Tiirk Kardiyol Dem
Arş1999:
27:598-603
Homosistein ve MTHFR Genotipinin Koroner Arter Hastalığı Ris~ ve Y aygınlığının
Belirlenmesindeki Oneınİ
Prof. Dr. S. Lale TOKGÖZOGLU, Y. Doç. Dr. Mehmet
ALİKAŞİFOGLU*,Dr. Enver ATALAR, Y. Doç. Dr. Kudret A
YTEMİR,Dr. Necla ÖZER, Doç. Dr.
İbrahimÜNSAL**,
Doç. Dr. Kenan ÖVÜNÇ, Prof. Dr.
SırrıKES, Prof. Dr. Ergül TUNÇBiLEK**
Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dali, Çocuk
Sağlığı ve HastalıklanAnabilim Dali*, Biyokimya Bölümü**, Ankara
ÖZET
Bu
çalişma.plazma homosistein düzeyleri ve metilen tet- rahidrofolat redüktaz (MTHFR) genalipinin koroner arter
hastalığı (KAH) risk ve yayguılığma
etkilerini
araş/Irmak amacıyla plan/andı.Bu amaçla 242 hasta, konvansiyonel risk faktörleri, plazma homosistein, B
tı,Jolat ve MTHFR genotipi açısmc/an değerlendirildi.Koroner arter
hastalığı mevcut olan 151 hastada plazma homosistein değerleri
ortalama 18.5±1 1 JJmol/L, koronerleri normal olan 91 hastada ise 15.6±10 JJmol/L olarak bulundu (p>0.05).
Plazma homosistein
değerlerinin15 pmol!L'nin üzerinde
olması
koroner arter
hastaliğıiçin
önemli ve bağımsızbir risk faktörü
olarak bulundu. (p=0.03, RR 2.1, %95 CI 1 .07-4.4). Yine I5 JJmol!L üzeri homosistein değerleriko-
ronerarter
hastalığı yaygınlığıile de
ilişkilibulundu (p=0.04, RR 3 .2, %95 CI I
.J-8.2). Fo/at düzeyleri hasta grubunda 5.I ±1.3 nglml, kontrol grubunda 7.0±3.2 nglmlbulundu. MTI-IFR
genotipi açısından değerlendirilme yapıldığmda,TT genotipi
hastaların %7.7'sinde,kontrol grubunun
%5.2'sinde mevcut/u (p>0.05).TT genotipi plazma
homosistein düzeyi ile ilişkilibulundu (p=0.001 ).
Aynca TT genotipi koroner arter
hastalığı yaygınllğı ilede
ilişkilibulundu (p=0.03).
Sonuç olarak, homosisi ei n düzeylerinin 15 pmol/L üze-
rinde olmasıkoroner arter
hastaliğı varlığı ve yaygınlığıiçin önemli bir riskfaktörii olarak bulundu. Bunun yanısı
ra, TT genalipinin plazma
lıomosisteindüzeyi ve koroner arter
hastalığı yaygınllğıiçin
önemli bir belirleyici oldu-ğu saptandı.
Anahtar kelimeler: Koroner arter
hastalığı, Btı,f
o/at, MTI-IFR mutasyonuKoroner arte r
hastalığı gelişiminderol oynayan ba-
ğımsız
ris k faktö
rlerine yakınzamanda eklenen bir yenis
i, plazma homosistein düzeylerindeki yüksel-medir
(I).Bugüne kadar
yapılanve 3000 den fazla
hastanın incelendiği çalışmalarda,
hafif ve orta dere-
Alındığı tarih: 22 Nisan , rev iz yon 13 Temmuz I 999
Yazışma adresi: Prof. Dr. S. Lalc Tokgözoğlu, Gliven sok. No:9,
Kavaklıderc 06540 Ankara Faks: (0 3 1 2) 466 I 9 06
Bu çalışma, European Society of Cardiolgy'niıı I 998 Viyana top-
lantısında sunulmuştur.
cede yükselmiş
homosis te in düzeylerin
inate ros k- leroz
gelişimiiçin
bağımsızbir risk faktörü
olduğu gösterilmiştir (2).Plazmadaki h omosistein düzey-
lerinin iki anabelirley
icis i
genetik ve çevreselfaktörlerdir
(3,4).Çevres el faktörlerden en önemlisi beslenme
alışkanlıkları,B vitaminle
rive folat içeren
gıdaların
tüketimidir. Genetik olarak ise homosiste-
in düzeyinibe lirleyen iki ana etmenden biri
ınetilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR
)g
enotipidir.MTHFR enziminin aktiv itesini belirleyen bu
geninsıkça
görüle n bir mutas yonu mevcuttur.
EğerMTHFR geninin 677.
nükleotidindeki ınutasyonlasitozin tiınidine
dönerse;
oluşan terınolabilMTHFR in
enzim aktivitesi, orjinaline göre daha di.işük olur.Di.işük
enzim aktivitesi nedeni ile bu genotipe sa- hip
kişilerdeplazma
homosistein düzeyi yükselir
(5).Daha önce
yapılan çalışmalar,MTHFR
genin-deki bu
muıasyonunkoroner arter
hastalığı gelişimiile
ilişkili olabileceğini bildirmiştir (6).Bu mutas- yonun koroner arter
hastalığı gelişimine katkısıtoplumlar
arasında farklılıklargöstermektedir
(7)_Özellikle folat düzeyi düşi.ik toplumlarda bu genoti- pin daha büyük önem
taşıdığı düşünülmektedir (8).Ülkemizde de, total kolesterol düzeyleri
batı toplum-larına
göre
düşük olmasına karşınkorone r arter
hastalığı prevalansı azımsanmayacak
düzeydedir
(9).Ayrıca,
folat
eksikliğininülke mizde
sıkrastlanan bir
sorun olduğuna ilişkin yayınlarmevcuttur. Bu
nedenlerle hiperhomosisteineıniTürkiye'de KAH
gelişimi
için bir ris k faktö
rüolabilir. Ancak ülke- mizde homos iste in dü zeylerinin ko
roner arter hasta-
lığına katkısı
il
eilgili
yapılmış çalışmayoktur. Bu
nedenle, pla nlanan bu
çalışınahomos iste in düzeyle-
rinin ve MTHFR genotipinin koroner a
rter
hastalığı gelişimive
yaygınlığınaetkis
ini araştırmak amacıyla yapıldı.S. L. Tok~:özoğlu ve ark.: Homosistein ve MTHFR Genotipini11 Koroner Arter Hastalıği Risk ve Yaygmlığ11wt Belirlemnesindeki Önemi
MA TERYEL
veMETOD
Çalışmaya ranısal amaçlı koroner anjiyografi yapılan 242
hasıa alındı (89 kadın, 153 erkek). Hastaların hepsi katete- rizasyon öncesinde detaylı olarak sorgulandı, fizik muaye- neleri yapıldı, EKG ve akciğer filmleri çekildi. Hastalar konvansiyonel koroner arter hastalığı risk faktörleri olan;
sigara, hiperlipidemi, diyabeıes mellitüs, hipertansiyon, ai- le öyküsü yönünden değerlendirildi. Halen sigara içmekle olan hastalar sigara kullananlar grubuna dahil edildi.
Kareliyak kateterizasyon Judkins tekniği ile yapıldı. 30 derece sağ ön oblik (RAO) ve 60 derece sol ön oblik (LAO) pozisyonda yapılan sol ventrikülogram sonrasında
koroner anjiyografi yapıldı. Koroner anjiyogramda en az bir damarda > %50 darlık saptanması koroner arter hasta-
lığı olarak tanımlandı. Bu tanımlamaya göre 151 kişide
koroner arter hastalığı (hasta grubu) saptanırken 91 kişi
tamamen normal koroner anatomiye sahipti (kontrol gru- bu). Hasta grubunun yaş ortalaması 57±1 1 ve kontrol gru- bunun yaş ortalaması 52± ı ı di. Koroner skorlama iki fark-
lı değcrlendirici tarafından Leaman skor sistemi ile yapıldı (10).
Lipid Ölçümü: Kan örnekleri koroner anjiyografi yapıla
cak günde aç karnına alındı. Plazma örneklerinde açlık şe
keri, lipid profili, BUN, kreatinin ve karaciğer enzimleri
çalışıldı. Total kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid konvansiyonel yöntemlerle ölçüldü.
Homosistein, folat ve B ı ı Ölçümü: Kan örneklerinde to- tal homosistein seviyesi imınunoassay yöntemi ilc (Axis Biochemicals ASA, Norway) ölçüldü. Ölçüm metodunun temeli, homosisteinin S-adenozil-L-homosisteine dönüşü
mü ve takiben S-adenozil-L-homosisteinin enzim-linkcd
imınunoassay yöntemi ile ölçülınesiydi <ın. B ıı vitamini ve folat seviyeleri mikropartikül enzim iınınunoassay (Ab-
batı Laboraıuvarları, Abbott Park, IL) yöntemi ile saptan-
dı.
Genotip Analizi: DNA izolasyonundan sonra daha önce
tanımlanan yöntemlerle, poliıneraz zincir reaksiyonu (PCR) uygulandı (12). Toplaını 20 J.II olacak şekilde her ör-
neğe 0.4 J.Il genomik DNA, 0.1 nınoi/J.Il primer, 4 mM
dNTP, 10 mM Taq buffer ve 1 ünitelik termostabii Taq polimeraz konuldu. Alaninin valine dönüşümünü göster- mek için 198 bp'lik aınplifikasyon sağlayan şu primerler
kullanıldı: 5'-TGA AGG AGA AGG TGT CTG CGG GA- 3' (ekzonik) ; 5'-AGG ACG GTG CGG TGA GAG TG-3' (intronik). PCR şu şartlar altında uygulandı: İlk denaluras- yon 94°C'de 1 dakika yapıldı. Bunu takiben 40 döngüele 94°C'de 1 dakika denaturasyon, 68°C'de 1 dakika "annea- ling" ve 72°C'de 2 dakika ekstansiyon yapıldı. Son olarak örneklere 72°C'de son ekstansiyon yapıldı. Alaninin valine
dönüşümü, Hinf I restriksiyon enzimi ile RFLP yapılarak
incelendi. Bu enzim I 98 bp lik bölgeyi dönüşüm duru- munda 175 ve 23 bp lik parçalara kesmektcdir. Kesim so-
nuçları %9'luk poliakrilamid jelele görüntülendi. Çok kü- çük olan 23 bp lik parça jel üzerinden aktığından sonuçta üç farklı genotipin ortaya çıkma olasılığı vardır: NN ( l 98 bp), TT (175 bp) ve TN (198 bp).
İstatistik: Kontrol ve hasta gruplarındaki allel genoıip sıklığı ki-kare testi ile karşılaştırıldı ve değerler Hardy- Weinberg eşitliği ile belirlendi. Odds ratio MTHFR geno- tipi ile fenatipi ilişkisi ölçülerek hesaplandı. Her odds ratio için, two-tailed p değerleri ve %95 güvenilirlik aralıkları hesaplandı. Genotip ve plazma homosistein düzeyleri ANOY A ve ki-kare testleri ile araştırıldı. Fenatiplerde al- Jel ilişkisini saptamak için multiple lojistik regresyon ana- lizi uygulandı. Değişkenierin ortalamasını karşılaştırmada
Leuvene'in ıwo-tailed ı testi kullanıldı.
BULGULAR
Çalışma grubunun özellikleri: Çalışma grubumu- zu, koroner anjiyografı yapılan 242 hasta oluşturdu.
BunJarın 1 5l'inde koroner arter hastalığı saptanırken
(46 kadın, 105 erkek, ortalama yaş 57±1 1), 9l'inde koronerler normal olarak bulundu (45 kadın, 46 er- kek, ortalama yaş 52±1 1). Koroner arter hastalığı
olan hastalardan %58'inde eski miyokard infarktüsü Tablo 1. Koroner arter hastalarında ve kontrol grubunda risk faktörlerinin dağılıını
Total Kolesterol (mınol/1) Trigliserid (mmol/1) HDL (mmol/1) LDL (ınnıol/1)
Total kolesterol/HDL Sigara kullanımı(%)
Hipertansiyon (%) Diyabctes nıellitüs
Aile hikayesi(%) Cl: Giivenilirlik araftğt
fl DL: yiiksek dansireli lipoprotein
Kontrol KAH
(n=91) (n=l51)
5.36 (1.22) 5.57 (1.17) 1.70 (0.79) 1.99 (0.90) 1.06 (0.28) 1.03 (0.23) 3.31 (0.85) 3.75 (0.75)
5.04 5.37
28 52
25 43
0.6 18
43 31
KAH; koroner arter lıastaftğt
LDL; diiştlk dansiteli lipoprorein
P değeri Odds ratio %95 CI
0.09 1.78 0.93-3.41
0.009 3.10 1.33-7.23
ı.
o
1.04 0.45-2.390.01 2.60 ı .23-5.46
0.015 2.70 1.25-5.84
0.002 2.84 1.47-5.47
0.015 2.34 1.19-4.60
0.025 3.42 1.12-10.46
0.1 1.71 0.82-3.54
Türk Kardiyol Dem Arş 1999; 27:598-603
vardı.
Risk faktörlerinin
dağılıınıTablo 1 'de görül-
düğü
gibi, koroner arter
hastalığıiçin bilinen kon- vansiyonel risk faktörlerinin
sıklığını yansıtınaktaydı.
Konvansiyonel risk faktörleri
arasından,LDL ko- lesterol (p=0.004 ), sigara (p=0.002), hipertansiyon (p=0.015), diyabetes mellitüs (p=0.025) koroner ar- ter
hastalığıiçin
anlamlırisk faktörleri olarak bulun- du (Tablo 1 ). Koroner arter
hastalığıolan grupta or- talama
Leaınanskoru 13.5±12 bulundu.
Plazma homosistein,
Bıı,folat seviyeleri: Plazma ortalama
hoınosisteindüzeyi kontrol grubunda 15.6±10
ı.ıınol/L,koroner arter
hastalığıolanlarda 18.5±1
L ı-ıınol/Lolarak
saptandı(p>0.05). Plazma homosistein düzeyinin 15
ı.ıınol/L'ninüzerinde olma-
sı
koroner arter
hastalığıiçin
anlamlıbir risk faktörü olarak bulundu (p=0.03, Risk ratio 2.1, %95 güveni- lirlik
aralığı1.07-4.4).
Diğerrisk faktörleri ile bera- ber
değerlendirildiğimultivariate analiz sonucunda da plazma homosistein düzeyinin koroner arter has-
talığı
için halen
bağımsızolarak ve
anlamlıbir risk faktörü
olduğugösterildi (p=0.04). Multivariate ana- liz sonucuna göre
diğerkoroner arter
hastalığıbelir- leyicileri olarak, sigara (p=0.02), diyabetes
nıellitüs(p=0.005), hipertansiyon (p=0.002), LDL (p=0.0003) ve total kolesterol/HDL
oranı(p=0.015) bulundu. Homosistein seviyeleri sigara içenlerde 17±9
ı.ımoi/Lve içmeyenlerde 1 6±9
ı-ıınol/Lolarak bulundu (p>0.05).
Ayrıcahomosistein seviyesinin 15
ı-ıınoi/L'ninüzerinde
olması,Leaman skoru ile be- lirlenen koroner ateroskleroz
yaygınlığıile
anlamlı ilişkilibulundu (p=0.014, risk
oranı3.2, %95 güve- nilirlik
aralığı1.3-8.2).
Koroner arter
hastalarındaplazma B
12düzeyi ortala- ma 238±100 pg/ml iken kontrol grubunda 244±111 pg/ml olarak bulundu (p>0.05). Plazma homosi stein düzeyi ile
B12düzeyi
arasında ilişki saptanmadı(p>0.05).
Ayrıcaplazma B
12düzeyi ile koroner arter
hastalığı varlığı
ve
yaygınlığı arasında ilişkiyoktu (p>0.05).
Kontro l grubunda folat sev iyesi 7 .0±3.2
ng/ınl,koroner arter
hastalığıolanlarda 5.1 ± 1.3 ng/ml ola- rak bulundu (p=0.04). Plazma homosistein ve folat seviyeleri
arasında anlamlıbir ters
ilişki saptandı(p=0.03). Koroner arter
hastalığı varlığıve plazma folat seviyesi de
anlamlıolarak
ilişkilidir(p=0.036, risk
oranı=2.42, güvenilirlik
aralığı1±5.5). Alt-grup analizi
yapıldığındasigara içenlerde folat seviyesi sigara içmeyeniere göre
anlamlıolarak
düşükbulun- du (p=0.04).
Homosistein'in lipid
değişkenleriüzerine etki si de incelendi ancak total kolesterol ve trigliserid düze- yine etkisi
olmadığıgörüldü (p>0.05). Ancak, HDL ile plazma homosistein seviyesi
arasında zayıfbir ters
ilişki saptandı(p>0.05, r= -0.037).
Genotip
Dağılımıve Fenotiple
ilişkisi:Genotiple- rin
dağılımıTablo 2'de
gösterilmiştir.TT genotipi koroner arter
hastalarının%7 .4'ünde, kontrol grubu- nun %5 .2'sinde mevcuttu. Ailelerin
prevalanslarıHardy-Weinberg
eşitliğiile belirlenene göre
anlamlıolarak
farklı değildi(TT %7.1 , TN %40.2, NN
%53.7) (ki-kare=2.3, p=0.3).
Plazma homosistein düzeyleri, üç
farklıgenotipte
bakıldığında,
en yüksek
değerlerTT genotipi olan- larda bulundu. Multivariate analizde,
B12ve folat düzeyleri gözönüne
alındıktansonra da TT genotipi, plazma homosistein düzeyinin önemli bir belirleyici- si olarak devam etti (p=0.004)
(Şekil-I).Plazma folat düzeylerinin de etkisini
araştırmak amacıyla,popülasyonun median folat düzeyi belir- lendi, ve bu düzeye göre hastalar median
altıve üstü folat
değerlerinegöre ikiye
ayrıldı.Hem median
altıfolat düzeyi olup hem de TT genetipinde olan hasta-
Tablo 2. Koroner arter hastalarında ve kontrol grubunda genotiplerin dağılım
Genotipler Alleller
TT TN NN T N
KAH %7.4 %46.8 %45.8 %30.9 %69.1
Kontrol %5.2 %43.1 %51.7 %26.7 %73.3
%95 cı 0.32-5.31 0.56-2.19 0.42-1.66 0.37-1.62
P değeri 0.701 0.765 0.622 0.6335
Cl: Güvenilirlik aral1ğı KAH: Koroner Arter Hastal1ğ1
S. L. Tokgözoğlu ve ark.: Homosistein ve MTHFR Genalipinin Koroner Arter Hastahğı Risk ve Yaygmhğımn Belirlenmesindeki Önemi
25 23.3 (15)*
~ E
20
3 c~
15
"'
·u; o E
lO
.c o os E 5
N os
s:
o
cc CT
TTGenotip
Şekil 1.
Genotipe göre plazma
homosisıeindüzeyinin
dağılımı.*p=O.OO 1 , CC ile
TT kıyas
laması.ların
en yüksek homosiste in
değerinesahip
olduğugözle ndi (p=O.O J) (tablo 3). Bu
ilişkiAN OVA testi ile
değerlendirildiğindeF=7.74, p=O.O l olarak bu- lundu.
TT genotipine sahip hastalarda
aynızamanda en yüksek
Leaınanskoru bulundu
(Şekil-2).Koroner arter
hastalığının bağımsızbelirleyicileri olan,
yaş,c insiyet, aile öyküsü, hipe rtansiyon, diyabetes melli- tüs, sigara, total koleste rol, trigliserid, HDL-K, LDL-K, folat, homosistein düzeyleri ve MTHFR ge- notipi ,
ınultipllojistik regresyon analizinde
araştırıl dığında,plazma homosistein ve folat düzeylerinin
bağımsız
belirley ic iler
olduğu,TT genotipinin ise
bağımsız
be lirleyici
olmadığı anlaşıldı(tablo 4).
TARTIŞMA
G ünümüze dek
yapılançok
sayıda çalışma, artmış hoınosisteindüzeylerinin koroner arter
hastalığıiçin
bağımsız
bir risk faktörü
olduğunu kanıtlamıştır(1 3).
Bu
çalışınalarınme ta-analizinde; homosiste in'de 5
ı.ımol/L
bir
artışın,total kolesteroldeki 0.5
ı.ıgr/L artı-20
15.5 (6)*
:ı
15
ı...
.:c o
"'
c
lO
"'
E
"'
..
5...ı
o
cc CT
TTGenotip
Şekil 2.
Genotip e göre Leaman skoru
dağılımı.*p=0.03. CC ile
TT kıyaslaması
Tablo 4. Multipl lojistik regresyon analizine göre koroner arter
hastalığıprediktörleri
Değişken
Sigara
kullanımıDiyabet
H
i
perıansiyon LDL kolesterol
T otal k olesterol/H DL kol esterol H omosisicin
Folaı
TT genoıipi
HDL; yiiksek dansiteli lipoprotein LDL: diişiik dansiteli lipoprotein
p
değeri0.02 0.005 0.002 0.003 0.0 1 5 0. 04 O.ü3 0.25
şa eşdeğer
düzeyde korone r arter
hastalığıriskini art-
tırdığı gösterilmiştir
(14). Risk faktörleri, popülas- yonl ar
arasında farklılıkgöstermekted ir. Ü lkemizde hiperhomosisteineminin ne denli öne mli bir risk fak- törü
olduğunaait
çalışmayoktur. Ancak
bazıipuç la-
rı,
önemli risk faktörü
olabileceğine işaretetmekte- dir: Ülkemizde, folat
eksikliğine bağlı gelişenkonje- nital nöra l tüp defektleri,
diğerülke lere göre çok da- ha
sıktır(1 5).
Bilindiğigibi folat
düşüklüğü hoınosis-Tablo 3. Popülasyon median folat düzeyine göre
ayrıldığında,genotip ve plazma folat düzeyine göre plazma
hoınosisteindüzeyinin
dağılımı
cc CT
TTp
değeriPlazma homosisicin (pmol/1) 14.5 (7.0) 16.9 (9.0) 23.3 (1 5.0) 0.001
Folaı
düzeyi
<12.9
nıııol/1olan hastalardaki 15.2 (8.0) 19.5 (1 0.0) 28.4 ( 1 5.0) 0.01 plazma
hoıııosisıein (pnıol/1)Folaı
düzeyi
>12.9
nınol/iolan hastalardaki 14.0 (6.0) 1 4.5 (8.0) 12.0 (4.0)
ADplazma
hoınosisıcin (~ıınol/1)Türk Kardiyol Dem Arş /999; 27:598-603
tein düzey
lerini
arttıranbir çevresel etmend
ir. Ayrıca COMAC grubunun
çalışmasında, düşükfolat dü- zeyi
ileaterosklerotik damar
hastalığıve korone r morta lite
arasında anlamlı ilişki bulunmuştur(16).
Dünya
SağlıkÖrgütü; folat düzeylerinin alt
sınırıolarak 1 3.6
ı.ımol/L(6 ng/ml)'yi kabul etmektedir;
12.5
ı.ımol/L(5.5 ng/ml )
altındaise homos
istein dü-zeyle ri artm aya
başlamaktadır.Bizim
çalışmamızdada özellikle kontrol grubunda olmak üzere hastalar- da folat düzeylerinin genel olarak beklenenden dü-
şük olduğunu saptadık.
Bunun
yanısıra;15
ı.ımol/Lüzerindeki homosis tein
değerlerininkoroner arter
hastalığı
için
anlamlıve
bağımsızbir risk faktörü o
l-duğunu
gördük (RR 2.1 ).
Ayrıcahomosistein düzeyi ile korone r ateroskle roz
yaygınlığı arasındada önemli
ilişki saptadık.Daha önceden
yapılan çalışmalarda da genelde 10-15
ı.ımol/L üzerindeki homo- sistein
değerlerininkoroner arter
hastalığı riskini art-tırdığı gösterilmiştir
( 1 8) . Bu
değerlerüzerindeki ho- mos is teinin endotel
hasarı,düz kas proliferasyonu , LDL oksidasyonu ve protrombotik etki
yaptığı çeşitli in vitro
çalışmalarda gösterilmiştir( 19-21 ). Homo- sistein, ateroskleroz
gelişimine diğerrisk faktörle- rinden
bağımsızo
larak katkıda bulunmaktadır(22).
Bizim
çalışmamızdada konvansiyonel risk faktörleri
ile hoınosisteindü zeyleri
arasıdabir
ilişkisaptanma-
mıştır.
Homosistein'in iki önemli belirleyicisinin Tf genotipi ve plazma folat düzeyleri
olduğugösteril-
miştir.
Bu
çalışmamızdaen yüksek homos istein de-
ğerleri
hem
Tfgenotipi olup hem de folat dü zeyle ri
düşük
bulunan bireylerdir. Literatürde, Tf genotipi- nin homosistein düzeylerini
arttırdığı,bu
artışınfolat düzeyi
düşük kişilerdedaha da önemli
olduğubirkaç
çalışmada gösterilmiştir
(22,23). Bizim popülasyonu- muzda TI genotipi %7.4 gibi
azımsanmayacakoran- da
görülmüş,ortalama fo
latdüzeyleri de
çoğu batıülkelerinde
n az
bulunmuştur.Bu bulgular, ülkemiz- de
hiperhoınosisteineıni prevalansınınyüksek olma-
sını açıklaınaktadır.
Hiperhomosisteineminin olduk- ça
sıkgörülmes i ve koroner ateroskleroz ile
bağımsız ilişkisinin olması,
ülkemizdeki koroner arter has-
talığı prevalansına katkıda
bulunan bir parametre o
l-duğunu düşündürmektedir.
Bu
bulgularınönem
liklinik
sonuçları vardır.Yeni klinik
çalışınalarda Tfgenotipli hastalarda B 6, B12, fola t içeren besinierin tüketimi ile plazma homosis- tein düzeylerinin
düşürüldüğü gösterilmiştir.Diyette
1000 mg/g ün folat ilavesi ile plazma homosis tein
dü zeylerini %2 1 azaltmak mümkündür (24). Amerika
Birleşik
Devletleri'nde
1998 yılındanitibare n
sıktü- ketilen
gıdalara(ör.
kalıvaltı gevreği)fo
lats uple- mantasyonu
yapılmaya başlanmıştır(25). Buna
rağmen, günümüzde homosistein düzeylerini
düşürmenin, ateroskl erozun ilerlemesini
durdurduğunu kanıtlayan çalışmalar
henüz yoktur.
Sonuç o
larak, hiperhomosisteineınikoron er arte
rhastalığı gelişmesi
ve
yaygınlığı içinü
lkemizde de önemli bir risk faktörü olarak
belirınektedir.Kon- vansiyonel risk faktörleri ile
açıklanamayanhas talar- da homosistein düzeyleri hatta genotipinin be
lirlen-mesi, foli k asit tedavisinden fayda görecek bir alt grubu ortaya
çıkaracaktır.Teşekkür
Bu proje Türk Kardiyoloji Derneği tarafından des/ekfen-
miştir.
KAYNAKLAR
1. Montalescot G: Homocysteine:
the new player in thefield of coronary risk. Heart
1996; 76: ıO
ı-2
2. Boushey CJ, Beresford SA, Omenn GS, et al: A qu-
antiıative
assesment of plasma homocysteine as a risk fac- tor for vascular disease: probable benefi ts of inercasing fo- tic acid intakes. JAMA 1995;274:
ı049-57
3. Meleady RA, Mulcahy DA, Graham IM: Genes, gre- ens and homocysteine. Heart 1996;76:
ı03-4
4. Daly L, Robinson K, Tan KS, et al:
Hyperhomocysıeinenıia:
a
nıetabolicrisk fac1 or for coronary
hearıdisease
deterınined
by both genetic and
environmenıal innuences?Quarterly J Med 1 993;86:685-9
S. Kang SS, Wong PW, Susmeno A, et al:
Thernıolabile nıeıhylenetetrahydrofolate
reductase: an inheriıcdrisk factor for coronary artery disease. Am J Hum Genel
ı
99 1 ;48:536-45
6. Morita H, Taguchi
J,Kurihara H, et al: Genetic polymorphism of 5,1
0-nıethylenetetrahydrof olate
rcducıase as a risk factor for coronary
arıerydisease. Ci rculation 1997;95:2032-6
7. Bockxmeer FM, Mamotte CDS, Vasikaran SD, et al:
Methylene tetrahydrofolate reductase gene and coronary artery disease. Circulation 1997;95:21 -3
8. Jacques PF, Bostom AG, Williams RR, et al: Relati- on between folate status, a
coınnıon ınutaıionin MTHFR, and
plasınahomocysteine conce ntrations. Ci re ulation 1996;93:7-9
9. Onat A, Dursunoglu D, Sansoy V:
Rclaıivelyhigh co- ronary death and event rates in Turkish wom e n. Relation to three major risk factors in 5 year follow-up of
cohorı.Interventional
JCardiol
1997;6 1 :69-77
S. L. Tokgözoğlu ve ark.: Honıosistein ve MTHFR Genotipinin Koroner Arter Hasta/rğı Risk ve Yaygın/ığuwı Belirlenmesincieki Önemi
10. Leaman DM, Brower RW, Meester GT, et al: Coro- nary atherosclerosis: severity of the disease, severity of an- gina pectoris and compromised left ventricular function.
Circulation 1981 ;63:285-99
ll. Frantzen F, Faaven AL, Alflıeim I, et al: Enzyme conversion immunoassay for delennining total homoeysie- in in plasma or serum. Clinical Chemistry 1998;44:311-16 12. Frosst P, Blom R, Milos P, et al: A candidate genetic risk factor for vascular disease: a common mutation in MTHFR. Naıure Geneti es 1995; 10: I I I -3
13. Mc Cully KS: Vascular pathology of homocysteine- mia: implications for the pathogenesis for arteriosclerosis.
Am J Pathol I 969;56: I I 1-28
14. Boushey CJ, Beresford SAA, Omenn GS, et al: A quantitative assesment of plasma homocysteine as a risk factor for vascular disease. JAMA 1995;274: I 049-57 15. Boduroğlu K, Alikaşifoğlu M, Anar B, et al: The 677 CT mutation of the MTHFR gene is not a risk factor for neural tu be defects in the Turkish population. Arch D is in Childhood (in press)
16. Robinson K, Arheert K, Refsum H, et al for the European COMAC group: Low circulating folate and vitamin B6 concentrations. Risk factors for stroke, perip- heral vascular disease and coronary artery disease. Ciı·cu
lation 1998;97:437-43
17. Food Nutrition Board. National Research Council:
Folic acid: Biochemistry and physiology in relation to hu- man nutrition requiremenı. Washington OC. National Aca- demy of Sciences 1977
18. Stampfer MJ, Malinow R, Willett W, et al: A pros- pective study of plasma homocysteine and risk of nıyocar
dial infaretion in US physicians. JAMA 1992;268:877-81.
19. Harker LA, Ross R, Slichter SJ, Scott CR: Ho-
nıocysteine induced arteriosclerosis: the role of endothelial cell injury and platelet response in its genesis. J Clin Inves
1976;58:731-41
20. Tsia JC, Perella MA, Yoshizumi M, et al: Pronıotion
of vascular smooth muscle cell growth by homocysteine: a lin k to atherosclerosis. Proc Na tl Acad Sc i 1994;91 :6369- 73
21. Nishinaga M, Ozawa T, Shimada K: Homocysteine, a thronıbogenic agent su presses anticoagulant heparan sul- fate expression in culture porcine aortic endothelial cells. J Clin lnvest 1993;92:1381-6
22. Tonstad S: Correlates of plasnıa total honıocysteine in patients with hyperlipidenıia. Eur J Clin Invest
ı 997;27: ı 025-9
23. Omenn GS, lleresford SAA, Motulsky AG: Preven- ting coronary heart disease: B vitanıins and homocysteine.
Circulation 1998;97 :421-4
24. Malinow MR, Nieto FJ, Kruger WD, et al: The ef- fects of folic acid supplenıentation on plasnıa total ho- mocysteine are modulated by multivitamin use and MTHFR genotypes. Arterioscler Thronıb Vasc Biol 1997; 17: ı 157-62
25. Food Standards: Anıendnıent of the standards of identity for enriched grain products to require addition of folic acid (21 CFR 136,137 and 139). Fed Regist 1996;61:781-97