• Sonuç bulunamadı

AVRUPA PARLAMENTOSU 2009 SEÇİMLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AVRUPA PARLAMENTOSU 2009 SEÇİMLERİ"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gülşah Tuza1 Marmara Üniversitesi, AB Enstitüsü, AB Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı

Mayıs 2009

AVRUPA PARLAMENTOSU 2009 SEÇİMLERİ Genel Bilgi

1979 yılından beri Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği vatandaşları tarafından doğrudan seçilmektedir. Seçimler her beş yılda bir tekrarlanır ve bugüne kadar altı seçim gerçekleşmiştir. 4-7 Haziran 2009 tarihinde yeni dönemde AP üyelerini belirleyen seçimler yapılmıştır. 2 Bu açıdan AP seçimleri dünyada ulusüstü düzeyde yapılan yegane doğrudan seçimler olma özelliğini taşımaktadır.

Günümüzde AP çok uluslu siyasi gruplardan oluşmaktadır. AP’de yer alan üyeler, mensup oldukları ülkelere göre değil, siyasi eğilimlere göre gruplar oluşturmaktadırlar. Bunun nedeni, AP’nin üye ülkelerin değil Avrupa halkının temsil edildiği bir organ olmasıdır.

Haziran 2009’da yapılan seçimlere katılacak siyasi parti grupları şöyledir: 3 - Avrupa Halk Partisi ve Avrupa Demokratları (EPP-ED)

- Avrupa Sosyalistler Partisi Grubu (PES) - Liberal Demokrat ve Reformcu Grup (ALDE) - Uluslar Avrupası Birliği (UEN)

- Yeşiller Grubu ve Avrupa Özgür İttifakı (Greens/EFA) - Avrupa Birleşik Solu/ Kuzeyli Yeşil Sol (GUE/NGL) - Bağımsız Demokrasi Grubu (IND/DEM)

- Bağımsız Üyeler Teknik Grubu-Karma Grup (NI)

AP’nin üye sayısı her genişleme dalgasıyla birlikte değişiklik göstermektedir. 78 üye ile başlamış olan AP günümüzde toplam 785 üyeden oluşmaktadır. 2009 seçimlerinde üye sayısı 736’ya düşürülecektir.

SİYASİ GRUPLARIN 2009 SEÇİM KAMPANYALARI Avrupa Birliği Seçim Kampanyası

Doğrudan seçimlerin yapılmaya başlandığı 1979 yılından bu yana AP seçimlerine katılım oranı sürekli inmektedir. 1979 yılında % 62 olan katılım oranı 2004’te rekor seviyede azalarak % 45 olarak kaydedildi.4 Halkın AP seçimlerine olan ilgisizliği Eurobarometer anketlerine de yansıyor. Sonbahar 2008 anketinde ‘bir sonraki AP seçimleri hangi yıl yapılacaktır’ sorusuna katılımcıların %26’sı ‘2009 yılı’ cevabını verirken, %67 katılımcı bu sorunun cevabını bilmediklerini söylemişler.5 Yine başka bir araştırmaya göre ise katılımcıların %18’i 2009 EP seçimleri ile ilgili ‘kesinlikle ilgilenmiyorum’ cevabını verirken, %35’i ‘ilgilenmiyorum’, %11’i ise çok ilgileniyorum cevabını vermiş.6

1 1-29 Mayıs 2009 tarihlerinde İKV’de tam zamanlı stajyer olarak çalışmıştır.

2 http://news.bbc.co.uk/1/hi/world/europe/7819889.stm

3 European Parliament (2009), “European Elections:It’s Your Choice”.

4 EurActive, “2009 Avrupa Parlamentosu Seçimleri Genel Görünümü”.

5 Eurobarometer, Autumn 2008, EUROPEAN ELECTIONS 2009.

6 EUobserver, “Majority of Europeans not Interested in European Parliament Elections”.

(2)

Katılım oranlarındaki düşüş ve giderek artan ilgisizlik AB kurumları için ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ederken, katılım oranlarını yükseltmek için siyasi parti grupları Avrupalı seçmenin ilgisini çekecek stratejiler geliştirmektedirler.

Parti gruplarının dışında AB de 17 Mart 2009 tarihinde “Avrupa Seçimleri: Senin Seçimin” isimli seçim kampanyasını başlattı. Bu kampanyaya göre seçimler kurumsal boyuttan ziyade belirli konular ve siyasi tercihler üzerine yoğunlaşacak.

AP ise seçim kampanyası kapsamında Ocak 2009 tarihinde www.elections2009.eu isimli internet sitesini açarak AB vatandaşlarını parlamento seçimleri konusunda bilgilendirmektedir.

Avrupa Halk Partisi ve Avrupa Demokratları Grubu (EPP/ED)

2004 seçimlerinde 288 koltuk alarak ilk sıraya yerleşen EPP/ED parti grubu 2009 seçim kampanyası için dört başlıklı bir seçim manifestosu yayınladı.

Manifestonun birinci seçim başlığı bir değerler Avrupası yaratılması konusunda üç adım öngörüyor.

Bunlar değerlerin desteklenmesi, sağlam ve köklü transatlantik ilişkilerin geliştirilmesi ve komşuluk politikası ile genişleme politikasının güçlendirilmesi ve derinleştirilmesidir.

İkinci seçim başlığı büyümüş ve istihdam yaratan bir Avrupa yaratılması için finansal krizlere karşı pragmatik ve hedefe yönelik çözümler üretmeyi ve ekonomi politikaları ile tek pazarın tamamlanması gerektiğini vurguluyor. Aynı zamanda Avrupa bütçesinin yeniden düzenlenmesi gereklidir. Bu bağlamda finansman konusunda yeni bir siyasi anlaşamaya varılmalı ve bütçe harcamaları yeniden paylaştırılmalıdır.

Üçüncü seçim başlığı daha güvenli bir Avrupa yaratma adına terörizmle mücadele konusunda daha kapsamlı adımlar atmak ve halkı organize suçlardan korumak, tutarlı bir enerji politikası geliştirerek iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir kalkınma konularında önlemler almak, gıda güvenliğini garanti altına almak ve ortak göçmen politikası geliştirmek gerektiğini savunmaktadır.

Son başlık üye devletler arasında dayanışmanın ve birlik ve beraberliğin artırılması gerektiğini öngörüyor.

Bu dört ana başlık dışında EPP/ED AB kurumları ile kamuoyu arasında bir köprü oluşturarak vatandaşların karşılaştıkları iklim değişikliği, nüfus ve güvenlik gibi sorunlarla ilgilenmek istiyor. Yeni iş imkanları yaratmak ve ekonomiyi canlandırmak ise EPP/ED’nin seçim kampanyasının ana mesajlarından biri olacak.

Avrupa Sosyalistler Partisi Grubu (PES)

2004 seçimlerinde 783 koltuğun 215’ine sahip olarak AP’nin ikinci büyük partisi olan PES’in 2009 seçimleri için başlıca hedefi daha fazla koltuk kazanarak Parlamento’daki en büyük parti olabilmektir.

PES’in yayınladığı “Öncelik halkta, Avrupa için yeni bir yol” isimli seçim manifestosu 71 somut öneriyi altı başlıkta topluyor.

PES’in seçim manifestosunun ilk başlığı ekonomiyi yeniden canlandırmak ve yeni mali krizleri önlemek amacıyla öncelikle ekonomiye, istihdama ve büyümeye hizmet etmek için mali pazarların yeniden düzenlenmesi, akıllı yeşil büyüme ve istihdam için bir Avrupa stratejisi geliştirmeyi ve ekonomik dönüşümün işçilere ve işverenlere yarar getirmesini sağlamayı öngörüyor.

(3)

İkinci başlık ‘Yeni Sosyal Avrupa-İnsanlara daha adil bir anlaşma sunmak’ ismiyle insanlar için daha adil anlaşmaların yapılmasını garanti etmek ve vatandaşların haklarını korumak olarak belirlenmiştir.

PES’in seçim kampanyasının üçüncü başlığı Avrupa’nın iklim değişikliği konusunda küresel lider olması için gerekli dönüşümünün yapılması konusudur. Bunun için ise AB’nin uluslararası müzakereleri başarıyla yönetmesi ve bu başarıyı iklim ve enerji gibi başka politika alanlarına taşıması gerektiğini savunuyor.

Seçim manifestosunun dördüncü başlığı Avrupa’da cinsiyet eşitliğini savunmayı ve cinsiyet eşitliğinin herkes için bir gerçeğe dönüşmesini sağlamayı öngörüyor.

PES’in seçim manifestosunun beşinci başlığı etkili bir göç politikasının geliştirilmesini ve göçün etkili bir şekilde yönetilmesi gerektiğini savunuyor.

Seçim manifestosunun son başlığı Avrupa’nın barış, güvenlik ve gelişme konularında rolünü artırmak için barışı, güvenliği ve ortaklığı yayarak yoksulluğu yok etmek olarak belirlenmiştir.

Liberal Demokrat ve Reformcu Grup (ALDE/ADLE)

2004 Parlamento seçimlerinde 67 sandalye kazanan Liberaller, parlamentoda yer alan diğer küçük parti gruplarının en büyüğü durumundadır.

ALDE’nin seçim kampanyasının başlıca konuları sivil haklar, küresel internet özgürlüğü, iklim değişikliği, hasta hakları, şeffaflık, eşitlik ve insan ticaretidir.

ALDE sivil haklar kapsamında 15 Aralık 2008’de ilki gerçekleşen ve her yıl tekrarlanacak olan Sivil Haklar Avrupa Günü’nü başlattı. Kampanyanın amacı, özellikle 11/9 sonrası terörle mücadele kapsamında sınırlandırılan sivil haklar, insan hakları ve temel özgürlüklerin sınırlandırılması konusunda toplumsal bilinç oluşturmaktır.

Grup, küresel internet özgürlüğü kapsamında internetten yararlanarak bir Facebook kampanyası başlattı. Kampanya’nın amacı hem AB’de hem de dünya genelindeki internet sansürünü kaldırmak.

İklim değişikliği konusunda 21 Mayıs 2008’de theChangers.eu kampanyası başlatıldı. Bu internet sitesinin başlıca amacı çevre üzerindeki baskının azaltılması konusunda insanları bilinçlendirmektir.

Diğer iklim değişikliği kampanyalarından farklı olarak bu kampanya doğrudan bireylere yönelik bir kampanyadır.

“Haklarını Biliyor musun?” isimli hasta hakları kampanyasının amacı AB genelinde ortak kurallar yaratarak hastaların tüm üye ülkelerde aynı standartlarda hizmet alabilmeleridir.

Şeffaflık kampanyası kapsamında ALDE her şeyden önce AB hukukunun şeffaf olmasını savunuyor.

Kampanyanın ilk amacı AB yasalarının çıkarıldığı Bakanlar Konseyi’nin halka açık toplanmasını sağlamaktır.

ALDE’nin bir başka seçim kampanyası konusu ise eşitlik. Buna göre GLBT’nin (gey, lezbiyen, biseksüel, transeksüel) haklarını genişletip, homofobi ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı önlemek için adımlar atılacaktır.

(4)

Uluslar Avrupası Birliği (UEN)

2004 seçimlerinde 44 sandalye alarak parlamentoda dördüncü siyasi grup konumunda olan UEN, AB federalizmine karşı birleşmiş ve ulusal egemenliği savunan bir gruptur. Grubun temel ilkeleri, özgürlüklerin, dayanışmanın ve bireyler arasındaki eşitliğin savunulması; Avrupa halkının gelenekleri, egemenlikleri ve kimliklerine saygı duyulması ve AB’nin dünyada istikrar ve toplumlararası diyalogları sağlamak için bir güç haline gelmesidir. 2009 yılı seçimlerinde UEN ortak bir seçim kampanyası düzenlemedi. Partilerin öncelikli olarak ulusal konularına eğilmeyi tercih ettiler.

Yeşiller Grubu ve Avrupa Özgür İttifakı (EGP)

Yeşiller Grubu 2004 seçimlerinde kazandığı 43 sandalye ile AP’deki beşinci parti grubudur. Yeşiller Grubu, 2004 yılında, AB genelinde ortak kampanya yürüten ilk gruptu ve bu yılki seçimlerde bu yaklaşımlarını devam ettiriyorlar.

Yeşiller Grubu’nun kampanya konuları iklim değişikliğinin önlenmesi, gıda kültürü, Avrupa genelinde taşımacılık ağlarının oluşturulması, dünya olimpiyatları esnasında insan haklarına ilgi çekmek ve e- polis başlıkları altında toplanmıştır.

Yeşiller Grubu iklim değişikliğinin önlenmesi için AB’nin küresel iklim savaşını yönetmesi ve yenilenebilir enerji teknolojilerine daha fazla yatırım yapması gerektiğini savunuyor.

Yeşillerin ikinci kampanya başlığı olan gıda kültürü ise gıda politikalarını geliştirmek için toplumsal ve kişisel bilincin oluşturulması gerektiğini savunmaktadır.

Üçüncü kampanya başlığı Avrupa genelinde taşımacılık ağlarının oluşturulmasıdır. Yeşiller Grubu taşımacılık ağlarının oluşturulmasının ilkim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir parça olduğunu savunuyor.

Seçim kampanyası kapsamında ele alınan dördüncü konu başlığı e-polisin oluşturulmasını öngörüyor.

E-polis, Sivil Toplum Kuruluşları’nın sürdürülebilir kalkınma sürecine katılması için oluşturulan bir platform. E-polisin amacı Avrupa genelinde yerel girişimler ve STK’ların tecrübelerini paylaşabilecekleri ağlar yaratmaktır.

Avrupa Birleşik Solu/Kuzeyli Yeşil Sol (GUE/NGL)

2004 seçimlerinde 41 sandalye kazanan GUE/NGL işsizlikle mücadele, sosyal adaleti sağlama ve üye devletler arasındaki dayanışmayı arttırma konularında çalışmaktadır. 2009 seçimleri için oluşturdukları ortak bir seçim kampanyası yoktur.

Bağımsız Demokrasi Grubu (IND/DEM)

IND/DEM Grubu AB muhaliflerinden oluşmaktadır. Grup 2009 seçimleri için ortak bir seçim kampanyası oluşturmamıştır. Bunun yerine siyasi programlarını kullanıyorlar. IND/DEM’in siyasi programının kapsadığı konular ise şöyledir: “AB süper devletine hayır”, “geleneklere ve kültürel değerlere saygı duyma”, “egemen devletler arasında demokrasi”, “özgürlük ve işbirliğini geliştirilmesi” ve “ulusal farklılıklara saygı duyulması”.

Bağımsız Üyeler Teknik Grubu- Karma Grup (NI)

2009 seçimlerine girecek bağımsız milletvekilleri adaylarının sayısı 30’dur.

(5)

SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME Seçim Kampanyalarının Ortak Noktaları

2009 Avrupa Parlamentosu seçimleri için EPP/ED, PES, ALDE/ADLE, ve EGP bir seçim kampanyası hazırlamışlardır. Diğer siyasi parti grupları ise seçimlere kampanyasız girmeyi tercih etmişlerdir.

Siyasi parti gruplarının parlamento seçimleri için bir seçim kampanyası hazırlamaları ise eskiye dayanan bir gelenek değildir. İlk olarak 2004 AP seçimleri için Yeşiller grubunun başlattığı bir girişimdir.

Siyasi parti gruplarının seçim kampanyası hazırlamalarının sebebi ise vatandaşların seçime katılma oranlarının düşmesidir. Kampanyaların amacı halkı Avrupa düzeyinde ele alınan konular hakkında haberdar etmek ve seçimlere katılmalarını teşvik etmektir.7

Siyasi parti gruplarının oluşturduğu ortak kampanyalar ise vatandaşların önemsediği ve arzuladığı konuları kapsar. Her parti grubu kendine özgü bir seçim kampanyası hazırlasa da, kampanya konuları büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Bu konular politik görüşlerin dışında AB halkının önemsediği konulardır.

2009 parlamento seçimleri için hazırlanan kampanyaların ortak noktaları ise şöyledir:

- ekonomiyi canlandırmak

- etkili bir göç politikası oluşturmak - iklim değişikliği ile mücadele etmek - cinsiyet eşitliğini sağlamak

- barış ve güvenliği artırmak AP Seçimlerinin Türkiye açısından Önemi

AP seçimleri Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Bunun sebebi Türkiye’nin AB üyeliği siyasi parti grupları tarafından kampanya konusu yapılmaktadır. AP içerisindeki parti gruplarından Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan gruplar EPP/ED ve IND/DEM’dir. PES, ALDE, Yeşiller ve GUE/NGL’ler ise Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen parti gruplarıdır.

AP içindeki en büyük iki siyasi parti grubu olan EPP/ED ve PES, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda farklı görüşlere sahip. EPP/ED grubu Türkiye’nin üyeliğinin AB’nin güvenliği açısından sorun teşkil edeceğini savunurken, PES genişlemenin Avrupa kıtasındaki güvenliği garanti etmek için büyük bir fırsat olduğunu savunuyor.

AP içerisindeki siyasi parti grupları dışında AB liderleri de Türkiye’nin AB üyeliğini seçim kampanyası olarak kullanarak bu doğrultuda farklı görüşler bildirmektedirler. Türkiye’nin üyeliğine en çok karşı çıkan siyasi liderler ise Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’dir.

AP içerisindeki siyasi parti grupları dışında AP, Türkiye’nin AB üyeliği açısından önem taşıyor. AP’nin genişleme politikası bağlamındaki en önemli gücü herhangi bir ülke AB’ye katılmadan önce onay vermesidir. AP bu gücünü son aşamada, müzakereler bittikten sonra kullanıyor.

7 EurActiv, “European Elections: Outlook for 2009”.

(6)

Bu sebeplerden dolayı 2009 seçimlerinde hangi siyasi grupların AP’deki çoğunluğu oluşturacağı Türkiye’nin AB üyeliğini dolaylı olarak etkileyecektir.

Sonuç

1979 yılından beri AB vatandaşları tarafından doğrudan seçilen AP’nin önümüzdeki seçimleri 4-7 Haziran 2009 tarihleri arasında yapılacaktır ve 375 milyon AB vatandaşını temsil edecek 736 parlamenter seçilecektir. AP, AB’nin doğrudan seçilen tek organı olmasına rağmen, doğrudan seçimlerin yapılmaya başlandığı 1979 yılından bu yana AP seçimlerine katılım oranı sürekli düşmektedir. Bu durum AB kurumları için ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ederken, katılım oranlarını yükseltmek için siyasi parti grupları Avrupalı seçmenin ilgisini çekecek stratejiler geliştirmektedirler.

Tüm bu çabalara rağmen, yapılan anketler ve çalışmalar, vatandaşların 2009 seçimleri için ilgisiz olduğunu ve bu yıl da katılım oranının düşeceği gösteriyor. Bu durum sadece siyasi parti gruplarının elde edeceği oylar ve sandalyeler ile ilgili değil, aynı zamanda AB vatandaşlarının ortak bir kimliği reddetmesi ve ulusal kimliklerini üstün görmeleri olarak yorumlanıyor. Bu da, AB içerisinde AB’nin geleceği ile ilgili ciddi endişeler yaratıyor. Zira kendi geleceklerini etkileyecek olan böyle önemli bir seçime olan ilgisizlik Avrupa’nın ne ölçüde bir ‘birlik’ olduğu sorusunu akla getiriyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yine de CHP kendisini hâlâ Avrupa yanlısı bir parti olarak göstermek- tedir; ancak, CHP açısından en önemli sorun, hem Avrupa’da hem de Türki- ye’de CHP’yi

Tarımın, insanların sadece günlük beslenme ih- tiyacını karşılayan bir etkinlik olmaktan çıkıp, onla- rın ruhsal ve fiziksel sağlıkları ile yaşam kalitelerini

[r]

“Irkçılık-Turancılık” davasından 1944 yılında ceza almıştır. Alparslan Türkeş mahkeme salonunda vermiş olduğu ifade ile önemli bir düşünce sisteminin

Based on respondents’ data, it is showed that in latent variable performance expectancy, respondents feel the P2P Lending platform can increase the chance of

Dilin toplumsal yaşantıyla beraber olağanüstü çeşitlilik göstermesi ve buna bağlı olarak yenilenmesi sonucunda dile yeni terimler ve kavramlarda getiriyor. Bilgi

Avrupa Parlamentosu Başkanı Pottering, Başbakan Erdoğan'a yazdığı mektupta, "Allianoi'yi sular altında bırakarak sonsuza kadar kaybetmemiz anlam ına gelecek su

Dev Maden Sen Genel Başkanı Çetin Uygur madenciliğin su kaynakları üzerindeki etkilerini anlat ırken, Birleşik Metal İş Genel Sekreteri Selçuk Göktaş hem makine ve metal