• Sonuç bulunamadı

Necati DEMİR-Özkan AYDOĞDU, Giresun İli ve Yöresi Ağızları (Tarih-Dil İncelemesi– Metinler–Sözlük), Giresun Valiliği Yayınları, Giresun 2008, 702 s. ISBN: 978-605-378-026-7

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Necati DEMİR-Özkan AYDOĞDU, Giresun İli ve Yöresi Ağızları (Tarih-Dil İncelemesi– Metinler–Sözlük), Giresun Valiliği Yayınları, Giresun 2008, 702 s. ISBN: 978-605-378-026-7"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kitap Değerlendirme

GİRESUN İLİ VE YÖRESİ AĞIZLARI

Bilgehan Atsız Gökdağ*

Necati DEMİR-Özkan AYDOĞDU, Gire- sun İli ve Yöresi Ağızları (Tarih-Dil İnceleme- si–Metinler–Sözlük), Giresun Valiliği Yayın- ları, Giresun 2008, 702 s.

ISBN: 978-605-378-026-7

Ülkemizde son dönemlerde ağız araş- tırmalarının hızla arttığı görülmektedir.

İlmî bir disiplin olarak Türklük biliminin Türkiye’deki geçmişi bir asırlık dönemi kapsamaktadır. Necip Asım, Kemal Edip Kürkçüoğlu, Ömer Asım Aksoy gibi araştırmacıların Besni, Urfa, Antep yöre- leri ağızları ile ilgili çalışmaları; Orhan Aydın ve Hamit Zübeyr Ko-şay’ın Ana- dolu’dan derlemiş oldukları halk ağzın- dan kelime derleme işi Türkiye’deki ağız çalışmalarının ilk örneklerini oluştur- muştur. M. Resanen’in 1920’li yıllarda Anadolu’dan derlediği ve yayımladığı çeşitli vilayetlere ait ağız malzemesi de ayrıca zikredilmelidir. Türkiye’deki aka- demisyenlerin Anadolu ağızlarına ilgisi Ahmet Caferoğlu ile başlamıştır denile- bilir. Caferoğlu, 1940’lı yıllardan itibaren

* Doç. Dr., Kırıkkale Üni. Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Böl., KIRIKKALE.

batsiz@yahoo.com.

Türkiye’nin birçok yöresinden ağız der- lemi yapmış ve bunları yayımlamıştır.

1950’li yılların başında doktora tezini Anadolu ağızları üzerinde yazan ilk dil- cimiz Zeynep Korkmaz’dır. Ardından birçok araştırmacı Anadolu ve Rumeli ağızları üzerine bilimsel çalışmalar yap- mışlardır.

Bu yörenin ağzı dil tarihini aydınlat- mada çok önemli fonksiyonlara sahiptir.

Derleme yapılan yerin etnik ve sosyo- kültürel yapısı çoğu zaman konuşulan dilde saklanmıştır. 1970’li yılların başın- da İran’da ortaya çıkarılan Halaç Türk- çesinin Türk lehçe ve şivelerinin tasnifini değiştirmesi bu duruma uygun en iyi örnektir. Kaşgarlı Mahmud’un Divanu Lügat’it Türk adlı eseri de ağız malzeme- sine dayanır ve Türklük bilimi için vaz- geçilmez bir kaynak durumundadır.

Her ne kadar ülkemizde son dönem- lerde ağız araştırmalarının sayısı artmış olsa da bazı il ve ilçelerinin ağızları üze- rinde çalışmalarının olmadığı fark edil- mektir. Giresun ili ve yöresi ağızları da birkaç mezuniyet tezi dışında bugüne kadar incelenmemiştir. Ordu, Tokat, Sivas ve Trabzon yöresine ait ağız ça- lışmalarından tanıdığınız Necati Demir, Giresun İli ve Yöresi Ağızları (Tarih-Dil İncelemesi-Metinler-Sözlük) adını taşı- yan eserini Arş. Gör. Özkan Aydoğdu ile birlikte hazırlamış ve kitap Giresun vali- liği yayınları arasında yayınlamıştır.

Giriş bölümünde Demir, Türklerin Anadolu’daki varlığını M.Ö. III. bin yılla- rına, Karadeniz bölgesindeki varlığını ise M.Ö. 400 yılına kadar götürmektedir.

Karadeniz’de Saka ve Kimerlerin yaşadı- ğı bilim âlemince doğrulanan bir gerçek- tir. Ancak çoğunlukla bu iki halkın Türk kökenine fazla vurgu yapılmamaktadır.

Bölgenin tarihinde Hunlar, Macarlar, Uzlar, Kumanlar / Kıpçaklar ve Peçenek- lerin önemli roller üstlendiği, Karade- niz’de yerleşim yerleri oluşturdukları yer adlarından hareketle belirtilmiştir. An-

(2)

154

cak bölgedeki Türk iskânını Hunlar’a kadar dayandırmak için verilen Hundeztefanos, Honie, Homorie, Mace- ra, Uzmesehor, Komana, Paçan gibi yer adlarının Hun, Macar, Uz, Kuman ve Peçenek Türkleriyle ilişkisini kurmak oldukça zordur. Türkler, Karadeniz’in kuzeyinden ve güneyinden göç yolları oluşturmuşlar; Avrupa içlerine kadar akınlar düzenlemişlerdir. Selçuklular’ın Anadolu’yu fethine kadar bölgede Türk yerleşiminin olduğunu kaynaklar bize bildirmemektedir. Giriş bölümünde Giresun ve yöresinde Oğuz Türkleri Danişmentliler, Anadolu Selçukluları, Hacıemiroğulları Beyliği ve Osmanlı Devleti dönemi içerisinde ele alınmış;

etnik yapıyı da Oğuzların Çepni boyu başta olmak üzere Bayındır, Üregir, Avşar, İgdir, Eymür, Kınık boylarının oluşturduğuna işaret edilmiştir.

Giresun ve Yöresi Ağızları içinde iki ağız yöresi tespit edilmiştir. I. ağız yöresi Çamoluk, Alucra ve Şebinkarahisar ilçelerinin dışında kalan sahil bölgesidir.

II. ağız yöresi ise Çamoluk, Alucra ve Şebinkarahisar ilçeleri ve bağlı köyleri kapsamaktadır. Her iki ağız yöresinin fonetik ve morfolojik özellikleri ağız haritaları ile birlikte kitabın giriş bölü- münde okuyucuya sunulmuştur.

Dil İncelemesi adını taşıyan eserin birinci bölümünde Giresun ve yöresin- den derlenen metinlerin ses bilgisi ve şekil bilgisi kapsamlı bir biçimde ince- lenmiştir. Giresun ağzının şekil bilgisi bazı fonetik farklılıklar dışında standart Türkiye Türkçesi ile uyum hâlindedir.

Şimdiki zaman eklerinde görülen çeşitli- lik diğer zaman eklerinde görülmez.

Şimdiki zaman eklerindeki çeşitlilik ise kitle iletişim araçlarının tesiri, bölge insanının büyük şehirlere göç etmesi ve metin derlenen kaynak kişilerin iyi seçi- lememesine bağlanabilir. Demir ve Aydoğdu -ġ-, -ğ- > -v- değişmesi ve -ç-

> -ş- değişmesinin Kıpçak Türkçesi

tesiri ile açıklanması, doğru bir yaklaşım değildir. Zira Oğuz ağızları içerisinde yaygın olarak görülen bu değişim, bu- gün Kıpçak Türkçesi ağızları içerisinde çok görülmez. -ġ-/ -ğ-/ -v-; -ç-/ -ş- ses- leri benzer özellikler gösterir ve birbirine değişmesinden tabiî bir şey olamaz.

Kaldı ki bu tip değişikliklere bırakın Türk ağızlarını, başka dillerin ağızlarında da rastlamak mümkündür.

Eserin 285-560. sayfaları (2. Bölüm), yöreden derlenen metinlerden oluşmak- tadır. Hemen her yerleşim yerinden derlenen ağız malzemesi, fonetik alfa- beyle kayıt altına alınmıştır.

3. Bölümü (s. 561-702) sözlük oluş- turmaktadır. Derlenen metinlerde yer alan kelimelerin anlamları, sözlük içinde verilmiştir.

Giresun İli ve Yöresi Ağızları adlı ese- rin ilk sayfalarında yer alan bibliyografya oldukça zengindir. Ancak burada verilen bibliyografik künyelerin bir kısmının dipnotlarda yer almaması, araştırıcıların genel bir kaynakçayı okuyucunun hiz- metine verdiğinin bir işareti olsa gerek.

Anadolu ağızlarının önemli kolların- dan birini oluşturan Giresun ağızlarını bütün ayrıntılarıyla ele alıp inceleyen Necati Demir ve Özkan Aydoğdu, önemli bir iş görmüşlerdir.

Giriş bölümünde yer alan “Ordu- Mesudiye’de bulunan Türk (Runik) alfa- besi ile yazılmış Türkçe kitabeler, Moğo- listan’da bulunan Türk yazıtlarından sonra ikinci büyüklükte olmakla ayrı bir özellik göstermektedir. Giresun’da bu- lunan küçük bir kitabe ise Ordu- Mesudiye’de bulunan kitabeler ile aynı alfabe ve aynı özelliklerle yazılmıştır.

Aslında Türk (Runik) alfabesi ile yazılmış kitabeler, Türkiye’nin hemen her bölge- sinde bulunmaktadır ve Karadeniz böl- gesindekilerle aynı özellikleri taşımakta- dır. Bu yazıtlar M.S. II.-III. yüzyıl dil özel- liklerini yansıtmaktadır. Bu kitabeler, uzun yıllar süren çalışmalardan sonra

(3)

155 tarafımızdan okunmuştur.” cümlelerin-

den Necati Demir’in Türkoloji için dev- rim sayılabilecek malzemeye sahip ol- duğu anlaşılmaktadır.

Necati Demir’i Giresun İli ve Yöresi Ağızları kitabından dolayı kutlarken Karadeniz bölgesinde bulduğunu ifade ettiği Türk (Runik) kitabelerini bir an önce Türkoloji âlemine kazandırmasını kendisinden bekliyoruz.

* * *

ERMENİ SORUNUNUN ORTAYA ÇIKIŞ SÜRECİ

Yahya Kemal Taştan*

Seyit Sertçelik, Rus ve Ermeni Kaynakları Işığında Ermeni Sorununun Ortaya Çıkış Süreci 1678-1914, TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Ankara 2009, 374+XIX s. ISBN: 978-975-6226-47-6.

Türkiye’de Ermeni meselesi ile uğraşan sosyal bilimcilerin en büyük açmazların- dan biri kuşkusuz kaynak sorunudur.

Ermeni meselesi ile ilgili çalışmaların son yıllarda revaçta olmasına ve peş peşe pek çok bilimsel araştırma yayın- lanmasına rağmen, konunun şümullü bir şekilde ele alındığı çalışmalar neredeyse bir elin parmaklarını geçmemektedir.

Üstelik Türkiye’de yayımlanan eserlerde, konu hep birbirini tekrar eden, “Ermeni Sorunu külliyatı” adı verilebilecek araş- tırmalar yığınına yol açmıştır. Bazı eser- ler ise arşivi görmeden, kimi kaynaklara vâkıf olmadan diğer eserlerin kaynakla- rını aşırarak bilimsel çalışmalar ortaya koyduklarını iddia etmişlerdir. Ermeni meselesi ile ilgili yapılan çalışmalar, millî

* Arş. Gör., Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti- tüsü, Tarih Ana Bilim Dalı, ANKARA.

ytastan@gazi.edu.tr.

Referanslar

Benzer Belgeler

The main determinants of the empowerment of the poor are the attitude of wanting to get out of poverty and the amount of basic capital the poor have both physical basic capital,

Üniversitemizin kuruluşunda ve bu gün- lere gelmesinde büyük katkı ve destekleri olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Bakanımız Sa-

Performans Göstergesi 1.3.1 : Ulusal ve uluslar arası üniversitelerden alanında uzmanlaĢmıĢ bilim adamlarıyla bilgi alıĢveriĢini sağlanmak, yurt içindeki ve

“ot yemekleri” olarak adlandırılan vegan unsurların, ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerden bir diğeri kadınların ve erkeklerin gündelik hayattaki görev ve

Fakat tüm bu inanç yapısı gösterir ki eski Türklerde var olan tek tanrı inancı yanında yer alan iyeler ve kültler, İslamiyet’le birlikte, Anadolu da pek çok yerde hâlâ

Derginin kısaltma ile belirtilen adı italik karakterde (boşluk), yayınlandığı yıl (noktalı virgül), cilt, boşluk bırakmadan yanına parentez içinde varsa sayı (iki

Ele geçen hikâyeler, türküye ait ana parçalar ve nakaratlar türkünün (Korkmaz 2003) icrasındaki ses ve sözcük tekrarları tamamen insan hafızasında yaşanmışlığı ile

Bu çalışmada, balıkçılığın yoğun olarak yapıldığı Giresun ili ve ilçelerinde bulunan balıkçılık kıyı yapılarının (liman, balıkçı barınağı, çekek yeri) alt