• Sonuç bulunamadı

Trombotik trombositopenik purpura

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trombotik trombositopenik purpura"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SUMMARY

Thrombotic thrombocytopenic purpura

Thrombotic thrombocytopenic purpura (TTP), is a disease, characterized by thrombocytic microangiopathy.In throm- bocytopenic angiopathy, microvasculer obstructive lesions produced by systemic or intrarenal trombocyt aggregation, thrombocytopenia and mechanic injury of erythrocytes lead to tissue ischemia. TTP first defined by Moschcowitz at 1924 and it can not be clarified completly at 1980.

Key words:Thromboz, thrombocytopenia, purpura Anahtar kelimeler:Tromboz, trombositopeni, purpura

TTP, mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni, de¤iflken nörolojik bozukluklar, atefl ve böbrek yetersiz- li¤i ile kendini gösteren nadir, ancak klini¤i, ay›r›c› ta- n›s› aç›s›ndan ilgi çekici bir hastal›kt›r. S›kl›¤›

4/100.000’dir. 30-40 yafllar› aras›nda ve kad›nlarda gö- rülme s›kl›¤› fazlad›r (K/E:2/1). Görülme s›kl›¤› aç›s›n- dan etnik farkl›l›k göstermez. Etyolojisinde östrojen kullan›m›, gebelik, immünolojik ve infeksiyoz hastal›k- lar, ilaçlar suçlanm›flt›r ve HIV infeksionu ile birlikteli-

¤i görülmüfltür.

Patogenezinde öne sürülen çeflitli görüfllerden en çok üzerinde durulan› damar endotelinde muhtemelen im- mün bir mekanizmayla meydana gelen endotel anormal- liklere ba¤l› geliflen mikroanjiopatik eritrosit de¤ifliklik- leri ve mikrodolafl›mda hemoliz fleklinde olan›d›r. Lez- yonlar tipik olarak arteriol ve kapillerlerde subendoteli- al bölgede yerleflen hiyalin ve endotel proliferasyonu fleklindedir. Yayg›n endotel hasar› platelet adezyon ve agregasyonuna ve bunun sonucunda trombüs oluflumu- na neden olur. P›ht›laflma sisteminin etkinleflmesi söz konusu de¤ildir. Özellikle kronik nüks eden TTP hasta- lar›nda endotel hücrelerinden sal›nan anormal büyük- lükteki VWF multimerleri gösterilmifl ve bu büyük

VWF moleküllerinin küçük moleküllere göre daha fazla platelet adezyon ve agregasyonuna sebep oldu¤u görül- müfltür. TTP’de prostosiklin (PG I2) yap›m›nda azalma ya da y›k›m›nda artmaya ba¤l› endotel hasar›n›n varl›¤›- da patogenezde suçlanm›flt›r.

OLGU

52 yafl›nda erkek hasta, ani bafllayan idrar miktar›nda azalma, 39°C atefl, vücutta döküntü, genel durumunda bozulma nede- niyle baflvurdu. Hasta yak›nlar›ndan al›nan anamnezde, hasta- n›n bize geliflinden 2 gün önce flikayetlerinin bafllad›¤› ve bafl- lang›çta atefl yüksekli¤i ile beraber bilinç bulan›kl›¤› ve uyku- ya meyil, kooperasyon bozuklu¤u oldu¤u ö¤renildi. Hastan›n özgeçmiflinde, soygeçmiflinde ve al›flkanl›klar›nda bir özellik yoktu. Fizik muayenede; TA 120/80, Nab›z 100 at›m/dk., atefl 37°C idi. 2 gün öncesinde uykuya meyil, bilinç bulan›kl›¤› gi- bi nörolojik bulgular› olan hastan›n geldi¤inde bilinç aç›k, yer zaman ve mekan oryantasyonu, kooperasyonu vard›. Dudak- larda ve hem üst hem de alt ekstremitede parmak uçlar›nda si- yanozu olan hastada, ayn› zamanda özellikle sol ön kol iç yü- zünde yo¤un bilateral üst ekstremitede purpura tarz›nda dö- küntüleri mevcuttu. Solunum sistemi muayenesinde wheezin- gi olmas› d›fl›nda di¤er sistem muayeneleri normaldi.

Laboratuvar incelemesinde; lökosit 15.000, Hb 9.9 g, Plt 118.000, üre 206, Cr 7.6, Na 140.3, K 5.17, LDH 965, Glk 147, T.bilurubin 0.7, D.bil 0.2, sedimantasyon 46mm/saat, CRP 16.6, arter kan gaz› de¤erleri; pH 7.34, PCO2 18.3, HCO39.7, Baz a盤› -14 oldu¤u görüldü. T‹T’de ++ proteinü- risi, mikroskopik incelemesinde 20-25 eritrosit ve 5-6 lökositi mevcuttu. Al›nan kan ve idrar kültürleri steril olarak geldi.

Fibrinojen 208 mg/dl, APTT 40.2, PT 11.9, INR 1.0, retikülo- sit say›s› % 4, periferik yaymada fragmante eritrositleri vard›.

Klinik ve laboratuvar bulgular› ile TTP düflünülen hastaya acil diyaliz ile birlikte, trombositlerin 19.000‘e, Hb’nin 6.4’e düfl- tü¤ü, LDH’in 1131’e kadar yükseldi¤i görülerek taze donmufl plazma (TDP), kortikosteroid ve plazmaferez tedavisi bafllan- d›. Tedaviyle birlikte hastan›n klinik ve laboratuvar bulgular›

h›zla düzeldi.

TARTIfiMA

Genellikle ani ortaya ç›kan trombositopeni, mikroanji- opatik hemolitik anemi, de¤iflik klinikte nörolojik bul-

Trombotik trombositopenik purpura

Nail BAMBUL (*), Elif KÖSE (**), Ayça DE⁄‹RMENC‹ (*)

SSK Göztepe E¤itim Hastanesi Dahiliye Klini¤i, Dr.*; SSK Süreyyapafla Gö¤üs Hastal›klar› ve Tüberküloz Dr.**

OLGU SUNUMU ‹ç Hastal›klar›

Göztepe T›p Dergisi 19: 188-189, 2004

188

ISSN 1300-526X

(2)

gulara ateflin ve böbrek fonksiyonlar›nda bozuklu¤un eklenmesiyle tan› hemen konulabilir. En erken ve en s›k görülen bulgular nörolojik anormallikler ve kanamad›r.

Atefl % 90 infeksiyoz olmayan nedenlerle hipotalamik lezyonlara ba¤l›d›r. Nörolojik tablo afazi, hemipleji, görme bozukluklar›, konvülziyondan komaya kadar de-

¤iflen bilinç de¤ifliklikleri fleklinde olabilir. Olgular›n bir bölümünde prodromal bir viral hastal›k olsa bile ço¤un- lu¤u sa¤l›kl› kiflilerdir. TTP’de purpura ve sar›l›k da gö- rülebilir. Böbrek tutulumu genellikle hafif bir azotemi, proteinüri ve hematüri fleklindedir, nadiren de diyaliz gerektirir. APTT, PT gibi koagülasyon testleri normal- dir. Fibrin y›k›m ürünleri, fibrinojen ya normal ya da hafif yüksektir. Belirgin fibrin y›k›m ürünü art›fl›

TTP’nin aleyhinedir.

TTP’de LDH yüksekli¤i belirgindir ve LDH yüksekli¤i, trombosit say›s› hastal›¤›n tedaviye verdi¤i yan›t›n de-

¤erli bir göstergesidir. Periferik yaymada polikromazi, bazofilik noktalanma, nukleuslu eritrositlerle birlikte flistositler görülür.

TTP’nin ay›r›c› tan›s› yayg›n damar içi p›ht›laflma, baflta mide kanseri olmak üzere dissemine kanserler, HELLP sendromu, Evans sendromu, habis hipertansiyon, kaver- nöz hemanjiom gibi mikroanjiyopatik hemolitik anemi-

lerle seyreden hastal›klarla yap›lmal›d›r. Bunlardan he- molitik üremik sendrom (HÜS), TTP ile en s›k kar›flan mikroanjiopatik hasar›n genellikle böbrekte oldu¤u da- ha çok çocuklarda görülen nörolojik bulgular› seyrek bir hastal›kt›r.

TTP’nin tedavisi ampiriktir. Antitrombositik ilaçlar, TDP infüzyonu, plazmaferez, splenektomi bafll›ca te- davi seçenekleridir. Trombosit infüzyonundan özellikle kaçmak gerekir.

Sonuç olarak, bu olgunun takdimindeki amaç; gittikçe görülme s›kl›¤› artan TTP’nin tan›s›n›n h›zla konulup tedavisinin yap›lmas›n›n yaflam kurtar›c› oldu¤unu vur- gulamakt›r.

KAYNAKLAR

1. Vatansever S: ‹stanbul T›p Fakültesi Mecmuas› 61:2, 1998 2. Havens PL, Rouke Hahn J: Higgns, Laboratory and clinical variables to predicto outcome in HÜS, AJDC 142:961, 1998.

3. Del Zoppo GJ: Antiplatelet therapy in trombotik thrombocy- topenic purpura. Semin Hematol 24:2, 1987.

4. Roch GA, Shumah KH, Bushard NA: Comporison of plasma exchange with plasma infusion in the tretment of TTP. N Eng J Med 325:6, 1991.

5. Miho furlan: Von Willebrand Factor-cleaving protease in TTP and HÜS 339, 1998.

6. Andreoli, Bennet, Cecil Essentials of medicine 391, 2000.

N. Bambul ve ark., Trombotik trombositopenik purpura

189

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Hematolojik komplikasyonlar arasında benign hemorajik varicella, immün trombositopenik purpura, trombotik purpura, purpura fulminans ve hemolitik anemi gibi komplikasyonlar yer

En kesinlikle tesbit edilen nokta paras- kenionların tavanları ile üzerlerinin sivri bir çatı ile örtülü olmasıdır. Sonuç olarak şunu söyliyebiliriz ki, Aspendos tiyatrosu-

Mikroanjiopatik hemolitik anemi, trombositopeni ve akut böbrek yetmezliği triadının klinik ve laboratuar bulgularının bulunması nedeniyle hastaya HÜS tanısı konuldu.. İnvitro

Gönderilen yaz›larda s›ras›yla flu bölümler yer almal›d›r : Klinik ve deneysel araflt›rma yaz›lar› : Bafll›k (Türkçe ve ‹ngi- lizce), Özet (Türkçe ve

Direkt Coomb’s testinin pozitif olmas› otoimmün hemolitik anemi oldu¤unu düflündürdü, ilaç öyküsünün bulunmamas› ve sekonder hastal›klar› da elimine ettikten

Trombotik trombositopenik purpura mikroanjiopatik hemolitik anemi(coom's negative), trombositopeni, nö- rolojik bulgular, ateş ve böbrek yetmezliği ile karakteri- ze

Bu yazýda, maligniteye baðlý trombotik trombositopenik purpura (TTP) geliþen ve günlük plazma deðiþimi tedavisine dirençli olan iki olgu sunulmuþtur.. Maligniteye baðlý