ampiyem geliþmesinden sonra güdük revizyonlarýnýn baþarý oraný çok düþüktür. Fistülün kapatýlmasýna ek olarak kas flebi getirilmesi, torakoplasti, omentoplasti gibi yaklaþýmlar ampiyem kavitesinin dolmasýna yardýmcý olmaktadýr. Fistüllerin kapatýlmasýnda endoskopik doku yapýþtýrýcýlar kullanýlabilmektedir. Hollaous ve arkadaþlarý [5] çalýþmalarýnda 32 BPF olgusunun 16’sýnda baþarýlý olduklarýný rapor ettiler. Yaygýn olan görüþ küçük fistüllerin kapatýlmasýnda ve genel durumu kötü, major bir cerrahi giriþimi kaldýramayacak hastalarda denenmesidir. Lobektomi sonrasý geliþen BPF’lerde stent uygulamasý daha yaygýn iken, pnömonektomi sonrasý fistül geliþen olgularda stent uygulamalarýna ait yayýnlar az sayýda ve sonuçlarý yetersizdir [6]. Kliniðimizde benign ve malign nedenlerle 35 hastaya pnömonektomi yapýlmýþtýr. Ýlk yýllarda bronþ primer sütürlerle kapatýldýðý halde son yýllarda artan oranda stapler kullanmaktayýz. Primer sütür ile güdük kapatýlan olgularýmýzda BPF geliþmemiþ, ancak bronþ kanseri nedeniyle stapler kullanýlarak pnömonektomi yapýlan iki olgumuzda fistül ile karþýlaþýlmýþtýr. Bu iki olguda BPF geliþmesinin nedenleri, muhtemelen güdüklerin bir miktar uzun býrakýlmasý ve ayrýca ilk olguda bronþun aþýrý disseke edilmesidir. Biz her iki olgumuza sað torakotomilerden önce aralýklý olarak ilk olguda 30, ikinci olguda 36 gün boyunca irrigasyon yaptýk, ancak fistüller büyük olduðu için kapanmadý. Parsiyel torakoplasti ile birlikte pektoralis major flebi getirdiðimiz birinci olgumuzda fistül etkin bir biçimde kapatýlmadýðý için ampiyem tedavisinde baþarýlý olunamamýþtýr. Ancak kontralateral torakotomi ile güdük kapatýldýktan sonra enfeksiyon hýzla kontrol altýna alýnabilmiþtir. Bu açýdan bakýldýðýnda ampiyem kavitesinin steril hale getirilmesinde fistülün kapatýlmasýndan sonra devamlý irrigasyonun da etkili olduðunu gördük. Stent uyguladýðýmýz ilk olguda stent migrasyonu ve BPF’nin devam etmesi nedeniyle 5. gün stent çýkarýldý. Diðer taraftan her iki olgumuza ardýþýk iki seans doku yapýþtýrýcýlarý uygulamamýza raðmen fistüller kapanmadý. Ýlk olgumuzda doku yapýþtýrýcýsý 17 gün yerinde kaldý, fakat ampiyemin kontrol altýna alýnamamasýndan veya fistülün büyük olmasýndan dolayý baþarýlý olamadýk.

Transsternal transperikardiyal yaklaþým ile güdük revizyonu

yapýlan olgularda mortalitenin yüksek olduðu bildirilmektedir. Ayrýca mediastinit ve sternal osteomyelit riski yüksek olarak rapor edilmektedir [7,8].

Kontralateral torakotomi ile fistül kapatýlmasýnda ekstraplevral gidilerek karinaya ve ana bronþa ulaþýlmakta ve fistül revizyonu yapýlmaktadýr. Bu yöntemin önemli dezavantajlarýndan birisi genel durumu bozuk olan olgularda genel anestezi verilmesindeki güçlüktür.

Görüldüðü gibi BPF tedavisi her seferinde deðiþik güçlükler göstermektedir. Tek bir yöntemin tartýþmasýz baþarýlý olmasý söz konusu deðildir. Ýlk olgumuzda BPF tedavisinde önerilen çeþitli yöntemler yukarýda verilen sýrayla uygulanmýþ, fakat baþarýsýz olunmuþtur. Fistülün kalýcý olarak kapatýlmasýný kontralateral torakotomi ile güdüðün primer sütür konularak kapatýlmasý ve ampiyem poþunun sürekli irrigasyonu ile saðladýk. Ýkinci olguda ise sadece doku yapýþtýrýcýsý ile iki denememiz oldu. Fakat fistül kapanmadý. Torakoplastilerin göðüs deformitesine yol açmasý ve ilk olgudan edindiðimiz tecrübe ile diðer cerrahi yöntemleri uygulamadýk. Uzun süren konservatif tedaviyi takiben major cerrahi giriþim olarak sadece kontralateral torakotomi ile güdük onarýmý uyguladýk ve iyi sonuç aldýk.

Bronkoplevral fistüller hem hekimleri, hem de hastayý olumsuz etkileyen ve hayatý tehdit eden önemli bir komplikasyondur. Ampiyem ve BPF genellikle birlikte olmakta, biri diðerinin tedavisini güçleþtirmektedir. Tedavi için uygulanan yöntemler hasta için tolere edilmesi zor ve uzun sürelidir. Ekonomik açýdan da hastane masraflarýnýn ileri derecede yükselmesine yol açmaktadýr. Bu nedenle bronkoplevral fistül tedavisi kadar önemli bir nokta da, oluþmasýný önlemek için özen gösterilmesidir. Bütün dikkat ve çabalara raðmen BPF geliþtiði taktirde kontralateral torakotomi hastane yatýþ süresini de kýsaltan iyi bir alternatif olarak göz önünde bulundurulmalýdýr. Kontralateral torakotomi ile güdük revizyonu genel anestezi almasýnda sakýnca olmayan hastalarda, ampiyem kavitesinin sürekli irrigasyonu ile birlikte uygulanabilecek bir yöntemdir.

K

Kaay

yn

naak

kllaarr

1. Puskas JD, Mathisen DJ, Grillo HC, et al. Treatment strategies for bronchopleural fistula. J Thorac Cardivasc Surg 1995;109:989-95.

2. Cameron DW, John CW, Douglas JM, et al.

Postpneumonectomy bronchopleural fistula after sutured bronchial closure: Incidence, risk factors, and management. J Thorac Cardiovasc Surg 1996;112:1367-71. 3. Scneiter D, Cassina P, Korom S, et al. Accelerated

treatment for early and late postpneumonectomy empyema. Ann Thorac Surg 2001;72:1668-72.

4. Sanobe M, Nakagawa M, Ichinose M, et al. Analysis of risk factors in bronchopleural fistula after pulmonary resection for primary lung cancer. Eur J Cardiothorac Surg 2000;18:519-23.

5. Hollaus PH, Lax F, Basem B, et al. Natural history of bronchopleural fistula after pneumonectomy: A review of 96 cases. Ann Thorac Surg 1997;63:1391-6.

6. Porhanov V, Poliakov I, Kononenko V, et al. Surgical treatment of ‘Short Stump’ bronchial fistula. Eur J

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2003;11:46-49 Kaptanoðlu et al

Bronchopleural Fistula

(4)

Cardiothorac Surg 2000;17:2-7.

7. Topçuoðlu MS, Kayhan C, Ulus T. Transsternal

transpericardial approach for the repair of bronchopleural fistula with empyema. Ann Thorac Surg 2000;69:394-7. 8. Kutlu CA, Ölçmen A, Kullep M ve ark. Transsternal

transperikardiyal fistül kapatýlmasý operasyonu:

Bir olgu nedeniyle. Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 1994;2:197-9.

Kaptanoðlu ve Arkadaþlarý Bronkoplevral Fistül Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg

2003;11:46-49

Referanslar

Benzer Belgeler

 Örnek: Hareket doğrultusu ile ışık ışınlarının yaptığı açıyı ölçen iki gözlemci farklı değerler bulacaktır.. Buna aberasyon

Biz bu yazıda, cam kapıya çarparak yarala- nan, 20 cm cilt kesisi ve kaburgalar arası alanda 10 cm uzunluğunda defekt ve göğüs duvarı içine yerleşmiş 5x6x2 cm

Yetmifl yafl›ndaki erkek hastaya sol torakotomi yoluyla ayn› seansta önce sol pnömonektomi, ard›ndan off-pump yöntemi ile sol ön inen koroner arter ve diagonal artere,

Bu çalışmada, akciğer karsinomu nedeni ile sol pnömonektomi uygulanan ve postoperatif er- ken dönemde kontralateral pnömotoraks geli- şen olgu ilgili literatür

Hasta gruplarımızda postoperatif analjezi EA grubunda (n=20), anestezi öncesi torakotomi için planlanan insizyon hattının bir seviye altından (T5-6 veya T6-7)

Küçük torunlardan ihtiyar annelerden başka dört beş tane de genç ba­ yan adı yazdım Her haneyi doldurup yaş bahsine ge linçe bu bayanlar arttırmaya

O ’n un ölü ­ münden sonra, O’nun arkadaş ları arasındaki çekişmeler, ge­ çimsizlikler de artık geçmişin dibinde kalmış olacağından bu gün daha

Çekilen arka-ön akciğer grafisinde bilateral, yaygın, özellikle orta ve alt akciğer alanlarında daha belirgin retiküler görü- nüm ile sol alt zonda plevral efüzyon ile uyumlu