Doç. Dr. Tuğba Bezgin
SÜT DİŞLERİNDE KANAL TEDAVİSİ
ENDİKASYONLARI VE
1-PULPA KAPAKLAMASI (kuafaj)
A)Indirekt pulpa
kapaklaması
B)Direkt pulpa
kapaklaması
2-PULPA AMPUTASYONU (pulpotomi)
3-KÖK KANAL TEDAVİSİ
SÜT DİŞLERİNDE PULPA TEDAVİLERİ
Kök pulpasında akut/kronik enflamasyon veya nekroz bulunan
dişlere uygulanan tedavidir.
Süt dişlerinde; kök kanallarındaki enfekte doku artıklarının çıkarılıp
uygun genişletme ve dezenfeksiyonu takiben kanallar rezorbe
olabilen bir dolgu maddesi ile doldurulur.
Mine ve dentin dokuları
daha ince daha az mineralize
•
Pulpa
hacimleri daha geniş
Çürük
Süt dişlerinde kök kanal tedavisi uygulanmasına karar verilirken göz
önünde bulundurulması gereken bazı faktörler mevcuttur:
1.
Hastanın sistemik durumu ve genel ağız sağlığı,
2.
Dişin endodontik tedaviyi takiben restore edilebilir durumda olması,
3. Periodontal dokular
4. Hasta kooperasyonu
ENDİKASYONLAR
1.
Radiküler pulpanın akut ya da kronik enflamasyonunda,
a-Spontan ya da uzun
süreli ağrı şikayeti varsa,
b-Apse ya da
fistül mevcudiyetinde (enfeksiyon ve
kemik
yıkımı miktarına göre karar verilir),
c-Amputasyon
işlemi sırasında kanal ağızlarında koyu
kırmızı ve kontrolü zor pulpa kanaması olduğunda,
3-Mobilite ihmal edilecek kadar az ise,
4- Kökler arasında enfeksiyona bağlı kemik kaybı varsa (kökün 1/3’ünü
aşmamışsa),
5-Altında daimi diş germi olmayıp da ağızda tutulmaları gereken süt dişlerinde
KONTRENDIKASYONLAR
1. Dişte restore edilemeyecek boyutlarda harabiyet varlığı, dişetinin altına inen
2. Kökler arası bölgenin 1/3
kronalini aşan enfeksiyon ve kemik yıkımı varsa,
4
.
Pulpa
odası tabanının çürükle ya da
mekanik olarak perforasyonu
,6. Dentigeröz ya da foliküler kist varlığı,
Sistemik hastalıkların varlığı genellikle kök kanal tedavisinin uygulanması
açısından engel değildir. Çekim endikasyonu konabilen bir hasta için, kök
kanal tedavisi de uygulanabilir. Hatta hemofili gibi kanama zamanını
etkileyen hastalıkların varlığında, kök kanal tedavisinin çekimden önce
tercih edilmesi gereken bir seçenek olduğu unutulmamalıdır. Bununla
birlikte, düşük enfeksiyon direncine neden olan hastalıkların varlığında
(ör: diyabet), kanal tedavisi çoğunlukla tercih edilmemelidir. Nefrit,
lösemi, idiyopatik siklik nötropeni gibi hastalığı olan ya da granülosit veya
polimorfonükleer lökosit sayısında kronik azalma görülen hastalar,
başarısız bir kanal tedavisi sonrası oluşabilecek akut enfeksiyon
Temel olarak
süt dişlerinde uygulanan kanal tedavisi sürekli
dişlere benzese de, gerek anatomik yapılarındaki farklılıklardan
gerekse fizyolojik
kök rezorpsiyonuna bağlı olarak zamanla kök
ve kanal morfolojilerinde ortaya
çıkan değişiklikler nedeniyle kök
kanal tedavisi
işlemlerinde bazı farklılıklar gerektirirler, hatta
bunlara
bağlı bazı sorunlar taşırlar.
Süt molar dişlerde furkasyon bölgesindeki diş dokusu
sürekli molar dişlere göre
daha incedir ve kron boyu da daha kısadır. Bundan dolayı amputasyon veya kanal
tedavisi kaviteleri
hazırlanırken furkasyon bölgesinde perforasyon yaratma riski yüksektir.
Süt azı dişlerinin kökleri daha eğimli olduğu için kanal
preparasyonu sırasında kök
perforasyonun riskini arttırır. Kanal preparasyonları daha küçük
numaralı eğelerde tamamlanmalıdır.
Sürekli küçük azı dişlerine ait germler süt azıdişlerinin kökleri arasında lokalize olduğu için, süt azılara ait kökler dişin gövdesiyle geniş açı
yaparak birleşir. Bu da kanal tedavisi sırasında kanal aletlerinin yerleştirilme açısında sürekli dişlere göre değişikliğe neden olur.
Sürekli kesicilerin germleri süt keser köklerinin hemen arkasında
yer
aldığı için, süt kesicilerin kökleri kuronları ile aynı
doğrultudadır. Ancak, sürekli kesicilerin kökleri oral tarafa eğik
konumlanır. Bu durum yine kanal aletlerinin kanallardaki
konumlarını etkiler.
Biomekanik preparasyon
sırasında molar dişlerde 35-40,
kesici
dişlerde
40-45 no'lu endodontik
eğelere kadar
genişletme yapılmalıdır.
Sürekli dişlerde yan ve aksesuar kanallar daha çok apikal bölgede gözlenirken,
Süt dişlerinde ise, süt azıların pulpa tabanından kökler arası bölgeye açılan para-molar kanallar (pulpa-periodontal kanallar) daha fazla görülmektedir. Furkasyon lezyonları süt dişlerinde daha fazla görülmektedir. Ayrıca reenfeksiyonu önlemek için kanal ya da amputasyon tedavileri sonrasında furkasyon bölgesinin hermetik bir materyalle örtülmesi (kaide) önemlidir.a.Gerçek kanal b.Kör kanal
c.Dönüşlü kanal d.Tıkalı kanal
Fizyolojik kök rezorpsiyonu başlamış olan süt dişlerinde
(genellikle dişler düşmeden iki ya da üç yıl önce başlar) apeks açıklığının artmış olması ve anatomik kök
apeksinin kronale doğru yer
değiştirmiş olması muhtemel olduğu için, kanal tedavisi sırasında
periapikal dokulara doğru taşkın preparasyon ve taşkın dolguyu engellemek amacıyla kanal dolgu
seviyesi apeksten sürekli dişlere göre daha kısa tutulur (sürekli dişlerde
1-2 mm, fizyolojik kök rezorpsiyonu başlayan süt dişlerinde 2-3 mm).
•
Daimi
diş jerminin pozisyonuna göre, süt dişi köklerinin altında
Süt dişi köklerinin fizyolojik rezorpsiyonu sürekli dişlerdeki gibi sert kanal dolgu maddelerinin kullanımını engeller. Bu noktada süt dişlerinde kullanılacak kanal dolgu maddesinin hem rezorbe olabilen bir yapısının olması hem de kökler ile eş zamanlı erimesi beklenir. Apikal açıklığın fazla olması nedeniyle dolgu materyali, taşarak daimi diş jermine zarar verme ihtimaline karşı kanal içine çok hafif bir basınçla itilmelidir.
Süt dişlerinde fizyolojik rezorpsiyona bağlı olarak 1) rezorbe
olabilen dolgu materyallerinin kullanılma zorunluluğu, 2) smearı
uzaklaştırmak için asidik şelasyon ajanlarının kullanılamaması, kanal
dolgu maddelerinin kanal duvar adaptasyonunu güçleştirmektedir.
Ayrıca 3) rezorpsiyonla birlikte apikal açıklığın artması da apikaldeki
dolgu-kanal adaptasyonunu zorlaştırmaktadır.
4) Olgun süt azı dişi kök kanallarında lateral dallanma, kanallar arası ekstra
bağlantılar, ilave kanallar ve kanal içi dallanmalara sık rastlanması kanal tedavisi sırasında ulaşılamayan alanların fazla olmasına neden olabileceği için kanal
dezenfeksiyonu ve kullanılan kanal dolgu patının antibakteriyel etkisi büyük
önem kazanır.