TIBBİ ZARAR VE SORUMLULUK HUKUKU
(NORDİK EKSENLİ) KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK HUKUKU HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME Doç. Dr. MÜSLÜM AKINCI
ODAK DEĞER: Hasta Hakları
Hukuk düzeninde bir şeyin “hak” olarak tanımlanması onun “talep edilebilirliğine”,
“korumaya değer bir menfaat”olduğuna vurgu yapar. Şayet hukuken talep imkanı yoksa o şey hak olarak iddia edilemez. Bu cümleden olmak üzere; hasta hakları üç kategori talep imkanı vardır:
1) tedaviye ulaşma ile ilgili haklar (hasta olma hakkı)
2)tedavi sürecindeki haklar (hasta ile sağlık görevlisinin ilişkilerinden doğan haklar
3) yaptırım içeren haklar
Hasta haklarının tanınıp sistem içerisinde güçlendirilmesi hem hastaya hem de
sağlık hizmeti veren kişi ve kuruma
yönelik “iyileştirmeler”e neden olmuştur.
Konum ve yapısı itibarıyle hasta
“incinebillir-hassas” bir durumdadır. Onun iyileşmesi, ve yaşar kalması kaliteli bir
sağlık hizmetine bağlıdır.
Çağdaş sağlık hizmetinde hastanın onur ve özerkliğine saygı hakkı esas
alınmaktadır.
Hastanın bireysel gereksinimlerinin açık biçimde görünür kılınması; tedavi süreci boyunca bu sürecin “odağına” konulması;
kendine etki, yönlendirme ve söz söyleme imkanının tanınması anlayışı giderek
yerleşmektedir.
Hasta hakları meselesini sadece tercih ve özerklik sorunu olarak görmemeli, bunun yanısıra insan onuruna saygı, korunma ve önemsenme gerekleri ile birlikte (de)
düşünülmelidir.
En özerk durumda olabilen bir hastanın dahi kendisi ile ilgili sağlığı hakkında tutulan
kayıtların “mahrem” kalmasına yönelik
hassasiyetler geliştirebilmektedir. Bu nedenle özel bilgilerin yeteri derecede korunması
(muhafazası) sadece temel bir insan hakkı olarak görülmemeli, aynı zamanda “devlete güven”in sürdürülmesi için hayati bir mesele olarak bakılmalıdır.
Hastaların konumunu güçlendirmek için bir dizi hukuki araç ve stratejiler geliştirilebilir:
bunlardan bir doğrudan “hak odaklı” bir
yaklaşımdır. Hastaya pratik değeri olabilen somut haklar tanınarak edilgenlikten
çıkarılabilir. Nordik yaklaşımı bu yöndedir.
Ancak tek başına hak odaklı bir yaklaşım
“ödev ve sorumlulukların” ikinci plana atıldığı anlamına gelmemekle birlikte burada
dengeleyici bir stratejinin önemine vurgu yapılmaktadır.
Hasta, sahip olduğu hakları kime karşı ve nerede ileri sürebilecektir?
İdari, yargısal ve mali olanaklar hakların pratiğe geçirilmesinde temel araçlar olarak görülebilir.
Her hakkın iktisadi bir boyutu vardır: hasta hakları ve sağlık hizmeti mali boyutu oldukça yüksek sayılabilecek bir kategoridir.
Bunun yanısıra özel yaşama saygı mali boyutu minimum, fakat hasta açısından önemi büyük bir haktır.
Zorla tedavi sırasında beden özerkliğinin ihlali ya da özgürlüğünden yoksun bırakılma
durumlarında (bile) etkili koruyucu
mekanizmaların olması istenmektedir.
Hasta haklarının ilerletilmesinde
hukukuki araç ve stratejiler
Hastaya kuramsal olarak hak arama
hürriyeti tanınmakla birlikte pratik yol ve yöntemlerle bu desteklenmediği durumda bir anlam ifade etmeyecektir.
Sağlık hizmeti alanında hukuki talepler
post factum (vaka sonrası)değerlendirmeye tabi tutulur çoğunlukla.
Kolaylaştırıcı araçlar geliştirilerek sağlık hizmetinden en iyi ve etkili biçimde
yararlandırılması sağlanmalıdır. Hastaya, hizmetin niteliği, işleyişi ve sonucu
hakkında varsa şikayetinin dikkatlice
incelenip, kendisinin bir sonuç alması
sağlanmalıdır.
Sağlık hizmetinden dolayı meydana gelen zarar
A) kamu hukuku yaklaşımıyla a) Ceza hukuku
b) İdare hukuku
B) özel hukuk yaklaşımıyla
a) medeni hukuk – borçlar hukuku b) sigorta hukuku
Kurum, kavram ve ilkeleriyle ele
alınmaktadır.
Sorulması gereken ana soru şu olmalıdır:
Sağlık hizmetinden dolayı meydana gelen zarar için hukuk düzeni hangi
enstrümanlarla refleks geliştirecek ve bu zarar nasıl telafi (izale)
edilecektir?
“cezalandırmak” mı?
yoksa
“sistematik sorgulama yapıp onarmak” mı?
Dünya uygulamasına genel olarak
bakıldığında bu konuda her ülke kendi
hukuk kültürü ve sosyal dokusuna göre
tercihte bulunmaktadır.
Sağlık hizmeti veren (kişi ve kurum)
Hizmetten yararlanan (hizmet alan/hasta)
Eksenli düşünüldüğünde:
Sigorta sistemine, -onarıcı (hasta
bakımından) -yapıcı (sağlık görevlisi
bakımından) sonuçları nedeniyle gittikçe ağırlık verilmeye başlandığı
gözlenmektedir.
Tıbbi zarardan dolayı hastanın tazminat hakkı temeline mi dayanmalı?
Doktorların hastaların şikayetinden
korunma amacına mı yönelik olmalı?
Hastaların zararını tazmin için mi kullanılmalı?
Avukatlık, sigorta şirketinin (idari)
hizmetleri vs. için mi kullanılmalıdır?
Gelecekte aynı hatanın bir daha tekrar edilmemesi (hatadan ders çıkarmak) için mi kullanılmalı?
Doktoru ceza/ disiplin veya ekonomik yaptırımla cezalandırmak için mi
kullanılmalıdır?
Hasta haklarına odaklı özel mevzuat
Suçlamama (no blame)
Yargı dışı mekanizma ile şikayetlerin
değerlendirilmesi (administrative claims
handling= no court)
Gerçek kusursuzluk sistemi: Fransa
ONIAM %24’ün üzerindeki özel engeller için uygulanır.
Kusursuzluk sistemi: İskandinavya.
Sadece önlenebilir zararlar (avoidable injuries) tazmin edilmektedir.
Kusur sistemi: İtalya, Almanya, Portekiz, İsviçre, Litvanya, Gürcistan, Ukrayna,
Moldova, UK, Slovakya Cumhuriyeti
Hangi ülke neyi tercih ediyor?
Yargı Dışı (İdari) Sistem
İskandinavya ülkeleri
Fransa (ONIAM)
………..
Özel mevzuat hükmü
Hastaya tazminat hakkının tanınması
Önlenebilir zarar ölçütü
Yargısal Sistem
İtalya, Almanya, Portekiz, İsviçre, Litvanya, Gürcistan, Ukrayna, Moldova, Birleşik Krallık (UK), Slovakya
Cumhuriyeti
………
Normal haksız fiil
sorumluluğu çerçevesinde değerlendirme
Hizmet kusurunu (taksir, kasıt veya ihmal) kanıtlama yükümlülüğünün büyük
ölçüde hastaya verilmesi
Bir hesaplamaya göre Mahkeme sisteminin, idari sisteme (yargı dışı
denetim) göre 20 kat daha maliyetli
olduğu tesbit edilmiştir.
İdari sistemde
kusur/suçlama yok;
objektif ölçüt:
önlenebilirlik
(kural olarak) Disiplin soruşturması ve
yaptırımı riski yok
doktor gerekli
durumda hastasına şikayetinde yardımcı olabilmek(yol
gösterebilmek)tedir.
Mahkeme sisteminde
Doktor kişisel olarak dava edilir (kişi olarak doktora karşı dava açılması
sözkonusudur); doktor suçsuzluğunu
ispatlamakla yükümlü tutulur.
Disiplin soruşturması ve yaptırım riski vardır.
Sigorta, doktoru korur.
İdari sistem
Tecrübeli bir uzman tarafından önleyebilir zarar
Kanıt yükü: %51 baskın olasılık
Tıbbi danışman ve yakınmayı inceleyen idari birim karar verir
Doktor veya hasta
bakımından herhangi bir ekonomik risk
yoktur.
Mahkeme sistemi:
Mesleki standartların ihlali ya da gözardı edilmesi
Kanıt
yükümlülüğü:%70-80 (görünürde daha olası;
muhtemel fakat kesin değil.
Mahkeme karar verir
Doktor ve hasta
bakımından ekonomik riskler
İdari sistemde: 10.000 şikayet--1.000 Hasta Şikayetleri Kurulu (Patient Claims Panel)…>100 onay
Bir başka tesbite göre
11.000 şikayetten sadece 20’si mahkemeye taşınmıştır (%0,2).
Bkz: Kaj Essinger, “No blame insurance Key elements in the Swedish approach,”
www.patientforsakring.se
Mahkeme sisteminde ise 10-15 dava….>1-2 onay (sonuç)
İdari sistemde
Zararların rapor edilmesini teşvik- kusursuzluk
Temel Neden Analizi (Root Cause Anlyses) kolay ve bireyselden çok rutinden veya sişstemden kaynaklı başarısızlığı (hatayı) tesbit kolaylığı
Mahkeme sisteminde:
Rapor edilmeme riski- yargısal muhakeme riski (usulden
kaynaklanan hata riski)
Temel neden ritinden veya sistemden
kaynaklı olsa bile
bireysel olarak doktor hatasına odaklanma
İfşa
Kul kusursuz olmaz; hata yapmak insani yanımızın bir parçasıdır.
İş koşullarınızız değiştirebilirsiniz, böylece hata riskini en aza indirebilirsiniz. Hata, zarar
vermeden önce öngörülmeli ve dürüstçe giderilmesi için çözüm yolları düşünülmelidir.
“Kim” yerine, “neden” sorusu üzerinde kafa yorulmalıdır. (günah keçisi bulmaya çalışmak daha fazla hastanın ölümüne yol açmanın en kolay/kestirme yoludur. (Sir Liam Donaldson)
İsveç’te (sigortadan) hasta başına en fazla 900.000 € ödeme yapılmaktadır.
10 milyon nüfusun hepsi Hasta Tazminat Sigortası LÖF kapsamındadır.
(Maliyet kişi başına yılda 125 SEK -18 $- Sistem, hastanın tazminat hakkı uygulamasına dayanmaktadır.
Doktor’un suçlanması sömzkonusu değil; şikayetler bders çıkarma amaçlı olarak değerlendirilir.
“önlenebilir zarar” ölçütünün uygulanması mahkeme yolunu tutma konusundaki ihtiyacı bertaraf etmektedir.
İdari sistem zaman ve para tasarrufu sağlamaktadır.
Öyle ise; hsataya tazminat ödenmesi onun mahkemeye başvurup zaman ve ekonomik yıkıma uğramasından yeğ tutulmalıdır.
Doktoru şikayetten korumak yerine hastanın tazminat hakkını güçlendirmek daha doğru olur.
Bir şikayet nedeni ile doktoru cezalandırmaktan çok, şikayet
konusunun bir daha tekrarlanmaması için bundan ne gibi dersler çıkarılacağının üzerinde durulmalıdır.
No blame insurance Key elements
in the Swedish approach
Kaj Essinger
Senior Advisor LÖF
kaj.essinger@patientf orsakring.se
www.patientforsakrin g.se
Swedish system:
Right to
compensation for damage caused by health care
kaj.essinger@patientf orsakring.se
www.patientforsakrin g.se
Kaj Essing