Haşan Tahsin’e
özgürlük
!. . ^ 6
Sunay AKIN
ANKARA Üniversitesi Öğrenci Koordinasyonu üyesi sekiz öğrenci, TBMM dinleyici locasmda “Paralı eğitime hayır" yazılı pankart açınca, ken disini Çankırı Cezaevinde buldu; eğitimde fırsat eşitliği önündeki paralı eğitim engelinin kaldınl- masını istediğinden, hapis cezasma çarptırıldı.
Gelin şimdi hep birlikte 1919’a gidelim ve eli mize 22 Mart tarihli “Hukuk - u Beşer" Gazete sini alalım. Gazetenin bu sayısındaki “Alt taba ka” başlıklı yazıda şunlan okuruz:
“Fakir olmak, mahkum - u sefalet olmakla bir dir. Fakir, sabahtan akşama kadar kızgın güne şin altında çalışır, didinir, fakat bu kadar say - u gayreti ile beraber, ailesini yine de bi hakkın ter fih edemez. Ve çocuğunun mesaisine de muhtaç
olur. O sebepten çocukla rım da çalışmaya, yabala maya sevk eder. Ve niha- yit çocuklar tahsil çağım geçirirler. Bu suretle cahil kalanların adedi ekseriye ti teşkil ediyor.”
Açıkça görülüyor ki, bu gün yaşasa, paralı eğitime karşı yazılar yazacak, ha pis cezasma çarptırılan öğrencilerin düşüncesini savunacak olan bir gaze teciyle karşı karşıyayız. Okulların, “patronların çocuklarına" açık olduğu bir ülkeyi istemeyen, mandacılığa, sömürüye karşı direnen bu gazete ciyi, aslında hepimiz çok yakından tanıyoruz. A- ma, yazılarından değil tanışıklığımız. Onun, ga zeteci olduğunu biliyoruz, ama halkımızın büyük bir çoğunluğu, neredeyse tamamına yakını, bugüne kadar bir tek yazışım bile okumuş değildir. Daha doğrusu, onu bize daha ilkokul sıralarında tanıtırlar, ama düşlerinde yaşattığı ülkeyi gizlerler. Görmezlikten gelemezler onu. Yürekli bir çıkış yapmıştır çünkü!.. Okulların parası olanlara açık olduğu bir yönetim istemediğinden, sömürgeciliğe karşı
15 Mayıs 1919’da ilk kurşunu sıkmıştır İzmir’de! O, gazeteci Haşan Tahsin’dir.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi