• Sonuç bulunamadı

MİNİMAL İNHİBİSYON

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MİNİMAL İNHİBİSYON"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİNİMAL İNHİBİSYON

KONSANTRASYONU

(2)

• Dilüsyon Yöntemi

• Bu yöntem antibiyotiklerin sıvı veya katı

besiyerinde bir seri halinde sulandırılması ve daha

sonra her bir sulandırım ortamına, duyarlılığı

belirlenecek bakterinin belirli sayıda hücre içeren

süspansiyonundan eşit miktarda ilave edilmesidir.

• Daha sonra deney serileri uygun süre (18-24 saat)

ve sıcaklıkta (37 C) bekletildikten sonra sonuçlar

değerlendirilir.

(3)

• Bu değerlendirmede bakterinin üremesini durduran en az antibiyotik miktarı belirlenir ki bu miktar, antibiyotiğin denen bakteri için deney koşullarındaki “Minimum İnhibitör Konsantrasyonu” (MİK) olarak ifade edilir. Bakterileri öldüren konsantrasyon ise Minimal bakterisidal konsantrasyon = MBK olarak ifade edilir.

(4)

• Tedavi amacı ile hastaya antibiyotik uygulandıktan sonra hasta serumundaki konsantrasyonu MİK değerine ulaşıyor ve aşıyorsa mikroorganizmanın bu antibiyotiğe duyarlı olduğu kabul edilir.

• Tersine bir antibiyotiğin infeksiyon etkeni m.o için MİK’ i o antibiyotiğin vücutta ulaşabildiği düzeyin üstünde veya MiK kadar antibiyotik konak için toksik ise m.o’ nın antibiyotiğe dirençli olduğu kabul edilir.

(5)

• İdeal olarak antimikrobiyal tedavi uygulandığında, infeksiyon yerindeki antibiyotik miktarının, in-vitro koşullarda m.o için belirlenen MİK’ lerinden 4 kat daha fazla olması hatta bağışıklık yetmezliği olan hastalarda bu oranın daha da fazla olması beklenir.

(6)

• Antibiyotiğin idrar, BOS, diğer vücut sıvıları içinde erişebildiği konsantrasyonlar çok farklı olabilir. Bu farklılıklar tedavi seçiminde dikkate alınır.

• Sonuç olarak duyarlılık ve direnç; infeksiyonun yerine, etken m.o ya ve denenen antibiyotiğe bağlıdır.

(7)

• Bir antimikrobiyal maddenin optimal tedaviyi sağlayan , insanda toksik olmayan serum veya dokularda erişebildiği konsantrasyonuna “sınır değer” denir. NCCLS ( The National Committee for Clinical Laboratory Standards) antibiyotiklerin sınır değerleri konusunda klavuzlar yayınlamaktadır.

• Dilüsyon yöntemlerinde kullanılacak olan antibiyotik konsantrasyonları bu kılavuzda belirtilen sınır değerleri içine alacak şekilde ayarlanır.

(8)

Antimikrobiyal maddenin MİK’ leri sınır

değerde veya bu değerin altında bulunan

(9)

• Buyyonda dilüsyon yöntemi deney tüplerinde

yapıldığında makrodilüsyon olarak adlandırılır. Bu

yöntemde

besiyeri

büyük

hacimlerde

(mililitre)kullanılır.

• Daha az besiyeri kullanılarak çok küçük hacimli

kuyucuklar

içeren

mikroplaklar

üzerinde

uygulanan şekline ise mikrodilüsyon denir.

(mikrolitre)

(10)

• MİK, bir antimikrobiyal maddenin denen

mikroorganizmanın

üremesini

inhibe

eden

konsantrasyonudur. O halde üremeyi inhibe eden

antimikrobiyal maddenin etkisi ortadan kaldırılırsa

m.o nın yeniden üreyebilmesi olasıdır.

(11)

• Dilüsyon

yönteminin

sonucunda

üreme

görülmeyen tüplerden belirli miktarda alınarak

katı besiyerlerine ekim yapılır. Uygun sıcaklık ve

sürede inkübasyondan sonra koloni sayımı yapılır.

Bakterisit etkili antimikrobiyal maddeler MBK’

da

hücre

populasyonunun

%99,9

unu

öldürdüğünden başlangıç inokulumunun %0,1 veya

daha azının canlı kaldığı tüpteki antimikrobiyal

(12)
(13)
(14)

1ml 1 ml 1 ml 1 ml 1 ml

1 ml MHB 1 ml MHB 1 ml MHB 1 ml MHB 1 ml MHB 1 ml MHB +

1ml

Kemoterapötik madde (Dilüe et)

1/2 1 / 4 1 / 8 1 / 16 1 / 32 1/ 64 + + + + + + 1 ml bak. Süsp. 1 ml 1 ml 1 ml 1 ml 1 ml

Referanslar

Benzer Belgeler

Son yıllarda antibiyotik direnç sorununa farklı bir çözüm olarak gösterilerin fotodinamik antimikro- biyal tedaviye olan ilgi artmış ve enfeksiyonların tedavisinde

Klinik tablo sepsisten septik şoka ve mul- tiorgan yetmezliği tablosuna doğru ilerledikçe mortalite de belirgin olarak

Bu ekim sıklığının sağlanması için 70cm sıra arası mesafe ile ekim yapıldığında sıra üzeri mesafesinin yaklaşık 16,8 – 20,4cm civarında olması gerektiğini,

baĢvurduğunu ve yapılan fizik muayenede guatr, egzoftalmi ve palpabl nodülün en sık bulgular olduğunu tespit ettik. Hipertiroidi tanılı hastaların % 27,7’sinde anemi;

Sonuç olarak verilerimiz, perforasyon tamir materyallerinden BA ve MTA’nın test edi- len mikroorganizmalar üzerinde etkili olduğunu, ancak daha yeni bir materyal olan BA’nın

haftada izole ettikleri olgunlaşmamış zigotik embriyolardan en yüksek oranda (% 50) başarı elde etmişler ve zigotik embriyoların fizyolojik yaşının in vitro

Feedback is an important component of performance appraisal. While positive feedback is easily accepted, negative feedback often meets with resistance unless it is objective, based

This study makes two contributions to the existing body of work: (1) a systematic literature survey focused on current research trends regarding the level and impact of the input