Safcifç 8 A K Ş A l h
wot± Abdfllmaeit) AbdOULKİK, Murat, Abdülhamit, Reşat, V>hid»ddlp) devirlarind«
'tazan ; SÜLEYM AN KANI - Tercûm#, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika n o. 250
Sultan Muradın kızları nasıl
evlendirildiler, nasıl boşandılar?
Suitan Murat Çırağanda mah*pusiyet âleminde seneler geçirir ken kızlan Hatice, Fehime, Fat ma sultanların evlenme çağları da geçiyordu.
Vakıa gayet iyi musikişinas olan Sultan Murat kızlarının sıkılma- ması için saz fasılları gibi eğlen celerle vakit geçirmelerini isterdi. Fakat kızların bütün ömürleri bit tabi bu kapalı dairede geçemez di^; evlendirilmeleri lâzım idi.
Hatice ve Fehime sultanlar can s'kmtısile babalarına karşı bi le lüzumu kadar riayetkar davran mıyorlardı. Hatice sultanın vali desi Şayan kadın ile aralarına so ğukluk girmişti.
Şayan kadın bu hale nihayet vermek üzere sultanların evlen dirilmelerine pek ziyade lüzum görüyordu.
Kızlar da artık evlenme arzula rını açığa vurmağa, ısrar eyleme ğe başladılar. Abdülhamide ha berler isal edildi.
Abdülhamit:
— Dışarı çıkarsanız bir daha Çıragana dönmek istemiyecek mi siniz?
Diye sultanlardan teminat arat tı. Bunlar da:
— Hayır! Babamız sensin! Cevabını gönderdiler. Fakat iş uzadıkça uzuyordu. Nihayet Ab- dülhamıtten:
— Talip arıyorum. Fakat kim se istemiyor!
Cevabı gelmesi üzerine Hatice sultan:
— Beri Nadir ağaya (üçüncü musahip), Felıimeyi de Selim ağa ya (dördüncü müsabip) veremez mi?
Diyerek Çırağanda kapanıp kal manın kendileri için ne büyük azap teşkil eylediğini, burada böyle mahpus hayatı sürmekten ise birer harem ağasiie evlenmeği tercih eylediklerini anlattı.
Sultan Murat tarafından da Ab dülhamide:
— Kızlar kaldı. Bunlar evlen dirilsin!
Haberi gönderildi.
Bunun üzerine üç sultan Çıra- ğandan alındı ve Yıldız sarayın da kendilerine daire gösterildi.
Abdülhamidin bu biraderzade- lerine haremi hümayunca «misa fir sultanlar» denildi.
Bunlardan Hatice sultan pek alafranga meşrep idi. Bittabi ha remi hümayunun bu misafir sul tanlarla münasebette bulunması padişahça hoş görülmezdi.
Hatice sultan Yıldızda bu mi- safiret günleri uzadıkça çok sıkı lıyordu. Nihayet gönlünü güzel bir habeş harem ağasiie eğlendir mek yolunu tutmuştu!
Zaten bu gen harem ağası en damındaki zarafetle sarayda bir çok kadınların nazarım celbedi- yordu. Hatice sultan da onu elmas yüzükler, kıravat iğnelerile süslü yordu. Plâtonik muhabbet ve flört ancak bu kadar olabilirdi!
Haremi hümayunca sultan Mu-t kızlarının bir an evvel evlen
dirilip çıkarılmaları iltizam edili yordu.
Bu misafir sultanların kocaları nı Abdülhamit intihap edecekti. Abdülhamidin kadınefendile- ri ve ikballeri bunun için her fır sattan efendilerini tazyik ediyor lardı; Abdülhamit koca bulama dığından itizar ve taallûl ettikçe kızıyorlardı.
Kendi kızlarım maruf paşaza delerle evlendiren padişah bira derinin kızlarını hiç bir vezir ve müşürünün oğullarına vermeğe razı olmuyordu.
Refik beyle evlendirilen Fatma sultanın düğünü ve hayatı gürül tüsüz geçti.
Fakat Fehime, bilhassa Hatice sultanlarınki böyle olmadı.
Fehime sultana mabeyin şifre dairesinde Galip, Hatice sultana enderonda yetişmiş Vasıf beyler namzet olmuşlardı.
Abdülhamit mabeyin şifre kâ tibi Asım bey marifetile Galip ve Vasıf beylerden aldırdığı fotoğ raf ilerini (1) iki misafir sultana göndermişti. Bunlar namzetleri nin kimler olduğunu Öğrenince kabul etmek istemediler.
— Kendi kızını Gazi Osman paşanın oğluna verir de neden bi
zi enderonlunun
oğullarına vermek istiyor!
Diye itiraz ettiler... Şifre kâ tibi Asım bey de namzetliği boz mak istedi ise de Abdülhamit razı olmadı.
(Burada ilânihaye oturamaz lara! İşte bu gençlerden münasibi ni bulamıyoruz!)
Cevabile evlenmelerini tesri etti. Nihayet kalfalar iki misafir sul tanı İrza ettiler.
Abdülhamit Ortaköyde
bunla-(U Vasıf beyin iotoğrafisindeki tavrım beğenoıi) en Abdülhamit bu damadı ikinci bir resim çıkartmağa mecbur etmişti.
ra yalılar tahsis etti; mükemmel cihaz hazırlattı.
Düğün yalılarda yapıldı. Fakat Fehime ve Hatice sultanlar koca larını altı ay hareme kabul etme diler. Sonra (aba) larmın nasi hatlerini dinliyerek kabule razı oldular.
Hatice sultan daima babasının kendisine verdiği gerdanlığı ta kar, gelinliğinde Abdülhamidin verdiği gerdanlığı boynuna iliştir mez idi. Abdülhamit Hatice sul tanın bu hareketini Vasıf beyden öğrenince kızmış, bir musahip göndererek hediyesini geri almak istemişti.
Hatice sultanla Vasıf beyin yıl dızları hiç barışmamış, Vasıf bey gene selâmlığa rücua mecbur kal mış, fakat Abdülhamit bir türlü ayrılmalarına müsaade etmemiştir.
Nihayet Sultan Reşat zamanın da Hatice sultan yalısına yakın
(Çıngıraklı bostanı) zevcine ter ke muvafakatle aralarında talâk vaki olmuştur.
Fehime sultan da Galip beyden ayrılmıştır.
Gerek Fehime, gerek Hatice sultanlar bundan sonra Sultan Re- şadın tensibine mukarin olmıya- rak (bu defa istediğimize vara cağız) diye arzu ettikleri beylerle evlenmişlerdir.
Fehime sultan umumî harp mü tarekesinde lstanbulu işgal eden ecnebi zabitlerine salonunu aç mıştı. Bu salon o zaman pek mu teber ve revnaklı idi!
(Arkası var)
Haftada 30 saat
Vaşington 7 (A.A.) — Mümes siller meclisi iş komisyonu İktisa dî kalkınma idaresinin nezareti al tında bulunan sanayiler için otuz saat iş haftasını ittifakla kabul etmiştir. Fakat işçi azlığı gibi hu susî vaziyetler için ihtiyat kayıt
ları da konulmuştur.
Çankırıda kış sporları
Çankırı gençliğinde günden güne artmakta olan bir spor isteği göze çarpmaktadır. Top taburunun kıymetli kumandanı Yakup beyin teşvik ve müzaharetile her fırsatta sürek avları tertip edilmekte ve kış sporlarına pek müsait olan Çankırı dağlarında günlerce devam eden hareketler görülmektedir. Gönderdiğim resim geçen hafta Hacet tepe sırtlarında yapılan kayak ve karda yürüyüş spor larına ait bir gruptur. Buna iştirak edenlerin ekserisini zabitan idman yurdu azası ve avcıları teşkil etmektedir. Resimde X işaretli zat tabur kumandanı Yakup ve ayakta sivil elbiseli de avcılar kulübü umumî kâtibi Rifat beylerdir.