TANRI TASAVVURLARI Panteizm
• Var olan her şey bir birlik oluşturur ve bu birlik Tanrı’dır.
• Tanrı ile alem özdeştir.
• Tanrı aleme aşkın değil içkindir.
• Tanrı ile diğer varlıklar arasında ontolojik bir farklılık yoktur.
• Gerçek anlamda yaratan ve yaratılan
ayrımından bahsedilemez.
• Panteizmin Batı düşüncesindeki en sistematik savunucusu Spinoza’dır.
• Ona göre bütün varlıkta sadece tek bir cevher olduğunu söylemeliyiz. Bütün tikel varlıklar, bu tek cevher ve onun açılımlarından ibarettir.
• Sonsuz ve bölünmez olan bu cevher de
Tanrı’dır.
• Esasen Spinoza’ya göre bu tek cevhere Tanrı veya tabiat demek arasında bir fark yoktur. (Deus, sive Natura)
• Bütün varlıklar tek cevherin (Tanrı’nın) sonsuz sıfatlarının açılımından başka bir şey değildir.
• Ancak yine de Spinoza cevher ve sıfatları arasında bir ayrıma gitmek durumunda kalır. Çünkü tanımı
itibariyle cevher, sıfatlarından önce gelir.
• Natura naturans-natura naturata ayrımı bunu ifade eder.
• Natura naturans; Tanrı’nın ezeli ve sonsuz olan
asli, kendindeki halidir. Bu Tanrı’nın aktif doğasıdır.
• Natura naturata ise; Tanrı’nın sıfatlarının zorunlu açılımlarıdır. Bu Tanrı’nın pasif doğasıdır.
• Tanrı maddi (uzamlı) evrenin dışında aşkın bir zihin değildir, bilakis maddi olan ve olmayan bütün
varlıkların oluşturduğu bütünün kendisidir.
• Panteizm’de Tanrı hür iradesiyle evreni yaratmış değildir.
• Evren Tanrı’nın zorunlu açılımıdır. Evren başka türlü olamazdı.
• Peki, bu yaklaşım Tanrı’ya irade atfedebilir mi?
• Spinoza, Tanrı’ya insanların genelde anladığı anlamda irade atfetmenin Tanrı’ya bir eksiklik atfetmek anlamına geldiğini söyler.
• Ona göre Tanrı, kendi tabiatından kaynaklanan bir zorunluluk içerisindedir.
Değerlendirme
• Spinoza Tanrı dışında hiçbir şeyin özünün
(mahiyetinin) varlığı içermediğini/gerektirmediğini kabul eder. Ancak, evrenin yokluğunu düşünmenin kavramsal bir tutarsızlığa sebep olmayacağını
düşündüğümüzde, bu, Tanrı ve evrenin özdeş
olmadığını, aralarında ontolojik bir ayrıma gidilmesi gerektiğini ortaya koyar.
• Çünkü iki şeyin özdeş olabilmesi için birbirlerinin
bütün niteliklerine karşılıklı olarak sahip olmalıdırlar.
Değerlendirme
• Tanrı-evren arasındaki bir çok benzersizlik ikisinin ontolojik olarak ayrı tutulması gerektiğini söyler.
• Evrenin zamansal bir başlangıcı olduğu düşünülürse, Tanrı zamansal açıdan sınırsız olduğu için, Tanrı-
evren özdeşleştirmesi bu bakımdan yersiz olacaktır.
• Tanrı tanımı gereği mükemmeldir. Ancak evrenin tanımının bunu gerektirmesi zorunlu değildir. Bu da ikisinin ayrı şeyler olduğunu gerektirir.
Değerlendirme
• Tanrı ile tabiat arasında bir ayrım yapılmamasından hareketle bu düşüncenin aslında bütün fenomenleri
doğaya indirgeyen natüralizme dolayısıyla da ateizme yol açtığı ileri sürülmüştür.
• Panteist Tanrı tasavvurunun bilinçli varlıklar olan
insanların gerçekliğine ilişkin ne kadar tatmin edici bir açıklama sunduğu da tartışmalıdır.
• Panteizm, insanın ahlaki bir özne olmasını açıklama konusunda bir çok açmazla karşı karşıyadır. Çünkü
ahlakilik, iyi ile kötü arasında iradi bir tercihle ortaya çıkar.
Değerlendirme
• Her şeyin zorunlulukla gerçekleştiği panteizmde
«iyi» ve «kötü»nün gerçek anlamda bir karşılığı yoktur. Bu da insan fiillerinin ahlaki bir değerinin olmadığı anlamına gelir.
• Bu durumda ödül ve ceza beklentisi de yersiz olacaktır.
• Netice olarak, panteizm, Tanrı’nın varlığı ile
yokluğu arasında pratik açısından önemli bir fark
bırakmamaktadır.
Panenteizm
• Diğer adı «süreç teizmi»dir.
• Nasıl insanların bir bedeni varsa, evren de Tanrı’nın bedenidir.
• Tanrı kişisel niteliklere sahip bir varlıktır.
• Ancak Tanrı ile evren arasında ontolojik bir ayrıma gidilmez.
• Klasik tezimin yoktan, zamansal yaratma
anlayışı da kabul edilmez.
• Evrendeki her şey Tanrı’nın bedenindeki hücreler gibidir.
• Tanrı ne klasik teizmdeki gibi evrenden
tamamen aşkın bir varlıktır, ne de panteizmdeki gibi evrene tamamen içkin bir varlıktır.
• Panteizm «her şey Tanrı’dır» derken, panenteizm «her şey Tanrı’dadır» der.
• İki kutuplu bir Tanrı tasavvuru söz konusudur.
• Tanrı’nın iki tabiatı vardır. 1-Asli, 2-Oluşan
• Asli tabiat; Tanrı’nın bütün değişimlerin ötesinde sahip olduğu ilk ve ezeli tabiatıdır.
• Oluşan tabiat; Tanrı’nın zamana bağlı olarak oluşan tabiatıdır.
• Bu çift kutuplu anlayışla, panenteizm, bir yandan Tanrı’nın mutlaklık ve değişmezliğini diğer yandan da Tanrı’nın diğer varlıklarla ilişkisini açıklamak istemişlerdir.
• Ayrıca, sosyal ilişkilere sahip bir Tanrı tasavvurunun uygun açıklamasının panenteizm olduğunu ileri sürmüştür.
Değerlendirme
• Panenteizmin Tanrı’nın mutlaklığını da koruduğu hususu
doğru değildir. Aksine Tanrı’nın bütün mükemmellik sıfatları burada göreceleştirilmekte ve süreçsel gelişime konu
edilmektedir.
• Tanrı hep bir sonraki aşamada kendi kendisini aşmaktadır.
Tanrı bir insan gibi potansiyelliğini zaman içerisinde aktüel hale getirmektedir.
• Panenteizm getirdiği açıklama ve açılımlardan daha fazla soruna sebep olmaktadır.
• En önemli sorun, sınırlı bir varlığın Tanrı olarak isimlendirilmeyi ne kadar hak ettiğidir.
Kaynaklar
• Aydın, M. S. (2002). Din Felsefesi, İzmir: İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay.
• Aydın, M. S. (2006). Âlemden Allâh’a, İstanbul: Ufuk Kitap.
• Peterson, M. vdğ. (2006). Akıl ve İnanç, çev. Rahim Acar, İstanbul: Küre Yay.
• Reçber, M. S. (2006). «Tanrı: Tasavvurları, Sıfatları ve Delilleri», Din ve Ahlak Felsefesi, ed.
Recep Kılıç, Ankara: Ankuzem, ss. 21-72.
• Yavuz, Z. (2013). «Tanrı Tasavvurları», Din Felsefesi, Ankara: Ankuzem, ss. 29-58.
• Arıcan, M. K. (2016). «Ulûhiyet Anlayışları», Din Felsefesi: El Kitabı, ed. Recep Kılıç ve Mehmet Sait Reçber, Ankara: Grafiker Yayınları, ss. 59-78.
• Arıcan, M. K. (2015). Panteizm, Panenteizm ve Ateizm Bağlamında Spinoza’nın Tanrı Anlayışı, Ankara: Hece Yay.
• Taylan, N. (2015). Düşünce Tarihinde Tanrı Sorunu, İstanbul: Mahya Yay.
• Yaran, C. S. (2011). Bilgelik Peşinde: Din Felsefesi Yazıları, İstanbul: Ensar Neşriyat.
• Davies, Brian. (2011). Din Felsefesine Giriş, (çev. Fatih Taştan), İstanbul: Paradigma Yay.
• Evans, C. S. & Manis, R. Z. (2010). Din Felsefesi: İman Üzerine Rasyonel Düşünme, (çev. Ferhat Akdemir), Ankara: Elis Yayınları.