• Sonuç bulunamadı

İyileştiren Doğa

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İyileştiren Doğa"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeşil Terapi

İyileştiren

Doğa

(2)

>>>

Yeşil Terapiye

Neden İhtiyaç Duyarız?

Yaşam kalitesi, mutluluk, sağlık ve hu-zur gibi ifadeler zorlu hayat mücadelesin-de her insan için gittikçe artan bir önem kazanıyor. Sorumluluklar, hedefler ve beklentiler nedeniyle hep bir koşuştur-ma içindeyiz. Bu hızlı tempo, doğal ola-rak stresi ve buna bağlı birtakım rahat-sızlıkları da beraberinde getiriyor. Doğa-nın sakinleştirici ve iyileştirici özelliği çok eski çağlarda da biliniyor ve kullanılıyor-du. Ancak teknolojideki ve modern tıpta-ki gelişmeler ile birlikte doğanın tıp dün-yasındaki önemi de azaldı. Son 20 yıldır ise doğanın ve özel olarak tasarlanmış te-rapi bahçelerinin insan sağlığındaki iyileş-tirici rolü yeniden gündeme gelmeye baş-ladı. Araştırmalar insanın içinde yaşadı-ğı fiziksel çevrenin sağlıyaşadı-ğında ve mutlu-luğunda ne kadar etkili olduğunu göste-riyor. İster içerisi olsun isterse dışarısı, iyi tasarlanmış bir yaşam alanı, sağladığı iş-levsel etkinliğin yanı sıra sağlıkla ilgili

bir-takım süreçleri de güçlendiriyor ve gelişti-riyor. İşte bu anlayış doktorları, mimarla-rı ve peyzaj mimarlamimarla-rını bir araya getire-rek sağlıkta doğal çözümler yaratan tera-pi bahçeleri tasarlamaya yönlendirdi. Bi-lim insanları şimdilerde bu tür bahçele-rin hangi temel özelliklebahçele-rinin iyileştirici etki sağladığını derinlemesine araştırıyor ve uygulamanın tüm sağlık merkezlerin-de standart bir hal alması için çalışıyorlar.

Bir bahçe düşünün. Taze bir esinti, kıvrıla

kıvrıla giden patika yollar, mis kokulu çiçekler

ve yeşillikler arasından süzülen güneş ışığı,

derelerden ve havuzlardan melodi gibi

yükselen su sesi ve etrafımızı kuşatan cıvıl

cıvıl kuş sesleri. Öyle bir bahçe ki kalbimizi

ve ruhumuzu tamamen doğal bir ortamda

besliyor, iyileştiriyor. Bize hastalığımızı,

ağrılarımızı, her türlü acımızı ve kaybımızı

unutturuyor. Günümüzde bazı sağlık

merkezleri vücudumuzu iyileştirirken aynı

zamanda ruhumuza da iyi gelecek terapi

bahçeleri oluşturmaya çalışıyor. Bu bahçelerin

amacı hastaları hastanelerin ve tedavi

merkezlerinin soğuk ve stresli ortamından

bir nebze olsun uzaklaştırabilmek ve

tedavi sürecini kısaltmak. Hatta bazı sağlık

merkezleri işi biraz daha ileri götürerek baştan

aşağıya yenilikçi bir mimari tarzda tasarlıyor

terapi bahçelerini. Peki bu bahçeler gerçekten

tedaviye yardımcı oluyor mu? Birçok

bilimsel çalışma terapi bahçelerinin tedaviyi

hızlandırdığını kanıtlıyor.

(3)

Bağlantı:

Hastane Bahçeleri

Geçtiğimiz Ağustos ayında sosyal medyada yayımlanan, 3 yaşındaki Ame-rikalı kalp hastası bir çocuğun vide-o görüntüleri pekçvide-ok insanı etkiledi. Ai-dan Schwalbe bazen kıvrımlı patikala-rı, güneş ışığı altında parlayan çimenle-ri, rengârenk çiçekleri ve gölge veren bu-daklı ulu ağaçları keşfederken, bazen de bahçedeki kuşları, tavşanları ve sincap-ları neşe içinde beslerken görülüyordu. Hayatından son derece memnun görü-nen bu sevimli çocuğa kalp nakli yapıl-mıştı ve tedavi sürecini Boston, Massac-husetts’teki Çocuk Hastanesi’nde geçiri-yordu. Bu hastanenin insana huzur veren

sında bünyesinde en başarılı terapi bah-çesini barındırıyor olması. Bu bahçe sı-radan bir hastane bahçesinden çok do-ğal bir botanik bahçesini andırıyor. Şim-dilerde bu tür hastaneler hastalar ve has-ta yakınları has-tarafından daha çok tercih ediliyor. Ayrıca, hastanenin genelde en alt katlarında yer alan radyoloji bölümle-ri gibi kısımlarında çalışan hastane per-soneli de kendilerini zihinsel ve duygu-sal açıdan rahatlatmak ve nefes almak için zaman zaman terapi bahçelerini kul-lanabiliyor.

Terapi bahçelerinin tedaviye yardım-cı olduğu konusundaki ilk ciddi araştırma psikolog Roger Ulrich’e ait. Science dergi-sinde 1984 yılında yayımlanan ve çok ses getiren bu çalışmanın sonuçlarına göre,

zaman ameliyatların, enfeksiyonların ve diğer bazı rahatsızlıkların iyileşme süreci-ni hızlandırıyor. Çalışma ekibi, safrakese-si ameliyatından sonra iyileşme sürecinde olan hastaları inceleyerek tıbbi kayıtlarını tuttu. Bütün diğer şartlar eşit tutulduğun-da, yatakları ağaçlık bir manzaranın gö-rüldüğü bir pencerenin yanında olan has-taların, yatakları duvara bakan hastalara oranla ortalama 1 gün daha erken ayağa kalktığı, çok daha az ağrı kesici kullandığı ve ameliyat sonrası komplikasyonlara da-ha seyrek maruz kaldığı belirlendi.

Uzun zamandır yapılan çalışmalar yükses sesin, gürültülü ortamların, bozu-lan uyku düzeninin ve diğer stres faktör-lerinin kronik olarak fiziksel rahatsızlık-lara yol açabileceğini gösteriyor. Hastane ortamlarının gürültülü, rahatsız edecek derecede kokulu ve insanın kafasını al-lak bulal-lak eden stresli ortamlar olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. İşte bu tür bah-çeler, ortamın bu kasvetli ve stresli halini bir nebze olsun yumuşatıyor ve insanla-rın kendilerini daha iyi hissetmesini sağ-lıyor. Sağlıklı insanlarda yapılan kapsam-lı bir çakapsam-lışmaya göre, içinde ağaçların, çi-çeklerin ve suyun olduğu bir manzaraya sadece birkaç dakika bakmak bile insa-nın gerginliğini, heyecainsa-nını, acısını ve ağ-rısını azaltabiliyor, rahatlamayı tetikliyor. Bunun sonucunda da kan basıncında, kas gerginliğinde, kalbin ve beynin elektriksel etkinliğinde olumlu yönde fiziksel ve bi-yokimyasal değişiklikler gözleniyor.

Doğayı uzaktan seyretmenin ya da do-ğanın içinde bizzat bulunmanın etkileri o kadar kuvvetli ki doğa manzaralı resimle-re bakmak bile fayda sağlayabiliyor. Kalp ameliyatı geçirmiş 160 hasta ile yoğun ba-kım ünitesinde yapılan bir çalışmada, al-tı farklı tema içeren resimler kullanılmış: Üç ayrı doğa manzarası (açık yeşillik alan, etrafında ağaçların sıralandığı bir dere ve loş bir ormanlık alan), soyut resim, beyaz bir levha ve boş duvar. Yapılan inceleme-nin sonucunda yattıkları yerden ağaçlı de-re de-resmine bakan hastaların diğer de- resimle-re bakanlara göresimle-re daha az endişeli olduğu ve daha düşük dozlarda ağrı kesici almaya ihtiyaç duyduğu belirlenmiş.

(4)

>>>

Güzel tasarlanmış bir bahçede zaman geçirmek tabii ki kanser gibi ciddi bir has-talığı ya da ağır bir yarayı tek başına ta-mamen iyileştirmiyor. Ancak araştırmala-ra göre doğayla iç içe olmak ağrı seviyesi-ni ve stresi azaltıyor. Böylece bağışıklık sis-temi destekleniyor ve bu da tıbbi tedaviye yardımcı oluyor, sonuçta da iyileşme süresi kısalabiliyor. Terapi bahçeleri kronik has-talığı olanların yanı sıra zihinsel ve duy-gusal açıdan yorulmuş ve bunalmış insan-ların rehabilitasyonu için de kullanılıyor. Uzmanlar bu tür bahçeler için “zihni da-ğıtan pozitif uyarıcı” ifadesini kullanıyor.

Terapi Bahçesi

Nasıl Tasarlanmalı?

Araştırmalar terapi bahçelerinin hep-sinin aynı etkiyi göstermediğini belirtiyor. En etkili olanlar etrafında ağaçların sıra-landığı derelerin aktığı, yemyeşil gür çi-menlerin, yeşilin her renginin görüldüğü, çalıların ve rengârenk çiçeklerin olduğu bahçeler. Ayrıca dışarıya yapılmış gerçek bahçeler, bina teraslarında oluşturulmuş bahçelerden daha çok tercih ediliyor. Te-rapi bahçesi tasarlarken özellikle birtakım kuşlar ve kelebekler için cazip olan, onları çekebilecek çalıların ve çiçeklerin bahçede yer almasına dikkat ediliyor. San Diego’da üç ayrı çocuk kanser tedavi merkezindeki

terapi bahçelerinde yapılan bir çalışmada farklı tasarım planları karşılaştırıldı. Ör-neğin çocukların üzerine tırmanabildiği bir kaplumbağa heykelinin, sadece bakıp geçtikleri hayvan heykellerine göre da-ha etkili olduğu görüldü. Aynı şekilde ço-cukların oyuncak teknelerini yarıştırabil-diği ya da ayaklarını sokup etrafa su sıçra-tabildiği, yeşillikler arasından akan sığ bir derenin, bir süs havuzundan ya da fıskiye-den daha çok işe yaradığı fark edildi. Bah-çelere kurulan minyatür oyun ve etkinlik köşeleri de çocukların çok hoşuna gidiyor.

Ancak, yetişkin hastaların ihtiyaçları biraz farklı. Orta yaştaki hastalar daha sakin ve huzurlu bir bahçeyi tercih ediyor. Bu tür hastalar terapi bahçelerinde daha çok yal-nız zaman geçirmeği istiyor. Orta yaştaki-lerin tercihi ağaçlar arasında uzun yürü-yüş yolları, birbirinden uzak mesafelere yerleştirilmiş oturma alanları ve uzaktan gelen bir melodiyi andıran su sesi. Daha yaşlı olan hastalar ise yalnız kalmak iste-miyor. İlgilerini dağıtacak bir hareketlilik ve kendilerine eşlik edecek bir başka insan arayışı içindeler çoğu zaman.

(5)

terapi bahçesi yapan birtakım

özellikler var:

• Bahçenin % 70’i yeşil alan olmalı. • İlginç, dikkat çekici ve gerçekçi olmalı.

Ama diğer yandan da çok karmaşık ol-mamalı, huzur verici olmalı.

• Kuş, kelebek, tavşan, sincap gibi hay-vanlar barındırmalı, her yaşa ve ihtiya-ca hitap etmeli.

• Geniş yürüyüş yolları olmalı, yüksek kaldırımlar olmamalı. Yürüyüş alan-larının yanı sıra farklı tarzda oturma mekânları da tasarlanmalı.

• Bahçeler farklı duyulara hitap edebilme-li. Seçilen bitkilerin yapısına, rengine, yaydığı kokuya, zehirli olup olmadığına dikkat edilmeli. Gözle görülen, dokunu-lan, koklanan, hissedilen ve duyulan her şey hastaları tatmin etmeli, rahatsız et-memeli. Örneğin kemoterapi gören has-talar da düşünülerek fazla ağır kokular yayan bitkiler tercih edilmemeli. • Su temalı dekorasyon ögeleri

dikkat-li kullanılmalı. Örneğin sürekdikkat-li dam-layan bir musluk hissi veren fıskiyeler ya da yoğun yosun ve rutubet kokusu insanları rahatlatmak yerine rahatsız edebiliyor.

• Bahçelere erişim kolay ve pratik olma-lı. Dışarıya çıkamayan hastaların oda-larındaki pencerelerin doğa manzaralı olmasına dikkat edilmeli.

Sosyal Amaçlı Çiftlikler:

Kişisel Sığınaklar

Sosyal amaçlı çiftlik bitki, hayvan, bah-çe, orman ve peyzaj yardımıyla insanların ruhsal ve fiziksel sağlıklarını olumlu yönde etkileyerek yaşam kalitelerini yükseltmeyi hedefleyen bir olgu olarak biliniyor. Zira-atçılar, veterinerler, doktorlar, psikiyatr-lar, ekonomistler, sosyal bilimciler gibi uz-manlar ortaklaşa çalışarak tarımsal alanda faaliyet gösteren çiftliklere sosyal bir bo-yut kazandırıyor ve bu çiftlikleri çocuklar, gençler ve yaşlılar için sosyal bir sağlık ve eğitim merkezi olarak kullanıyor. Tarımın sosyal amaçlı kullanımı, fiziksel ve zihin-sel engelliler, aşırı alkol ve uyuşturucu

kul-ıslah evleri ve huzurevlerinde kalanlar, ya-rı açık cezaevlerinde yatanlar gibi gruplara hitap ediyor. Avrupa’da bitki ve hayvanla-rın sosyal amaçlarla kullanımı gittikçe yay-gınlık kazanmaya başlamış. Sosyal amaçlı kullanılan tarımsal çiftlik sayısı Hollanda, İtalya, Norveç, Belçika, Avusturya, Fransa, Almanya’da her geçen gün artış gösteriyor. İsviçre, İsveç, Polonya, Macaristan, Slovak-ya ve Türkiye’de ise bu konuda etkinlikler ve çalışmalar yeni yeni başlamış.

Avrupa’da Bilim ve Teknoloji’de İşbir-liği (COST) çerçevesinde, 2006-2010 yıl-larında, aralarında Türkiye’nin de bulun-duğu 20 ülkenin katılımı ile Green Care

in Agriculture (Tarımla Yeşil Terapi)

isim-li bir COST (COST 866) projesi yürütül-dü. Bu projede yer alan bilim insanları, ko-nu ile ilgili kuramsal ve uygulamalı çalış-malara ait deneyimlerini çalıştaylar vasıta-sıyla paylaştı. İnsanların zihinsel ve fizik-sel sağlıkları ile yaşam kalitelerini en üst düzeye çıkarmak için ihtiyaç duyulan ça-lışmalar ve öneriler detaylı olarak tartışıl-dı. Bu amaçla, projeye katılan ülkelerden Avusturya, Belçika, Yunanistan, Türkiye, İtalya ve Almanya’da çalıştaylar düzenlen-di. Bazı Avrupa ülkelerinde bedensel ve zi-hinsel engelliler için kurulmuş çeşitli

reha-tiştiriciliği, fidan yetiştiriciliği ile ilgili te-rapi amaçlı çalışmalar yapıldığı öğrenil-di. Ayrıca uyuşturucu bağımlıları ile yarı açık cezaevi mahkûmları için rehabilitas-yon amaçlı organik tarım çiftliği ve zeytin çiftliği, gene bir huzur evinde hobi amaçlı süs bitkileri, meyve ve sebze bahçeleri ta-sarlandığı görüldü.

Ülkemizin ekolojik koşulları bölgeler ve tarımsal etkinlik alanları açısından bü-yük farklılık gösteriyor. Örneğin doğu böl-gelerimizde hayvansal tarım, batı ve güney bölgelerimizde ise bitkisel tarım ve peyzaj ürünleri alanında etkinlik gösteren çiftlik-ler daha yaygın. Tarımsal çiftlikçiftlik-lerin etkin-lik alanlarının farklılığı, bu çiftetkin-liklerin sos-yal amaçlı kullanımı açısından ülkemi-ze büyük değer katıyor. Ülkemizde bitki-ler ve hayvanlar, ruh sağlığı ve hastalıkla-rı merkezlerinde, huzur ve ıslah evlerinde, yarı açık cezaevlerinde ve zihinsel-beden-sel engelliler için kurulmuş rehabilitasyon merkezlerinde terapi amaçlı kullanılmaya yeni yeni başlanmış. Ülkemizin yayla ve sahil turizmi açısından büyük bir avantaja sahip olduğu bilinen bir gerçek. Son yıllar-da özellikle Akdeniz bölgesi’deki bazı tu-rizm merkezlerinde terapi merkezlerinin kurulduğu görülüyor.

(6)

<<<

Tarımın, insanların sadece günlük beslenme ih-tiyacını karşılayan bir etkinlik olmaktan çıkıp, onla-rın ruhsal ve fiziksel sağlıkları ile yaşam kalitelerini iyileştirmeye yönelik çok işlevli ve sosyal bir kavram olarak algılanması, üreticiler için de yeni bir alter-natif yaratarak gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve toplumsal imajları açısından büyük önem taşıyor. Fakat gerek kamusal gerekse özel çiftliklerin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sosyal amaçlarla çok işlev-li kullanımı ülkemizde henüz yaygın değil. Bunun-la birlikte, Avrupa’da bile yeni yeni ivme kazanma-ya başlamış “Soskazanma-yal Amaçlı Çiftlik” olgusunun, ülke-mizde de kısa sürede yaygınlık kazanmaya başlaya-cağı şüphesiz. Bu olgunun yaygınlaşması için Gıda, Tarım ve Hayvancılık ve Sağlık bakanlıkları ile kırsal kalkınma konusunda sosyal hizmet veren kuruluşla-rın birlikte çalışması ve ortak projeler üreterek bun-ları hayata geçirmesi gerekiyor.

Bahçe spor yaptığımız, ailemizle ve dostlarımız-la piknik yaptığımız, vakit geçirdiğimiz bir yer odostlarımız-la- ola-bilir. Kendimize ait olabilir, doğayla iç içe olmak is-tediğimiz, ekip biçtiğimiz, çiçeklerimizi suladığımız,

kendi sebze ve meyvemizi yetiştirdiğimiz, ağaçları-nın gölgesinde oturup çayımızı yudumladığımız. Kuşların cıvıltıları, rüzgâr çanlarının melodisi, yap-rakların hışırtısı yani doğanın sesi insana düşün-me fırsatı verir. Doğa, pekçok insana hayatının en zor ve engebeli dönemlerinde sessizce ama derin-den eşlik eder, ilham kaynağı olur, güç verir, kalbi-mizi ve ruhumuzu iyileştirir, acılarımızı ve ağrıları-mızı unutturur. Her bahçe terapi bahçesi olarak bi-linmese de gene de doğanın her bir zerresi çok farklı duyularımıza hitap ederek yaşamın ta kendisini içi-mizde hissetmemizi sağlar. Nefes alabiliyor olma-nın ne kadar güzel olduğunu bize yeniden öğretir…

Değerli katkılarından dolayı Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi

Prof. Dr. Hamide Gübbük’e teşekkür ederiz. Kaynaklar http://www.scientificamerican.com/article. cfm?id=nature-that-nurtures http://www.sustland.umn.edu/design/ healinggardens.html http://depts.washington.edu/open2100/pdf/2_ OpenSpaceTypes/Open_Space_Types/healing_ gardens.pdf http://sl.life.ku.dk/om_skov_landskab/arboreter_ terapihaver/terapihaver/~/media/Sl/ Arboreter_terapihaver/terapihave/what_makes_ healing_garden.ashx http://www.informedesign.org/_news/nov_v02-p.pdf http://www.worldhealthdesign.com/Patient-specific-Healing-Gardens.aspx http://www.lboro.ac.uk/research/ccfr/growing_ together/Green%20Care-A%20Conceptual%20 Framework.pdf

Referanslar

Benzer Belgeler

Fizik aktivitenin diğer risk faktörleri üzerindeki etkisi incelenirken, yaş ayarlaması her aktivite sınıfı için 20- 69 yaşlarını kapsayan beş yaş grubunda

Kullanım Kolaylığı: ClinicalKey, geleneksel klinik arama motorlarının sağladıklarından daha ilgili cevaplar sunabilmek için doktorların iş akışlarıyla uyumlu olacak

Following the observation that inflammatory cells had infiltrated the interstitium in renal biopsy specimens, a pi- lot study showed that corticosteroids produced a slowing of

Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin

 Tüm kuralları yerine getiren ve her iki takım içinde anlaşmazlıkları çözebilen, oyunun devamlılığına katkı da bulunan, hatta oyun kalitesini yükselten bir.. unsur

• denetim yetkisine sahip yeminli mali müşavirlerce yapılır.. • Bu denetimin yapılmış olması, denetleme kurulunun yükümlülüğünü

Özürlü kişilerin fonksiyonel yeteneklerini iyileştirmek veya artırmak için kullanılan araç veya üretim sistemleridir.  Yüzyüze iletişim yardımcıları  Yazı ile

Bu nedenle bu hastalara erken tanının konabilmesi ve tedavinin zamanında başlayabilmesi açısından lezyonların tanınması ve HIV’den şüphe edilmesi önemli. Bu