TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR
Prof. Dr Firdevs GÜNEŞ
A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi
firdevs.gunes@gmail.com
Günümüz Gelişmeleri
Dünyamızda 20.yüzyılın sonlarına doğru
• Öğrencilerin sürekli şartlandırıldığı,
• Zihninden çok davranışlarıyla ilgilenildiği,
• Bilginin pasif olarak aktarıldığı,
bir eğitim anlayışıyla gelecek yüzyılın insanın yetiştirilemeyeceği ortaya çıkmıştır.
Sorunların hızla artması eğitimcileri yeni
arayışlara yöneltmiştir.
Eğitimde Arayışlar
• Eğitim alanında yoğun araştırmalar yapıldı.
• Beyin araştırmaları hızlandı ve eğitim alanına aktarıldı.
• Yapılandırıcı yaklaşım gündeme geldi.
• Ülkemizde yeni Türkçe (1-5.Sınıflar) Öğretim Programı bu anlayışla geliştirildi.
• Programda öğrencilerin dil becerilerinin
yanında zihinsel ve sosyal becerilerinin de
geliştirilmesi ön plana alındı.
DİL ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI
Davranışçı Dil Öğretim Yaklaşımı
• Dünyamızda uzun yıllar uygulanmıştır.
• Skinner’e göre dil bir davranıştır.
• Diğer davranışlar gibi uyarı-tepki bağlamında çeşitli şartlandırmalarla öğretilir.
• Çocuk, dili tekrarlayarak ve taklit ederek öğrenir.
• Zihinsel becerilere ağırlık vermez.
• Öğrencileri ezbere yöneltmiş zihinsel becerileri
geliştirememiştir.
Bilişsel Dil Öğretim Yaklaşımı
• Bu yaklaşıma göre dil, öğrenilmez edinilir.
• Temsilcisi Noam Chomsky’dir. Bunu le LAD, Krashen ve le Moniteur izler.
• Chomsky’e göre dil edinim süreci çocuklarda genetik bir donanımla gerçekleşir.
• Çocuklar dil edinmek için bilgisayar gibi programlanmıştır.
• Çocuklarda dil edinim süreci zekâdan
bağımsız olarak gelişir.
Yapılandırıcı Dil Öğretim Yaklaşım
Günümüzde 40 ülkede uygulanıyor.
•Bu yaklaşıma göre dil, edinilmez öğrenilir.
•Dil ve zihinsel beceriler birlikte ele alınır.
•Dil, öğrenmenin kalbi ve insan beyninin sınırsız bir becerisidir.
•Dil öğrenme sürecinde sosyal etkileşimin rolü büyüktür.
•Temsilcileri Jean Piaget, Vygotsky ve Bruner’dir.
•Dil öğrenme süreci gelişimsel, sosyal ve etkileşimsel olarak ele alınır.
Türkçe Öğretiminde Uygulanan Yaklaşımlar
• Ülkemizde uzun yıllar davranışçı dil öğretim yaklaşımı uygulanmıştır.
• 1981 Türkçe Öğretim Programında:
-Öğretilecek davranışlar sıralanmıştır.
-Türkçe öğretimi anlama, anlatım ve dil bilgisi olarak ele alınmıştır.
-Anlama başlığı altında dinleme, izleme, okuma ve anlama tekniğine yer verilmiştir.
-Anlatım başlığı altında ise sözlü ve yazılı
anlatım ele alınmıştır.
Yapılandırıcı Dil Öğretim Yaklaşımı
- 2004 Türkçe (1-5) Öğretim Programında temel alınmıştır.
-Türkçe öğretiminin amaçları dil, zihinsel, sosyal ve zihinsel bağımsızlık becerilerini geliştirme olarak saptanmıştır.
-Türkçe öğrenme süreci gelişimsel, sosyal
ve etkileşimsel olarak ele alınmıştır.
Türkçe Öğretiminde Günümüz Gelişmeleri
Türkçe öğretiminde önemli gelişmeler olmuştur.
• Yeni öğrenme alanları,
• Yeni beceriler,
• Yeni modeller,
• Yeni yöntemler,
• Yeni teknikler,
• Yeni değerlendirmeler,
gündeme gelmiştir.
Öğrenme Alanları
• Yapılandırıcı yaklaşıma göre dilin kullanım alanları dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma
ve görsel sunudur.
• Bunlar öğrenme alanı olmaktadır.
• Öğrenme alanı içinde dil, zihinsel, bireysel,
sosyal beceriler,bilgiler,teknikler, değerler vb.
yer alır.
• Programda
dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu,beceri veya teknik
olarak değil öğrenme alanı olarak alınmıştır.
2004 Türkçe Öğretim Programında:
• Dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve sunu öğrenme alanı olarak alınmıştır.
• Görsel okuma ve sunu ilk kez ayrı öğrenme alanı olarak ele alınmıştır.
• Anlama ve anlatım becerileri her öğrenme alanında geliştirilir.
-Anlama becerileri, sadece dinleme ve okuma ile değil konuşma ve yazma ile de geliştirilir.
-Anlatım becerileri sadece konuşma ve yazma ile
değil dinleme ve okuma yoluyla da geliştirilir.
Temel Beceriler
• Yapılandırıcı yaklaşım davranış değiştirmeye değil beceri geliştirmeye ağırlık verir.
• Davranış, bir uyarıcıya verilen tepkidir.Oysa beceri, bilgilerin bilinçli olarak uygulamaya aktarılmasıdır.
• Beceri üç bileşenden oluşur.
• Bunlar: Bilgi, uygulama bilgisi ve işi yapmadır.
• Beceriyi gerçekleştirmek için bilmek,
harekete geçmek ve uygulamak gerekir.
Geleceğin insanı nasıl yetiştirilmeli?
• ABD,Fransa,İngiltere,Almanya,Finlandiya,Kanada, İsveç,Norveç,Hollanda,vb. 44 gelişmiş ülkenin,
bilim insanları,eğitimcileri,sosyologları,tarihçileri,vb.
6 yıl süren ulusal ve uluslar arası düzeyde araştırmalar yaptılar.Bu araştırmalarda:
• Geleceğin insanı nasıl yetiştirilmeli?
• Hangi beceriler öğretilmeli?
• Hangi bilgiler verilmeli?
Sorularına cevap aradılar. 2003 yılında tamamlanan
bu araştırmalarda şu bulgulara ulaştılar:
Geleceğin Becerileri
1.Zihinsel Beceriler: Düşünme, anlama, sorun
çözme, sorgulama, eleştirme, ilişkilendirme, analiz- sentez yapma,değerlendirme vb.
2.Bireysel Beceriler: Dil becerileri, iletişim, bilgiyi alma, bilgi teknolojilerini kullanma vb.
3.Sosyal Beceriler :İşbirliği yapma,grupla çalışma, sosyal çatışmaları çözme ve yönetme.
4.Zihinsel Bağımsızlık Becerileri:Karar verme, seçme, haklarını ve sorumluluklarını bilme, savunma,vb.
Türkçe Öğretiminde Temel Beceriler
Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma, Eleştirel düşünme,
Yaratıcı düşünme, İletişim kurma,
Problem çözme, Araştırma,
Bilgi teknolojilerini kullanma, Girişimcilik,
Karar verme,
Kişisel ve sosyal değerlere önem verme.
Türkçe Öğretiminde Sarmal Yaklaşım
• Yapılandırıcı yaklaşım öğrencilerin bilgileri keşfetmesi, anlaması ve aktarması için eğitim programının sarmal düzenlenmesini öngörür.
• Programda dinleme, konuşma, okuma,yazma, görsel okuma ve görsel sunu alanları ile
kazanımlar sarmal olarak düzenlenmiştir.
• Öğrenme-öğretme süreci de sarmal olarak
düzenlenmiş ve kazanımlar öğrenme-öğretme
sürecine sarmal olarak yerleştirilmiştir.
Tematik Yaklaşım
Tematik yaklaşım, öğrencilerin edindikleri bilgi ve becerileri genişletme, düzenleme, zihninde yapılandırma ve günlük hayata aktarma olanakları sağlamaktadır.
• Programda sekiz temanın dördü zorunludur.
• Zorunlu temalar “Atatürk, Değerlerimiz,
Sağlık ve Çevre, Birey ve Toplum” olarak öngörülmüştür.
• Diğer temalar seçmelidir.
Anlama Öğretimi
• Eskiden anlamak için bir metnin defalarca
okunması istenirdi.Öğrencinin ne anladığı, nasıl anladığı üzerinde durulmazdı.
• 1900‘lü yıllarda “Okumak anlamaktır.” görüşü
benimsenmiştir.Metin merkeze alınmış ve metnin derinlemesine incelenmesi amaçlanmıştır.
• 1970’ li yıllara kadar anlama öğretimi veya
anlama becerilerini geliştirme gibi bir eğitim
düşünülmemiştir.
Anlama Öğretimi
Yapılandırıcı yaklaşım “Anlamak için okumak.” görüşünü temel almakta ve anlama becerilerini geliştirmeye büyük önem vermektedir.
• Anlama sürecinde bütün zihinsel beceriler devreye girmekte, yeni bilgiler ön bilgiler ışığında
incelenmekte ve anlamlandırılmaktadır.
• Araştırmalar okuyucunun metindeki bilgileri aynen almadığını göstermektedir.
• Okuyucu, metindeki bilgileri ön bilgilerine göre seçmekte, bazılarını atlamakta, bazı yerlere
eklemeler yapmaktadır.
• Okuyucunun anladığı anlam ile metnin anlamı farklı olabilmektedir.
Anlama Modeli
• Yapılandırıcı yaklaşıma göre anlama zihin modeli oluşturma aracıdır.
• Okuyucunun metindeki bilgileri seçme, sıralama, işleme ve yapılandırma gibi işlemleri sürekli yapması giderek kendine özgü zihin modeli oluşturmasını getirmektedir.
• Buna “anlama modeli” denilmektedir.
• Aynı tür metin ve yazarların okunması anlama modelinin sınırlı ve fakir olmasını getirmektedir.
• Öğrencilerin anlama modelleri çeşitli metin ve tekniklerle zenginleştirilmelidir.
Anlama Modeli
Dört özel teknik anlama modelini ve becerilerini geliştirmeye önemli katkılar sağlamaktadır.
Bunlar :
-
Tahmin etme,
-Anlamı açıklama, - Sorgulama ve
-Özetleme teknikleridir.
Bu tekniklerin Türkçe Öğretim Programında uygulanması örneklerle gösterilmiştir.
Süreçsel Model (Anlama Modeli)
• Van Dijk ve Kintsch tarafından
geliştirilmiş,Giasson (1995) ve Fayol (1999) tarafından zenginleştirilmiştir.
• Anlama ve bilgilerin işlenme sürecine ağırlık verir.
• Üç aşamada gerçekleştirilir.Bunlar:
• Bilgiyi seçme, sıralama ve düzenleme
aşamalarıdır.
• Seçme: Okuyucu, metindeki bilgiler aynen almaz, önemli gördüklerini ilgi ve ihtiyaçlarına göre seçer.
• Sıralama: Seçilen bilgiler önemine göre sıralanır.Önem sırasını okuyucu belirler.
• Düzenleme :Sıralanan bilgiler, sınıflama, sorgulama, ilişkilendirme, değerlendirme, iç bağlantılar kurma vb. zihinsel işlemlerle düzenlenir.
• Ön bilgilerle birleştirilerek anlamlandırılır.
Bilgileri düzenleme ve zihinde yapılandırma işlemi üç düzeyde gerçekleştirilir.
•
Küçük yapılar düzeyinde yapılandırma ile bir kelimenin ve ya cümlenin anlamı yapılandırılır.
• Büyük yapılar düzeyinde yapılandırmada metnin
paragrafları, bölümleri ve tümü yapılandırılır.
•
Ardından oluşturulan anlamlar zihinde düzenlenir.
Etkileşimsel Anlama Modeli
•
Bilgi ve beceriler okuyucu-metin ve sosyal ortam etkileşimine bağlı olarak yapılandırılır.
•
Bu modele göre, anlama, üç bileşenden oluşan etkileşimsel bir süreçtir.
•
Bunlar metin,okuyucu ve ortam olmaktadır..
•
Türkçe öğretiminde bu model dikkate alınarak
çeşitli kazanımlar, teknikler ve etkinlikler
verilmiştir.
Okuma Öğretim Modelleri
Geleneksel okuma teorileri olarak “Şifreyi Çözme, Görsel Birleştirme, Kelimeyi
Bütün Algılama ve Tahmin Etme Teorisi “ yaygın olarak bilinmektedir.
• Bu teoriler okuma öğretimde göz hareketleri, gözün görme alanı, kelimeyi bütün algılama, sesli okuma gibi fizikî yönlere ağırlık verir.
• Okuma öğretiminin zihinsel süreçleri
üzerinde durmazlar.
Yapılandırıcı Okuma Modelleri
Açıklayıcı okuma modelinde “Ne?, Niçin?, Nasıl?”
ve “Ne zaman?”soruları ile okuma öğretilir.
Etkileşimsel okuma modelinde öğrenci-metin- ortam etkileşimi üzerinde durulur.
Okuma teknikleri modelinde öğrencilere çeşitli okuma teknikleri öğretilir.
Örnekleme modelinde ise okuma teknikleri örneklerle gösterilir.
Türkçe öğretiminde bu modellerden hareketle
kazanımlar, teknikler ve etkinlikler verilmiştir.
Yazma Öğretim Modelleri
Geleneksel modeller
• Alanda yaygın bilinen eski modellerdir.
• Parçadan bütüne, bütünden parçaya ve karma modeller olarak üç grupta toplanır.
• Parçadan bütüne ve bütünden parçaya yazma modelleri birbirine zıt süreçlerden oluşur.
• Karma model her iki modeli tamamlar.
Yapılandırıcı Yazma Öğretimi Modelleri
• Bunlardan Emilia Ferreiro tarafından geliştirilen Yazma Gelişim Teorisi yaygın olarak bilinir.
• Yazma öğretimine gelişimsel
yaklaşılır,yazma becerilerinin gelişimi okul öncesinden üst düzeye kadar ele alınır.
• Yazma öğretiminin zihinsel yönüne ağırlık
verir ve geliştirilecek beceriler üzerinde
odaklanır.
Yapılandırıcı Yazma Öğretimi Modelleri
Yazma süreci ve becerilerini geliştirmek için
• Schmidt,1975, Ellis,1988, Margolin, 1984, De Beaugrande, 1984, Martlew,1983, Van Galen, 1991,Dell,1988, Harley,1984, Holyaok, 1991, Garett, 1988, Levelt, 1992, Hayes-Flower, 1980, Hayes,1996, gibi yazma modelleri geliştirilmiştir.
• Alanda en çok Hayes-Flower(1980) ile
Hayes(1996) yazma modeli uygulanmaktadır.
Hayes - Flower Yazma Modeli
• Model bir dizi araştırma sonucu geliştirilmiştir.
• Birbirine bağlı üç bileşenden oluşur.Bunlar
yazma görevi-işi ile ilgili bilgiler, zihinsel ve yazı üretim süreçleri olmaktadır.
• Yazı üretim süreçleri plânlama, metinleştirme ve gözden geçirme olarak üçe ayrılır.
• Her aşamada, bir önceki aşamada yapılanları
gözden geçirme ve değiştirme söz konusudur.
Hayes Yazma Modeli
• Zihinsel süreçler ayrıntılı olarak ele alınır.
• Zihinsel tasarım, metinleştirme, gözden geçirme ve sorun çözme üzerinde durulur.
• Zihinsel tasarım sürecine karar verme ve sorun çözme gibi alt süreçler eklenmiştir.
• Yazarın ön bilgilerine önem verilir.
• Bu modellerden Türkçe öğretiminde de
yararlanılmıştır
Kelime Tanıma Modelleri
İkili Yol Modeli ( M. Coltheart )
•
Ses yoluyla tanıma, kelimenin sesleriyle harflerini birleştirerek tanımadır. Okuma- yazmayı yeni öğrenen öğrencilerinbaşvurduğu bir yoldur.
• Zihinsel sözlük yoluyla tanımada kelimenin görsel biçiminden hareket edilir.Zihinsel
sözlüğe kaydedilen bilgilere başvurularak kelimeyle ilgili bilgiler alınır.
• Okumaya yeni başlayan öğrenciler, sürekli okuyarak kelimeleri zihinsel sözlüklerine
yerleştirirler.Bu işlem giderek gelişir ve hızlı bir şekilde yürütülür.
Okumanın Zihinsel Görünümü (Dehaene)
• Eskiden kelime tanıma işlemi göz hareketleri ile açıklanıyordu.Günümüzde kelimeyi gözün değil beynin tanıdığı ortaya çıkmıştır.
• Beynin kelimeyi tanıma işlemleri uluslar arası düzeyde araştırılmıştır(2003).
• Dehaene’ye göre nöronlar, kelimenin harflerini tek tek inceleyerek ve harfleri birleştirerek kelimeyi tanımaktadır. Beyin kelimeyi bütün olarak
almamakta ve tanımamaktadır.
• Türkçe öğretimi ve Ses Temelli Cümle Yönteminde
bu araştırmalardan yararlanılmıştır.
İlk Okuma-Yazma Öğretimindeki Gelişmeler
Dünyamızda Okuma-yazma öğretimi ile ilgili 100.000’ den fazla araştırma gözden
geçirilmiştir.Bu çalışmalarda ilk okuma yazma öğretiminin alanları belirlenmiştir.
Okuma öğretiminin alt alanları:
Ses bilinci,alfabetik ilişkileri keşfetme,kelime tanıma ve zihinsel sözlük geliştirme, akıcı okuma ve anlama olarak sıralanmıştır.
Yazma öğretiminin alt alanları ise yazı bilinci, alfabetik ilkeleri yapılandırma, kelime yazma ve zihinsel sözlükten yararlanma, akıcı yazma ve kendini ifade etme olarak saptanmıştır.
Yöntem Araştırmaları
Cümle Yöntemi
• 18.yy ‘da Papaz Nicole Adams geliştirmiştir.
Çocuklara dinî cümleleri ezberletmek ve okuma- yazma öğretmek için kullanmıştır.
• “Ortodoks Global Yöntemi” olarak bilinmektedir.
• Belçikalı Decroly cümle yöntemini işitme engelli çocuklarda kullanarak yaygınlaştırmıştır.
• 19. yy başında hızla yayılmış ve çoğu ülkede kullanılmaya başlanmıştır.
• Atatürk dönemi Programlarda Harf Yöntemi kullanılmıştır.
Fransa’da 1940’lı yıllarda Henri Wallon Komünist Partiden milletvekili olmuş ve Eğitimde Reform Komisyonunu yönetmiştir.Henri Wallon:
• “Eğitim sitemi elit ve burjuva yetiştirmektedir. Bu geleneksel anlayışa son verilmelidir. Okuma- yazma öğretiminde yeni ve etkili bir yöntem olan cümle yöntemi kullanmalıdır.”diyerek önermiştir.
• Fransa’nın bütün okullarında cümle yöntemi hızla yayılarak uygulanmıştır.
• Eskiden dinî cümleleri ezberletmek için kullanılan cümle yöntemi politik amaçlı kullanılmıştır.
Ülkemizde 1948 Programı ile cümle yöntemine geçilmiştir.
• 1954 yılında ABD’de yayınlanan “Johnny Niçin Okumayı Bilmiyor?”raporu ile cümle yöntemine eleştiriler başlamıştır.
• Barr,“Cümle yönteminin, öğrencilerde ezber ve şartlandırma yaptığı, zihinsel sindirmeye neden olduğu”,
• Martinez ise“Bu yöntemin tekrarlamaya dayandığını, öğrencilerde tekrar ve ezber alışkanlığı oluşturduğunu”,
belirtmektedir.
ABD’deki Gelişmeler
• 1997’de okuma yazma yöntemi konusunda iki yıl boyunca 100.000’den fazla araştırma ve inceleme yapıldı.
• Çalışmalarda ses yöntemlerinin iyi sonuç verdiği ortaya çıktı.
• 2002 yılında ABD kongresi çocuklara okuma
öğretimi için ses- birleştirme yöntemini oybirliği ile kabul etti.
• 2006 ‘da ulaşılan okuma başarı düzeyinin son 40 yılın üstüne çıktığı görüldü.
Kanada’daki Gelişmeler
• Çok sayıda araştırma yapıldı.
• Bu araştırmalara dayalı olarak Kanada’nın bütün eyaletlerinde tek yöntem olarak ses birleştirme yöntemine geçildi.
• Eğitim programları yenilendi.
İngiltere’deki Gelişmeler
- Araştırmalarda ses birleştirme yöntemi ile
çocukların okuma ve yazma becerilerinin yaşıtlarına göre ortalama 3.5 yıl ileride olduğu bulunmuştur.
- İngiltere Eğitim Bakanı Ruth Kelly, “ Eylül 2006
‘dan itibaren okuma-yazma öğretiminde tek yöntem olarak ses-birleştirme yöntemi olacağını” açıkladı.
-Eğitim programları yenilendi.Yapılandırıcı yaklaşım bütün programlara yerleştirildi.
Fransa’daki Gelişmeler
• Okuma becerilerindeki başarısızlığın cümle
yönteminden kaynaklandığı belirtilerek 2002’de cümle yöntemi yasaklanmıştır.
• Eğitim Bakanı Gilles de Robien “Eylül 2006’ dan itibaren tek yöntem olarak ses birleştirme
yönteminin kullanılacağını”, açıklamıştır.
• Montpellier Rektörü Christian Nique, 6 Şubat 2006’da “Cümle yönteminin tamamen
yasakladığını, hiç bir okulda kullanılmayacağını”
açıklamıştır.
• Fransa 2006 yılında bütün eğitim programlarında değişiklik yapmıştır.
Bitişik Eğik Yazı
- Hızlı yazılır, dikkati geliştirir, kelime
tanımayı kolaylaştırır, rakamlar kolay fark edilir, bağlantılı düşünmeyi geliştirir,beden gelişimine ve solak öğrencilere uygundur.
-Çoğu ülkede kullanılmaktadır.
- Ülkemizde Atatürk’ün önderliğinde 1928 yılında bitişik eğik yazı ile okuma - yazma öğretilmiştir.
- Ses Temelli Cümle Yöntemi ile tekrar bitişik
eğik yazı öğretimine başlanmıştır.
Dil Bilgisi Öğretimi
• Dil bilgisinin amacı dil ve zihinsel
becerileri geliştirme olarak ele alınır.
• Çoğu gelişmiş ülkede dil bilgisi öğretimi gözden geçirilmiş ve bazı konular
çıkarılmıştır.
• Örneğin Fransa'da bazı dil bilgisi konuları ilk öğretim programından
çıkarılarak orta öğretim ve üniversite
programlarına kaydırılmıştır.
Metin Özellikleri
- Yapılandırıcı yaklaşıma göre kısa metinler öğrencinin metinle etkileşimini azaltmaktadır.
-Kısa metin daha az bilgi, daha az düşünce ve daha az kelime demektir.
-Kısa metinler zihinsel sözlüğü zenginleştiremez.
-Mc Cullough’a göre:
ilköğretim 1. sınıf için 125-400 kelime, 2. sınıf için 375-500 kelime, 3.sınıf için 450-600 kelime, 4. sınıf için 800-1000 ve
daha üst sınıflar için ise 1000 ve
fazla kelimeli metinler verilmelidir.
PIRLS Metinleri
İlköğretim 4.sınıf öğrencilerinin katıldığı 2001 PIRLS araştırmasında:
(Okuma Becerilerini Ölçme Metinleri)
• Baş Aşağı Fareler (öyküleyici) 390 kelime,
• Nehir Yolculuğu (bilgilendirici) 355 kelime,
• Depremi Haber Veren Tavşan (öyküleyici) 426 kelime (Fransızca 625 kelime),
• Yavru Deniz Kuşlarının Gecesi (bilgilendirici) 575 kelime (Fransızca 793 kelime) verilmiştir.
PISA Metinleri
OECD tarafından yürütülen 2003-2006 PISA araştırmalarında:
(Okuma Becerilerini Ölçme Metinleri)
• Kısa metinler ortalama 450 kelimedir.
• Uzun metinler ortalama 1800 kelimedir.
Örneğin le Cadeau başlıklı metin 1800 kelimedir.
• Grip başlıklı metin ise 500 kelimedir.
Türkçe(1-5.Sınıflar)Öğretim Programı’nda
• Metinlerin düşünme, anlama, sorgulama, inceleme, araştırma, keşfetme, günlük hayatla ilişkilendirme ve değerlendirme gibi becerileri geliştirici özellikte olması belirtilmiştir.
• MEB(1-5.Sınıflar)Türkçe ders kitaplarında metinler 1-3 sayfa uzunluğunda seçilmiştir.
• Metinlerin anlam bütünlüğü içinde verilmesine
özen gösterilmiştir.
Sonuç
• Türkçe öğretiminin etkili olması için öğretmenlerin iyi yetiştirilmesi gerekmektedir.
• Öğretmenlerin yapılandırıcı anlayışı, modelleri, teorileri, öğrenme-öğretme sürecini, yöntem ve teknikleri, etkinlikleri, değerlendirmeyi vb. iyi bilmeleri gerekmektedir.
• Üniversitelerimizin öğretmenlik programlarında yapılandırıcı yaklaşım, dil öğretim yaklaşımları, modelleri, teorileri, yöntem ve teknikleri,vb. yer almamaktadır.
• Türkçe öğretimi eski bilgi ve uygulamalara dayalı, bilimsel temellerden uzak yürütülmektedir.