Türk Kardiyol Dem Arş 2001; 29:437-444
Miyokard Infarktüsü Geçiren Genç Hastalarda .
Risk Faktörü Olarak Homosistein ve
Lipoprotein (a)'nın Onemi ve Etkileşimleri
Uz. Dr. Murat SUCU, Yrd. Doç. Dr. A. Aziz KARADEDE, Uz. Dr. Ali V ahip TEMAMOGULLARI, Yrd. Doç. Dr. M.
SıddıkÜLGEN, Doç. Dr. Sabri BATUM*, Prof. Dr. Nizarnettin TOPRAK
Dicle Üniversitesi Ttp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı,
*Merkez Laboratuvan, Diyarbaktr
ÖZET
Plazmacia lıomosisrein
ve lipoprotein (a) [LP(a)] yüksek-
liğinin
koroner arter
lzasrahğuıda riskfaktörü olarak erki- leri son zamanlarda stk araşttnlmtşolmakla birlikte,
ça-lişma
ve mera analiz sonuçlan hala
çelişkilidir. Ayncatoplumımwzda
genç
yaştakoroner arter
lzastahğıolanlar arasmda, bu n/ann risk faktörü olarak önemini
araşttranyeterli
çalişma bulunmamaktadır. Bu amaçla akutmiyo-
kad infarktiisii geçiren 45 yaş altı92 hasta ve 30 konrol grubu üzerinde
lıomosisteinve
Lp(a)'mn risk faktörü ola- rak önemlerini ve birbirleri ile olan
etkileşimlerini araştu·dık.
Miyokad infarktüsii geçiren hastalarda plazma·
lıomosisrein düzeyi kontrol grubuna göre anlamh olarak da-
ha yüksek bulunmakla birlikte [geometrik ort. 12.4 }lmoi!L(%95 Cl 10.9-13.9) ve 10.0 pmoi!L (%95 Cl 5
.1-14.9)],Lp(a) her iki grupta benzer düzeydeydi. Homosistein ve li- poprotein düzeyleri dört dilime
ayrıldtğtnda lıomosisreinin dördüncü diliminde Ml riskinde
anianı/i arttş sap/mıdi.
Lipoprotein (a) içindilimter arasmda
anlamlıfark
yoktıt. Ayıca olguların tümü
, konrol grubunda saptanan homosistein ve lipoprotein ( a) düzeylerinin
%90 persanri- line göre aynldtğmda, listündekalanlarda homosis/einin hem tek
değişkenlihem de çok
değişkenlianalizde (p=0.01, OR 1.87%95 Cl1.34-2.75) Ml için
anlamlıba-
ğmıstz
riskfaktörü
olduğusaptandi. Lipoprotein (a)'nm,
lıonıosisteinin
miyokard infarktiisiindeki risk oramm artt- net etkisi de yokttt. Ku·k
beş yaşaltmda infarktüs
için enciddi
bağtmSIZrisk faktörleri sigara
içiciliği (p=0.0004)ile total kolesterol/HDL oram (p=0.01) idi. Sigara
içen- lerde homosistein düzeyi içmeyeniere göre dalıayüksekti (p=0.004). Sonuç olarak 45
yaşaltmda plazma homosis-
tein yüksekliğinin miyokard infarktüsii için önemli bir ba-ğımstz
riskfaktörü
olabileceği kamsınavanld1.
Lipopro-tein (a)
yüksekfiğininise bu grupta miyokard infarktüsü için
bağımstzbir risk
oluşturmadığive
lıomosisteininetki- sini artmct bir
özelliğinin olmayabileceğisaptandi.
Atıalıtar kelime/er:
miyokard infa
rktüsii, lıomosistein, li-poprotein (a)
Plazma homosistein seviyesindeki
artışile vasküler
hastalık arasındaki
klinik
ilişki,ilk defa 1969
yılındaMcCully
tarafındanortaya
konmuştur (1), Araştırma- Alındığı tarih: 5 Aralık 2000, revizyon 17 Nisan 2001 ..Yazışma adresi: Yrd. Doç. Dr. A. Aziz Karadede, Dicle Vniversi- tesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır
cı,
plazma homosistein seviyesi yüksek ve homos
is-teinüris i olan iki
çocuğunotopsisinde
yaygınarter- yel tromboz tespit
etmiştir. Ağırhip erhomosisteine- mi seyrek olmakla beraber, hafif
hiperhoınosisteineminin genel popülasyonda
yaklaşık%5-7, a teroskle- rotik
daınar hastalarındaise % 13-47
olduğutahm in edilmektedir
(2).Hafif
hiperhoınosisteineınilihasta- lar
ağır hiperhoınosisteineınininveya
hoınosistinürinin
klin
ik bulgularının hiçbirinivermedikleri gibi, erken koroner arter
hastalığıve hatta tekra rlayan ar-
teryel vevenöz tromboz
açısındanda 30-40
yaşci-
varında
semptomatik olmaya
başlarlar.Homosistei- nin
neden olduğuaterotrombozu n moleküler meka-
nizması
tam o
larak bilinmemekle beraber, bol sayıdaepidemiyoloj
ik kanıtkoroner, serebral ve periferik damarlardaki ateroskleroz için hafif hiperhomosiste-
ineıninin bağımsız
bir risk faktörü
olduğunuortaya
koymuştur (2,3).
Lipoprote in (a) [Lp (a)] ise
yapıolarak disülfid köp- rüle ri ile apoprotein (a)'ya
bağlanmışolan bir
düşük yoğunluklu lipoprotein(LDL) partikülüdür
(4).Bu- nun da koroner arter
hastalığıiçin ciddi bir risk fa k- törü
olduğuve
hastaların yaklaşık l/3'de yükseldiğitespit
edilmiştir (4). Hoınosisteinin,Lp(a)'dan apo
(a)'yı ayırarak serbestleşen
apo(a) üzer
inde ekbir li- zin
bağlanmayeri
yarattığıve bunun fibrine
artmışbir afinite
gösterdiği düşünülmektedir (5).Homosite-
inin pek çok koroner risk faktörünün etkisini potan- s iyalize
ettiği gösterilmişolmakla birlikte LP(a) ile
etkileşimi hakkında
yeterli klinik veri yoktur.
Yüksek homosistein ve yükse k Lp(a) ile kardiyevas- küler
hastalıklar arasındaki ilişkiyigösteren retros- pektif
çalışma sonuçlarıolmakla birlikte, prospektif
çalışmalar
ve
meta analizler bu sonuçlarıtam olarak desteklenmemektedir
(3,6-II).Bu konuda ülkemi
zdeyapılmış
sadece iki vaka kontrolü
çalışmada, homo-... ·~ • ~-· -•.t .... - -· .•••• :r -- - • ' -. • • - .
terilmiştir (
12, 13). Fakat bu
çalışmalardakoroner arter
hastalığının
tüm klinik
şekilleribir arada
incelenmişve her hangi bir
yaşgrubu
ayrımıda
yapılmamıştır.Bu nede nle
çalışmamızdaakut miyokard infarktüsü geçiren 45
yaş altıhastalard a homosiste in ve·
Lp(a)'nın
koroner risk faktörü olara k önemlerini ve birbirlerinin etkilerini
artırıp artırmadıklarını araştırmayı amaçladık.
MA TERYEL ve METOD
Çalışmaya
15'i
kadın(ort.
yaş38.2±6.4) 107'si erkek (ort.
yaş
39.7±4.4) toplam 122 (ort.
yaş39.5±0.4)
kişi alındı.Çalışma gruplarını
mi yokard infarktüsü geçiren 45
yaş altıhastalar ve 45
yaş altıkontrol grubu
oluşturuyordu.Hasta grubu, hastanemize
Mayıs 1999-Eylül 2000 tarihleri
arasında
akut miyokard infarktüsü
tanısıyla yatırılan45
yaş altı
hastalardan
oluştu.Renal, hepatik ve tiroid hasta-
lığı
olanlar kardiyomiyopat
ili veya kapak hastalığıolanlar, belirgin psikiyatrik
bozukluğuolanlar, antikonvülzan teda- vi görenler, kronik alkol
bağımiısıolanlar ve vitamin
ilacıkullanma
alışkanlığıolanlar
çalışmaya alınmadı.Akut
ınİyokard inf arktüsü
tanısıiçin kriter olarak,
hastanıntipik
göğüs ağrısının olması,
kreatin
kinaz-MB'ınnormalin iki
katından
daha fazla yükselmesi ve iki
komşuekstremile derivasyonunda 1 mm, iki
komşu göğüsderivasyonunda ise 2 mm ST
yüksekliğinin olması alındı.Kontrol grubu, kardiyoloji
kliniğindeyatan her hangi bir
hastayı
ziyarete gelen ve hastayla kan
bağıolmayan hasta
yakınlarından (hastanın komşusu, iş arkadaşı, eşinin
akra-
baları
gibi) seçildi. Her hangi bir
şikayetiolmayan, fizik muayenesi, EKG, hemogram ve
sedimanıasyon hızınor- mal olan 45
yaş altı30
sağlıklı kişi alındı.Bunlardan
6'sı kadın,24'ü erkek ve
yaşortalamalan 37.2±5.4
yılidi.
Laboratuvar
araştırması; Çalışmaya alınanhastalardan koroner
yoğun bakımünitesine
alındıktanhemen sonra, medikal
tedaviye başlanmadanönce antekübital venden homosistein ve lipoprotein (a) ölçümü içi n, 4.5
ıni'likED- T
A'lıtü pe 3-4 ml kan
alındı.En geç iki saat içinde kanlar santrafüje edilerek
serumları ayrıldı.Total kolesterol, trig-
Homosistein düzeyi (ı.ımol/L)
0,0 ı 0,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0 70,0
liserid, HDL, LDL, folat
ve B 1 2 vitamini ölçümü için de
boş
tüplere 7-8 ml kan
alınarakhemen
serumları ayrıldı.Tüm
örnekler araştırmabitiminde toplu
halde çalışılmaküzere -20°C'lik derin dondurucuda
saklandı.Kan örnekle- rindeki total homosistein seviyesi immunoassay yöntemi ile
(AxisBiochemicals ASA, Norway) ölçüldü. Ölçüm metodunun temeli, homosisteinin S-adenozil-L-Homosis- teine
dönüşümüve takiben S-adenozil-L-Homosis
teininenzim-linked immunoassay yöntemi ile ölçülmesiydi.
Lp(a) ölçümleri nefelometrik yöntem
kullanılarakDade Behring 1 00
cihazıile
yapıldı.Serum folat ve B 12 düzeyi ölçümleri ise florsan chemistry enzim immunossay yönte- mi ile Tosoh ALA 21 otoanalizöründe
yapıldı.Hematokrit,
heınoglobin,
lökosit ve
sedimanıasyoniçin 4-5 ml kan
ör- nekleri alınarak, bekletilınedenCeli-Dyn 3500R Abbott ci-
hazında çalışıldı.
Total kolesterol, trigliserid ve HDL öl- çümleri
standart enzimatİkmetodlarla, Abbott Aeroset Toshiba
cihazıile
çalışıldı."LDL=total kolesterol-HDL-
trigliserit/5" formü
lüne göre LDL düzeyi hesaplandı.Tota
lkolesterolün (TK) HDL'ye bölünmesi ile TK/HDL
oranı hesaplandı.İstatistiksel
analiz: Bilgisayar
ortaınındaSPSS 8.0 istatis- tik
programı kullanılarak yapıldı.Gruplara
aitkantitatif
değerler
± standart sapma, kalitatif
değerler % olarakve- rildi. Plazma homosistein
konsantrasyonları sağa çarpık dağılım gösterdiğiiçin
logaritmik transformasyon uygula-narak
dağılımnormale
getirildİktensonra Student t testi
uygulandı (şekil 1).
İstatistikanalizde
olgularınlogaritmik
değerleri kullanıldı. Guruplarıo
ortalama plazma homosis- tein ve Lipoprotein (a) düzeyleri ise %95 güven
aralığında(Cl) geometrik
ortalama olarakifade edildi.
İkigrubun kantitatif
değişkenleri arasındakifark Student t testi ile, kalitatif
değişkenler arasındakifark ise kikare testi ile de-
ğerlendirildi.
MI için risk
oranınıbelirlemede plazma ho- mosistein ve Lipoprotein (a) düzeyleri dört dilime (quartil)
ayrılarak
çok
değişkenlianalize tabi tutuldu. Bu dilimierin regresyon analizine homosistein ve lipoprotein (a)
değerleri
yanında çalışmagrubumuz için risk faktörü olarak tespit
edilen sigara,hipertansiyon, total kolesterol, LDL ve TK/HDL
oranıdahil edildi. Miyokard infarktüsü için ba-
ğımsız
risk faktörlerinin
araştırılınasındamultipl lojistik regresyon analizi
kullanıldı.Homosistein ve lipoprotrein
(a)'nın
kontrol
gubundaki %90 persantil değerlerimiyo- kard infarktüsü için risk
değerlendirme sınırıolarak
alındı.Lipoprotein(a) ıngldL
70r---~---~
60
5040
30 20ı
o
o
ıo.
50, 90, 130 ı70 210 240Şekil 1. Çalışma gurubunda plazma homosistein ve lipoprotein (a) konsantrasyonlannın dağılımı
438
M. Sucu ve ark.: Mİ Geçiren Genç Hastalarda Risk Faktörü Olarak Homosistein ve Lipoprotein (a)'nm Önemi ve Etkileşimleri
Homosistein ve Lp(a)'nın birbirleriyle ve diğer risk faktör- leriyle ilişkilerini araştırmada bivariyete korelasyon analizi
yapıldı. Sonuçların tümünde p<0.05 değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
BULGULAR
Çalışmaya alınan
toplam 122 olgunun 92'sini ilk kez akut miyokard infarktüsü ile müracaat eden hastalar, 30'unu ise
sağlıklıkontrol grubu
vakaları oluşturmaktaydı.
Bu gruplara ait klinik verilerin
karşılaştırması
tablo 1 'de
özetlenmiştir.Buna göre c insiyet ve
yaş
yönünden gruplar
arasında anlamlıfark yoktu.
Koroner arter
hastalığınıngeleneksel risk faktörle- rinden hiperkolesterolemi (p=0,03), hipertansiyon (p=0,005), sigara (p=O,OOl) miyokard infarktüsü grubunda daha
sıktı.Her iki grubun plazma lipid de-
ğerleri karşılaştırıldığında
total kolesterol (p=0,03), LDL (p=0,005), total kolesterol/HDL (p=0,006) ora-
nı açısından
da iki grup
arasındada
anlamlıfark bu- lundu. Koroner arter
hastalığıgrubunda kontrol gru- buna göre daha
düşükejeksiyon fraksiyonu (p=0,03) bulundu.
Plazma Homosistein ve Lp(a) seviyeleri:
Çalışmadaki
vakalarıntotal homosistein düzeyleri
sağaçar-
pık da-ğılım gösterdiği
için logaritmik tranformasyon
yapıldıktan
sonra istatistiksel analizleri
yapıldı (şekil1).
Değerlergeometrik ortalama olarak verildi. Buna göre plazma homosiste in düzeyinin tüm
çalışmagu- rubunda geometrik
ortalaması11.8 (%95 CI 10.2- 13.4) olarak, kontrol grubunda 10.0
ıımol/L(% 95 CI 5.1 -14.9), miyokard infarktüslü hastalarda ise 12.4
ıımoi!L
(%95 CI 10.9-13.9) olarak
saptandı (şekil2).
İki
gurubun logaritmik verileri
karşılaştırıldığında aralarında anlamlıfark
olduğu saptandı(p=0,002).
Hasta ve kontrol
grupları arasındalogaritmik Lp(a)
değerleri
ise istatistiksel olarak
anlamlı farklılıkgös- termiyordu. Lipoprotein (a) düzeyi-
Tablo 1. Kontrol ve hasta grubunun klinik ve lipid parametlerinin karşılaştırılması
nin geometrik
ortalamasıhasta gru- bunda 15.9
ıngldLkontrol gubunda 20.7
ıngldLidi (p=0.05).
KONTROL (n=30) HASTA (n=92) p
Yaş 37.2±5.4 40.3±4.1 AD
Cinsiyel (Kadın/Erkek) 6{24 8/84 AD
Nabız (dk/vuru) 70.6±9.1 81.6±16.0 AD
Sistolik KB (mmHg) 128±16.1 124.8±24.4 AD
Diyastolik KB (mmHg) 76±7.5 78,8±14.7 AD
İnfarkıüs Lokalizasyonu
Anteriyor MJ - 48(%52.1) -
inferiyor MI - 44(%47.8)
-
Geçirilmiş MI
-
12(%13) -İnfarkıüs Öncesi Angi na
Angina Yok - 42(%45,6)
-
Yeni Başlayan
-
21(%22,8)-
Kronik Angina
-
29(%31,5) -EF(%) 60,3±3,8 52,7±8,1
O .DJ
Sigara 13(%43,3) 76(%82,6) 0,0001
Diyabet 1(%3,3) 6(%6,6) AD
Hipertansiyon 2(%6,66) 21(%22,8) 0,05
Aile Anamnezi 7(%23,3) 39(%42,3) AD
Hiperkolesterolemi 7(%23,3) 43(%46,7) O ,DJ
Obesiıe (BMI >26) 4(%13,3) 21(%22,8) AD
Total Kolesterol(mgldL) 198,3±45,8 254,1±17,6 0.03
HDL (mg/dL) 40,2±7,2 38,6±7,9 AD
LDL (mg/dL) 107,7±36,5 131,1±39,9 0.005
TKIHDL 4,97±1,54 5,87±1,52 0.006
Plazma homosistein ve lipoprote in (a) düzeyleri dörtlük
dağılıma(qu- artil) göre
gruplandırıldı.Grupl ar
arasında
klinik ve lipid
değişkenler açısından anlamlıfark görülmedi.
Dörtlük
gruplarınKAH
sıklığıho- mosistein için
sırasıyla%61 , %66,
%80 ve %93, lipoprotein (a) için
%70 , %68, %74 ve %89 bulundu (tablo 2). Homosistein dü zeyinde birinci dörtlük dilimin odds
oranı1 ka bul edile rek
diğer gruplarınkibu- na göre
hesaplandığında,odds oran-
ları sırasıyla
1.1 2,
1.70, ve 4. 1 2 be- lirlendi ve tüm grupl ar
arasındakiodds
oranındaki artışınistatistiksel olarak
anlamlı olduğu saptandı(p= O.OO 1 ). Özellikle 4. dört lük gruptaki
artış anlamlıidi (p=O.Ol ).
Aynı şekilde
hesaplanan lipoprotein
(a)'nın
dörtlük dilimlerinin odds
oranları arasında
ise fark tespit edil-
medi. Kontrol grubunda , pl azma
homosistein ve Lipoprotein (a) se-
viyelerinin %90 persantil
değerleri~ 14
'
...ı
.
~ E 12
2.
10·:;.
N aı
::ı 8
"O
ı: 6 '--
~
4·;;;
E
o
2 J:o
o
Hasta Kontrol
Şekil 2. Mi yokard infark!Usü geçiren 45 yaş altı hastalar ve konı·
rol grubunun %95 güven aralığına göre homosistein düzeylerinin geometrik ortalaınaları
*
p=0.002ıngldL
ölçüldü. Bu
sınırlarınüzerinde seviyesine sa- hip olanla r
altındaolanl arla
karşılaştırıldığında,odds
oranı
homosistein için 3.21 (%95 CI, 1.04-9 .83, p=0.01) lipoprotein (a) için 1.32 (%95 CI 1.12- 15.5 p=0.0 1) bulundu.
Pla zma fola t ve B 12 vitami n düzeyleri yönünden, kontrol ve KAH g rubunda
anlamlıfark
saptanmadı(fo lat; ko ntrol 6.7±18.9 ng/ ml, MI grubu 4.6±3.4 ng/ml p=O. l ve vitamin Bl 2; kontrol 316±14 4.4 pmol/L, MI grubu 312±122.
1 pmol/L p=0.9). Kont- rol grubunun alt %10 persantil
değerifolat için 3.3 ng/ml, Bl 2 iç in 160.8 pmol/L olarak ölçüldü. Bu se- viyelerin
altındayer alan olgular bu seviyelerin üze- rinde kalan olgularla
karşılaştırıldığında,MI riskinde
artışın
folat için
anlamlı olduğugörüldü (folat;
OR1.3 [%95 C
l, 1.12-1.69], p=O.Olve B 12 vitamin; OR 1.0 [%95 C I, 0.62- 1.65], p=l.O).
Tablo l 'de tek
değişkenlianalizde KAH risk faktör-
leriolarak saptanan tüm
değişkenler(s igara, hi per- tansiyo n, total kolesterol, LDL, tota l kole sterol/HDL ve lipoprotein (a)) plazma homos iste in düzeyinin
%90 persantilin üs tünde (> 14.1 )Jmol IL)
olmasıile birlikte mul tipl lojistik regresyon analizine
girdiğinde yüksek homosistein düzeyinin miyokard
infark- tü sü için hala
anlamlıoranda
bağımsızbir risk faktö- rü olarak
kaldığıbe lirlendi (p=O.OI OR 1. 87 %95 C I 1.34-2. 75) (tablo 3). Lojistik regresyon anali z so- nucuna göre sigara
içiciliği(p=0.0004), total ko les- tero
l /HDL oranı(p=O.O 1 )da 45
yaş altındakimiyo- kard infarktüslü hastalar için
diğer bağımsızkoroner risk faktörleri idi. Tek
değişkenlianali zde risk fak- törleri
arasındagörülen total kolesterol ve LDL'nin mu ltivarie te analizde
çalışmagru bumuzdaki genç Ml 'lü hastalar için
bağımsızrisk faktörü
olmadıkları saptandı.Lipoprotein (a) düze yin in %90 persanti lin
Tablo 3. Multipl lojistik regresyon analizine göre ıniyokard
inrarktüsü prediktörleri
DEGİŞKEN p Odds oranı %95CI
Sigara 0,0004 2.84 ı ,80-6,8
Hipertansiyon 0,19 1.24 0.51-2.21 Total kolesterol 0,27 ı. ı ı 0,38-3.44
LDL 0.7 0.90 0.23-3.61
TK/HDL 0,01 2.21 1.12-3.10
Homosisicin 0,01 1.87 1,34-2.75
Lp (a) 0,68 1,31 0,99-1,07
Odds oram hesaplamada lıomosis1ein ve lipoprolein (a) /Lp(a)]
için konirol gruhwıwı %90 presaniilin ÜSIÜ, TKIHDL oram için
4.5'wı üstü yüksek değer olarak alındı. Cl; güven aralığı. TK: lO-
ral kolesterol
Tablo 2. Plazma hoınosistein ve Lipoprotein (a) plazma düzeylerinin dörtlük dağılımına (quartil) göre miyokard inrarktüslü genç hasta sıklığı ve odds oranları
n Ml(%) OR %95CI p
Homosistein (ıımol/L)
<6.8 31 19 (61) ı
-
-6.8-9.9 30 20 (66) 1.12 (0.65-1.95) 0.7
10-14.7 31 25 (80) 1.33 (0.84-2.44) 0.08
>14.7 30 28 (93) 1.54 (1.18-3.23) 0.01
Lipoprotein(a) (ıng/di)
<9.7 30 21 (70) ı -
-
9.7-14.8 32 22 (68) 0.9 (0.58-1.63) ı.
o
14.9-35.9 31 23 (74) 1.1 (0.62- 1.98) 0.7
>35.9 29 26 (89) 2.2 (0.80-6.09)
o .
ıMl; miyokard infarklüslü hasta, OR; odds oram, Cl: güven aralığı
440
M. Sucu ve ark.: Mİ Geçiren Genç Hastalarda Risk Faktörü Olarak Homosistein ve Lipoprotein (a)'nm Önemi ve Etkileşimleri
üstünde
olmasıtek
başınarisk faktörü olarak görülse bile multivariete analizde,
diğerkoroner arter risk faktörleri ile birlikte
değerlendirildiğinde,miyokard infarktüsü için
bağımsızbir risk faktörü
olmadığı saptandı(p=0.68).
Ayrıcamultipllojistik regresyon analizinde
bağımsız değişkenolarak
Lp(a)'nınana- lize eklenmesinden önce ve sonra, homosisteinin risk
oranındaherhangi bir
değişiklik olmadı.Yani homosisteinin miyokard infarktüsüyle olan risk
ilişkisine lipoprote in
(a)'nınher hangi bir
katkısıda yoktu.
Homosisteinin geometrik ortalama düzeyleri sigara içenlerde 12,8 pmol/L (%95 CI 7.1-14.1) ve içme- yenlerde 9,1 pmol/L (%95 CI 7.7-12.6) olarak bu- lundu (p=0.004).
Ayrıcakorelasyon analizinde ho- mosistein ile sigara
içiciliği arasındaoldukça anlam-
lı ilişki saptandı
(r=31 , p=O.OOO 1). Logaritmik ho- mosisteinin
değerininlipid parametreleri fo lat ve B 12 vi taminin ile
ilişkiside
değerlendirildi.Bunun total kolesterol , trigliserid, folat ve B 12 düzeyi ile
ilişki göstermediği,
ancak TK/HDL (r=22 p=O.Ol) ve HDL (r=-23 p=O.Ol) ile
anlamlıkorelasyon gös-
terdiği
tespit edildi. Fakat Lp (a) il e sigara ve lipid parametreleri
arasındaise herhangi bir
ilişkisaptana-
madı.
TARTIŞMA
Hiperhomosisteineminin hangi nedenlerle ateroskle- roza yol
açtığıkonusunda
farklımekanizmalar bildi-
rilmiştir.
Bunlardan en çok kabul göreni toksik etki ile endotelde
oluşanhasar ve endotel fonksiyonlann- daki
bozulmadır(14).
Yapılan çalışmalardahayvan- larda damar içine yüksek dozda homosistein veril- mesi ile endotel hücrelerinde deskuamasyon ve aylar içinde
gelişenateroskleroza yol
açtığı gösterilmiştir.İn
vitro
çalışmalardada homosistein ile endotel ha-
sarı,
endotele
bağlı genişlemedeazalma ve düz kas hücre prolif e rasyonu
saptanmıştır. Ayrıcaartan ho- mosistein
değerleriile trombosit agregasyonund a artma gözlenir. Bunun ne deninin tromboksan
Aısentezinde artma ve prostasiklin sentezinde azalma
olduğu düşünülmektedir. Ayrıca
homosistein
artışıyla fibrinoli zisle ilgili parametrelerde de bozulma meydana gelir. Faktör V, X ve XII aktive, antitrom- bin III ve faktör C inhibe olurken,
Lp(a)'nınfibrine
bağlanması artmaktadır
(14).
malarda, plazma homosistein düzeyinin hafif yük-
sekliğinin
miyokard infarktüsü, inme ve
diğerarter- yel ve venöz damar
hastalıklarıiçin bir risk faktörü
olduğu gösterilmiştir
(9,15).
AyrıcaKang ve
arkadaşIarı
homosistein
metabolizmasınınönemli bir enzimi olan metiltetrahidrofolat
redüktazın(MTHFR) ter-
ınolabil
formunun toplumda %5'in üzerinde
olduğunu ve bunun erken koroner arter
hastalığıile ciddi
ilişkisinin olduğunu saptamışlardır (16).
Türk toplu- munda homosistem düzeyi ve bunun koroner arter
hastalığı
ile olan
ilişkisini araştıraniki
çalışmaolma-
sına rağmen,
özellikle toplumumuzdaki genç popü- lasyonda görülen miyokard infarktüsü ile olan
bağlantısı
bilinmemektedir (12,13). Bu amaçla
planladığımız
toplam 122
kişiyikapsayan vaka kontrollü
çalışmamızda,
miyokard infarktüsü
tanısı konmuşhasta g urubu ile klinik olarak
sağlıklı olduğukabul edi len kontrol grubunu
karşılaştırdık. Yaşve cinsiyet
açısından grupların
benzer
olmasınadikkat
ettiğimiz araştırmamızdamiyokard infarktüsü grubunda orta- lama hom'osistein düzeyini kontrol grubundan daha yüksek bulduk. Plazma homosistein düzeyi dört dili- me
ayrıldığında4. Dilimde, yani düzeyin > 14. 1 pmol/L
olduğunda,odds
oranınınistatistiksel olarak
anlamlı
düzeyde
artığını saptadık. Ayrıcaplazma ho- mosistein düzeyinin kontrol grubunun %90 persanli- li üstünde
olmasınındaha alt seviyede olanlara göre tek
değişkenlianalizde 3.21 , çok
değişkenlianalizde 1.87 kat daha fazla mi yokard infarktüsü riskine sa- hip
olduğunubelirledik. Tüm bu veriler bize, plazma homosistein düzeyinin genç nüfusda da
ınİyokardin- farktüsü için
bağımsızbir risk faktörü
olabileceğinigöstermektedir.
Sonuçlarımıztoplumumuz üzerinde
yapılan
önceki iki
çalışma sonuçlarıile de uyumlu- dur. Homosisteinin koroner arter
hastalığıiçin risk
oranı
Aksoy ve ark.
tarafından2.35 (çok
değişkenlianalizde 2.45),
Tokgözoğluve ark.
tarafından2. 1 olarak
bulunmuştur(12, 1 3).
Tokgözoğlu
ve
ark.'nın kullandığı aynıölçüm yönte- mini (immünoassey)
kullanmamıza rağmen çalışmamızdaki
ortalama homosistein
değerlerininhem has- ta (18.5'e
karşı11.8), hem de kontrol grubunda dü-
şük çıkması
(15.6'ya
karşı10.0), yine muhteme len genç popülasyon seçmemi zden
kaynaklanmaktadır.Çünkü homosistein genel olarak gençlerde daha dü-
şük
düzeyde bulunmakta ve
yaşla artışgöstermekte-
dir (14).
Ayrıcabu
farklılıkta Tokgözoğluve ark tara-
... ~ -~-·-·J"'' --······:; ---·' -·. ·-·
metrik
ortalamanın alınmasınında
katkısıolabilir.
Plazma homosistein
dağılımıgibi
sağa çarpık dağılımlarda bazı
uç
değerler ortalamayıyükseltebilir.
Aksoy ve
ark.'nınhomosistein
değerleri farklıölç üm yöntemi
kullanılmasına rağmenbizim
sonuçlanınızaoldukça
yakındır(hasta 12.6, kontrol 11.1).
Şunuda vurgulamak gerekir ki, bizim de
kullandığımızim- münoassey yönteminin genel olarak basit, ucuz,
hızlı,
güvenilir
olduğuve
çalışma sonuçlarınıfazla etki-
lemediği
kabul edilmektedir
(17).Akut miyokad infarktüsü geçiren hastalarda kan ör- ne klerinin ne zaman
alınması gerektiğikonusunda o ldukça
çelişkili açıklamalar bulunmaktadır.Akut miyokard infarktüsünün ilk 24 saatinde homosistein düzeylerinin en az 72 saat sonra ölçülenden %40 da- ha
düşük olduğuve infarktüs
sonrasıdönemde yeni- den
arttığınısavunan
çalışma olmasına rağmen,bu dönemde homosisteinin kan tablosunda hiç
değişiklik
olmadığınıhatta akut faz
reaktanıgibi hareket ederek
yükseldiğinigösteren
çalışmalarda
vardır (21-23).Fakat akut koroner sendromlu hasta lar üze- rinde
yapılan çalışmalardakan örnekleri genel ola- rak hastaneye
müracaatları sırasında alınmıştır (24).Biz de,
çalışmamıza katılan hastalarımızınkan ör- neklerini
kliniğimize başvurduklarıanda her hangi bir medikal tedavi
başlanmadanönce
aldık.Fakat bu konu, üzerinde daha fazla
araştırınayıgerektiren bir soru
işaretiolarak durmaya devam etmekted ir.
Sigara
kullanımıgenç miyokard infarktüslü hastalar- da çok önemli bir yer
tutmaktadır.Sigara
içiciliğigenç hastalarda %70-91
oranındarisk faktörüyken ,
yaşlı
hastalarda bu oran %40 olarak tespit
edilmiştir (18).Türk toplumunda da sigara
bağımlılığı20-39
yaş arasında
en yüksek oranda (%67) olup
yaşilerle- dikçe
azalmaktadır (19). Çalışmamızdatoplumumuz- daki gençlerde miyokard infarktüsü için en ciddi ba-
ğımsız
risk faktörünün sigara
içiciliği olduğunusap-
tadık
(p=0.0004).
Yakıntarihli bir
çalışmadada,
ınİyokard infarktüsü
geçirmişolanlar
arasındasigara
kullananların
kullanmayanlara göre folat düzeyleri
anlamlı
derecede
düşük bulunmuştur (20). Sonuçlarımııda
da folat düzeyi kontrol grubunun % 10 persan-
ıilin altında
olanlarda MI geçiren
hastanındaha fazla
olduğunu
ve sigara içenlerde homosistein düzeyinin içmeyeniere göre daha yüksek
olduğunutespit ettik.
Bu sonuçlar
sigaranınaterogenez üzerine etkisinin bir
başkayolunun homosistein
metabolizmasıüze- rinden
olabileceğini düşündürmektedir. Çalışmamız-442
da sigaradan sonra en önemli
bağımsızrisk faktörle- rinde n birinin TKIHDL
oranının olduğunu saptadık.Toplumumuzda KAH riski yönünden lipid paramet- rele ri
arasındatotal kolesterol
yüksekliğindençok,
düşük
HDL ve özellikle TK/HDL
oranının?nemli
olduğu
Mahley ve ark.
yaptığıepidemiyolojik
çalışmada da
gösterilmiştir (25). Sonuçlarımızbununla uyumluluk göstermektedir.
Homosistein
çalışmalarınabenzer
şekilderetrospek- tif vaka kontrol
çalışmalarının çoğunda,Lp(a) yük-
sekliği
ile KAH
arasındada
ilişkiortaya
konmuştur (4-8).Ancak prospektif
çalışmalarhala
çelişkiliso- nuçlar ortaya
koymaktadır. Örneğin"Lipid
Araştırma Klinikleri
YakınTakip
Çalışması""Framingham Yeni Nesil Kohort" ve GRIPS
çalışmalarındaLp(a)
>30 mg/d!
olmasınınmiyokard infarktüs ü iç in önemli bir risk faktörü
olduğugösterilirke n, "Dok-
torların Sağlık Çalışması"
ve "Helsinki Kalp
Çalışması" sonuçlarında
ko roner olay ile Lp(a)
arasındaherhangi bir
ilişki saptanmamıştır (4,6-8,26). Ayrıcagenç hastalarda homosistein ile Lp(a)
arasındaetki-
leşimi araştıran
iki
çalışınadatamamen
zıtsonuç lar elde
edilmiştir (27,28). Çalışmamaızdalipoprotein (a) düzey i MI ve kontrol grubunda
anlamlı farklıkgös- termi yordu. Kontrol grubuna göre Lipoprotein (a) seyiyesi dörtlük dilime
ayrıldığındabile hiçbir di- limde MI
açışından anlamlıfark
olmadı. Ayrıcakontrol grubunun %90
persanıiliüzerindeki (>36.8 mg/dL) lipoprotein (a) seviyesini, Ml riski
açısındantek yönlü analizde
anlamlısaptasak bile, çok
değişkenli analizde bunun MI için
bağımsızbir risk faktö- rü
olmadığınıtespit e ttik. Toplumumuz üzerinde ya-
pılan diğer çalışmalarda
ise Dinçe r ve ark. Lp(a) de-
ğeri
yüksek olan koroner arter
hastalarınındaha genç
yaşta olduğunu
tespit etmelerine
rağmen,Bile n ve ark., bizim
sonuçlarımızabenzer
şekilde,genç hasta- larda KAH ile Lp(a)
arasındabir
ilişki saplamamışlardır (29,30).
Genç erkek ve
kadınlarıkapsayan top- lam 1153
kişilikyeni bir vaka kontrolü
çalışmasında, ne homos istein ne de
Lp(a)'nıntek
başlarınagenç
kadınlardakoroner
hastalıkiçin risk faktörü ol-
madığı,
fakat birlikte yüksek
olmalarınınrisk
oluştu rabileceği saptanmıştır (5).Ancak genç erkeklerde homosistein ile birlikte Lp(a)
yüksekliğininbulun-
masının
homosisteinin koroner risk etkisine her han-
gi bir
katkısının olmadığı görülmüştür.Bu sonuç bi-
zim Lp(a) ile ilgili
bulduğumuzsonuçlarla tam bir
parale llik göstermektedir. Bizim
çalışmamızdada
M. Sucu ve ark.: Mi Geçiren Genç Hastalarda Risk Faktörü Olarak Homosistein ve Lipoprotein (a)'mn Önemi ve Etkileşimleri
hem kontrol hem de hasta grubunun büyük bir bölü-
münü erkekler
oluşturmaktaydı. Sonuçlarımız,Lp(a) düzeylerindeki
artışınakut koroner sendrom riskinde
artışla
birliktelik
göstermediğinive miyokard infark- tüsü riskini
artırmadahomos is reine ek bir
katkısının olmayabileceği görüşünüdesteklemektedir.
Çalışmamızın
önemli
eksikliği,homosistein yük-
sekliğinin
önemli bir nedeni olan MTHFR gen poli-
morfizminin(677TT)
çalışmagrubumuzda
araştırılmamış olmasıdır.
Bu duruma özellikle genç po- pülasyonda daha
sık rastlanmaktadır.Fakat hem genel hem de genç erkek ve
kadınpopülasyon
üzerinde yapılan çalışmaların büyük çoğunluğundaMTHFR gen polmorfizminin koroner arter
hastalığıve miyokard infarktüsü için
bağımsızbir risk faktö- rü
olmadığı saptanmıştır (31,32). Ayrıca Tokgözoğluve ark.'nın bu kÔnuda Türk toplumu üzerinde yaptık
ları çalışma
sonucu da bunlarla parale llik göstermek-
tedir (12).KAYNAKLAR
1. McCulley KS: Homocysteine and vascular disease. N at Med 1996;2:386-9
2. Kang SS, Wong PW, Malinow MR: Hyperhomocyste- nemia as risk factor for occlusive vascular disease. Ann Rev Nu
tr1992; 1 2:279-98
3. Bushey CJ, lleresford SA, Omenn GS, Motulsky AG: A quantitative assessment of plasma homocysteine as a risk factor for vascular disease. Probable benefits of inc- reasing folic acid intakes. JAMA
1995; 274: 1049-574. Cremer P, Nagel D, Lahort B. et al: Lp(a) asa predic- tor of myocardial infaretion in comparison to fibrinogen, LDL cholesterol and other risk
facıors:result from to pros- pective Gollingen Risk Ineidence and Prevalence Study (GRIPS). Eur J Cl in ln vest 1994;24:444-53
S. Foody JM, Milberg JA, Robinson K, Pearce GL, Ja- cobsen DW, Sprecher DL: Homocystei ne and lipoprote- in(a)
interacı to increase coronary artery disease risk in yo- ungmen and women. Ateroscler Thromb Vasc Biol.
2000;20:493-9
6. Genest J, MeNarnara JR, Ordovas JM, et al:
Lipop-rotein cholesterol, apolipoprotein A-1 and B and lipoprote- in (a) abnormalities in men with premature coronary artery disease. J Am Co ll Cardiol.
1992 ; 19:792-802
7. Schaefer E, Lamon-Fava S, Jenner J, et al: Lipopro- tein (a)
levels andrisk of coronary heart disease in men JAMA 1994;27 1 :999-1003
8. Ridker P, Hennekens C, Stamfer M: A prospective study of lipoprotein (a) and risk of future myocardial in- farction. JAMA. 1 993;270:2 195-9
mocysteine as a risk factor for vascular disease: the Euro- pean Concerted Action Project. JAMA 1997;277:1775-81 10. Folsom AR, Nieto FJ, McGovern PG, et al: Prospec- tive study of coronary heart disease ineidence in relation to rasting total homocysteine, related genetic polymorphisms, and B
viıamins:the Atherosclerosis Risk in Communities (ARI
C)study. Circulation 1998;98:204- 1 O
ll. Cleophas TJ, Hornstra N, Hoogstraten van B, van der Meulen J: Homocysteine, a risk
facıorfor eoronary
arıery
di sease or not? a meta analysis. Am
JCardiol 2000;86:
ı005-9
12.
TokgözoğluSL,
AlikaşifoğluM, Atalar E, ve ark:
Homosistein ve MTHFR genotipinin koroner arter
hastalığı
risk ve
yaygınlığınınbelirlenmesindeki önemi. Türk Kardiyol Dem
Arş1999;27:598-603
13. Aksoy M, Öç M, Aksoy Nur
Ş,ve ark: Bir Türk ko- hortunda plazma homosistein , folat ve B 12 vitamini dü- zeylerinin koroner arter
hastalığırisk faktörü olarak öne- mLTürk Kardiyol Dem
Arş2000;475-80
14. Welch GN, Lascalzo J: Homocysteine and atheroth-
rombosis. New Engl J Med 1998;338: 1042-50
15. Whincup PH, Refsum H, PerryiJ et al: Serum
total homocysteine and eoronary heart disease: prospeetive study in middle aged men. Heart 1999;82:448-54
16. Kang SS, Passen EL, Ruggie N, Wong PWK, Sora H: Thermolabile defeet of methylenetetrahydrofolate re- due tase in eoronar y artery disease. Cireulat
ion1993;88: 1463-9
17. Frantzen F, Faaren AL, Alfheim I, Nordhei AK:
Enzyme eonversion immunoassay for determining total homoeysteine in plasma or serum. Clin Chem 1 998; 44:
311-6
18. Choudhury L, Marsh JD: Myoeardial infaretion in young patients. Am
JMed 1999; 107:254-6
119. Onat A: Türkiye kalp raporu 2000. Türk Kardiyoloji
Derneği. İstanbul2000;36-7
20. Christensen B, Landaas S, Stensvold I, et al: Whole blood fo Iate homoeysteine in serum, and risk of
fırstaeute myoeardial infaretion. Atherosclerosis 1 999; 147:317-26 21. Egerston W, Sillberg J, Crooks R, Ray C, Xie L, Dudman N: Serial measures ofplasma homoeysteine after aeute myocardial infarction. Am J Cardiol 1996 Apr
ı
;77(9):759-61
22. Auer J , Eber B: Homocysteine and fibrino1y sis in acute ocelus ive eoro
nary events. TheLan eel
1999;354: 1474-5
23. Senarentne MP,
GriffıthsJ, Nagendran J: Elevation of plasma homocysteine levels assoeiated w ith acute myo- cardial infaretion Clin
İnvestMed 2000;4:220-6
24. Torbjorn O, Antia S, Marianne H, et al: Serum ho- mocysteine eoneentration as an indieator of survival in pa- tients with aeute coronary syndroms . Areh Intern Med 2000; 160: 1834-40
25. Mahley RW, Bersot TP: Low levels of high- density
coronary heart disease. Türk Kardiyol Dem
Arş1999;37- 43
26.Jaunhiainen M, Koskinen P, Ehnholm C et al: Li- poprotein (a) and coronary heart disease risk; a case-cont- rol
study of theHelsinki
Heart Study participants. Athe-rosclerosis
1991;89:59-6727. Hopkins PN, Wu LL, Hunt SC, James BC, Vincent GM, Williams RR
: Lipoprotein (a) interactions with lipidand nonlipid risk factors in early famili
al coronaryartery disease. Arteroscler Thromb Vasc Biol
1997;ı7:2783-9228. Valentine RJ, Kaplan SH, Green R, Jacobsen DW, Myers SI, C
lagett GP:Lipoprotein (a) homocysteine and hypercoagulable states in young men with premature pe- ripheral atherosclerosis: a prospective, controlled
anaıysis.J Vasc Surg. 1996;23:53-61
444
29. Dinçer H, Kahraman M, O kay T: Yüksek
serumLp(a)
değerleriile koroner arter
hastalığının ağırlık veyaygınlık derecesi arasındaki ilişki.
Türk Kardiyol Dern
Arş 1995;23:73-7
30. Bilen E, Özdemir K,
AydınM,
DanışG, Korkut B, Gök H: Prematür aterosklerozda lipoprotein (a) ve apoli- poproteinlerin
değeri.Türk
JCardiol
I999;2:
165-7031. Brattstrom L, Wilcken
DE, Ohrvick J, Brudin L:Common methylentetrahidrofolate reductase gene mutati- on leads to hyperhomocysteinemia but not to vascular di-
sease: the resu lt
of a meta-analysis. Circulation ı 998;98:2520-6