Devlet bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Mortgage (tutsat) Yasasının 2007 başlarında Meclis gündeminde yer alacağını bildirdi. Şener, üst kurulların birleştirilmesine dönük görüşleri değerlendirirken de, ''2007'deki seçimler öncesi, böyle bir radikal dönüşüm için erken'' dedi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından düzenlenen ''Kamu Alt Yapı Yatırımları Sermaye Piyasaları Aracılığı ile Finansmanı'' konulu Arama konferansından çıkışında, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şener, Mortgage Yasasının önemini anlattıklarını ve bu yeterince bilindiğini, tutsat ile ilgili yasanın Bayram ve Yılbaşı tatilinin arkasından Genel Kurulda ele alınacağını kaydetti.
Şener, mali sektördeki üst kurulların birleştirilmesine yönelik görüşleri de değerlendirdi ve 2007 yılındaki seçimler öncesinde, böyle bir radikal dönüşümün 'erken olacağını' söyledi. Şener, şöyle devam etti:
''Niyet mektubunda da komisyon kurulacağı, rapor yazıp önerileri getirdikten sonra bunun değerlendirileceği
belirtilmişti. Komisyon henüz raporunu yazmamıştır. Böyle bir rapor bize geldikten sonra değerlendireceğiz. Raporun belli bir yönde olması o yönde düzenleme yapılacağı anlamına da gelmez. Sektördeki kurumların yapısını gözden geçirmek açısından, böyle bir çalışma yapılmasında fayda görülmüş ve komisyon kurulmuştur. Ama bu komisyon henüz raporu bize vermemiştir.
2007 seçimlerinden önce böylesi radikal bir dönüşüm, ki tartışılmakta olan bir dönüşümdür bu. Belli bir düzenlemeye bağlanmasının erken olacağını düşünüyorum. Ama konunun değişik evrelerde test edilmesinde de fayda olabilir. Ama şu an kurumlarımız etkili çalışıyor. Gerek BDDK, gerek SPK gerçekten alanlarında görevlerini iyi yapan, donanımı iyi kuruluşlarımız. Bu yapıyla yolumuza devam etmenin ekonomimiz, sektörümüz açısından bir eksiklik olacağını düşünmüyorum.''
''Devlet Bakanı Ali Babacan, BBDK başkanının bankacılık sektöründe yabancı payının artmasıyla ilgili yaptığı uyarıyı siyasi olarak değerlendirdi ve daha dikkatli konuşması gerektiğini söyledi, sizin bu konudaki görüşünüz nedir? '' şeklindeki soru üzerine Şener, şunları kaydetti:
''Türkiye'de atmosfer, istikrar, kurumsal yapı, bağımsız kurumların varlığı, yabancı sermayenin en büyük güvencesidir. Söylenen tartışma ve görüş beyanlarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. İktidar yabancı sermaye
yatırımlarının artması için yatırım ortamının iyileştirilmesi için adımlar atmıştır ve atmaktadır. Yoğun bir yabancı sermaye girişi yaşanmaktadır. Bizim yabancı sermayeye bakışımız yasalarla bellidir. Konunun hukuki boyutu ve kurumların hareket alanını yasa belirlemiştir. 'Türkiye yabancı sermayeye açık bir ülkedir ve engellenemez' deniyor. Bu söylemler ülkemiz açısından bir zenginlik kazanımdır.''
