• Sonuç bulunamadı

20 SORUDA CANNABIS KENEVİR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "20 SORUDA CANNABIS KENEVİR"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

20 SORUDA CANNABIS

KENEVİR → ESRAR/MARİHUANA

(2)

1 1 Nedİr Bu Marİhuana?

Sayın okuyucularımız, esrar; bilimde adı kannabinoid olarak geçen bir bitkiden elde edilir. Ve aslında hiçbirimizin yabancı olmadığı bir bitkidir. Coğrafyamızda hint keneviri ve haşhaş bu kannabislerin eldesinde kullanılan bitkilerdir.

3 ayrı varyasyonu bulunmaktadır : 1)Cannabis Sativa (en çok kullanılan) 2)Cannabis İndica

3)Cannabis Ruderalis ,

Kannabis, insanlık tarihi boyunca yetiştirilen ve tıbbi olarak kullanılan önemli bitkilerden biridir. Doğal kannabis (esrar) (Δ9-tetrahidrokannabinol), kenevir, hint keneviri, kendir ve marihuana aynı bitkiye veya bitkiden elde edilerek tedavide kullanılan veya kötüye kullanılabilen maddelere ülkemizde verilen farklı isimlerdir. Kannabis bir lif kaynağı olarak kullanıldığında

“kenevir”, bir tohum yağı kaynağı olarak kullanıldığında

“kendir tohumu”, yasadışı kullanıldığında genel olarak

“esrar (marihuana)” olarak adlandırılır. “Endüstriyel kannabis” lif veya yağ için yetiştirilen mahsulün narkotik olmayan çeşitlerini, “tıbbi kannabis” ise; bütün, işlenmemiş kannabis bitkisinin veya temel bileşenlerinin, hastalık semptomlarını ve diğer koşulları tedavi etmek için kullanılmasını ifade eder. Kannabis; bağımlılığı tanımlanmış, tıbbi kullanımı için çalışmaları devam eden ve yasadışı kullanımı dünyada en yaygın olan maddedir.

Santral sinir sistemine etki eden ana psikoaktif bileşen Δ9-tetrahidrokannabinol (THC)’dür. Sentetik kannabinoidler (SK), kannabinollerin bir alt grubu olup, son yıllarda uyuşturucu madde ticaretinde piyasada çok miktarda bulunan psikoaktif etkili yeni maddeler içinde yer almaktadır. Günümüzde yeni jenerasyon SK’lerin kullanımı özellikle gençlerde ve genç erişkinlerde giderek artmaktadır[1].

SK’ler esrara alternatif olarak üretilmeye başlanmış, 2004 yılından bu yana piyasada bulunabilir hale gelmiştir. SK içeren maddeler Avrupa’da ve Amerika’da

“Spice” ya da “K2” olarak tanınmaktadır. Türkiye’de ise bu maddeler “Bonzai” ya da “Jamaika” olarak bilinmektedir.

Bonzai, “ot karışımı” olarak ortaya çıkmış, bu karışımların tamamen otlardan oluştuğu ifade edilmiştir. Ancak bu karışımlar sentetik kannabinoidler içermekte olup, alındıktan sonra SK etkilerini göstermektedirler[2].

ESRAR TARİH BOYUNCA NE İÇİN KULLANILMIŞTIR?

2 2

Diğer psikoaktif bitkiler gibi esrarın da eski bir tarihi vardır. En eski kayıtlardan bazılarında, antik Çin'de tıbbi amaçlarla kullanılan esrar bulunmaktadır. M.Ö. 2737'de İmparator Shen-Nung`un "kadınlarda güçsüzlük, gut, romatizma, sıtma, beriberi, kabızlık ve dikkatsizlik için kenevir reçinesini önerdiği belirtiliyor. Daha sonra Çin'de, Dr. Hua-T'o, cerrahi anestezik olarak kullanmak için kenevir reçinesi ve şarap karışımından bahsediyor (Emboden, 1972). Arabistan'da esrar, ruh halini iyileştiren etkileri nedeniyle yaygın olarak içilmekteydi. Haşhaş da bu bölgede yaklaşık 1100'de kullanılmaya başlandı. Esrar, Hashishin ibn al-Sabbah tarafından oluşturulan dini bir kültte kritik bir rol oynamıştır.

Kannabİs Kullanımı Nasıl Başladı ?

3 3

Kannabis eski zamanlardan beri tarımı yapılan gıda ve tekstil kaynaklarından bir bitkidir. M.Ö. 4000 yıllarında Çin’de bitkinin lifleri için ekildiğini gösteren arkeolojik ve tarihi bulgular mevcuttur. Bitkiden elde edilen liflerin ip olarak tekstil ürünlerinde ve kağıt üretiminde kullanıldığı bilinmektedir. M.Ö. 2700’lü yıllarda kannabisin Çinliler tarafından bir ilaç olarak kullanılması, dünyanın en eski farmakopesinde yer almaktadır.

(3)

Avrupa’da kannabis ekimi M.S. 500’lü yıllarda yaygınlaşmış, tekstil için yetişen kannabis lifleri, Batı Asya ve Mısır’da, daha sonra 1000 ile 2000 yılları arasında Avrupa’da tanıtılmıştır. Kannabis eskiden lif bitkileri arasında önemli bir yere sahipken ll.Dünya savaşından sonra ekim alanlarında önemli bir düşüş olmuştur. Sentetik liflerin kullanılmaya başlanmasıyla eski önemini yitirmiştir. Ayrıca kannabisten esrar elde edilmesi de ekim alanlarının sınırlanmasına, kontrol altına alınmasına ve ekim alanlarının azalmasına neden olmuştur. Kannabis endüstrisi, “kannabisin esrar olmadığını” belirtmek için büyük çabalar harcamaktadır.

Kannabis, en yaygın kullanılan yasadışı maddedir. 2018 yılı Dünya Uyuşturucu Raporu’nda dünya genelindeki yetişkin popülasyonda yıllık prevalansının %3.8 (%2.7-4.9) olduğu ve bir önceki yılda 183 milyon kişinin kannabis kullandığı bildirilmiştir. Kannabis kullanım yaygınlığında dünya genelinde 2006 yılından bu yana 10 yıllık dönemde

%16’lık bir artış gözlemlenmiştir. Avrupa’da 2017 yılında, yaklaşık 17 milyon genç (15-34 yaş arası) kannabis kullanmışken, yetişkinlerin (15-64 yaş arası) yaklaşık %1’i tarafından hemen hemen her gün kullanılmıştır. Madde kullanımı nedeniyle tedaviye başvuranlar arasında kannabis ilk sırada (%45) yer almaktadır[3]. Türkiye’de yapılan yasadışı maddelerle ilgili yaygınlık çalışmaları ve Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM) verilerine göre ülkemizde en sık kullanılan maddenin kannabis olduğu belirtilmektedir . 2017 yılı Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre, Türkiye’de kannabis kullanım yaygınlığına dair sayısal bir veri olmamakla birlikte, 2016 yılı Avrupa Uyuşturucu Raporu’nda yetişkinlerin 10’da 1’inden azının yaşam boyu esrar kullanımı olduğu bildirilmiştir. Ayrıca 2016 yılında yasadışı madde ile bağlantılı olaylarının %49.1’inin kannabis nedeniyle gerçekleştiği belirtilmiştir[4].

5 5

Esrarın modern tıpta kullanımı büyük ölçüde 1839'da Hindistan Kalküta'da profesör olarak çalışan İngiliz doktor William O'Shaughnessy'nin çabalarıyla başladı.

Hindistan'da bulunduğu süre boyunca O'Shaughnessy kenevir, yatıştırıcı ve antikonvülsan özelliklerinin kuduz, tetanoz ve kolera semptomlarının bazılarını iyileştirdiğini keşfetti(Kalant, 2001). Bu, batılı hekimlerin esrarı meşru bir ilaç olarak görmelerine yol açtı. Amerika Birleşik Devletleri Farmakopesi, esrarı bir ilaç olarak 1851'den 1942'ye kadar yayınlanmış ciltlerde listelemektedir.

Amerika Birleşik Devletleri 1937'de tıbbi olmayan amaçlar için esrarı suçlu hale getirmiştir(Aggarwal ve diğerleri, 2009). Esrar tıbbi kullanım için yasal kalsa da, 1937 tarihli Marihuana Vergi Yasası, hastaların tıbbi kullanımını büyük ölçüde sınırlayan esrarın ons başına 1 dolar ödemesini gerektiriyordu. Muhtemelen bu vergi ve azalan kullanım nedeniyle, farmakopenin sonraki baskıları, esrarı ilaç derlemesinin dışında tutmuştur(Aggarwal ve diğerleri, 2009; Kalant, 2001).

1950'lerin sonunda esrarın kötüye kullanımı arttı ve 1960'larda milyonlarca Amerikalı esrar içmeyi denedi.

1969'da, Başkan Richard Nixon yönetimindeki ABD hükümeti, esas olarak esrar kaçakçılarını hedef alan ABD- Meksika sınırında arama ve el koyma operasyonlarına başladı(Brecher, 1972). 1970 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde DEA, dronabinol gibi kannabinoid bazlı ilaçlar için daha düşük programlamayı onayladı. Bu ilaçların daha düşük programlanması, yakın zamanda birçok ABD eyaletinde tıbbi esrar onayının ortaya çıkmasıyla birlikte, esrarın zamanlama seviyesini düşürmek için DEA'ya dilekçelere yol açtı. Bir dilekçeye en son yanıt, DEA Yöneticisi Michele M. Leonhart'ın marihuananın "yüksek istismar potansiyeli", "Amerika Birleşik Devletleri'nde tedavide şu anda kabul edilen tıbbi kullanım olmaması" ve eksikliği nedeniyle talebi reddetmesi 2011 yılında geldi: "Tıbbi gözetim altında kullanım için kabul edilmiştir." (Leonhart, 2011)[5].

KannabİS KULLANIMININ EDİPEMİYOLOJİSİ NEDİR?

4 4

Esrar Modern Tıpta da

Kullanıldı mı ?

(4)

6 6

Yeni psikoaktif maddelerin kullanımı dünya çapında da artmaktadır. 2009-2013 yılları arasında dünyada yeni psikoaktif madde sayısı ikiye katlanmıştır. Ağustos 2012 - Aralık 2013 arasında gerçekleşen bu maddelerdeki artışın yeni çıkan SK’lerden kaynaklandığı bildirilmektedir [6].

SK’lerin insan sağlığı üzerindeki zararlı etkileri, halk sağlığı açısından önemli bir sorun oluşturmaktadır. Hem zehirlenmeler nedeni ile acil servislere başvuran olgular her geçen gün artmakta, hem de ölümle sonuçlanan olgular bildirilmektedir. SK’lere bağlı zehirlenme ilk olarak 8 aylık ‘Spice’ kullanımı sonrasında kronik bağımlılık geliştiği düşünülen bir kişide bildirilmiştir [3,5]. Yasal kafa yapıcı maddeler, bitkisel kafa yapıcı maddeler olarak da bilinen bu yeni nesil maddeler (designer drugs) internette ve bazı dükkanlarda ‘bitkisel tütsü ‘potpuri’ adı altında herhangi bir yaş sınırlaması olmadan satılmaktadır.

Bu maddelerin tehlikeli olmadığı algısı ve kolay ulaşılması, gençlerin Bonzai ’ye başlamasını arttırıcı yönde etkilediği düşünülmektedir. İnternet, yasa dışı madde ticaretinde ve kimyasalların satışında araç olarak kullanılmaktadır[7]. Bu maddelerin birçok farklı isim altında pazarlanması, paketlerinin üzerinde yasal amaçlar için kullanıldığı izlenimi yaratan yazıların bulunması, sevk sırasında görevli kişilerin bu alanda henüz yeterince eğitimli olmaması da erişimi kolaylaştırmaktadır. Pazarlama sürecinde maddelerin bitkisel oldukları ve bu nedenle de zararsız oldukları algısı yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bu maddelerin kullanıcılar tarafından tercih edilme nedenleri;

1) Birçoğunun hala uyuşturucu madde kapsamında olmaması nedeni ile yasal sorumluluğu bulunmaması, 2) Ön tarama testlerinde yer almamaları nedeni ile madde kontrol testlerini geçebilmeleri,

3) Kokusuz olmaları nedeni ile fark edilmeden kullanılabilmeleri ve elde etmedeki kolaylıklarıdır[8].

7 7

Kannabis bitkisi 1900’lü yıllarda ABD farmakopesinde yer alırken, kannabisin “bağımlılık” yapmadığı ve sağlık açısından potansiyel faydaları olduğu yönünde devlet destekli çalışmalar yapılmıştır. ABD’de kannabis kullanımı bu dönemlerde doruk noktaya ulaşmış, 1924’te kannabis

“narkotik” olarak nitelendirilmiş ve sıkı kontrol altına alınmasına karar verilmiştir. 1930 sonrası yine ABD’de kannabis ismi yerine daha ürkütücü olan marihuana adı kullanılmaya başlanmış ve yapılan yasal düzenlemelerle kannabis kullanımı düşüşe geçmiştir . İngiltere’de ise 1928 yılında eğlence amaçlı (rekreasyonel) kannabis kullanımı yasaklanmış ve 1941’de kannabis, yasadışı madde ilan edilmiştir. Yapılan yasal düzenlemeler ile kannabis kötüye kullanılma potansiyeli yüksek olan ve kabul edilebilir tıbbi bir endikasyonu olmayan maddeler arasında yer almıştır. Bu durum kannabisin sadece kötüye kullanımını engellememiş, aynı zamanda araştırmalar için temin edilmesini ve klinikte kullanılışını da sınırlandırmıştır. Kannabisin yasallaştırılması ve suç olmaktan çıkarılması tartışmaları, hâlâ fikir birliği olmadan ve çok çeşitli ulusal ve bölgesel politikalarla uluslararası alanda gelişmeye devam etmektedir. 1996 yılında, Kaliforniya (ABD), hekim gözetiminde esrarın tıbbi olarak yasal erişimine ve kullanımına izin veren ilk eyalet olmuştur.

Bu Kafa Yapıcılar YASAL MI ?

Kannabİs İle İlgİLİ Yasal Düzenlemeler nelerdİr?

Günümüzde ABD, yasal

düzenlemelerle 32 eyalette tıbbi kannabis kullanımına izin verirken, Kanada ve pek çok Avrupa ülkesinde de “tıbbi kannabis” yasal statü elde etmiştir. Türkiye’de ise, kenevir ekim alanları da dünyadaki gelişmelere bağlı olarak zamanla önemli miktarda azalmıştır[9].

Kenevir tarımı, ülkemizde özel izne bağlı olarak, iklim bakımından farklılıklar gösteren çeşitli bölgelerde 2016 yılında Resmi Gazete’de yayınlanan “Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolü Hakkında Yönetmelik” gereği 19 ilde ve bu illerin bütün ilçelerinde yapılabilmektedir[10]. 1961 yılında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 73 ülkeden temsilcinin katıldığı toplantıda, bağımlılık yapan maddeler, bağımlılık yapma potansiyelleri ve tıbbi amaçlarla kullanımlarına göre ayrılarak kontrol altına alınmışlardır.

(5)

“TEK Sözleşmesi” olarak adlandırılan bu sözleşme ve daha sonra yapılan düzenlemelere göre kannabis,

“bağımlılık yapma potansiyeli çok yüksek olup tıbbi kullanımları olmayan veya çok kısıtlı alanlarda kısıtlamalarla kullanılan maddeler” arasında yer almaktadır [11]. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti başlıklı 188.maddesinin 1. fıkrasında

“uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişinin cezalandırılacağı” hükmolunmuştur. TCK’nın 191. maddesine göre uyuşturucu maddeyi (esrar, eroin, kokain vb.) kişisel kullanım amacıyla satın alan, herhangi bir surette uyuşturucu maddeyi kabul eden ve kullanma amacıyla bulunduran kişi uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçunu işlemiş olur[12]. Ayrıca, 2009 yılında yayınlanan İhracı Yasak Mallar Listesi’nde “Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun” kapsamında münhasıran esrar yapmak için kenevir ekilmesinin ve her ne şekilde olursa olsun esrarın ihzar, ithal, ihraç ve satışının yasak olduğu bildirilmiştir.

neden farmakolojİK hedef olarak araştırılmaya başlandı?

8 8

Esrar, marijuana gibi halüsinojen maddelerden daha az bilinen, merkezi sinir sistemimizde bulunan ve endokannabinoid olarak adlandırılan anandamid gibi moleküller ise dopamin vb. transmiterlerin sinaptik boşluğa salınmasını engelleyerek etki ederler[13]. Esrar gibi ekzojen (vücut dışı) kannabinoidlerin mekanizması ise endokannabinoid sistemin keşfedilmesiyle ilerleme kaydetmiştir[14] ve bu sistemdeki reseptörleri hedef aldığı düşünülmektedir[13]. Böylece endokannabinoid reseptörlerinin keşfi ile “Kannabinoidler, pek çok hastalık açısından alternatif hedefler oluşturabilirler mi?” sorusuna yanıt aranmaya başlanmıştır.

Günümüzde tedavİ amacıyla kullanılabİlen formu var mıdır?

9 9

Tedavi amacıyla FDA tarafından onaylanmış iki ilaç (Dronabinol ve Nabilone) ve diğer ülkeler (Kanada ve Avrupa) tarafından bir kannabinoid ilaç (Nabiximols) bulunmaktadır. Dronabinol, immün yetmezlik virüsü (HIV) hastalarının anoreksiya tedavisinde kullanılırken bunun yanı sıra kanser kemoterapisi sonucu bulantı-kusma görülen hastalarda standart tedaviler başarısız olduğunda alternatif tedavi olarak kullanılmaktadır.

Dronabinol gibi antiemetik etkili Nabilone da kanser kemoterapisi sonrası standart tedavi işe yaramadığında bir alternatiftir Nabiximols ise sprey şeklinde uygulanmakta olup ağrı ve spastisite tedavisi için onaylanmıştır[15].

Kannabİs ürünlerİnİN halİ hazırda çalışmaları hangİ aşamada?

10 10

Sayılan ilaçlar ve etkileri dışında kannabinoidler; Multiple Skleroz, Parkinson hastalığı, epilepsi gibi nörolojik bozukluklar açısından da incelenmiştir. Parkinson hastalığında (dopamin üretimiyle ilgili hücrelerin kaybı sonucu oluşan nörolojik hastalık) dopamin regülasyonu için kannabinoidlerin kullanımı bazı yerlerde artmış olsa da henüz aktivitesi ve yan etkileri için bir fikir birliğine varılamamıştır[16]. Bir başka araştırmada, merkezi sinir sistemi hastalıkları için kannabinoidlerin varsayılan tedavi edici etkisi bazı kanıtlara dayansa da klinik kullanımda tartışma yaratmaya devam etmektedir. Ayrıca psikoaktif etkileri sebebiyle de kullanımının oldukça kısıtlandığı bildirilmiştir[17].

Kannabinoidlerin ve antagonistlerinin gelecekte pek çok hastalığın tedavisi için alternatif çözüm olacağına dair deliller olsa da daha fazla hayvan deneyi ve çalışma gerekmektedir[18].

(6)

CB1 reseptörlerinin konumu; vücudun homeostazını, dengeyi korumak için, ve aynı zamanda çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde önem arz etmektedir[19]. CB2 reseptörleri esas olarak bağışıklık sistemi boyunca ve hematopoietik hücrelerde bulunur, CB2 reseptör agonistleri, siklik adenozin monofosfatın (cAMP) hücre içi seviyelerinde bir azalmaya neden olur.

Basitleştirilmiş olan bu reseptörlerin immün baskılamayı düzenleme, apoptoz indüksiyonu ve hücre göçünü kolaylaştırmak gibi çeşitli bağışıklık sistemi işlevleriyle bağlantılı olduğu anlamına gelir. Ayrıca CB2 reseptörlerinin alzheimer hastalığı ve demans gibi nörojenaratif bozuklukları tedavi etmek için kullanılabileceğine inanılıyor. Bu nedenle, yaşlı hastalarda genel tedavi planındaki önemi göz ardı edilmemelidir[20].

Marihuanadaki biyoaktif bileşiğin keşfedilmesinin ardından, THC'nin "kannabinoid reseptörleri" olarak adlandırılan spesifik plazma membran proteinlerine bağlanarak çalıştığı belirlenmiştir. THC ve / veya bunun sentetik analogları için birkaç reseptörün varlığı farmakolojik verilere dayanılarak önerilse de, bugüne kadar sadece iki kannabinoid reseptörü klonlanmıştır ve her ikisi de G-protein bağlı reseptör (GPCR) ailesinin üyeleridir. Bu reseptörlere CB1 reseptörü ve CB2 reseptörü denir. CB1, muhtemelen merkezi sinir sistemindeki en bol GPCR'dir. Merkezi sinir sisteminde yüksek oranda eksprese edilmesine rağmen, CB1 reseptörleri periferik dokularda kannabinoid etkileri ortaya çıkarmak için de önemlidir. CB ifadesi 2 reseptörü çeşitli bağışıklık hücreleri ve diğer pek çok dokuda bol miktarda değil, aynı zamanda beyin, bazı bölgelerde görülür. Oysa beyin CB 1 reseptörleri nörotransmitter salımının inhibisyonuna, diğer şeyler arasında, bağlanır, CB2 reseptörleri sitokin açığa çıkması ve fonksiyonunun düzenlenmesinde rol oynar[19].

12 12

CB1 reseptörü esas olarak beyindedir (merkezi sinir sistemi) ancak aynı zamanda akciğerlerde, karaciğerde ve böbreklerde de ifade edilir.

Beyin boyunca, aşağıdaki bölgelerde çeşitli seviyelerde CB1 ekspresyonu tespit edilmiştir:

-koku alma soğanı,

-kortikal bölgeler (neokorteks, piriform korteks, hipokampus ve amigdala),

-bazal gangliyonların çoklu kısımları,

-talamik ve hipotalamik çekirdekler ve diğer subkortikal bölgeler (örneğin septal bölge),

-serebellar korteks

-ve beyin sapı çekirdekleri.

13 13

Birçok araştırma akut kullanımda dahi bellekte bozulmalara neden olacağını göstermektedir[21,22]. Bu araştırmalarda dikkati yönlendirme, geri çağırma işlevlerinde zorlanıldığı bulunmuştur. Bilişsel bozulmalara neden olduğu gibi motor davranışlar üzerinde de etkilidir.

Motor koordinasyondaki etkilerine bağlı olarak da sürüş becerisini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir[23].

Hayvan çalışmalarında ise motor faaliyetlerin doza bağlı olarak değiştiği görülmüştür. Örneğin Polissidis ve arkadaşları (2013), ratlarda düşük düzey CB1 agonistlerinin lokomotor aktiviteyi artırdığını ancak yüksek düzeyde tersi etki olduğunu bulmuşlardır[24].

Aynı zamanda insanlarda kullanımı amotivasyonel sendroma neden olabilir[25]. Bu sendrom kişilerde isteksizliğin ötesinde apati, uzun dönemli planları takip edememe ile de kendini gösterebilir. Fakat bu durum laboratuvar çalışmalarında kendini göstermemektedir.

Yapılan bir çalışmada amotivasyonel sendromun aksine kişiler daha yüksek efor gerektiren görevleri tercih etmişlerdir[26].

CB1 VE CB2 RESEPTÖRLERİnİN İŞLEVİ NEDİR?

11 11

EndokannabİnoİDlerİn Etkİ Metabolİzması Nasıl ÇALIŞIR?

KannabİsİN bİLİşsel ve davranışsal etkİlerİ nelerdİr?

(7)

Doza bağlı değişim göstermekte olan öznel etkiler, birkaç nefes ile kişide hafif, sarsılmış bir his getirip sonrasında titreşim hissiyle kendini gösterse de kullanıcılar biraz daha aldıklarında rahatlamış hissettiklerini belirtmektedir [25]. Bu süreçte zaman akışının hızlandığı sıklıkla bildirilir[27]. Bu etkinin serebellum üzerindeki etkiye bağlı olarak ortaya çıktığı bilinmektedir[28]. Yapılan bir çalışma, hem düşük hem yüksek doz koşulundaki katılımcıların kannabisi beğendiklerini, yüksek doz koşulundakilerin daha güçlü etkiler deneyimleyerek daha çok istediklerini göstermiştir[22]. Bu durum hem oral hem de sigara olarak kullanımında da mevcuttur[29].

2011 yılında kenevirin ilk genom dizisinin sonucu yayınlandı. Haploid kenevir genomunun boyutu 818 Mbp (dişi) ila 843 Mbp’dir(erkek). İlaç tipi Purple Kush (klonal olarak çoğaltılmış) ve endüstriyel tiplerden Finola ve USO-31 çeşitlerinin DNA dizileri olmak üzere, kenevirin bir taslak genomunda kullanılabilir sonuçlar elde edilmiştir. Bu üç çeşidin genomik sekanslarının karşılaştırıldığı ve ilaç tipi kenevirin lif tiplerinden ayrılmasını destekleyen birçok SNP’nin tespit edildiği bildirilmiştir. Tüm genom dizileme ve genom karşılaştırmaları, kenevir genetik kaynaklarında bulunan genetik çeşitliliğin büyüklüğü hakkında bilgi vermektedir., Kenevir bitkisi tıbbi kullanımı, gıda ham maddesi, farklı endüstriyel kullanımlar ve keyif verici özellikleri itibariyle dünyanın muhtelif bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilmesine rağmen, kannabinoid içeriğinin moleküler belirleyicileri de dahil olmak üzere, genetiği ile ilgili bilgilere yeterli düzeyde sahip değiliz.

16 16

Kenevir diploid bir türdür (2n=20). Tahmini haploid genom boyutları dişi bitkiler için 818 Mb, erkekler için 843 Mb’dir.

Kenevir bitkisi genellikle dioik olup, erkek veyadişi çiçekleri taşıyan bitkiler, ayrı ayrı bireyleri oluştururlar.

Erkekler heterogametik (XY), dişiler ise homojeniktir (XX). Kenevir genomu, 9 otozom ve bir çift cinsiyet kromozomundan (dişi “2n = 18 + XX”; erkek“2n = 18 + XY”) oluşan bir karyotipe sahiptir. Xve Y kromozomu arasındaki boyut farkı küçük olmasınarağmen, kenevir heteromorfik cinsiyet kromozomlarına sahip, az sayıdaki dioik türlerden biridir.

Birçok dioik bitkide gelişim basamaklarısürecinde değişen cinsiyet kromozomlarının, yaşamsal öneme sahip bir strateji olduğu iddia edilmektedir. Bir kenevir bitkisinin cinsiyeti X ve Y kromozomları tarafından belirlenirken, nadiren doğada her iki cinsiyetten çiçek üreten monoik (mo-no+oikos=yani erkek ve dişi organları taşıyan çiçekler aynı bitkinin farklı farklı dallarında bulunur) bitkilerde ortaya çıkmaktadır. Cinsiyet belirleyici sistem Drosophila tipinde olup, X’lerin otozomlara oranı belirleyicidir. Heteromorfik cinsiyet kromozomlarına sahip diğer dioik bitkilerin aksine,kenevirin Y kromozomu muhtemelen erkek üretkenliği için gerekli olan genleri içermektedir[30].

KannabİsİN öznel etkİlerİ nelerdİr?

14 14

KANNABİNOİD

YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GENOMİK YAKLAŞIMLAR neLERdİr?

15 15

KANNABİNOİDLERİN

KROMOZOMAL YAPISI NEDİR?

(8)

17 17

Kenevir, beyinde dopamin ve nöroepinefrin seviyelerini etkiler. Çoğunlukla rahatlık ve gevşeme hissi verir, zaman zaman gülme krizleri, öfori hali gözlenir. Ağrı gidermeyi ve olaylara aşırı odaklanmayı sağlar ve bazen kaygı yaratır. Kısa süreli hafıza, öğrenme, koordinasyon, hareket kontrolü ve zihinsel fonksiyonların gerçekleştiği bölgelerdeki reseptörleri etkiler. Zaman algısında değişim ve reflekslerde gerileme görülür.

İçeriğinde bulunan THC adlı kimyasal, anandamide adlı bir kimyasal barındırır. Kenevirler, nöronların ateşlenmesi ile salgılanan nörotransmiterlerin özelleşmiş formudur.

Nöronlar ateşlendikten sonra aşırı tepki veya baskınlık kazanmaması için bir süre tepkisiz duruma geçer. Bu durum beynin daha sakin ve kontrollü bir şekilde işlev görmesini sağlar. Ancak kenevir, beynin bazı bölgelerinde bu tepkisizlik durumunu engeller. Nöronlar hep aktif kalır.

Düşüncelerde, hayal gücünde ve algılarda büyük bir artış meydana getirir. Düşünce, olabilecek en önemli ve derin düşünceye dönüşür. Kişi büyük resmi göremez ve son olayları hatırlayamaz. Kişi o anda yoğun düşüncenin odağındadır ve yeni bir fikre odaklanıncaya kadar nöronlar o anki düşünce için ateşlenmeye devam eder[31].

18 18

Her türlü tütün dumanı bronşitin ve/veya KOAH’ın yaygın bir sebebidir. Marihuananın tütünde de bulunan birçok zararlı kimyasalı içermesi, ağır marihuana içicilerinde akciğer hasarı gelişmesini daha olası kılar. Az miktarlarda (ayda 1-2 dal içim) uzun süre içilmesinin KOAH riskini arttırıp arttırmadığını bilmiyoruz. Ancak biliyoruz ki marihuana içmek bazı insanların –özellikle akciğer rahatsızlığı olanların- solunumunu daha da kötüleştiriyor.

Ayrıca marihuana içmek akciğerde “boğa” denilen büyük hava keseciklerinin gelişmesine neden olabilir. En çok 45 yaş altı içicilerde karşımıza çıkmaktadır.

Bazı kişilerde boğa oluşmasına rağmen bazılarında oluşmama sebebini henüz net bilmiyoruz. Boğa gelişmesi nefes darlığına ve yırtılmaya sebep olabilir.

Yırtılmış boğadan sıza hava akciğerin iflas etmesine yani potansiyel olarak hayatı tehdit eden pnömotoraks hastalığına yol açar. Marihuana, önceden var olan akciğer rahatsızlıklarını daha da kötüleştirir. Örneğin eğer astım hastasıysanız marihuana içmek hastanede yatarak tedavi görmeye hatta ölüme yol açabilecek kadar ağır ataklara sebep olabilir. Üstelik akciğer rahatsızlığınız organ nakli gerektirecek düzeydeyse, marihuana içmek sizi organ nakline elverişsiz hale getirebilir.

KANNABİNOİDLER

BEYNİ NASIL ETKİLER?

Marİhuana İçmek akciğerlerE nasıl hasar verİr?

HANGİ belİrtİler akciğerlerİN hasar ALDIĞINI gösterİr?

19 19

Marihuana içmek, tıpkı tütün içmek gibi öksürüğe, balgam salgılanmasına ve hırıltılı solunuma sebep olur. Ayrıca nefes darlığına ve boğaz şişliğine sebep olabilir. İçmeyi bıraktığınızda belirtilerin düzelmesini ve muhtemelen tamamen gitmesini umabilirsiniz.

MARİHUANA İÇMEK, AKCİĞER KANSERİ VE ENFEKSİYONU RİSKİNİ ARTTIRIR MI?

20 20

Marihuana dumanı, tütün dumanındaki gibi 450’den fazla kanserojen kimyasal madde içeriyor. Eğer akciğer kanseriyseniz ve tedavi görüyorsanız tütün içmek ölüm riskini arttırır ve tedavinin işe yarama oranını düşürür.

Bu etki marihuana için de geçerli olabilir. Marihuana içicilerinde aspergillus küf mantarı kaynaklı akciğer enfeksiyonu geliştirebilir. Aspergillus marihuana bitkilerinde yaşar ve dumanı ile solunur. Pnömoniye hatta ölüme yol açar. Organ nakli olanlar, kemoterapi tedavisi görenler ya da bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaç kullananlar gibi bağışıklık sistemi zayıf olan insanlarda enfeksiyon riski artar[32].

(9)

KAYNAKÇA

Gunderson EW, Haughey HM, Ait-Daoud N, Joshi AS, Hart CL.”Spice” and “K2” herbal highs: a case series and systematic review of the clinical effects and biopsychosocial implications of synthetic cannabinoid use in humans. Am J Addict. 2012:21:320-6.

Auwärter V, Dresen S, Weinmann W, Mueller M, Puetz M, Ferreiros N. ‘Spice’and other herbal blends:

Harmless incense or cannabinoid designer drugs? J Mass Spectrom 2009; 44:832-37.

Moosmann B, Kneisel S, Girreser U, Brecht V,

Westphal F, Auwärter V. Withdrawal phenomena and dependence syndrome after the consumption of

“spice gold”. Dtsch Arztebl Int 2009;106:464-67.

https://jag.journalagent.com/kpd/pdfs/KPD-46547- REVIEW-ALDEMIR.pdf

Evren C, Bozkurt M.Senteteik Kannabinoidler:Son yılların krizi. Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2013;26:1-11.

United Nations Office on Drugs and Crime,. World Drug Report2014 (United Nations publication, Sales No. E.14.XI.7)

Yeni Nesil Psiko-aktif Maddeler Sempozyumu. 26 Kasım 2013. İstanbul.

www.atk.gov.tr/Pdf/psikoakifmaddeler.pdf UNODC, World Drug Report 2013 (United Nations publication, Sales No. E.13.XI.69)

1/2 Ulugöl A. Kannabis Bitkisi ve Kannabinoidlere

Giriş. Turkiye Klin J Pharmacol-Special Top. 2018;6:1–5.

2/2 Budney AJ, Stanger C. Cannabis Use and Misuse.

In: Substance Use Disorders. IACAPAP Textbook of Child and Adolescent Mental Health; 2012. p. 1–28.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolü Hakkında Yönetmelik [Internet]. Resmi Gazete. 2016 [cited 2019 Apr 29].

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/09/2016 0929-3.htm

Uyuşturucu Maddelere Dair TEK Sözleşmesi [Internet].

1961.

https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KAR ARLAR/kanuntbmmc050/kanuntbmmc050/kanuntbm mc05000812.pdf

5237 Türk Ceza Kanunu, Kişilere Karşı Suçlar, Topluma Karşı Suçlar [Internet]. 2004 [cited 2019 Apr 30].

https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5237.html 1.

2.

3.

4.

5.

6.

7.

8.

9.

10.

11.

12.

Trevor, A. , Katzung, B. ve Kruidering-Hall, M. (2019).

Katzung ve Trevor Farmakoloji: Sınav ve Gözden Geçirme (B. Erden, Çev. Ed.) Güneş Tıp Kitabevleri.

Baron, Eric. (2015). Comprehensive Review of

Medicinal Marijuana, Cannabinoids, and Therapeutic Implications in Medicine and Headache: What a Long Strange Trip It's Been …. Headache The Journal of Head and Face Pain. Epub ahead of print.

10.1111/head.12570.

Richard J. Schrot & John R. Hubbard (2016) Cannabinoids: Medical implications, Annals of Medicine, 48:3, 128-141, DOI:

10.3109/07853890.2016.1145794

Bougea, Anastasia & Koros, Christos & Simitsi, Athina-Maria & Chrysovitsanou, Chrysa &

Leonardos, Athanasios & Stefanis, Leonidas. (2020).

Medical cannabis as an alternative therapeutics for Parkinsons’ disease: Systematic review.

Complementary Therapies in Clinical Practice. 39.

101154. 10.1016/j.ctcp.2020.101154.

Giacoppo, Sabrina & Mandolino, Giuseppe &

Galuppo, Maria & Bramanti, Placido & Mazzon, Emanuela. (2014). Cannabinoids: New Promising Agents in the Treatment of Neurological Diseases.

Molecules (Basel, Switzerland). 19. 18781-18816.

10.3390/molecules191118781.

Croxford JL. Therapeutic potential of cannabinoids in CNS disease. CNS Drugs. 2003;17(3):179-202.

doi:10.2165/00023210-200317030-00004

https://de.wikipedia.org/wiki/Tetrahydrocannabinol

#/media/Datei:Cannabis_sativa.jpg

https://en.wikipedia.org/wiki/Parkinson%27s_diseas e#/media/File:Paralysis_agitans_(1907,_after_St._Le ger).png

https://themedicalbiochemistrypage.org https://cbdtesters.com

Weil, A. T., Zinberg, N. E. ve Nelsen, J. M. (1968).

Clinical and psychological effects of marihuana in man. Science, 13, 1234-1242.

https://www.doi.org/0.1126/science.162.3859.1234 Curran, H. V., Brignell, C., Fletcher, S., Middleton, P. ve Henry, J. (2002). Cognitive and subjective dose- response effects of acute oral delta 9-

tetrahydrocannabinol (THC) in infrequent cannabis users. Psychopharmacology (Berl), 164(1), 61-70.

https://doi.org/10.1007/s00213-002-1169-0 Ramaekers, J. G., Berghaus, G., van Laari M. ve Drummer, O. H. (2004) Dose related risk of motor vehicle crashes after cannabis use. Drug Alcohol Depend., 73(2), 109-119.

https://doi.org/10.1016/j.drugalcdep.2003.10.008 13.

14.

15.

16.

17.

18.

19.

20.

21.

22.

23.

(10)

Polissidis, A., Galanopoulos, A., Naxakis, G., Papahatjis, D., Papadopoulou-Daifoti, Z. ve Antoniou, K. (2013).

The cannabinoid CB1 receptor biphasically modulates motor activity and regulates dopamine and glutamate release region dependently, 16(2), 393- 403. https://doi.org/10.1017/s1461145712000156 Prus, A. (2014). An introduction to drugs and the neuroscience of behavior. Wadsworth, Cengage Learning.

Foltin, R. W., Fischman, M. W., Brady, J. V., Bernstein, D. J., Capriotti, R. M., Nellis, M. J ve Kelly, T. H. (1990).

Motivational effects of smoked marijuana: Behavioral contigencies and low-probability activities. Journal of the Experimental Analysis of Behavior, 53(1), 5-19.

https://doi.org/10.1901/jeab.1990.53-5

Abood, M. E. ve Martin, B. R. (1992). Neurobiology of marijuana abuse. Trends Pharmacol Sci., 13(5), 201- 206. https://doi.org/10.1016/0165-6147(92)90064-d Mathew, R. J., Wilson, W. H., Turkington, T. G. ve Coleman, R. E. (1998). Cerebellar activity and disturbed time sense after THC. Brain Research, 797(2), 183-189. https://doi.org/10.1016/s0006- 8993(98)00375-8

Hart, C., L., Ward, A. S., Haney, M., Comer, S. D., Foltin, R. W. ve Fishcman, M. W. (2002). Comparison of smoked marijuana and oral delta 9-

tetrahydrocannabinol in humans.

Psychopharmacology, 164, 407-415.

https://www.doi.org/10.1007/s00213-002-1231-y https://www.researchgate.net/publication/34791360 8_KENEVIRIN_GENETIGI_VE_ISLAHI ESRARIN BEYNE ETKİSİ

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29556883/

https://www.thoracic.org/patients/patient- resources/resources/marijuana.pdf

24.

25.

26.

27.

28.

29.

30.

31.

32.

Azra BULUT EDİTÖR

Hatice ARI (1-7) Hare YAZGI (8-10) Nesime HAMALI (11-12) Güzide MEMİ ŞÇİ (13-14)

Nilay YÜKSEL (15-17) Azra BULUT (18-20)

YAZARLAR

Referanslar

Benzer Belgeler

 Bu bilgiler: karekök hesapları, basamak değeri olan ondalık sayı sistemi, ikinci.. derece denklemlerin çözümü gibi önemli

• Rubber dam materyali üstünde izole edilecek dişin boyutuna ve yerine göre değişecek şekilde delik açmak için

• Değişik boyları sapı üstünde çizgiler veya renkli kuşaklarla kodlanmıştır. • Keskin tıbbi atık

• Güta perka veya çeşitli materyalleri kanala kondanse etmeye yarar. • Farklı çapta

• Özel nikel- titanyum eğelerle birlikte kök kanallarını temizlemek ve şekillendirmek için kullanılır...

• Kanal ağızlarının yerinin belirlenmesi, Kök kanalının şekillendirilmesi,. • Kök kanalının üç boyutlu olarak

Posterior sahaya ön taraftan yaklaşarak daha iyi adapte olması amaçlı, farklı açıda dizayn edilen; 11-12’nin modifikasyonu Gracey 15-16 ve 13-14’ün modifikasyonu

ortalama 1 kg esrar reçinesi elde edilir. THC oranı yaklaşık olarak ortalama % 20 olarak kayıtlara geçmiştir... 3) Sıvı Esrar : Marihuana veya esrar reçinesinden özel bir