• Sonuç bulunamadı

B Mani Tedavisinde Olanzapin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "B Mani Tedavisinde Olanzapin"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B

ugüne kadar, duygudurum bozukluðunda hiçbir etiyolojik açýklama tam olarak bozukluðun nedenini ortaya koyabilmiþ deðildir. Yine de günümüz psikofarmakolojisi hemen tamamen monoaminerjik sistemi temel almaktadýr. Koruyucu tedavide artýk yeri tartýþýlamaz biçimde belirlenmiþ ve fakat yetemediði durumlar için seçenekler üretilmekte olan lityumun yanýsýra, akut mani ya da depresyonun tedavisinde antipsikotikler, her tür antidepresif ve benzodiazepin-ler de tedavide yaygýn olarak kullanýlmaktadýrlar. Mani hýzlý baþlangýçlý, akut ve þiddetli seyirli olabilen bir tablodur; kural olmasa da psikotik özellikler tabloya sýklýkla eþlik ederler. Maninin en gürültülü görünen, en çok göze batan kýsmý olan þiddeti, belki de en kolay kontrol altýna alýnabilen kýsýmdýr. Meslekten olmayan, hatta meslekten olup da psikiyat-riye uzaktan bakan pek çok kiþinin ürktüðü, çekindiði bu tablo genellikle uyku ve sedasyonun saðlanmasýy-la çabucak azalýr. Hatta hastalýðýn en erken belirti-lerinden birini oluþturan uyku bozukluðuna yönelik önlemler alýndýðýnda, hastalýk tablosunun ortaya çýk-madan bastýrýlmasý bile söz konusu olabilmektedir. Antipsikotikler aslýnda duygudurum bozukluklarýnýn tedavisinde, maninin akut döneminde veya depres-yonun psikotik özellikleri varsa, hastalýðý hýzla kont-rol altýna alabildikleri ve enjeksiyon yoluyla uygula-nabildikleri için tercih edilmektedirler. Öte yandan, bu

ilaçlardan özellikle klasik olanlar, hýzlý ve kolay uygu-lanabilirlikleri yanýnda, ekstrapiramidal yan etkileri, depresojenik özellikleri ve lityumla birlikte kul-lanýldýklarýnda nörotoksisite gözlenmesi gibi dezavan-tajlara da sahiptir (Goodwin ve ark. 1994). Lityumun babasý sayýlan Mogens Schou, burada kullanýlan antipsikotik dozunun yüksekliðinin önemli rol oynadýðýný söylemekte ve manide kullanýlan anti-psikotik dozlarýnýn þizofrenide kullanýlan dozlara kýyasla çok yüksek olduðuna dikkat çekmeye çalýþ-maktadýr. Akut dönemde antipsikotikler ile tedavi edilen hastalarýn bir yýlýn sonunda günde ortalama 634 mg klorpromazin ya da eþdeðeri ilaç kullandýklarý bildirilmiþtir (Zarate 2000). Yani, duygudurum bozuk-luklarý tedavisinin çeþitli evrelerinde, özellikle de akut manide antipsikotik kullaným vardýr ve sadece psikotik belirtilerin varlýðý ile iliþkili deðildir. Olgu bildirimlerinde ilginç olan özellik daha önce uzun süre klasik antipsikotik kullanan süregen psikotik hasta-larýn manik kayma gösterdiklerinin görülmesidir. Fakat bu olgularýn aslýnda psikotik olduklarýna dikkat edilirse, belki de asýl hastalýðýn alevlenmesi söz konusu olmaktadýr. Alevlenme dýþýnda uzun süreli dopamin blokajý sonrasý reseptör duyarlýlýðýnda artýþ nedeniyle 5-HT2 blokajý sonucu dopamin salýnýmýna

neden olan yeni ilaçlarýn manik belirtilere yol açmasý da bir baþka olasýlýktýr (Ceylan ve Oral 2001). O halde bu noktada karar verilmesi gereken, hastaya zarar vermeyecek ve olabilecek en ideal ilacýn seçilmesidir. Böyle bir ilacýn var olup olmadýðýna bakmadan önce, duygudurum bozukluðu tedavisinde ideal olacak

Doç. Dr. E. Timuçin ORAL*

* Bakýrköy Ruh Saðlýðý ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, ÝSTANBUL

(2)

antipsikotiðin hangi özelliklere sahip olmasý gerek-tiðine bir bakalým:

a) Psikotik ve manik belirtilere iyi gelen,

b) Tedavi uyumunu bozacak düzeyde anlýk veya kalýcý yan etki yapmayan,

c) Diðer ilaçlarla, özellikle de duygudurum dengeleyi-cilerle etkileþimi olmayan bir ilaç hemen tüm gereksinimlerimizi karþýlayabilir gibi gözükmektedir. Böyle bir ilaç var mýdýr sorusunun yanýtý ise ancak zamanla verilebilecektir, çünkü elimizde var olan ilaçlarýn tümü yukarda söz edilen koþullar açýsýndan çiftkör, plasebo kontrollü çalýþmalarla sýnanmýþ deðildir.

Bilindiði gibi, antipsikotik ilaçlarýn tedavi edici etkileri merkezi dopaminerjik reseptörlerin bloke edilmesiyle ortaya çýkar ve yine bilindiði gibi, ayný etkiyle ekstrapiramidal yan etkiler de oluþmaktadýr. Ýlk kez, motor yan etkilere yol açmadan antipsikotik etkinlik gösteren klozapinin bulunmasýyla antipsikotik tedavi tarihinde belki de yeni bir dönem baþlamýþ oldu. Klozapinin dopamin (D) 1, 2 ve 4 reseptörleri ile sero-tonin (5-HT) 2, histamin (H) 1, ve alfa-1 adrenerjik (α) reseptörlere baðlanmakta, bir de antikolinerjik aktivite taþýmaktadýr. Bununla birlikte sebep olduðu agranülositoz ve epilepsi eþiðini düþürücü yan etkisi onun çýðýr açan tedavi edici etkisi nedeniyle temkinli kullanýlmasýnýn yanýnda baþka bazý moleküllerin de geliþtirilmesine neden oldu (Moore ve ark. 1994). Olanzapin, ketiyapin, risperidon, zotepin, sertindol, remoksipirid, aripiprazol bu arayýþýn ürünleri olarak gündeme gelmiþlerdir. Bunlar arasýnda olanzapin, klozapine benzer biçimde, muskarinik reseptörlere ve ayrýca α-1 adrenerjik ve histamin H1 reseptörlerine yüksek ve β-adrenerjik reseptörlere düþük afiniteyle baðlanýr. Öte yandan, klozapinden farklý olarak ama haloperidole benzer biçimde α-2 adrenerjik reseptör-lere afinitesi düþüktür (Bymaster 1997). Ayrýca, gluta-mat, opiat, gama-amino bütirik asit (GABA) A, ve ben-zodiazepin reseptörlerine de düþük düzeyde afinitesi gösterilmiþtir (Fulton ve Goa 1997, Bymaster ve ark. 1996). Klasik antipsikotiklerin aksine olanzapinin prolaktin seviyesi üzerinde minimal etkisi vardýr. Olanzapin prolaktin düzeyleri üzerinde doza baðlý bir artýþa yol açmakta ancak bu etki hafif ve geçici olmak-tadýr. 6 haftalýk tedavi sonrasýnda 2.5 ile 17.5 mg/gün arasýnda olanzapin kullanan hastalardaki ortalama prolaktin düzeyleri, plasebo grubundakilerle ayný ve haloperidolden belirgin olarak az bulunmuþtur.

Olanzapin metabolizmasýnýn CYP1A2 ve CYP2D6 tarafýndan gerçekleþtirildiði gösterilmiþtir. Çeþitli ilaçlarla birarada kullanýmý olanzapinin far-makokinetiðini deðiþtirmemektedir ve lityum ile bir arada kullanýlmasýyla da belirgin herhangi bir et-kileþim gösterilmemiþtir (Demirkýran 1999).

Þu anda, akut maninin tedavisinde 3 ilaç, lityum, valproat ve olanzapin Amerikan Gýda ve Ýlaç Dairesi (FDA) tarafýndan onaylanmýþ bulunmaktadýr. Bunlar arasýnda koruyucu tedavi için onayý olan ise yalnýzca lityumdur. Klozapinin, daha eski ve klinisyenlerce etkinliði iyi bilinen bir ilaç olmasýna raðmen, akut mani tedavisinde kullanýmý için onayý yoktur. Fakat onunla akut mani tedavisinde yapýlmýþ bir randomize, kontrollü klinik çalýþma bulunmaktadýr. Bu çalýþmada da hastaneye yatýrýlarak tedavi edilen 30 hastaya klozapin (ortalama 166 mg/gün) veya klorpromazin (ortalama 310 mg/gün) 3 hafta süreyle rastgele yön-temle verilmiþtir. Klozapin grubu 2 hafta içinde manik belirtilerde önemli gerilemeler göstermiþ olmasýna karþýn, çalýþma sonunda aralarýnda büyük bir farklýlýk saptanmamýþtýr. Bugüne kadar risperidon, ziprasidon ve ketiyapin ile akut manide yapýlmýþ plasebo kont-rollü çalýþma bulunmamaktadýr. Her üç ilaçla da halen sürmekte olan çalýþmalarýn sonuçlarýnýn alýnmasýyla duygudurum bozukluklarýnýn akut ve koruyucu dönem tedavileri alanýnda daha çok sayýda klinik veri elde edilebilecektir (McElroy ve ark. 1991, Barbini ve ark. 1997). Olanzapin ise 2 plasebo kontrollü monoterapi ve 1 plasebo kontrollü ek tedavi çalýþ-masýnda kullanýlmýþtýr. Ýlk plasebo kontrollü çalýþma-da Tohen ve arkaçalýþma-daþlarý 139 akut bipolar manik ya çalýþma-da karma episod hastasýnda 10 mg ile baþlamak koþu-luyla, 5-20 mg/gün olanzapin veya plaseboyu 3 hafta süreyle kullanmýþlardýr. Plasebo kullananlara kýyasla olanzapin kullanan hastalarýn mani, psikoz ve genel deðerlendirme puanlarý anlamlý derecede yükselmiþtir. Burada dikkati çeken nokta mani belirtilerindeki ge-rilemenin çalýþmanýn üçüncü haftasýna kadar gözlen-miyor olmasýdýr (Tohen ve ark. 1999). Tohen ve arkadaþlarý ikinci çalýþmalarýnda, daha yüksek bir olanzapin dozu ile çalýþmaya baþlamýþlar (15 mg/gün) ve olanzapinin daha ilk haftanýn sonunda plaseboya kýyasla üstün olduðunu göstermiþlerdir. Ýlk çalýþmada olduðu gibi burada da olanzapin, çalýþma sonunda gerek yanýt gerekse remisyona girme açýsýndan plase-boya üstün bulunmuþtur (Tohen ve ark. 2000). Bir baþka çalýþmada da Tohen ve arkadaþlarý olanzapin veya plaseboyu lityum ya da valproat tedavisine eklemiþler ve 2 hafta süreyle akut mani tedavisinde

(3)

kullanmýþlardýr. Olanzapin burada da manik ve karma belirtilerin tedavisinde plaseboya üstün bulunmuþtur (Tohen ve ark. 2000). Berk ve arkadaþlarý da hasta-neye yatýrýlarak tedavi edilen 30 akut manik hastaya 4 hafta süreyle 10 mg/gün olanzapin veya 800 mg/gün (ortalama 0.7 mEq/L kan düzeyi hedef-lenerek) lityum vermiþler ve iki grup arasýnda istatis-tiksel farklýlýk saptamamýþlardýr. Çalýþma sonunda olanzapinle tedavi edilen hastalar, hastalýðýn global þiddetinde lityuma kýyasla daha fazla düzelme göster-miþlerdir (Berk ve ark. 1999). Doðrudan akut mani ile iliþkisi olmasa da bu konuda fikir verebilecek bir baþka çalýþma da þizoaffektif bozukluðu olan toplam 300 hastanýn verilerinin deðerlendirilmesi sonucunda elde edilmiþtir. Olanzapin (5-20 mg/gün) kullanan grupta, þizoaffektif bozukluk ve þizoaffektif bozukluk-bipolar alt-tipinde, BPRS total, PANSS total, PANSS negatif, CGI þiddet ve MADRS total skorlarýnda haloperidol (5-20 mg/gün) grubuna göre belirgin olarak daha fazla düzelme olduðu belirtilmiþtir (Demirkýran 1999).

Ýkiuçlu bozukluðun 1990 yýlýnda dünya genelinde yeti yitimi oluþturmasý açýsýndan altýncý sýrada geldiði ifade edilmektedir (Keck 2000). Bu hastalýðýn tedavisindeki en kayda deðer geliþmeler akut maninin farmakolojik tedavisine iliþkin olanlardýr. Öte yandan, koruyucu ya da duygudurum dengeleyici olarak adlandýrýlan ilaçlarýn aslýnda antimanik olmalarý da geliþmeleri yalnýz akut mani ile sýnýrlamamaktadýr. Ýki ana grup yani, atipik antipsikotikler ve yeni antiepileptikler bu alanda söz sahibidir. Böyle bir durumda ilaçtan beklenen hýzlý etki, iyi tolere edilebilmesi, maninin tüm belirtilerine etki etmesi ve hastalýðýn yinelemesini önlemesidir. Bir antipsikotik duygudurum dengeleyici ile akut mani tedavisi sýrasýnda kombine edildiðinde, atak tamamlandýktan sonra antipsikotiðin ne zaman ve nasýl kesilmesi gerektiði ile ilgili veri bulunmamaktadýr.

Son yýllarda akut tedavide etkili olan ilaçlarýn koruyu-cu tedavideki etkinlikleri de açýklýk kazanmaktadýr. Özellikle de yeni antipsikotiklerin koruyucu tedavide-ki yerlerine iliþtedavide-kin pek çok olgu bildirimi, çalýþma ya da gözlem mevcuttur. Ýkiuçlu hastalarýn yaklaþýk %70’inin hastaneden çýkýþýndan altý ay sonra da anti-psikotik kullanmaya devam ettikleri iddia edilirken, bu hastalarýn hastalýklarýnýn herhangi bir döneminde antipsikotikle izlenmelerinin %73 oranýnda gerçek-leþtiðini ve yaklaþýk üçte birinin lityumla birlikte ya da tek baþýna antipsikotikle korunduklarý gösterilmiþtir

(Sernyak ve ark. 1994). Nitekim, çok sayýda iki uçlu bozukluk hastasýnýn akut ve koruyucu dönemde tedavi edildiði Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi Ayaktan Tedavi Ünitesi’nde çalýþan meslek-taþlarýmýzýn da ortak gözlemleri, akut dönemde baþlanýlan bazý antipsikotik ajanlarýn koruyucu dönemde de kesilemediði þeklindedir (Ceylan ve Oral 2001). Özellikle klasik antipsikotiklerin ikiuçlu bozuk-luk tedavisinde koruyucu olarak kullanýlmalarý sýk görülen bir uygulamadýr. Öte yandan, bu ilaçlarýn iki-uçlu hastalarda daha kolay geç diskineziye sebep olduklarý da gözlemlenen bir baþka gerçektir. Prien ve Potter Amerikan Ruh Saðlýðý Enstitüsü’nün (NIMH) 1990’lara kadar olan çalýþmalarýnda lityum ve anti-psikotiklerin birlikte kullanýmlarýnýn en sýk kulanýlan koruyucu tedavi protokolü olduðunu bildirmiþlerdir. Klasik antipsikotiklerin hastalýðýn atipik seyri, kan düzeyi takibi olmamasý, ucuzluðu, olanak yetersizliði ve geliþmelerin iyi izlenmemesi nedeniyle sýk kul-lanýldýklarý düþünülmektedir. Çoðu klinisyen duygudurum dengeleyici ile monoterapi hedefleme-sine karþýn tedavi baþarýsýz olduðunda antipsikotik-leri de kolayca eklemektedir. Örneðin; Robert Post’a göre “ikiuçlu bozukluk zaten tek bir ajanla tedavi edilemeyecek bir bozukluktur”. Post’a göre aslýnda, atipik antipsikotikler de hücre içinde duygudurum dengeleyicilerine benzer deðiþiklikler yapmaktadýr (Post 2000). Örneðin klozapinin akut psikotik özellik-ler ile giden manideki etkinliði lityuma yanýt verme oranlarýna oldukça yakýn bulunmuþtur (Lenox ve Manji 1998). Elbette yeni ilaçlarýn tamamý ile ayný derecede etkinlik bildirimi ve bilgi birikimi saðla-nabilmiþ deðildir. Örneðin yalnýzca üç ilacýn etkinliði-ni birbirleriyle karþýlaþtýran Sachs ve arkadaþlarý (1998), iki uçlu bozukluk tedavisinde risperidon, klozapin ve olanzapinin 12 hafta sonunda tedaviye yanýt açýsýndan farklýlýk göstermediðini bildirmiþtir. Nihayet, Olanzapinin üç haftalýk tedavi sonunda plasebonun iki katý etkili olduðunun gösterilmesiyle baþlayan süreç 1999 yýlý sonunda onun akut mani tedavisinde kullanýlabileceðine Amerikan Gýda ve Ýlaç Dairesi (FDA) onayýnýn gelmesiyle noktalanmýþtýr. Daha önceki tedavilere yanýt vermeyen dirençli iki uçlu duygudurum bozukluðu hastalarýnda duygudu-rum dengeleyicilerine ek olarak olanzapin verildiðinde hastalarýn üçte ikisinin tedaviye yanýt verdiði göste-rilmiþtir (McElroy ve ark. 1998).

Geçmiþte bazý yazarlar depo antipsikotiklerin iki uçlu bozukluðun koruyucu tedavisindeki etkinliðinden de söz etmiþlerdir (Alhfors ve ark. 1981). Uzun etkili

(4)

ajanlar ilaç uyumunu kolaylaþtýrdýklarý için daha çok tercih edilecekleri beklenebilir. Nitekim bir çalýþmada, depo antipsikotik kullanan kiþilerde hastalýðýn anlam-lý ölçüde az nüks ettiði, hastanede geçen zamanýn da kýsaldýðý bildirilmiþtir (Littlejohn ve ark. 1994). Bu en azýndan bazý hastalar için, koruyucu amaçla depo antipsikotik kullanýmýnýn mümkün olabileceðini göstermektedir. Fakat, klasik antipsikotiklerin geç diskinezi gibi ciddi yan etkilerinin olduðu düþünüldüðünde, bir depo antipsikotiðin kimi zaman geri dönüþü de olmayan çok daha ciddi yan etkilere sebep olabilme olasýlýðýnýn epeyce yüksek olabileceði-ni akla getirmemiz gerekir. Sonuç olarak, eðer mutlak bir antipsikotik kullanýlacaksa, yan etkileri en az olan bir ajanýn kullanýlmasý uygun olacaktýr. Son yýllara kadar, atipik antipsikotiklerin ikiuçlu bozuklukta koruyucu olarak kullanýlmasý daha çok dirençli olgu-larla sýnýrlý kalmýþtýr. Bir yandan da, yalnýzca yan et-kilerinin az olmasý deðil, intihar riskini azalttýðý iddi-alarý da ilgi çekmektedir. Klozapinle yapýlan iki yýllýk izleme iki uçlu hastalarýn yaklaþýk %80’inin iki yýllýk bir sürenin sonunda tedaviye iyi yanýt verdiðini göstermiþtir (Suppes ve ark. 1999). Üstelik bu oran þizoaffektif ve þizofren hastalarda çok daha düþüktür. Lityum, valproat, karbamazepin, nöroleptikler, EKT ve bunlarýn kombinasyonlarý ile sonuç alýnamamýþ ya da geç diskinezi oluþmuþ dirençli duygudurum

bozuk-luðu hastalarýnda da klozapin verildiðinde ilk yýlýn sonunda yeni bir atak geçirmedikleri gözlenmiþtir. Sürekli yinelemelerle seyreden bir iki uçlu bozukluk hastasýnda da, lityum ve depo antipsikotikler de dahil olmak üzere pek çok tedaviyle yanýt alýnamamýþ, son olarak günde 25 mg klozapin eklenmesiyle düzelme saðlanabilmiþtir. Düzelme oluþtuktan sonra klozapin kesildiðinde hastalýk belirtilerinin yinelediði görülmüþtür (Puri ve ark. 1995). Son yýllarda yaygýn kullanýlan atipik antipsikotiklerin akut mani tedavisi yaný sýra psikotik özellikli depresyon tedavisinde de kullanýldýklarý, koruyucu tedavideki etkinliklerinin ise henüz tam bilinmediði söylenebilir. Mani tedavisi için endikasyonu olan olanzapin “duygudurum dengeleyi-ci” endikasyonuna en yakýn adaylardan birisidir. Diðer uluslararasý merkezlerle birlikte ülkemizde de bizim sürdürmekte olduðumuz bir çalýþmada, lityum ile olanzapin çift kör yöntemle ikiuçlu bozukluk önleme tedavisinde kullanýlmaktadýr. Çalýþma henüz devam ettiði için iki ilaç arasýnda profilaktik anlamda bir farklýlýk olup olmadýðý henüz netleþmiþ deðildir. Fakat, lityuma kýyasla bir antipsikotiðin duygudurum dengeleyici olarak önerilmesi bile önemli bir aþamadýr. Bu açýdan bakýldýðýnda, Olanzapinin antimanik özel-liðinin yanýnda duygudurum dengeleyici olarak kul-lanýlabileceðine iliþkin verilerin hýzla arttýðýný söyle-mek sanýrým yanlýþ olmayacaktýr.

KAYNAKLAR

Alhfors UG, Baastrupp PC, Dencker SJ (1981) Flupenthixol decanoate in recurrent manic depcessive illness: A comparison with lithium. Acta Psychiatr Scand, 64:226-237.

Barbini B, Scherillo P, Benedetti F ve ark. (1997) Response to clozapine in acute mania is more rapid than that of chlor-pro-mazine. Int Clin Psychopharmacol, 12:109-112.

Berk M, Ichim L, Brook S (1999) Olanzapine compared to lithi-um in mania: A double-blind randomized controlled trial. Int Clin Psychopharmacol, 14:339-343.

Bymaster FP, Calligaro DO, Falcone JF ve ark. (1996) Radioreceptor binding profile of the atypical antipsychotic olanzapine. Neuropsychopharmacology, 14:87-96.

Bymaster FP (1997) In vitro and in vivo biochemistry of olan-zapine. J Clin Psychiatry, 10-12.

Ceylan ME, Oral ET (2001) Araþtýrma ve Klinik Uygulamada Biyolojik Psikiyatri. 4. Cilt, Duygudurum Bozukluklarý, Ýstan-bul.

Demirkýran S (1999) Olanzapin: Farmakodinamik, far-makokinetik, etkinlik ve güvenilirliði. 3P Dergisi Özel Sayý. Fulton B, Goa KL (1997) Olanzapine: A review of its

pharma-cological properties and therapeutic efficacy in the manage-ment of Schizophrenia and related psychoses. Drugs, 53:281-298.

Goodwin ve ark. (1994) American Psychiatric Association. Practice Guideline for the treatment of patients with bipolar disorder. Am J Psychiatry, (Suppl 151).

Keck PE (2000) Treatment advances in bipolar disorder-mak-ing up for lost time. Biol Psychiatry, 48:430-432.

Lenox RH, Manji HK (1998) Lithium, American Psychiatric Press Textbook of Psychopharmacology. CB Nemeroff, AF Schatzberg (Ed), Washington DC, American Psychiatric Press, s.379-429.

Littlejohn R, Leslie F, Cookson J (1994) Depot antipsychotics in the prophylaxis of bipolar affective disorder. Br J Psychiatry, 165:827-829.

McElroy SL, Dessain EC, Pope HG ve ark. (1991) Clozapine in the treatment of psychotic mood disorders, schizoaffective dis-order, and schizophrenia. J Clin Psychiatry, 52:411-414. McElroy SL, Frye M, Denicoff K ve ark. (1998) Olanzapine in treatment-resistant bipolar disorder. J Affect Disord, 49:119-122.

(5)

Moore NA, Tupper DE, Hotten TM (1994) Olanzapine. Drugs of the Future, 19:114-117.

Post RM (2000) Mood disorders, treatment of bipolar disorder. Comprehensive textbook of Psychiatry. Benjamin Sadock & Virginia Sadock (Ed), 7. Baský, Philadelphia, Lippincott Williams and Wilkins, s.1385-1431.

Puri BK, Taylor DG, Alcock ME (1995) Low-dose maintenance clozapine treatment in the prophylaxis of bipolar affective dis-order. Br J Clin Pract, 49:333-334.

Sachs GS, Guille C, Demopulos C ve ark. (1998) Atypical antipsychotics: Use in a bipolar disorder clinic. CINP, Glasgow. Sernyak MJ, Griffirn RA, Johnson RM ve ark. (1994) Neuroleptic exposure following inpatient treatment of accute mania with lithium and neuroleptic. Am J Psychiatry, 151:133-135.

Suppes T, Webb A, Paul B ve ark. (1999) Clinical outcome in a

randomized 1-year trial of clozapine versus treatment as usual for patients with treatment-resistant illness and a history of mania. Am J Psychiatry, 156:1164-1169.

Tohen M, Jacobs TG, Grundy SL ve ark. (2000) Efficacy of olan-zapine in acute bipolar mania: A double-blind, placebo-con-trolled study. The Olanzipine HGGW Study Group. Arch Gen Psychiatry, 57:841-849.

Tohen M, Jacobs TG, Meyers TM ve ark. (2000) Efficacy of olanza-pine combined with mood stabilizers in the treatment of bipolar disorder. Program and abstracts of the 153rd Annual American Psychiatric Association Meeting; May 13-18, Chicago, Illinois. Abstract.

Tohen M, Sanger TM, McElroy SL ve ark. (1999) Olanzapine versus placebo in the treatment of acute mania. Am J Psychiatry, 156:702-709.

Zarate CA (2000) Antipsychotic drug side effect issues in bipo-lar manic patients. J Clin Psychiatry, (Suppl 61);8:52-61.

Referanslar

Benzer Belgeler

Orta ve şiddetli Alzheimer hastalığı (MMSE toplam skorları <20) olan hastalarla yürütülen 6 farklı faz III, plasebo kontrollü, 6 aylık çalışmadaki

Kranial BT/MRG ile görüntülemede hastaların %62’sinde tüberkülom, bazal menenjit ve hidrosefali gibi TBM ile uyumlu bulgular tespit edildi.. TBM tanı ve seyrinin izlenmesinde

OZAPRİN RAPİD’i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ OZAPRİN RAPİD kullanmadan önce doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.. • Ciddi yan etkilere

• Hamile iseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız, KONGEST FORTE almadan önce doktorunuza danışınız.. Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen

Doktorunuz tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde önerilen OSSOFORTİN A dozu, haftada bir kez bir Alendronik Asit 70 mg efervesan tablet alımından

Klinik çalışmalarda, klinik olarak anlamlı QTc uzamaları (Fridericia QT düzeltmesi – başlangıç QTcF < 500 milisaniye olan hastaların başlangıçtan sonraki

• Bir ADE inhibitörü (yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan bir ilaç grubu) (özellikle de şeker hastalığı ile ilişkili böbrek problemleriniz varsa) veya

• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.. • Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir,