GELENEKSEL
MİMARİMİZDE DİĞER YAPI TÜRLERİ
(Sosyal yapılar, kuleler, son devir Osmanlı
Kamu binaları ve kırsal
yapılar).
KULELER VE MİNARELER
Sur Kuleleri Adalet Kuleleri Yangın Kuleleri
Fener Kuleleri Saat Kuleleri
Minareler
KULELER
Kuleler korunma, barınma - savunma, gözetleme gibi
işlevler için yapılmış olan yüksek yapılardır. Bu yapılar tek başına müstakil konumda olduğu gibi kale ve sur yapılar grubuna bitişik durumda da bulunmaktadırlar.
Minareler camilerin ayrılmaz bir elemanı olmalarına rağmen gerek yüksek görünüşleri gerekse merdiven düzenleri bakımından kulelerle beraber incelenebilir.
SUR KULELERİ
Surların uygun yerlerinde bulunan; savunmayı güçlendirmek, gözetlemeyi sağlamak ve bir kısım muhafızların korunmasını sağlamak için yapılan daire, dörtgen veya çokgen kesitli yüksek yapılardır. 20 metreye varan çapı, 30 metreyi bulan yüksekliklere sahip olabilen bu kulelerin duvarları da 6-7 m. kalınlıkta
olabilmektedir. Duvarların içinde odalar, tuvaletler, savunmada
kullanılan yağ çörtenlerine sahip pencereler, ocaklar, havalandırma bacaları ve merdivenler bulunmaktadır. Ortada bulunan dairesi
boşluk katlar halinde ahşap kirişli döşemelerle örtülüdür. Kulelerin üstlerinde seğirdim döşemeleri dendanlar bulunmaktadır. Eski
gravürlerden bu kulelerin üstlerinin minare külahlarına benzeyen basık çatılarla örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Gerek çapları gerekse yükseklikleri kuleler kadar olmayan, içlerinde oda ve diğer
elemanları bulunmayan, iç boşluklarının kale iç sahası yönü
çoğunlukla açık olan küçük kulelere burç denmektedir. Burçlar da kuleler gibi özellikle yakın savunmada çok yararlı olmaktadır.
ADELET KULESİ
Osmanlı saraylarının hemen yanlarında olan bu kuleler için Sedad Hakkı Eldem, "Savunma amaçlı değildir" der.
Rifat Osman ise, "İş sahipleri dilekçelerini bu yerde
verdiklerinden 'adalet kasrı' denildiği bilinmektedir" diye ifade eder.
Aynı zamanda adalet kasrı denilen bu yapıların üstünde oldukça görkemli bir oda bulunmaktadır. Bu kuleler
savunma için kullanılmadığı gibi gözetleme için de
kullanılmış olamaz. Belki sarayın düzenini kontrol için kullanılıyordu. Topkapı Sarayı, Edirne Sarayı, Manisa Sarayı ve Damat İbrahim Paşa Sarayı'nda böyle adalet kuleleri bulunmaktadır.
YANGIN KULESİ
Tarihi şehirlerimiz tamamen ahşap evlerden oluştuğu için sık sık çıkan yangınlar, şehirleri büyük oranlarda tahrip
ediyordu. Yangınların çabuk tespit edilip söndürülebilmesi için yangın kuleleri yapılmıştır. Bunlar içinde en tanınmış olanı Beyazıt Yangın Kulesi'dir.
FENER KULESİ
Sahillerin kayalık ve tehlikeli yerlerinde, gemi ve diğer deniz araçlarını kayalıklardan korumak amacı ile sahilin yüksek bir kısmında bir ışık kaynağı olan kuleler
yapılmıştır.
Işık kaynakları, dönemlerinin aydınlatma amaçlı araçlarından seçiliyordu. Günümüzde ise elektrik kullanılmaktadır.
SAAT KULESİ
Anadolu'nun çeşitli illerinde II. Abdülhamid'in cülusu şerefine saat kuleleri yapılmıştır. Bu kuleler şehir
merkezlerinde olduğundan hem üstünden şehri seyretmekte yararlanılıyor, hem de herkesin saati olmadığından halkın saati öğrenme ihtiyacı
karşılanıyordu.
İstanbul –
Dolmabahçe saat kulesi
İzmir saat kulesi
ZAFER KULESİ
MİNARE
Minareler namaz vaktini bildiren ezanın daha uzaklardan duyulmasını sağlayan ve ezanın yüksek bir yerden
okunmasına imkân veren ince çaplı, kule tipindeki yüksek yapılardır. Camilerin ayrılmaz bir elemanıdır, bu sebeple cami olmadan kendi başına yapılmaz.
Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları devri
minareleri daire kesitli olarak tuğladan yapılıyordu. Bunlar genellikle çok görkemli ve kendi başına anıtsal
görüntüdedirler. Erken Osmanlı ve Beylikler döneminde yine tuğla ve daire kesitli olmakla beraber, bağlı olduğu cami ile daha orantılı ve daha uyumlu hale gelmiştir.
İstanbul'da XV. yüzyılda yapılan taş minareler günümüze kadar gelmiş olup zamanlarının üslubuna uygun mimariye sahiptirler.
BAHÇE YAPILARI
Set Duvarları Çevre Duvarları
Merdivenler ve Rampalar Yollar ve Kaldırımlar
Kapılar
Parmaklıklar
Asmalık ve Çardaklar Kuşluklar
Havuzlar, Çeşmeler, Kaskatlar, Selsebiller
Türk bahçelerini oluşturan yapı elemanlarını
tanımlayabilmek için önce bu bahçelerin içinde veya
çevresinde bulunduğu yapı türlerini düşünmek gereklidir.
Bu yapılar camiler ve külliyeler, saraylar, köşkler, kasırlar, yalılar, konak ve evlerdir. Bahçeler bütün bu yapı türlerini gerek çevre ve görüntü, gerekse yaşam bakımından çok zenginleştirmektedirler.
(Havuzlar, Çeşmeler, Kaskatlar, Selsebiller)
Bahçe yapı elemanlarının en önemli ve etkileyici olanları şüphesiz su mimari elemanlarıdır. Ancak onları kendi grupları olan bölümde incelediğimiz için burada tekrar etmeyeceğiz.
SET DUVARLARI
Meyilli arazilerdeki yapılarda, bahçeler çoğunlukla setler ve teraslar halinde düzenlenmektedir.
ÇEVRE DUVARLARI
İHATA DUVARI da denir.
Bahçeler ister çeşitli konut yapılarında, isterse dini yapılarda olsun, çevreleri dış mekânlara karşı kendi özelliklerine göre duvarlarla kapatılırlar.
MERDİVEN VE RAMPA
(Stair - Ramp).
Farklı kotlardaki iki yatay düzlemi birleştiren eğimli yüzey.
Bir tür düşey sirkülasyon öğesi.
Konumuz yapıların içinde olan merdivenler değil, setleri birbirine bağlayan merdivenlerdir. Bu merdivenler hem derinliklerine göre hem bulundukları yerlere hem de yapının önem ve türüne göre malzeme şekli ve kalitesi bakımından farklılık göstermektedir.
KALDIRIM
(Ing. sidewalk, pavement).
Kaldırım: Cadde ve sokakların kenarında yalnız yayalara ayrılmış yol. Osmanlı döneminde sözcük yol kaplaması anlamına gelirdi.
Bahçelerde farklı bölümlere ulaşımı sağlayan yollar, oturma ve diğer kullanım şekillerini sağlayan açık mekânlar, zemin örtüleriyle kaldırımlar da yapıya ve bahçelere karakter veren yapı elemanlarıdır.
KAPI
(Ing. Door; gate).
Bir mekâna giriş çıkış için kullanılan açıklık.
Bahçe kapıları yapıldıkları devirlerin özelliklerine sahip oldukları gibi, ait oldukları yapının türüne de bağımlı karakter göstermektedir. Kapılar ahşap ve madeni
esaslıdır.
PARMAKLIK
(Ing. Rai(Ing; balustrade; grating; grill).
İnce ahşap ya da metal çubukların kesişmesiyle oluşmuş bölme ya da emniyete alma öğesi.
Bahçe setleri ve merdivenlerde güvenliği sağlamak amacı ile yapılmışlardır.
ÇARDAK
(Ing. Arbor, pergola).
Bahçelerde yapılan ve dört direk üstünde duran, hafif strüktürlü bir çatısı bulunan gölgelik.
Sözcüğün kökeni Farsça “Cahâr tâk”dır ve “dört kemerli”
anlamına gelir. Aslında dört kemerle taşınan bir kubbeden oluşan ateşgede yapıları için kullanılan sözcük, Türkçede anlam kaymasıyla bugünkü biçimini kazanmıştır.
Bahçelerde oturma gruplarına gölgelik sağlamak amacı ile nisbeten hafif sistemlerle oluşturulan, masif görünüşlü olmayan elemanlardır.
KUŞLUK/KUŞEVİ/KUŞ KÖŞKÜ
Daha çok cami avlu ve duvarlarında gördüğümüz, küçük kuşların korunmasını sağlamak amacı ile yapılmış hem süs hem kullanım elemanlarıdır.
KÖY EVİ FIRIN
KIR KAHVEHANELERİ DÜKKANLAR
ÇEŞMELER AHIR
AĞIL KÜMES
SAMANLIK (mertek)
AMBAR (seren / serander / nayla Seren
Aran)
KUYU
GÜVERCİNLİK
YUNAK (YUNMALIK) ÇİT (taraba)
ÇÖTEN AYAK YOLU
…