• Sonuç bulunamadı

Paneuro ni um, V ecuronium ve Atracurium 'un

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Paneuro ni um, V ecuronium ve Atracurium 'un "

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Kardiyol Dem Arş 23:363-368, /995

Paneuro ni um, V ecuronium ve Atracurium 'un

~çık

Kalp

Ameliyatlarından Sonr~

Görülen Titreme Uzerine Etkileri

Y. Doç. Dr. Ahmet T. YILMAZ, Y. Doç. Dr. Mehmet ARSLAN, Y. Doç. Dr. Ufuk DEMİRKILIÇ, Dr. Erkan KURALAY, Dr. Ertuğrul ÖZAL, Dr. Hakan BİNGÖL,

Doç. Dr.Harun TATAR, Prof. Dr. Ömer Y. ÖZTÜRK GATA, Kalp ve Damar Cerrahisi ABD, Ankara

ÖZET

Hipoteı-mik kardiyopulmoner bypass (CPB) kullamlarak

açık kalp ameliyatı uygulanan hastalarda gözlenen tit- rerneyi tedavi etmek amacı ile verilen pancuronium, ve- curonium ve atracuriumun hemodinamik ve metabolik et- kileri bu prospektif çalişmada incelendi. Rastgele seçimle 3 gruba ayrılan hastalardan, Grup /'e (20 hasta) 0.08 mg/

kg pancuronium, Grup ll'ye (20 hasta) 0.08 mg/kg ve-

curoniımı ve Grup ll/'e (20 hasta) 0.8 mg/kg atracurium verildi. Kalp hızı, ortalama arter basıncı, arteriyal ve venöz kan gazları., total vücut oksijen tüketimi (VOı) ve

basınç iş indeksi (PWI) ölçüldü. Miyokardiyal iskemi için

devamlı ST segment takibi yapıldı. Grup /'de VOı %27

azaldı, kalp lım %19 arttı (p<0.05). Grup /l'de VOı %34

azaldı, kalp hiZI %5 arttı. Grup lll'de VOı %41 azaldı

kalp hızı değişmedi (p<0.05). Grup /'de 4 hastada mi- yokard iskemisi gözlendi. Grup ll ve Grup lll'de hiç bir hastada miyokardiyal iskemi gelişmedi (p<0.05 ). Grup /'de 4, Grup I/'de bir hastada ventriküler aritmi gözlendi (p<0.05). Preoperatif beta bloker kullanan hastalarda kalp hm ve basınç iş indeksindeki artış kullanmayanlara göre daha düşük kaldı. Sonuç olarak atracuriumun mi- yokOI·diyal işi artırmaması ve hemodinamik, metabolik yan etkilerinin daha az olması nedeni ile postoperarif tit- ..

reme tedavisinde diğer iki kas gevşetici ilaca kıyasla daha uygun olacağı kamsındayız.

Anahtar kelime/er: Kardiyopulmoner bypass, titreme, kas gevşeticiler

Açık kalp ameliyatlannda kardiyopulmoner bypass (CPB) sırasında hastaların vücut ısısı 25-28° C'ye kadar soğutulmaktadır. Kardiyopulmoner bypass sı­

rasında vücutta metabolik ve hematolojik değişiklik­

ler oluşmaktadır. Ameliyat sonrasında, yoğun bakım

ünitesinde hastalarda sıklıkla titreme görülmektedir.

Alındığı tarih: 25 Mart, revizyon 8 Haziran 1995

Yazışma adresi: Dr. Ahmet T. Yılmaz, GATA Loj. Nurnan Apı.

No:5 06018 Etlik-Ankara

Titreme sırasında kalp hızında, ortalama arteriyal kan basıncında ve buna bağlı olarak total vücut ok- sijen tüketiminde (VOı) ve karbondioksit üretiminde (VCOı) artış olmaktadır (l-4). Karbondioksit (Cüı) düzeyindeki artış respiratuar asidoza yol açar. Olu-

şabilecek metabolik değişiklikleri önlemek amacıyla

titreme durumları günümüze kadar çok çeşitli ilaç- larla tedavi edilmiştir <4.5). Yeterli derecede sedatize edilen hastalarda kas gevşeticilerin titrerneyi ön- leyerek tüketimini ve miyokardiyal işi azalttığı

tespit edilmiştir (4,6)_ ·

Çalışmamızda açık kalp ameliyatlarından sonra tit- reme görülen hastalarda atracurium, pancurorium ve vecuronium tedavileri ile elde ettiğimiz sonuçları in- celedik.

MA TERYEL ve METOD

1993-1994 yılları arasında GATA Kalp ve Damar Cer- rahisi A.B.D.'da açık kalp ameliyatı uygulanan hastalardan postoperalif dönemde titreme tespit edilen 60 hasta üze- rinde bu prospektif çalışma yapıldı. Hastaların preoperatif ve postoperalif bulguları değerlendirildi. Hastaların böb- rek ve karaciğer fonksiyonlarının normal olmasına dikkat edildi. Postoperalif dönemde aşırı toı·akal drenajı ve ino- tropik destek tedavisi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.

Hastalar operasyon öncesinde gece 5 mg oral diazepam ve morfin (0.15 mg/kg) İM ile sedatize edildiler. Hastalar operasyon sırasında ve operasyon sonrasında Hewlett Pac- kard M 1 166 A Model 68 S monitör ile EKG, arteriyal kan

basıncı, santral venöz basınç, pulmoner arter basıncı, so- lunum sayısı yönünden takip edildiler.

Vecuronium uygulanan hastalarımızın ?'sinde, paneuroni- um uygulanan hastalarımızın 8'inde, atracurium uygulanan

hastalarımızın 5'inde preoperatif beta bloker kullanımı

mevcuttu. Hastalara son beta bloker dozu ameliyattan yak-

laşık 3 saat önce verildi.

(2)

Operasyon sırasında alfentanil 0.7 mg/kg ile inelüksiyon anestezisi sağlandı. Atracurium 0.8 mg/kg İV yapılarak hastalar entübe edildi. Aortik kross-klamp süresince kris- talloid kardiyopleji, topikal soğutma ve sistemik hipotermi (25-28° C) ile miyokardiyal korunma sağlandı. CPB'dan çıkılırken hastaların vücut ısısı 35.5° C'ye kadar yük- seltildi. Operasyon sırasında ve operasyon sonrasında

ameliyathaneden yoğun bakım ünitesine alınan has- talardan arteriyal kan gazları alındı ve pH 7.37-7.45,

PaCOı 38-42 mmHg arasında tutuldu. Asit-baz den- gesinde belirgin bir bozukluk olmadıkça solunum sayısı değiştirilmedi (10 sol./dk). Yoğun bakım ünitesinde has-

taların kalp hızları, sistolik-diyastolik ve ortalama arteriyel kan basınçları, kalp debisi, arter ve venöz oksijen sa- turasyon değerleri takip edildi.

Yoğun bakım ünitesinde titreme tespit edilen bütün has- talara başlangıçta 5 mg morfin ve 2.5 mg diazepam İV olarak yapıldı. 1 O dakika sonra titrernesi devam eden has- talardan rastgele seçimle Grup l'e (20 hasta) pancuronium (0.08 mg)kg), Grup Il'ye (20 hasta) vecuronium (0.08 mg/

kg), Grup Jll'e (20 hasta) atracurium (0.8 mg/kg) iv ola-

rak uygulandı. Hastalar iki saat süreyle takip edildiler. İlk dozu takiben titrernesi devam eden hastalara ilk dozun ya-

rısı kadar aynı kas gevşetici tekrarlandı. Kas gevşeticiler uygulandığı anda ve 5,1 0,20,30,60, 120nci dakikalarda ve- riler toplandı. Mixed venöz oksijen saturasyon ve arter kan gazları örnekleri alındı. Hemoglobin ve saturasyon

değerleri öüldü. Sistemik vasküler rezistans (SVR), total vücut oksijen dağılımı (DOı-1) ve tüketimi (YOı-1) in- deksleri, basınç-iş indeksi (PWI) aşağıdaki formüller uy- gulanarak hesaplandı. PWI direkt olarak sol ventriküler miyokardiyal oksijen tüketimi (MVOı) ile ilişkili bir pa- rametredir m.

MAP-CVP

SYR= ---x 80 (dynes. s. cm-5)

co

COx ı 1.34xHbxSa Oı)+(Pa Oıx0.03) 1

DOı-1= ---(ınl-min·ı_nı·2) vücut yüzeyi

COx ı 1.34xHbxSVOı)+(PVOıx0.003) 1

Y02-I=D02-l- ---(ml-min·ı_m·2) vücut yüzeyi

PWI=K ı (SBP+HR)+K2 ı (0.8 SBP+0.2 DBP)xHRxSY 1 + 1.43 (miOı-nıin·ı 100 g·ı)'

vücut ağırlığı

KI= 0.000408. Kı= 0.000325. MAP= orwlanıa arteriyel kan ba·

sınc1, CVP= santral venöz basmç, SBP= sisto/ik kan bas1nc1, DBP= diyastnlik kan bas1nc1, HR= kalp hiZI, SV= allnı ı•olünıii.

CO= kardiyak output, PaOı= arteriyel oksijen parsiyel basmc1.

PvOı= nıixed veniiz oksijen parsiyel baSIIICI.

Kas gevşetici ilaçları uygulamayı takiben ilk 10 dakika içinde ortalama arteriyal kan basıncı 100 mmHg'dan yük-

364

Tiirk Kardiyol Dem Arş 23:363-368, 1995

sek olmadıkça vasoaktif ilaçların etkilerini yok etmemek için antihipertansif tedavi uygulanmadı. Antihipertansif te- davi gerektiren hastalara nitrogliserin 0.5-2 mg/dk do- zunda uygulandı. Miyokardiyal iskemi ST segmentinde 0.1 mY üzerindeki horizontal veya downslope depresyon ile tanımiandı <2>. Kas gevşetici ilaçların uygulanmasını takiben ortaya çıkan miyokardiyal iskemi intravenöz nit- rogliserin ile tedavi edildi. Elektrokardiyografide anlamlı

yeni Q dalgası, kan tetkiklerincle CK-MB değerlerinin

total kreatin kinaz (CK)nın %5'inden yüksek olması ile pe- rioperatif miyokard infarktüsü tanısı konuldu (8). Tüm ve- riler student's t testi ile değerlendirildi, p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

BULGULAR

Hastaların preoperatif özellikleri Tablo 1 'de gös- terildi. Hastaların kalp hızı, ortalama arteriyel kan

basınçları, total vücut oksijen tüketimleri, basınç iş

indeksleri takip edildi. Pancuronium uygulanan has- talarda kalp hızında %19, vecuronium uygulanan hastalarda %5 artış görülürken, atracurium uy- gulanan hastalarda kalp hızında değişiklik olmadı

(p<0.05) (Şekil 1).

Tedaviden sonraki ilk 10 dakikada pancuronium kul-

lanılan hastalarda oksijen tüketimi %27 azaldı. PWI ise %10 oranında arttı. Aynı süre içerisinde vecuro- nium oksijen tüketimini %34, atracurium ise %41

oranında azalttı (p<0.05). PWI'da ise vecuronium

kullanımında %6, atracurium kullanımında ise %10

oranında azalma oldu (Şekil 2). Total vücut oksijen tüketimi, PaCOı ve hipertansiyon arasında belirgin bir ilişki bulunamadı. Preoperatif dönemde beta blo- kerkullanan hastalarda titreme sırasında kalp hızı ve

basınç-iş indeksi kullanmayanlara oranla daha düşük kaldı. Beta bloker kullanan hastalarda, titreme sı­

rasında ortalama kalp hızı 98±17 iken beta bloker kullanmayan hastalarda 111±13 idi (p<0.05). PWI;

beta bloker kullanan hastalarda 8.70±0.98, di-

ğerlerinde 10.86±0.95 dir (p<0.05). Bu durum tit- reme sırasındaki adrenerjik aktivite artışı ile açık­

landı. Preoperatif dönemde beta bloker kullanan hastalarda miyokardiyal iskemi insidensinin beta bloker kullanmayanlara oranla daha düşük olduğu

gözlendi (p<0.05) (Tablo 2).

Vecuronium ve pancuronium uygulanan hastalardan,

yedişer tanesinde titremenin başlangıç döneminde hipertansiyon gözükürken bu sayı atracurium uy- gulanan hastalarda 5 idi. Tedaviden sonra pan- curonium alan 5 hastada (p<0.05), vecuronium alan

(3)

A.T. Ytlnıaz ve ark.: Pancııronium, Vecııroniımı ve Atracııriwn'ım Açık Kalp Ameliyatlanndan Sonra Göriilen Titreme Üzerine Etkieri

Tablo I. Hastaların perioperatif özellikleri

Pancuronium Vecuronium Atracurium

(n=20) (n=20) (n=20)

--- --- ---

Erkek/Kadın 18/2

Yaş (ortalama/yıl)

Vücut yüzeyi (nı2)

Cerrahi girişim

56±8 1.90±0. 14

Koroner bypass Valve replasmanı

17

Koroner bypass+valve replasmanı

Preoperatif betabloker kullanıını

3

7

CPB süresi 85±18

Kross klemp süresi 37±13

Transport ve titreme arasındaki süre (dk) Tedavi öncesi hipertansiyon

ı 18±36 7

Tedavi sonrası hipertansiyon 12

Tedavi sonrası miyokardiyal iskemi 4*

Tedavi sonrası ilk iki saatte ventriküler aritmi Tedavi sonrası titreme tekran

4*

* p<0.05

Tablo 2. Preoperatif betabloker kullanımının kalp hızı ve ba-

sınç indeksi üzerine etkileri

Kalp hızı Başlangıç

Titreme

Basınç indeksi

Başlangıç

Titreme Miyokard iskemisi

* p<0.05

Beta bloker kullanan (toplam 20 hasta)

82±16 98±17

7.19±0.89 8.70±0.98

Betabloker kullanmayan (toplam 40 hasta)

81±9

ı ı 1±13*

7.07±0.86 10.86±0.95*

4*

1 hastada ilave hipertansiyon görülürken atracurium alan hastalann 2'sinde kan basıncı normal sınırlara düştü.Pancuronium ile tedavi edilen 4 hastada (p<0.05) ve vecuronium uygulana!! 1 hastada vent- riküler aritmi tespit edildi. Atracurium uygulanan hastalarda ventriküler aritmi gelişınedi (p<0.05).

Pancuronium uygulanan 2 hastada, vencuronium uy- gulanan 5 hastada (p<0.05) ilk 2 saatte titreme tek-

rarladı.

Atracurium uygulanan hastaların hiç birinde titreme

tekrarlamadı (p<0.05). Vecuronium ve atracurium tedavisi uygulanan hastalarda miyokardiyal iskemi

gelişmedi. Pancuronium uygulanan hastalardan dör- dünde geçici miyokardiyal iskemi oldu (p<0.05). Bu hastalann hepsi de preoperatif dönemde beta bloker kullan yariardı.

2

17/3 18/2

60±10 58±9

1.91±0.15 1.89±0.13

16 17

3 2

ı ı

5 8

80±26 81±19

33±1 ı 35±1 ı

130±45 107±25

7 s

8 3*

o o

ı o

5* o

TARTIŞMA

Hipotermi uygulanan açık kalp ameliyatlarından

sonra sıklıkla görülen postoperatif titreme durumları

total vücut oksijen tüketiminde ve karbondioksit üre- timinde artışa yol açar (1 -4). VOı'nin artması kalp hı­

zında yükselme, hipoksemi ve taktik asidoz oluş­

turur (5,6). VCOı'nin artmada respiratuar asidoz ve sempatik sinir sisteminin aktivasyonuyla sonuçlanır (7)_ Titremenin tüm bu hemodinamik ve metabolik

komplikasyonları, özellikle kardiyak rezervi sınırlı,

ameliyattan yeni çıkmış hastaları olumsuz etkiler.

Postoperarif tireme; spastisite, tremor ve termoregu- latuar titreme gibi musküler hiperaktivitenin çok de-

ğişik tiplerini içermektedir (12,13).

Bu fenomenlerin her biri yalnız başlarına veya bir- likte VOı ve VCOı'yi arttırırlar. Postoperatif titreme- nin fizyolojisi ve etyolojisi tam olarak bilinmemekle beraber, son zamanlarda santral-periferik termoregu- latuar mekanizmalarının aktivasyonu ve rezidüel anesteziklerio supraspinal inhibitör yolları deprese etmelerinin titremenin etyolojisinde önemli faktörler

olduğu bildirilmiştir (6,13). Günümüze kadar pos- toperarif titremenin tedavisinde, CPB'den çıkmadan

önce hastanın normal değerlere kadar ısıtılması, pos- toperarif eksternal ısıtma gibi metodlar ve meperi- dine, clonidine, doxapram gibi ilaçlar kullanılmıştır (2-4, ı 4-ı 6). Kas gevşeticiler ile yaslandığında bu

metodların tek avantajı mekanik ventilatör desteği

süresince etki etmemelelidir ki, bu da açık kalp cer-

(4)

evaeuroolum .Pancuronlum +Atracuslum

120

••

ıl

""4 • 4. 4. o

eo o 5 10 1!5 20 2!5 30

120

i ~ 110

.1:1

c 100

~-

ii

f

90

:; E

~- 60

!J .:! 70

ö 60

lll ••

~

· ~

~ ~ ~ ~~

o 5 10 1!5 20 26 30

o ~~

120dk

•ı

-

•• ..

60 120d

Şekil ı. Yoğun bakıma alınan hastalarda titremenin başladığı

andan 120 dk'ya kadar olan süre içerisinde kas gevşetici ilaçlara karşı gösterdiği kalp hızı ve ortalama arter basıncı değişiklikleri: pancuronium alan hastalarda kalp hızı diğer iki gruba göre daha yüksektir (p<0.05). Atracurium'lu grupta kan basıncı daha düşük seyreııi (ilk 30 dk' da p<0.05).

rahisinde önemli bir faktör değildir. Buna karşılık bu

metodların hiçbiri titrerneyi kas gevşeticilerde ol-

duğu gibi birden durdurmaz.

Aynı zamanda titremeye etkilerine VOı'nin azalması lik etmez. Eksternal ısıtma gibi titremenin daha uzun süreli kontrolünde VOı daha da artabilir. Bu nedenlerle postoperatif titremenin tedavisinde kas

gevşeticiler bugün için en önemli tedavi seçeneğidir.

Sedatize edilmiş ve ağrısı giderilmiş titremeli has- talarda kas gevşeticiler VOı'yi dolayısıyla da mi- yokardiyal işi azaltırlar (3,4,9)_ Uzun yıllar kar- diyovasküler stresi azaltmak için pancuronium bu amaçla kullanıldı (3.4), Bunula beraber pancuronium

uygulaması vagolitik ve sempatomimetik ak- tivasyonla taşikardi oluşturmaktadır (10,1 1). Otonom sinir sistemine minimum etkisi olan diğer kas gev-

şeticiler, titrerneyi tedavi ederken kardiyovasküler yan etkiyi minimum tutmak amacı ile pancuronium 366

1 iirk K aratyol uem Arş .t.:f:.10:f·:f0t5, JYY:J

leVec:uronlum •Pencıuronlum •Atraeurium

ll ll

1

ü o o

6

o 5 10 15 20 25 30

160

140 N' 1 120

~ o 100

! ..,.

N 80

o >

60

500

i

450

:iJ ~ 400

2 350

.5.

~ 300

8 150

200

' -

l l ~~

..

4~

~' ~

o 5 10 15 20 25 30

• ..

~

j.

ll

-~

.,

o 5 10 15 20 25 30

ll

-.r

o o

60 120dk

~ ~

60 120 dk

~

..

1

60 no dk

Şekil 2. Yoğun bakıma alınan hastalarda titremenin ba~lauığı

andan 120 dk'ya kadar olan süre içerisinde kas gevşetici ilaçlanı kar~ı PWJ, DOı-1, VOı-1 değişiklikleri: özellikle titremenin erken dönemlerinde DOı-1 ve VOı-1 de her üç grup arasında anlamlı farklılık olmazken, atracurium uygulananlarda PWI diğer iki gruba göre daha düşüktür (p<0.05).

tercih edilmelidir. Vecuronium bu amaçla birçok

araştırmada pancuronium ile karşılaştırmalı olarak

çalışılmış ve pancuroniumdan farklı olarak titrerneyi

(5)

A.T. Yılmaz ve ark.: Pancuroniunı, Vecuroniunı ve Atracuriunı'un Açık Kalp Anıe/iyat/anndan Sonra Göriilen Titreme Üzerine Etkieri

tedavi ederken miyokardiyal işi de azalttığı tespit

edilmiştir (5,6). Postoperalif titreme sırasında mus- küler hiperaktiviteye bağlı olarak VOı ve VCOı'nin artması hemodinamik bozukluğun önemli ne- denlerinden biridir (1).

Akut hiperkapni, kalekolamin salınımını arttırarak taşİkardi, aritmi ve pulmoner-sistemik hipertansiyo- na yol açabilir (17). Titreme sıraŞ,ında hastanın uya-

nık olması veya ağrı duyması da sempatik tonusu

arttırarak hemodinamik bozukluğa sebep olabilir.

Musküler hiperaktivitenin durdurulması ve onun so- nucu olarak VOı-VCOı'nin azaltılması kardiyovas- küler sıresin ortadan kalkmasına yeterli olmamak-

tadır (6). Kas gevşeticilerin sempatik tonusona et- kileri, titreme tedavisi sırasındaki hemodinamik cevap üzerine, tedavinin metabolik sonuçlarından (VOı-VCOı'nin azaltılması) daha etkilidir <6). Basınç indeksi sol ventrikül miyokardiyal oksijen tü- ketimi (MVOı) ile direkt ilişkili bir parametredir m.

PWI'yi dolayısı ile MVOı'yi etkileyen faktörler kan

basıncı kalp hızı ve atım hacmidir. Bu nedenle pos- toperalif titreme tedavisinde, kas gevşeticilerin kar- diyovasküler yan etkileri ilaç seçiminde en önemli belirleyici faktör olmaktadır.

Pancuronium, vecuronium ve atracurium kul-

landığımız tüm hastalarda titreme, uygulanan yük- sek doz ilaçlara bağlı olarak başarı ile sonlandırıldı.

İlaçların uygulama zamanı ile titremenin ortadan

kalkması arasında geçen süre pancuroniumda ilacın

maksirnal etkisinin başlama özelliğine göre biraz daha uzundur. Her üç grupta da total vücut oksijen tüketimi anlamlı ölçüde azaldı. Titremenin son-

landırılması ve Vüı-VCOı'nin azaltılması açısından

üç grup arasında istatistiksel olarak çok önemli fark-

lılık olmamasına rağmen, pancuronium uygulanan hastalarda kalp hızında %19 artış ve tedavinin bay-

langıcındaki 7 hipertansif hastaya 5 yeni kan basıncı yüksekliğinin ilave olması PWI'yi %1 O arttırmıştır.

Pancuroniumun bu vagolitik ve sempatomimetik yan etkisi uygulanan yüksek doz ile alakah değildir, 0.03 mg/kg kadar düşük dozlarda bile taşikardi ya- pabileceği bildirilmektedir O).

Yüksek doz kas gevşeticilerin kullanılması total nö- romusküler blokaj oluşturması ve titrerneyi tamamen ortadan kaldırması için gereklidir (!8). Kısmi nö- romusküler blokaj titremenin tekrarlamasına neden

olabilir. Uyguladığımız dozlarda vecuronium'da 5, pancuronium'da 2 hastada titreme tekrarladı. At- racurium alan hastalardan hiç birinde yeniden tit- reme olmadı. Dupuis ve ark.larının çalışmasında; bi- zimde uyguladığımız dozda vecuronium verilen

hastaların %33'ünde tedavinin ilk 2 saatinde tit- remenin tekrarladığı bildirilmektedir (6). Bizim ça-

lışmamızda vecuronium alan hastalarda titremenin tekrarlama oranı %25'dir. Atracurium alan hastaların

hiç birinde titremenin tekrarlamaması, parsiyel nö- romusküler blokaj oluşturmayacak tarzda yüksek doz kullanılmasına bağlı olabilir. Ayrıca gruplar ara-

sındaki musküler hiperaktivitenin başlangıçtaki şid­

detini objektif olarak ortaya koyacak metodlarla (nö- rofizyolojik çalışmalar vs.) standardizasyona gidilmemesi de bu sonuçta etkili olabilir.

Vecuronium uyguladığımız hastalarda kalp hızında

%5 artış gözlenirken, bir hastanın kan basıncında

yükselme oldu. PWI %6 oranında azaldı. At- racurium alan hastalarda PWI'da %10 azalma oldu.

Atracurium ve vecuroniumun kardiyovasküler yan etkileri pancuroniuma göre son derece azdır. Her iki ilaç da kalp hızına etki etmezken, atracurium kan ba-

sıncını histarnin salınımı ve sistemik vasküler re-

zistansı azaltınası ile hafif-orta derece düşürür. At- racurium alan hastalardan tedavinin başlangıcında

hipertansif olan 5 hastanın 2'sinde kan basıncı de-

ğerleri normale inmiştir. Ayrıca bu gruptan 7 has-

tanın kan basıncı tıbbi tedavi gerektirmeyecek öl- çülürde düştü. Kan basıncındaki azalma ve kalp

hızında artış olmaması, atracurium alan hastalarda

PWI'nın diğerlerine göre daha fazla oranda düş­

mesine neden olmuştur.

Çalışmamızda, hastaların l/3'ünde preoperatif dö- nemde beta bloker kullanımı mevcuttu. Preoperatif dönemde beta bloker kullanan hastalardan kas gev-

şetici uygulananlarda kalp hızı ve PWI, beta bloker kullanmayanlara oranla daha düşük kaldı. Bu durum titreme sırasında adrenerjik aktivitenin artışını dü-

şündürebilir. Preoperatif beta bloker kullananlarda miyokardiyal iskemi gelişme insidensinin daha

düşük olduğu gözlendi.

Titremenin başlangıç evresinde en çok görülen asit- baz dengesi bozukluğu respiratuar asidoz idi. So- lunum sayısı ayarlanarak PaCOı kontrol edildi. Pan- curonium uygulanan hastalarda mekanik ven-

(6)

tilatörde kalma süresi diğer iki gruba göre daha uzundu. Atrakuryumun maksirnal etkisinin pan- curoniuma göre daha çabuk başlaması ve yarılanma

ömrünün vecuroniuma ve pancuroniuma göre çok daha kısa olması postoperarif dönemde kullanımı.

için önemli bir farmakokinetik üstünlük oluş­

turmaktadır. Son zamanlarda açık kalp ame- liyatlanndan sonra erken ekstübasyon protokolünün daha yaygın kullanılır olması yoğun bakım üni- tesinde kısa etkili kas gevşeticilerin kullanımını art-

tırmıştır. Titreme sırasında hiç bir hastamızda tedavi gerektirecek önemli hemodinamik bozukluk ge-

lişmedi. Pankuronyum alan 4 hastada geçici mi- yokardiyal iskemi ve 4 hastada da kısa süreli li- dokain infüzyonu gerektiren ventriküler aritmi

oluştu. Atrakuryum uygulanan hastalarımızdan

7'sinde hafif-orta derecede hipotansiyon gelişmesine rağmen tıbbi tedaviye ihtiyaç duyulmadı.

Sonuç olarak, açık kalp ameliyatlarından sonra gö- rülen titreme tedavisi için bir çok ilaç ve metodlar denenmiş olup·, bunlar içersinde kas gevşeticiler en

başarılı sonucu vermiştir. Biz bu çalışmada kas gev-

şeticileri tedavi amacı ile karşılaştırmalı olarak in- celedik. Atrakuryumun daha az yan etkisi ve mi- yokardiyal işi arttırmaması nedeni ile diğer iki kas

gevşetici ilaca oranla postoperatif titreme te- davisinde daha başarılı olduğu sonucuna vardık.

KAYNAKLAR

1. Ralley FE, Wynands JE, Ramsay JG, et al: The ef- fects of shivering on oxygen consumption and carbon di- oxide production in patients rewarming from hypothermic cardiopulmonary bypass. Can J Anaesth I 988; 35:332-7 2. Joachimsson PO, Nyström SO, Tyden H: Posi- operative ventilatory and circulatory effects of heating after aortocoronary bypass surgery. Postoperative external heart supply. Acta Anaesthesiol Scancl I 987; 31:532-42 3. Guffin A, Girard D, Kaplan JA: Shivering following cardiac surgery: hemoclynamic changes and reversal. J Cardiothoracic Anest 1987; 1:24-8

4. Cruise C, MacKinnon J Though.J, Houston P: Com- parison of meperidine and pancuronium for the treatment

368

Türk Kardiyol Dem Arş 23:363-368. 1995

of shivering after cardiac surgery. Can J Anaest 1992;

39:563-68

S. Morris RB, Cahalan MK, Miller RD, et al: The car- diovascular effects of vecuronium (ORG NC45) anel pan- curonium in patients undergoing coronary bypass grafting.

Anesthesiology 1983; 58:438-40

6. Dupuis JY, Nathan HJ, De Lima L, Wynands JE, Russel GN, Bourke M: Pancuronium or vecuronium for treatment of shivering after cardiac surgery. Anest Analg 1994; 79:472-81

7. Rooke GA, Feigl EO: Work as a correlate of canine left ventricular oxygen consumption, and the problem of catecholamine oxygen wasting. Circ Res 1982; 50:273-86 8. Schlant RC, Blomqvist CG, Brandeburg RO, et al:

Guidelines for exercise testing. A report of the American College of Cardiology/American Heart Association Task Force on assessment of cardiovascular procedures (sub- committee on exercise testing). J Am Coll Cardiol 1986;

8:725-38

9. Rodriquez JL, Weissman C, Damask MC, et al:

Physiologic requirements during rewarming: suppression of shivering response. Crit Care Med 1983; 1 1 :490-7 10. Miller RD, Eger EI, Stevens WC, Gibbons R: Pan- curonium induced tachycardia in relation to alveolar ha- lothane, dose of pancuronium, and prior atropine. Anest- hesiology I 970; 42:352-5

ll. Domenech JS, Garcia RC, Sasiain JMR, et al: Pan- curonium bromide: an indireel sympathomimetic agent. Br Anaest 1976; 48: 1143-8

12. Hemingway A: Shivering. Physiol Rev 1963; 43:397-

422 .

13. Sessler DI, Israel D, Pozos RS, et al: Spontaneous postanesthetic tremor does not resemble thermoragulatory shivering. Anesthesiology I 988; 68:843-50

14. Joachimsson PO, Nyström SO, Tyden H: Pos- toperative ventilatory and circulatory effects of extended rewarming during cardiopulmonary bypass. Can J Anaesth

ı 989; 36:9-19

15. Flacke JW, Bloor BC, Flacke WE, et al: Reduced narcotics requirements by clonidine with improved he- modynamic and adrenergic stability in patients undergoing coronary bypass surgery. Anesthesiology 1987; 67: 11-9 16. Sarma V, Fry ENS: Doxapram after general ana- esthesia. lts role in stopping shivering during recovery.

Anaesthesia 1991; 46:460-1

17. Nunn JF: The effects of changes in the carbon di- oxide tension. In: Nunn JF. Applied respiratory physi- ology. 3rd ed. London, Butterworths, 1987; 460-69 18. Zwischenberger JB, Kirsh MM, Dechert RE, et al:

Suppression of shivering decreases oxygen consumption and improves hemodynamic stability during postoperative rewarming. Ann Thorac Surg 1987; 43:428-31

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz de, iki kez operasyon planlanmas›na karfl›n, anestezi s›ras›nda kan bas›nc› afl›r› derecede yükseldi¤i için ope- re edilemeden b›rak›lmak zorunda

Kalp yetmezliğinde BB dozu mu yoksa hedef kalp hızına ulaşmak mı daha önemli sorusunun araştırıldığı bir çalışmada 2007 ile 2015 yılları arası KY nedeniy- le düşük

Madrid ve arkadafllar›n›n J Am Coll Cardiol 2001 fiubat say›s›nda yay›nlad›klar› araflt›rma- da tekrarlayan vazovagol senkoplu 50 hastada tan› klinik bulgular

Bu çal›flmada, hafif ve orta dereceli kalp yetersiz- li¤i olan hastalarda konvansiyonel tedaviye ek olarak uygulanan metoprolol veya karvedilol tedavisinin sol ventrikül

4 KKB ve BB ilaçların aşırı miktarda alımını takiben kardiyovasküler kollaps gelişen olgularda sıvı ve vazopressör ilaç desteği yanında glukagon, kalsiyum

Amaç: Bu çalışmada elektif koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisi geçiren, preoperatif dönemde beta-bloker kullanan kronik obstrüktif akciğer hastalığı

Çift lümenli tüp olarak önce 35F, ardından da 28F çift lümenli entübasyon tüpü (ÇLT) ile entübasyon de- nendi.. Ancak, ÇLT ile entübasyonda subglottik dar- lık nedeniyle

Çalışmanın esas amacı, koroner arter baypas cerrahisi geçiren preoperatif dönemde kronik beta bloker ajan kullanan ve beta bloker ajan kullanmayan olgular ara- sında,