• Sonuç bulunamadı

Türkiye kamuoyu, Tayfun Gönül'le 7/13 Ocak 1990 Haftal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye kamuoyu, Tayfun Gönül'le 7/13 Ocak 1990 Haftal"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye kamuoyu, Tayfun Gönül'le 7/13 Ocak 1990 Haftalık Sokak Dergisi'nde çıkan bir röportajla tanıştı. Türkiye'nin ilk vicdani retçisi Gönül'ün "Askerliğe Savaş Açan Adam" başlıklı bu ilk röportajını ve vicdani red kararının

nedenlerini anlattığı manifestosu da aynı dönemde yayınlandı. Tayfun yoldaş geçtiğimiz günlerde geçirdiği kalp krizi sonucunda hastaneye kaldırıldı. Vicdani reddini açıkladığı günlerde Sokak dergisinde yayımlanan uzun röportajında ‘Kimlerden destek umuyorsun?’ sorusuna “Öncelikle kadın hareketinden. çünkü militarizm hiç tartışmasız bir erkek ideolojisidir. Militarizme karşı mücadele (bazı fe¬ministler gene kendileri adına politika üret¬tiğim için kızacaklar ama) kadın hareketi¬nin asli meselelerinden biridir. Ayrıca, bu¬gün Kürt ulusuna karşı ilan edilmemiş bir iç savaş vardır. Ben nasıl erkek olmama rağ¬men cinsiyetime ihanet ediyorsam, bu sa¬vaşa katılmamakla kendi ulusal kimliğime de bir anlamda ihanet ediyorum. Dolayısıy¬la Kürt hareketinden destek bekliyorum. Özellikle merak ettiğim bir konu sosyalistlerin tutumu. Acaba, bir anarşisti destekle¬yecek kadar "özgürlükçü" olabildiler mi? Hemen söyleyeyim, bir sosyalist ülkede de yaşasaydım, aynı kampanyayı yürütürdüm. Benim için ordunun kızılı da sarısı da beya¬zı da hepsi bir. Ayrıca, Müslümanların tu¬tumlarını da merak ediyorum. Bana öyle geliyor ki inançlarında samimilerse, bu la¬dini devlette askerlik yapmak onlara da ters geliyor olmalı” diyordu. Aradan yıllar geçtikten sonra kendisiyle 2008 yılında Erdek’te yeşil ve sol buluşmasında karşılaştık. Erdek’te Tayfun yoldaş şunları söylüyordu, “ekonomi” henüz 200 yıldır ihtiyaçları karşılamanın adı, geçimlik üretimden pazar için üretime geçilmesiyle, köylerde ekmek, yoğurt, süt, yumurta, kentlerde de su satılmaya başlandı. İnsanlığın yakında fanuslarda yaşayacağını ve solumak için temiz hava satılacağını öngörüyorum. Ekonomi ile ekoloji bağdaşamayacak, sürdürülebilir kalkınma söylemi, ekolojik kriz karşısında sermayenin zaman kazanmaya yönelik bir girişimidir. Sol, aydınlanmacı,

endüstriyalist, ekonomik kalkınmacı söylemini gözden geçirmek zorundadır. Marksizm, sınırsız maddi üretim hedefinden vazgeçmeden ‘ekoloji’ye yanıt veremeyecektir.” diyordu. Tıp Doktoru Tayfun yoldaş mütevazı hayatı içinde 2003 yılında, bize Karaburun Ü;topyalar Toplantısı’nda ise şöyle seslenmişti:

Ölüme Düşman Olma(k)

“Ölümün düşman olarak görülmesi aydınlanma paradigmasının sonuçları ile yakından ilgilidir. "Öte dünyanın" metafizik bir avuntu olduğunun ilanı insanların ölüm algısını da köklü bir biçimde değiştirdi. Ölüm artık bir yolculuk falan değil düpedüz yok oluştu. Ve alt edilmesi gereken bir düşmandı ! Modern tıbbın birinci dönemindeki dramatik başarılar, eskiden ölümcül kabul edilen birçok hastalığın tedavisi bu algıyı destekledi. Artık insanlar ölümün

sorumluluğunu taşımak istemez oldular; ölümcül hasta yatağı imgesinin yerini ölüme karşı sonuna kadar savaşılan yoğun bakım odası aldı. Sonuç: _imdilik kaybedilen muharebeler ! Aslında metafizik ilan edilen yalnızca "öte dünya" metaforu değildi, "primum non viscera" da ayak bağı olarak görülüp çöplüğe atıldı. Muhafazakar yöntemlerin yerini kemoterapi, cerrahi ve diğer invaziv yöntemler aldı. Kuşkusuz bir savaşta komutanın yani hekimin hata yapma

olasılığı vardı ve bu yüzden de iatrojeni meşruiyet kazandı, etiğin karşısına istatistikler çıkarıldı. Artık istatistikler de tersine dönmeye başladı. Yeniden düşünme zamanı gelmedi mi? (…)

Ölümle ve yaşlılıkla barışık bir "tıp etiği" ve buna bağlı bir tıp pratiği geliştirmeliyiz. Ekseninde başta Growth Hormon olmak üzere çeşitli hormonların ve abartılı dozlarda vitamin, mineral ve diğer oksidanların olduğu anti-aging tedavilerinin, kozmetik cerrahinin feci sonuçlarını göreceğimiz günler uzak değildir. Umarım yanılırım. Daha önce

de belirttiğim gibi demans sürecini uzatmanın hiçbir manası yoktur. Toplumsal kaynaklar geniş yığınların yaşam kalitesinin arttırılmasına kullanılmalıdır. Hekimler, ilaç firmalarının terminal satış noktaları olmayı reddetmelidir. Ölümden kaçış yoktur, modern tıbbın ihyasına uyup sözüm ona hayatı uzatmak uğruna hayatı medikalize etmekten vazgeçmeliyiz. Yaşlandıkça eklemlerimiz elastikiyetini kaybedecek ve çeşitli düzeyde dejeneratif değişiklikler oluşacaktır. Bu yaşlılığın tanımı gereğidir, tıpkı cinsel performansımızın azalması gibi, unutkanlıkların başlaması gibi. Hastane kapılarında elimizde ilaç torbalarıyla dolaşmaktan vazgeçmeliyiz. Yaşlı insanlar, yaşlılıkla barışmalı, yaşlılığın güzelliklerini yaşamalı ve kendilerini ölüme hazırlamalıdırlar. Hayatı sevmekle bu dünyaya kazık kakmak isteği birbirinden tamamen farklıdır. Hayatı gerçekten sevenler günü geldiğinde de gözlerini huzur içinde kapatırlar. Hayatın medikalize edilmesine olduğu kadar ölümün hospitalize edilmesine de karşıyız. Herkesin evinde dostları arasında ölme hakkı vardır.”

Bir şamanın köstü deliğinden bol umut ve şifa dilemesini istemek ve dostça sevgiler göndermek de baki bir coşku olsun kendisine.

(2)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu arada kendisine iki defa o zaman Başbakan bulunan Şük­ rü Saraçoğlu müracaat etmiş ve Cumhuriyet Halk Partisi namına açılan milletvekilliklerinden birine

Bizanslı bir devlet adamı olan ve sonra Anadolu Selçuklu Sultanlığı hizmetine giren Manuel Mavrozomes 1204 ve 1206 yılları arasında Bizans ile Anadolu Selçuklu sınırları

Alanda bizden sonra araş- tırma yapan arkadaşlarımız da çok az noktada kelebeği göz- lemleyebildi.. Bu da onun ne denli nadir bir canlı olduğunun

Toplu sergilere, 1971, 1972 ve 1973'te Fransız sanatçıları Salon'una, 1978'de Chicago Sanat Fuarı’na katıldı. Yaşamım ve çalışmalarını Paris'te

It has been con- cluded from the results of our study that the tendency of serum TG levels to increase in the VD and HC + VD groups compared to their own control groups might be as

Bu çalışmada, bir devlet hastanesinin genel dahiliye polikliniğine başvuran hastalar arasında obezite ve santral obezite sıklığının belirlenmesi ve obezite ile

High number of effected individuals per accident was because trailers and tractors were mostly used to transport agricultural laborers.. Since the agricultural