Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi Atatürk Orman Çiftliği'ni konuştu. “AOÇ: Halkın çiftliğinden Padişahın Sarayına” konulu panel 18 Kasım 2012 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi.
36. ve 37. Dönem TMMOB Başkanlığını yapmış Kaya Güvenç’in başkanlığında yapılan Panele, Ankara Ü;niversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş, ODTÜ; Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Ü;yesi Doç. Dr. Tarık Şengül ve Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak konuşmacı olacak katılım sağladılar. Panelde AOÇ’nin kuruluş amaçlarına rağmen günümüze kadar maruz kaldığı saldırılar dile getirildi. Sözü ilk alan Prof. Dr. Ruşen Keleş tarafından AOÇ’nin bir çağdaşlaşma projesi olduğu vurgulandı.
AOÇplanlanırken, bir kentin ve bu kentin nasıl gelişmesi gerektiğine dair ilkeler belirlendiği; yeşil alanların, açık alanların olduğu ve halkın kimliğinin gelişmesini sağlayacak kentlerin hedeflendiği dile getirildi ve bu hedefin bütün kentler için de planlandığı ifade edildi. AOç, 100 bin hektarlık bir alana eriştiğini ve çiftliğin amacının sadece yeşil alan sağlamak olmadığını, aynı zamanda tarıma dayalı bir sanayi için örnek bir çiftlik geliştirme amacı ile gıda güvenliği için model oluşturma amacını taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Ruşen Keleş sözlerine söyle devam etti: “102 bin hektar kadar ulaşmış olan AOÇ alan olarak 1/3’üne inmiştir. 2006 yılında 5524 sayılı bir yasa çıktı. AOÇ alanında kuruluş amaçları dışında işler yapılabilmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesine plan yetkisi verildi. Hazırlanan nazım planda, AOÇ çiftlik olma özelliğini yitirmektedir. 1. Derece sit alanı olmaktan çıkarılıp, 3. Derece tarihsel ve doğal sit kategorisine indirildi. TMMOB’ye bağlı odalar tarafından yasa iptal ettirildi fakat 2010 yılında “koruma (!)” amaçlı imar planı çıkarılıp tekrar 3. Derece sit alanı olarak ilan edildi ve böylece yapılaşmanın önü açılmış oldu. Nisan 2012 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na ait alan da kentsel dönüşüm ve yenileme alanı olarak ilan edildi ve başbakanlık için hizmet binası çalışmaları başlatılmış oldu.”
Daha sonra sözü alan Redife Kolçak, Atatürk Orman çiftliği’nin genç cumhuriyet için bir rol-model olarak
kurgulandığını dile getirdi. Tarım ve hayvancılığın yapıldığı AOÇde, çiftlik emekçileri yapılan okul ve iş saatleri dışında zaman geçirmeleri için tasarlanan lokallerin yanı sıra, halka açık park ve yüzme havuzları ile AOÇ’nin tarımsal üretimle kent yaşamının iç içe planlandığı bir model olduğu vurgulandı.
Doç. Dr. Tarık Şengül tarafından ise AOÇ’nin yok edilmesi ile bir kimliğin yok edildiğini, bununla birlikte bu yıkımın finansal ekonominin iktidar olduğu bir dünyada, kamusal alanların ticari alanlara dönüştürülmesi hedefi ve rantçı politikaların bir göstergesi olduğu ifade edildi.
